26 Ağustos 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

26 Ağustos 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sekiz Memur Mahkemede , Buğday Yolsuzluğu a Davasına İstanbul Ziraat Bankasında yapıldığı iddia edilen buğday sui- istimali davasına dün Asliye Birinci Ceza mahkemesinde başlan. dı. Davanın sekiz suçlusundan beşi mahkemeye gelmişlerdi. Hepsi de Bankanın memurlarından ve hepsine de işten el çektiril. Mağazadan Bir Sürü Eşya Çalmışlar Ny Bir Tanesi de Polisi © Yaralamış * Dün asliye birinci ceza mahkeme- sinde Beyoğlunda Yeni Bakkaliye ma Bazasma muhtelif zamanlarda gire- rek soyanların muhakemesine devam edildi. Suçluları Jelâm, Abdülkadir, Ali oğlu Mustafa, Mirza Ali, Meh- met, Ahmet oğlu Mustafa idi. Bunlardan Islâm, Abdülkadir, Ib- rahim oğlu Mehmet, Mehmet oğlu Mustafa bir defa mağazaya ittisalin. © odeki fırmm penceresinden girerek ra- Xi vesaire çaldıklarmı itiraf ediyor- Jar, diğerleri ise kendilerinde bulu - yan hirsizlik eşyasınm suçlarmı iti- raf eden arkadaşları tarafmdan ve. rildiğini söylüyorlardı. Suçlulardan Islâm, ayni zamanda hırsızlık yapı Jan dükkânda bir polis memuruna bi- gak çekmekten de suçlu idi. Bu Fkin- ci hâdise de şöyle olmuştur: ' Yeni bakkaliiye mağazası fası. la ile soyulmıya başlayınca sahibi po- Jise müracaat elini ve o gece İçerde | istimelin ve ihmalin vâki olmadığnı Başlandı Dün mahkemede bulunan suçlular İstanbul Ziraat Bankasının eski mü. dürü Ahsen, ve memurlardan Suavi, Adil, Mazhar ve Rasimdi, Şevket, Ali Kemal ve Cevat gelmemişlerdi, Mah- keme gelenlerin sorgusunu yaptı, Bay Ahsen elyevm açıkta bulun. duğunu, Suavi bür şiirkette murakıp olduğunu, Adil hâlâ bir işi olmadığı. hı, Mazhar komisyonculuk, Rasim de şoförlük yaptıklarmı söylediler. İd- din edilen suç yedi madde halinde hu lâsa ediliyordu: 1 — Emir hilâfma buğday işlerin. de mutavassıt kullanmak; 2 — Tekirdağ buğdaylarmın bo- zuk olduğu hakkında âmir makamla. ra hilâfı hakikat ihbarda bulunmak; 3 — Değirmenci ile uyuşnrak buğ- dayları un haline getirmek; 4 — Kayıt ve tartı işlerinde yol-| suzluk; 5 — Hesapları muntazam tetkik e- derek vaktinde alâkağarlardan alma» mak; 6 — Kayıt ve tartı İle beraber a- nâlizi vaktinde yapmamak, Suçluların hepsi de iddia edilen sui söylediler, jher şeyi inkâr etmiştir. Biraz sonra Çalınan Altın Kalem Bir Müvezzi Vekili Muhakeme Ediliyor Dün asliye birinci ceza mahkeme- sinde Almanyadan gelen bir taahhüt. Yü mektubu ve içindeki kıymetli dol. makalemi aşırdığı iddia eilen ve bu yüzden dolayı da işten el çektirilen Pangaltı başmüvezzi vekili Kadrinin muhakemeşine devam edildi, Iddia şu idi: Almanyadan, Pangaltıda oturan Anna, isminde bir kadma taahhütlü bir mektup gelmiştir. Kadri, bu mek tubu Annanın kapısına kadar götür. müş, önünde açarak içindeki altm ka 1 gösterdikten sonra: — Bayan, demiş, bu kalem güm- rüğe tâbidir, verilmez. Birkaç gün sonra Anna, posta me- muruna müracaat ederek vaziyeti bil dirmiş, Kadri sorguya çekilmiş ve| Kadri bu aşırdığı kalemi kullanırken | arkadaşları tarafından görülmüş ve Aâmirlerine haber verilmiştir. Kalem yakalanmış, tetkik ettirilmiş, Türki. kiyeye girmesi menedilen firmalar - dan olduğu anlaşılmıştır. | Bundan sonra Kadri kalemi “ak-| rabamdan birisi hediye etti,, demiş, “daha sonra bu ifadesini de çevirerek Keti isminde bir artistten, #ldığmı Muhakeme, gelmiiyen şahitlerin zorla getirilmeleri için başka bir gü- ne bırakıldı, Arsada söylemiştir. Dün muhakemesi bitirilmiştir. Müd delumumi Bay Ihsan, suçunu sabit görerek kendisine ceza verilmesini is. temiştir, Muhakeme, karar için baş- ka bir güne kalmıştır. Sandıkburnunda J€- talebe (kaydedilecektir. AN (TOE ? OMEKTEPLERE Girme Şartları Nara BURSA ZİRAAT MEKTEBİ Mektebe, çiftçi çocuğu, en çok 19 yaşında, Türk olan orta mektep me- zunları alınacaktır. Müracaatler, mektep müdürlüğü- ne, yahut isteklilerin bulundukları Yerlerin en büyük mülkiye memuru- na yapılabilir. Taliplerden evvelâ pek iyi dereceli mezunlar tercih edilecek tir. İ eylül sonuna kadar müracaatler kabul olunacaktır, : . ISTANBUL KIZ LİSESİ İ Lisenin altıncı sınıfma resm veyâ Muadeleti tasdikli ilk okuldan şeha- detname almış olanlar, dokuzuncu Sinıfa da resmi veya muadeleti tas « dikli bir orta mektep mezunu kız ta» lebe almacaktır, Lisenin diğer sınıf- larına - muadil okullardan o tas- dikname ile gelenler kaydedilecektir, Müracaat edecek talebe, velisile bir. likte mektebe gitmeli, tahsil vesika- s1, hüviyet cilzdanı, aşı ve sıhhat ra- porile 6 fotoğraf götürmelidir, . SİYASAL BİLGİLER OKULU Siyasal Bilgiler Okuluna bu #ene 65 meccani leyli ve 85 nihari olmak üzere 100 talebe âlmacaktır. Lise mezunu olmak, yapılacak seçme im- tihanında kazanmak lâzımdır, Ücret- li talebe alınmıyacaktır. Kayrt, 15 eylüle kadar devam edecektir. Mü. Tacaat; İstanbulda Yüksek Öğretmen ve Ankarada da Siyasal Bilgiler O. kuluna yaprimalıdır. a ) . YUKSEK ZİRAAT ENSTİTÜSÜ 'Ankara Yüksek Ziraat Enstitisü. ne ve ziraat baytar fakültelerine kız veya erkek İise mezunları alına- caktır, Orman fakültesine Yalnız er- kek parasız yatılı, paralı yatılı ve Olgunluk imtihanmı veren lise mezunu Türk talebe Enstitjiye imtihansız gi- receklerdir. Yaş, 17—25 olmak lâ - zınıdır. Niharf telebe yaş kaydine tâ- bi değildir. Ziraat Fakültesine yazıla. | cak talebe, Ankara Orman çiftliğin- de 10 ay staj görecek ve ayda 30 1i- Askerlikle | EHLİYETNAMELİ KISA HİZMETLİLER Beyoğlu askerlik şubesinden: 333 doğumlularla muameleye tabi kısa hizmetlilerden tam ehliyetna- meyi haiz ve tahsillerini bitirmiş olan | yerli ve yabancı okurların 1—Eylül —937 gününde Yedek subay okulun- da bulunmak üzere sevkedileçeklerin den 27—Ağustos 937 gününde şu- beye müracat etmeleri, ——— YENİ NEŞRİYAT i Türk Pulları Kataloğu Ali Nusret Puhan tarafından ev- velce nı ölan “Türk Pulları Kataloğu” nun birinci tabı bittiğin- den yenisi bütün pul meraklıları ta- | rafından sabırsızlıkla bekleniyordu. | Aradan epeyce zaman geçtiği halde | kataloğun intişar edemediğine üzülür ken birkaç gün evvel çıkmiş olan ye ni kataloğu görünce büyük bir sevinç duyduk. Çünkü bu seferki evvelkin- den daha güzel ve bilhassa muhtevi- yat itibarile daha ehemmiyetini ve hasseten Türk pullarınn kıymetini anlamak için senelerdenberi yılma» dan çalışmakta olan Nusret Pulhen bu eseri ile, mevzuunun hakikaten bir ilim olduğunu ve ondaki derin vuku- funu bir kere dâha ispat etmiş olu- yor. Bu tab'a, evvelkinde bulunmı- yan, bütün Türk pulları hakkımda #- rasile ilâve edilmiş olan yeni ve mu- fassal izahat, klişeler, cetveller ve hattâ kanun süretlerine varmcıya ka dar büyük emeklerle toplanmış her türlü malümat eserin ne kadar gay- retle meydana geldiğini gösteriyor. Ali Nsret Pulhan'ın başka neşriyatm. da gördüğümüz ince zevki bu kata- loğun cildinde de, zariflikle sağlam- lığı birleştirmek suretile kendini gös- termiştir. : ÇOCUK — Çocuk Esirgeme Ku- rumu genel merkezinin çıkarttığı bu mecmuanın 48 inci sayısı çıkmıştır. ——————— Ertuğrul Sadi Tek BU GECE Yeşilköyde temsil verecektir. ÖĞLE NEŞRİYATI: 26-4 - 037 EKG isa Günün programı — ar “gi Saat 12,30 Plâkla (12,50 Havadis 13,05 Muh neşriy 14 SON. . Neşriyatı: Saat 18,30 Plâkla dane 19,80 Spor müsahabel tarafmdan 20 rafından Tür arı 2030 Ömer Riza rapça söylev. 20,45 Safiye Türk daşları tarafından Tü halk şarkıları (Saat ayar) © kestra 22,15 Ajans ve bosili P ve ertesi günün programi £“ la sololar, opera ve uperet İ23 SON. Dir € li HAFİF KONSERLER: gi 1,10 Berlin kısa dalgasi | meler, (5.15: Devami). Pars kısa dalgası; Plâk. 105 a, ” sa dalgası: Plâk, 11.30: Bi ei Keza 1030 Berlin. eli. Büyük eğlenceli orkestâ” Kgifi geli musiki, 13,10 Bükre$”. 14,15 Paris kısa dalgasi: yg dik konser nakli. 14,15 Beri erk gası: Eğlenceli musiki KO ey Paris kısa dalgası. Beni yet ser, 18 Varşova: Raci pi sr, 1835 Roma”kısa dalgnf' şi ienceli orkestra | musikisi, iğ Bükreş: Karışık plâk © 19,15 Peşte; Koro musik Berlin kısa dalgası: Asker 20,35 Bükreş: Eğlenceli E. sikisi. 21 Varşova: Şark musiki konseri. 2140 &0 Opera ve serenadlar. Zi k Şimal istasyonları Kar ki, 2145 Berlin kısa ge mn musikisi 22 Kolonya: Ye? plâkları, 22,25 Prag kist Yaylı sazlarla | serenadis” Bükreş: Lokantadan koneif i 23,05 Prag kısa dalgası: di siki. 23,05 Varşova; Bady” trasr, OPERALAR, OPERETLEĞ. 22 Milâno, Florans: Don? “Sperduti nel buio,, opet“ pe Berlin kısa dalgası; StüdYO. GELİ ti. 22,50 Prag kısa deles” Öİİ operalarından parçalar. | ODA MUSIKISI: .gi 16,30 Paris kisa dalgasi 2 oda musikisi konseri. 20, Graz: Gitar oda triyosu. 278 kısa dalgası; Yayir sazlı seri, ş | RESITALLER: aşil ri dal 'ra alacaktır Kayıtlar 80 akşa- emailime Ün Gr ERE ENR ARE <> in kiran fadinmen A: Bulunan Ceset bir memurun yatırılması kararlaştı- rılmıştır, Memur içerde yatarken suç Yulardan Telâm mağazaya girmiş, me- | ymır kendisini yakalamak isteyince bıçağını çekerek kaçmıztır, , İslâm #urgusunda: | — O gün.giren ben değildim, de - miştir. Dün mahkemede bazı şahitler din- lendi. Gelmiyenlerin çağırılması iiçin #puhakeme talik edildi. Gi da ENR Adliyeden Bir Davet Istanbul C, Müddeiumymiliğinden: Istanbula geldiği anlaşılan Kâh- £â Ç, Mülddelumumisi Ismail Nayma- nın hemen memuriyetimize müraca- ati. Birkaç gündenberi ortadan kay - bolduğu ihbar edilen Paşaköyde Ço- ban Şabanın cesedi bulunmuştur. Ev. velki sabah, Kartal civarında boş bir yolcu, köpekler tarafından bazı yer- leri dişlenmiş olan öesedi görmüş, za- | muş ve müddelumumiliğe haber veril | çuşa elverişli, boyu en az 1,65 metre bıtaya haber vermiştir. Şabanm niçin öldürüldüğü tesbit edilememiştir. Katil aranmış, Şâ- banla arkadaşı Çerkeşli Rızanın ara- larının çok açık olduğu anlaşılmıştır. Rıza yakalandıktan sonra, cinayeti inkâr etmek istemiştir. Fakat tahki. | kat derinleştirilince bütün suçunu an latmış, tevkif edilerek dün Üsküdar tur, Cesedi Bulundu Universitede hademelik yapan Ba. yan Fazlı ağlı bir genç iki günden. dıkburnu açıklarmda cesedi bulun- miştir. Tabibindil Enver Karan, cesedi mu ayene etmiştir. Uzerinde bir cebir ve tazyik eseri görülmemiştir. Müddei- umumilik, tahkikatı derinleştirmek- tedir. Kızılayın Sünnet Düğünü Önümüzdeki cumartesi günü, Un- düğünü yapacaktır. # y HAVA OKULU GEDİKLİ KISMI Hava okulu gedikli kısıma, lise arsanı dan bir | bari kaybolmuştur. Dün sabah, San- | sekizinci smıfmı bitirmiş 17 - 20 yaş İağiklir karaz YİD) Yaz arasında, mazbut ahlâklı, vücudü w- —— — KAYIP — 3003 numaralı İstanbul Ziraat Bankası tasarruf cüzdanımı müddelumumiliğine teslim olunmuş-| kapanı Kızılay cemiyeti bir gnmet kaybettim, hükümsüzdür. olanlar almacaktır. Müracaatler, ta- İliplerin bulunduğu askerlik şubeleri- ne yapılacaktır. Okulun birinci sınıfı nı muvaffakıyetle bitirenler, kabili - yetlerine göre, uçucu, makinist, tel- siz, fotoğrafçı ve bombardımanci 0- larak ayrılırlar. Ahmet Hamdi ruf simalardan ve tüccardan Polat- lılr Kara Mustafanın kerimesi Bayan ile Kızılcahamam kazası Halk Parti- Bi mutemedi Halis Kucağın akitleri icra kılınmıştır. — Ora KUTU BARI CİNAYETİ 934 yılında Kutu barmda kemancı Samiyi öldürdüğü için 7 sene altı ay hapse mahküm olan Adil, hakkında- ki karar temyiz edilmiştir. Temyiz kararı tâsdik ettiği için Adil, tashihi karar talebinde bulunmuştu. Bu talebi de reddedilince dün müddeiumumiliğe milracaat ederek muhakemesinin ia- desi isteğinde bulunmuştur. Bu tale- bi de tetkik edilecektir. dalgası: Beethövenin pili natlarından, 16,30 Berlin “o # gası; Maks Reçer'den * sikisi. 19 Berlin kisa 2080 yano sonatları (Haydn). “e , te: Tanmmış adamların Gireğ” leri şarkılardan, 21,05 BUKE kı resitali (Liszt. Delibe$: gal Strauss). 2130 Berlin kt. sı: Georg Krieç'in. şarki ye iyi 21,40 Prag kısa dalgası: kıları, 28 Varsova: aşrli DANS MUSIKISI: ii MU LİF: vi i 1145 Berlin kısa dalga çe ça, Türkçe ve Rumes güm A sikili neşriyat. “ SENFONİLER: 12 Bükreş: Salzburg, verilerek Furtwaengler'in deceği Senfoni kki vasıtasile nakil, ge kt (Divanı harbi örfiye bizzat müracaat eden Erden Zfendi meselesinin fşaratı mücerrededen ibaret oldu- gu ve lâzumgelen vesaik ve deldili kanuniyenin göste rilmediği, şehitlerin esamisj bildirilmediği, ve tahki- katy.iptidalyeye nazaran kasap deli Ozman, vergi me miru Ali ve eşraftan Tahir Efendilerle ve Sarıbey ve şübe relsi, Ülemadan hacı Zeynullah Efendi ve mer- but listede esamisi muharrer zevatın isticvaplarına Yüzum görüldüğünden bunlardan vezaifi resmiyeleri dolayısile şube relsi ile vergi memuru efendinin is- tinabe suretile müstantiklik tarafından zabtolunacak ifadelerile tetkiki tahtezzeminde bulunan vesalki ka- nuniyenin serjan İrsali ve diğerlerinin de şahit sıfa- tile muhakemede hazır bulunmak Üzere hemen izam Jarı divanı harbi örfi kararile ve ehemmiyetle tebliğ olunur.) Kadı bunu okur okumaz sıfırı tüketti ve hoşafı pul pul yağ kesildi! Divanı harp vesaik istiyor! Delilleri- nizi gösterin diyor! Şahitlerinizi ikame ediniz ihta- rında bulunuyor! Ve bundan evvel de zımni bir mua- haze var. Sonra (ruğeni muhakemeye nüzaran) kay- dile istediği şahitlerin hepsi Erden taraftarı, Bahü- sus kasap Deli Osman da çağırılıyor. Bu davet büs- bütün midesini bulandırdı. Gerçi Hacı Zeynullah ta gahitlerin arasında idi, fakat yemin meselesi mühim. O zaman Hacı inkâr edemiyecek, belki de (benim haberim yok, bana böyle kimse taarruz etmedi) diye hepsini itiraf edecekti. Dünbeleği meseleden haber- dar etmek için jandarmayı, odacıyı, polis komiserini saldırdı. Keskin bir sille gibi suratında patlıyan bu tebliğ, başımı sersem etmişti. Onünde deste İle du- ran evraka bikmak aklima gelmiyordu. Kâğıdı bir elinden ötekine devrediyor, bu sandalyeden o koltu- ğa, o koltuktan beriki sedire geçiyordu. Demek Er- den firar etmemiş, bizzat Divanı Harbe müracaat ey lemişti, O halde gelen emirden haberi vardı, Fakat şifreli telgrafın içinde meler yazılı olduğunu nereden öğrendi? O dakikaya kadar aklına gelmediği halde şimdi Telgraf müdürünü düşündü. Acaba o mu ha- ber verdi? Acaba şifreyi biliyor mu? Yoksa tahrirat kâtibi mi? Gerçi mutemet bir gençti. Lâkin. Kadr durdu, kendinden utanmasa kafasmı yumruklıyacak Lu — Hay ahmak hay! Diye söylendi. Öyle ya, tehrirat kâtibi Vergicinin bacanağı değil mi? Ohalde ikisinden de işi anlamak ve ikisini de haşlamak lâzımgeliyordu. Çıngırağı çal- dı. Dünbeleği aramaktan yeni gelen odacı yorgun ve isteksiz, içeri girip durdu: — Efendiyi buldun mu? — Yooo.. Kimbilir nerede? — Aramadın mı? — Aradım emme göremedim, Odacının halinde bir başkalık vardı — Tekrar git ara, — Nerede bulunur ki. Bir saattir koştum. — Bu ne demek? Odacı emirleri vız geçiyordu. Hattâ söylerken yü- züne bakmıyordu bile. Sert sert haykırdı : — Şimdi gideceksin! Hem onu, hem Telgraf mü. dürünü bulup çağıracaksın, Tahrirat kâtibini bana gönder. lr — Telgraf müdürü vergi memurunun yanında. — Önce onları çağır. Odacı iki dakika sonra, odaya girip cevap getirdi: — Telgraf müdürü dedi ki vergi memurile konu- şuyörmüş vakti olursa belki gelirmiş. Tahriret kâti- binin de işi varmış, bitirebilirse gelecekmiş. Kadı gaşaladı. Odacı somurtuyor, ötekiler ehem- miyet vermiyorlar. Demek aleyhine ayaklanmışlardı. Bundan o mâna çıkıyordu, bu makamı tahkir, şahsı tezlil demekti, Onlara haddini bildirmek için tekrar odacıya haykırdı: — Şimdi! Amma şimdi gelsinler! Gelecekler! Gel- miye mecburdurlar. Ben öyle istiyorum, — Bana ne bağırıyorsun Efendi?! ir Vay! Karşı mı geliyorsun? Sen kimsin be he- — Herif ben değilim, ağzını topla! Odacı çıktı. Kadı ateg püskürüyordu. Dinbelek te henüz meydanda yoktu. Beş dakika, on dakika bek- ledi. Odacıdan da ses sada çıkmıyor. Çıngırağı çal dı, bir daha, bir daha yine ses #weren yok. Kapının perdesini kaldırıp sofaya baktı. Beş on kişi sofada işlerini takip için öteye beriye gidip geliyorlar, bazi- ları da &yakta konuşuyorlar, Birisine sordu: — Bizim odacıyı gördün mü? — Konak kapısında oturup durur. Anaşıldı. Odacı isyan etmişti. Bu, oruç halide Iamazdı. Henüz ikindi üzeri, Ne kadar tiryaki olsa © bu zamanda âsabına yinç hâkim olabilirdi. gk rirat kalemine girdi. Kâtip karşısma ki yapı" ye miş, birşeyler yazıyor, iki yamağı da köşede bas ye vermişler gazete heceliyorlar. Odanm ortası”? pak dar gelip durdu. Tahrirat kâtibi başını kaldır tı, sonra yine yazısına başladı. Kadı sabrede”” vi — Baş efendi! dedi. Sizi çağırttım, niye 8 niz? Kâtip gözünü kaldırmadan cevap verdi: — Işim vardı da, — Ne işi ? — Mektup yazıyorum! — Mektup mu? , — Evet. : 4 — Aferin! Demek benim sözümün biç e ti yok. Size gayet mühim birşey soracaktır. ye Yaran, Bld da sorun, Ayakta durma?” oturun rica ederim. ale; Kadı bunun açık bir istihza olduğunu © sik büsbütün çileden çıktı. Deli gibi haykırarak» gi fırladı, merdivenin solundaki vergicinin her 9 di. Telgraf müdürile Vergici, karşı karşıya © lar, görüşüyorler. — Sizi çağırmıştım Müdür bey! — Ali Efendi ile lâf atıyorduk. ies? Allah Allah! Bugün bütün hükümet pad gi mi etmişti, yoksa o, aklını bozmuştu d& böyle tiyordu? — Acaip! ne görüşüyordunuz' Vergici Di e kalktı, müstehzi bİr — Hikmeti hükümetten bahsediyorduk İ — Hikmeti hükümet mi? aaa — Yani, hangi hikmete binen #iz! azlet | münakaşa ediyorduk. — Beni mi azlettiler? — Rivayet o merkezde! gine? çaren e) #

Bu sayıdan diğer sayfalar: