BAŞMUHARRIRI Tansa Emin YALMAN kira, hedefi; Haberde, fi- tüst, her seyde temiz, dü- Bazeteyi #amimi olmak, kariin ni, olmıya çalışmaktır. nn e Si Pahalılık “Suran ede Me iy, gunluğa doğru gittiğimi. Bia tir. Bu itibarla sevini» / ği Mi ir, ! ile tekrar hayat pa- e zerinde durmak istiyoruz. met, birer hayat paha- a Mesguldür. Gayesi, Türki. “ğu ayata diğer memleketlerde Bay eye indirmektir. Wcuzlatmak | için münferit My, kâfi gelmiyor, Hükümet; Neve simentoyu, o şimendifer 1 Bihayet benzin ve petrolü ye Fakat hayat üzerinde büyük Am iü, vücude getirmedi. Mi “kl bu meseleyi bir kül ola- “e bee Ve esaslı bir tetkike tâ- geliyor. Çünkü Tür- bütün bu fedakâr. Mtey Ve muhteliftir. Bütün bu they vi birer birer tetkik ve tesbit çalınacak tedhirleri ona gö- kış, ek ap eder. Bunun a kimselerden mü. yet teşkil edilebilir, Bu Mp Bötisöye görü BEK #silir ve bu program üze hayat pahalılığı ile Sürette milendele müm- kiye Halkı Ye Davet Ediyor Me ye, temizlik işinde davet ediyor, Belediye. Ve Şehri temiz tutma. & la edebilmek için, bi- kirletmememiz, sole. tutmamız Mizımdır. — pi emi toplamıyan veya belediye ile, yedi iyi ğunu sokağa atan — ir * Pekiyi buluşmuşlar ir geri temizlemiye ve süip- Na mn karar verince, ta Yaşta ele de, süprüntü. tük Mite belediye bi i İİ kargı birbirlerine dü- Yapmakta dı stanbul şehrini dünya, ya- en biri haline ge. Kiya b sebep yoktan, © 7 | zi i TAN OKAKTAN GÖRDÜĞÜM AMERİKA Yazıcılar Kongresinde Konuşulanlar # sean Yazan; versene AE NEVYORKTAN : ece.. Nevyork renk renk G elektrik ışıkları altında piril piril yanıyor. Başımı gök- tarken (o kıpkırmızı kızaran camlar gibi, alevler içinde. Be- #nci avenüde insanlar, Niya- gara şelâlesinden boşanan #u- lar gibi akıyor, otobüsler, tram- vaylar, otomobiller nefessiz koşuyorlar. Karnegi holde Amerikan mu- harrirlerinin kongresi var. Karne- gi hol, bir sokağı baştan başa kap- lamış, bir apartman azmanı, Ge- niş mermer merdivenlerin üzerine, Ispanyol kahramanlarına iane top- yan gönüllüler yine dizilmiş, kum baralarının içindeki paraları şıkır- datıyorlar: — İspanyol çocuklarma.. İspan- yol kahramanlarına... İspanya, alevler içinde yanan İs- panyanm âteşi, masumlara karsi duyulan merhametin verdiği bir s1- zı ile kalpleri yakıyor... Geniş an- trede insan dolu... Gişelerin önün- de bilet almak için dövüşüyorlar.. Biletlerini evvelden ayırtanlar ko- laylıkla giriyorlar. Sant dokuzda Bişeli hapanacak., Dokuza ön da- kika Yâr... Kapmn önü bir mah- şer.. Saat dokuz, gişeler kapanı» yor., Büyük bir hasrete Amerikan yazıcılarını görmeye koşan halk mâhzun mahzün dönüyor, K ongre diyince aklımıza yal- nız muharrirlerin toplana- cağı hususi bir içtima gelir... Ame- rikada kongre. bütün halkm işti- rak ettiği, Yerini para ile satım a- labileceği bir yer... Bu Amerikan demokrasisinin güzel bir ifadesi... İçeride halk yerleşmek için kan ter döküyor... Bir opera binası ka- dar büyük holde localar, mevki- ler, paradi, tıklım tıklım dolu... Geniş sahnenin Üzerinde murahhas ların sandalyeleri dizilmiş... Kon- grenin reisi Şair Mac Leish henüz kendi parasile satm aldığı iki am- bülansı İspanyaya götürmüş ve dönmüş. Kongreyi, Amerikan yazı- ctlar League'l tertip ediyor, Murahbaslar sahnede... Haik, kitaplarını merakla okuduğu, yüz. lerini görmediği muharrirlerin mp biçim mahlâkler olduklarını gör. mek için heyecanla, merakla bakı. yorlar, Reis içtimar açıyor, ir saniye evvel, kulakların içinde bir davul gibi uğul. dıyan sesler Sustu. Derin bir gi. küt. Amerikalı Şair, hazin bir eog- le İspanya faciasını tasvir odiyor, muharrirlerin bu harple olan alâ. kalarınt anlatıyor. “Bugün İspan. yada dövlşenler, bizim müstakbel harbimizi yapıyorlar. Eğer, bugün İspanya mağlüp olursa, yarn gi. Iâh elimizde, hepimiz harp meydan larındayız.. Size Ispanyada, bey. nelmilel taburds harbeden muhar. | rirlerin kongreye gönderdikleri İ kahineramı okuvacağım : “Tspanyada dünya demokrasisi, ni müdafaa için harbeden biz mu- harrirler, Amerikan yazicilar kon- gresini hararetle selâmlarız. Bu vesile ile orada ee ii daşlarımıza demokrasiye lan borçlarını hatırlatırız. Çünkü Faşizm, hürriyetin ve artistin düş- manıdır, İspanyol faşistlerinin Yar cis, Gocra, ve Madridde hürriyeti e e | arar AA topa tuttuklarını unutmayız. A- merikelı meslektaşlar, harp sahne lerindeki bu mücai kuvvetinizle, eserlerinizle, sözleri- nizle yardım ediniz...” Alkış, alkış. Karnegi holün kub- beli tavanları başınıza yıkılıyor. İs panya, İspanya, sesleri, hasret çe- kilen bir sevgili gibi herkesi coştu- ruyor... Amerikanın bütün tanmmış mü- harrirleri sahnede. Siyasetle hiç #lâkası olmıyan Ernest Heming- way, Komünist Joseph Freeman'la yanyana oturuyor. İçtima © ka- der bir halk cephesi içtimaı ki, sosyalistler, komünistler, liberal ler, her meslekte kadm, erkek mu- harrirler, demokratik kültürü yr kan Faşizm karşısında kuvvetli bir cephe Yabmıs, ayni davayı güdü- yorlar, Komlünist fırkası umumi kâtibi Carl Bowder, Walter Du- ranty ile ahbap ahbap konuşuyor- lar. Ongrenin reisi ilk hatibi tak dim ediyor. Romancı Ernest Hemingway... Sakin, tatlı bir sesle konuşuyor: “İspanya ve Habeşistan harbi, biz muharrirler için, sulhü seven bütün halk kütleleri için, bir ders- tir, Faşizm hakkında senelerdenbe- ridir könüştule... Şimdi söz kalem- den silâha geçti. Faşist medeniye- tinin mânasmı daha iyi anladık. İspanyol hürriyetinin, dünya de- mokrasisinin Fağist köpekleri ta- rafından boğulmasına müsaade, ya zucının, bütün yazıcılık hayatında işliyebileceği en büyük günahtır. Bugün şuurumuza sahibiz. Bu şu- urun en büyük isbatı, burada her partiye ve ideolojiye sahip muhar- rirlerin birleşmesidir.” Muharrir Donald Ogden vtewart edebiyatla, kapitalizmin mücadele- sini, muharrirlerin bu muazsam kuvvet karşısında nasıl ezildiğini anlatırken, paradiden sesler yük- seliyordu... Hatip son sözünü şu cümle ile bitirdi: “Kapitalizm için söyliyecek tek bir sözüm vardır: Afet... İnsanı ve muharriri çiğne- yen, her İnsanım ve muharririn VÜ- cudünü ortadan kaldırmaya mec- bur olduğu bir âfet...” Paradi ak kiştan yıkıliyor... Yerdeki sandal- yelerden yükselen alkışla, paradi- den gelen alkış arasında, hareket- siz duran localar kayboluyor. Komünist fırkasının mümessili Carl Browder sahnede, Kulakları- mı tıkıyorum. o Kulaklarımın iki zarı birden patlıyabilir. Alkış, çiğ- TÜRKİYE — Ah, diyorlardı; bugün Isken- derua ise yarın Musula sıra gele cektir. Tefsir de ediyorlardı: Türkiyenin Balkan anlaşmasın- dan maksadı Avrupa hudutlarını emniyete alıp, Asya tarafmda”ge- nişlemek, Osmanlı saltanatının mi- rasçlığını yapmaktır. rar? Barış fikri ne em Seçen bir zayıflık, ne de her tehli- . FIKRA e rini Harp sonu Amerikası, şu en dikkate değer bir devreye DA he Irk, ayak patırdısı, ciğerden kopan sesler, Karnegi holün temellerini sarsıyor. Browder gür sesle konuşuyor : Arkadaşlar; merikan yazıcılarının DU kinci kongresi dünya sul- hünün ve kültürünün, Faşist me- deniyet düşmanları tarafından teh- likeye düşürüldüğü bir dakikada açılmıştır. Zaferini, ancak kitapla rı yakmakla tamamlıyan bir irti- car kârşı koymak bütün entellek- tüeilerin vazifesidir. Muharrirlerin bugün “edebiyata” yapacakları en büyük hizmet, halkı irticaa, faşiz- me, harbe karşı hazırlamaktır. Biz Komünist Partisi, muharrir- ler kongresinde kalemlerini halkın hizmetine tahsis için açtıkları ce- reyanı ve bu kongreyi bütün kal- bimizle selâmlarız, Biz, muherrir- leri, ünyon teşkilâtçıları, broşür mü vezzileri vaziyetinde görmek iste- yenler değiliz. “Muharririn vazife- si yazmak, çok ve daha iyi yaz maktır,” diyenlerin fikrine iştirak ederiz Edebiyatm halka inmesini isteyen muharrirlerin, halkın İçin- de gördüklerini yazması kâfidir. Muharrirleri askeri bir tabur ha- linde toplamak fikrinin en büyük muhalifi biziz, Hiç bir zaman unutmamalıyız ki, Faşizmin hazırladığı bir herbin arifesindeyiz. Demokrasiye taraf- tar olan muharrirlerin, demokra- siyi müdafaa için yüksek bir disip- linle birleşmeleri lâzımdır, Bu âi- siplin, askeri bir kumanda mânasin- da değildir. Bir fikir disiplini. Mu- harrir istediği eseri, istediği tarz- da yazabilir. Fakat halk için yaz- dıklarmı iddin edenlerin, halkm heyecanlarını, korkularını ifade et VE ŞARK... tanabilir. Barış milli hürriyetleri mildafas ettiği, mili inkişafların bir dayancı olduğu kadar mukad- destir. Komşularımız arasındaki meselelerin halledilmesini ister ve ona çalışırken, bilâkis böyle an- laşmaslıklardan kendi lehine fay- 'dalanmak istiyen eski usul politi- keyf asnmeyelmr eni zu göstermiş olmuyor muyuz? komşularımızın ve münasebette bü- lunduğumuz devletlerin kuvvetin- den ve ihtilâfsızlığından değil, za- yıflığından ve kavgalılığından çe Kiniyoruz. N Bir anarşi Âlemi olan zayıf Os- manlı saltanatınm bize sit toprak- larmda kavvetli yeni Türkiye, bir nizam unsuru olarak inkişaf edi- yar. — Fatay gün Amerika, patlamak üzere bulunan bir volkan manza- rasındadır. Arkadaşımız Sabiha Zekeriya, bu sayfada sık sık çıkan mektuplarile Yenidünyanın bugünkü çehre- sini bize bitaraf bir müşahit bakışile göstermiye çalışıyor. Bugün de yeni bir mektubunu veriyoruz Nevyorkta bulutlara yükselen binalara sokaktan bir Mr iktisadi buhrandan sonra girmiş bulunuyor. Hele bu- İİİ 2 TA bakış mesi gerektir. Halk harp istemi- yor.. Faşizm istemiyor. Halk mu- harririnin, bu gayede birleşenlere karşı bir mesuliyeti vardır. Mu- I ürririn istediği hürriyet, bir me- i iyet mukabili olmaksızın elde * lemez. Muharrir, eserinden hal- ka karşı mesuldür. Bu kongreye işti * eden her revi siyasi grapa mens * muhar- rirlerin, günün “* mühim “selesi o'an demokrasiyı müdafaada bir. leştiklerini görmekle bahtiyarız. isi, muharyri , si; yap- B maklâ mira li harrir eğer kalemini Faşizme kar- şı kullanıyorsa, siyaset yaptığın- dan değil, hâdisatın, önüne bu mev- zuu getirdiğndendi:. Haystm dr şında hir edebiyat yoktur. Bütün kültürü tehlikede bırakan bir düş- men karşısında tablatin güzelliğin- den bahsed.lemez. Demokrasiyi mü âcfaa eden bir muharrir, İspanya- da binlerle insen demokrasi için ölürken, bundan bahsederse siys- set değil, en yüksek edebiyatı yap- miş olur. Biz bu demokrasi müdu- fnasında disiplinle kareket etmez- sek, disiplini Faşizm mutlak su- relte muvaffak olur. Bu sebeple- dir ki bütün anti faşist kuvvetlerin müşterek bir cephede birleşmesini istiyoruz. Yazırılar buna muhalif midirler? Bu muhawrirleri tabur haline getirmek, msamahasızlık, hakikatin serbest ruhunu öldür- mek midir? En büyük hürriyet, kültürün hürmiyevdir. En büyük hakikat, hü:riyetin tehlikede olma- sidır. İspanyaria dövlişen beynel- milel muha.rirlerden gelen mek- tup, bu hakikatin en kuvvetli de- Milidir, Biz komünistler, bu serbest mu- harrirler kongresini bu ruhla $6- lâmlarız. Eğer bu ruh dünyada hâ- kim olursa, faşizm ne Avrupada yayılır, ne de Amerikanın kapısın- dan girebilir... Hatip, sözlinü bitirir bitirmez ku lsklarımı tıkıyorum.... Narin ya- pılı şair reisin son sözlerini artık duymuyorum. (Kongrenin ikinci cel- sesini anlatan mektubu pazar günü çıkacak). Vefalılar Kardeşçe Toplanıyorlar 1881 denberi memleket irfan ha- yatma binlerce kıymetli varlıklar ye- tiştirmiş olan (Vefa) lisesinin için den doğan ve (30) uncu yaşını idrâk eden Vefa Idman Yurdu bütün (Ve- fa) lıları bir araya toplamak, hoşça bir vakit geçirmek maksadile önü- | Keşifler âl Lindberg Hayatın Sırrını Bulmıya Çalışıyor Miralay Lindbergin son günlerde meşgul olduğu işin sırları yavaş ya- yaş meydana çıkmıya başladı. Lind- berg, son haftalar içinde Brittany sahilinde yarı metrük bir adaya de- vam ediyor ve orada dünyanın en meşhur âlimlerinden Doktor Alex Carrel ile birlikte çalışıyordu. Yapı» lan araştırmalar neticesinde Lind- berg İle arkadaşımın hayat sırları ü- zerinde derin ve çok mühim teeriibe- ler yaptıkları anlaşılmıştır. Brittany sahilindeki yarı metrük adada profesör Carrel'in bir evi ve lâboratuarı vardır. Lâboratuarda bir eihaz vöcude getirilmektedir. Bu ek hazı şimdiye kadar ancak Iki kişi gör- müş bulunuyor. Bunlar da doktor Carrel ie Miralay Lindbergdir. Bu iki arkadaş biribirine yardım ederek çalışmakta ve cihazı tekemmül ettir. mektedirler. Ikisi de geçenlerde suni bir kalp yapmışlar ve bunun saye sinde vücudün herhangi uzvunu de- vamlı bir surette yaşatmak imkân nı elde etmişlerdi. Şimdi de Ikisi ye. ni cihaz üzerinde çâlışmaktadırlar. Iki âlim de muvaffakıyetsizlik ihti- malini nazarı dikkate alarak çalış- malarını ketum tutuyorlarsa da son günlerde bu iki fen adamının bütün beşeri yaşayışı altüst edecek bir mev zu üzerinde çalıştıkları anlaşılmıştır. Doktor Carrel, birkaç yıl önee W- mü usul dairesinde İnsanm hayatını asırlarca uzatmanın mümkün olduğu na dair bir eser yazmıştı, Bugün dok- tor ile tayyareci bu nazariyenin doğ- ru olduğunu isbat için çalışıyorlar. Maksatları canlı uzviyetleri, meselâ guddeleri almak, bunları kurutarak | öldürmek, sonra bunları yeniden ha- İ yata kavuşturmaktır. Bütün tecrüböler, kuru uzviyetle. rin ölü olduğunu göstermiştir. Fakat İ doktor Carrel'in yeni cihazı ölü gud- deleri, istenildiği dakikada hayata ka vuşturmaktadır. Bu tecrübe muvaffakıyet kazandı. ği takdirde şu neticeye varılıyor, Se- nelerdenberi ölü olan bir hayvanı, yeniden hayata kavuşturmak mitm- Kündür. Bu yizden doktor Carrel, İnsanla. rın İstedikleri zaman yaşayışlarını ta- til edebileceklerini, sonra hayata ye »iden kavuşabileceklerini söylemişti, Halihazırda yapılan tecrübeler bir başlangıçtan ibarettir. Ve bu teri. belerde ufak tefek uzviyetlerden is. tifade edilmektedir. Muvaffakiyet kazanıldıkça uzviyet büyültülecektir, Teecrübelerin neticeleri neşrolundu. | Zu zaman İnsanlar bilgisi bir hayli İ genişliyecektir. Çünkü birtakım mad. delerin bir araya gelmesi ile hayati. yetin hâsıl olması sebebini kimse bilmemektedir. Çünkü ayni maddeler, bir yerde hayatlı olduğu halde diğer bir yerde hayatsızdır. Alex Carrel'in bu sebebi bulması bekleniyor. Birkaç ay önce Lindberg İle Carrel yaptıkları suni kalbi teşhir etmişler. di. Bu suni kalp sayesinde bir hayva» tın uzyu, sahibinin ölümünden son- ra yaşatılmıştı, Suni kalp, insan kalbi gibi çalışıyor ve onun bütün vazifele- rini ifa ediyordu. Bu eser, fenni araştırmaların şahe. seri sayılmıştı. Bugün doktor Carrel'in lâboratun- rında bir hayvanm ölümünden sonra beynini yaşatan bir cihaz vardır, Bu cihaz bilhassa beyin hastalıkları baz kımından tıp dünyasına büyük hiz metler ifa edecektir. Bu sayede be yindeki teşevvüşler basından sonuna kadar takip edilecek ve tedavilerin tesiri kolaylıkla görülecektir, Bu yeni kalp, gizli hayat makinesi. nin bir parçasıdır. Bu makine inkişaf a ede iz bir beyin vücude müzdeki cumartesi akşamı saat 17 den 24 © kadar devam etmek üzere dane parkın kapalı kısmında ir eğlence tertip etmiştir. Buna bütün Vefalılar, Vefada ©- kutmuş, okumu, die. >“ ı$ olanlar çağırılmak-