A 17.8.987 BAŞMAKALEDEN MABAAT Yarınsız Çalışma (Başı 1 incide) Gerek ecnebi profesörlerin ve ge- Yek Türk profesörlerin etrafmda genç 'esörlerden, doçentlerden, asistan- üm mürekkep geniş bir bilgi ailo- ve yl ünmazsa Universiteyi yaratmak urmak gayesi tamamile havada e. Yapılan iş, Universite adı altın- * yarım bir meslek mektebi kur- Gcrecesini geçemez. Bizin Universitede doçent ve| âsistanlar ihtiyaçtan çok az| Olduktan başka mevcut olanlardan) tn Ya muvakkattir veyahut vak MİN hepsini Universiteye verecek T mevkide değildir. Universitedeki €esörlerin etrafında bütün hayatı. Bi bilgiye vakfetmiş yeni bir nesil ye- ©zse çarklar yarmsız bir çalış- Mâ İçinde boşa dönüyor ve beklenen mi vermiyor demektir. Yani yapi- İşin bir sahada yarım kalması, di- er #&kialar için yapılan fedakârlıkla- «© Verimini çok aşağı derecelere in- ktedir, Ma Bisi mesleği en şerefli bir mes- lektir, Bu meslekte ancak İ- $inde mukaddes bir ateş yanan, bir İçin kendini unutabilen müstes- Palâr faydalı olabilirler. Bunların gö- nde bilgi mesleği bir kazanç işi #amaz, fakat ihtiyaç seviyesi olgun münevver insanın bekliyeceği as- Bari geçinme derecesini bu meslekte bulabilmeli ve istikballerini emin gör- Melidirler, Bir defa bu mesleğe ken- İni vakfeden adamın gözü dışarıda lsdır. Bir asker, nasl bu fe irlik dolu mesleği seçerken, ken- rzasile kendini devamlı kayıtlar âline koyarsa, bilgi adamı da İstik. i öyle görmeli, meselâ bir banka- hin verebileceği daha fazla bir maaş, Mesleğini fedaya sebep olmamalıdır. unla beraber bugün Üniversite bigi yolunu tam bir meslek halinde ndurmağı temin edecek asgari cı temin edemiyor. Universite- 4 İkişafının en büyük engeli bu-| el di hi « Ecnebi profesörler geçinmeğe kâfi it Maaş alıyorlar. Bu maaşlar bizim 1 mize göre yüksek görünebilir, akat beynelmilel ölçülere göre kati- Yen Yüksek değildir. Profesörlerin maaşı etrafm - © Yapılan dedikodular çirkin ve bi âsızdır. Olgun bir bilgi adamı ya dünya için nadir bir insan * dir. Bizim elimizde çoğu İyi seçilmiş Nebi profesörler vardır, Kendilerini lekete ısındırmak ve hepsinden bap derecede istifade etmek lâzım- > Yoksa bu sene en kıymetlilerden dan ti kaçırdığımız gibi diğerlerini el kaçırmak tehlikesi vardır. Ecnebi Profesörler meselesi üzerinde dör. BÜ yazımda daha esaslı bir su- N © duracağım. E endi profesörlerimiz vaziyeti bir ecnebi göziyle göremezler. Memlekette iktisadi inkişaf ilerile- hac<ye kadar her vatandaş az, çok ahrumiyete katlanmak mecburiye. Hindedir, Fakat birinci smıf profesö- İM verdiğimiz maaş, memleketteki Yrumğ seviyeye göre de azdır. Netice oluyor ki bazı profesörlerin başka devlet mekteplerinde ders vermesine ydüsluk etmesine, doktor sıfati- Muayenehane sahibi olmasına, mü. Vir sıfatile olsun avukatlık etme- M8 müsamaha etmek lâzmgeliyor. Eğer bu müsamahayı mutlaka yap- lâzım geliyorsa yalnız ders tak- den ve Universiteye vaktinin bir va ayıran profesörler bilgi mv. “Sine bütün varlığını veren ve profe- Srlük maaşından başka hiç bir ka üramıyan tam meslek profesörü ında mutlaka bir ayrılık kabul Şinek icap eder, Asıl gaye, profesö- Yalnız profesör olması ve bütün bilgi araştırmağa vermesidir. uhteli? faaliyetlere dağılan bir ha- İçinde bilgi araştırmasının icap Hü İği alâka ve verim topluluğunun Kang, (Elebileceğini iddin edersek a kendimizi sldatmış oluruz. Bü- ia, varlığını Universiteye vakfeden sâamları, mutlaka hususi bir Sürette teşvik görmeliğirler. oçent ve asistanlara gelince devlet talebesi sıfatile kendi- hariçte verilen manştan daha maaşla Universitede çalişma» rine Sn darı ve kendilerini bilgiye vermeleri İ vardır, Malını'alıp ta Elâzize, Ter- Dersimin Dersimlinin Içyüzü (Başı 7 incide) Ti Kabadayı yoktur. Dersimli de bü- tün servet maddelerini mübadele pazarlara sevkedecek hüriyete ma. lik değildir. Çünkü asker kaçağı - dır, çiinkü eşkıyadır, çünkü muh- telif soygunlarda muhtelif mü. sellâh hâdiselerde parmağı cana, Mamahatuna, Erzincana, Ke- maliyeye götüremez ve bu endişe ile götüremez. Hangi taraftan ele alm- #a devlete hesap vermek mecburi. yetindedir. Gerek bu sebep, gerekse maişet darlığı bir avuç Türk kalabalığını eşkıya yapmış, ortaya salnajtır. Maden Diyarı Dersim bu karakteristik bünye ile kendi kabuğu İçine çekilmiş mis- kin bir kaplumbağa gibidir. Sanat- kâr; yoktur. Kendisi için lâzım 0- lan demirci, marangoz, dülger, ve saire gibi işçilerle silâh tamirinden anlıyan adamları çok kurnazca te- darik etmiştir. Büylik Harpteki Ermeni hâdise- sinde Dersimle hududu olan muh- telif vilâyetlerden kaçan Ermeni sa natkârların Dersimde ilticagâh bu- larak bugüne kadar yaşamış olduk- larm: duymuştum. Uzak bir ihtimsi, görmemiştim.. Belki de doğrudur. Dersimin Munzur kısmında dün- yanm en zengin demir madenleri ol- dağu söylehir. Hattâ o kadar ki, Dersimlilerin maden cevherlerin, iri ağaç kütüklerini yakmak #v- retile, erilerek kullandıkları riva » yet edilir. Dersim isyanların karakteris- tik bir tarafı vardı. Sel seferleri 2a- manmnda bile Dersim isyanı esaslı mukavemetler göstermez, çekilirdi. Silâh teslim ederdi, Fakat hükümet kuvvetleri: “Asayiş berkemaldir!,, raporunu telgrafaneye vererek dön. dükten sonra Dersim yine eski Der- sim, ikinci bir isyana müheyya, Dersim olurdu. Eski çamlar bardak öldü. Prog- ramın tatbiki etrafında Başvekilin Söylediği sözler Dersimin eski Der. #im hüviyetine dönemiyecöğine en kuvvetli müjde ve mileyyidedir. Çok yakm yıllar İçinde Tunceli. nin faal, Verimli, zengin pırlanta gibi bir Türk ili olacağına bel bağ. lamakta haklıyız. & A EK. ——— — İRAN VE AFGANIN MÜZAKERELERİ Roma, 18 (Radyo) Tahran ile Kâbil arasında ademi tecavüz misa- kı akdi için vuku bulan müzakereler | hazırlanmıştır. Afganistan elçisinin | Tahrana muvasalati üzerine bu me- sele tamamile halledilmiş olâcâktır. —————————— kısmı ilk fırsatta başka mesleklere kaçıyorlar. Yani Universite muhitinin kendilerini olgunlaştırmak için sene- lerce sarfettiği zaman bir hamlede heba oluyor. Bir kısmı da başka mek teplerde muallimlik etmek gibi suret- lerle maaşlarını kifayet seviyesine Gi» karıyorlar. Fakat kırk türlü iş için de Üniversiteye ayırabildikleri 78 man, kendilerinden ve Üniversiteden beklenen göyeyi temin etmiyor. İni kâfi derecede doçent ve 8- sistan da yoktur. Bunlar bu- gün Üniversitede bulunan veya hariç te tahsil eden talebe arasından yeti» şeceklerdir, Üniversite, bir ilim adamı nm muhtaç olduğu asgari seviyeyi te min etmezse en iyileri zaruri olarak başka mesleklere kaçacaklardır. Bilgi hayatının beklediği müstesna ve na- dir tip, başka her meslekte kolayca ileri gidebilecek olan gençtir. , Eğer bir Universite sahibi olmak istiyorsak, içinde ideal ateşi parlıyan tipten kâfi mikdarda genci yalnız ve yalnız Üniversiteye bağlamanın im- kânını temin etmeliyiz. Bu, yapılmı| yacak olursa Üniversitenin diğer ih- tiyaçlarına sarfedilen paralar, yarın Için verim veremiyecek bir masraftır. Doğrudan doğruya bir israftır. Ahmet Emin YALMAN Ru bahse alt birinci yazı İl Ha ziran sayımızda, ? nci yazı 15 Ha- ziran sayısının 2 nci sayfasmda çık- Serkeş Başı Her Çareye Başvuruyor (Başı 7 incide) feodalizmi yıkmıya gidiyordu. Sabiha Gökçenin kahramanlıkla - rmi yalnız bugünkü nesil değil, ge - lecek nesillerin Türk çocukları da iftiharla okuyacaklardır, Sabiha Gök çen pilot, rasit sıfstile, makineli tü- fek arkasında ve bomba salanı başm da vazifelerini son hadde kadar yap- makla kalmamıştır. En fena hava - larda uçmuş, en müşkül şartlarla çarpışmış, hiçbir zaman cebri İniş ihtiyaci duymamış, tayyaresile be - raber daima hareket üssüne dönmiye muvaffak olmuştur. En çetin uçuş - lardan, en ağır hareketlerden sonra hiç yorgunluk ve heyecan eseri gös- teriemiş, daima bir.vazife heykeli İ gibi kendine hâkim kalmış, yeni va- sife fırsatlarmı hasretle beklemiştir. İ Aşiretlerin ilk hareketleri Mart niheyetlerinde bir gece aşi- ret reisleri, filli harekete geçmişler dir. Bir gece garbi Dersimde bulunan İn karakolunu basmışlar, Harçik su- yu üzerinde Pah ve Kahmud nahi - yelerini biribirine bağlıyan ahşap, Köprüyü yakmışlardır. Vaziyet, hâdiselerin mahiyetini te- barüz ettirmekte gecikmemiş, mü - fettişlik derhal icap eden tedbirleri slmış, mıntakanın isyana mütemayil her tarafında garnizonlar tesis et « miştir. Bu esnada Nazimiye ve Mar girt üzerlerine iki defa topluca ta- arruz eden şakiler, Cilmhuriyet kuv vetlerile karşılaşmış ve âsi zorbalar her tarafta zayiat vererek geri çekil mek mecburiyetinde kalmışlardır. Birer dağ adamı olan ve muhiti çok iyi tanıyan şakiler, bir aralık kendilerini teğibe giden müfrezeleri- mizin gerilerine sarkmışlar, fakat yi ne muvaffak olamıyarek dağıtılmış lardır. Teslim başlıyor Daha ziyade Kutuderesi ve Sultan baba dağlarında toplanan &âsiler, 8 Mayısta işin vahametini bir parça an lamışlar ve korkarak grup grup hü- kümet kuvvetlerin. itaate başlamış- lardır. Bu esnada her taraftan askeri kuv veller sevkedilmiş, müfrezeler geniş bir mmtaka üzerinde vazife alarak Tuneelini çevirmiş ve hainlerin hariç le en ufak temasma imkân vermiye eck tedbirleri ittihaz etmiştir. Muha sara çemberinin içinde bulunanların çoğunun kandırılmış olduğu düşünü- lerek teslim olmalarına vakit bırakıl- mıştır. Tayyarelerle yapılan keşifler sıra - sında âsilerin toplu bulundukları yer lere beyannameler atılarak teslim ol- dukları takdirde kendilerine iliyilmi- yeceği de bildirilmiş, bunu arza e - derler İçin teslim olunacak yerler ayrıca gösterilmiştir. 20 Mayısta A On iki gün sonra, yani 20 Mayısta askeri hareketler, büyük bir inkişaf la ilerlemiye, sıkı muhasara çemberi To yavaş daraltılmıya başlamış - ar, Bazr noktalarda mukavemet görül Wiiş, fakat bu dayanma, müfreze - lerin ateşi karşısında hiçbir netice vermemiştir. Dağılan âsilerden 5000 t nin Töjük dağlarma sığınması tedip kareketini çok kolaylaştırmış, birçok sergerde yaralanmış, ölmüş, büyük kısmi da teslim olmuştur. Bu meyan da kandırılanlardan bir kısım halk, soluk çoruk hükümet kuvvetlerimize iitica etmişlerdir. Yusifan aşireti relai Kamer ağa da teslim olarak Elâzize sevkedilmiş ve orada öerbest bırakılmıştır. Sultan- baba dağlarma sığınan şalglerden bir kısmı da tç dört bin metre yüksekli - ğindeki sarp ve yalçın kayalıklara gü venmişlerse de teşkil edilen tahrip müfrezeleri gakilerin kımıldanmala - riya imkân vermemiştir. Bu arada teyyarelerin yaptıkları borabardıman çok müessir olmuştur. Bunların muvaffakıyetli akmları ve müfrezelerin daime inkişaf eden ha- reketleri sayesinde 6 Hazirandâ şa- knvet ve zorbalık mmtakasının mer « kezi olen Kızıldağ işgal edilmiştir. Sabiha Gökçen, Seyit Rızanın evini çok isabetli şekilde bombardıman et miş, bilhassa makineli tüfek ateşin de büyük muvaffakıyetler göster « miştir. Şakfer, şimdiki halde kımıldana « .İmiyacak bir vaziyettedirler, e ği Bir Kuyu - Yüzünden Cinayet Izmir, 16 TT'an müliğbirinden) — Bu akşam Bucüda feci bir cinayet ol- du. 60 yaşında bir ihtiyarı, Kayalarlı Ahmet adında birisi rdü, Facia şöyle geçmiştir: Giritli Ha- mitle Kayalarlı fırıncı Demiralinin Bucada yanyana iki evleri vardır ve bu evlerin ortasında da bir kuyu bu Tunmaktadır. Gerek Hamit, gerek De mirali bu kuyunun mülkiyeti üzerin. de üç sene evvel kavga etmişler ve nihayet işi mahkemeye kadar götür müşlerdir. Uzun müddet devam eden muhake me sonunda kuyunun Demiraliye ait olduğu anlaşılmış, Hamit te bu vazi yele karşı fırıncıdan intikam almıya kalkışmıştır. Iddiaya göre, her şeyi tasarlıyan| Hamit, bu akşam Demiralinin kapi- #ına gitmiş ve tabane;sma sarılarak Alinin beş kurşun ağzma, 2 kurşun da beynine sıkmış ve cinayetini işle- dikten sonra Buca jandarma karako luna gidip teslim olmuştur. .Şefimiz Atatürk (Başı 1 incide) Dün, bu vesile İle halkevinde taş- kın tezahtirler yapıldı. Her smıf halk kendi duygusu ile haykırmak istiyor- du. Merasime halkevi namına söyle- nen bir nutuk ile başlandı. Minimini mektep yavrularmın ve mektepli gençlerin Atatürkün gençliğe olan hi tabelerini derin ve yüksek bir heye- can ile tekrar etmeleri hazirun Üze- rinde büyük bir tesir bırakmıştır. 'Trabzon kadınları namma Söz a- lan Trabzonlu bir hatip bayan, bütün dinleyicileri coşturan bir nutuk söy- İ ledi. Bunu Atatürk için yazılmış şiir- ler, hitabeler takip etti. Bundan sonra üçüncü umumi mü- fettiş Tahsin Uzer hitabet yerine geçerek halkın derin gevk ve heye - canmı ve Trabzon halkınm bu rejime ve onun kahraman büyük önderleri- ne bağlılığınm kuvvet ve kıymetini kendine hâs bir talâkatla anlatırken İ Atatürkün bu temiz sahil halkma o- lan sevgilerini izah ettiler. 'Tahsin Uzerin sözleri stk sik al - kışlaria kesiliyor, salondaki şevk ve heyecan dışarıya aksediyordu. Trabzonlu bir genç büyük kurtarı. cmm Trabzona ilk teşrifleri olan 25 eylülün Atatürk günü olarak kabu . tünü teklif etti ve bu teklif alkışlarla | kabul edildi. Bundan sonra Atatürkün Trabzon. da biraktığı intibaları “büyük tarih Trabzonda, Nâmile bir kitap şekline getirilmesi kararlaştırıldı. Gece yarışma kadar devam eden bu cuş ve huruş İçinde halk neşe ile talkevinden ayrıldı. Müstakil Hatayda rejim (Başı 1 incide) geçilmesini istemiştir. TTarablusşam gazeteleri, Suriyeye ateş plüskürmekte ve: “ — Biz, Vatani hulyalarma uyama- Yız. Artık bizi rahat bırakmız.,, şeklin de neşriyat yapmaktadırlar, Lübnanlılar da: “.- Vataniler, delice düşüncelerile bizi yutmak istiyorlar, fakat bilmeli- dirler ki, Lübnan uyanmıştır.,, diyor- lar, Bir Lübnan gazetesi, Suriyenin mu. Ahedede tâdilât isteyişine ve Hatay anlaşmasma dair şunları yazmakta- dir: “— Soruyoruz, Cenevre anlaşması- nı kabul etmemek, Suriye Meclisinin ve memleketin iktidarı dahilinde mi. dir? Fransa, Suriye mushedesini ta. dil etmezse ne olabilir ki Fetelarap gazetesi şunu yazıyor: “ — Suriyenin başma geçirilmek is. tenen Marumi Patriğinin kıymeti ol- madığnı bize Fahri Barudi anlattı.,, Antakyada bayram münasebetiyle Türkiyeden gelecek misafirleri kabul etmek için bir otel açıldı. ———— m > 'Tuncelinde bir asırdanberi hüküm ) 4 / / / # 4 / / Stoku iyasamızda pirinç stoku azalmıştır. Bu sene ye. ni mahsulün bol olacağı tah- min edilmektedir. Memleketin muhtelif pirinç mmtakalarn. da fazla pirinç ekilmiştir. Ge. çen senenin mahsulü olarak Mersin pirinci 14, Adapazar 14, Antalya 16,5, Tosya 17, Bursa ve Orhangazi 21, Edir- ne 18, yerli Bombay 20, Endi- ya pirinci 32 kuruştur. Son hafta içinde bu fiyatlar 1 —2 kuruş daha yüksek bulunuyor- du. . Sabun fiyatları " ge kullanılan zeytinyağlarnın azal- masına rağmen sabun fiyat- ları henüz düşmemiştir. Bu seneki sabunluk yağların re- (TAE EKONOM Pirinç azaldı koltesi düşük olursa sabunla. rın yine pahalılığını muhafaza edeceği tahmin olunmaktadır. Birinci mal zeytinyağlı olarak 38, ikinci mallar da 33 kuruş- tur. Yeni mahsul yağlar Bu sene sütlü hayvanlarm erkenden sağılmıya an- ması piyasaya yeni mahsul yağların erkenden gelmesine yaramıştır. Yağ rekoltesi şim. diden tahmin olunamamakta- dır. Fakat hergün bir miktar taze mahsul gelmektedir. Ur- fanın birinci yağı 88, ikincileri 82, Trabzon — Vakfıkebir 65 kuruştan verili Vejetalin ise hâlâ 53—54 kur ğr düşmemiştir. NM $ ramamam A Ekmeklik Unlar Değirmenlerde Hazırlanmalıdır Fırınlarda ekmeklik unlar sık sık kontrol edilmektedir. Urla lâzımdır. Bir fırmeı diyor ki: “— Değirmen ve kırmacılar, han- gi nevi buğdaydan ekmeklik un ya- pılması lâzımgeldiğini pek iyi bili - yorlar. Her fabrikada buğdayların evsafını glüten nisbetini teyin için fenni vesait mevcuttur. Değirmenci. ler bu hususa itina etmiyorlar, Hiç- bir fenni vasıtası olmıyan fırmlara Sattıkları unlarla evsafındaki uygun- suzluğun mesuliyeti yok yere bize Yükleniyor, Müfettişler fırıncıları ©8- zalandırıyorlar. Halbuki, bize satı - lan unlar fırancala, pastalık ve yuf- kalık değildir.., Fırmctlar, ekmeklik un kalitesinin kati olarak tesbit edilmesi lâzımgel. diğini, ve İcap ederse değirmenlerin muhtelif harmanlar yaparak ekmek- lik un çıkarmalarını teklif ediyorlar. Mevcut kanaate göre, bu şekil, kali- tenin düzeltilmesine kati çare ola - caktır. ( BORSA | BORSA | 16 HAZİRAN ÇARŞAMBA | PARALAR Sterlia 623, Doler 125, Fransız Fr. 111, Liret m Belçika frangı 80,— Drahmi 18,50 İsveç Fr. 510 Leva 20 Florin 63,-— Kron Çek 70,— Şilin Avusturya 21,— Mark 26,— Zloti 20,— Pengo 21) Ley Dinar Kron İsveç Altın Banknot ÇEKLER 625,75 Londra 626,— 0,7895 New-York Paris Milâno Brüksel Atina 11715 14,9820 4,8737 87,30 3.4438 1,4345 Yokohama Moskova Stokholm siren derebeylik ve sakavet belâsı, artık son nefesini vermektedir. DRE İ rmda ekmeklik evsafı ve glüten nisbeti muvafık görülmiyen fırın« lar cezalandırılmaktadır. Bazı fırıncılar bu muamelenin doğru ol. | İ madığını ileri sürmüşlerdir. Onların iddiasma göre, unları bütün evsafını fırıncılardan evvel değirmencilerin tesbit etmiş olmaları PATATES DÜŞTÜ Bu hafta şehrimiz piyasasma miktarda patates gelmiştir, Bu yüz“ den birinci boy büyük taneliler 45 « 6 kuruş arasında ve ikinci boy pi tatesler yüz paraya kadar düşmliş « tür. Toptan fiyatların ucuzluğuna reğ men bekkallarda ayni patsteslerin 60 - 75 farkı fiyatla satılmasından şikâyet edilmektedir. “i ZAHİRE BORSASI! 15-6-937 FIATLAR, a Aşağı Yuk Kr, P. Er. Pp CINSİ Buğday yumuşak « Set Arpa Çavdar Misir Kuşyemi çuvallı Kuşyemi dökme Tiftik | Yapak DIŞ FİYATLAR Keten T. Londra Fındık G, Hamburg Fındık L. Ur BAS