© : © : # f « r F y a ML NN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI TANE met Emin YALMAN kirg, 3 hedefi: Haberde, fi- tük, her seyde temiz, dü #azetp imi olmak, kariin a olmıya çalışmaktır. SONUN MESELELERİ | kam Yerlerde i marine festival ha görülen izdiham ve k hakkında Felek kendi geçen Bastı, a sütununda bir yazı yaz. amy yz zadaki bir, iki cümle za- Şunu 22 Kücendirmiştir. Miz elim ki bizim hiçbir ya VE tenkiş aramak gibi, körükö. Yoket, etmek gibi bir maksat ak Beryeya gayemiz, Zay, Takla daha iyi ve daha munta- başga, sp görmekten ibarettir. Bu İlay, | “a bir gazeteye düşen vazife, Viz çin olmıyan hadiseleri bebe. Kenği , ek Ve tekerrür etmemesine yaaa dahilinde âmil olmıya ba b mesele, bir zabıta mese img, ZYhde halkım intizam alış. İatin iç İzdiham olan yerde zabı. Tesiyg miz lüzum kalmadan vazi- yi kendine yapması mesele. vi Mere i Yol, İni Diy, Nin may her yerinde hergün gö- LN 3, böyle izdiham yerle. Maçı alkan kendi ve kendi menfaat ve İstira- diğe My? z Say tvok in Mu », » Bi bigi is veya dört ki , şilik sara Mate İ eder, Zabıta memarunun b kpa, ki, siMemanın memuru, şu ka Lo » Kitecek diye kordomu açar ve oyn idir, ve iki £ kişi içeri girer. Diğer. V8 kalkışmazlar, çilnkü yk daha evvel gelen, daha Yen bir vatandaşım hakkını A demektir, Sü niyet Genel Direktörü k Istanbul Vali Vekâletinde a hs halk arasında bu rada, ; m yatarım kurulma- Ni da bir alâka ile çalışmıştı. Yüre” Zabıtamızın bu güzel Miçygeekte devam edeceklerini bae Memleketimizde iyi iti- , “Ak güç değildir. Yalnız #zmetmek kâfi N ve de ii Yağı, lemiye epeyce alışmış. » baygız Pazam sabırsız vatan. tani, alarmın hakkına ve sıra 1 soku “derek maküs taraftan a İmayı açıkgözlük sayı Mer, Zibilere bilet vermemek a #ikı talimat vermek iddi bir elbirliği yapılırsa ferit hareketlerin mutla- Keçilir. İt yerlerdeki intizam mese na, ederken, dün Taksim tay İntizamı tem hususun. z akdi, gösterdiği muvaffak: eyy te bahsetmeyi vazife bi. İlg, /n etrafına binlerce halk Mep lde hem herkes istira- i hi seyretmiş, hem de & miş ametlerdeki münakale ir, Te ÜEEE ke Yumurta İçin Gi e Mi, deşini Öldürmüş he ayı AN) — Sa eN R Tavşancık de 30 i gizülimin kardeşi Şaban ulen dürülmesine bir yumur Bip, Mağu anlaşılmıştır. iy, (Sâbahr İbrahim, bir “ diy Şabanın karısı Cemi Üz ye, bilâhare bunu duyan Ürt, #desini ansızın bastırıp tepe n2- eğlenceleri hayatımıza Kağglinde bir halk kütlesi, İsti. mahdut bir yere girmek Tacsat edilebilecek bir tek > tabi ye > garp şehrinin halkı BİMeki,. almıştır, Bu da sıra. T vatandaşların nöbet| a derhal kendi kendine &öyet meşhur bir film oy- büyük bir boks maçı ola- adamlar bunu bir an Miye merak ediyor. Hçerisi| tab olmya'başlar, Yerin ge- İzdihamın çokluğuna gö- ihtiyaç yoktur, içeride yer ” M emleketin zirai inkişafı ne tarafa doğru gidi- yor? Bunu müsbet rakamların yardımile bilemediğimiz için karanlıkta türlü türlü tahmin- lere girişiyoruz. İştatistik Canal Diraktörli. ğü bu büyük noksanı duymuş- tur. 1928 ile 1936 arasında inkişaf istikametlerini göster- mek maksadile türlü zirai ista- tistikler toplamış ve bunları bir cilt halinde neşretmiştir. | Genel direktörlüğün İstatistikle- rin elifi elifine doğru olduğuna dair hiçbir iddiası yoktur. Memleketimiz- İde araziye ve ekine âit malümat çok noksandır, Bunun İçin neşredilen is- İtatistiklerin çoğu bir tahminden iba- rettir. Bu tahminin hakikate müm- klin olduğu kadar yakın olması için elden gelen her itina gösterilmiştir. Ortada bir tahminden başka bir $ey olmadığına göre 1928 ve 1936 zİra! istatistikleri arasında bir muka- yese yapmak csiz mi? İstatistikte mukayese en çetin bir İştir. Mukaye- senin birmaraşı olması için tetkik e- dilen rakamlarda usul İtibarile olsun İ bir tecanlis bulunması lâzımdır. Tah- min yapıldığına göre, hiç olmazsa | 1925 ve 1036 tahminleri ayni ölçüle- İre göre midir? Hata membaları biri- İ birine yakm mıdır? Bunu bilmiyoruz. Fakat öyle zan- nediyoruz ki arada usul ve ölçü fark. ları olsa bile umumi gidiş hakkında #z, çok bir fikir sahibi olmak mlm. kündür. Ev kali bir rakam Olarak şuhu söyliyelim: 1928 ile 1936 arasında şehir nüfusu nispetinin a- zalmasına ve köy nüfusu mispetinin artmasına doğru bir istidat görül müştür. 1928 senesi başında Türki- ye nüfusunun yüzde 24,22 si şehirde 9 T5,78 i köyde yaşıyordu. 1936 bar şında şehir ©, 23,42 derecesine İn- miş, köy $e 76,54 derecesine çıkmış- tar. Bu rakamda 1935 nüfus tahririnin köylerde eski müfus tahririne nis petle daha itinalı surette Yapılması- nın tesiri var mıdır? Belki uz, çok vardır. Fakat umumi görüşler de şurasın; teyit ediyor ki zirsi mahsuller para etmeğe başlamış ve zirai mntakâlarda geçinme im- kânları artmıştır, Bunu zirai mmta- kalardan muvakkat muhaceret şek- linde çıkan zmelenin azlığından da anl Neşredilen istatistiğin en dikkate * Saban tut değer rakamı ekilmiş arazinin 1927 Türkiye ziraat mıntakalarının köylü ve şehirli miktarı Memleketin zirai sıması Lo hell iv v rica Şehirli nüfus Köylü Nüfus Memleketin zirai vaziyeti hakkında istatistik rakamlarına dayanan en yeni malümatı bugün Vi VI YAL IX Her ziraat mıntakasında mevcut şehir nüfusile köy nüfusu arasındaki nisbetler sonunda 43,637, 1935 sonunda 72,435 kilometre murabbar olmasıdır. Ekil- miş arazi mikdarındaki artış o ka- dar büyüktür ki nüfusun da artma- sma rağmen ekilmiş arazinin her ki- lometre murabbama dili nüfus 1928 başında 237 iken, 1 başında 171 derecesine inmiştir. D: fusun artmasına rağmen her köylü vatandaşa eskisinden fazla ekilmiş a- razi düşüyor. Bütün Türkiye arazi- sinin kilometre başına kesafeti de ayni müddet içinde 17,9 dan 21,2 derecesine çıkmıştır. Türkiye topraklarınm B Ve i her sene sürülüp ekilen topraklardır. ©; 58,12 # çayır ve otlaklardır. “b 1,47 si sebze, meyva bahçeleri, bağlar, zeytinlikler ve gülistanlardır. Sö 12,02 ormanlıkdır. $4 14,64 ü de mahsul getirmiyen topraklardır. Bu toprakları ıslah için 1925ile 1985 seneleri arasında 55,251 hektar bataklık kurutulmuş ve 754,855 met- re uzunluğunda kanal açılmıştır. Türkiyede mevcut muhtelif cins hayvanların umumi tutarı 34,603,782 dir, Bunlar arasında (738,825) at, 1,163,995 eşek, 66,396 6,486,176 sığır, 788,881 manda, 13,590,878 ko- yun, 8,456,208 kıl keçisi, 3,305,424 tiftik keçisi, 97,001 deve vardır. Hayvanları arazi ve nüfusa nis pet edersek şu neticelere varıyoruz: Türkiyede kilometre başma 21,2 in- sana mukabil 54,48 hayvan vardır. Her bin nüfusa 2269,41 hayvan ve| her bin köylü nüfusa 2926.82 hay- van düşüyor. Hububat mahsulünün yekünu 1928 ile 1932 arasmda ovasati (olan 5.026.653, 1933 te 5,563,050, 1084 te 5,003,188, 1936 da 7,743,499 tondur. Bakla nevinden kuru sebzelerin senelik mahsulü vasati 300,000 ton- dur. Bunlar arasında evvelâ burçak, sonra fasulye, bakla ve nohut geli yor. Sınai onebatlardan (1986 dx 179,432 ton patates, 452,637 ton paü- car, 100,245 ton soğan, 11,227 ton! (saf) ton pamuk| sarmısak, 62,529 yetiştirdik. ububetta birinci, Ankara, Eskişe hir, Kütahya, Yozgat, Bilecik ei varmdan mürekkep mıntakadır. Af- yon, Konya, Kayseri ve Niğde civarı ikinci: Amasya, Elâziz, Sivas, Tokat ve ciyarı üçüncü, İzmir, Denizli, Muğ Isparta, Balikesir, Aydından ve civarmdan mürekkep mmtaka dör. düncü gelir, En çok pirinç eken yer, 10,185 ton Ia Seyhan, ikinci 8,850 tonla Diyar- bekir, üçüncü 7,035 tonla An- itibarile mukayesesi talya, dördüncü 6,270 tonla Ankâra- dır. Mısırda Samsun 96,000 tonla bi- rinci, Balıkesir 68,000 tonla ikinci, Bolu 60,000 tonla üçüncü gelir. Memlekette en çok bakla eken yer, 11,163 tonla Balıkesirdir. £ Bursa 10,000 tonla ikinci gelir. İzmir üçün- cüdür. Bezelyada birincilik 705 tonla Is- tanbula aittir, Zaten bütün memleke- tin bezelya mahsulü yekünu 2000 tondur, Nohutta Diyarbekir 6,399 tonla bi- rincidir. Fasulyede birincilik 7,195 tonla Trabzona aittir. Sonra Samsun ve Manisa gelir. Mercimek birinciliği Gaziantebe a- Mttir. Sonra Mardin ve Çorum gelir. Patateste Zonguldak 24,410 tonla birincidir. Sonra Afyonkarahisar ve Antalya ve İzmit gelir. Pancar birinciliği 95,341 tonla Kırklareliye aittir. Sonra Edirne, A- masya, Samsun gelir. Pamukta Seyhan İkincidir, birinci, Aydın 'ürkiyede en çok keten çıkan yer Kocaelidir. Tekirdağ, Ba- Likesir, bundan sonradır. Soğan birinciliği 16,897 tonla Ba- ıkesire aittir. Bursa 16,852 tonla çok sıkı bir rakiptir. Sarmısakta da yine Balikesir birincidir. Senede 3,331 ton sarmısak yetiştirir. Tütün istihsalâtı 1935 te 38,004,000 kilogramdır. Memlekette (18,853,612) tavuk ve horoz, 1,049431 hindi bulunduğu ve senede bir milyardan fazla yumurta stihsal edildiği tahmin edilmektedir. Türkiyede 48,587 aile ipekböceği İle meşgul oluyor ve 55,378 kutu to- hum işliyor. Elde edilen yaş koza yekünu 2,084,621 dir. Memlekette 1933 te 1,132, 1936 da 961 traktör vardı. Yani motörlü zi- raat benzin fiyatları dolayısile çok gerilemiştir. Ziraat kredi kooperatifleri de he- nüz iptidai bir haldedir. 1935 te ser- maye yekünu 134,218 liradan ibaret- ti a pr CE kongreye gönderilmiştir. GARABETLER : Milyonlarca İnsanı | Kurtaracak Olan Kı Marie — Yvonne Vellard adlı uf cik bir kızın, bütün dünya antropol ji âleminin şimdiye kadar istinat et ği kaldeleri kökünden yıkacağı idd edilmektedir, Şimdi yedi yaşmda bulunan bu kı cağız, Fransa hükümetinin ilmi te kiklerle tavsif ederek Brezilya; gönderdiği, meşhur Fransız âli doktor Vellard'ın evlâtlığıdır. Doktor, Brezilya ormanlarında £ zer, yılan ve böcek toplarken güni birinde bir ağaçlıkta bu yavruci ufacık bir bebek halinde bulmuş alıp yetiştirerek Yvonne'a hem Fra sızcayı hemde Brezilyanm ana d olan Portekizceyi güzelce öğretmi tir. Halbuki bu ane kadar antropok âlimleri arasında, Brezilya ormanl rnda yaşıyan ve yarı vahşi bir hayvan telâkki edilen Guyanakil ye lileri, bugünkü insanlık medeniyeti le, imtizaç edemez, dil öğrenemez, $ nıyorlardı. Antropoloji âlimleri diyo lardı ki : “Tabiatte atlama yoktur. Herşı ve her mahlük muhakkak tabii se; rini takip ederek tekemmül eder yükselir.,, Bu demek, yarı hayvan halinde b lunan Guyanakli'lerin de nafile ye ehlileştirilmiye © uğraşılmaması * Brezilya ormanlarını dolduran mi yonlarca insanın kendi haline terk dilerek yaşaması demekti, Halbuki bir ağaçlığa bırakılmış | facık bir Guyanakil yavrusu halin bulunan küçük Yvonne, buğün, # dil öğrenmesi, mükemmel bir mede kızcağız gibi yaşaması, hattâ otom bil bile kullanması sayesinde anin pologlarm bütün nazariyelerini ki kinden yıkarik tablatte (hiç değik bu sahada) bilâkis pek güzel atlamı lar yapılabileceğini ve vahşi insanlı rın bugünkü medeniyetle tanışmala için muhakkak, taş, tunç ve demi devirlerini geçirmek mecburiyetind olmadıklarını gösteriyor. Küçtük Yvonne, bugün bütün diy) antropoloji âlimlerini meşgul ede ağır başlı ilim mecmualarında uzu makaleler yazdırtan bir mevzu © muştur. Pernambuko'dan Fransız gazetele rine bildirildiğine göre, Guyanakil'le rin medeniyete varmalarma bir köp: İ teşkil edecek olan minimini kızcağıl bir yarım Tanrı hürmeti görüyor fevkalâde seviliyormuş... Çalınan Kısraklar Turgutluda Bulund Biga, (TAN) — Gasabamızm Örtü İlüce köyünden çalman ve Ibrahi oğlu Salim ile Feyzullah oğlu Kadil İnit bulunan iki kısrağın Turgutluy götürüldüğü anlaşılmıştır. Hırsızlığı Gönen kasubesınm 'Tı navi mahallesinden Ferhat A ve Nasuh oğlu Mansurun yaptıkla' | anlaşılmış, her ikisi de tutulmuştu! Hayvanların yakalanmasında £ bıtanın uyanıklığı, hayvan sahipleri çok mütehassis etmiştir. Hüdise, Biga toprağında olduğu çin suçluların duruşmaları burada yi pilacaktır. FİLDEN SAĞILAN SÜT Sütün inekten, geçiden, koyundan, manda ve hattâ kıs ğı biliriz. Fakat ana filden süt sağıldığını şu yukarıki miş oluyoruz. Maamafih bu sütün içmek Berlinde 1937 yılı ikinci enternasyonal sütçülük Yy hayvanat bahçesindeki ana filin de sütü sağılmış ve ilmi tetikler içi sağıldığını kongresi