Mahkermnelerde DÖVÜŞMÜŞLER Dört Suçlu Adliyeye Verildi Dün meşhut suçlara bakan Asliye Dördüncü ceza mahkemesi karışık bir dövme ve hakaret davasma başladı Davacı Unkapanmda oturan Fatma is minde bir kadmla syni evde oturan Ismail isminde bir ihtiyarı. Suçlular da Fatmanm kocası Fethi, Salih, Mehmet ve Camil isminde üç gençti. Ihtiyar İsmailin oğlu Ahmet te hem davacı, hem suçlu vaziyetinde bulu - nuyordu. Fatma, şikâyetini söyle anlatir: “— Ben kocam Fethi ile kavga et- miştim. Fethi, evden çıktıktan sonra, bir meyhanede kafasını adamakıllı tütsülemiş. Arkadaşlarından Salih, Cemal, Mehmedin yanma gitmiş, ge- cs yarısından sonra eve geldi. Yanm. daki yabanerları görünce ben kapıyı açmadım. Fethi, kapıyı kırdı, içeriys girdi. Yabancı erkekler de onunln be- raber yukarıya çıkıyorlardı. Ben oda. ya çekildim ve kapıyı arkasından ki. litledim. Fethi tekmelerle bu kapıyı da kırdı, yanıma girdi ve bana 8 lira uzatarak: — Fatma, bu parayı al, sabaha ka- | dar arkadaşlarıma serbestçe hizmet et, dedi. Ben bu ağır teklifi kabul et- medim. Yine kendisinin söylediğine göre, bu adamları eve getirirken ken- dilerinden 60 lira almış. Ben kocamm girkin tekliflerini feryadımla protesto etmiye başladım. Avazım çıktığı ka- dar bağırdım, Bu sırada evimizin alt katımda oturan Ismallle, oğtu Pehli - van Ahmet yukarıya çıktılar. Kocam, ihtiyar Ismaili bir tekme ile yere yu- varladı. Sonra hepsi birden Ahmede hilcum ettiler, Ahmet kayışla bunla- | ra hilcum etti ve biraz sonra ds po- Hisler yetişti. Hepsini yakaladılar. Suçlulardan bazılarmın başlarında, yüzlerinde yara ve bere izleri vardı. Salih, Mehmet ve Cemal eve karı ko- cayi barıştırmak için geldiklerin!, Fethiye fena bir maksatla para ver - meğdiklerini söylediler, Ahmet te ken- disini müdafaa için kayışla hücum etmek mecburiyetinde kaldığını söy- ledi, Muhakeme, pazartesi günü karar verilmek üzere tehir edildi. Sahte Senet Davası Varissiz ölen bir Rumun bankada. ki paralarına konmak için sahte se- net yaptıkları iddiasile tevkif edilen noter kâtibi Şefik, Rifat, Ali Haydı Mehmet Lütfi, Nâzım ve avukat Me. 1. Tıbbıadli Başkâtibi Dün Tevkif Edildi ahte bir rapor verdi. gi iddiasile hakkın- da takibata başlanan Tıbbı- adli Müessesesi başkâtibi Raif, dün Birinci Sorgu hâ. kimliği tarafından tevkif &- dilmiştir. Bazı gazeteler, Raifin kaçtığını ve aranma- st için zabıtaya emir veril- diğini yazmışlardır. Halbu- ki, Raif kaçmış değildir. Yalnız, dosya içinde adresi bulunamadığı için kendisi- ne tebligat yapılamamıştır. Birinci Sorgu hâkimi tahki- kata devam etmektedir. Beraet K Dün Ağırceza mahkemesi bir Türklüğe hakaret davasını neti- celendirdi. Suçlu yerinde mev- kuf olarak Vaha isminde bir genç vardı. İddiaya göre, Vaha 2,5 ay evvel Beyoğlunda...» birahanesine gitmiş, arkadaşla. rile beraber rakı içerlerken er- menice şarkı söylemiye başla- Fuat Yekta isminde bir genç #azı dinliyemediği için Vahaya ermenlce şarkıya nihayet vermesini ihtar et - miş bunun Üzerine Vaha Türlüğün manevi şahsiyetine ve kanunlara söv- müştür. Hâdisenin Ruşen Eşref adi ikinci bir şahidi daha vardı. Müddel- umumi, geçen celsede Vahanm ceza- landırılmasını istemişti. Mahkeme, dün 6 sayfa kadar uzun süren kara- rını okuttu. Bu kararda şahitlerin po- liste, istintak hâkimliğinde ve mah- kemede verdikleri ifadeler inceden in- ceye tahlil ediliyor ve tezatlar bulun. duğu neticesine varılıyordu. Mahke - me, bu tahlillerden sonra suçlu hak. kmda beraet kararı verdi. Iki buçuk aydanberi mevkuf olan Vahan ser - best bırakıldı. letinin muhakemelerine dün ağır ceza mahkemesinde devam edildi. Mahke. me, tetkikin! bitiremediği için muh keme başka bir güne bırak! —— ——— > — | Memura Hakaret Dün Asliye dördüncü ceza mahke- | mesinde bir memura hakaret davası- na bakıldı. Suçlu, Beyoğlunda Okçu- musa Savcıbey mahallesinde Camcı- çıkmazında 25 numaralı evde oturan Manoilidis isminde bir gençti. Dava- ct, Beyoğlu kazanç iera memurlarm- dan Halildir. Iddiasma göre, suçlunun kazanç vergisinden borcu varmış. Bir hafta evvel evin eşyası haczedilmiş, dün de icra memuru satışa gitmiş. Memur , Yazifesine devam ederken Manoilidis kendisine hakaret etmiş. Dün; suçlunun annesi, kız kardeş- leri mahkemede şahit olarak dinlen diler. Bunlar, Manoilidisin memurâ değil, annesine sövdüğünü söylediler. Muhakeme, iki şahidin daha çağırıl - ası için talik edil Türklüğe Hakaret Suçlusu ararı Aldı T Neşriyat Davasında Beraet Kararı Dün Asliye ikinci ceza mahkeme - sinde bir neşriyat davaar beraetle ne- ticelendi. Holivut mecmuasının sa - hfbi Cahit Muammer beyannamesiz muhabir kullanmaktan ve Türk mat- buat müntesiplerinin ecnebi memle - ketlerde şeref ve haysiyetini kırmıya sebep olmaktan suçlu idi, Müddelumum! geçen celsede bera- et istemişti. Dün de mahkeme istek veçhile beraet kararı verdi. ”Safahat,ı Taklit Davasi Merhum şair Mehmet Akifin “Sa. fahat,, adiz eserin! taklit suretile tabı ve nöşretmekten suçlu Ahmet Cevat, İnkılâp kütüpanesi - sahibi Karabet, Nümune matbaası sahibi Serkis Zeki | hakkında merhumun veresesi tara - | fmdan açılan davaya dün dördüncü esen mahkemesinde bak:imıştır. Dün- kil esisede, Ahmet Cevatla Serkis Ze- ki mahkemeye gelmedikleri için ih - zaren celplerine karar verilmiştir. Sarıkamışta Hükümet Binası Sarıkamış, (TAN) — 29 bin liraya ihale edilen Sarıkamış hükümet ko- nağmın temel atma merssimi yapı- marş, Kars velisi Akif İyfdoğan bu mü nasebetle bir nutuk söylemişti Filmi . ma maa SAKARYA — 20-5 -937 ZENGİN ve GÖZ KAMAŞTIRICI mz” iINGiILTERE TACININ iNCiLERİ Sinemasında Hergün binlerce seyirci tarafından alkışlanmaktadır. Bu müstesna şaheserin gördüğü fevkalâğ? | rağbet hasebile ve henliz göremiyenlerin görmelerini temin maksadile TENZİLATLI FİYAT * LARLA bir kaç gün daha gösterilecektir, Geç kalanlar acele ediniz, Bu film şehrimizin başka hiçbir sinemasmda gösterilmiyecektir. Bugün saat 11 de matine, umumi dübuliye 25 kuruş. pm. | Yaz fiatları 20 - 25 -30 CLARK CABLE ve MYRNA LOY Karısı ve Daktilosu filminde Saray Sinemasında Görülmemiş yeni ve şayan hayret bir #lm, ÖLÜM EVi Heyecan - Dehşet - Teessür ve mevsimin harikası. MAVİ VALSLER "Tamamen renkli güzel film m ? Film birden yu arana HALKEVLERİNDE | AlxevEŞRRDE İ Halkevi Futbol Maçları Eminönü halkevinden: Evimiz spor şubesi himayesindeki Klüpler arasında tertip edeceği futbol maçlarının fikistürü için 1, 6, 987 sa- lı günl saat 18 de evimizin merkezde yapacağı toplantıya alâkadar klüple- rin murahhas göndermeleri bildirilir. Silâhla Atıcılık Dersleri Beyoğlu halkevinden: Evimizde verilmekte olan silâhla atıcılık derslerinin ikinci devresine 1 haziran 937 tarihinden itibaren baş- | lanacaktır. Bu derslere iştirak etmek istiyenlerin mezkür tariha İade» avi mize müracaat ederek kaydedilmele- rini rica ederiz. |. Askerlik işleri | || Yedek Subaylara Kadıköy Askerlik şubesinden: 1 — 937 yılı haziran birinden ni- hayetine kadar yedek subay ve as. keri memurlarm mutat olan yokla - maları yapılacaktır, 2 — Şubemizde kayıtlı olan yedek subaylar ve askeri memurlarm yok- lamaya gelirken beraberlerinde nü- fus cüzdanlarını, âskeri hizmet ve- sikalarını ve Shhi sübayların diplo- ma ve İhtisas vesikalarını, sihhi ra- MELEK Sinemasında kuruşla 2 filim birden |lâAveMaria BENJAMINO GİGLİ nin Son şaheseri Nar m vi m2 Sarma mama me Mn GEDELE ER Kemal Küçüğü Anı Gecesi nün yıldönümü münasebetile Fatih gençleri, bir anma gecesi hazırlamış. lardır, Toplantı 7 haziran akşamı Fe- rah tiyatrosunda yapılacaktır. İstiklâl marşile açılacak olan top- lantıda Kemalin bir fotoğrefisi asıla- cak, Kemal rozetleri dağıtılacak, Ce. malettin Server merhumun hayat ve hatıralarını anlatacaktır. Ayrıca, Ke. malin eserleri, el yazıları ve fotoğ - rafları projeksiyonla gösterilecektir. Kıymetli musiki sanatkârları tarafın. dan verilecek konserden sonra “Ay- naroz Kadısı, oynanacak, temsilde Vasfi Rıza ve Naşit te bulunacaklar- dır. Geceden bir gün evvel sanatki- rm Eyüipteki mezarı başında bir ih. tifal yapılacaktır. Bu ihtifale bir çi- çek buketi ile herkes iştirak edebi- leoektir. Sanatkâr Şadi, tiyatrosunu bu geceye tahsis etmekle kadirşinas- ığını ve arkadaş severliğini göster- miştir. Muallimler İçin Kurs Muallimler için tatilde meslek! kurslar açılacaktır. Bu kurslar, 12 temmuzdan 12 ağustosa kadar de - vam edecektir, bunlardan birincisi ta- rih, coğrafya, ikincisi terbiye, üçün: GUNU OR ula, uyumaya ve beşincisi de müzik kursudur, Bir mu- ailim, birkaç kursa birden iştirak e- debilecektir. Müracaat müddeti 30 ha zlran akşamı bitmektedir. Bir Çocuk Kazanda Boğularak Öldü Izmir, (TAN) — Kahramanlarda oturan kasap Ömerin eşi bahçeyi Su- )arken iki yaşındaki oğlu Yaşar su dolu kazanım içine başaşağı düşmüş, bastaneye götürülürken yolda ölmüş- tür. aaa 3 — Mektupla yoklamalarmı yap- tracakların yukarda yazık: bilgilerini poru olanların ds raporlarını alarak gelmeleri. mektuplarında tafsilâtlı yazarak gön- dermeleri rica olunur. Sanatkâr Kems| Küçüğün ölümü - | Radyo Bugünkü Program? Öğle neşriyatı: gi 12,30 Plâkla Türk musikisi, Havadis 13 Beyoğlu Halkevi San kolu tarafından bir temsil 3f Akşam Neşriyat: gi 18,30 Plâkla dans musikisi “eri Konferans; Ordu saylavı Sala Tercan tarafından (İngiliz te ari 20 Müzeyyen ve arkadaşları Ü Aİ dan Türk musikisi ve yi 20,30 Ömer Rıza tar n söylev, 20,45 Muzaffer ve arkâfiiği tarafından Türk muzikisi ve BİNİ İkıları (Saat ayarı) 2115 Or 22,15 Ajans ve borsa haberleri Hi tesi günün programı, 22,30 Ler lolar, opera ve operet parçalsfi Günün program özü SENFONİK KONSERLER, 20.35 Viyana; Senfonik ve piyano (Frederik Şopen). ypzig: Weismenn'm . idaresisğ yük orkestra HAFİF KONSERLER 10 Paris kısa dalgası: seri. 10,45: Keza, 13-10: Büke çük radyo orkestrası, 14,105 kısa dalgası: Konser nakli, 1 za. 15 Prag kısa dalgası : Haf siki. 15,25 Slav dansıarı, 1605: ralar. 16,25: Paris kısa dalği konseri. 16,30 konser nakli 17 şova: Vladislav orkestrasi. V reş: Predescu orkestrası. 18, va; Czeslav'ın eserlerinden » we e VERİR RAE a nakli, 19,40 Peşte: : 20,20 Bükreş: Koro, 20,25 Pril keri bando, 20,50 Paris kısa © yel Kahvehane musikisi, 21 Kai oi Hafif plâk musikisi. Vi yi 21 21,10 dalgası: Plâk in Ma Ür EİSEİE s parçaları. 2205: Prag kısa © Çek operalarmdan parçala”. Slav dansları. 22,10 Belgrad: orkestra. 22,15 Roma: İtalya kisi, 22,30 Liyon: Konser Bilkreş: Orkestra © şarkı 2250 Peşte: Dohnanyi, List, Glazunov vs, (orkestra) m m. nakli. a (Ga 23 V va: Akşam konseri (Boilâİcü novski, Pahmaninov va.) 23» Lan Şrammel musikisi (Straub. v Noak va.) 24 Peşte: Bulgar RESİTALI.ER 11,38 Varşova: Dört el KL. ile piyano (Şubert, Zarebsif/'yi Lâypig: Asker şarkıları, 2059" şova: Piyano refakatile kemali seri. 21 Paris P. T. T.: Şarkılar .30 Paris P. T. T.: Pransif DANS MUSİKİSİ 3,30: Viyana, 23,30. LAYPsi$" Kadı hücumunu Deli Osmsna karşı yapmıya baş- Jadı, Deli Osmanm kim olduğunu bilmiyordu. 313 Yu nan harbine gönül gidip delik deşik dönen, Balkar harbinin bir hücumunda sakat kalan Deli Osmar yaman bir adamdı. Kızdırmıya gelmezdi, Bununl berâber kasapların en insaflısı da o idi. Deli Osma run içerlediği asıl nokta bu değil miydi? — Ulen! diyordu. Benden insaflısı var mı be? Ber Deli Osmanım amma mlişterilerimi hoş tutarım. bu kadı ne haltetmiye benimle uğraşmıya kalkıştı? O gün kadı, muhzırmı gönderip Deli Osmandan et aldırmıştı. Eti beğenmedi. Deli Osmana ağır söz- lerle eti gönderdi. Deli Osman eti salhanenin köpek- lerine dağıttı. Bunu haber alan kadı küplere bindi. — Gelirsem oraya Deli Osmanm aklın: başma ge- tiririm! Pis kasap parçasının belini kırarım! Diye haber gönderince başta Deli Osman olduğu halde bütün kasaplar köpürdüler, Deli Osman da: — Geleceği varsa göreceği de var. Dedi. Kadı bastonunu kapınca fırladı. Nereye gidiyordu? Deli Osmanı dövmiye mi? Deli Osman #üngü yer, kurşun yer, şarapnel yer amma dayak yemez! Jandarma çavuşuna ettiği iş daha unutulmamıştı. Hem azil bir jandarma çavuşu idi. Vaka komikti: Memleketine geldiğinin ikinci günti kendisine ak- silik eden bu jandarma çevuşunu bir ustalıkla dük- kânma çekerek kasap çıraklarına yıktırmış ve bir âlâ falakaya koşmuş, ve haftasma altı ay damda yatmıştı. Somurtkan, tiryaki, kavi bilekli, pekgözlü, aksi, Nuh der dayanır Deli Osman böyle bir adamdı. Kadı şayet dalma basacak olursa mutlaka cübbesini başma, sarığını boynuna dolar: — Sen kani bilemiyon! Bana adla sanla Deli Os- man derler.. Diyerek çarşının dört tarafımı dolaştırır. Belediye reisi işi bildiği için, bir İki kişi ile yel yepörek salha- —No 0— neye gidiyordu. Arkada kalarak işin alaymı çıkar- mak istiyenler, köprünün ilerisindeki çeşme yanmda durdular, Kulüptekiler de gelmişlerdi. Vergici arka- daşlarmı güldürüyordu: — Ulen Deli Osman! Güreyim seni! Şu kadıya bir iş yaparsan aşkolsun derim! — Sen geliba hieviye yazmak Için mevzu ariyor- sun, — Yoo. Kadıya hicviye yazmak için Deli Osma- nım gününe tüzum yok, o kendisi canlı bir hieviye.. Avukat Ali Bey bastonunu yere vurdu: — Yahu! dedi. Şu bizim memleketin talihinden mi- dir nedir? Biri gider, birl gelir, salağı gider, zirzopu gelir, arsızı gider, yüzsüzü gelir, gaddarmdan kurtu- luruz, zalimine çatarız. Bunu arayan yok mu? 80- ran yok mu? Kadılık nerede, bu nerede?- Vergici dudaklarını büzerek, başını kaşımıya baş” ladı, Abdullah Efendi haykmâr: — Aman dikkat edin! Vergici düşünüyor, mutla ka bir şey yapıştıracak, ha gayret Vergici! Avukat başmı salla: — Böylesini hicvetmek bile fazla. Adam mı ki hle- vedilsin, hicvin de bir haysiyeti var.» Vergici hemen elini kaldırdı: — Yoo... Ali Bey! dedi, Ve okumıya başladız Şer'in de, hizanın da, hukukun da penahr Kadımıza haksız yere tasn etme yazıktır. Zirzopsa bugün, kendisinin var mı günahı Ol müsteşarın çaktığı üç başir kezıktır! Avukat hem gülüyor, hem artan eiddiyetile söyle- niyordu: — Kazık, evet, koskoca beldenin hukuku, adaleti, mahkemesi için üç başlı kazık. Amma meşe odunun- dan, Hem yontulmamış meşe odunundan kazık... Demeğe kalmadı, mahalle çocuklarının yaygaraları duyuldu. Dikkat ettiler, Çınarlarm dibinden bir sü- rü çocuk koşarak çıktı. — Ne oluyor? — Orta oyunu başladı galiba. Çocuklar katıla, katıla gülüyorlar, koşa koşa, yur ha! diye bağırıyorlardı. Çeşme başmdakiler merak- la beklediler, nihayet iş meydana çıktı. Kadı Efendi, başından kavuğu uçmuş, elibbesi yırtılmış, lâpçin- lerin teki yolda kalmış. alabildiğine koşuyor, kaçı- yor. arkasmdan bir elinde yerlere sürünen uzun bir sarık parçasr.. öteki elinde koca bir sopa, Deli Os- e < salhane bekçisi, kasap çırakları, birkaç ku- laksız, kuyruksuz köpek takıp ediyordu. Bu bağıran, küfür eden, yuha çeken, gülen ılık çalan kafilenin geçtiği yolun iki tarafında da halk seyrediyor, ve kadı hâlâ kaçıyor; Deli Osman kovalıyor, çiraklar kemik parçaları, çamur topları atıyor, kalfalar ön- Müklerini bayrak gibi açmış, habire! diye habire hay- kırıyor, seğirtiyor, ve köpekler havlıyordu. Vergici, çeşmenin arkasına çekilmiş, iki yumruğu» yamış, katı! kat Ali Bey avucuyle ağzını kapatarak arasında hâlâ mütalâa yürütüyordu: — Op babenm elini! Al kadıyı da rafa koy! gd Abdullah Efendi ve diğerleri mendillerile gözle siliyor, kapı önlerine çıkan kızlar, kafeslere şü?” kadılar çığlıklarla alaya uzaktan iştirak ediyo” lar, Değirmetden gelen Nalbant Selihin karakulâği bu patırtıdan huylanarak bangır bangır anmıyO” Belediye reisi sapsarı, malmüdürünün tüyleri üre miş, diğerleri şaşkm bir sağa, bir sola seğirtiyor!M” yezsletin önüne geçmek için beyhude uğraşıY9”, lardı. Nihayet kadı, çeşme başma erişebildi. DUd ları bembeyaz benz! kül gibi idi, Elleri sapır ve titriyordu. Orada birkaç kişi görünce durakladı. yalvaran bir gözle onlara baktı, Avukat güç h* y kendisini zaptederek kadının koluna girdi. Ve bir #9 söylemiyerek çeşmenin yalağınm kenarma otur. Artık diğerlerine de mühim bir vazife düşmüğ” Çünkü Deli Osman takımı, tayfasile yetişmek Ü idi Avukat kadınm üntünü başını düzeltir, Yü yıkamasını tavsiye ederken, ötekiler de ileriye yürüdüler, Deli Osman önüne geçmek isliyori# olmazsa duşuna bir tepin daha... — Kuzum Abdullah Efendi bırak! — Osman Ağa, babacığım! — Hele AN Efendi! Dabanmı öpeyim. biricik $” ba birak! — Çocuk musun Osman Ağa? — Gel beni dinle. Öfkeni benden al. — Yapma dayıcığım, Çoluk çocuk bize bakıy0” Deli Osman, ellerinden kurtülmıya çalışarak © tasıl haykırıyordu: i — Kanamadım arkadaş! Iki şaplakla belinin iğ sma bir odun vurabildim, Hele biricik bırakın! olmazsa duşuna bir tepik daha... (Arkası ver)