YAZAN: S.S. "Serbestsiniz, Yalnız, Nerede Kalacaksınız ?,, ümrük kepısma yaklaştıkla- rı zaman, bir uğultu işitmiş terdi, Ve bu uğultunun kapıya bi- riken halkın gürültüsü olduğunu hissetmişlerdi. Dış kapı, iki sıra polis kordonu ile çevrilmişti, Kapının önüne oto- mobiller dizilmişti. Otomobillerin basamakları önünde, elleri değnek» li polisler bekleşmektelerdi. En önde, büyük bir azametle yü rüyen Mustafa Sabri Hoca, gümrük Kapısından çıkar çıkmaz mütebes- sim bir çehre ile etrafına gözgezdir mişti, Şimdi, her taraftan kışlar kopacak... O da, sağa sol — düm ve- recekti, K Fakat polisin biri, #hdeki değ- nekle otomobilin açık Kapısını gös tererek : — Lütfen çabuk bininiz, Demişti. Sabık Şeyhislâm, daha hâlâ işin farkında değildi. Eğer Riza Tevfik DE — Efendiler, paşalar.. İş anlaşıl- dı. Otomobillere çabuk binelim. Diye ihtar etmeseydi, Mustafa Sabri Efendi vaziyeti idrâk edemi- yecekti. Lâkin; siyasi hayatında, halkım birçok defa menfi cereyan- ları karşısında kalmış; hakaretin ko kusunu alınıya alışmış olan Rıza Tevfik Bey; kapınm önüne gelir gel mez, polislerin acele etmelerinin se bebini derhal anlamıştı. Biraz evvel uğuldayan halk, şim- di susmuştu. Fakat bu süküt, bü- yük fırtıntlardan evvel hükümfer- ma olan süküta benziyordu. Simsi- yah gözler, çatılmış çehreler, biribi- rinin arkâsından otomobillere tıkı- larları takip ediyordu. Birdenbire bir gürültü kopmus- tu?.. — Allah, lânet etsin. — Kahrolsun, vatansızlar... - — Millet hainlerine, yuha... ,7 Taşlayın.. Şeytan taşlar gibi taşlayın... Memleket ve milliyetaşkı kalp- lerinden taşan genç Mısırlılar, coğ- » muşlar.. bir dalga halinde kaynaş © nışlardı. Polis kordonunun arasm- © dar yıldırım süratile geçerek uzak- aşan otomobillerin arkasından yum ruklarını sallamıya başlamışlardı. Otomobildekilerin renkleri, kireç kesilmişti, Hepsi de arabalarm kö- — gelerine sinmişlerdi. Hiç biri, söz söyliyecek halde değildi. Böylece bir müddet gittikten sonra, Borsa meydanındaki büyük polis karako- luna gelmişlerdi, urada; boş bir odada, bir müddet kendi hallerine ter- © kedilmişlerdi. Helecanları geçtik “ten sonra, biribirlerinin yüzlerine bakmışlar: © — Geçmiş olsun. İyi bir patırtı atlattık. Diyebilmişlerdi. Yunanistanda maruz kaldıkları > kayıtsızlık ve burada karşılaştıkla- Ealeyan, artık gözlerinin önünde- ki gaflet perdesini kaldırmıştı. Hiç “bir şek ve şüphe kalmadan, artık uziyetlerindeki fecsati anlamışlar “dı. Şimdi, hemen hepsi de derin de- “rin düşünmiye başlamışlardı. Birdenbire kapı açılmış, içeri bir polis girmişti. © < Karakol kumandanı, sizinle gö nek istiyor, Beni takip ediniz. © Demişti, «Polisi takip ederek karakol ku- , mandanmın odasma girmişler; dir- .seklerini masasına dayayarak çelik : gözlerini kendilerine çevirmiş — Polis zabiti, ingilizce hitap etmiş tiz , — Tamamile serbestsiniz. Yalnız, gâhlarmızı tesbit etmek lâ- Nerelerde kalacaksınız?.. |1İS | kuponu 30 kupona mukabil bir cilt (300) kuruştur. Yıldızdan San Remoya .... > No. 49 Rıza Tevfik Beyin rengi, kül ke silmiş, — Eyvah. Yandık.. Dedikten sonra, kumandanın söz lerini terciime etmişti, Şimdi bu efendiler ve paşalar hazeratızın çehrelerinde şaşkınlık alâmetleri belirmişti. - Nerede mi kalacağız?. A- caba bizim için mevki ve şerefimiz le mütenasip birer yer hazırlama- mışlar mı?.. — Canım hocam.. Artık o mevkii şerefi filân geç... Tıraşımız, daha Pirede iken önümüze düştü. Bura- da da, karaya ayağımızı basar bas maz ak mı, kara mı gördük. — Evet, Mevlâna. Anlaşılıyor | ki; olanlar oldu, bize... Şimdi ne yapacağız ?. Onu düşünelim. — Acaba, ikametgâh tayinini on lara bıraksak nası) olur?, Masraf- lari onların vereceğine nazaran... Rıza Tevfik Bey, Vasfi Hocanm sözünü kesti: . — Masraflarımızı verecekler mi, bakalım ?.. Evvelâ onu anlıyalan. Isterseniz, sorayım. Şimdi de, bu mesele etrafında bir münakaşa başgösterdi. uw kadar ehemmiyetsiz bir meseleyi bu derecede uza- tan adamlara hayretle bakan polis kumandanı daha fazla sabredeme- di. — Istanbuldan çıkıp buraya ge- linciye kadar, ikametgâhlarınızı dü şünmiye vakit bulamadınız mı?.. Dedi. Rıza Tevfik Bey, bu ağır suale şü cevabı verdi — Ekselâns?!,, Vakit bulabilirdik. Lâkin, İngiltere hükümetinin bu ci heti de nazarı dikkate alacağını... ve bize birer ikametkâh hazırlıya- | cağını zannederek bu hususta bir | gey konuşup kararlastımıya Hizum görmemiştik. Karakol “kumandanı, mânalı hir tebessümle gülümsemişti.. Piposu- nun külünü silkerek: — Ingiltere hükümeti tarafından böyle birşey düşünülmemiş olacak ki.. Bize bu hususta bir emir ve- rilmedi, — Güstereceğiniz ikametgühlar- daki masraflar kimin tarafından | tediye edilecek, acaba ?.. Kumandanın dudaklarmdeki te - | besslim, biraz daha genişlemişti. — Maalesef, bu mesele hakkında da bize bir emir verilmemiştir. Va- zifemiz, yalnız ikametgâhlarmızı kaydedip, sizi serbest bırakmaktır. Riza Tövfik, bu konuşmayı da tercüme etmişti. Ve bir mlinakaşa daha başgöstermişti: — Tabildir'ki bir otele gideceğiz. Fakat hangi otele? — Şerefimizle mütenasip bir ote- le, — Paşam, demin de söyledik... Şimdi, geç o şerefi... Şöyle ucuzca bir yer bulup ta başımızı sokalım, — Şu halde, hangi otele gidebi- leceğimizi kumandandan soralım. — Münasip. Kumandan, sorulan suale kısaca cevap vermisfi: — Otel Koutinantal, — Adımı işitiyoruz. Birinci sıntf otel, Çok pahalıdır. — Elhamra... — Yok, yok efendim.. Orası lüks yermiş. TAN Geçit Yerleri Parmaklıklı Olacak B. Kretsu, Türk "Yemek Sanatı,, nın Üstadıdır Galata köprüsünden sonra diğer ana caddelerimizde de halkın karğır dan karşıya geçecekleri yerlerin çivi- lenhmesine başlanılmıştır. Dün ilk ola- rak Karaköy m viler kakılmış ve halk dün sabahtan ibaren Karaköyde yalnız işaretlen- miş yerlerden geçmeye mecbur edil- miştir. Yalnız, Karaköy meydanınm dar- İiği ve bu kararın ilk tatbik günü ol- ması yüzünden seyrüseferde epeyce zorluklar çekilmiştir. Eelediye halkın. işaretsiz yerlerden geçip boş yere ceza vermemesi için, yolların iki çivi arasındaki yerlerine alçak boyda demir parmaklıklar koy maya karar vermiştir. Parmaklıklı yerden atlıyarak geçilemiyeceği için yalnız işaretli yerlerden : yürümek mecburiyeti hasıl olacaktır. Halk bu usule alıştıktan sonra parmaklıklar kaldırılacaktır. Önümüzdeki bir ay içinde Pangal- Sipahiocağı, Galatasaray, an, Galetasaray Dörtyol- ağzı, Mmgiliz sefareti önü, Tepebsş Perapalas, Şişane, Galata — Voyvo- da ve Galata — Karaköy Palas ön - leri de çivilenecektir. Yaya yürüyenler için mühim bir karar Belediye şehirde yaya yürüyenler İçin yeni vemühim bir karar ver miştir, Bu karara göre, halk yalnız yaya kaldırımlarından © yürtyecek, kaldırımdan aşağıya Kâldırımlarda İstenilen taraftan yü- rünmesi serbest bırakılacaktır. Yal- niz halk, gittiği istikamette karşı ci- hetten gelen kimseye yol vermek için İzle MİL Sokakları dar olan diğer medeni, Avrupa şehirlerinde de tatbik edilen bu usulün bir aya kadar şehrimizde de tatbiki kararlaştırılmıştır. pr eş Sıhhiye Vekili, Sıhhiye Müdürlüğünde Meşgul Oldu Sit.hiye Vekili Refik Saydam, bera berinde vekâlet idare müsteşarı Hüsa meddin bulunduğu halde, dün, İstan- bul sıhhat müdürlüğüne gelmiş, sıh- hat müdürü Ali Rızadan İstanbulun son sıhhi vaziyeti ve bilhassa tifo hakkında izahat almıştır. Vekil, bura da uzun müddet kalmıştır. ÇO EN, İstanbuldan İskenderuna İlk Vapur Önümüzdeki Salı günü Mersin & A postasını yapacak olan Konya N 4 vapuru, ilk defa olarak “Isken- $ # derun,, « uğrıyacaktır. Bu vapur- la Antakya könsolosluğuna tayin X İ olunan B. Firuz da hareket ede. V İ cektir. , ', , maraaaa aaa ! . İ Iskenderun konsolosluğuna Ha- İ riciye Vekâleti memurlarından — Otel Emperyal, — Daha ucuzca bir yer.. — Osmaniye otel... — Alâ. Ismi de fena değil. Aca- ba kaçmet sınıf oteldir. — Uçüncü sınıf, — Iyi. Çok iyi. Hele şimdilik orada barınalım da... Tabii, vaziyet böyle kalmıyacak.. Siyasi vaziyet- lerde, birçok tebeddililer olacak. O zaman... (Arkası var) Kuponu 10 kupona mukabil bir cüz TW4 kuruştur. # B. Necati Menemencioğlu, Isken- 9 İderun kançılarlığına da B. Hay- V İ dar tayin edilmişlerdir. , İrrsremerarere Çorlu » İstanbul Asfalt Yolu Merasimle Açılıyor Londra - Istanbul âsfalt yolunun ü- zerinde bulunan Çorlu — Istanbul İsit yolu 27 eylül pazartesi günü me- rasimle açılacaktır. Nafra OVeki'eti, bunun için Ankara, İsanbul ve Trak- yanın birçok şehirlerindeki zevata da vetnameler göndermiştir. O gün Is- tanbuldan Kırklareli, Edirne ve Te- kirdağından davetliler hususi otomo- billerle hareket #lerektir. lanmda üç yere Gi- | inemiyecektir. | daima sola geçecek, mukabil taraf- |decek, oradan Karadeniz mmtakası- tan gelenler de ayni şekilde hareket |na göcecektir. Baş â Yüzünün Dün sabah Alemdar polis ka- rakuluma kanter içinde birisi gel- miş, Vezir hanında bir cinayet işlendiğini haber vermiştir. Ha- na giden memurlar, 19 numaralı odada yüzünüm bir tarafı parça- lanmış bir ihtiyar cesedi bulmuş- lardır, Yapılan tahkikata hüdisenin bir cinayet eseri olmadığı, ölü- mün kalb sektesinden ileri geldi- ği anlaşılmıştır. Adliye tabibi En- ver Karan, cesedi muayene et- miş, yüzünün ve kulağının fare. ler tarafımdan kemirildiğini tes- pit ederek gömülmesine izin ver- miştir. Ceset, Salih oğlu Hilmi ismin- de 60 yaşlarında bir ihtiyara sit- tir. Hilmi, ayyaş ve esrarkeş ol- duğu için iki karısından da ayrık mıştır, En büyüğü 35, en küçüğü 13 yaşlarında olmak tizere beş Han Odasınd Bulunan ihtiyar Kollarının Fareler Tarafından Kemirildiği Anlaşılıyor çocuğu vardır. Fakat, derbeder- liği ve düşkünlüğü yüzümden ne karısı, nede çocukları, kendisi ile alikadar olmamışlardır. Hilmi, evvelki akşam peynir, ekmek ve bol rakı alarak her ak- şamki gibi han odasma kapanmış ve içmiye başlamıştır. Dün sabah, hanım meydanlı- ğında çamaşır yıkamakta olan Hayriye isminde bir kadın, açık duran oda kapısından > Hilminin korkunç bir vaziyette yattığını görmüş ve öldürüldüğünü sana- rak hüdiseyi etrafa haber ver- miştir. Odasında, birisi yarısma ka- dar dolu olmak Üzere beş tane yarım kiloluk boş rakı şişesi bu- nmustur. Hilminin, gece yarı sına kadar durup dinlenmeden etiği ve bunun netiöesi olarak öl- düğü anlaşılmaktadır. İş Haftası Sanayiden Sayılmıyan İşlerde Nasıl Tatbik Edilecek? Şehrimize gelen iş dairesi baş âmi- ri Enis Behiç, birkaç gine kadar İz. mire giderek, iş teşkilâtını teftiş e ir, dün kendisi en mâlü - vü agi ne iş talimatnamesi hakkinda şu matı vermiştir: “.— İş kanununun 35 inci maddesi iş hayatımda umumi olarak her İşçi için haftada 48 saat çalışmayı esas tutmuştur. Fakat âyni maddenin B fıkrası bu esasm muhtelif sahalara tatbilkini bu sene içinde çıkarılacak nizamnamelere bırakmıştır. Vekâle- tin i müddetlerini tespit için lüzum gördüğü son genel emir, bu maksat la çıkarılmıştır. Kanunun Üçüncü maddesinde, bu kamuna göre sanayiden sayılar işler | yazılıdır. Bundan maksat, sansyi İş-| leri ile sanayiden olmıyan işlere ku- | nun hükümleri tatbik edilirken yeni çıkarılacak nizamnamelere usuller ko nulmasmı temin içindir. Birçok kim- seler üçüncü mnddeye bâkuruk İş ka nununu münhasıran sanayie mahsus zannediyorlar. Halbuki bu birinci genel emirde, iş kanununun üçüncü maddesinde sayılan sanayi işlerinden bir kısmı ele alınmış ve o emrin bir numaralı bendinin A fıkrasında bun- larm neler olduğu gösterilmiştir. AY ni bendin B fıkrasmda ise bankaılık ve sigortacılık İşlerile diğer her tür- İ tü vaziyetteki toptan ticaret işleri| tasrih edilmiştir. A fıkrasındaki sax nayi işlerine ve B fıkrasındaki sana- yiden olmıyan işlere 48 saatlik İş müddeti tatbik olunacaktır. Yine sünayiden olan üzüm ve incir işlemelerinde günde İl saatlik çalış- ma müddeti tespit edilmiştir, Şeker işleri, bu senenin kampanya devresi- ne mahsus olarak şimdiye kadar tat- bik edilmekte olan iş müddetlerini muhafaza ve tatbikte serbesttirler. Gazeteciler, umumiyetle muharrir. ler, yazı işleri müdürleri ve yalnız fi- kir ve kalem işçisi olarak çalışanlar iş kanununun şümulü haricindedir. - ler. Gazetelerde hem bedeni, hem fik- ri olarak çalışanlar için ayrıca bazı kayıtlar tespiti düşünülebilir.,, ER Beyoğlu Hastanesi Genişletiliyor Evvelce yalnız yaralılar için açıl - mış olan Beyoğlu hastanesi son za -| manlarda bütün hastaları slmıya ve tedaviye başlamıştır. Fakat mevcut kadrosu kâfi gelmediği için, beledi - ye, 938 bütçesile bu hastaneyi iht 48 Saatlik | Kız Talebe | İçin Askerlik Dersleri Bu Sene Okutulacak Program Bütün Mekteplere Bildirildi Maarif Vekületi, yürt müdafaasma Üplerim penti BİSİRİKLA İbarcı se, yüksek mektep ve üniversitede kız talebelere askerlik dersleri verilmesi- ni kararlaştırmış ve teşkilâtma bil- dirmiştir, Askerlik dersleri, önümüz- deki 1 Iikteşrinden itibaren tatbik e- dilecek ve bu mekteplerin muadili 0 Jan meslek, sanat ve hususi mektep- lere de şamil olacaktır. Bu dersler, yalnız Türkiye Cümhuriyeti vatanda- $ı olanlara verilecek ve şimdilik haf- tada bir saat okutulacaktır. Program iki kısım üzerine hazırlan mıştır. Bu sene için bu programm ge- Ti hizmetlere ait'olan kısımları üniver site ve yüksek mekteplerle liselerin son stnıflarında geniş bir süretle oku tulacaktır, Muallim subaylar, mahalli komutanlıklar tarafmdan seçilecek- tir. Liselerin yedinci sınıfları için ha- grlenan programa göre, bu siniflar- da, ordu teşkilâtı, askerlik kanunu, dahili hizmette askeri terbiye, silâh bilgisi, atış bilgileri, topoğrafya, se- ferberlik, harp tarihi, yaya hareket- leri, dersleri ve talimleri gösterilecek; tir. Sekizinci smıftan başlıyarak lise ve üniversite kızlarına okutulacak as- keri dersler programma birinel prog- ramda sayılan maddelerden başka muharebe bilgisi de konulmuştur. mak ya Suyu Erken Kesilen Hamidiye Çeşmeleri Şehrin muhtelif yerlerindeki Ha - midiye çeşmelerinde sular saat 17 de kesilmektedir. Belediye, bu yüzden yaplan şikâyetleri haklı bulmuş ve meseleyi sular idaresine bildirmiştir. 24.9.937 —| Romanya Konsolosu Ayrılıyor ! B. Kretsu, Türk Yemek Sanatının Üstadıdır İstanbuldaki cenebi konsoloslari* nm en kidemli olan Romanya gen€“ ral konsolosu B. Kretsu İle zarif e$*” ni aramızdan kaybediyoruz. B. Ere& su tekaüt olmuştur. Tikteşrinin bi” rinde memleketine gidecektir. Romanyalı dostumuz üç seneğei” beri Istanbulda memleketini temsil ediyordu. Türkiyeye çok bağlanmıf yakin dostlarını hep Türklerden 906 miştir. Memleketine döndükten 808” ra da bu dostluğu unutmamak Kari” rındadır, Memlekete dair malümst toplamıştır, konferanslar verecektir: B. Kretsu'nun meziyetlerinden biri de Türk acılık sanatının sayılı Ü# tatlardan biri olmaktır. Romany8* da türkçe isimlerle anılan yemekle” İ rimizi sevmekle kalfhaz, bunları pi İsirmek hususunda sanat inceliklerinâ sahi; B: Krotsu bir gün bize şu hikâyeyi anlattı; Fransada tahsilde bulunur” ken diğer üç talebe ile beraber bif grup teşkil etmiş. Talebelerin hepsi yemek meraklısı gençlermiş, Her ar” kadaşın her hafta (yeni bir yemek icat etmesine, icat ettikleri yemeği" beğendiremiyenlerin oceza Ol! d diğer arkadaşlara birer ziyafet çek rhelerine karar verilmiş. Her haft& grup toplanıyor, icat edilen yemek” ler hakkında ekseriyetle büküm veri" yormuş. Herkes sik sık cezaya çar” prldığı halde Romanyalı gencin icat ettiği yemekler hep beğeniliyormuğ- Çünkü bu kurnaz genç her hafta bİF Türk yemeği yapıyor, kendi icadı di- ye ortaya çıkarıyormuş. Bir hafis patlıcan bayıldı, bir hafta beğendi, bir defa türlü güveş başka bir defs taskebaplı pilâv, tepsi böreği falan ibi... i Köle bir müddet mükerimel git miş. Günün birinde Romanyalı bir tâ lebe araya karışmış, diğer üğ arks- rn laterale “Ew ix Te alla açi her Pe mek icat etti. Her yemeğini de be” ğendirdi. ş Romanyalı kurnazlığı derhal far ketmiş. Tat edilen yemekleri târif ettirmiş, Bir de anlaşılmış ki“icatları hep eski Türk yemeklerinden ibaret * Bunun üzerine Kretsu toptan büy bir şampanyalı ziyafete mahküm edilmiş, Kıymetli dostumuza ve eşine meri” leketindeki faaliyetlerinde de mü vaffakıyetler dileriz. hiz Ciğerden Zehirlenmi: Şehremininde oturan Kâmil er | le a9“ İ mesi Pakize, Ismail isminde bir öiğer” ciden aldıkları ciğerden zehirlenmiş*” lerdir. Pakizenin vaziyeti ağır oldu“ ğundan hastaneye kaldırılmıştır. | m eml BİRKAÇ SATIRLA ürkofis Başkanı Bay Bürhan Zihni ve Liman İşletmesi Mü- dürü Raufi Manyas, dün akşam Ai karaya gitmişlerdir. . B elediye, kirkçeşme sularının 15“ lah için kararlar verirken Sih hiye Vekâletinin mütaleasını da sor” ” muştur, N . Şraklı Prenses Bayan Abdil I yanmda Mis Lee adında bir Ingiliz kadını olduğu halde dün şehri” i mize gelmiştir. ş . arki Urdüm Emiri Altes Abdul lahın hediyelerini getiren B med Pazartesi günü memlek© tine dönecektir. Yurtta Bugünkü Hava Yeşilköy Meteoroloji istasyonun- dan alman malümata göre, bugün yurdumuzda Ege mmtakasmm kis men bulutlu, diğer yerlerin az bulut- lu geçmesi ve rüzgârlarm ekseriyetle cenubi istikametten orta kuvvette cs mesi muhtemeldir. DÜNKÜ HAVA Dün hava akşama kadar açık geç- şubeleri açmıya karar vermiştir. yaç nisbetinde genişletmiye ve eksik! rüzgâr şimaligarbiden gayet hafif olarak esmistir. Barometre 9 uncu ay Gün-30 Hizm: 142 Eylül: 11 Rumi 1353 1206 Recep: 17 Arabi 1356 || Güneş: 549 — Öğle: İ İkindi: 15,31 — Akşam; | Yatsı: 19,38 — İmsâl 1,09. 75.77 milimetre ve hararet en Göğ .8 ve en az 179 santigrat olar kavdedilmistir.