Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
BAŞMUHARRIRI th'nef Emin YALMAN . * hedefi: Haberde, fi- ğ a he.ı- şeyde temiz, dü- azeteği Nİ olmak, kariin olmrya çalışmaktır. ,30 — Ü l ( GU T KN g | NÜN MESELELERİ şej' so“——.-...__,_____,_, —e :;: 4 Vyetler ve v TüpbL: ret| *rkiye YD Türkiye A İ Dışbakanı Tevfik Rüştü Ürtisi G ve Cümhuriyet Halk €nel sekreteı-i PFT a t VYetler Şükrü Kaya Ğ ı"Blı-llğiı.ı.in misafiri bu- : Vllhmu * Buziyaretler uzun gi l_mmd.bf" iki memleket seçkinleri biribirin Olmuştur ve iki inkı- © Müessesleri, şahsiyet. Ve €serleri %&tü-, lerıyıe tanıtmıya yardım İle Moskovanın — dostluğu, letle savaşan iki inkılâbı » bütün fesad ve tah- iki inkdâbı uyanık ve Curmak, ikisi arasındaki Tliğini kalb yakmlığı ile ün ü , 'CİN Yirminci asır insan- z 't'tür: “" büyük inşacısı Lenin ve A. ü“"îlnk Tafından kurulmuştur. Bu bâdiseıe İt ananedir; uzun bir tarihi, Tı, iğ Isında tecrübeleri, imti- Biç, ü *olojisi vardır. Bu dostluk Yetlepiniy Memleketin müli hürri- 'İııxı; İki Zaruretlerinden biri idi: ğ ç âbın candan bağlı ol. Titin i:î:n barışı davasına hizmetle. TOğruğu Aöldir. İzvestia'nıin dediği g ;“linde : Ellteruusyonal politika â. & Polük %":lüh'lm bir âmil olan Sovyet . * Ponogip BU Türkiyenin politik ve Yağlığı çe Süklülinin gittikçe arlan p. hlrliğüu: Sağlamlığı ve Sovyetler — bi küyy de ekonomi ve milli müda- artışı nisbetinde kuv- Me%'-adır.., Sön ı.,_.l.l::imiz dostluğunun bu j R&s%_ ait en iyi tahlilini hiç ; %W ..—_—;i...t,.,, Bise inda la HONU Vel’m. mumn ş & ayhen tekrar etmeli. ai Mi i:" çaı.;::î:l arkadaşlar; çok fe. d"ğı,,ı ara vermek üzere bu icibu_günde. hükümetin da. Siyaseti hakkında yük- » | :::ğğu;““"ıda ufak bir hulâsasını h Ce W Sonra, “Te sayarım. Bu hulâsa- lq::j'e ı,h.ex“" Yüksek tasvip ve teş. t te il İâyık görürseniz sizden ış.fvveuyh İstiyeceğim, Na ı"“h.._e':::î Siyaset üzerinde bü- :üm'nud:î.ı: Yürekle ve hiçbir nok. hî'ff" Calışaa aTAk, olduğu gibi söy- M e"hıiz Acağım, Harici münase. op hm“z"îhdo komşularımızla lı.;'- üm, * birer birer saydıktan e%ğş:: siyaset esaslarımızı &d Üa B lerimizi mümkün oldu- &t I z ?“"“İl ile münasebetleri- ww Ve samimanedir. Hattâ ye":'da bı:n dostluk yeni bir Bi Canlanmıştır. — (Bravo ıukv’mı,tk"“"). Son zamanlarda *l ..,ıduğ;:rruıı_şa__bııâkis soğuk- ü1 tt düşünenler ve far. Gi 1"11% :: kadar açık bir suret. 'WI:' Bü aö İki hayreti mucip ola. tp l v d'" gerek Mösyö Litvi- Yeni So an konuşuşumda ve ge- ı.%î: $ el';"t Büyük Elçisinin An. ğ h"lı ket sinde temaslarımız iki D Ü ““::dakl dostluk rabıta. Miya Üir Tafca hakiki kıymeti | (ngl bir ş::tlmökte olduğunu nazarı. A:o u tecelli ettirmiştir. şlar), Bt l ö Tiğini , D aram ğ Sihi g ızda — soğukluk :ııî::cnu::"“uler, şimdiye kadar —bln İş Olan Te kâfi derecede dikkat Üapir hüsueg lardır ve bizim siyaseti- Be Ü, İyice kavramamış Sesleri, ta K | Vazi, İstiklâli, siyasi ve ÜPösüçttüm ":mu.. hususiyetleri bi. leı%! Böstem, Asus bir takım faali. | h“llq ktip, B":”ktedir ve daima gös. h y tizle, v Rüsusiyet bizim taah. V doü“ses dostluklarımız- h.unn "lbmm:ıbe“ yakın bir. dost- Etı%: Münaç, / fakdir ettifimiz Sov Va ASebal zda asla tearuz Ve ta*bı iş t:;;“ı ttmiyecektir (Bra. kh“d.k Oldn Slar). Her noktada & hımn,l?"'h aa ve beraber mü. l hç Ğ İi Türk — Sovyet *ketin siyasetinde (©) SA ÜR YOL Belge F ilistinin bütün yolları gibi, Eriha yolu da as- falttır. Arabamız 110 yapıyor. Kudüsün (-- 800) rakımından Ölüdenizin (— 400) rakımına iniyoruz. Arabanın sürati, ken- di kendine bir rüzgâr yarat- mıya muvaffak oluyor. *Fakat “bu rüzgâr, nöbetli insan solu- ğundan farksız. Serin tutaca- ğına, dudakları — kurutuyor, gözleri terletiyor. Manzara, Kudüsten ayrıldıktan 20 dakika sonra her türlü yumu- şaklığını kaybediyor. Ne ağaç ka- Iryor, ne çimen. Dağların hattı ma ilinde koştuğumuz için toprağın â- rızalılığı ile de avunamıyoruz. Boz tümseklerin irtifasız yarıkları ara- Sillüğü, Küll ülklüc, Kdi Halnaaldl çizerek karasasfalt yolün üzerin- den sıcak bir tavanın dibine doğ- ru kayıyoruz. Yolumuzun üzerinde, kenarda ve aşağılarda kalan bir vadi var. Bu- nun iki yanı -iki silme duvar. Bu- rada, on iki papaz Yyaşıyor, Tıpkı İsânm Hayvarileri gibi. Biri öldü mü, yerine, iplerle bir yenisini in- diriyorlar. Bunlara, yine iplerle, iki haftada bir, basit gıdalar sar- kıtılıyor. Vadide bu on iki saçı sakalıma karışmış hayat düşmanından baş- ka istediğiniz kadar yılan, çiyan, akrep var. Ve söylendiğine göre, şimdiye kadar bir tarafm diğerin- den şikâyeti işitilmemiştir. z sonra tabiatin âni bir o- A yunu ile, şaşırtıcı bir sah- ne ve dekor değişikliği oldu. Taş- lık, kayalık kayboldu. Hararet de- reçesi fışkırır gibi yükseldi. San- ki dağ büyüklüğünde acayip ve korkunç bir böcek buralarda yü- rüyüp debelenerek ve hortumları ve ayakları ile eşelenerek birta- kım acayip ve Mücessem resimler çizmişti. Tavanın dibini bulmuştuk. Ara- larından geçtiğimiz acayip cisim- ler, korkunç bir çöküntüden son- — lacaktır. (Bravo sesleri, alkışlar), Bu sözlerin iki memleketin iyi mü- nasebetleri ve samimi dostlukları hak kmda hatıra getirilmiş olan ve getiri. lecek olan bütün şüpheleri tamamiyle izale eder sanırım. Dünyanın bugün. kü hali iki memleket arasındaki dost- luğu sağlam esaslar üzerinde devam ettirmek, beynelmilel menfaatler için, sulh esasları için faydalı olur, kanaa. tindeyim. (Bravo sesleri, alkışlar). Moskovanın misafiri bulunan ba, kanlarımız dönüşlerinde bize iki mem leket halk yığınları arasındaki sarsıl. maz sevgi ve bağlılığı, hergün büyük bir hızla ilerliyen Sovyetler Birliği in- şa ve medeniyetinin yeni haberlerini getireceklerdir. Olarak payidar ka- Falih Rıfkı ATAY LÜ RK D UNDA Bürhan Belge Mısır- daki özlü mektuplarını ver- dolaşmalarının dikten sonra Filistine geçti. Bugün de bize şu satırlar arasında Lüt vadisinin garip ta- biatini okutuyor. Size Ş pek küçük bir hulâsa ç Filistin : içinde- dolaşan Bur- : han Belge, Eriha yo-> 4 Junda 800 metre yük-g eklikten 400 metre- E ; yapabiliriz : DA erinliğe iniyor. Ta- VAA e b iatin bu şaşırtıcı si- | b ç nesinde muhtelif hüvi-ş / / etler yaşamaktadır. ; leknik ise'bu çol ıııu-ş ? VAA AA :hiH'e eski manzarayı : çok değiştirmiştir. ra kurumaya başlamış bir deni- zin dibi idi. Jeolojik facia ne kadar büyük olmalı idi ki, bu acayip ova deniz seviyesinin 400 metre altm- da kalmıştı! Korkunç bir böceğin eşinmesinden bahsetmemiz, haki- kate yakındır. Çünkü ancak böyle dev cüssesinde bir böcek ölüm is- tırabını. duyarsa, etrafını böyle TAN DENİZ 5 delik deşik edebilir. Hiçbir jeolo- jik teşekkül, Lut ovasının sathında katılaşmış Mmadde âlemi kadar ıstı- rap ifade edemez. Elbette ki, ölen ve eşinen, böcek değildir. Ölen, sa- dece, Lut ovasının maddesidir. Ve bu ölüm, onbinlerce yıl sürmüş- tür. Toprak, bu cehennemde, tuz terlemektedir. Beyaz lekeler, bun- dandır. Fakat az sonra, bir tabiat ovunu ile.daha karşılaşırsınız. Ve buna iklimin de eli değer. Birden, hararet azalır. Erihanın muz ve portakal bahçeleri görünür. Deniz- den, halbuki, yine 400 metre aşa- ğıdasınız. Rakımda hiçbir değişik- lik olmamıştır. On kilometre öte- si yine hep ayni cehennemdir. Bö- ceğin eşinip darmadağınık ettiği yerdir. Fakat burada, Erihada, sizi şaşkma çeviren bir nebat bol- luğu vardır. Havanın nefesi, tatlı- dır, insana karşı şefkatlidir, ya- şayabileceğimiz gibi, alıştığımız gi bidir. Çünkü, Erihanm da 10 kilo- metre ötesi Ürdün - Jordan, yani Şeria nehridir. Ve Rriha ile Şeria Beyazıtta oturan bir okuyucumuz dan şu şikâyet mektubunu aldık: “— Belediye, ahırları şehir - dışma çıkarmak yolundaki kararmı tatbik edeli bir hayli oluyor. Fakat, gözden kaçan bir tanesi, bizim oturduğumuz mahallede hâlâ olduğu gibi durup gi- diyor. Bu ahır, Beyazıtta Soğanağa mahallesinde kâtip Sinan Mektebi sokağındadır. Ve bundan bütün ma- halleli şikâyetçidir. En büyük zararı, ortalığı sineğe boğması ve bunların etrafa mikrop taşımalarına meydan vermesidir. Üstelik, bu civardaki ev- lerde oturan çocuklardan birçokları- nım buralarda oynadıklarını gözönün de tutarsak manzara tamamile gözle rimizin önünde canlanır, Buna bir de gece yarısı ahırdaki hayvanların gürültü ve homurtuları- nı ilâve etmek lâzımdır. Şehrin temizlik ve sağlığına son derece ihtimam göstermek gayretin- de olan belediyemizin nazarı dikka- tini çelmenizi rica ederiz , Kapıcısız Apartıman Adresinin mahfuz tutulmasını is- tiyen bir okuyucumuz, Arnavutkö- yünden yazıyor: “— Arnavutköyünde Kopernik ad l1 beş katlı bir apartıman vardır. Fa- kat, kapıcısızdır. Bu yüzden, geceleri bazı kimselerin içeri girdikleri ve merdivenleri kir- OKUYUCU MEKTUPLARI Mahalle İçinde Ahır lettikleri görülüyor. O kadar ki, bu- rası bir mikrop yuvası haline gelmiş- tir. Bundan en çok rahatsızlık du- yanlar, apartıman kiracılarıdır. Beş katlı bir apartımanda kapıcı bulundu rulması mecburiyeti olduğu halde a- partıman sahibinin buna riayet et- mediği hayretle görülmektedir. Umu mun sıhhati nâmına, alâkadarların nazarı dikkatini çelmenizi istirham ederiz.., © Trenlerde Tenzilâtlı Biletler Yeşilköyde oturan okuyucumuz â- vukat B. Hüsam yazıyor: “Devlet Demiryollarının on beş günlük, bir aylık ve ilâh, Halk tica- ret biletleri vardır. Bu biletle, devlete ait bütün tren- lerden istifade edilebileceği üzerinde yazılıdır. Halbuki ayni biletler Trak- ya hattında muteber değildir. Bu hat hükümete geçeli hayli olmuştur. Â- caba, orada niçin kabul edilmiyor?,, e Bir Okuyucuya Cevap Beykozda Fıstıklı sokağında 36 nu marada bayan Aliyeye: “Teessürünüzü haklı bulduk. An- cak, memurun, bu gsözleri samimi bir hasbihal şeklinde söylediğini ka- bul etmek lâzımdır. Nitekim, buna rağmen çocuklarınızın aşılandığı an- laşılıyor. Lâübaliliğine verip hoş gör meniz, daha münasip bir hareket 0- lur, kanaatindeyiz.,, ŞARKİ ÜRDÜNDEN TİPLER bir kere daha düşer. Şerianm yanı, bir bahar se- rinliği içindedir. 10 kilometre öte- si Eriha, 20 kilometre ötesi de, ce- hennem. arasında, hararet, riha, şirin bir kasabadır. Bağlık ve bahçeliktir. Gü- zel evleri ve bunların arasında muntazam ve bakımlı yolları var- dır. Dünyanın en güzel portakalı burada, bu en büyük jeolojik felâ- ket sahnesinin bir kenarında ye- tişmektedir. Sonra on onbeş kilo- metre, ötede, büyük felâketin ye- gâne şahidi yaşamaktadır : Ölüde- niz! Suyunu bir bez tutar gibi eli- nize alabilirsiniz. İçinde bir tek canlı yaşamaz, Yüzme bilmenize lüzum yoktur. Soyunun ve yürü- yün; yalnız, derinizin tuzdan bir kabuk bağlamaması için, çıkmca devamlı bir duş altında iyice ova- lanmanız lâzımdır. Ölüdenizde bir potas fabrikası var. Sionistlerin, mühendis ve a- mele evlerinin acayip inşa tarzı derhal dikkatinizi mıhlar, Evler öy le yapılmıştır ki, güneş bunlara hangi cepheden hücum etse, öteki cephede korunacak, hava tecritli duvarlar, ayrıca, da, balkon var- dır. Ölüdenizde bir deniz hamamı ve bir kazino bulacaksınız, Sifon- lu buz gibi içkiler, temiz şezlonglar ve masalar ve hizmet yapan ha- marat Berberiler, size, Ölüdenizin kıyısında, ölüm tavasının dibinde oturduğunuzu unutturacaktır, LRİLE * İ Ve * ekniğin zaferi, buralara va- rıncaya kadar, yokluk ye- - rine varlık, sıcak yerine serinlik, çiyan yolu yerine Aasfalt cadde * koymuştur. Yalnız, mezhep kavga- sı ve sionist emperiyalizm, Ölüde- nizin akşam safalarında da tat tuz bırakmamıştır. Gelenler, gün bat- madan kaçmaktadır. Çünkü Lut gölünden Kudüs yakmlarma ka- dar, gece oldu mu, hayatları ye- Kanun karşısında : Evlenmek İstemiyen Nişanlı Tazminat Verir mi? Yazıhanemin kapısından İiçeri gi- rer girmez, bekleme salonunda şiş- man bir bayın beklediğini gördüm, Yanında, sonra kızı olduğunu öğren- diğim genç bir de bayan vardı. — Buyurun. Bir müşkülünüz mü var? diye sordum. Şişman bay: — Pek müşkül dene- cek birşey değil. Basit bir dava, dedi ve anlatmıya başladı: Bu Ağustos tam bir sene olacak, bir gün kızım bana, baba, ben ve Cemil sevişiyo- ruz. Karar verdik, evleneceğiz. Fa- kat evlenmeden evvel, Cemil ba. za işlerini yoluna koymak için altı ye- di ay kadar nişanlı olarak kalmayı tercih ediyor. Sen ne dersin, baba? Cemil, fena bir çocuk değildi. Fa- kat nişanlı kalmak miydemi bulan- dırdı. Çünkü, malâm a!.. Zamanın ni- şanlıları başbaşa verip çıkıyorlar, ge- ziyorlar. Sinema diyorlar gidiyorlar, plâj diyorlar, yarıdan fazle çıplak de. nize giriyorlar, Velhasıl, bu rişanlı- lar evlenmiyecek olurlarsa, bu müd- det zarfında da isimleri pazara çık- mış ve dedikodu da bacayı aşmış o0- luyor. Işte bu nrahzurları düşünerek, kızımın Cemil ile nişanlanmasına bir şartla müsaade ettim. Şart ta şu idi: Eğer Cemil muayyen zamanda evlen- mezse, kızıma tazminat olarak 20,000 lira vermeyi noterce musaddak mu. kavele ile taahhüt edecekti. Bu teklifi Cemil kabul etti ve ta- - ahhütnameyi de noterde imzaladı. Aylar geçti. Cemil kızımla evlen« medi ve evlenmiyeceğini de kati surette dün bana bildirdi. Bu tarzda hareketinin sebebi de, bizim küçük bey gönlünü Gardenbardaki artist. lerden birine kaptırmış. Allahtan, ben zamanmda herşeyi düşünmüş ve bir >z evvel söylediğim taahhütnameyi vemile imzalatmıştım. İşte sizi taciz edişimizin sebebi... — Evet, anladım, dava edip ev- lenme vaadini ifa etmiyen Cemilden 20.000 lira vermesini istemektir, de- dim. Fakat, maatteessüf bu davayı ikame &tmenin imkânı yok, çünkü bu tazminatı almak kabil değildir. Baba, dik dik yüzüme baktı; ben devam ettim: Çünkü, Türk Kanunu Medenisinin (83) üncü maddesi mu- cibince : “Kanun, imtina eden nişanlıyı ev lenmiye icbar için dava hakkı ver. mez ve evlenmekten imtina halin- de tazminat verilmesi şart kılmmış. sa bu şart muteber değildir.” O âna kadar süküt eden genç ba. yan sadece: Niçin? sualini sordu. Çünkü, dedim, kanunu yapan nişan- ldarın tam bir serbesti ile hareket etmelerini arzu etmiştir. Birçok defa kız ve erkek lâyikı ile biribirlerini anlamadan nişanlanırlar. Nişanlı bu- lundukları müddet zarfında mesut o- lamıyacaklarını anlarlarsa, elbette, serbestçe nişanı bozabilmelidirler. Bu sebeptendir ki, nişanı bozanın maktu tazminat vereceğine dair taah- hüdünü kanun muteber addetmemiş- tir. Baba ve kızı büyük bir inkisarı ha- yale uğramış olarak yanımdan ayrıl- dılar, İsmail Kemal Elbir (İstanbul Barosunda Avukat) Adapazarında Yapılan yollar Adapazarı (TAN) — İzmit valisi Hâmit Oskay, Nafia direktörü İsma- il, umumi meclis azasından Yusuf ve Saim ile beraber Söğütlü nahiyesini ve yeni yapılmakta olan bazı köy yol larını tetkik ve teftiş etmiş, taş ocak larını da gözden geçirmiştir. İnşası müteahhide verilen Arifiye şosesi Ü- zerinde taş kırma ameliyesi devam diyor. İnşaat yakında bitirilecektir. gâne emniyette olanlar, ceh açılan vadinin kayalarında yaşıyan sahte Havarilerdir. Gece perdele- rini indirdi mi, Ölüdenizi: barmdı- ran tavanın dibinde, yasa koymak hakkı, yalnız ölümündür. rihanm az ötesinden akan Şeria üzerinde bir köprü var, Bu köprünün bu tarafı Filis- tin, öte tarafı Transjordanyadır. Bu köprüden geçtik. Türk konso- losunun arabasma köprünün her iki ucu da selâma kalktı. Fakat bütün Transjordanyayı gezmek ni yetinde değildik. Arabamıza he- men bir yarımçark yaptırmamak ve köprünün iki ucundaki muhafız ları selâmlıyarak Erihaya döndük.