| İ Beş Sergi Için Satırlar (Başı 5 incide) lerinden maada eserlerini hakkiyle yaşatacak olan talebeler birakmala yıdır. Türk tezyini sanatlar sergi- sinde eserlerini büyük bir zevkle ve tuğralarile meşhur üstat İsmajl geyrettiğimiz fistatlar İki seneden- beri Güzel Sanatlar Akademisinin Şark tezyinat kısmında muallimdir ler. Günden güne azalarak nihayet müzelerin malı olmıya mahküm o- Jan Türk tezyini sanatlerı üzerine Maarif Vekâletimiz tam zamanmn- du elini uzatmış ve kemal devresi- ne çoktan giren, bü güzel irmağın müzelerde sessizce akıp gitmesine müni olarak onu hayata karıstır. miştir, KARAGOZ SERGİSİ: mma kademinin sürpriz dolu sa- Jonlarından birisini de res- s#amlarımızdan Güzin Fayhamanın #cnelerdenberi büyük bir sevgi ve vukufla gerek müzelerimizden ve gerek hususi koleksiyonlardan kop ye ettiği Karagöz silesi işgal etmiş tir. Güzin Fayhamanın sulu boya ları, asıllarına mümkün olduğu ka dar sadık kaldıkları, ve şeffaf ve renkli bir deri hissi vermiye muvaf fak oldukları için bu sergi bize ha- kiki Karagöz ailesini bütün zengin- Miğiyle tanıtmaktadır. Bütün hususiyetini hareketine börçlu olmasına rağmen Karagöz a İlesinden birisinin tesbit edilmiş bir tek hareketine ne büyük bir ifa- de kudreti teksif edilmiştir. Bence karikatür hiç bir zaman Karagözlün eriştiği ifade kudretini ve onun sa- delik içerisindeki zenginliğini geçe- memiştir. Karagözün nasıl olup ta, bugüne kadar, yamyamların sana- tindeki ifade kudretine bile hayran olan modern Fransız resmi tarafın dan keşledilmediğine haytet olu- nur, Vahşi kavimlerin kayıkları ve kürekleri üzerine çizdikleri nakış- lar bile bugün Avrupaya gelmiş, ve tezyini sanatlerin bazı şubeleri- ne karışmıştır. Rengi, hareketi ve eaprisi ile dört başı mamur bir mü essese olan Karagöz, bize “Kara- göz” ndlt bir gazeteden başka hiç birşey ilham etmemiş ve artık he- men hemen müzelik olmuştur. Kıymetli karikatürelilerimizden Sedat Nuri bir aralık Karagözü Yeni Adam mecmuasmda ele almış ve bize fevkalâde kuvvetli desen- ler vermişti, | Karagözde muhakkak ki birçok #anatkârlarımızı abat edecek bir küvvet teksif olunmuştur. Bence Naşit en kudretli jestlerini Karagö- ze borçludur. O belki haberi olma- dan Karagözlin tesiri altında kal- miş ve belki de ilk defa olarak Ka ragözdeki ifade kudretini sezen 'Naslt onu sahneye çıkarmış ve mu vaffak olmuştur. Kimbilir belki bir gün Karagöz en mükemmel yerini sinema perdesinde bulacak ve Miki farenin papuçlarmı dama atmakta müşkülât çekmiyecektir. MIFAT OZAR'IN AFIŞ SERGİSİ: ört beş seneden beri yaptığı afişlerle renk ve çizgiye has ret çeken yollarımızın yüzünü gül 'düren Mithat genç ve değerli sanat kârlarımızdandır. İstanbul sanayii nefisesinden mezun olduktan ve Fransada resme ve afişe çalıştıktan #onra beş senedenberi akademimiz de afiş muallimliği yapan Mitat ser gisinde yüz parçaya ykm eser te$ bir etmektedir. Şimdiye kadar muh- teli? firmalar için yapmış olduğu sfişlerden bir kısmmın baslelaerile orijinalleri arasındaki farkı görerek basıkı işlerinde henüz çok zayıf ol- duğumuzu anlamak işten değildir. Matbaanın, ve hiç kimsenin mü dahalesi olmadan yaptığı afişlerde Mitati çok daha olgun ve kuvvetli buluyoruz. Sanatkâr her zâmen kendi hiza- &ma İndirmiye ve ona kendi zevki- ni aşılamıya çalışan piyasa bilhas şa her zaman kendisile temasa mec bur olan afişin en büyük düşma- sıdır. Mitat, piyasayı memnun etmiye çalışırken mütemadiyen ayni hava Yi çalmıya mahküm olan bazr afiş- gilerin düştüğü hatadan uzaklaşa- râk bize özlü sözler vermektedir. Bir piyade bölüğü cepheye gidiyor Manevradan Röportaj Şef Atatürk Cepheleri Nasıl Gezdi? (EEE £ Yazan: Salâhattin Güngör ( 4 , , IÇORLUDAN “TAN, AJ Ş tatlirk geliyor... dediler. Kesif bir ağustos güneşi al tında, aleve tutulmuş bir hasır gi- bi yanan Saray ovasının âdeta si- hirli bir rüzgürla bağrı serinledi. Toplar, en gür seslerile onu $e - lâmladılar, Türk tarihinin âbidele- şen Büyük Milli Kahramanı önün- de, mitralyözler alkış tuttular. Kah- raman Mehmetçiğin, yattığı çuku- run İçinde çalılarla örttüğü başı, bir zafer tacı gibi parladı. Atala- rınm tunç ifadeli yüzünü gören er- ler, silâh başında, dağlar, tepeler a- şarak geçirilen yüklü bir günün bü- tün yorgunluğunu unuttular, Asrımızin en büyük harp ve sulh kahramanı, Ioönünün kahraman ya ratıcısı ile birlikte gelmişlerdi. Yir- mi yaşında bir genç kadar çevik, o- tomobilden indi, Gözlerine siyah bir toz gözlüğü takmıştt. Başımda geniş bir kasket, sırtın» da kahve rengine yakın bir kır cö- keti ve ayaklarmda getrler vardı, Ismet Inönü de, Şefi gibi giyinmişti. Yki büyük arkadası, burada bekli- yen bir üçüncüsü vardı: Mareşal Çakmak... ge eteklerinde, top- lanan bu üç salâhiyetli baş, 'Türk ordusunun vereceği büyük im- tihanda bulunmıya davet edilmiş mümeyyizlerdi. Atatürk, İsmet İ- nönü ve Mareşalla kısa bir görüşme yaptıktan sonra: — Sağ cenaha gidelim, dedi, 0- radan dördüncü alaym hareketini daha iyi görlirüz!. Bu aralık dürbünle kıtalarm va- ziyetini tetkik ederek, elile bir ka- raltıyı gösterdi: — Şurada fazla çıkıntı var, Tas- hih edilmeli!, Otomobillerle, yine bir hayli yol alındıktan sonra, bir başka noktaya geldik. Atatürk, bir aralık siperlerin içi- ne girerek, erlerin atış vaziyetini gözden geçirdi. Atasını, yanında, bir nefer gibi yere uzanmış gören Meh- metçiğin heyecanını size anlata - mam, Harekât müdürü Orgeneral Al tay, harita üzerinde, kırmızıların ve mavilerin vaziyetine dair, dakikası dakikasına malümat veriyor. rada bir, dürbünler hep bir- den gözlere götürülüyor, bi- zim anlıyamadığımız birtakım ısti- lahlarls; bizim çıplak gözle farke- demediğimiz karartılarnı, falan sa- atte, filân noktayı tutup tutamı - yacakları etrafında ciddi müneka- alar oluyor. Her biri ordularını başında ha- rikalar denecek işler gören bütün tecriibeli komutanlar burada: Or- general Fahrettin Altay, Orgeneral Ali Sait, Korgeneral Ali Fuat, Kor- general Halis Bıyıktay, Korgeneral Muzaffer, Korgenersl Sedat, Kor- general Naci Tınaz, Korgeneral Ek- rem Baydar, General Eyüp. Son- ra ordunun başından cekilmiş olma- larına rağmen genç kalabilmek mu cizesini gösteren saylav genöraller: Naci Eldeniz, Kizm Seviiktekin, Pertev, Ali Fuat. Eski kurmaylar- dan Fuat Bulca, Cevdet Kerim İn- cedayı, Şükrü Koçak, Atatürk bir an boş durmuyor. Dağ, dere, tepe dolaşıyor. Biz de, bu büyük kuvvetin cazibesine ka- pılarâk ardı sıra, sürüklenircesine, koşuyoruz. Parmağı haritada en belitgiz nok talara ilişiyor, gözü bu geniş ova- da en uzak yerleri görüyor. Kulağı falso yapan en küçük sesi duyu- yor. Ün gece hiç uyumadığı halde, bu sabah sekizde, ordunun safları arasında idi. ra, saat dörtte, onu, B ran köyünde bulduk, Köyde yarım saat kaldıktan son- ra, tekrar otomobiline binerek, toz duman içinde kilometrelerse mesafe katetti. Karıştıran yolunun ilerisinde; 0 tomobilin! durdurdu. Bir “ântten' fazla ayakta kalarak, mobörlü ke taların geçişini seyretti. Çorluya dö neceğini sanıyorduk, Birdenbire yo- lunu değiştirdi. Bir aralık otomobilini gözümüz- den kaybettik, Çorluya dönlüğü za- man, ortalık kararıyotdu. Saat do- kuzda Çerkezköyüne, oradan da İs- tanbula döndüklerini haber aldık. Atattirkü hareket halinde gör. dükten sonra, asırları on bes yılın içine nasıl sığdırabildiğine hiç şaş- mamak lâzım... İlk Fındık Trabzon, 18 (A.A.) — İlk fındık mahsulü bugün vapurlara merasimle yüklenmiştir. Ilk parti İsveç, Isviçre, Çekoslövakyaya ihraç edilmektedir. Çok Sıcak Trabzon, 18 (A.-A.) — Şiddetli sı. caklar devam etmektedir. İlk İncir Aydın, 18 (A.A) — Bütün incir mıntakasmdan senenin ilk turfanda kuru incir mahsulü yarım hususi bir trenle İzmire sevkedilecektir, İki Ev Yandı "Aydın, 18 (A.A) — Aydmm İski li köyünde bir yangın çıkmış, iki ev yanmıştır. Devlet Demiryolları ve limanları işletme U. idaresi ilânları Aşağıda isimleri, muhammen bedelleri ve muvakkat teminatları yazi- TAN Irak Elçisile Konuştuk (Bası ? incide) tir. Benim aldığım en son haberlere göre, yeni İrak kabinesi şa suretle kurulmuştur: Cemil Elmidfai, Dahiliye Vekili Mus. tafa Elâmeri Adliye Vekili Mehdi, Iktısat Vekili Celâl Maarif Vekili Rıza Essebibi ve Mali- ye Vekili Kemal kanaatim vardır.,, “— Irakta kabine değişebilir, bir evvelkinin tamamiyle ayni olacak. tır, Muhtelif kabine tebeddülleri mü. gibi, Irakm Türkiyeye karşi yekne- sak bir siyaseti vardır. Bu milli siya- set her zaman kârdeşliğe, azami sa. mimiyete ve yakınlığa istinat eder. Iki milletin maddi, manevi çözülmez bağlarla biribirlerine çok sıkı şekil- de bağlılığı bize tarih ispat etmek- tedir. Zaten yeni kabineyi teşkil edenler de bütün Iraklılar gibi, Türk dostluk ve kardeşliğinin büyüklüğünü ania- miş, tecrübeli kimselerdir... Öğrendiğimize göre yeni Irak ka- binesinde hariciye vekâletini, simdi- lik dahiliye Vekili Mustafa Elömeri vekâleten idare edecektir. Yeni Irak kabinesinin yeni maliye nazırı B. Kemal halen şehrimizde bu- lurmaktadır. Kendisi evvelce Irakın gümrükler umum müdürü idi, Mevsim başlangıcmda, yazı geçir. mek üzere şehrimize gelmişti. B. Ke- mal şu günlerde ( Bağdada giderek yeni vazifesine başlıyacaktır. Dünya Telgraf Ajansları Konferansı Belgrad, 1$ (A.A) —, Müttefik telgraf ajanslarınm sekizinci umur mi konferansı, Yugoslavyada topla- nacak ve 24 ağustostan 5 eylüle ka- dar devam edecektir. Büyük milli telgraf ajanslar: direk börleri, bilhassa Reuter, Havas, Ste- fani, Deytsehes Nachriehten - Büro | ve diğerleri konferansa iştirak ede: ceklerini şimdiden bildirmişlerdir. Konferansta merkezi Avrupa ile Balkanlar ajanslarının müdür ve mü messilleri de hazir bulunacaklardır. Davetliler, Yugosl milli ajan sı Avala'nın ve direktörü B, Petro- witeh'in misafiri olacaklardır. ——— NAHİYE MÜDÜRLERİ ARASINDA Büyükçekmece nahiye mldürü Vas fi Ordu, Eminönü merkez nahiye mü- dürü Abdullah Vehbi Sinop, Alaçatı nahiye müdürü Osman Salih Giresun geferberlik memurluklarına (ayin O©- lunmuşlardır. ASABİ Baş ağrıları, bayılmalar, bilimum © sinir nöbetleri KARDOL ile zail olur. lar tarafından çok sevilmiş bir zat- Başvekil ve Mil Müdafaa Vekili B, | Abbas | Baban, sempati ile karşılanacağına tam bir LK a a a İSYERİ EİD 074 EM bir. yun ps e. i çok terli ob. Fakat tir Müdürlüğünden : Iraklmın Türkiyeye karşı olan sevgi . hissi en ufak bir pürüze uğramaz. Ka bineyi kimler teşkil ederse etsin, Tür kiyeye karşı takip edilecek siyaset nasebetiyle birçok defalar söylediğim r üç grup muhtelif elektrik tel ve kabloları 16—9—1937 Perşembe gü- nü saat 15,30 dan itibaren ayrı ayrı sıra ile ve kapalı zarf usulü ile An- karada İdare binasında satın almacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin aşağıda yazılı muvakkat teminatlarile konu- nun tayin ettiği vesikaları, resmi gazetenin 7—ö—936 gün 3207 veya 1—7—1037 g. 3645 No. lu nüshalarında intişar etmiş olan talimatname deiresinde almmiş vesika ve tekliflerini ayni gün sast 1430 a kadar ko- misyon Reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme dairesinden, Haydar- | GRipBaş veDişağhı" stanbul P. T. T. Vilâ Meriyete giren 3222 sayılı tels'z kanunu muc hiplerinin Ağustos sonuna kadar en yakın P. T. T. müracaat ederek ruhsatnamelerini almaları lâzımdır. WAğustos/1937 den evvel alınmış olan ruhsatn: mü yoktur. Ağustos sonuna kadar ruhsatnamelerini övrelee ilân edildiği gibi ağır cezalara çarptırılacak ve Mi det hiçbir suretle uzatılmıyacaktır. ei İ © 987 ücretleri Eylül sonuna kadar verilebilir. Ancak rf | lanılsm kullanılmasın beyannamesinin Ağustos içinde P. Merkezlerine verilmiş olması behemehal lâzımdır. İ Ruhsatname vermek için eski zamana ait hiçbir par? miyecektir. (5167) Müsabaka imt hanı Tehir Edi m'$f” Türkiye Cümhuriyeti Zirâ Bankasından : (Istanbul Yüksek Iktısat ve Ticaret mektebi mezunlarının kamplarınm ağustos 1937 sonundau evvej bitmiyeceği vukubuls” Ci caatlerden anlaşıldığından müsabaka imtihanının başlangıcı 8 eyi edilmiştir.) 1 — Bankamıza müsabaka ile ve müsabakada gösterilecek mü yet derecesine göre mecmuu (12) den az olmamak üzere İüzumüğ müfettiş namzedi ve şef namzödi alınacaktır. 2 — Bu müsabakaya girebilmek için Siyasal Bilgiler veye tısat ve ticaret okulundan veyahut hukuk fakültesinden veya bunl | bancı memleketlerdeki benzerlerinden diplomalı olmak gerektir. N 3 — Müsabaka E, 9 ve 10 eyii 1837 de Ankara ve Istanbul Zirai kalarında yazı ile yapılacak ve kazananlar, yol paraları verilerek İraya getirilip, eylül zarfında sözlü"bir imtihana tâbi tutulacaktır. * 1— Yeni Kapunumuz uciğinee tekaüllük baklarımıdu1m!zu” tile müfettiş namzetlerine (140) Ve şef namz#tlerime X130) ar lir verilecektir. Müfettiş namzetleri iki senelik bir stajdan sonra mlifettişlik iri girecekler ve kazanırlarsa (175) Era aylıkla müfettişliğe terfi lerdir. Ankarada Umum Müdürlük sörvislerinde çalıştırılacak olan $€ zetleri İse bir senelik stajdan sonra yaptlacak ehliyet imtihan vaffak ölurlar ise şefliğe terfi edileceklerdir. f 5 — Tmtihan programı ile sair gartları gösteren matbualar AnKSİ tanbul ve Izmir Ziraat Bankalarmdan elde edilebilir, 6 — Istekliler, aranılan belgeleri bir mektupla Ankara Türkiye © riyeti Ziraat Bankası teftiş heyeti relsliğine vermek veya gönd retile müracaat etmiş bulunmalıdırlar, Bu müracaat mektubunun en geç 25 ağustos 1937 tarihinde ele © olması şarttır. (2598) (5014) Güzel Sanatlar Akademisinde Resim, Heykel, Afiş ve Türk sanatlarma ait olmak Üzere muhtelif sergiler açılmıştır. Sergi ? 937 akşamma kadar devam edecektir, Her gün saat 10 dan 18 3€ ziyaret edilebilir. Duhuliye yoktur. (5335) Mevduat için elverişli şartlar paşada Tesellüm ve Sevk şefliğinden dğrtılmaktadır. (5259) Malzemenin ismi Muhammen bedeli (o Muvakkat temi lira matı Lira 1 — Muhtelif izole elektrik ve te-) lefon tel ve Kabloları ile bobin) (o 18758 1406,85 ve resiztans telleri, ) 2 — Bakır izole tel ve kabloları ) 11791 884,33 3 -- Çıplak elektrik tel ve kablo-) ları ile yumuşak ve sert bakır) 9095 682,13 teller. Para plasinanı için öğütler Kiralık Kasalar Bütün gün arasız açıktır