İ j —- id Büyük Tarih Kongresi Dün Açıldı Bt Şefimiz Atatürk tarih sergisini tetkik ettikten sonra çalışma arkadaşlarile (Başı 8 incide. Tarih Kurumunun açtırdığı 5 hö- yükten, Alpullu höyüğünün alt taba- kası prehistorik çanaklar verdi. Di- gerlerinde m. s. II inci ve I üncü as- ra ait olduklarma dair belgeler bulun du. Bu yıl kazılan Umurca höyükle- rinden biri, iki mezar içinde birçok malzeme verdi. Bu keşif Milâdın ikin- ci asrında zengin Trak kadınlarının ne gibi ev eşyasma malik oldukları ve ne suretle gömüldüğü hakkında bizi 'tenvir etmektedir. | Bayanlar, Baylar, Ankara, yeni Türkiyenin hükümet merkezi olurken, onun eski devir tari- hinin de yeni ufukları açıldı. Civarm- daki arkeolojik araştırmalar şimdiye kadar bilinmiyen istasyonlar meyda- na getirdi. Yeni devrin, yükseliş için atrlan te- mellerinde, her kazma eskinin izleri- ni buldu. Bunlardan Ahlatlıbel, bakır devrinin; tümülüsler Frikya, Gazi fi- danlığında bulunanlar Post Eti devri- ne intikali gösteren vesikalardır. 1933 te Ankara kalesinde karışık bir tabakada cilâlı taş bir balta ele geçmiştir. Esasen Ankara kalesi bugünkü ha- Nile Bizans, Selçuk, Osmanlı devirleri- ne şehadet eden duvarlarile en hâkim tepe üzerinde asırların ihtişamını ye- ni nesillere nakleder, Yapılan sondaj- larda, daha eski devirlerin yapı izleri bulunamadı. Ankara şehrinin kale dı- şI yayılma çevresinde, Çankırıkapı höyüğü, hafriyat için en önde gelen yerlerdendir. Burası kaleden daha es ki bir iskân çağmı gösteriyor. Çalışmaların neticeleri 1937 de çalışmalar Şu neticeleri * Vvermiştir: Post - Eti keramikleri. Miniyen tipini andıran keramikler. Bu suretle Türk Tarih Kurumu, An karanın Çankırıkapıda Post - Eti ça- gındanberi iskân edilmiş olan yerini ortaya çıkarmış ve Miniyen denilen mühim keramik çeşitlerinin menşei hakkında yeni tetkikleri icap ettire- cek aydınlıklara varmıştır. Bu umumi çizgilerle anlatmıya ça- lıştığım arkeolojik faaliyetimiz, ümit ederim ki size yeni buluşlarımızın e- hemmiyetini tebarüz ettirmiştir. Umidimiz odur ki, bu buluşlarımız- — daki etüdler ve diğer yerlerde bhulu- nanlarla olan mukayeseleri, umumi cihan kültür tarihini aydmlatmakta en büyük rolü oynıyacaktır. Bundan — sonraki çalışmalarımızda daha geniş neticeler alacağımıza — kanaatimiz tamdır ve büyüktür. Bu ikinci kongremizde, Türk Tarih — Kurumunun hafir neticelerini yüksek huzurunuza sunmuş olmakla bahtiya- Tız. Türk Tarih Kurumunun başardığı işler Profesör Afetin etrafı çınlatan u- | zun alkışlarla biten bu vakur ve ilmi — konferansından; sonra Türk Tarih — Kurumu Genel Sekreteri B. Muzaffer İ Göker, Kurumun diğer ilmi faaliyet- leri hakkındaki raporu okudu. Bu ra- /— porda Kurumun telif ve tercüme ola- rak neşrettiği ve edeceği eserler anla- tılıyor, bu avada Belleten hakkındacda “talsilat veriliyordu. Bundan sonra Kongre Reisi B. Arı- » — kan, Kongreyi alkışlıyan ve tehrik e- — den telgrafları okuttu. Bu maksatla yurdun içinden ve dışmdan, bu ilmi varlığı kutlayan yüzlerce telgraf gel- — mişti. Bu cümleden olarak Roma Uni Kongrenin Bugünkü Toplantısı Istanbul, 20 (A.A) — Türk Ta- $ 'rih Kongresi Başkanlığından: 4 / Kongrenin umumi - toplantısı, & yarınki Salı günü (bugün) saat 4 14 de yapılacaktır. Ruzname şu- 4 dur: $ Profesör Pittard: Neolitik dev- & rinde Onasya ile Avrupa arasın- & daki mümasebetler. Profesör Necmi Dilmen: Türk P tarih tezinde Güneş — Dil teori- # sinin yeri ve değeri. j ğ / ğhofesör Landsberger: — Onas- j ya tarihinin esas meseleleri. , Doktor Andrae: Sümerlerin mo-g nümantal sanatleri. ' V Doktor Arif Müfit Manmsel: 4 Ege tarihinde Akalar meselesi. j Profesör Doktor Dörpfeld: Tu- / rova — Hisarlık hafriyatı. ; Profesör Blegen: Turova haf- j / riyatı. Atatürk sergide versitelerarası Enstitüsünden, heynel- milel tarihi ilim komitesi başkanından da telgraflar gelmişti. Kongre üyeleri bundan sonra Tak- sime giderek merasimle Cümhuriyet âbidesine çelenk koydular. Ve bu suretle, altı gün devam e- decek olan koöngrenin birinci günü mesaisi bitmiş oldu. Kongrede ilim encümenelrine seçilen azaya sarayda hususi kısımlar ayrıldığı için bugün sabahtan itibaren mesailerine başla- mışlardır. Kongre bugün de saat on dörtte umumi celse halinde toplana- rak mesaisine devam edecektir. Hlim hâmisi Atatürk dün koöngre mesaisini yakından ve yüksek alâka ile sonuna kadar takip ediyorlardı. Kurultay müzakereleri radya ile verildi Tarih kurultayı müzakerati dün radyo ile yayılmış olduğundan mem- leketin her tarafından alâka ile takip edilmiştir. ÜUniversite talebesinin kurultay mü zakeratını rahatça dinliyebilmeleri için ayrıca konferans salonuna terti- bat yapılmıştır. Ayrıca Beyazıt mey- danıma da hoparlörler konulmuştur. Dün gelen profesörler Türk tarih kurultayına iştirak et- mek üzere dün yeniden dört ecnebi profesör şehrimize gelmiştir. Gelen profesörler şunlardır: Fransız profe- sörü M. Henri Vallois, Romen pro- fesörü M. Nestor, Avusturyalı profe- sör M. Malzig, Alman profesörü M. Andrae. Profesörler öğleden sonra tarih ku rultayına iştirak etmişlerdir. Bir Düşünce Tarih kurultayında her şey çok iyi düşünülmüş, çok iyi tertip edilmiş- ti. Üzerlerine vazife alanlar, vazife- lerini büyük bir fedakârlıkla yaptılar. Insana tabii gibi gelen toplantı, ay - larca süren yorucu hazırlıkların mah sulüdür. Böyle bir çalışma karşısında ten- kitlerde bulunmağa insanın eli var- mıyor. Fakat maksat daima iyiye ve intizama doğru gitmek olduğu için dü şündüğümüzü söyliyeceğiz. Yer mah dut olduğuna göre böyle bir toplantı ya ancak vücutleri — faydalı olanlar gelmeli, herkesin yeri önceden hazır lanmalı idi. Halbuki ancak merasim görmek, merak ve tecessüsü tatmin etmek maksadını takip edenlere hu - dutsuz surette davetiye verilmiştir. Bu kısım davetliler erkenden gelmiş, her tarafı tutmuştur. Davet zama - nında gelen ecnebi sefirlerinden, da- vetli profesörlerden bir kısmı otura- cak yer bulamamış, ayaktâ kalmış- lardır. Bundan başka sırf merak sev- kile gelenlerin bir kısmı çok ciddi ve yüksek bir mahiyeti olan ilmi müna- kaşalara alâkadar olamamışlar, yük- sek sesle kendi aralarında konuşmuş lardır. Bu tecrübe gösteriyor ki bu gibi toplantılarda gelmelerinde fayda 0- lanları sıkı bir surette ayırmak ve ecnebi sefirleri ve profesörleri gibi misafirlere yer tahsis etmek ve gaze- tecilere de çalışacak bir yer göster - mek lâzımdır. Sıvas - Erzurum Yolunda Altı Büyük Köprü Ankara, 20 (TAN) — Bitirilmesi yaklaşan Sivas — Erzurum demir - yolu üzerinde yedi büyük demir köp- rü kurulacaktır. Köprüler Türk mü- hendislerine yaptırılacak — ve yarım milyona yakın para sarfedilecektir. ——0 Yugoslavya İle Maca- ristan Arasında Bir Ti- caret Anlaşması Yapıldı Belgrat, 20 (TAN) — Yugoslavya ile Macaristan arasında iktısadi bir itilâf hasıl olmuştur. Bu itilâf mu - cibince, Avrupa pazarlarında iki mem leket arasmdaki rekabet - kalkacak İve iki memleket hilhassa hayvan ve v!ıa_y'vı.ıı raenşeinden olan mahaulleri- ni müştereken ihraç edeceklerdir. İn- raç edilecek malların fiyatları iki memleket - tarafından — müştereken tespit edilecektir. Ayrıca Macaristan la Yugoslavya arasında bir Konten- jan anlaşması da yapılmıştır. HOi tü TAN AYU | KYT CG —— 21.9-937 —— 50 Bin Kişilik Çin Ordusu ihatadan Kurtuldu (Başı 1 incide) diklerini ve bunun için yabancıların şehri terketmeleri lâzımgeldiğini göy lemektedirler. İngiltere ile Fransa, Japonyanm bu yoldaki ihtarını nazarı dikkate almamışlar ve Çin sularındaki zırhlı larımı oldukları yerlerde bırakacak - larını bildirmişlerdir. Nankin yanacak Japonlara ait bombardıman tayya- releri dün Nankin üzerinde iki defa uçmuşlar ve hükümet binalarını bom bardıman etmek istemişlerse de mu- vaffak olamamışlardır. Çin kaynak - larına göre, bombardıman yüzünden mühim bir zarar vuku bulmamıştır. Ayni kaynaklara göre, üç ve bir ri vayete göre yedi Japon tayyaresi dü şürülmüştür. Buna mukabil Japonlar mukavemet görmeden ilerlediklerini ve hedeflere bombalar attıklarını ve 26 Çin tayyaresini düşürdüklerini bil diriyorlar. Fakat bu gece Nankin şehri tam bir dehşet içindedir. Verilen haberle- re göre Japonlar 300 tayyareden mü- rekkep muazzam bir hava' filosu, Nankin şehrini haritadan silercesine bombardıman etmek üzere hazır - lanmıştr. Bombardımann bu gece ya pılması beklenmekte ve bütün Çinli- ler, bu cehennemi hâdiseyi beklemek tedir. Çin ordusu ihatadan kurtuldu Şimali Çinden verilen haberlere göre Japonlar tarafından çevrilmesi beklenen ve 50,000 oldukları tahmin olunan Çin kuvvetleri kendilerini ina tadan kurtarmışlar ve Patingfu ce - nubunda sağlam bir cephe vücuda ge tirmişlerdir. Fakat Japonlar Patingfu ya doğru ilerlediklerini ve 25 ile 50 bin arasında tahmin olunan bir Çin kuvvetini cepheleri arkasında bırak- tıklarını, bunların Japon dümdarla- rma taarruz etmekte olduklarını, fa kat Japonların tarassut tayyareleri- nin azlığı yüzünden endişe etmedikle rini anlatiyorlar. Şimali Çinde kâin Tatunga doğru yolta çıkmış-olan doküz Çin tayyare- si, bir Japon hava filosunun taarru- zuna uğramıştır. Çinlilerir yedi tayya resi düşürülmüş, ikisi kaçmıya mu- vaffak olmustur. Zehirli gaz mi? Şanghayda bugün göğüs göğüse bir muharebe vuku bulmamıştır, fa- kat ayın İT ve 18 inde 14 üncü Çin fırkasının zehirli gazlar kullandığına dair bir takım şayialar dönmektedir. Japon makamatı namına söz söy- lemiye salâhiyettar olan bir zat, ilk defa olarak, Japon denizaltılarınin Çin sahilleri açıklarında harekât icra etmekte olduklarını bildirmiştir. Büu zat, bü denizaltıların donanma nım normal eczasından olup şimdiye kadar ablokaya faal bir surette işti- rak etmemiş olduklarımı ilâve etmiş- tir. Şanghayda kolera müthiş bir sab gin halindedir. Hong - Kongda kısa bir durgunluktan sonra kolera sal- gint başlamıştır. Bombardıman haritası Moskova, 20 (A.A.) Nankinden bu raya gelen haberlere göre, düşüriülen Japon tayyarelerinden birinde Japon Harbiye Nezareti tarafından hazır - lanmış Nankinin bir haritası bulun- | muştür. Bu haritada tayyarelerin | bombardıman edeceği noktalar işa - retli bulunmaktadır. Bu işaretlere nazaran yalnız askeri ehemmiyeti ha- | iz mevkiler değil Nankin üniversite si ile birçok hususi evler ve Sovyet büyük eleiliği binası da bombardı - | man edilecek hedefler meyanında bu lunmaktadır. Çin Hariciye Nezareti bu haritayı hem Sovyet büyük elçili- | ğine hem de Sovyet elçiliği yakinin- | de bulunan Fransız ve Belçika elçilik lerine göstermiştir. Bu Yıl Gelecek Göçmenler Ankara, 20 (TAN) — Sıhhiye Ve- kâleti, bu sene Bulgariatan ve Ro - manyadan gel kısmını da Orta Anadöluy meğe karar vermiştir. Bu sebeple, bir çok yerlerde yeni göçmen köyleri in- şa edilecek bazı köylerde de muayyen tipte göçmen evleri kurulacaktır. Sıh hiye Vekâleti bu iş için, şimdilik 155 cek göçmenlerden bir yerleştir- (BAŞMAKALEDEN MABAAT) Türk Tarih : Tezi Bası ? invide) nevverlerinin, Türk varlığı hakkında- ki telâkkileri, ecnebiler. tarafından propaganda maksadile yayılan gö - rüşlerdi. Türk tarihi hep saltanat ölçülerile ölçülüyordu. Saltanat ta- rafından yabancı unsurlara dayana- rak göz göre ezilen Türk milleti, ne zaman isyan istidadı göstermişse gaddarca imha hareketlerine uğra - tılmıştı. Saltanat devrinin gözlüğüyle yazılan tarih kitapları, bu isyan ha- reketleri hakkında nefret uyandır - mak için hiçbir tahriften çekinm'yor- lardı. Y epyeni bir temel üzerine var- lığımız. kuruülürken, kendi kendimizi tanımak ve geçmişi canlı bir kuvvet kaynağı haline koymak, ilk düşünülecek hedeflerden biri idi. Atatürk derin ve dehalı görüşile bu hedef üzerinde derin bir alâka ile durdu. Pek çoklarımız bu alâkanın mâna- sını birdenbire kavramadık. Çünkü gözümüzün görüş ufku günün küçük meselelerini geçmiyordu. Çok dikkate değen nokta şudur: Mukadderatlarının yeni bir dönüm yerine vardıklarını, yeni bir varlığa girdiklerini iddia eden milletlerin bir- çoğu, tarihte kudret ve güven kay - nakları aramışlardır. Fakat takip et- tikleri usul, sonradan zengin olan bir ferdin, cetlerinin asaleti hakkmda masallar uydurmasına benzer. Şu ve- ya bu milletin başkalarına üstünlüğü nü isbat için tarih adı altında öyle ki- taplar yazılmıştır ki, hakikatle ne a- lâkaları vardır, ne de alâkaları ol- duğuna dair iddialarda bulunabilir - ler. Türk Tarih Kurumu, Atatürkün sıkı iştirak ve irşadile sırf ilmi bir yolda çalışmıştır. Bu araştırma ve çalışmalarda ileriye iptidadan bir tez sürüp bunü doğru gösterecek delille- ri sonradan bulmak gibi bir yoldan gidilmemiştir. Eski kaynaklar-karış- tırılmış, yer altında gizli kalan eser- ler meydana çrkarılmiş, muhtelif ih- tisas sahalarından akıp gelen araştır malar bir araya getirilmiş ve ortaya kendi kendine bir Türk Tarih tezi doğmuştur. u tez şunu ispat ediyor: Binlerce sene evvel dünyanın her yerindeki insanlar hayvanlardan farksızdı, İnsanm hayvan'aıkarş; Üüs- tünlüğünü ancak alet temin' eder. Bi alet iptidaf insanlarda en “hasit' taş ve sopa parçalarından 'ihüretti. Bu - har ve makine insanlarımn mıtkaddera tını nasıl değiştirmişse bu ilk insan lar arasındaki taş haline gelmiş haya tı sarsmak, içtimal tekâmüle yol aç- mak için de yeni nevi aletlere ihti- yaç vardı. ' İşte Türklerin babaları olan insan- lar, tarihten evvel denilen devirlerin en büyük icatlarını yapmışlar, yonr- Kendisine Nasihat Vereni Öldürmüş İzmir, 20 (TAN) — Burnovadâ B zıilay mahallesinde oturan Abd! oğlu Hüseyin ani bir rahatsızlık L çirerek kendisine nasihat veren kup ismindeki ardakaşını bıçakl ve öldürmüştür, On beş yıl önce &* bi bir rahatsızlık geçirdiği iidia © len katil, tevkif edilmiştir. —— Üç_ Devlet Arasında Bir Hava Mukavelesi Bolgrat, 20 (TAN) — Burada YiF goslav, Romen ve İtalyan mümes: leri tarafından Bükreş, Belgrat VE Roma arasında yapılacak bir “Havâ seferleri mukavelesi,, imzalanmıştiF" n Aydın;iîr Otobüs Devrildi Aydın, 20 (A.A.) — Bu sabal yöl cu ile Çineden Aydına gelmekte bit lunan bir kamyon yolda hendeğe dq" rilmiştir. Yolculardan dört hafif Dif ağır yaralı fardır, Ağır yaralı mett leket hastanesine kaldırılmıştır. F#” zaya şoförün dikkatsizliği sebep ©” muştur. — tulmuş taştan, madenden ilk aletlef! vücuda getirilmişle 7.ir. y Dünya yüzünde tarihi denilecek Pf hareket ve inkişafa bu suretle yol ” çıldıktan sonra da ilk fertlerin en " yük medeniyetleri yaratılmış ve Tü” lük dünya yüzünde daima kendinde;n bahsettiren kudretli bir varlık halif de kalmıştır. Asırlarca müddet Osmanlı sult4ü larile ecnebi mirasçıları, bu kudrt yıkmak ve yıpratmak için el birliğ etmişlerdir. Delice harplerin biri di ğerini takip etmiştir. Bunlardan sonuncusu olan Dünya Harbi ve #? tareke devresi esnasındaki hal ve ŞE’_t lardan sonra yıkılıp gitmiyecek millet tasavvur etmek imkânsızdı” Atatürk başa geçip eski fena tıl: bozduktal sonra derhal Türklüktü yeni ve taze bir hayat fışkırmış vE bütün dünyayı hayretler içinde bi ” rakmıştır. j Tarih Kurumunun ortaya koyrmqı tez, bize bu mucizenin sırrını öğteu' yor. Türk milleti binlerce seneden”” ri daima yüksek medeni kxymed yaratan bir varlıktır ve Atatür! Önderliğile kendi kendini bulduktâf ve tanıdıktan sonra kendi kendîf” ve bütün dünyaya. karşı vazifelerit? yeni bir ideal şeklini verebilmiş * insanlık âleminin gittikçe faydali bir âmili olmuştur. Ü Dikkate değen nokta şudur ki, W. rihteki rolünü tanımanın Türk Mt tine telkin ettiği gaye, büyüklük BÜ yaları ve macera hevesleri değ“fw' Bu milli ideal, ancak barış ve emni. yolunda insanlık için yeni ve çığırlar açılmasından ibarettir. if Türk milletinin, geçmişini ilmi V' zaviyeden tanıtmasından kendi ki dimiz için doğan bir takım idealli ve gayeler de vardır ki, bunl başka bir yazıda bahsedeceğiz. ; Ahmet Emin YAL%/ EE Cildinizdeki lekeler TE Güzelliğiniziri aslını berbad etmesin Yapılan bu- bir £ bin lira ayırmıştır. rü eziyet ve fedakârlıklara katlanmak netice- şinde: hiç bir şey yapmamak demektir. Bura mukabil Krem Pertev ile yapılacak muntazam bir kaç masaj size göz ile görülebilen bir taravet bahşeder ki, “KREM PERTEV” in yarım asırlık mazisi ve bugünkü meftunları bu sırrı çok evvel görenlerdir. vn aa tti ği ae İ el ada İ