Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Hırsızlık Suçluları Tevkif Bir Karı Koca Dün Edildiler - İâtı şudur: Çalınan Eşyaların Hemen Hepsi Kendi Evlerinde Bulunmuş Sultanahmet Üçüncü Sulh Ceza mahkemesi, dün hırsızlık suçlusu bir karı koca hakkında tevkif kararı vermiştir. Hâdisenin tafsi- Hamallar Kâhyasını Vuran Genç İki buçuk ay evvel Yemişte hamal- lar kâhyası Hüseyini öldürmekten Buçlu hamal Yusufun muhakemesine ağır ceza mahkemesinde başlanmış- tır. Mahkemede Yusufa ait evrak o- kunmuş, suçlu hâdiseyi şöyle anlat- mıştır: şten çıkarılmıştım. On ay işsiz kaldım. Ihtiyaç içinde idim. Tekrar hamallığa alınmam için bir çok defa- lar haberler gönderdim, kendim yal- vardım, fakat bütün ricalarımı red- detti. Vaka sabahı Yemiş yolunda kendisile karşılaştık. Beni işe alması için tekrar yalvardım, yakardım, Söz- lerime ehemmiyet vermedi. “Sen da- ha çok sürüneceksin,, dedi. Bu söz ü- zerine kendimi kaybettim. Ne yaptı- ğimı bilmiyorum, Yusuf, şahitlerin ifadelerine karşı bazı itirazlarda bulunmuş cinayet es- nasında şuurunu kaybettiğini söyle- miştir. Mahkeme, gelmiyen şahitlerin çağırılması için başka güne bırakıi- mıştır. — Ikinci Noter Tahliye Edildi Istanbul İkinci Noterliğinde iki sah tekârlık tesbit edildiği için başlıyan tahkikat devam etmektedir. Hakkım- da tevkif karârı alınan noter Hasan, dün tahliye edilmiştir. Tahkikata gay rimevkuf olarak devam edilecektir. Bu hâdisede adı geçen Yani, zabı- | tanınsıkı araştırmaları neticesinde -— dün Osmanbeyde gizlendiği apartı. — manda yakalanmıştır. Yani, derhal | adliyeye verilerek tevkif edilmiştir. . . İ Bir Cinayet , İzmir, 16 (TAN) — Cumaovası — nn Oğlananası köyünden Nuri, ço- — ban Mehmedi karadağ tabancasile jyaralıyarak öldürdü ve katil yaka- landı, uğrayın, geker. | Valdehanında kahveci Ahmet, üç gün evvel odasında bir çok eşyanın çalındığını görmüş ve polise malümat ettiği eşya arasında 4 halı, bir altın saat, iki kat elbise ve 700 lira para vardır. Zabıta, yaptığı tahkikat neti- cesinde çalman eşyaları ayni katta oturan Şükriye ile kocası Alinin oda- sında bulmuş ve bunları hırsızlık su- çu ile adliyeye vermiştir. Yalnız, kay bolan paralar bulunamamıştır. Suçlular, dün üçüncü ceza mahke- mesinde sorguya çekilmişler, mahke- me, ikisinin de tevkifine karar ver- miştir, Duruşma, şahit Ahmedin ça- gırılması için ayın 18 (ine bırakılmış- Makine Hırsızları Adliyede Evvelki gün yakalanan dört kişilik deniz hırsız şebekesi adliyeye teslim edilmiştir. Şebeke, İzzet, Ahmet, Ze- ki ve Ahmetten mürekkeptir. Son günlerde denizde mavnalarla getiri- len dikiş makinelerini çalarak kaç- tıkları tesbit edilmiştir. Şebeke efra- dı, ilk zamanlarda her şeyi inkâr et- miş ise de sonradan itirafa b TU vermiştir. Ahmedin çalındığını iddia | TAN TOPLANTILAR €© DAVETLER © Bebek Bahçesinde Hazırlanan Balo İstanbul ilkokullar yoksul çocukla- rına yardım birliği Beşiktaş idare ku- rulu tarafından önümüzdeki cumar- tesi akşamı Bebek bahçesinde bir ba- lo tertip edilmiştir. İstanbulun tanıns mış sanatkârları da bu baloya iştirak edeceklerdir. Bu arada kıymteli sa- natkâr Zozo Dalmasla sanatkâr ar- kadaşları da eğlencelere iştirak ede- ceklerdir. ; $ | — Askerlik işleri —| Tam Ehliyetnameli Kısa Hizmetliler Usküdar Askerlik şubesinden: 1 — 332 doğumlu ve bunlarla mu- ameleye tâbi olarak kısa hizmet şe- raitini kazanmış ihtiyat subayı yeti- şecek askeri tam ehliyetliler bermu- tat 1, 9, 937 gününde Yedek Subay okulunda bulunmak üzere sevkedile- ceklerdir. 2 — Şubemize bağlı kısa hizmet şeraitini kazanmışlar askeri tam eh- liyetlilerin 25, 8, 937 günü şubede bu- lunarak sevk muhtıralarını almaları lâzımdır. Arkadaşlarından geri kalan lar hakkında kanunun tatbiki zaruri olduğu, : YENİ NEŞRİYAT YARIM AY Zarif renkli bir kâpak içinde çı- kan bu sayıda Bilhassa: Mükerrem Kâmil Su'nun yeni tefrika edilmeğe başlanan (İstranca eteklerinde) ro- manı, Mahmut Yesarinin (Ben ken- di halinde bir kadınımdır) — başlıklı yazıları vardiır. ÇATAK KÖYÜNDE BİR GENCİ ÖLDÜRDÜLER İzmir (TAN) — Kiraz nahiyesine bağlı Çatak köyünde, Muhtar Mehme din oğlu Emin, geceliyin uyurken meçhul bir şahıs tarafından atilan 5 kalmış, makinelerin nereye satıldığını söylemiştir. Haliçteki Sandal Kazasının Tahkikatı Evvelki gün Haliçte Balat iskelesi önünde idare ettiği motörle bir san- dala çarpan kaptan Emin hakkındaki tahkikata devam ediliyor. Emin Ay- vansaraya giderken karşısına motör- lü bir sandal çıktığını ,manevra yap- mıya zaman ve fırsat kalmadığını söy lemiştir, Kaza esnasımnda düşüp çamura sap- lanan gencin Dimitri Zahariyadis ol duğu anlaşılmıştır. Gencin cesedi bü- tün araştırmalara rağmen bulunama- nıştır. Kaptan Emin adliyeye veril- kurgunla ölaürül ipenk Açığa Çıkarılan Polis Memurları Ankara, 18 (TAN) — Ankara 1im- niyet Direktörlüğü Mustafa ve Ek- rem adlı iki polis memurunu uygun- suz hallerinden dolayı açığa çıkar- mıştır. Mahkemeye Getirilirken Öldürmek İstedi İzmir, 18 (Tan muhabirinden) — Adliye dairesi önünde Ömer adında birisi, mahkemeye getirilmekte olı.m Süleyman adlı bir suçluyu tabanca ile — Belki eniştesi gile gitmiştir. Malüm ya, Hacı Efendi bir haftadır, öteki köydedir. Bir defa oraya — Dile kolay dayı! ÖOteki köy buraya dört saat miştir. öldürmek istedi, yakalandı. - SiMDiLiK Hintli Bir Manyatizmacı Genç ve güzel bir kızı Kaçırırken yakalandı Emir Akdülhamit İsmindeki Bu Adamın Hayatı 'Hep Böyle Maceralarla Dolu- İmiş.: Geçen hafta içinde Belgratta garip bir hâdise olmuş, Hint li bir manyatizmacı, genç ve güzel bir Çek kızını kaçırırken yakalan- mıştır. Hâdisenin meraklı tafsilâtı şöyledir: Asyalı tipinde esmer bir adam, yanında kibar bir genç kadın oldu- ğu halde geçen hafta Belgrada gel- miş ve şehrin en lüks oteli *olan “Ekselsior” a inmiştir. Otel defte- rine yazdığına göre, Bu adam Hin- distanda doğmuştur. Mesleği man- yatizmacılıktır. İsmi de Emir Ab- dülhamit Kandır. Bu iki müşteri o- telin en lüks odalarından birine yer leşmişlerdir. Aradan birkaç gün geçtikten sonra hir akşam bu çif- tin bulunduğu odadan feryatlar yük selmiş, ince bir kadın sesi imdat istemiştir. Bunu duyahnlar hemen o odaya koşmuşlar, Hintli manyatiz- macının genç kadını boğmak üzere olduğunu görerek elinden kurtar- mışlardır. D erhal tevkif edilen Abdülha mit bütün sorgulara hiç bir ciddi cevap vermemiş, hattâ bir takım delilik ârazı göstermiye yel- tenmiştir. Fakat, Yugoslavya zabı tasının yaptığı araştırmalar, bu a- damın beynelmilel sabıkalılardan biri olduğunu meydana çıkarmıştır. Emir Abdülhamit Kan, şimdiye ka dar büyük maceralar geçirmiş, dün yanm her köşesini dolaşmıştır. Ya- nındaki kızın ismi, Maria Kratka- dır ve Çekoslovakyalıdır. Manyatiz macının Pragdan kaçırdığı bu genç kız, Çekoslovakya sefaretehanesi- nin Belgrat polisinin önünde verdi- gi TrAÜCUC vVaşmüzü geçemere udlr bir sürü şeyler anlatmıştır. Maria- nın söylediklerine göre, bu manya- tizmacıya ilk olarak Prağda rastla mıştır. Bir gün sokakta durup du- rurken üzerine fenalık gelmiş, ken- disini âdeta gizli bir kuvvetin esiri zannederek bu esmer adamın arka- sımdan sürüklenmiştir. Maria, o an dan itibaren Abdülhamidin takibin den kurtulamadığını gözyaşları ara sında anlatmıştır. Çünkü, manyatiz Macının ilk işi kızı babasından iste mek olmuştur. Fakat, bu yabancı a- dama tabiatile menfi cevap veril- miştir. Fakat, ' Emir Abdülhamit, bir sülük gibi Mariayı takipte de- vam etmiştir. Nihayet, Maria, ken- disile nişanlanmıya mecbur kalmış, beraberce Berlin seyahatine çıkmış lardır. TURDAAE N T GA | Tekrar ailesine iade edilen güzel Maria akat, bu müziç nişanlı, tren de de genç kızın vücudüne birtakım iğneler batırarak eziyete kalkışmıştır. Berlinden sonra daha birçok şehirleri beraberce dolaşmış lar, nihayet Belgrada gelmişlerdir. Maria bütün gayret ve çalışmaları- na rağmen kendini bu esrarengiz adamdan kurtaramamış, bir türlü sıvışıp kaçamamıştır. Abdülhamidin bavulunda birçok güzel genç kız ve kadın fotoğrafla- rı bulunmuştur. Marianın anlattı- ğina göre, Emir Abdulhamit bir de fasında da kendisini yere yatırmış, Aİlamlsadan Sime el .. * -w—t larmı koymuş, kendisi de üzerine çıkarak işkence yapmıştır. - Abdülhamit, şimdi mevkuf bulun maktadır. Genç kız, zabıta nezareti altında Praga gönderilmiş, ailesine teslim edilmiştir. İlkokul Çocuklarına Yardım Birliğinde Şehremini Halkevi Istanbul İlkokul Çocuklarına Yardım Birliği Başkan- lığından: Birliğimize bağlı olan Koca Musta- fapaşada 28 ve 29 uncu okulların hi- maye heyeti başkanlığı çevrelerinde sünnet yaptırmak istediklerinden is- tekli ailelerin her gün ikiden beşe kadar Halkevi binasına ve Koca Mus- tafapaşa Semt ocağına müracaatle ! kısa dalgası: Plâk musikiSİ: yal ' Berlin kısa dalgası: E | dansları ve şarkıları. 10 vğl H : sa dalgası: Eğlenceli konîeı:w 4 —— (19-8 - 937 ÖĞLE NEŞRİYATI: Saat 12,30 Plâkla si. 12,50 Havadis. 1305 * plâk neşriyatı. 14,00 Sof- © Akşam Neşriyatı: Saat 18,30 Plâkla dan$ si. 19,30 Spor musahabeli .vC | Şefik tarafından, 20,00 s“dı? kadaşları tarafından omef? si ve halk şarkıları. 20,30 v ,).Ü za tarafından arapca Söyle' | Safiye ve arkadaşları ş Türk musikisi ve halk F?;J’ (Saat ayarı). 21,15 Orkestf# y Ajans ve borsa haberleri si günün programı. 23,00 H ... , Gümün program özü | SENFONİLER - 17,15 Varşova: Sellfmııx musikisi. 21,10 Kolonya, Giri Filharmoni (Ravel, LisZt; . te), 21,25 Bükreş: Senft dek İ ser (Mottara'nın idares'N ”i ge Milâno, Florans: Senfon!* (korsakov, Frank, Sö | Strauss). ; HAFIF KONSERLER : — 7,10 Berlin kısa dalgast: Pipgrf | Müsiki. 8,15: Devamı. 9.4 Paris kısa dalgası: Plâk. 3*7 za, 11 Berlin kısa dalgasIr musikisi, 1310 Bükreş: O1 14,15 Paris kısa dalgası: 15: Keza, 15,15 Berlin kl-":_rı_ b sı: Şiirler ve musiki parçaJ gt Roma kısa dalgası: Hafif ı' ki. 19,45 Berlin kısa dalgâö” pp lenceli musiki. 20,50 Pw;ogı,f dalgası: Plâk musikisi, 20 ”vf te: Hafif musikisi konseri: “iyapf şova: Karışık konser, 2140 H, Bari: Karışık musiki. B Prag kısa dalgası: Orkestf8 ge Hoz, Russel,). 23 Peşte: ç;gı“:,y" sikisi. 23,05 Prag kısa dalgtfyef' fif musikisi. 23,15 Roma: d!"r | tra, org, 23,20 Viyana: Râ' kestrassı, / OPERALAR, ÖOPERETLER », | 16,30 Paris kısa dalgasl: Öhme” bach'ın “Fener altında €© ll:,g isimli opereti. 16,20: Româ Tası. (18,3b Roma; İlalyan *i larından mürekkep senfont". 4 — pozisyon. 22 — ilâno — T?nopd',- Floransa: İki birer perdeylğm 04 piyesi. 22,15 Nis: Verdi thello,, operası, RESİTALLER 12 Berlin kısa dalgası: ve piyano musikisi. 17,30 kısa dalgası: Piyano mu ş Peşte: Piyano resitali. 19 v!” kısa dalgası: Hilde Kreçme? M" söylüyor, 20,25 Bükreş: ugı'wı nun plâklarından solist Ti kolî’d Viyolonsel, 19 Bükreş: plâk © bi 22,05 Prag kısa dalgası: ha.rP_ ge tali. 22,30 Berlin kısa dalgüS'yare listler şarkı söylüyorlar. zğci’ <| gova: Piyano resitali ( Paradisi, Brahms, Debussy)- MUHTELIİF | 19,30 Roma kısa dalgasi: Aj vi ça, Türkçe ve Rumca mus | gocuklarını kaydettirmeleri, mektir! — Firarı şiddeti ğirmende yok, kasabada yok.... O halde firar e“jvdr Diyen Kadı, memnuniyetinden duramıyordu. ıy"'" ğer firarı tahakkuk ederse, bilfiil n sözlü program. müstelzimdir. ihaneti vatâ' — Ne yaparsın ağam? Hükümat işi. Emme, geçen gün habar salmıştı, Buraya gelecek diye. Belki gelir, belki gelmez. Gelse bile akşam gelir. İramazan oldu- ğundan gayri gündüz çıkmaz sanırım. — Akşama kadar da beklemek olmıyacak. — Sen bilirsin, ben olsam bir defa Hacı Efendi gi- le varırım. Böylece Hacınm çiftliğini, aşağı çiftliği, Yeni De- ğirmeni dolaşa dolaşa tekrar yukarı çiftliğe geldiler. Geldiler, fakat o gün o gece de geçti. Erdenin kay- boluşu iki gece iki gün olmuştu. Jandarmalar Erdeni bulamadıkları gibi Hacıyı da görememişler, varmaz- dan iki saat önce Hacı kasabaya dönmüş. Ikinci gü- nü akşam üzeri geldiler, Kadı, mebus, meraktan çat- İryacaklardı. Jandarma çavuşunun yanmda huzura gelen süvariler işi anlattılar. Memurlar dışarı çıkar- ken, Hacı Zeynullah odadan girdi. Eve gelir gelmez köpek vakasını duymuş, hemen müderrisin evine koş muştu. Hükümette olduğunu haber alınca, geçiniş ol suna geldi. Erdenin işini bilmiyordu. Evde söyliye- cek kimse yoktu. Yolda da kimse ile görüşememişti. Fakata kasaba da artık çalkanıyordu. Şimdi gözle, kaşla soranlardan bir kenara çekip samimi izahat isteyenlere kadar, vergici hepsine bir kubuz atıyor ve ©o kadar kayıtsız görünüyordu ki hiç kimsenin şüphe- lenmek aklma bile gelmiyordu. Yalnız vergici aran- dığı haberine karşı sahte bir telâş ve teessür izhar ediyor ve biteviye: — Bir giden olsa da çiftliğe haber versek çocuğun birşeyden haberi yok, belki memurlar yolda kaçak diye bir hakarete kalkışırlar diyerek, jandarmaların er p © Te iki günden beri aramadıkları yer kalmadığınınm far- kında olmadığını göstermiye gayret ediyordu. Ve güya Erdeni sormak için eve gittikçe Hafız Nanıma izahat veriyor, ihtiyar kadının yaşla dolan gözlerin- deki ana endişelerini birkaç şaklabanlıkla gidermiye çalışıyordu. Iş bu kadar duyulur duyulmaz, yüzbaşı- nın hanımı da, Hacılara uğradı ve bir aralık meseleyi bütün tafsilâtile Günerle anasına hikâye etti. Gü- ner dinlerken vücudü zangır zangır titriyordu, Ana- sı merak etti. Kız, çeneleri vurarak: — Hiç, dedi. Galiba sıtma! Halbuki asabi bir buhran gelmişti. Yüzbaşının ka rısı anladı. Hemen kolonya ile bileklerini uğdu, Eter koklattı ve: — Birşey değil hanım teyze, geçenlerde hasta ol- muştu ya. Ondan kalmış, geçer. Gibi tesellilerde bulundu. Fakat ayni zamanda Gü- nerin halinde görülen başkalıktan çok korkup şüp- helendi. Bu buhranın, uzun bir hastalık olabileceği- ni düşündü. O zaman genç kızın kalbinde, Erdenin ne kuvvetli ve ne mukaddes bir yeri olduğuna inandı. Kizi anasının yardımile soyarak yatırdılar. Babası sorarsa böyle vakit vakit rahatsızlık geldiğini söyle- miye karar verdiler. Hacı ise, bunları, sormadan dı- şarıya çıkmış, soluğu müderrisin evinde, oradan da hükümet konağında almıştı. İçeriye girdikten beş dakika sonra herşeyi öğrendi. 'Fakat bir türlü düşü- nemiyordu, şakakları hafifçe ağrımaya başladı. Ku- lakarımda belirsiz bir uğultu peyda olmuştu. Bir, di- vanı harpten çağırıldığını, bir, yazılan kâğıtları, tel- grafları aklına getiriyor, bir de zamanın nezaketini nazarıdikkate alıyor, derkal içinde yumruk gibi bir şey boğazma dayanıp kalıyordu. Velev, ülemadan, kerem ve serdi görmüşlerden olsun, lâkin divanı harp kelimesinin alt tarafında üç ayaklı bir sehpa ile, sağlamca bir çamaşır ipi tahayyül etmekten ken dini alamıyordu. Şimdiye kadar iştilen divanı harp- lerin hemen hepsinde daima böyle kereste ve kene- vir ticaretile müşterek çalışan soyundan idi. Şimdi Erden de oraya gönderilmek üzere aranıyordu. Me- bus Hacımmın çehresindeki kırışıklıklardan, gözleri- nin dalmasından bu havadise pek o kadar memnun olmadığını hissetti. Hacıyı keyfinden duramıyacak zannederken, bu halde görmesi hayretini çoğalttı. Fa kat birşey söylemek, sormak istemiyordu. Belki hal- ka böyle görünmesi daha muvafıktı. Kadının “şimdi ne yapacağız?” gibi bir sual sorması üzerine: — Yapılacak ne var? Bulunması muhtemel olan ve olmiyan yerlerin kâffesinde arattınız. bulunmadı. Malümatı olanlardan sordunuz, kaçamaklı olduğu â- şikâr olan müphem cevaplar aldınız. Bugün üç gün- dür ki bir sırrişte elde edilemedi. Çiftlikte yok, de- damgasını Erdenin alnına yapıştıracaktı. Hati S tirazla söze karıştı: — Sarota adam saldiniz mı? g Bunu demekle, firar etmiş olmamasını ka“’enw zu settiği anlaşılıyordu. Mebus derhal elini d vurdu: , B — Gördün mü bizi! Nah! Hiç te aklımıza S'eımed. Varol Hacı Efendi! Evet mutlaka Sarota, aşir€ . ne gitmiştir. Ve firar etse de, ki bence ettiği mUP * kaktır, yine oraya gider. Malümdur ki Yörükler? Ö, dince onu dünyanın öbür ucuna kadar aşırlfı” kimsenin haberi bile olmaz. y w Erdenin talihi gittikçe açılıyordu, Sarota memi gönderilmesine karar verildi. Halbuki gidip gall”çıı bir günden aşağı kabil değildi. Jandarma bu g09* Nİ* sa bile ancak yarın öğleden sonra dönebilirdi- tekim öyle oldu. Fakat bu defa hizmetten dön€ den üç süvari daha ilâve edilerek beş jandarmâ derildi. yik3 Sarota çıktıkları vakit, bütün obada bir daı zarfında mesele anlaşıldı. Gülbeküm janda"”;rpı yanınma çağırdı. Işin esasını sordu. Janı'hl!'m_“i bir hepsi yerli idi. Gülbekümün kim olduğunu pekâlâ /, lirlerdi. Elbette bir gün, belki muharebe etmt” | terhis olunmaları muhtemeldi. Onun için jandâ'? . lıktan ziyade kendi şahıslarını düşünerek KO? yorlardı. Içlerinden aklı en çok eren bir süvari ©© verdi: miş — Ellem divanı harbiyesine gönderecekler Devlete hamlik mi etmiş, ne etmiş. Va (Arkası “”_w