9 Ağustos 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

9 Ağustos 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ee pF AŞMUHARRIRI et Emin YALMAN edefi: Haberde, fi- Sr seyde temiz, dü Bazetegi ni olmak, kariin m e TAN: GÜNON | ONON MESELELERİ z Odun Buhranı || Yurğı Yeti, Yapağı hükümetin hüsmü ni. İcin her kanım bir müddet N sebep olu- küda ,,;* Orman kanunu çok yar beriş, gn *n bariz mispet misal ununun tatbik mev İailiyeş, 2as1 odun işile geçinenlerin R ie a ii sebep oldu. Bir 4 un ve kömür krtlığ lg STİL, Halbakl kanımda od Veya kesmek memnuiyeti ormanları dahu çok ÜR. Kay eenek İçin. hükümler var. nun İatbik başlangıcında Ve < Kömür Sergisi açılmasıam bt, ai da rapılmasının da bu elik, az değildir. Yoksa orman- Manda, iyatmda bir ağacın biitün erdi, istiy, Kereste veya sair şekil. Ür. pi. 46 etmek mümkün değil Pig olanagi ağacım bir çok aksamı U ği gibi sert odun yeti alay gi e e odun yetiştiren Mağa gn Fuhu: Odunu eskiden ol lay, hava mislllü kullanma- tir, iyi bir matah haline sokmak iü kıymetten kasit; odunu 4 zaman, lüzm olduğu Mina sarletmektir. Ocakta yanan vir t israf demektir. Dağda ke- Mitap » “EŞ yakmak lüzumsuz is- ann da bu eihetleri temin Mirkeş, © kiymet koyarak, odunun Biştiy, Para İle satılmasını emret- lara bedava odun ver- mevent olduğu gibi, İhtiyacı için bu ücret Mine çe, bara ruhsatsız kesimin 5 *Rİ için, ormanların hag inin ruhudur, Kaldı ki, vel işini uzatmadan bir saat Köyü, Külieti olmaksızın yap- demeyi bü İşe çabuk alıştır. ektir. Esasen odun ihtiya tab atsedilmesi bu muamelenin Kap ndan iharettir, Ruhsatların “by, © VE Sonlarmın değişik olma WA ölüne geçecektir. . ui köylü evinin şenliğidir. O.| di iyim söndürmek, ışığını kes-| YİN yg gren aklından geçmez lt giy halkı Bsraf ettirmemek, hel Mey vatandaşlarını da or. Hane *timizden istifade ettirmek KN e Tarlasnm bereketini Fb Yakan rençper elbet te bu Yaka, tifade etmesini ister, Kı- yg odun bulan adam tar. an kağ akar mı «mem la mevzit bir servet halin- İs kı,» Umuma şamil bir matah A pp gerektir. Bunun iki » diğ, Vr. Biri odunu tasarruf et- “ay, SETİ tasarruftan arta kalanı Bip, , "Uyan yere yollamaktır. te, da, in en basit çaresi soba- DE çalar tezek ve çalı yakan tty, da rimizde halen kullanıtmak- Man pa lerle umumen kullanılır. n olan yerlerde oduna da 1 iki 1 konmak suretile soba e bağ, ebüriyeti kendil © kin, > 1Kİneisi, ormanları mem. Mta, > Ormansız yerlere göre Mülga ME alimin edip, bu orman ii 1 0 Çerçeve içinde her yere iğ dn ki ©üzi para ile taşımak- Şiş vet Demiryollarına dü- Vby,, “ndifere yeni isi açacak o- “da Ata Kare için v ta pay, are İçin varidat hame- 1. “Ün 4, Kam olmakla kalmayıp ta bağa, bereketi, nakliye ücre İnd, ik Y ve emsali mahsul ha- iy, ak bir kabarıldık ya- re biç nakliye işi ormanda çi- v teb, vk ağaçları piyasada pa- , Mh, “İerek orman varidat. vr m olacaktır. Ormanda BU vi boş vaktini tasarruf “tin yy, *tle devletin demiryolu, | r. Mt, devletin çiftçisi ka-| Şu satırlar, Türk tarih okyanusundan bir katredir. Ve siz bugün şu sayıfada Harzemşahların son betbaht hü- kümdarı Celâlettinin kanlı macerasını okuyacaksınız. Anasını, Karılarını ve Çocuklarını Kendi Eliyle Boğazlamıştı! ürkün tarihi kendisi ka- dar büyük ve derindir. Eski bir ifade ile denizler mü- rekkep, ağaçlar kalem olsa; güneşin ışıklarma binerek yer yuvarlağını saran bu ulusun ta- rihini yazmıya yetişmez. Bü- yük bir sızı duyarak söylüyo" rum: Türkün tarihi çok ihmal edilmiştir. Yaradanm dünyayı ışığa ve medeniyete kavuştur- miya memur ettiği bu ulus hak- kında şimdiye kadar yazılan şeyler tarih Okyanusunun ya- nmda bir damla bile olama: lâzımdır. ki biye kadar gelen Türk tarihleri, arapça, farsça v gibi yabanc heşin doğduğu yerden geli lusun tarihi yine bu üç doğ yardımile aranacaktır. Türk tarihi. » dillerini anahtar yap lamaz, Garpte yazrla ek ve milli pek çok tahriflere uğ tatürk dilimizin ve tari. de projektör yaktı, ar, dilimize çeviriyo. rum. Bu; Harzemşahların baht hükümdar: Celâleddin. birti hakkında Nesalı Şah Mehmet taraf n ya 1ş beddin gok bitirip deft er Türk devleti, Türk tari. hinin pâyansızlık zincirlerine ekle. nen bir halkadır. Türk egemenlik ve hâl iz yasi teşekkül. den diğerine atlamak suretile dat ms yikraklr bir mukadderat yolu takip etmiş ve fakat hiç bir vakit yok olmamış ve ölmiy Anoştekinin . çekirdeğini dö ü Harzemşehlar devleti dinci hükümdar Alâeddin Mehmet Horasan, v slan ve manmda r, Gazneyi yıyan bilyük bir 8 1 Me hazırlanırken larmın yıldırı d Mehmedin maneviyetini sarstı. Har yer istiklâllerini ilân ler, Harzemşah Hazer adaların: Abesköne kaçtı ve orada ümitsizlik içinde can verdi. Nesa bölgesi Me- lik Nasreddin Hamzaya geçmişti. e tarihçi Şahabeddin burada $ yaset hayatma atıldı, Hamzanın baş müşaviri oldu. Alâeddin Meb- medin üç oğlu yurdun içinde serse- ri bir hayat sürüyorlardı. Nesa ida resini Hamızadan alan Inanç Han “emsan, Yazan: KONYALI İbrahim Hakkı ? leeaakaasanenaneeamieaiükeşi 'Nesevinin va, nihayet ver. mişti. Şimdi Neseviyi Alieddi d h- aset etmiş görüyoruz. Celâleddinin başkâtipliğini kabul &- den Nesevi Mogollarla sr aşan Cs. lâleddinin daima yanında yer âlmış tır. elâlcüdın babama halet oi Ğ duğu zaman Cengiz, Buh&- rayı almış ve Nessya doğru sark- mıya başlamıştı. Celâleddin Nesa- yı da kaybettikten sonra Harzeme gelmiş ve sonra da Hindistana doğ ru çekilerek Sino irmağı boyların- da Cengiz ordularile karşılaşmıştı. Hükümda, ailesi de ordu ile be- raber konup göçerek kendisinden ayrılmıyördu. Sind önünde iki ordu yyler ürperten kan- ni Nesevinin ağ in henilz bozülmuş kil etemeden, plânları” nı hazırlamadan Cengiz Han Sind suyunun kenara vardı. Atlıları da onu uçan bir bulut gibi takip etti. ler. 818 yrı şevvalinin ilk çarşamba günü sabahleyin erkenden Iki or- du karşılıştılar. Celâleddin tam Cengiz Hası karşısında durdu ve biz zat Cengi: Han ordusunun merkezi ne saldırdı, Ve yarriıya da muvaf- fak oldu, Cengiz Hanın ordusu iki- ye bölünmüştü. Cengiz atını üzengi erek ölümden kurtuldu. Mağlübi yet felâketi az kalsm Tatdrlara yük leniyordu. Fakat Cengiz savaştan evvel bin kadar seçme süvarisini bir yere tabiye etmitşi, Bunlar bir. denbire Celâleddinin sağına akın et tiler, Bu kanatı bozarak merkeze attılar, Merkez bozuldu. Harzem or dusu Sind irmağına atıldı. Bozgun ordu kendisini irmağa attı. Savaş meydanı kanlarla boyanmış ceset- lerle doldu. Sindin re > sri koca nehri tıkamıştı. İşte bu savaş böyle bit Savaş esnasında Cengizliler Ce leddinin 7, 8 yaşlarında bir çocuğu Bu esir amı m elleri arasında be Celâleddin kolu, kanadı belde Sindin kenarına geldi. Kendi- sini orada bek nun kuvvetlerini seslerinde toplıyarak haykırdılar ve inlediler ; — Allah aşkıma bizi kendi elinle öldür, öldür de düşmana esir olmak tan kurtar ! 5 elâleddin bunu yaptı. Bütün ailesinin irmakta garkolduk Yarını gördü. Bu, belâlarin en acibi ve müsibetlerin pek tadiri idi. As. EBE ANANA ATEL PARA EEE SERA KOYE AEASAA SER Bir Sayfa Bu sahifeye ancak Cüm huriyetin ilk günündenberi yetişen Edebiyat ve Güzel gençlerin yazıları gire cektir. ümkhuriyet devri, bu devir. de yetişenlerin her sahada calışma ve inkişaf etenek imkânla- rını hazırlamaktadır. Ru bir hâki- kattir, Devlet mefhumu bakımında görülen o bu geniş (o imkânlar sosyete bakımında da gö - rülmektedir. #ukat yine © bir hakikattir ki, bir milletin benliği, diti le güzel sanatidir. Bu da ede- biyat ve güzel sanat çerçevesi için- de meydana gelir, Bu saha şimdi- ye kadar maalesef bir darlık dev- resi geçirmiştir. Edebiyat ve güzel sanat amaförleri verimlerinin de- Zerlerini göstermek için bu darlık- lan kurtulmak istiyorlar, Biz bünu kendi gücümüz nisbetinde temine galışacağız. Haftada bir gün tam bir sayfamızı yeni nesle bırakaca- di faya ancak eimhuriye- tin ilk günündenberi yetişen edebi- Yat ve güzel sanatler meraklısı gençlerin yazıları girecektir. Her 5 ffada kendi şiirini, Genç Nesil İçin Li Açıyoruz Sanatlar o meraklısı nesrini, sanat eserini kolayca gö- rebilecektir. Bu sayfa, kendi hali ve haddince bir “Güzel sanatler &- leği,, olacak ve her imza bu elekte elenecektir, Eleneekler elendikleri. ne hayıflanamıyacaklardır. Çünkü çalışma ve kendilerini gösterme sa ha ve Imkanı bulmuşlardır. Elek üstü kalanlar da memleketin ede- & biyat ve sanat hayatında kazanı. mış, anlaşılmış imzalar olacaklar. dır. z Gönderilecek eserler şartımız vardır: 1 — Rejim çerçevesi içinde ya- zılmış olmak, 2 — Neşir sırasını beklemek, 3 — Eserler yerli ola- cak ve mabaatli olmıyacak, Mer amatör bugünden itibaren eserini gönderebilir. Zarim üstü. ne (edebiyat) kelimesini okunaklı yazmalıdır, Bu sayfa hakkında 60- rulacak şeylere hemen cevap veri- lecektir. için üç Işte bedbaht hükümdar böyle kendi ailesini kendi eliyle boğuzla- mak felâketini acı bir zehir gibi iç- tikten sonra Tiflisi fethederken bin diği ve uğurlu saydığı için de binek ten azat ettiği kıymetli atına atladı, Sinde elir: i gözyaşlarını Sindin sularına karıştırarak karşi- ya geçti. Henüz nehirde kaybolmi- yan sinin cesetlerini retti, Nesevi bu kanlı mareke- de Ci dinin yanında idi, Nesevi ondan ancak Amid - Diyarbekir baskınında ayrılmıştı. Celâleddin tan sonra tekrar istiklâlini kazan mak için Azerbaycana döndü. Fa- Kat Tatar orduları onu bu ye vdu rbekire kadar takip ettiler, Celâleddin burada i- ken, gece kendisine bir Türkmen gelmiş, civarda Hârzem askerine miyen atlılar görd narak inanmadı ba verdi, Nesevi diyor ki “Ben geç vakte kadar yazı işle rinden yorgun düştüğüm için yata» ğımın Üstüne ölü gibi serilmiştim. Uyku arasmda uşağım bağırdı: — Kıyamet kopuyor kalk! Ben herşeyimi orada bıraktım ve atımın sırtına atlıyarak üzengile- dim, Ben kaçarken Tatarlar Sulta- nm'otağını sarmışlardı. Celâleddin akşamki şarabın tesiriyle #izmuştı. Onu adamları kaldırdılar. Gecelik beyaz takkesile alma atlatarak ka- gırdılar, (1)” elâleddin bir müddet o hi- © valide dolaştıktan sonra tek- rar Diyarbekire gelmişti. Fakat Diyarbekirliler bu defa onu almadı» lar, taşa tuttular. O da Miyafari- kiyne köylerinden birisine indi, Bu- radan da dağlara çıkmak mecbı yetinde kaldı, Benderleri bekliyen Kürtler onu yakaladılar, çırılçıplak soyduları öldüreceklerdi. O bunla- rın başlarma — Beni öldürmekte acele etme- yiniz. Ben Sultanım. Beni ya Melik Şahabeddin yanma götürünüz ve- yahut kendi topraklarımdan bir ye- ye çıkarınız. İki takdirde de siz çok zengin olursunuz. Kürtlerin başı bu teklifi kabul et ti. Ve onu obasına getirdi, Celâled dinin atı dağda kalmıştı. Kürt onu kendi karısına emanet ederek atı al mak üzere dağa gitmişti, Bu sırada pespaye E'r Kürt Celâleddini gördü. Derhal öldürmek istedi. Kadm bu- nun Sultan olduğunu ve kocasının kendisine emanet ettiğini söyledi. Fakat Kürdün: — Bunun Sultan olduğuna nasıl inanıyorsunuz diye bağırmasile her besini kalbine saplaması bir oldu. Dağdağalı ve fırtmalı bir hayat böylece 1231 yılnda bir Kürt çadı- rmın önünde sönmüştü. Nesevi bu eşsiz eserini Celâleddi nin ölümünden on bir sene sonra- 1241 yılında bitirdi. Nesevi bu ese- rinde yalnız Alâeddin Mehmedin ve Celâlettin Harzemşah binbir ma- cerasını toplamakla kalmam.3, / İki üç defa Okuyup Yazmıyan Vasiyetnamesini Nasıl Yazar ? Evvelisi gece bir ziyafete davetli idim. Yemekten kalktıktan sonra bi- raz evvel takdim edildiğim yaşlı bir bayan yanıma geldi, ve sanki kırk yıllık dostmuşuz gibi, bana hukuki su- aller sormıya başladı. Ben nekadar sözü kısa kesmek istiyorsam, aksine, o da boyuna yeni yeni bahisler aç makta o derecede maharet gösteri- yordu. Birçok suallerden sonra; ak. mm ermediği son bir noktayı da sormama müsaade edin dedi, sonra devam ederek: “Okuyup yazamıyan da vasiyet edebilir; fakat nasıl? fen bana bu hususu anlatın.,, dedi, Yarım saat kadar diğer misafirle- rin eğlendikleri bir muhitte, ben ade- ta hukuk dersi vermiştim. Artık da- yanamadım ve yüzümü kızartarak: “Yarın size, bu meseleyi tetkik edip bildiririm...., dedim, Yaşlı bayanın sualine, ba yazımda cevap vereceğim. Dinleyin: Evvelâ, Türk Kanunu Medenisinin bu hususa müteallik (482) inci maddesini göz önlinde tutabilmek için maddeyi ay- nen yazıyorum: “Vasiyet eden kimse vasiyetname yi okuyamaz ve imza edemezse res- mi memur şahitler huzurunda vasi. yetnameyi kendisine okur. Vasiyetçi vasiyetnamenin son ar- zuli ler. Bu takdirde şahitler İ nin beyanatı, huz nda ol duğuna ve onu tasarrufa ehil gör- düklerine dair gerh vermekle iktifa etmeyip vasiyetnamenin kendi zurlarında resmi ur tarafından İ yasiyetçiye okunduğunu dahi tahrir ve imza ederler.,, Çok açık yazılmış olan bu maddeyi biraz daha izah edeyim: Ağır hasta olan biri ve yahut yazıp okumak bil. miyen bir kimse vâsiyet etmek İster- se, resmi memur vasiyetnameyi tan» zim eder ve vasiyet eden ile şahitle rin önünde okur, Şahitlerin bu kıraat esnasında hazır bulunmaları sonra da imza etmeleri şarttır. Fakat resmi memura vasiyet ölen kimse vasiyet. name tanzim etmesi için son arzuları nı beyan ettiği dakikada, şahitlerin | huzuru şart değilüir . Vasiyetname okunduktan sonra, vasiyet eden arzusuna mutabık oldu. ğunu tasdik eder. Eğer bu şahit dil. siz ise, bir işaretle istediğini anlatır, | Fakat tasdik işaretinin kâtibi adil ve ahitlerce maruf olması lizımdır. Ta. ir ki, bazı noktalar, vasiyet ede. nin arzularma uygun değilse, bu hü» suslar tashih edilir. Nihayet, şahit. ler vasiyetnamenin sonuna bu vasi- yetnamenin vasiyet eden önünde res- mi memur tarafından okunduğunu ve kendisinin son arzularını ihtiva ve bu muameleler de kendilerinin hu- zurunda etreyan ettiğini ve vasiyet edeni, son arzularmı bildirecek dere» cede mümeyyiz gördüklerini tasdik ve imza ederler. İsmail Kemal ELBİR (stanbul barosunda avukat) yar ı Okuyucu / d mektubu : "rr , arar Stadyoma Muhakkak Kadınla mı Girilir? akşam matbâamıza bir çi. itolata fabrikasında çalışan B, Ab- ti Del ge Şunları “ — Bugün güreş vardı. Stadyomun kapısma gittim. Bilet alıp içeri gire- cektim. 50 kuruş mukabilinde değil, icap ederse 1 lira 5 lira mukabilinde. Fakat 733 ve 140 numarulı polisler Ivarışıma rağmen beni gişeye yaklaştırmadılar Kadmla ge- lenler girdiler. Benim (gibi yalnış spor merakı İçin tek başına gelenler lınmadılar. Bu memurların beni içe e sokmaması gücüme gitti, Yoksa stadyoma kadınla gidileceğine dak ir karar mı var?,, m — e ni zaman, -atarların ve Hürze alsan gahların v bütün Orta Asya T" lerinin doğru bir tarihini g “Y #rabas, vermiştir. (1) Siyreti Celâleteller, 215. 4€ alınmıştır. .a Ortaköyde aval hat kop » kimseye birti, Paris tab'ı. Sat büyükbir tehlike

Bu sayıdan diğer sayfalar: