TAN Mahkemelerde Gelinle Kaynana Arasında # Paris -Londra Berlin , Bükreş, Venedik Şehirlerinde otel, yemek ve gez- mek, Manhattan Transatlantiği, Lloyd ve Romanya vapurlarile seyahat. 30 TEMMUZDA Hareket edes:k bu grupta 14 boş yer kalmıştır. li La) Istanbul Harici Askeri Kıtaatı Ilânları — zarıla 20.6 —93T Salı günü anat 11 de mü- nukasası yapılacaktır. Umum tshmin tutarı 18750 lira olüp ilk teminatı 1407 Hiradır, İsteklilerin muayyen vak tinden bir sast evvel teklif mektup. 375000 kilo yulaf kapalı 17.6.9317 see” ETTE Öğle Neşriyatı: 12,30 Plâkla Türk musikisi 1250 Havadis 13,05 Muhtelif plâk neşri * yatı 14 Son. Akşam Neşri; 18,30 Plikla dans musikisi 1990 Spor müsahabeleri: Eşref Şefik Sadi ve arkidaşları tarafından Tük | musikisi ve halk şarkıları 20,30 Ö ” İ mer Rıza tarafından arapça söylev 120,45 Müzeyyen ve arkadaşları tarö- 1 TEMMUZDA Belgrat, Milânoya uğrıyarak Pa- risteki 14 şenliklerinde | buluna- Şiddetli Bir Kavga Koptu Komisyonuna vermeleri “3261, “19, . TAİ e Yermiş!.. ahanın elinde kalacak, Ihtiyar Kadın. Gelinin kahkaha- . | z . . sına içerlemişti. Adliye koridorlarında, dün akşam bir gelin- le kaynana arasında önemli bir ağız kavgası olmuştur. Kaynana olduğu anlaşılan kadın, gelini ile Oğlu arasındaki boşanma davasının neticesini öğrenmek üzere, gelmişti, Fakat, pek zorlu bir bayan olan gelin, kaynanasına, fena fena bak. mıya başlayınca ihtiyar kadın da bundan huy- lanarak söylenmiye koyuldu: — A.A... Üstüme iyilik sağlık... Yüzümde maymun mu oynuyor, yoksa ayı mı?. Gözlerini $aldır faldır devirmiş ne bakıyorsun bana!., Bayan ge itldalini kaybetme miye çalışıyordu: — Bakarım elbette, Allah iki göz ». Kaynana bu sefer, hırelandı: | B ır — İki gözün birden.. diyeceğim! mma, yavrucağıma acıyorum. Kö — Kahkahkah.. Ki >— Neye güldün öy Pek mi ho- Paito Meraklısı Bir Şebeke 4 İkinci sulh ceza mahkemesi, emsaline pek az rasti glanan garip bir hırsız şebekesi hakkında bugün kara-i grını verecektir. Şebekeyi teşkil eden suçlular, tamatl,K #liyas ve Mahmut Şevket adlarında üç kişidir. & 4 İşe hususi bir garabet çesnisi veren şey, bu üç hır (sızın, şimdiye kadar girdikleri yerlerden, yalnız paltoj İsalmış olmalarıdır, İsmail, İlyas ve Mahmut Şevket,k İçaltodan başka hiçbir seye el sürmemişlerdir. Bunla-j fr palto çaldıkları dairelerden birkaçını sıralıyalım!A İ Sümerbank, Üniversite, Osmanlı. Bankası, Fen Fa fkültesi, Hukuk Faktiltesi, Dişçi Mektebi, Tayyare Cek İmiyeti, Tesrihhane, İş hanı. ç İ Bu üç ahbap çavuş; gözlerine kestirdikleri yerlereğ (oralarda görülecek işleri varmış gibi, giriyor biri ka.X İpseryr lâfa tutarken, ötekiler de ellerile palto aşırıp gi. İdiyorlarmış. Böylelikle şimdiye kadar tamam 22 palto; #calmıslar. j .resemerszirj Kadıncağıza Adli | Tevbih Cezası Verildi 80 yaşında, yarı malül Vehibe adlı bir kadıncağız, umumi hü- şuna giti ? Oğlumu da bir zamanlar “böyle güle güle kandırmıştın. Am -| ma, oh olsun, çok geçmeden foyan çıktı meydana", — Burası yeri değil! — Yalaner, düzenbaz. — Mlerisine gitme! Ben senin gibi hkeme kapılarında — sürtmekten — Susmıyacağım işte!, — Susma söyle! “İş azıtmak istidadmı gösterdiği bir sırada, hele şükür mübaşirin kes. tin sesi İmdada yetişti. Gelin mah. ismeye, girdi kaynana da homur - a homurdana koridorda küla - arasma karıştı. . Dilsizler Reisinin Karısı Dayak Suçundan Mahküm Dilsizler cemiyeti Süleyman İrfan, Neriman isminde bir ka- İmla kavga etmiş ve iddiaya göre kadını dövmüştür. “Dördüncü ceza mahkemesinde ya- kümlere riayetsizlik ettiğinden yan Vehibe, dün inliye sıklıya, disine şöyle hatırlattı: Şüpheli Bir Ölüm Tahkikatı Eyüpte Bahariyede Gafe biraderler | #abrikasmda çalışan Nimet isminde bir işçi kız, dün birden bire hastalan- mış ve derhal bir otomobile konula- rak Balat Musevi hastanesine kaldı- rilmıştır. Fakat, burada yapılan te - davi tesirini gösterememiş, Nimet şid detli sancılar içinde kendini kaybet- miş ve biraz sonra da ölmüştür. netin ölümü şüpheli görüldüğün den cesedi adliye tabibi Enver Karan tarafmdan muayene edildikten sonra morga kaldırılmıştır. Müddelumumi- likçe ölümün sebepleri hakkında tah- kikat yapılmaktadır. e rek İrfan hakkında 3 gün hapis kara- dolayı, adliyeye verilmiştir. Ba- İkinci Sulh Ceza hâkimi Reşidin huzuruna çıkarıldı. Suçunun neden ibaret olduğunu hâkim; ken-| — Sen çocuğunu Sirkecide do- laşması yasak ölan mıntakada bırak- mışsın! Vehibe, şaşaladı: Ah, Bay rels.. Bende biliyo. rum. Yasak olduğunu... Arma ne ya- payım, Sağ olsun çocük bu.. Meram anlamaz, lâf dinlemez. — Neden bırakın yor üstünde; Ma? di söyle bakalım. Vehibe, tekrar kekelemiye başladı: Bfendim, şeysi geldi çocuğun.. Ben de tren yolundan başka münasip yer bulamadım. Etraftan görmüşler; Yasak burası, dediler, Polisler ifade. mizi aldı, buraya getirdiler — Niçin böyle kazalı yerlerde bi- rakırsın çocuğu, ya, tren gelip çiğne- seydi. Vehibe, belli ki, çok yaşlı bir ka- dindi, Dili ağzında güçlükle dönüyor. du, Hemen gözleri yaşararak: — Ah, efendiceğizim.. dedi, bu ço- cuk, benim torunum. Anası, iki sene €vvel sizlere ömlür, öldü. Şimdi, ana- $i da ben, ninesi de. Bir yere adım rı verildi, ancak sabıkası olmadığın- atmaz ben olmadan. cak grupun pasaportları yapılı. yor, Hemen kayıt olunuz. NATTA Telefon: 44914 sm Müracaat: Beyoğlu Diplomasız Dişçilik Yaparken... Giritli Mehmetle karısı Fatma, Sir- &ecide, bir evde, ruhsatnamesiz diş- çilik etmiye kalkışmışlar, cumartesi ve pazar günleri, eve gizlice gelenle- rin, ağızlarına 4 buçuk liraya kuron i takar; hastalanan dişleri munyene ve tedavi eder, buna mukabil de pek az Ücret alırlarmış. Gitgide, bu ucuz dişçi Sirkeci (muhitinde (epeyce bir şöhret sahibi olmuş. Bir takım köylüler, doğruca Mehmedin evine gider, dişlerini orada tedavi ettirir ermiş. Mekmetle karısın bir müddet iş- leri Yolunda gitmiş. Suya sabuna do | kunmadan tıkır tıkır para kazanıyor. larmiş. Derken, günün birinde küron yaptıran köylülerden birkaç kişinin ağızlarında fena kuron takmak ne - ticesi yaralar peyda olunca İşin ren- gi değişmiş. Zabıtaya yapılan mira. cast Üzerine, polis bir eürmümeşhut tespit ederek Mehriet ve karısı Fat mayı mahkemeye vermiştir. Ruhsatsız dişçilik yapan bu karı koca dün birinci sulh ceza mahke - mesi huzurunda sorguya çekildiler. Dinlenen şahitlerden biri, şu İfa-! deyi verdi; İ — Fatma, o gin benim ağzımm| ölçüsünü alıyordu. Tam bu sırada polisler içeri girdiler, Zabıt varıkası tutuldu!,, Mahkeme, zabtı İmzalıyan polis memurlarının çağırılması İçin duruş- mayı başka güne biraktı. türme elinde ise!, Kusurum var sm- ma ,affedin, Hâkim Reşit, Vehibenin iradesine tamamile hâkim olamıyacak derece- de ihtiyar olduğunu gözönünde tuta- rak kendisine adli tevbih cezası ver- di: Fakat kadıncağız, bunun ne de - mek olduğunu pek kestiremediği için mahkemeden çıkarken Kendi kendine | Bornovadaki Askeri Satmalma | hammen bedeli Manisa Tümen kıtaatınm İhtiyacı için 23000 kilo sade yağı kanalı zarfla münakesaya konulmuştur. Şartname, si 136 kuruş mukabilinde Manisa Tü. men satmalma Komisyonunda #örüle- bilir. Münskasası 25 Haziran 937 Pa. zartesi gilnü anat 17 de Tümen setm. alma Komisvonunda yapılacaktır. Mp beher kilosunun 97 kuruş olun tutarı 27160 liradır. İlk te. minatı 2037 liradır. İstekliler Ticaret Odasmda kayıtlı olduklerma dair ve sika göstermeleri lâzımdır. İstekliler ilk teminatlariyle birlikte kapalı zarf. larmı münakasanin yapılacağı saat, ten en az bir saat evveline kadar TÜ men satm alma Komisvonuna verme- leri lâzımdır. “20, “3352, ... Kapalı zarf usulile 5, Kor birlikleri cr için 10,000 kilo sade yağı 8- nacaktır. Eksiltmesi 5, 7, 987 pa - zartesi günü saat 16 da Çorluda Kor karargâhında yapılacaktır. İlk pey parası 675 lira olup şartname ve ev- safmı görmek istiyenler İstanbul ve Ankara Lv. Amirlikleri satmalma ve Çorlu Ko. satmalma komisyonunda görülebilir. Talipler kanunun ikinci ve üçüncü maddelerindeki belgelerle birlikte mezkür gün ve santten bir Sant evvel mektuplarmı komisyona vermiş bulunmaları (38) (3454) .. Her bir kilosuna tahmin edilen fi- yat 208,50 kuruş olup muteahhit nam ve hesabma alınacak olan 20 bin ki- lo sarı sabunlu kösele açık eksiltme ile almacaktır. Şartnamesini 210 ku- ruşa almak ve örneklerini görmek is tiyenlerin hergün komisyona gelmele ri, İlk teminat miktarı 3127,50 lira- dır, İhalesi 5, 7, 937 pazartesi günü saat 15 tedir. Eksiltmeye Şekle ru ZAsy Seyi kanun Z ve 3 cü mad: delerinde yazılı vesaikleri ilk temi. natları ile birlikte tam ihale saatin. de M, M, V. satmalma komisyonuna gelmeleri, (37) (3433) Kırk altı kalem eczayı baytariye kapalı zarf usuliyle satın elmacak- tır. Bedeli 15400 liradır, Ihalesi 4, 8, 937 çarşamba günü saat 11 dedir.| İlk teminatı 1155 liradır. İstekliler evsaf ve şartnâme almak ve görmek istiyen M. M. V. satmalma komisyo- nuna müracaat ve münakasaya gire- ceklerin 2490 sayılı kanunda göste- rilen vesaikle teminat ve teklif mek» tuplarile birlikte belli gün ve saatin- den en az bir saat evvel Ankarada .. fından Türk musikisi ve halk şarki” ları (Saat ayarı) 21,15 Orkestra 22,15 Ajans ve borsa haberleri ve erte! günün programı 21,30 Plâkla solo * lar, Opera ve operet parçaları 23500 Senfonik 22 Roma: Senfonik konser (M3f tucci, Perosi, Carabella). Hafif Konserler 7/10 Berlin kısa dalgası: Plâk konseri, 7,30: Orkestra, 13 Paris &ısa dalgası: Plâk. 13,10 Bükreş: Plâk. 14,15 Paris kısa dalgasi Konser nakli, 15 : Keza. 15 Prağ kisa dalgası: Karışık program. 15.25 Prag kısa dalgası: F, O. K orkestrası, 16,30 Paris-kısa dal - gâsı; Orkestra, flüt triyosu, şarki vesaire 16,30 Roma kısa dalgasi; Karışık konser. 18,30 Roma oss dalgası: Karışık eğlenceli konser. 19,10 Bükreş: Karışık orkesir8 konseri. 19,30 Peşte: Çigan musi- kisi , 20,50 Lâypzig: Max und Mo ritz isimli orkestra, sopran, tenor” lu kompozisyon. 22,25 Prag kıs dalgası: F. O. K. orkestrası, 2245 Bükreş: Konser nakli. 23,05 Prag kısa dalgası: Karışık progrüm. 23, 50 Peşte: Orkestra (Borodin, Tu ferov vs.) Oda Musikisi 16,05 Prag kısa dalgası: Ses kur arteti, 16,25; Musiki kuârteti Zi, 40 Prag kısa dalgası: Hafif kunr- tet konseri. 23,05 Lâypzig: Virtü oz oda musikisi, Resitaller 18 Varşova : Solist konseri (Pİ yano - şarkı). 18,30 Peşte; Piyano konseri. (Chopin). 19,15 Varşova: Zenci şarkıları, pıdkları, 20,30 Bükreş : Şarkı resitali 23 Var- şova, Grleg'in şarkılarından. 23,15 Roma: Şarkı resitali, 23,30 Varşo: Va zem e Hmmm omlkeereniilie eg). : Dans musikisi 22,05: Varşova. 23: Peşte. 23, 20 Viyana, KAYIP: Sahibi olduğum 233 maralı bisiklete ait plâkayı kaybet © tim. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur, — Galatadâ Mumhane csğ desinde Kâzım. — nü * M, M.V. Satmalma komiayonuna n duruşmada suç sabit görüle - dan cezası tecil olundu. O gün de yine, arkama takıldı. Gö- söyleniyordu. Sonra Erdene döndü: — Muhterem Kaymakam Beyimiz.. — Memnun oldum. — Müşerref oldum efendini. Kıymetli eşraf sözünü işiten sarıklı zat ta başmı kaldırınca ona da: — İftihar ettiğimiz genç eşrafımızdan, Dedikten sonra Erdene: — Hâkim Efendi Hazretleri Kadı kaba bir tarzda; — Efendinin ismi? © — Yörük oğullarından Abbas Efendi zade Erden Efendi, ve terbiyeli bir selâm verdi. Kadı, undan sinek kovar gibi elini salladı, Vergici yü- zünü ekşitirken, malmüdürü bıyık altımdan gülüyor. “du. Kaymakam tekrar gazetelerin Üzerine kapanmış ti. Fakat kadı, elindeki Tanini bırakarak, Tasviri al- dr, iki satır okuyarak, başka bir mecmuaya el attı. * Bağına döndü, soluna dikildi, sigara, bir daha. Ha- rTeketlerinde açılmış ve açıkta bırakılmış bir gazoz si hali vardı, Kabarıyor, köpürme k istiyor, fakat tarbonu kuyvetsiz olduğundan, kabarcıkları gene “işinde kalıyordu. Erden alelâde konuşuyor, kaymakam ve kadınm orada bulunmasile, sesini alçaltması lâzım geleceği- nin farkında olmuyordu. © Tabir Efendi, malmüdürü, Erden muharebeye da- “ir bir söze dalmışlar, diğerleri de dikkatle dinliyor. dr. Vergici, bir gazetenin kenarını kopardı, bü İİ kâğıt parçasının Üzerine şunları yazdı: (Kadıya bak, süngüye davran) © Ve bunu gizlice Erdenin eline tuluşturdu. Erden, Vergicinin bu sırada da muzipliğini Lerket- “mediğine gülerek kâğıt parçasını yırttı. © Beraftan Delçekenli Habip Efendi, saf bir tavırla; -—— SiMDiLiK — Şu siyesetten, dedi. Bize siyaseti umumiyeden biraz havadis ver! Ne oluyor, ne bitiyor? Bu, bütün Anadolu halkınm, ayni safiyetle sor- dukları müşterek ve umumi bir sualdi. Bu kelime. lerin arkasmda hiç bir gizli fikir, gizli maksat yok- tu, Köylüden şehirliye kadar umumi ahvali, siyaseti sorar ve ne denirse dinlerdi. Onlarm beklediği, verilecek cevaplarda biraz ümit ve teselli bulunması, yeri gördükleri her sdama merhaba, selâmı aleyküm dedikleri kadar tabii bir alışkınlıkla bu sual sorulur ve ekseriyetle iyi, süslü cevaplar alınırdı. Erden de bildiği iyi şeyleri söylemek için bir lâb- za düşündüğü zaman, kadı atıldı; — Sen de Habip Efendi, amma soracak adam bul- dun, Efendi daha mektep tale5esi. Derslerini bırakıp ta siyaseti umumiye ile mi meşgul olacak? Bari s0. racaksan kendisine taallüku olan şeyleri sor... Kadınm bu sözleri, oradakilere bir soğuk duş te- siri yaptı. Erden, bu kabalığa karşı içinden hayret ve hiddet etmekle beraber, arkadaşlarmı müşkül vazi, yetlen kurtarmağa çalıştı ve : — Efendi Hazretlerinin hakları var, dedi, Umumi siyaset değil bizim gibi mektep talebesinin, değme adamların harcı değildir. Habip Efendi, safiyetini bozmıyarak: — Canım, dedi. İnsan bu, söyle bövle gene birşey görür, işitir. Talebe olduğunuz daha iyi ya. Siz daha çok okursunuz. B8İUSUS lisanı ecnebiye de vâkıfsı- Biz, Malmüdürü, Kadınm hesabma mahcup olmuştu. Sözü kapamak için Erdene; — Aşağı çiftliğe gittiniz mi? — Hayır, henüz gidemedim. Z- Bu sene epeyoe öşür vereceksiniz. Maşallah her taraf mükemmel... Söz, tam değişmek Üzere bulunduğu bir sırada Kadı gene damdan düşer gibi: — Öyle ama, biç olmazsa ahvali dünyayı bilen birisine sor Habip Efendi, Dünkü çocuktan ne alır sm? Bu sefer kaymakam bile sıkılmıştı. Işi lâtifeye çe- virmek fikriyle: — Bugünkü genclerin zekâsı, dünküler gibi değil, dedi, Gençlik hakikaten çalışıyor. : Erden, Kadınm nezaketsizliğine mâna veremiyor- “du. Emsalinden biri olduğuna hükmederek meseleyi uzatmak istemedi. Fakat sözlerin ağırlığına karşı da içerlemekten nefsini menedemedi, Diğerlerine birşey söyliyecek gibi, arkasmı Kadıya. çevirerek, havali bir mübahaseye daldı. Yaylayı anlattı, ipek kozalarmın fiatından bahsetti. Ve bir aralık burada bulunmadığı müddetçe kasabada hiç 'bir terakki e- seri görünmediğini söyledi, Artık o soğuk bahis ka- vandı zannolunurken, Kadı tekrar söze karıştı ve gelmeleri. (36) (3432) ortaya : — Daha ne olsun? dedi. Bu kadarı bile çok. Vergicinin yanmda oturan ve Donanma Cemiyeti kitabetinde Dulunan yerli bir genç cevap verdi: — Efendi Hazretlerinin çok gördüğünü biz a5 demiyoruz. Daha çok olsa fena mi? Kadı cevap vermeğe tenezzül etmediğini gösterir bir tavırla Kaymakama döndü ve elindeki mecmua" dan bir yeri göstererek: — Bu bendi okudunuz mu? dedi, Benim hoşuma gitti. Erden sıkıldı. Kalkmak istiyordu, Fakat bu, biraz hem çirkin olacaktı, hem yediği darbelerden mağlüp olduğuna hükmedilecekti. Kendini tutarak oturdu. Şimdi kendisi umumi ahvalden bahsetmeğe başladı. Günün en mühim meselesi, başta Almanya olduğu halde, müttefiklerin düşmanlara sulh teklif etmesi idi. Bütün gazeteler bunun ne kadar âlicenabane bir teklif olduğunu söylemekte idiler. Kahir ve galip mevkiinde olanlar tarafından mahza cihanm sula ve slikünu için edilen bu teklife ne cevap verileceği kestirilemiyordu. Mektep çocuğu sözü altmdea, sinir” lerinin epeyce sarsıldığını hisseden Erden, sözü bu vadide dolaştırdıktan sonra, cevap noktasma geldi ve durdu. Etrafma göz gezdirdikten sonra: — Gazetelerimizi, diplomatlarımızm fikirlerini bir mem. Fakat kendi mantığıma göre bu cevap, muv8” fık çıkmıyacaktır. R Ve hiç kimsenin lâfa karışmasına mieydan vermi” yerek sözünü Bitirdi: — Öyle ya, Kırk yıl bir gün için çalış, dedikleri gibi galip ve kahir bir mevkie gel, kati netice avu cun İçinde bulunsun, nihai zaferi parmaklarını şöY- le kapayverince cebine yerleştirecek bir mevki tut. Sonra insaniyet ve #fikünu âlem nama geliniz sulh yapalım! de. Bu dünyada olmuş, görülmüş şey midir (Arkasi vari