Tee Dün, Fatih Cinayetinin Muhakemesine Başlandı Borcum Nekadarsa Alınız ark Demiryolları devlete geçtikten sonra, İstas, yon memurları, muhtelif za. manlarda biletsiz e. den elli kadar yolcu hakkmda zabit varakası tutmuş, hepsini iz mm, vermişler- Sultanahmet sulh birinci ce. za hâkimi, dün bunlardan on Hatice isminde yaslı bir kadn mahkemeye çıkarıldı. Kadm, hâkimin önüne 30 kuruş koy. du ve dedi ki: “— Bay hâkim, o gün pa- ram yoktu. Kumkapıdan Sir. keciye geldim. Borcum eka- darsa almız.,, Hâkim Reşit: “— Bayan, biz para alma. yız. Muhakeme yaparız. Para- yı İcap eden yere verirsin.,, de. di, Ve muhakeme sonunda Ha. tice, 3 kuruş para cezasma mahküm oldu. Ayrıca 8 küruş on para mahkeme masrafmm da Haticeden almmasına ka. rar verildi. Üç İhtilâs Suçlusu Dün ağırceza mahkemesinde bir ih. tilâs davasına başlandı. Suçlular bele- diyenin Alemdar şubesi tahsildarları 'Arif ve Necati ile şubenin mukayyidi Bamaildi, Elbirliği yapıp makbuzların dip ko. çanlarına az para yazarak 1200 lira Ihtilâs ettikleri iddiasiyle mahkemeye çıkarılan suçlulardan İsmail, tevkifa. nede aklmı bozduğu için Bakırköy a, | kıl hastanesine kaldırılmıştı. Dün hastaneden gelen rapor okundu. Has- talığınm cezai ehliyeti kaldırdığı anla. gılıyordu. Diğer mevkuf iki suçludan Necati ayağa kalktı. Hazırladığı bir Jstirhamnameyi okudu: «. - Ben cahilim. Deliren İsmail be. nim damadımdı. Beni, o iğfal etti. Ca. hillikle birşey yaptım. Çoluk çocuğum vardır. Hepsi açtır. Bana acıym!.... Suçlu Arif te müdafaasmı yapmak İçin mühlet istedi. Muhakeme, 4 Ha- ve içtik. Görüşme esnasında; Bursaya gideceğim. On gün sonra ge. leceğim. Yine burada birleşelim, si. nemaya gidelim.,, dedi, O gün geldim. Suçlu, Nefsi Mecburiyetinde Kaldığını ni Müdafaa İddia Ediyor Dün Ağırceza mahkemesinde kanla neticelenen aşk macerası- nın muhasebesine başlandı. Müb ”— Ali Recep, İrfan ve İfakat.. «,, diye seslendi. Salona jandar- maların önünde, üç suçlu girdi. Yaşlı İfakatin kucağında altı ay- lık bir çocuk vardı. Kızı İrfan beş ve üç yaşında iki güzel yavru- sunun ellerinden tutarak suçluların oturduğu bölmeye geçti. Reis, mübaşirlere emretti. İki çocuğa iskemle verdirdi ve dinle- yiciler arasına oturttu. Muhakeme başlamıştı. Evvelâ Re. cebin hüviyeti tesbit edildi, Recep, Ka İ agümrlikte Yenibucak sokağmda 10 numaralı evde oturduğunu, Yahyanm oğlu olduğunu söyledi. Suçlu İrfan, 22 yaşında idi. Fatihte İmam Niyazi Sokağında 34 numaralı evde oturdu. *“— 60 yaşındayım,, dedi, Reis, iddianemeyi okuttu. İddiana- meye göre, sevişmekte olan Receple İrfan beraber serbestçe yaşamak için İrfanm kocası malül gazilerden Os. man Nureddini öldürmeyi kurmuşlar. ve Martın yirmi yedinci günü gecesi de bu düşüncelerini tatbik etmişlerdir. Recep, kamasiyle Osman Nuredditi 9 yerinden yarslıyarak öldürmüştür. ”Hepsi yalandır,, Reis, sözü evvelâ Recebe verdi. Ber. ber kalfası olan Beykozlu Recep, 80- Zukkaalılıkla anlatmıya başladı ve: — “Bunların hepsi yalandır, Bay hâkim, dedi, Osman Nureddin ahlâk. Kırırdı. Hâdiseden on gün evvel Be- yazıtta bir kahvehanede birleştik.Kah “Ben Fakat Nureddin gelmemişti. Evine gittim, Rakı masasının başında buldum. Bana rakı ikram etti, İçmedim. Sonra beni öpmek istedi. O sırada İrfan ve İfakat o. dada değillerdi. Saat 24 e gelmiş. ti, Ben muvafakat etmedim. Boy- numa sarıldı. Ayağa kalktım. Pı. rakmıyordu. Kamamı çektim, Ev. velâ elini yaraladım. Yine bırak, mıyordu. Kamayı koluna (sapla dım, kurtula madım, Sonra onu devirmiye mecbur oldum. Arkam. dan bahçeye kadar koştu. sz bir adamdı. Beni arasıra evine Ça.| gi Ben lâstiklerimi de orada bırakarak Yakalandığım gün oştum. Polise verdiğim ifadeler sarhoglukla söylen. Miş şeylerdir. İrfan cinayeti anlatıyor İrfan da cinayeti şöyle anlattı: “— Kocam genç çocukları severdi, Arasıra eve böyie çocuklar getrirdi, O gün: “Misafirim var, meze hazır- la,,, dedi. Hazırladım. Recep geldi, 0. nunla içiyorlardı. Ben de arasıra bir hizmetleri olup olmadığını &ormak için yanlarma girip çıkıyordum. Seat 23 e doğru çocuklarımla beraber yat, tım. Gece yarısı bir gürütlü oldu. Sofada kocamla Recep boğuşuyorlar. dı. Kocam devrildi. Recep bu “sırada makineyi ve çantayı sofaya getirdi. Kamasını bize tevcih ederek: “BE hırsız geldi. Diye bağırm, yoksa si de öldürürüm.,, dedi. Bizde öyle ba- Zırdık.,, Irfanm poliste ve müstantiklikte verdiği ifadeler başka türlü idi. Reis, bunu hatırlattı. İrfan şunları söyle. “.— Poliste beni tazyik ettner; Yeme rini bağlarız. Sopa atarız dediler, hat.. tâ bu yüzden çocuk bile düşürdin.,, dedi. Bundan sonra suçlularm poliste ve sorgu hâkimliğinde verdikleri ifade, leri ayrı ayrı okundu. Ayrı ayrı yöz- leştirildiler, Hepsi inkâr ediyorlardı. Duruşma, şahitlerin dinlenmesi için, başka bir güne bırakıldı. Şirketihayriye ve Akayda Memur Karneleri Akay ve Şirketi Hayriye idareleri bir Hazirandan itibaren, belediye ve hilkümet bütçesinden ücret alan veya SINEMASI 2 film birden gösteriyor. 23 Temmuz grupunun Hareket! Diğer grup: grad'da da kalmacaktır. Hem Parasını Almışlar Hem Yaralamışlar Polis, Sultanahmet sulh birinci ceza hâkiminin önüne elleri, ayakları baş, BÖĞsü yaralı ve sarılı bir suçlu çıkar. di. Suçlunun göğsünden kanlar dam. yordu. Iddia şu idi; Polis bu adamm vaziyetinden şüphe lenmiş ve hüviyetini sormuştur. Hakikatte Paska! Paskalidisin oğlu Vasil olan suçlu adm Faik, babası- nin Osman olduğunu söylemişir. Vasil sorulan suallere şu cevapları verdi. “— Bay hâkim. Benim 23 yerimde Yara vardır. Ben geçenlerde Lânyada babamdan kalmış bir bostanı 2700lira ya sattım. Adaya gitmiştim. Beni ya. kaladılar, Paramı aldılar. Yaraladı. r. Sonra da bir mahzende tam dert ay hapis ettiler. Arasıra köylüler ba. na ekmek verirlerdi. Üç gün evvel ©. radan kurtuldum. Kaçarken tekrar beni yaraladılar, Geçen gün mliddelumumiliğe istida verdim. Doktor beni muaycG€ 6t*. Pa! İim suçluları arıyor. Bugün de £ sebze| ve sarmısak satıyordüm. Polis yaka- ladı. Benim iki adım vardır. Evvelâ Vasilâim, Sonra Müslüman oldum. Sünnet edildim. Faik adını aldım. Po. Tislere “ben Faikim,, deyince şüph *len diler. 34 keçim var. On dördünü çaldılar. İsterseniz süt getireyim.,, Hikim Reşit, Baran suçlunum akif variyetinden şüphelendi. Kendisini ta. bibi adile gönderdi. Tabibiadil Enver Karan, yaralının müşahede altma a- Immasma lüzum gösterdi. Tıbbı adli imüşahedehanesine gönderdi. Suçlu el, lerinde iki değnekle ve kanlarını akı. tarak merdivenlerden indi, — relerin memur Ve mlstahdemlerine de yüzde elli tenzilâtle hükümet me- muru karnesi vereceklerdir. MADGE EVANS ve CHESTER MORRIS tara. fından görülmemiş müthiş ve heyecanlı bir film v. : LOREL ve HARDY ÇOCUK HIRSIZLARI Mevsimin kahkahası. Meal ei. Yem a Paris Sergisine NATA'nın hazırladığı yeni büyük program Loyd vapurlarile Venediğe, Venedikte ikamet ve Lido'yu ziyaret, Paris - Londra şehirlerinde kalındıktan sonra PLIMUTH'tan 30 bin tonluk MANHATTAN transatlantiki Hamburg'a, avdette Berlin ve Bükreşte ikamet, Sergi esnasında 14 Temmuz şenlikleri görülecek ve Milâno ile Bel- İ (Bu grupta ancak 21 yer kalmıştır. Acele kaydolununuz) Müracaat; NA'TTA seyahat acentalığı Beyoğlu, 'Tel, 44914 İzmirde: Gazi Bulvarı, Kücük Karlical: han 30 Mazhar Yalsy İ İmazi Teşvikiye camiinde kılındıktan dolmasından sonra 30 Temmuz. ile Havr'a uğrıyarak Hareket 1 Temmuz | im a a a ÖLÜM HABERLERİ rare erman mean Ölü Beşinci Kolordu Levazım Müdürlü. günden mütekaid Hacı Mehmed Tur. sün dün saat yarımda vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 11'de Teşviki. yede Ömer Rüştü Paşa sokağında 47 numerolu evinden kaldırılarak na- sonra Feriköy mezarlığına defnedile- cektir, Merhuma rahmet dileriz. Li ÖLÜM Elektrik “mühendisi merhtim Bay Saidin eşi, müze müdürü merhum ç Bay Hamdinin kızı ve Ereğli kömür şirketi mühendislerinden Cema) Sait Bark'ın veldesi Fatma Sait Bark ve- fat etmiştir. Cenazesi Zonguldaktan buraya getirilecek, pazar günü öğle vakti Teşvikiye camiinden kaldırıla- rak Nakkaştaki aile kabristanma ç defnedilecektir. Allah rahmet eyle - amele yapılacağı... / Hava. Asteğmen. Salt oğlu Ahmet | Yümnü (14936) aicilli. Piyade. Teğ. | g men. Mustafa Refik oğlu Haki (333. | 531) sicili, Piyade, Asteğmen, Suat İoğlu Saffet (1397) sicilli. Güverte. İÖn. Yzb, Şerif oğlu Nurettin (1457) sicilli, Güverte, Asteğ. Celâl oğlu Ab bas, (896) sicili yıs 937 Pazar günü mutad pilâv toplantımızda eski ve çok metli yuvamızın her köşesi açık Bu sene toplantı programı şu tesbit edilmiştir; açılmış bulunacaktır, | bulunanlara büyük saatin altında geniş saha tefrik edilmiştir. nanlar methalin sağ tarafındaki yük bahçede toplanacaklardır. nanlar methalin so) tarafmdaki (İİ nastikhanenin önü) bahçede bulun” caklardır. (Grand cour) küçük bahçede top” nacaklardır. dört bahçede toplanan her ayrı ayrı resmi çekilecektir. mütekaitler arasmda bir Tutbol MW toplanacak ve mektebin en eski ve Tüccardan Abdülkadirin (babası genç mezunları tarafmdan bir #ÖY” lev verilecektir. i geniş sahada umumi bir resim lecektir, lerle birlikte âbideye gidilerek mt simle çelenk konulduktan sonra İSİ” maâs nihayet verilecektir. m — Bu tarife santini itibrriyle tertiP” | skerlik işleri | edilmiştir; W Birinci sahifede | 400 Kuru 5 İhtiyat Subay Aranıyor si mi ” Kadıköy Askerlik Şubesinden: Üü W po Aşağıda adları yanlı ihtiyat sü- İ Dördüncü > 100 bayların hemen şubeye müracaat et-| 4 p; i il telerde wi meleri. Burada yoksalar bulundukla- 4 Son ilân sahifeleri wi rı yerin adreslerini acele bildirmele- | g see ri, aksi halde haklarında kanuni mu-| g ee Mi ge rileri a tenzili 20-5.907 Galatasarayın PilâV Toplantısı Galatasaray Cemiyetinden: 90 M9 1 — Saat onda kapılar davetli 2 — 1910 senesine kadar mektefif 3 — 1919 ile 1921 senesinde bu 4 — 1921 ilâ 1930 senesinde Pul” 5 — 1081 - 1686 mensupları öf ethalin sol tarafındaki mut 8—1045de yukarda bilir 7 — Saat 1i de (grand oour) yapılacaktır. 8 — 11,45 de konferans salonunöf 1230 da yemek ve istirahat. 10 — Saat 14 de saatin alim 11 — Saat 14,30 da bütün develi mers” - İlân Tarifemiz 'TAN Gazetesi 1 Haziranden itibaren tatbik edilmek üzere Y* ni bir ilân tarifesi hazırlamıştır Gazete satışlarınm artması, git fiyatlarının yükselmesi Y9 güzete masraflarınm artmasi bü zarureti tevlit etmiştir, 1 Haziran 937“ tarihinden iti. mama m mammliimnln kim BEİ için tatbik edilecek tarife şüdür” den istifade edeceklerdir. TAN ticari ilânlarma #it bütün işler için şu adrese mü racaat edilebilir: İlâncılık Kollektif Şirketi Ankara caddesi Kahrams” Zade Han Telefon: 20095 e! AA girana bırakıldı. — Benim Sadrazamla, Nazırla, mebusla hiçbir ilgim yoktur. (Sıfat lakap, katmadan) Dünbeleğin, dostu imişler, postu imişler, bunlar da beni ilgilendir mezler, Bu bir. Mektep idaresine karşı iltimasa gelir ce, bu hiç işime gelmez. Ben dört senedir hem mektep idaresinin hem muallimlerin sevgilerini kazanmış bir talebeyin Sı- nıflarımı kendi ainımm teri ile geçiyorum, Çocuklu- Zuma gelince, babam öldüğü gün ben bebekle çocuk ârasmda idim. Bugüne kadar (çok imalı) kimseye, amma kimseye muhtaç olmadık. Yine de olmıyaca- ğız. Kalâr ki bugün ben hayata atılacak ve atılınca her zorluğu başarabilecek bir yaşa geldim. Zeynullah Efendi Hoca burnundan soluyarak sor- du: — Sen Cebbar Efendi hâzretlerini mühimsemiyor musun? Erden keskin bir cevap verdi: — Zerre kadar mühimsemiyorum. Sadece beldenin mebusu olduğu için hürmet etmiye ksnunen borç- Juyum., Şahsi terbiyem de kendisine hakaret etmeme yi emreder, Fakat sözümü daha bitirmedim. — Cabuk bitir” — Evlenmek meselesine gelince; milyonların bo- Zazlaştığı, kanlar sel olduğu bu zamanda evlen - mekten önce yapılacak vazifelerimiz vardır. Bizi se- neye cepheye gönderecekler. Doktor sıfatile oralar « da çalışacağız. Fakat.. şayet bir evlenmek lâzımçgelir. se, o da benim bileceğim iştir. İstediğim gün, iste- diğim yerde istediğimle evleneceğim! — Sen iyiden iyiye gemi azıya almışsın! — Benimle, tıpkı mebusun yeğeni Hâfız Müderris- Je konuşur gibi konuşmak istiyorsunuz! ” — Bununla ne demek istediğini söyler misin? — Ben Yürük oğullarından merhum Abbas Efen- dinin oğlu insan Erden'im, Gemim, dizginim, kanta- rım yok! Harp açıktan açığa başlamış ve hemen bitmişti. kaçtım, Bir gün sonra yakalandım. sermayesi devlete ait olan bütün ida. — No. 19— Teyzesi gözü yaş dolu olduğu halde ikistne de şaş- kın şaşkın bakarken, ikisi birden ayağa kalktılar. E- Biştesi karşı odaya girdi ve Erden sokak kapısmdan çikti, Bu harpte galip mağlüp belli değildi. 'Erdenin rengi sapsarı olmuştu. Şimdiden sonra ne yapacaktı? Tutacağı yolun programsız olması tehli- keli idi, Vaziyet apaçıktı. Nüfuza, tagallübe, paraya, galafata hırslı olan bu adam kızını Erdene vermek- ten vazgeçmişti. Niçin? Çünkü aradıkları karşısında İdi. Fakst kendisi de zengindi. Mebus ancak İki se - nedenberi birçok vagon. şeker, gaz dalâverelerile zen ginleşmişti. Yeğeni ise köylülerden çarptıklarile ge- çiniyordu. Gülümsedi, kendi kendine: Oyle amma, dedi, Onlarda nüfuz, tagallip, şatafat var. Ben İse sadece bir genç doktor. Servetim olmuş, başkalarını ezmedikten sonra kaç para eder? Hepinizle görü- şürüz, hepinizle! Bu devir böyle sürüp gitmez. Belki sonuna geldi. Bu millet böyle çok devirler atlattı, sıyrıldı, kurtuldu, dimdik kaldı, Bu devir de göçer ve yeni bir devir bize kalır. Klüptan içeriye girince arkadaşları arasmdaki Vergici Ali kaş gözle (Neyin var?) diye sordu, Erden de ayn! işaretlerle (Sonra anlatırım) dedi. Hırsız Kadı - Deli Osman Klüptekiler müsteşarm adamı, mebusun dostu © lan hirsiz kadıyı konuşuyorlardı. Komşu kazanın şü- be relsi kör binbaşıdan yediği dayaktan sonra bura- ya tahvil edilmişti, Hırsız ködı Necldden Usktidara kadar nereye gitse bir maskaralık, bir hersızlık çıkarır ya kovulur, ya başka yere değiştirilirmiş, Bir kazada yetim hakk: yer, bir kazada rlişvetle büküm verir, bir kazada şunu bunu tokatlar, etme diği kulmaz, ve kimse de azlettiremezmiş. Buraya Çelince büsbütün azamet satmıya başlar mıştı. Çünkü dostu olan Dünbelek zade buralı idi, O vasıta ile eşraftan Zeynullah Rfendi Hocayı ve mebusun Müderris yeğenini tanımış, ahbap olmuştu. Yalnız çalım atması olsa neyse ne, kasabalı ses çıkarmıyacaktı. Fakat dayak atmıya da başlamıştı. Çavdarlı Ömerin davanma bakarken Ömerin bir sö- züne kızmış. Makamından inerek iki tokat yapıştır. mıştı. Pazar Yerinde bir köyiti kadmdan bedevadan, ucuza yağ almak İstemiş, kadın vermeyince (vay! ihtikâr ediyorsun!) diyerek kadını hapsettirmişti. Askerde ölenlerin miraslarma veraset bücceti al- mak bir hayli zorlaşmıştı. Her hüccet en az beş İİ- ya almyordu. Amma mılrasçı olmıyan başka birisi on beş verirse hücceti ona ciro ediyordu. Bü iş- siri ea Me tavsiye ettikleri kurtulu - ç war da hedi, avsiye edenli getiriyorlardı. Pe meka tria ve Her yerde evinin erzakmı bedavaya tedarik eden hırsız kadı burada bu işi beceremeyince işi kanuna vurdu. İstanbulda kurulan ve halkça kendileri bire” karmanyolacı sayılan men'i ihtikâr komisyonları &i* bi bir komisyon kurdurdu, Kaymakam hınıbılın bi” risiydi. Bu komisyona kadınım relsliğini rica etti. B4 işi vilâyet te alkışla kabul edince kadıya gün doğdu Haftada bir defa pazar kurulurdu. Fakat kadı b tanm her gününde elinde baston, çarşıyı dolaşır v9 köylüye, esnafa etmediği eziyet kalmazdı. Işi o kadar azıtmıştı ki bir pazar bir küçük merit köylüden peynir alıyordu, Köylü otuz kuruş memur yirmi beş verdi, yirmi sekize anlaştılar. Mer ğer kadı arkada bunları dinliyormuş. Memurun 8i&Y hine zabit varakası yaptırdı. Ne ile itham ettiği” öğrenenler şaşakaldılar. Kadı iddiz ediyordu ki KÖ” Yü otuz istemekle ihtikâr yapıyor ve o memuf yirmi sekiz vermekle ihtikârr teşvik ve teşei eğiyO” Sonra anlayıldı ki yarım saat önce kadı köy!ünÜ” peynirine on kuruş vermiş, köylü tabif vermemi” O memur da orada imiş, bunu gördüğü halde yar” saat sonra gitmiş, kadıya İnat yirmi sekiz kuruş “ miş! Bu meşrutiyet mübeccele ve mukaddesesinir i nunlarma aykırı imiş. Bunda biraz da devlet işleri” muhalefet kokusu varmış! Bu memurun siyasi V#” ziyetinin inceden incöye tetkiki Wâzımgelirmiş! Uç YÖ kuruş aylık alan bu mukayyide vilâyetten şiddet ihtar geldi ve bir daha yaparsa azledileceği bil di. Altmış yaşmmdaki mukayyidin yüreğine inece) O gilnden sonra çarşıya, pazara uğramaz oldu. Kadı sön günlerde kasaplara musallat olmu Üç yıllık harpte okkası dört kuruşa olan koyun buçuğa ve sığır yüz paradan üç kuruşa çıkmıştı Kadıya bedava gerdan, böbrek, kuyruk yermi. kasapların bu ettikleri ihtikârmış! Altı buçuk ruşa koyun eti olur mu imiş? Kasaplar bir Iki belediye reisine, kaymakama başvurdular. Par medi, Kasap Deli Osman bu şikâyetçilerin başınd? idi, (Arkası var)