11 Pp a ş IKINCI BISIM HAİNLERİN ÂKIBETİ “ Vapurun Bütün Yolcuları Dubaya İndirildiler Yazan: $. $. 'Taşkışlada; ot minderler üzerinde, ve Jeş gibi ayak kiri kokan batta- »iyeler altında ne süfli bir hayat geçirdiklerini; Viktorya vapurunun ambarında ne feci şerait dahilinde yolculuk ettiklerini unutuyorlar. Daha hâlâ, (zatı şâhane) den, (zatı gâhaneye lâyik saray) göremedik- İerinden.. (âbü havası lâtif mes- ken) lerden,. (bol erzak) tan. ve nihayet (gönül şenliği) nden bahse diyorlardı. Acaba; çöluğunu, çocuğunu « iyi, kötü - yuvasını yüzüstü bırakarak bir hırsız, bir gibi yurdundan, vatanından, mi arasından ka- çan bir insan; artık daha hâlâ gö- nül şenliğinden nasıl bahsedebilir- di? Ve bundan bahsedebilmek için he nasırlaşmış bir kalp ve vicdana malik olmak gerekti7.. Maamafih; vapurun kilpeşteleri- ne abanılarak kuruları bu hülyalar, pek uzun sürmemişti. Efendileri gi bi, onların da ayakları suya eriver- mişti, V apurun demirlemesinder Üç Saat kadar sonra, Viktorya vapurunun yanma iki büyük du- ba getirilmişti. Bütün bu paşalar, beyler, efendiler, ağalar, bu duba- lara indirilmişti, Eşya dubalarınım 'kenarlarmâa küpeşte, parmaklık gi bi şeyler olmadığı için denize yuvar Janmaktan korkan bu mahlüklar, dubalerm ortasmda biribirlerine kenetlenmişlerdi. Bir römuerkör, leş sürükler gibi eniarı Trmüs ; bülvük tren nın mil sea atıvermişti... Ora- da bir müğdet beklemişler, Malta- nın yakıcı güneşinin harareti altın da buram buram terlemiiylerdi, Son Ta, gelen eşya kamıyonlarma doldu- rularuk, Polverista kışlasmın kas- vetengiz muhitine nukledilmişler- di. Şaşırmışlardı... Afallamışlardı. Bİ ribirlerinin yüzlerine baka kalmış- Jardı. Bunlardan birinin gözleri, duva- ya saplanmıştı: — Ay.. Burada, bir yazı var, Ham de, türkçe, diye bağırmıştı. Ötekiler de, derhal oraya topları- mişlardı. Mavi bir kopye kalemi ile yazilmiş olan şu satırları okumaya başlamışlardı; (Ey hain Vahdettin!.. Vatanı, düşmanlara tesli mettin. Milletin hak ve hayatını, ayak- lar altında çiğnettin. Bizi; bağrımıza düşman süngüle rini dayatarak bu felâket zindanı- pa gönderdin. Yaptığın bütün bu ihanst ve de- naetlere mukabil, acaba eline ne ge girebildin? Şu fani dünyada, dört günlük saltanat mr?, Emin ol ki, ona dn doyamiıyacak- sım... Çünkü; yakmda görece'in Türk milleti; senin ve ortaklarının çevirdiğiniz felâket çemberini par- çalıyacak., Hem kendi varlığını, hem vatanım mukaddes topraklarını hem de senin zulmüne kurban olan bizim gibi namuslu vatan evlâtları- pi kurtaracak, Yalnız bunları kurtarmakla da külmıyacak, Senin taç ve tahtını yı 'kacak.. Ihanetlerinin cezası olarak Beni ana vatandan kovacak.. Hayü- tının sonuna kadar seni vatansız ya gatacak. İşte, sen.. ve senin nümunelerin, günün birinde, vatansız kaldığınız zaman, eğer buradan geçerseniz”. “Ve talihin garip hir olive ve tesadü- fü olarak şu satırları da görürse- niz, diyiniz ki: “Bir Allah, varmış. Ve bu Al Tah, masum Türk milletinin ahin alanları, cezasız, bırakmazmış...” Bağrı yanık Bir Malta sürgünü) Ba yazıyı okuyanların bazıları. nm başları, önlerine eğilmişti, Bir kaç saniye, derin bir süküt içinde geçmişti. i Yıldızdan San Remoya » İdir. Burada henüz muameleye geçil- No, 43 Fakat. Talih ve tesadüfün #ple- | rine çıkardığı şu büyük ibret Jevha- sından bile ders almıyanlar, şöyle- ce söylenmişlerdi: il — İttihatçı palavrasi, — Ay, Ktihatçılar buradalar mi 1d1?.. — Herhalde, öyle olacak.. Bu ye zıya bakılırsa... — Senelerce bu kasvetli) yerde na sıl yaşamışlar ?.. — Ya, biz nasıl yaşıyacağız?. Birdenbire Pehlivan Kadrinin #e si yükselmişti. — Imanım!.. Para ile değil, sıra ile... Dayanabilene aşkolsun, radan, üç gün geçmişti, Kışlanın alt katında, me- zar gibikaranlık birko- vuşta yatan firerilerinruta betten imanları gevremişti, Verilen yemek te, hiç alışık olmadıklar: tü- haf asker çorbasından ve simsiyah bir çaydan ibaret olduğu için artik bir kıvranma başgöstermişti. l Koğuşun ve karanlık avlunun kö m. N şelerinde öbek öbek toplantılar: — Bu gidişle, halimiz ne olacak? Diye, sızlanmalar başlamıştı. İ Nihayet, akıllarına birşey gelmiş ti: — Efendilerine, müracaat.., İ Derhal, bu fikrin cazibesine ka- pılmışlar; ve müzakereye başlamış. | lardr: İ » Esasen biz buraya niçin gel- dik?.. Burada kara gözlülerimiz bek | lemiyordu, yü.. — Aral ve ariöik. #atr ehünele “| rine olan ferti sadakat ve ubudiye — Şu halde derhal içimizden bir | heyet seçelim. Halimizi bildirmek için, nezdi şâhaneye gönderelim. — Hayır.. Heyet göndermiyelim, Zalı şshanelerini rahatsız ötmiye- Jim., — Ya?. — Bir ariza takdim edelim. — Çok rilinasip, — Hattâ. Çoluk çocuğu göndetil mek üzere bir mikdar da para İsti- yelim, — Olur mu? — Olur. ehlivan Kadrinin sesi, top gi bi gürlemişti: — OW gözünden yaş,. knam evin den aş.. Ulan eğer siz de bu heriften bir tek metelik koparabil'rse vi; alimallah ben şu bıyıklarımı kaır.. Milta çarşısının ortasmda Kıvıra kı vira bir çiftetelli oynarım. Pehlivan Kadrinin cidden büyük bir hikmeti ihtiva eden bu sözleri- ne elemmiyet vermemişler. Tum- turaklı elfaz ile müzeyyen bir ariza yazmışlar; altmı da: (Arkası var) "GSölcük,, Limanımızda Geminin Sürat Tecrü- besi İyi Netice Verdi :“Atak,, Ismindeki Mayin Gemimiz de Yakında Denize İndirileck Tik defa olarak, 'Türk tekniği ve Türk işçiliği ile Gölelik deniz fabrika- larında İnşa edilmiş olan “Göleük" yağ gemisi, dün, İzmit deniz komur Mİ yek İtanlığı önünden hareket ederek, de- Yapcağı Istimlâk 937 bütçesile belediye bellibaşlı üç istimlâk İşi yapacaktır. Bunlardan bi risi konservatuar binasının yapılacağı yerdir. Bu sahadaki 27 binadan yirmi üçlü istimlâk edilmiştir. Dördünün sa hibile anlaşılamadığından kanuni mu- ameleye girişilmiştir. Ikincisi Eminönü Halkevi için ya- pılacak pavyona ait istimlâk muame- lesidir. Burada istimfâki icap eden on bir binadan beşinin muamelesi biti - rilmiştir. | Üçüncüsü de Çemberlitaş istimlâki memiştir. Halkevi işi tamamlandık - tan sonra Çemberlitaşn etrafı tama- mile istimlâk olunacak, burası gü - zel bir meydan haline sokulacaktır. nıze açılmış ve Dolmabahçe önünde demirlemiştir. Davetlileri alan iki motür, öğleden sonra sant on beşte köprünün Haliç iskelesinden hareket ederek Kalı a- çklarında, rastladığı yağ gemisi ile birlikte Istanbula dönmüştür. Davetliler “Gölcük,, te Deniz fabrikaları Umum Müdürü Nsim Arnas, deniz kumandanı Mah- mut Gökbora, Mili Müdafaa Vekâle- ti imalât şubesi müdürü Rıza, ve de- niz fabrikaları erkânı ile birçok deniz #übaylarımız geminin dün Marmara- da yapılan sürat tecrübelerinde hazır bulunmuşlardır. “Gölelik” Kiz kulesi önlerinde yol keserek davetlileri tasıyan motörlerin yaklaşmasına müsaade etmiştir. Kar tsi ve Güven motörlerinde bulunsn denir erkân: ve gazeteciler, bu mü: ade üzerine, yağ gemisine çıkmışlı dır. Davetlilere geminin her tarafı get dirilmiştir. Kendi tersanemizde, göğ- sümüzü gere gere herkese gösterebi- leceğimiz bir yağ gemisini, denize inicektir. TAN FİLMLE GÜNÜN HADİSELERİ İzmit Deniz fabrikalarında inşa edilen “Gölcük,, yağ gemi- si dün limanımıza geldi ve merasimle karşılandı. Şu Fotoğral- larla size geminin geliş intıbalarını veriyoruz. - » . Sürat tecrübeleri tamamlandıktan sonra limanımıza gelen ilk yağ gemimiz Dolmabahçe önünde Sürat tecrübelerinde hazir bulman heyet azaları, M Fabrikalar Umum Müdürü ve geminin genç mühendisi ile birarada Geminin inşasında çalışan genç denizcilerimize buketler veriliyor | Kıskançlık Genğ Bir Boyacı, | Evvelki gece, Fatihte, Haydar ka- rakolunun önlünde yeni bir facia daha İİ cirmş, bir erkek karnı deşilerek öldü niş, genç bir kadın da yaralanmış tır. Kın kesilen bir kadm saçı yü- İzinden döğan bu facianın tafsilâti yu Idur: Huydarda Bicekçi Aldeltin sokağın İda 5 vumaralrevde osuran seyyar kundure boyacısı Ali oğlu 328 doğum lü Yasinin Fâtma Saltanat ve Muaz- sez gibi çift ad kullanan 25 yaşların- NM ahir metresi vardır. Yasin beş se- İ vedenberi bu kadınla beraber vamı- YMM makta ve onu delicesine sevmekte- dir, Saltanat, gok uzun olan saçlarını geçenlerde kestirerek kısaltmış, far n Yasin bunu hoş görmiyerek: İ “ — Artik gözümden düştün, Nere- NM ve gidersen git.” demiştir. Fatma Saltanat bir gün de komşu- mu rindan İhtiyar bir kadı. dövmüş“ tür. Yasinin buna da canı sıkılmıştır. i Böyle nâhoş saydığı birkaç iş birle- ce de bir &y evvel metresinden ay- ralmmıgtır: Çalınan eşyanın hesabını istemiş Fatma Saltanat üç dört gün evvel seyyar karbuzcu Salih isminde 23 ya şında. bir delikanlı ile düşüp kalkmı- ya başlamıştır. Yasin evvelki gün sa- at 215 tat Haydarda etski metresile Salihe rastlamış, Hemen ikisinin de kolundan tutarak : — Buyurunuz karakola, çünkü ka- rim benim ev eşyamı da çalıp götür- dü, Polis onu arıyor, hesabımı bera- berce verirsiniz, demiştir. Salih bu teklifi sert bir eda ile reddedince Ya- küldüğü için derhal yere yuvarlanmış Fatihte Bir Cinayet Daha İşlendi Konuşan Erkeği Bıçakla Öldürdü of gi ikirei GUN - İrindi sorgu hâkimine verilerek “—— 18.9-037 Yüzünden Eski Metresi İle ei i Hâdise sırasında kolundan "| yaralanan Fatma Saltanat tr. Gözlü dönen âşık, bundan # kamusını Fütmu Saltanatın ” sallamış, fakat kadın bu darbeyi Uile karşıladığı için kama kolun& lanmıştır. Bu sırada Haydar kaf& lu önündeki kahveçi katilin üstüne © cum etmiş ve kafasına attığı bif kömle İle onu yere sermiştir. Y« polisler, yerde sendeliyen Yasinlü © binden bıçağını almışlar ve karam” götürmüşlerdir. Kadın, hastaneden çıktı Salih, kaldırıldığı Cerrahpaşs 1” tanesinde derhal ölmüştür. yarı çok hafif olan Fatma ,Saltanei 2 dün akşam hastaneden sr diseye, nöbetçi zillddelemumi Dari ni Orhan eikoymuştür. Yay ş dür, öğeden SÜ kında tevkif kararı alınmıştır. Antrepo İnşaatına Geçiliyor Liman idaresinin Mumhanede yap- tıracağı entrepolurin inşası 190 bin liraya ihale edilmiştir. Inşasta hafta içinde başlanacaktır. Dâvesi düşünü. len yeni vinç tesisatı için tetkiklere başlanmıştır. Bu vinçler suyesinde şimdi kamyonlara âncak 25 dâkika- da yüklenilen eşyalar, 5 dakikada ko- nulabilecektir, Emteann vapurlardan doğrudan dı antrepoya alınma si da bu tesisatla mümkün olacaktır. Sl mmm İmtihana Giren Doçentler Imtihan için verilmiş olan mühleti dolduran doçentlerden bir kısmı tez. lerini hazırladıklarını dekanlıklara bil dirmişlerdir. Bunların imtihanlarma başlanmıştır. elm çök Mareşal Bu Akşam Hareket Ediyor Dost Yugoslavyanın birkaç gün son Ira başlıyacak olan büyük manevrala- rında bulunmak üzere Genel Kurmay Başkanımız Mareşal Fevzi Çakmak bu akşam Adatepe muhrihimizle Dub- İrownik limanma hareket edecektir. | Mareşalimize bir kurmay heyeti refa kat etmektedir. direbilmek müvaffakıyotin! gösterin genç bahriyelilerimiz; ve bilhassi bu geminin, teknik bakımdan kusur” suz İnşâsında büyük âmil olan deniz fabrikaları umum wüdürü Naim Ar- nas, ayrı ayrı tebrik edilmişlerdir. Geminin su sathında boyu 56,37, ge nişlişi 9,54 metredir, 250 ton yeğ yük liyebildcek kabiliyettedir. 700 beygir kuvvetinde bir Dizel motörile işler. ! Mürettebatı 29 kişidir. Tecrübeler iyi neticeler verdi Gemi son derece zarif yapılıştadır. O kadar Xi, ik bakışta arku cephesin | den bir yolcu vapurunu andırmakta- dır. Motörden başka güverte ve hattâ | iç eşyasma kadar, bütün aksamı, yer- Wi emek ve yerli işçi tarafından vü- cude gelirilmiştir. Sürati saatte 12 miildir, Yapılan tecrübeler, çok muvaffa. | kıyetli neticeler vermiş ve tezgâhları mızda yapılan bu geminin Avrupanın en modern tezgâhlarmdan çıkma ge- milerle boy ölçüşebilecek kudret - te olduğu blylik bir memnuniyetle gö rülmüştür. Gölcük fabrikalarımızda yapılmak. ta olan Atak adında bir mayin geri miz de bü yakmlarda denize indirile Yeşilkğy meteoroloji istasyonun - dan alınan melümata göre, bugün yurdumuzda havanın Karadeniz kıyı- larında kismen bulutlu, diğer yerler de az bulutlu geçmesi ve rüzgârların ekseriyetle şimali istikametten ve or ta kuvvette esmesi muhtemeldir. DÜNKÜ HAVA Dün hava aksama kedar az bulut- Tencere İle Haşlanâi Samatyada oturan Arifin 7 yef dul oğlu Onan, kavtfakta ayDs'İş mangalın üzerinde bulunan we devrilmiş, muhtelif yerlerinden ye lanmıştır. Çocuk derhal tedavi almıştır. / BİRKAÇ SATIRLA raavutluk sefirimiz Emin > dün Rodi vapurile vazifesi şma gitmiştir. iyii m dün şehrimize gelmiştir. # vr w o elediye Floryada daimi B danlık tesis etmiyo kars” miştir, z ki STA arala içn bee nünuneler gönderilmiye tır. . > Ar müsteşarı Hasan » din ile Adliye Vekâleti 79 leri müdürü Muzaffer dün Isi gelmişlerdir. . r 4 ueeburun civarında kar9?” vi I turan Yunan vapuru. ei rılmıştar, Gemi yoluna devam 9 uncu ny Gün:30 Hızır: Recep: 11 Arabi 1966 pi Günes 548 —öğle (o Üy İkindi: 15,33 — Akşam: — 18 Yatsı: 19/40 — İmsâk: 4 du sakin geçmiştir. Baromet? milimetre, hararet en çok 27 ©“ santigrat olarak kaydedilmişti”