b 21.9.0987 TAN Gündelik Gazete ar BAŞMUHARRIRI hmet Emin YALMAN bain hedefi: Haberde, fi- S her şeyde temiz, dü şeb samimi olmak, kariin tesi i olmıya çalışmaktı | GÜNÜN MESELELERİ Terin Kongresi ı y gün Dolmabahçe Saraymda my ri kongresi hazırlıklarını gör- tay Bittim, Istanbula dünyanın her Yeni gelen birçok sayık âlimler tad ek telekkür ve tetkiki ile, bu- Yakından temasa girecektir. A- iÜrkün yüksek rehberliği ve teşviki Pa salışan cemiyet âzaları, yıllar. beri, umumi tarihte ilmi hakikat- hn Zafer bulmasına ve onun Şu Ve- h Millet, şu veya bu kıta, şu veya Talay niyet lehine ve aleyhine bir- 2,» butlanlardan tasfiye edilmesi any, aaktadırlar, Umumi tarih, bil r Şark dünyası ve en başta, klik aleyhine asırlarca tahrif e gr Bir zamanlar din düşman- iy, y€ daha sonra, bu din düşman. karışan emperyalist ihtiraslar, Kahiz Türklüğü, bütün hak ve şeref. Tig teerit etmiye değil, onun de- Yeni bir boya vurmıya cesaret m kadar ileri gittiler. Renkli ve yar Türk telâikkisi, Osmanlı gaf- de ve terceme yolu ile, Türk Mekteplerine kadar girmistir. ta altı araştırmalarının ve yerüs- iklerinin adım başına haykıra- tekzip ettiği bu haksızlığa İsyan İlim ve tefekkür adamları gene te zuhur etti, Hattâ bu isyan, Osmanlı Türkçülüğü devrinde,onlarn a ları dilimize nakledilerek bizde İesirini göstermiştir,Kaynaklar eli. ar 'e olmadığı için, tarih ile uğraşan- Sâdece Osmanlı hanedanmm des. iş I yazmak üzere övlündülkleri için, Türk arkeolojisi olmadığı için, a- | bak sahibinin sesi duyulamazdı ve uda, reisimiz, Türk kafasını plâka- dayan —... Kadar mamıştır. ek topraklarından yabaner fsti- Mh Sökün atmak için bazı hayır sa-| yerinin kalemi değil, fakat bizzat ie, milletinin deha ve kahramanlığı ek lâzım geldiği gibi, umumi ta- eki Türk şerefleri de ayni istilâ” e dili ile konuşmıyan, Türk ile duymuyan, Türk kafası ile a- İP düşiünmiyen bazı hayır ve haki. hg arın hütufları ile değil, metinleri kik eden, yerin altnda ve üstünde Şenini araştıran, put kırmasını bilen, b Yınratan yeni Türk münevver. İı cihadı ile kurtulacaktı. Bir diktadan, karşılıklı münakaşa evrime giriyorduk, Garpteki sabit fi- veri yıkmak ne kolay, ne de çabuk yy, «ti. Bütün hayat ve yöhretleri- herhangi bir nazariye üstüne kur. Ne olanlara kenlilerini inkâr ettir. k Ümkânsız değilse, pek güçtür. enstitünün, lâboratuvarm, kü. yy enin, bir kelime ile ilmin hür- ini istiyoruz. Taassubun ayırdığı, Mig tiği, körlettiği, akim kaldığı ta. hi, Hakikatler âlemini, münhasıran, ürün ve hür tetkikin hü- Ta "üfuzuna bırakılmasını İsti. bike Teleme Beteri Tarih Kongresi arkadaş- Bag bütüm sahalarda ne kadar VE esaslı konuşmalar için hazır Muay Wi gösterecektir. Kongrenin 6de salonundaki sergi kısmı, u- h E-İş içinde Türklüğün yerini Yy Pk Alemi içinde Kemalizm dev- Vay bariz ettiriyor: Bu sergi, Türk 4, Cemiyetinin, bütün iddinlarn. jSsikalara, metinlere, kazılara ne ehemmiyet verdiğini, ve kendi- Madelesiz, Hive sergi, akıl ve insaf sahibi vasıtalığı İle, hertarafta ta- “hun davasmı muvaffak kıl- icin “esaret ve feragatle çalışan tebrik etmek ve kongre ile inde bütün milletin alâkası- Müzi vi Ye hassas tutmak borcu- Falih Rıfkı ATAY TAN İkinci Türk Tarih Kongresine ilim ve kültür dünyasının birçok maruf şahsiyet. leri, meşhur profesörler de iştirak ediyorlar. Bunlar arasında bulunan ve cid- den değerli bir arkeoloji âlimi olan Profesör Pittard, dün kongre açılırken mes- lektaşları adına çok mühim bir ilmi nutuk söyledi. Bunu aynen buraya alıyoruz. ANADOLUDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR NELER B u kongreye iştirak eden ecnebi âlimlerin adına z söylememi istediler. Bu arzuyu büyük bir memnuni- yetle yerine getiriyorum. Aca- ba beni neden seçtiler? Şüp- hesiz, hiç kimseyi ürkütmiyen ufak bir memlekete mensup olduğum içindir; veyahut bel- ki de klâsik bir tarihçi olma- dığımdan; ve bilhassa, öyle sanıyorum - Ve © Zaman da bu sebebi sevinçle kabul ediyo- rum - ki, 36 yıldanberi, Türk milletinin - ihtimal bir çokla- rınızdan ziyade - dostu oldu- Ur. O milletir, geçirdiği, ve hülâ da inkişaf ettirmekte devam eyledi- ği, efsanevi vaafa lâyık inkılâp es- naşnda, yer YÜZünde mukabilini bulmak güç olan muazzam bir hâmlenin, — itimat buyurun ki maddahr değil — fakat objektif şahidi oldum, İnanmak isterim ki, burada bulunmaklığıma asri sebep ve saik bu objektif mahiyetin ken- disidir. Biraz evvel demiştim ki ben kelimenin oldukça genişlemesi icap eden, hiç değilse iskoler ma- nasile olsun — klâsik bir tarihçi değilim. Ancak gerek kendim ve gerek benim nevimden olanlar için, benim bizzat tasavvur eylediğim ve öyle görmek istediğim tarihçi- AR bütün haklarına Vo-burun ve. #ifelerine malikiyet © iddiasında yım, Öyle ya, tarih ders kitapların. da olduğu gibi ancak mahdut bir zamanla, mahdut bir sahayı esas ittihaz eden bir tarihin mahiyeti ne olabilir? Bunda, (beşeri mace. raların ancak cüz'i bir kısmını bu- Jursunuz ve bu kısım dt O mace- raların her zaman en önemlileri de- ğildir, B“ kirk senedir, kalemim ve kelâmımla, tarihin, çağ- larmı biribirinden ayıramıyacağı- ni, keyfemayeşa seçilmiş bir andan başlatılamıyacağnı; velhasl, onun insanla birlikte baslar olduğunu öğretmekteyim. Paldolitik çağ, en eski göçebe es- lâfımızın medeniyeti böylece tari- he mal olmuştur. Esasen, kongre- nin nazarlarma arzedilen o pek zengin, pek intizamlı, pek vâzıh ve pek pedagojik Sergi, bİr memleke- tin, bir bölgenin, bir milletin bütün o maceralar silsilesinin muhteşem bir gösterişidir. Bu maceralar, bizi bir anı diğer bir andan ayırmamağa icbar eder. Hepsi biribirine bağlıdır. Evlâtlar babalarını unutamazlar, 'Tarih de- »ilen şey — heyhat ki hâlâ bugün anlaşıldığı manada — muayyen bir zamanda ve muayyen bir verde, kendiliğinden doğmuş değildir. O, her yerde, kendi protohistoryasın- dan neşet etmiş, prehistoryası da prehistoryasından vücut bulmuş- tur. Örnek diye şuracıkta bulunan ve sergisinde arkeolojik zenginlikleri ni bize teşhir eden Anadoluyu ala- cak olursak, ne görüyoruz? Dokuz yıl önceye kadar meçhulümüz ol- duğu halde, bugün bu Yurdun bir çok noktalarında meydana çikan yontulmuş taş medeniyetini neoli- tik medeniyet, ve ondan sonra da bakır ve tunç medeniyetleri istih- lâf etmektedir. İşte, bundan son- radır ki Protoeeti'ler gibi kavimler tarihe giriyorlar. Lâkin bu Proto- etiler de kimlerdir? Hiç şüphesiz, ayni yerlerde, bunlardan önceki medeniyetleri kurmuş olan insan- ların ahfadı, böylece, nesilden nes- le rücu ederek, bizi bizzarure, tâ paleolitiğe kadar, çok güç şartlar ÖĞRETTİ? ge re Aİ Söyliyen: Rrofesör Pıttard ! TA İİ in fak olamo İnsanlara kadar ileten bir silsile tesbit edebiliyoruz. On- larsız, tarih olamazdı, D eminden bu memleketin ha- rikulâde — teceddildiinden, bugünler bizleri misafir edenlerin, şahidi olduğumuz ve — gayet hâ- lâ kalmışsa — düşmanlarını bile hayran etmesi lâzmmgelen o eşsiz kalkınmasından bahsettim, Bu yeni devletin içinde çok ia- bii bir müessese olan Ve kendine gelmek ve yakın veya uzak, me- sut veya bedbaht mazisinde, fakat bütün mazisinde kendi kendini Bul- mak istiyen bir milletin tamamiyle yenilenmek o hususundaki sohsuz arzusunun doğrudân doğruya bir neticesi bulunan Türk Tarih Küru- mu, şimdiye kadar büyük İşler ba- şarmiş bir im cemiyetidir. Onun daha birçok böyle büyük işler ba- #aracağma © inancımız vardır, O- nun enerjisi, bu yurdu kuran ve Cümhuriyetin şerefli bânisi olan zatın enerjisi ile bir gitmektedir. Esasen, duyduğuma göre, Türkiye Reisicimhuru, bu vatani mücsse- seye can ve gönülden alâka göster. mekte, ona kendi heyecanlarını yıl- mak bilmiyen çalışma hasletlerini nefhetmektedirler, Ş ayın kongre üyeleri, bu sayede, ve bu kadar az bir zamanda, ne büyük neticeler elde edilmiştir, yor musunuz? Arşivlerde ve es- ki enıtlarda araştırmalar yapılmış, müteaddit, yerlende kazı sahsları açılmış, fevkalâde eserler ele ge- girilmiştir. Her tarafta, meselâ Piri Reis gibi, kadir ve kıymeti bilinmemiş Türk âlimleri hakkmda, bu ana ka- dar meçhul kalan aydmlatıcı kay- naklar bulunmakta, tarihçe ma- lâm, eski Anadolu kavimlerinin yekdiğeri arasındaki miinasebetle- re dair yepyeni telâkkiler meyda- na çıkmaktadır. Sonra, ve ayni zamanda, mede- niyetlerinin menşeini ve teselsi nü, Anadolu yaylâsmı kaplıyan te- pelerden öğrendiğimiz insanların ecdadını, efsanevi bir maziye irca eden prebistorya keşifleri vuku- bulmaktadır. O tepeler, bu men- şeleri ve bu teselsülü durmadan bi- B. Pittard dün kongrede konferansını verirken. İzerisinde hayatı iisiseyu muyaf © 26 öğretecekler, ve bu suretle bil. * gi ve düsünce ufuklarımızı geniş. #teceklerdir. B” muhtelif medeniyetlerle, neolitik çağda, büylik, kü- çük sitelerde toplanmış insanlar, muhtelif diller konuşmuş, muhtelif könunlara tâbi bulunmuşü > yine bunlar, bir çokları daima meç- bulümüz kalacak olen muhtelif ad- lar taşımışlardır. Fakat bazan mü- kadderatlarını birleştirdikleri gibi, bazan da biribirlerine karşı aman- sız düşman kesilmiş olan bunlar, hemen daima ve hemen her yerde hep ayni İnsanlardır; Klâsik tarih bunlardan bazılarını tanır; lâkin hepsi de biribirinden tenasül edi Bunun başka türlü olmasına imkân yoktur. Bugünkü Türkler, vaktile, kavimlere birer ad veren tarihin doğuşunda, Eti adımı taşıdıkları gi: bi,birkaç bih yil Sonrada Selçuk, Osmanlı ve nihayet Türk ismile a- nılmışlardır. Bütün bu noktalar üzerinde bizi Aâydınlatmak, bütün vakalar hak- kındaki bilgimizi artırmak, bin yıl- larla asırlar, kâvimlerle medeniyet safhaları arasmdaki zarurt iltisak- ları tespit eylemek, Türk Tarih Ku- rumuna düşen vazifedir, O, bu işe, cümleten kaydetmekli. ğimiz ve yine elimleten alkışlama- mız lâzım gelen bir şevk ile hazır- lanmaktadır. Zira, Türk Tarihi, he- yeti mecmuası bâkımından, bizim de tarihimizdir. Bu cihet asla şüphe götürmez. Orasya'nın —ki ben bu tâbir ile, bir orta ve batı Aayasile bütün bir Avrupayı kastediyo- rum— dünyanın ilk devirlerine ir- ea olunması lâzim gelen beşeri vah- deti gittikçe daha güzel ispat edil miş olacaktır. G eçen gün Bükreş Antropoloji ve Arkeoloji Kongresinde, Türk Tarih Kurumuna ve bu Kon- greye hız verenlerden biri olan B. | yan Afet, Kurumun Anadoluda son yaptığı Kazılardan bazı neticeler gösterdi, Orada hazır bulunan ve şimdi de burada rastladığım mes- lektaşlar, Bayan Afet'in, o gün bi- ze, Türk Tarihinin bir faslını ibraz etmekle nasıl haklı bir muvaffakı. yet kazanmış olduklarını söyl sem beni tekzip etmiyeceklerdi: Öyle ki, ikinci seksiyonun ittife- kı'âra ile ittihaz edilerek Kongre tarafından da tasvip edilen bir ka- rarı ile; Anadolu'daki araştırmala- rın daha da hızlandırılması talep edilmiştir. Böylece, Türk Tarih Kurumu, da- ha şimdiden bize çok güzel ümitler vermiş bulunuyor. Biz, kendisin. den, yalnız mensup olduğu yurdu değil, fakat siyasal olsun, dini ol- sun, sosyal veya artistik olsun, he- pimizi ilgiliyen evrensel tarihi ve hattâ bu tarihten neşet edecek fi- tozofiyi zenginleştirecek mahsuller beklemekteyiz. Bize, ne ve kim ol- duğumuzu bildirdikten sonra, 0, bi- zim istikbale doğru yol almamizâ da yardım etmelidir, Burada toplu bulunan ecnebi â- limler adıma, bu devletin en büyük şefi, Türkiye Reisicmhuruna derin saygılarımızı arzeder ve Türk Ta- rih Kurumundan da, başardığı iğ» ler için tebriklerimizi, parlak bir istikbale mazhariyeti hakkında di- - leklerimizi ve bu Kongrenin külfe- tini ihtiüar eylediğinden . dolayıda teşekkürlerimizi lütfen kabul etme- sini dilerim. Kongremiz, âlem nazarında, ilmi, kültürel, insani bir ittihadm teza- hürü olmalı; dünyanın herhangi bölgesine mensup olursa olsunlar, bütün insanları bir meslek tesanü- dü içerisinde birleştirmeli Bu Kongreden, umumi tarih için yeni ve mühim malümat,elde cdile- ceğinden, ve Türkiye için ise, bun- dan böyle ön safa geşmiş bulundu- Zu cihetle —hepimizin de menfa- atimize uygun olarak— o saftan katiyen ayrılmamak lâzım geldiği kanaatinin hâsıl olacağından asla şüphemiz yoktur. Müdürlük Maaşı 600 Liradan 300 Liraya İndirildi Üsküdar tramvaylar idaresinin 1s- inhr İçin masrafların oazaltılmasma çalışılmaktadır. Bu arada ilk olarak müdürlük maaşı 600 liradan 300 Ji. raya indirilmiş, diğer erkân maaşla. rında da bu nisbet dairesinde âzalt- ma yapılmıştır. Hattın Kadrköyline ve Bostancıya kadar uzatılması için yapılan maaraf tan bir kısmı şimdiye kadar öden - miş, idarenin 400 bin lira borcu kal-| ÇE | Okuyucu , “mektubu |) rr. Altıncı Sınıfta Fen Bilgisi Kalkınca Bir oku me göre, ye teplerin bir si okutulmr mıyarak dönmüş bi Yeni tamime uğun üzdek riletek kararın neden ibaret olduğunu öğrenmek istiyorur.., Bir talebe velisi . Cevaplarımız : Ankarada Oncsbecid: ğında 3 mimarada A “ — Size sorduğu: rinde en salâhiyetli ve Emlâk ve Eytam Ba Oraya müracaat etmeniz daha doğru dur.” lümatı fi mi sı VW . Diyarbekir Cümhuriyet okulu öğret menlerinden B, Ali Öngene “ — Adresini sorduğunuz zatın yas hanesi, İstanbul Karaköy Palastar dır." Çöp Arabaları enin Balat atelyesinde yap- tırmakta olduğu yeni tip çöp araba- lsrmdan bir tanesinin yapılması bit- miş ve dün tecrübe mahiyetinde işe de hiç gürültü çıkarmaması, harice toz ve çöp düşmemesidir. Tecrlibeden iyi neticeler alınırsa bu arabalar çoğul. tılacaktı — — Bir İnek Çiğnendi Dün sabah Istanbula gelmekte o « lan tren Ispartakule ile Çekmece &» rasmda' tren yolu üstünde © başı boş dolaşan bir ineğe çarparak parçala» wişlar. —o-—— Esnafa, İhtiyacı Olan Aletler Verilecek Esnafa kredi temini meselesini gö rüşen komisyon dün birlik binasım- da tekrar toplanmıştı maye iş de duru para yerine, ihtiyacı olan &/ ve iptidai maddele muvafık görülmüşti ——e Balkan Ticaret Odaları Kongresi Toplanıyor Bükreşte toplanacak olan Balkan ticaret odaları kongresine gidecek heyetimiz seçilmiştir. Bu heyete, Is- tanbul ticaret odası İkinci reisi Habiboğlu ile umumi kâtip Cevat Ni- zami ve İzmir ticaret odası umumi âtibi Mehmet Ali iştirak edecekler. mıştar, > — Geçenlerde İngilterenin Remford İdir,. şehrinde bir boğa aırmdân kağirax sokaklara fırlamış, bir saatten fazla bir müddet için şehir caddelerindeki seyrüseferi durdurmuştur. Boğanın kuvvetli boynuzlarından çekilen oto- mobiller, bu zorlu yayaya yol vermek zorunda kalmışlardır. Yaya gidenler, nm (kendi cinslerinden olmasa bile) şılamışlardır. lirlerinde ilkdefa otomobillere yol verâirten bir yaya ortaya çıkışı büyük bir gururla kar.