30 Mayıs 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

30 Mayıs 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pera - Vladislav maçından evvel 6G. Saray, Ankaragücünü, Pera Bulgar Takımını Yendi Gençlerbirliği İle Galatasaray Bugün Karşılaşacaklar A nkara, 29 (TAN muhabirinden) — Bugün Ankarada milli küme maçlarından Galatasarayla Ankaragücü arasmda yapılan maç 4 - 3 Galatasarayın galibiyetile bitti. Maçın tafsilâtı şudur: Saat 16 da takımlar sahada yerlerini almış bulunuyorlardı. Galatasaray oyuncuları şu şekilde dizilmişlerdi: Pera: 3 Vladislav: 1 era ve Şişli Klüpleri tarafm. dan Bulgaristandan davet 6- dilen Vladislav takımı ilk maçmı dün Pera klübüne karşı Taksim sta. dında yaptı. Şazi Tezcanm hakemliği ile baş- yan oyunda rüzgârla oynıyan Pe- ralılar hâkimiyeti tesis ederek Bul- gar kalesini tazyika başladılar. Ust Üste yapılan bu hücumları durdur. makta Bulgar müdafaası büyük 6. gerji sarfetmiye mecbur kalıyor « du, 10 uncu dakikada soldan yapı. lan seri bir akında so) açığın fev- kalâde bir pas ile sağ açık Filipo Peranm birinci golünü yaptı. Bu gölden sonra Bulgarlarm a çıldıklarını ve sağ açıkları vasrta- Bile Pera kalesini tehdit etmiye baş- ladıklarını görüyoruz. Fakat of - sayda kaçmaları bu tehlikeli akm. larm neticesiz kalmasına sebebiyet veriyordu. ulgarlar, Peranm yerden O- yununa mukabil uzun pas- Yarin ve daha fazla havadan oyna- mıya çalışan bir takım kafa oyun. larında kismen muvaffak oluyor - Yar, Oyun mütevazin bir şekle gir- 4! 42 inci dakikada santrfor Budu. rs geriden aldığı pasla Peranm 1. kinci golünü yaptı ve devrenin bu vaziyette nihayetleneceği tahmin e- Avni, LÜtfI, Reşat, Suavi, Hay- rullah, Ekrem, Danyal, Haşim, Eş- “ak, Süleyman, Necdet, Ankaragücü de şu kadrodan mü- rekkepti: Ateş, Ali Rıza, Enver, Nusret, Semih, Halil, Abdi, Abdül, Yaşar, Fahri, Hamdi Tik gol, oyunun 17 inel dakika- #mda Süleymanın ayağı ile Anka- Tagücü bekinin hatası yüzünden Ga. latasaray lehine kaydedildi. Bunun akabinde ayni tarzda Galatasaray kalecisi Avninin yersiz bir Çıkışı neticesinde Ankaragüçlüler bera - berlik sayısını yaptılar. On dakika sonra, sağ açıktan gelen bir orta - layışı Güç kalecisi bloke etti. Fa- kat Ali Rızanın şarjile elinden to- pu kaçırdı. Bu fırsata derhal koşan Haşim, topu kaleye soktu. Bu su- retle oyunun 27 inci dakikasmda Galatasaray, lehine iki gol kaydet- mişti, 37 inci dakikada Güç solaçıği Hamdi, ferdi bir geyretle topu â - vut çizgisine kadar getirdi. Ekrem ve Reşadm dalgınlığından istifade ederek topu sol içe geçirdi. O da ani bir şütle Arkaragücünün golü- nü temin etti. Haftaymın nihayetlerine doğru Silleyman, yine gayet şuurlu ve 80- ğuk kanlılıkla bir plâse ile Gala” tasaraym üçüncü golünü yaptı. Haf taym 23 Galatasaraym üstünlüğü ile bitti, ğ kinel devrenin ik zamanla - İÜ xnda Galatasarayın durgun oynadığı görülüyordu. Biraz son - ————————— dilirken 44 üncü dakikada Pera ka- lecisinin bir anlık tereddüdünden istifade eden Bulgar sağ içi hafif bir kafa vuruşile topu kaleye sok- tu ve devre 2.1 Pera lehine niha - yetlendi. 3 kinci haftayım başlamasile İ beraber Peralılar sağdan bir akın yaptılar, Ortalanan topu Bam- bino nefis bir kafa vuruşu ile gole tahvil ederek Perayı 8-1 vaziyete soktu. Pera, zaman zaman şahsi akmlar yapıyorsa da netice almaktan uzak kalan bu hücumlar Bulgar müdafa- ast tarafından kolsylikla bertaraf ediliyor. Tesirsiz akmlarla geçen maç ni. hayetinde Pera sahadan 3-1 gelip çikti. Bulgar takımı bugün ikinci maçını Şişli takımı ile yapacaktır. ra hakimiyeti ele aldı. Adeta 15 dakika kadar Galatasarayın mun - tazam paslarmı ve oyunlarını takip ettik, 20 inci dakikada Süleymana ge len top, Danyala geçti. Danyal to- pu sağma alarak ani bir şütle Ga- Jatasarayın dördüncü golünü yap - tı. Galatasaray, neticesiz akımlara başladı. Güç kalecisi, hemen hemen yal- nız başma oynuyor, Fevkalâde mu- vaffak oluyor. Bu sırada güzel bir Galatasaray akınını ele geçiren Eş- fak, bir kafa vuruşu ile topu ağ - lara taktı, Kalecinin çıkış yapması ve kendine çarpmasile düştü ve bir müddet kendine relemedi, nlamadığımız bir sebepten hakem Mustafa, oyunda he- men hemen yegâne hatasını yap- tı ve bunu gol saymadı. Bundan sonra Galatasaraylılar gevşediğini görüyoruz. Galatasaray kalesi bir iki dakika tehlike geçir- di. Nihayet 38 inci dakikada Lât. finin çarpık bir vuruşundan Istifa- de eden Güç'sağ içi, üçüne golü yaptı. Oyun, mütevazin devam e - derken Galatasarayın (galibiyetile 4-3 bitti, Bugünkü Maçın Anahtarı Fenerbahçe takımı bugün Güneşin on biri karşısma çıkı. yor. Bu maçın anahtarını bu. lup tahmin kilidini açmak ko. lay değildir. Fenerin biribirine çok alışkan ve besleyiciliği ka. dar kesiciliği sağlam olan bir muavin hattı vardır ki, bugün- kii oyunun mukadderatı üs. tünde en ehemmiyetli, rol oy. namıya namzettir. Bir takı mn belkemiği mesabesinde 0. lan muavin hatttı bakımından Fenerliler faik gözüküyorlarsa da hücum hatlarınm son 24. manda geçirdiği sarsıntı itiba- riyle bu faikiyetlerini sayı çı. karıcı bir unsur olarak telâkki etmek güçleşiyor. Barı lâcivertlilerin muavin hatlarmın üstünlüğüne muka.. bil Güneş hücum hattınm tem- posu uyduğu vakitler çok teh. likeli olan elemanları var. İki tarafım eksik ve fazla ta. raflarını zihnen hesaplağığı- mız zaman kazanma Şansım müsavi görmekteyiz. Şu itibar la galibiyeti bir taraftan öbür tarafa meylettirecek sebepler. denbiri takımların teşkili, di- geri de maç taliinin yaverliği. dir, Bu hükme göre; buzün ka. zanacak tarafım takımmı İyi teşkil etmiş olması ve taliinin ktiskün olmaması gerektir. EŞREF ŞEFİK CİPOLLA S“ Antuvan tarlkatma men- sup Fra Cipolla ufak tefek, yapılı, tostoparlacık, kıpkırmızı bir'rahipti. Ulüşü bol, sözü bol bir adamdı. Onu yakından tanı - mıyanlar, çenesinin işlekliğine ba- karak, onuzamanm Flâtunu sa- nırlardı, Ağustos olunca Certaldo köyü- ne çekagelir, “karınca kadarmca, her kon İletideymmne mararili, şei3 Hile Ken Antuvana, buğdaymdan, arpasın - dan, nohut ve merelmeğinden ver- sin ki sevgili Sen Antuvan, tarla ve tokatları, sığır sıpa ve domuz- ları afetten ve fena gözden ko - rusun ,, derdi, O yıl da, Ağustos girer giremz Fra Cipolla hemen köye gele kodu. “Pirimiz Sen Antuvana ne kadar gönül vermiş olduğunuzu bildiğim- den, Suriyede seyahat ederken o- rada bukluğum çok mukaddes bir şeyi yarın size göstermek üzere buraya getireceğim. Hazreti Ceb- rail, Nâsireye gelip te Meryem A- naya, Allah tarafından bir çocuk doğuracağını bildirirken, kanadın- dan bir tüy düşmüş, o tüy Mer - yem ananın Odasında kalmıştı. İş- te size göstereceğim şey Hazreti Cebrailin kansdından düşen tüy - | dür, F ra Cipollanm biri Giovanni del Brügoniera adlı ve ö - tekisi de Biaggio Pizzini adir iki alaycı, şakacı genç arkadaşı vardı. Fra Cipollanm tüy martavalmr duyunca, papaza bir muziplik et- meyi arslarmda kararlaştırdılar. Niyetleri tÜYÜ muhafazasından çelmaktı. Ve halk önünde muha - faza açılıp ta İçinden bir şey çık- mayınca Fra Cipollanm halka kar- şı uyduracağı yalanı dinlemekti. Hazır o gün Papaz bir yere ye- meğe davetli idi. İki arkadaş oda- sına girdiler. Tüyün mahfazasmı buldular. Onu aldılar. Ocağm bir kenarında duran kömür parçaları- nm birini tüyün yerine mahfaza- ya koyup kapadilar. Eşyaya hiç &- lişilmemiş gibi her şeyi yerli yerin- de bırakarak hiç kimseye görünme den sıvışıp gittiler, Ertesi günü kilisenin çanları ça- Imdı. Hazreti Cebrailin kanadınm tüyünü görmek için ahali dereden tepeden, harıl harıl şehre akın edi- yorlardı. Fra Cipolla yan gelip te öğle uykusunu mişil mışsl uyuduk» tan sonra kiliseye gitti, Hizmetçisi- ne, içinde tüyü saklıyan mahfa - zayı getirtti. Mahfazanm etrafı na şamdanlar meşaleler yaktırdı. Bütün halk dizüstü düşerek, hep bir ağızdan üç kere canfiteor du- asmı söylediler. Fra Cipolla Has- rtti Cebrailin marifetlerini, mucize lerini saya saya mahfazayı ag- mim yasi YAZAN: ! On Üçüncü Asrm Meşhur Ediplerinden Boccaccio tx. İçinde tüy yerine kömür vardı, Kendisile alay edildiğini hemen çaktı, İçinden küfürün ve kayarnu at ağlıva bekli. a yen halka, olup - biteni” gizlemek lâzımdı. Yüzünü göklere doğru kal- dırdı, Sanki gökler çatlamış ta o- rada cennetin nurunu seyrediyor. muş gibi , gözlerini süzdürdü. Ve herkesin işidebileceği bir sesle : “Ey Ulu Tanrım, Sana gani şü- kürler olsun ki bu günahkâr ku- luna bu mucizeyi bağışladm,, dedi ve kalabalığa doğru dönerek onla» ra da şöyle konuştu: “Ey Tanrmın #evgili kulları bilirsiniz ki gençli- gimdenberi diyar diyar gurbet yo- lunğa taban teptim. Truffia; ve Buffia, ve Caneruffia memleket. lerini gezdim. Ve oradan da At - masiyon iline vardım. Atmasiyon ilinde birçok arkadaşlara ve hem- gerilere raştgeldim. Orada hepsi Tanrı rızası için sabah akşam dua ediyor ve sevaplar işliyorlardı. De- re tepe düz gider diyerek Abruzzi devletine vardım, Burada halkm işi gücü domuzları kıyma yapıp, yi ne dorhuzlardan çıkardıkları bar- saklara tıkmaktı, İşte bu işe su- cuk yapmak diyorlardı. Orada ka- lamadım, yürüdüm, geçtim. Ney - se sözü uzatmıyalım, dünyayı dö. nüp dolaştıktan sonra Kudlise var- dım. K udüsün başpapazı pirimiz Sen Antuvanın kulu ve kö- lesi olduğumu görünce beni çok sevdi, ve kilisede mevcut mukad. des eşyayı hep bir bir bana gös- terdi, Bunlarm arasında Ruhülkud- düsün başparmağı, Sen Fransova- ya müjde getiren meleğin bir saç perçimi, Şarktan gelen üç sehir - baza gece klavuzluk ( etmiş olan yıldızların birkaç ışığı, Sen Mike - lin Şeytan'a kavga ederken döktü- ğü terlerden bir miskal dolusu, dnha neler neler görmedim, Baş- patriğe amman bana Ruhülkuddü- #lin başparmağını veriniz diye yal. vardım, yakardım, fakat o kutsi adam olmaz dedi, ve tırnağını bile vermedi. Yanımda Monte Morello- nun o kutsi! kitabın bir yaprağı- nı muska gibi taşıyordum. İşte o- nu fora edince baspatriğin inadı | yarm oraya gidip yatak takımı. “4 gevsedi vüreği de yüfkalandı. Ba- na Hazreti Musanm Firavun yü- ziline tükürdüğü tükürükten bir parçasını, Süleymanın mabedinin can gürültüsünden bir şişe dolu - sunu, Hazreti Cebrailin kanadın- 30-5 Çok Eski Bir Hikâye dan bir rüy, bir de Sen Loran stef” te yakılırken, o mukaddes adami kebap eden #teşten kalma bir m8” &k verdi. Hazreti Musanın ti rüğünü hastalara şifa diye kula” mak için Floranstaki manastir# verdim. Hazreti Süleymanın gürültüsünü de Romaya yolladım Hazreti Cebrailin tüyünü bir ma” fazada ve Sen Loranın mars” nr da onun tıpkısı olan bir mahfazada taşırım, Bugün ye” lışlıkla Hazreti Cebrailin tüyü y& rine Sen Loranın marsığını geti” mişim. Fakat siz bunu bir yanlı” İik saymaymız. Elimi mutlak Ts» ri Hazretleri bu muhafazaya di rv götürdü. Çünkü tam bi Sen Loran günüdür. Ve kemali W” tüf ve iuayetven Tanrı elime Ki Basaran ER a Tİ nunla siz sevgili kullarının, YörE$f lerini aşkla buram buram tutuştu” tayım. Yanaşınız ey evlatlarım. te bu Tanrının büyük bir JütfudU”” Bu gördüğünüz marsık, (Sen (© ran) kebap edilirken, gövdesini” akan mukağdeş yağlar ve sulari söndürülmtüştür. Her kimin 05” rine bu kömlürün karasile bir h89 işareti, yapılırsa, o bir sene İçİn * teşin yakmadığını duymadan, 40” elleyebilir..., Ki e oğs kızışmıştı.. Cemaat te © tava gelmişti. Fra Cipolla dür” macasma, kadın erkek öününe £* lenin üst başma kömürle kars K* ra haç işretlerini çiziyordu. maatin hovardalık damarı da tif tu. Her taraftan paralar sökün © diyordu. Ve tam böylece Fra ©. pollaya yapılan bir şakadan, papaz epeyce dünyalık parası toplayabildi. il çe. şir İİ İKIZ BABALARINA MÜD” — Babacığım, affedersiniz, bi soracağım, beni mazur görünüz. velki gün niganlim yemeğe gel gam düğün merasimi gününün 2€ man olduğunu öğrenmek istedi. Buna ne cevap vereceğimi sizde öğrenmek istiyorum?. Kızın annesi muhavereye karı” Irak: İ — Korum, hepet JA, fakat bis dab* İçeyizimizi tamamlamadık. | Baba buna cevap verereki İ — Müşkül bu rrdur? Ben evvelki gtin Beyoğlunda 9“ ken meşhur “DAVİD,, mağazsii gördüm ve uğrıyarak kendi bil öre siparişler verdim. NY — Acaba neler sipariş ettiniz” «ag — Damadmız için bir fevk” 9 ipekli rob döşambr altı adet ipe ki) lek, iki adet ipek pijama, altı © Iç çamaşır ve birkaç kıravat. Anne: — Pekhlâ bu iyi, ya kızmız Kİ? yaptmız? — Ona ben karışmam. el — Böyle iyi, dresi bize iyi Ve ç maşırları, rob döşambrlar #ij yim. — Adrese dikkat ediniz. ya Beyoğlu Galatasaray Lisesi ” « sında 178 numaralı “DAVİD. ” zasıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: