—— 17.10.9537 TAN Gündelik Gazete a BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. | GÜNÜN MESELELERİ Ordumuz Trakyadan sonra Ege manevraln- rı da bitmiştir. Ordu, her iki manev- rayı safha safha yakından takip © den Başbuğ'un, bir hizmetten bekle- necek en büyük mükâfat olan takdir ve hoşmutluğunu kazanmıştır. Bu- nun mânası şudur ki Türk ordusu, milli ve enternasyonal her türlü şart- lar içinde, kendi hissesine düşen va- zile ve mesuliyetleri başaracaktır. Bu, hem biz Türler, hem de barışse- verler için bir müjde teşkti eder, Türk ordusu bir millet için tasav- vur edilebilecek en koyu talih karan- lığı içinde, ve bir millete karşı tah- min edilebilecek en korkunç kuvvet ler ittifakma rağmen, hürriyet harbi yapmış ve kazanmış olan, çağımızm| askerlik tarihine seref veren bir mü- essesedir, Asrımızm eşsiz inkılâpoı| Şefi, bu ordunun ye onu bağrından | veren halk yığınlarının o başmdadır. Onun içindir ki hepimiz derin bir yenilmezlik forahı içinde, kendi in saniyetimizi inşa ediyoruz ve bütün milletlerin barışlı bir nizama kavus- maları için çalışan herkesle elbirliği “> Neslimiz iki hakikati, onların bü- yük hakikatlere hâs olan acılıklarını tadarak, öğrenmiştir: Başlen mili| facia, hiirriyetsizliğe mahküm edik mektir ve böyle bir zulüm karşısın-| , bir millet, ancak, kendi kudret kaynaklarına dayanabilir. Mazlum- ra yardım etmek kaygısı birç gönüllerden geçebilir: Fakat hiç kim #e harp tehlikesini üzerine almaz ve lâp olanın hakkına, kendi raha- tını tercih eder. İ rte hir #arpamelays ki gadece ker) hk kimseye İaarruz etmemek ve katiyen barışçı kalmak ulhdında olan millet ler dahi, yarm bir tecavüz harbine girişeceklermiş gibi | hazırlanmıya mecburdurlar. Çünkü harp tehlike- $ini doğuran ve taurruz olup bittile- rine meydan veren hakiki sebep, mü dafaacı ve barışçı olanlardaki harp etmemek niyetinin, onları nihayet, harp edemiyecek hale düşmek felö- ketine uğratması olmuştur, Iki kıta ve iki medeniyet âlemi * rasında, yirminei asrın en büyük da valarının çarpıştığı nazik bir coğ- rafya bölgesinde bulunan Türkiye, hazır ve baştan basa modern vasıta- larla cihazlanmış bir orduya, kuvvet- Wi hava filolarma muhtaçtır. Türki. yenin kuvveti ise barış için bir inan- cadır. | Atatlirk, iki manevrayı takip et- tikten sonra, bize bu kuvvete güve- nebileceğimizi söylüyor: Nasıl sevin- miyelim? Falih Rıfkı ATAY Üzüm ve Palamut Ihracında Zorluklar | Izmir (TAN) — Uzüm ihracatı kontrol memurlarının bir kısım üzüm lerin ihracına müsaade etmedikleri görülmüştür. Bu üzümler denizde, şat lar üzerinde kalmıştır. Palamut ihracının kontrolü hakkın daki yeni nizamname, bir teşrinisani- den aren tatbik olunacaktır. Üzüm ve palamutların ihracmı kon trol meselesinde çıkan ve" çıkması | muhtemel bulunan zorluklar üzerinde | tetkikler yapan iç ticaret umum mü- dürü Mümtaz, alâkadar iki ihracatçı grupun içtimalarma riyaset ederek fi | kirlerini almış, Ankaraya dönmüştür. Ihracatçıları memnun edecek bir hal gekli bulunacağı umuluyar. Vezirköprüde Doktor Yok Vezirköprü, (TAN) — Kazamızda Aylardanberi doktor yoktur. Bu yüz- den bilhassa evlenme İşlerin“ ve yol mükellefleri araama katılan ma rin rapor almasmda müşkülât çekil mekte, 29 kilometre uzakta bulunan Havzaya gitmek zarureti hâsrl olmak tadır, Buraya bir an evvel doktor gön tahlillerile doludur. Arkadaşımız Sabiha zs TAN Tg B. Roosevelt'in dünya efkârıumumiyesine hitap eden nut- devam ediyor. Avrupa gazetelerinden birçoğu hâlâ'bu nutkun Zekeriya, bir gazetede bu nutuk karşısında çıkan bir yazıyı burada bahis mevzuu yaparken, Reis Roosevelt'in hitabı üzerinde de duruyor ve diyor ki; ROOSEVELT'İN HİTABI KARSISINDA HAKİKATİ DEĞİŞTİRMİYELİM! Yazan: Sabiha Zekeriya oosevelt'in bütün dün R yada mühim akisler ya- pan nutkuna karşı, Bay Mu- barrem Feyzinin Cumhuriyet gazetesinde bir yazısı çıktı. Muharrir, bu yazıda, Roose- velt'in nutkunu çürütmiye ça- lışıyor, bu nutkun dünya poli- tikasında bir tesir yapamıya. cağını, çünkü Roosevelt'in A- merikan efkârı umumiyesine dayanmadığını söylüyor, Hat- tâ Roosevelt'in nutkunun ame- le teşekkülleri arasında dahi memnuniyetle karşılanmadı- ğını, muhtelif sınıflar arasın- da Roosevelt'e karşı bir n'za ve muhalefetin harekete geç- tiğini yazıyor, Böyle bir iddia yaparken haki- kate dayanmak ve mek lâzım, Ben butun al ediyorum. Roosevelt, Amerikan 6f- kârı umumiyesine dayanıyor, bu nutuk #mele, köylü ve Amerikan etini teşkil eden bütün bir halk üz i tesir yapmıştır. ispat et- ü halkım tazyikile sö; ıyâ politikasında & diği nutuk, ve sulhü mus da İngilterenin Roosevelt'le oıduğunu Man olmazdır İlinin Evvelâ Roosevelt'in nutkuna kar şı Amerikadaki muhtelif sınıf” harekete geldiğine dair demokrat matbuatta bir kayde rastgelmedik. ay Muharrem Feyziye bu haber nereden gelmişT Saniyen A. merikanın bitaraflık ve tecerriit setinden yeni bir ni. za sebebi olmuştur, diyor. Bu ni. za kimler arasmdadır? Her halde Çinde büyük sermayesi yatan bü. sanayiciler arasmda değil Çünkü, Amerika, Çinin dış ticare. tinde gayet mühim bir rol oynar, Amerikanın Çin dış ticaretindeki mevkii Japonyadan üstündür. 1936 ne nüzâran A. kanm Çine yaptığı ihracat, bü. tün Çin ithalâtnım yüzde 26.4 Ünü inden yaptığı ithalât bütün Çi tın yüzde 19,6 sını & slbuki Japonyanm Çine yap. tığı ihracat, Çin ithalâtınm yüzde 15.2 sini, Çinden yaptığı İthalât bütün Çin ihracatınm yüzde 166 smı teşkil eder. Amerikan Çin dış tienretindeki mevki, Çin diş ticaretinin yüzde 22,3 ü, Japonyı nm İse yüzde 16 amı teşkil eder ki, Amerikanm Çinle olan #lâkasını burada aramak lâzım. aponların Çin havalarında J sıktıkları her bomba, Ame. rikan sermayedarlarının bir fabri. kası, sermayesinin bir parçasını bombalıyor. Dahilde kurtuluşu fa. sizmde bulan sermayedarların da- hi Çinde faşist bombalarile sermayelerinin o berhava (edil - mesine (o tahammülleri (Oo yok - tur, Görülüyor ki, bu muhalefet sermayedarlardan gelemez. Bu ni- za, işçi, köylü ve halk arasında hiç yoktur. Çünkü, Avrupada, Asyada, galip bir faşizmin, kendilerine ca büyük düşman olduğunu, Alman- ya ve İspanya misalinden sonra ga» yet İyi biliyor ve şuurla anlıyorlar. Bunun içindir ki, bu kütleler, faşiz- min ne Ispanyaya, ne Çine, ne dün- yanm hiçbir noktasına yayılmasın. taraftar değillerdir Hattâ İngiltere- de başlayıp, Amerikaya yayılan, Ja- pon mallara karşı böykot hare- keti, dünya sulhünü kurtarmak için demokrasileri bitaraflıktan çıkar- mak cereyanları halk arasında baş- lamış ve Roosevelt'i bu nutku söy- Birleşik lemiye sevketmiştir Mevzuubahis muhalefet Ispanya- ya, Japonyaya silâh satan mühim- mat fabrikaları p yü- olmayı, ebeple Amerikanmı bitaraflığ Amerikada eki , küçük bir ekalliyeti teşkil ederler. Bu kü- çük ekalliyetin, hettâ kongrede ek- seriyetin Roasevelt'e muhalefeti da: hi, Amerikan mumiyresini temsil etmez, Roosevelt fırkasın ayrılan senatörler, intihap edildik- leri mmtakalara gittikleri zaman “Reyimize ihanet eden adam,, sıfa” tile karşılanıyorlar. M uharririn, Amerikan ber tarafında kök salan “Sulh perverler teşkilâtı, dediği şey, bü- tün bir Amerikan gençliği, işçisi. köylüsü, bütün bir halktır ki, sul- hü, Amerikanın bilâ kaydüşart bi- taraflığından beklemiyorlar, Zaten Roosevelt'in nutku da bir harbe £i- riş İşareti değildir. Bugün Ameri- kanm doğrudan doğruya harbe gir mesinde menfaati yoktur. Fakat Roosevelt'in dediği gibi, beynelmi- lel mukaveleleri yırtan, harp Üân etmeden harp yapan, kadm, çoluk, çocuk, ne bulursa barbarcasma öl dürenlerin, yarın Amerikan toprak- larına da saldırmıya se temin edemez. Çilnkü Ameriks- nın ötedenberi yegâne hücum beX- lediği memleket Japonyadır. Bir dünya harifne, dolayısile Amerike- nın da bir harbe sürüklenmesi ihti- maline karşı Roosevelt, bitaraf kâl- mıyacağnı söylemekle tedbir sms vaziyetindedir. Japonyava k bir ambargo, harbe çeklimiş bir Çin duvarıdır. Roosevelt'in bu tedbiri: he muharririn dediği gibi biribirine zıt amele tesekkiilleri de mubalf değillerdir. Bunların bu hususta birleştiklerini gösteren yazıları, bu hafta gelen Amerikan matbustın - dan alıyorum: kârı erika Cümhurreisi B. Roosevelt sı umumi bir rikada silratle yayılmaktadır. Bu iki memleket bu işi en iyi yapabi- nlerdir. Amerikada boykot cere- » Den mele arşı >, ve gayrires. mi yea teşvik kararı vermiş a komitesi de hükümete mü riniştir. Amerika, smborgo boykot hareketinde en faal rolü deniz amelesi oyna- mıştır. İngilterede boykot cere- yanı okadar kuvvetlidir ki, ipçi güzetesi olan Dayly Hersld'ten tu- tunuz, Fory'lerin gazetesi olan Dayiy Express'e kadar bütün ga- zeteler ve halk Japonların devam eden tecavüzlerinin Ingiliz — Çin ticaretini mahvettiğini yazıyorlar. üyük devletler (tarafından Yapılacak müşterek hare- ket, boykot, ambargo, Uzak Şark- ta sulhü temin ödecek en müessir tedbirdir. Japonya, İngilterenin ve Amerikan âlicenap bitaraflığı ol- madıkça harbe devam edemez. Ja- ponya bütün harp materyalini, bil. hassa gazı, demiri, pamuğu, bü İki en alır. Bu yarım harp materyelini satın alan para, Ame- rikaya, İngiltereye ipek satılarak elde edilir, 1937 Temmuzunda A- merika, Japonyadan 6 milyon kıy- metinde ipek satın almıştır. Japon- Ya buna mukabil satın aldığı pa- muğu, demiri, bomba ve kurşun imeline, şimdi de sulh içinde yaşı. Çin şehirlerini tahripte kullan» mıştır. Umumi bir boykot, Japon mili taristlerini oldukları yerde tutar. Japonyanın da en çok korktuğu bu iktisadi muhalefettir. Bu iktisadi muhalefet, Çinin de mukavemetini artırır. 1 Teşrintevvel Cuma günü “Harbe ve faşizme karşı Amerikan eti,, Japon tecavüzünü pro- testo işin Madison Sguare'de bir nümayiş tertip etmiştir. Bu » yişte Amerikanın Almanya ri, ve daha birçok mühim yetler » e 1 Amerikanın Japon eşyasına karşı yapacağı boykotun, koya bangonun sesi Tokyo ve Nankin- sefi- sahi bu bo; kararını Muharrem an dediğ sirler yaptığını söylediği ünyonlar- dır, yani amele smıfıdır. Amele s1- komlnist fırkası Roose- velti bütün ileri davalarmda tut- muş, elele yürümüştür. Büyük ser- mayedarlardan faşistlerden gayri bütün halk Rooseveltle beraber- dir, Bilhassa muharririn son cüm- enteresandır. Diy nerikayı dahili ıslahat işl ye çalışan Mister dünya polit bu tehlikeye İnana- şüphelidir. Bilhassa dünya sul mak için önayak ola len de Amerikâ tar.., Yani, Roosevelt, yeryüzünde bir harp tehlikesi yokken, bunun A- merika ile hiçbir alâkası yokken, sirf kendi programi rını geçirt- alkı böyle bir tehlikeye kandırmıya çalışıyor. Hiç yoktan bir harp tehlikesi gösteriyor. Bu Roosevelt için fazla ağır bir itbam dır, Bu tehlike mevcuttur. dd mek için , buna lâl harpte mı iabı biteraf kalamıyan Amerika, bugün de ayni vaziyettedir. Hattâ daha kötü vaziyettedir. Çünkü Çinle olan alâkası daha büyüktür. Çinde Amerikan milyonları yatar. Dünya sulhü kabili taksim deği- dir. Bundan başka yukarda bah- settiğim, ambargo ve boykot isti yen ünyünlar, 34 milyon ameleyi temsil ederler. Küçük bir barut © kalliyeti müstesna, bütün Ameri- kahlar sulh cephesindedirler. Ve bu halk kütleleri, sulhün, müteca- vize karşı bitaraflıkla değil, bilâ. kis ambargo, boykot vesair tedbir. lerle elde edileceğine kani olmuş- lardır, let değildir cosevelti bu nutku söylemiye sevkeden, sulh ve demokra- siyi kurtarmak için harekete gs çen bu halktır. Bunu bizzat halkın yaptığı mubtelif içtimalarda, nü- mayişlerde gördüm. Hakikatleri olduğu gibi görelim, değiştirmiye- lam, Bay Muharrem Feyzinin A- merikanın dahili vaziyeti hakkında yazdıkları da tamamen yanlıştır. Onların üzerinde (o durmuyorum. Hem Bay Muharrem Feyzi, “hal kın buna iştirak edeceği şüpheli. dir., gibi bir ümide neden düşüyor, niçin böyle ümit etmek istiyor Sulhün kurtulmasını samimi ola. rak istiyenler, Rooseveltin muvaf. fak olmasmı istiyorlar, Çünkü harbin önüne ancak bu büyük dev letlerin birleşmesi geçecektir. Rooseveltin nutku yalnız faşızt matbuatta menfi tesir yaptı. Rno- sevelt'in halka dayanmadığını, Av- Fa şist matbuatta bu tesiri yapan HERR GOEBELS | DOĞRU SÖYLÜYOR Nurenberg'de toplanan Nazi kon- gresinde Alman Propaganda Nazırı Herr Goebels “davamız, Lehistahda, Avasturyuda, Bulgaristanda, rbis- tanda, Türkiyede yürüyor,, demiş, Faşizm cereyanımın bu saydığı etlerde, yürüdüğünü biliyo İruz. Fukut Türkiyede Faşizm dava, İsanın yürüdüğüne Herr Goebels ne ile hükmediyor? Bunu toptan yekün in- kâr edersek hata ederiz, , © Bügün Türkiyenin biricik davası İ milli istiklâl ve demokrasi olduğuna İ süphe yok.. Faşizm cereyanı, ne hil. kümet mahafili, ne de halk arasmda sevilmiş ve benimsenmiş bir şey de- ğildir, Fakat Propaganda Nazırma bu sözleri söylemek cesaretini veren İ âmlller de yok değildir. Bugün Istanbulda, Anadolunun ik çinde, bu davayı güden, hattâ teşki- İlâtin çalıştığı hissini veren emareler mevcuttur, Antisemitizm, Faşizm mü tadelesi yapan bir zümre vardır ki, | mütemadiyen kitap çıkarıyor. Gizli İ gizli ikinel derecede hükümet mies- seselerine giriyor, hatti matbuntta yer alıyorlar, Faşizm propagandası, köylere “Fuşizm din getirir, mas « İlkesi altında giriyor. Kabine deği. liği münasebetile Türk parasının düşürüleceği hakkında çıkan rivayet ler, bu membalardan çıkmıştır. Söy- lendiğine göre Türkiyenin ecnebi memleketlerde okuyan talebesinin yüzde sekseni Almanyada Faşist | mekteplerde okuyorlar, Gizli gizli ça- | şan, gençliği ve halkı tedricen “ehir lemiye çalışan propaganda sinema « larda da yürliyor. Herr Goebels ba propaganda neşriyatının yürüdüğü « nii, elindeki vesikalara istinat ede « İ rek söylüyor » Türk hükümetinin faşizm tarafta. İri olmadığını, demokrasinin artık yer leşmiş bir rejim olduğunu biz bili « yoruz. Fakat Goebels bütün dünya rejimlerini değiştirmek niyetindedir, Mikroplarını kürrei arzm her Lara- İfma salmıştır. Bugün bu mikroplar, bizim bünyede rol oyniyamazlar diye omuz silkersek, yarın yepyeni bir da va ile karşı karsıya geliriz. Bugün büyük bir harp arifesinde- yiz. Her milletin karşılaştığı müş'ül anlarda, umulmadık bir zamanda ba mikroplarm bizi içimizden vurmağa teşebbtis ettiğini görlirsek, müdafaa. tedbirleri almada geç kalmış olunüz, Bence, Goebels'in sözü, bizi hiddet. ten ziyade İntibaha davet etmelidir. Propaganda Nazırına bu sözü sö mek cesaretini veren âmilleri tetkik etmeliyiz. Düşman su altmdan saman ürütür, bizi gafll avlamak için pu. suda bekler, Eğer hakikaten Faşizmin bu mem. lekete gelmesini istemiyorsak, mede. ni cesaret gösterip, demokrasinin düş manlarını teşhir etmeliyiz, bunda in kişaf imkânı vermemeliyiz. Fuşizm her şeyden evvel kiçük millet istiklâllerinde, demokrasilerin düşmanıdır. Hâdisat bugün o kadar tebelliir etmiştir ki, korkak siyaset. lerle susmak, onlara bugün hazırlan. mak, yarın yüksek konuşmak im. kânlarını verir, Sabiha Zekeriya ————— Rooseveltin nutku, sulh ve demok- rasiyi seven milletlerin matbuatın. da bu aksi yapmamıştır. Bilâkis | herkes belki zayıf bir ümitle, göz. lerini Roosevelte çevirmiştir. Bu menfi propagandanın bizim mat. buntta bu şekilde yer alması, sulh ve demokrasiyi sevenleri teesrüire ve düşünmiye sevkedecek mahi7ıt tedir, Bay Muharrem Feyzi Roose. veltin halka dayanmadığını, bu nutkun Avrupa siyasetinde *eais yapmıyacağını iddia ederken han- gi membalara dayanıyor?.. Bu membalarda faşizm kokusu var, Bugün sulhü ve demokrasiyi kur. tarmak için faşizme de | rasilere dört el Temeni birleğsi tif vaziyete geçsinler. Burnunuzun ucuna gelen harp tehl sında, sulh seven her fert millet, Rooseveltle beraber | seveltle beraberiz. karsi. her