Yazan : Ziya Şakir “Susmasını Bilen Vezir - En Makbul Adamdır!, etini, ağı Gözle duğu mindere da- gm kala, Pir müddet öyleci YAĞI kay, © VE sonra birdenbire S arak söylene sö. YE Dayinğı. yene söylene ge gelince, Südece, Bi: Dİ, buraya nakl Ben çok eminim i, bu ni, Cenabıhak ta k ER Yapaca değil. mi, Yesim <aktır. Oyle değil ml ai SEA Şahım, Tüy lat. Halk? Benim dü- rx, Va Sil. Allahın yaptıkları. Map, NASI telâieki edecek aca halk, denilen. bir « Hiç bir haline karar ine ve fesat ka- nay, sanın helâkini mucip- Ü hay velâkin üstat tabip eliy i na verilirse, gifa kesilir. x «Ayy Hem de, çok iyi an tolga isilik ve tecrübeli bir ve- e like İçin, beni de silkünet ve Yaş Srekete teşvik ediyorsun. £, ş iy h Kp İman Ki Şara, birdenbire süküt et- iy, sinde devam ederek, act nan, NE Sama > ati, Msettin gözlei bütün ““tiy,, Şah Ismaile çevirmişti. Hlndarın, başladığı cümle- beklemişti. Nin, birkaç dakika, derin Ns üt ile geçmişti. Şah xa, <erenin önünde durarak, la, hma göz gezdirmişti. agi sün de bir mahşer ha- a iy, lerce erkek, kadın, ço- kiçi bir merak ve te iy biat merasimine ge- Ta, “Sraf, ülema, ve büyük- ön en erdi, Bu eşraf, m, Yüklere gelince; bun- Six, , "Üzeyyen elbiselerini giy çile ve köleler o a eki ve - LU 3 ve itibarlarmı göste. z eti tavırlarla halk arasın &y, ,Bektelerdi, ema i, Si, “lin dudaklarındaki acı N UN biraz daha genişlemişti. “in, Sayın sallıyarak sö Şu gördüğün halk te Bag, admin kemiklerini çiğ "thy, <bil tekkesini lânetle yâ ik indi YÜ mutaassıp var, Aca- a yklerimi, bunlara sükün Mağ, * Kabul ettirebilecek mi- cay Şu halde, benim için Vay, Yalnız birşey var. Bir İh tmak.. Hem de, kanlı #ör Bü fırtına, çürükleri ik, Scek., Ancak sağlamla- May, tir. Bana da, sağlam « zımdır. vi, settin, şaşırmıştı. De- De korkunç bir volkan nak istidadı gösteren ta- 1 AN önünü almak için atıl hir > Kendin söyledin... “Sus bilen vi Ğ , Yezirler; en iyi ve en pay lerdir” dedik. Onun » aki son sözüme kadar su iş, #elisin... Son söz. Bunu, k iç m ti Söyli ğ Yam Ml aç Yalnız onu söyleyin “erkesin.. Amma dikkat Ve bilhassa anne- gim, onu henüz etmesini is ha, Dülkümdar düş kia, “5. Şu halde, ben düşü- tü kayylah yapacak... Allah * Mak kimsenin haddi mi- mir Şemsettin, başmı önü- ne eğerek mişti. Kapı açi : İçeri tegrifat nâzırı girmişti. Elindeki gltın âsast na dayanarak yerlere kadar eğil- dikten sonra : — Şahı Şehametpeneh!,, Bütün hazırlıkla tam buldu. Kulla biat etmek için zatr humayun: za intizar ediyorlar Demişti, Şah İsmal ile veziri âzamı Emir Şemsettinin konuşması, bu suretle hitama ermişti, Fakat, genç hüküm darın söylediği sözler; Emir Şem- gettinin kalbine büyük bir korku vermişti, "Şahkulu, Bey T ebriz sarayı kapısından dört nala fırliyan atlılar, muh- telif” istikametlere dağılıyorlardı. Bunlar; Horasan ve İranın her kö- gesine, ve bilhassa Anadolunun bir çok yerlerine; birer mektup götü- rüyorlardı. Bu mektuplar, heme! ni mealde yazılmışla: hemen ay- Hepsi de; metinin teessüs ettiğini) ve bu hü metin tahtmâ da, Şah İsmailin geçtiğini bildiriyorlardı. Bu süvariler arasında, Erdebil tekkesinin en sadık müritlerinden (Muhtar) isminde bir adam da bu- lunuyordu. Muhtar, atını € lılardan daha fazla sürüyo: evvel, Osmanlı hudutlarını geçmek istiyordu. Muhtar, atını günlerce sürdük. ten sonra, (Karaman) a gelmi kat, bütün yorgunluğuna Taj orada da durmıyarak, Garp istika. metine doğru ilerlemiş. (Kizil ya) boğazı denilen sarp araziye girmişti. O tarihte bütün bu havali, (Ka- rabıyık oğlu, Şuhkulu Bey) isminde bir derebeyinin hükmünde idi, Bu- ralarda, bu derebeyinden izinsiz bir yabancının, gezip, dolaşması imkân ve ihtimal haricinde idi. Şahkulu Beyin babası Karabıyık, bir Türkmen aşiretinin re Seksen sene kadar evvel, Horasan- dan gelerek buraya yerleşmişti. Fa kat onun bu hicreti sebepsiz değil- di. O esnada, #inın şeyhi olan Sadrettin, Şii meznebi- nin intişarı için birçok müritlerini Anadoluya gönderirken, tekkenin bu sadık mtiridine de ayni vazifeyi vermiş; aşireti ile Anadolunun n ke havalisin- göçmesini emretmiş Karabiyik; derhal bu emre itaat ederek Anadoluya geçmiş. Aşire- tini, Teke ovasma yerleştirdikten sonra, kendisi de Elmalı civarında her tarafa hâkim bir tepenin tze- rine yerleşmiş: orada küçük bir tek ke tesis etmişti. Karabıyık, burada yirmi seneden fazla yaşamıştı. Onun vefatından sonra, aşiretin ve tekkenin idaresi, oğlu (Şahkulu Bey) e kalmıştı. Tabiidir ki, Şahkulu da babasının izini takip etmişti. Erdebil tek&esin den gelen emirlere itaat ederek, bu havalide Şii yayılmasına bütün varlığiyle gayret göstermişti. Seneler geçtikçe; Şahkulunun bu civardaki nüfuzu artmıştı. Adeta, müstakil bir hüz'imdar halini almış tı, Aşiretinin halkı, diğer yerler- den gelen ve kendisine iltihak ede şillerle çoğulmıştı. Bu zeki, cesur ve pervasız derebeyi, bütün aşiret nin halkını silâhlandırmıştı. Ve ar. tık; muhitinde her türlü taarruzdan masun bir halde yaşamıya başla. tr, ahkulu Bey, aradaki uzun mesafeye rağmen, Erdebil tekkesi ile muntazaman muhabere Tekkenin son zaman- irdiği felâketli devrelerle, hânedanmn son ve yegâne varisi olan Şah İsmailin hayat ve maceralarmı en ince teferrünlına kadar takip eti seni ervi Iki ay evvel buraya gel- (Arkası var) Uzakşarkta Japon Seferberliği Hangi Esaslara Dayanıyor? J âponya Büyük Harbin acı tee rübeleri neticesinde sürat- li bir umumi seferberliğin yapıl- masındaki kıymeti tak bu maksatla 1918 senesinde kuru- lan harp malzeme bürosu 1927 s€- nesinde vülcüde getirilen malze: ikmal bürosu ile takviye edilm ması dal budak salmış bir meseledir Bir umumi seferberlik hazırlığı tek bir nezaretin veya büron: haricinde olduğundan bu maksat et rafmda akla gelen bü seferberlik hazır! lâkadar tutulmuşlardır. vâsi ve gümullü olan seferberlik ihzart vazifeleri için bütün halkın elbirliği ile çalışması lüzumu hisse- dilmiş ve bu İşte bir vahdet temin edebilmek maksadile de merkezi teşekkül vücude getirilmiştir. Seferlik için lüzumlu olan hazır. lıkları kolaylaştırmak yolunda hü- kümete yardımcı sıfatile ve ne: retler emrinde birtakım müst: lıklar kuruldu. Bunlar hakkmda bir iki misel vermek mümkündür. eselâ, sanayi kontrol memurlu- i işle Bu makam, kil birme- muriyettir, min etmek, mu malzeme tedariki işlerile lan memurları kontrol etmek ve bütün devlet makamatı arasmdaki irtibatı muhafaza altında tutmak ve temin etmektir, ? stişare meclisi ise, malzeme İ tedarikini alâkadar eden bü tün mesailde Ba; tiği makamdır. Malzeme kontrolü işleri ve hususi maksatlar için ta- yin edilecek memurlar halkmda pPlânlar teklif eder, vesayada bulu- nur, Bu teşekkülün başmda kil ile muavin olarak iki zat (halen bahriye ve ticaret nazırları) vardır. 35 azadan müteşekkildir. Azalar, mu nezaretlere mensup me- rlardan, meclisi âli azalarından, HH OĞÜUTL ER i İki Mektuba Cevap Biri Ankaradan. Bunu yazan Sayın okuyucumuz “uyak uyuş- ması,, ile “damar damar üzerine binmesi,, nin sebeplerini merak et- miş, — Bu derde düçar olanları ten- vir ediniz.. Diyor, Bereket versin ki, bunla- rın ikisi de ehemmiyetli dert olma- dığı gibi, onlara “düçar,, olanlar da çok değildir, sanırım. Uyusmak sadece ayakta değil, vücudün herhangi bir tarafında labilir, Bazılarının başı, beyni oile uyuşuk olur, (Bir rivayete göre be- Yin uyuşukluğu ayak uyuşmasıuda daha çoktur bile..) Uyuşma vüci dün beyinden başka bir tarafında olduğu vakit sebehi o tarafa giden sinirlerin, zerine basılmasından dolayı, işliyememesinden İleri ge - lir. Bu hale devamlı olarak tutu- ları hastalar da vardır. Fakat oku- Yucumuzun söylediği “dert,, süp - hesiz, gelip geçici uyuşmalar olsa gerektir, Bunlar da uyuşan tara- fm fena bir vaziyette tutularak 0- raya giden sinirin sıkışması netlee- sinden ibârettir ve vaziyet düzel- tilince uyuşma da kendi kendine ge ger. Uyuşma devamlı olursa hekime muayene olunmak zaruridir. > m ir üzerine binmesi enilen hal çok ıstırap verdiği için daha ehemmiyetli zn ür. — — tırap damar damar üzerine binme- sinden değil, bir tarafta . en çok bacakta - adalelerin kendi kendile- rine gerilmelerinden ileri gelir. Si- nirli adamlar, rumatizmalılar bu hale çok tutulurlar. Hele rütubet- | Ji, fırtınalı havalarda. Bazılarında böyle adale gerilmeleri fırtınanın geleceğini birkaç gün önceden ha- ber verir, Bu hal çok defa geceleri geldiği için insanı uykudan uyun- dırır, acının şiddetinden bağırmıya mecbur olanlar bile vardır, Insan ne yapacağını bilemez. Adale ko- | pacakmış gibi olduğundan bacağını | hareketsiz tutar. Halbuki doğrusu Adaleyi hareket ettirmektir. Mese- li yataktan kalkıp ayakların üzeri- ne basmca “damar damar Üzerine binmesi,, yani adalenin gerilmesi gecer. Adale gerilmesi şeker hastalığı- nın, damar sertliğinin yahut bula- şik hastalıklardan bazılarının alâ- meti olur, O vakit tedavisi, tabii- dir ki, dâkası olduğu hastalığın | tedavisile yapılır. Ikinci mektup, Istanbuldan, Ka- dıköyünden geliyor. Bu okuyucu- muz dâ bir mitstahzar ilâç hakkın- da benim fikrimi soru; hakkında fikrim ya İy labilir. Fikrim iyi olup ta onu ya- zarsam benim reklâm yaptığımı sa- narak sözüme İmanmamıya sizin hakkımız olur, Fikrim ilâem lehin- de olmadığı halde onu yazarsam İ- iâer çıkaran benden şikâyette hak- hı olur. Şu halde Kadıköylü sayın okuyucumuz mektubunda bahset- tiği ilâçtan şimdiye kadar hiç bah- setmediğimden dolayı — umarım ki — beni de haklı görür, A 17 inci Japon alayı yürüyüş halinde.. e YAZAN: n 4 Albay Hikosaburo / , Hata İvana iktisat âmirlerinden ve meşhur â- limlerden mürekke E skiden bir muharebenin ka- ti neticesi cephede harbe- den ordunun kudret ve tekniği ile ölçülürdü, Fakat cihan harbi, bir muharebenin kazanılması için, yal- nız cephedeki ordunun de; bir milletin el ye dayanması lâztm olduğunu, kati neticenin ancak bu suretle al ğını göste millet lar gibi sevk dir. Bir vücut duğu milddetç Jere kai ya, milletinin maneviyatını anlı bir halde bulundur. mak, milli büny ona hülül et- ere kar şı mukavim ve müsellâh tutmak mecburiyetindedir. Ja mille- tinin maneviyatını alınmaz bir ka- le halinde yeniden inşa etmekte * bu ka tahkem bir n tedir. onya silâhlaria müs- ki haline getirmek» rin hazerde hazırlanması gibi fervberlik te plâna uygu: »r zamanında ihzar edilir. eferberliğin ilk şartı hal- rtlarını ıslah etmekti Bu w Japonya, bedenle ruhun tevazününden ibaret olan halk ma- neviyatmın kö; kçıla- rın, orta ve küç larının hayat şartlarını yoluna koy- mak suretiyle sağlamak mecburiye tindedir, Herhangi bir harpte umumi sefer berlik ve harp sanayii işlerinde kul km hayat k insan mikdarı o kadar faz meselesin ruz kalaca binde bir mil; tı. Bir istikbal b y gi takdirde bu yekün nih n birçok dallı bu- seçilmeleri leri için bütün memleke i bir teşekkül daklı vazi, tuk- sim edilmi için merk; vücut hali etmelidi ve iktumadi busu gözönünde kend »miyetle etleri tutulmalıdır. i Adliyede Yeni Tayinler 8 (TAN) — Adliye Vekile hazır rarnatme ik hizmete n hukuk fakültesi mezun- rınm tayinleri yapılmaktadır. Ankaradaki Egeli Gençler Balosu Ankara, $ (Tan Muhabirinden) — Ankaradaki Egeli g on dördünde Or balosu tertip etmişlerdir. Balo t Vekilimiz Celâl Bayarın hima- ndedir, Ege kurumunun üç senedeni mevsimlerde tertip etmekte olduğu bu toplantılar şehrimizdeki İzmirliler ve daha geniş olarak Egeliler için cid den neşeli bir tanışma ve konuşma vesilesi olmaktadır.