.5.ar ( sPorR |) EH iKÂ YE Dinarlının Amerikalılarla Güreşmesi Bekleniyor Mehmet, Bu Güreşlere Girmiye Söz Vermişti Türk pehlivanlarile güreşmek üzere gelen ecnebi pehlivanlari- le Taksim güreşlerinde kimlerin Dinarlı Mehmedin Taksim) güreşlerine girmek için ver. diği taahhutnamenin klişe- sini burada görüyorsunuz m Şi 2 ole öğ | Ze u Pervane rr İSSAANLLE, TENA» İİ k ile Oeröle pirepçele Ea | Pp Göğem öğe öle e MAYİ Dinarlı bu mektupla gür. e Genç Kızlar da $ girmeyi taahhüt etmiş oluyor İştirak Ediyor İstanbul Atletizm Bayramı Önümüzdeki Bar Günü Yapılacak ( Yazan: Adil Giray) Memleketimizde atletirite karşı istediğimiz ve arzuladığımız gibi alâka yok. Bunun birçok sebepleri var. Bunlardan biri de gençler arasında sik sık müsabakalar yapılmamasıdır. Yapılan © tektük müsabakalar da rekabetsiz ve heyecansız olunca zaten bir © &ürlü atletizme ısmamıyan gençlerimiz büsbütün bu işe lâkayıt kalıyorlar. Bu itibarla gençler için yapılacak o müsabakalarm muntazam ve onlara bu işi sevdirecek ve cezbedecek tarz. da tertibi lâzımdır. Bu noktadan İs. © tanbul atletizm bayrammı tertip e- 'denlere teşekkür etmeliyiz. Bizde arka arkaya ayni müsabaka- nım ayni tarihte yedi, sekiz sene de- vemı nadir görülmüştür. Istanbul atletizm bayramını yapan- lar bu hususta devam ve sebat reko- rumu da kırmışlardır. Atletlerimizin her sene seve seve © hazırlandıkları ve büyük bir alâka ile bağlandıkları Istanbul atletizm bay-| ramt her bakımdan rekorlarla dolu - | dur: Hasılat rekoru (bir atletizm müsabakasında) 1570 lira, İşti. rak rekoru (atlet adet itibari le) 320 atlet, seyirci rekoru (1934 senesinde Fener stadmda) 15,000 seyirci, ecnebi atletleri iştirak adedi (Olimpiyat finalist leri) Amerikalı Kolici ve Yunan- hı Olantikas). En fazia Türkiye rekoru İs. tanbul atletizm bayramında kı. rilmıştır. 1985 senesindeki müsabaka. boyölçüşücekleri tır. Bu itibarla Afyonlu Süley- man, Mülâyim ve Tekirdağlı ile Amerikalıya çıkacaklarını şimdiden haber ve- Arifin birer birer rebiliriz. Diğer taraftan, Amerikanvari ser best güreşi Avrupada daha çok yap- mış olan Dinarlınm İstanbula gelip gelmiyeceğini merak edenler vardır. Bu ciheti merak edenlere Dinarlının İstanbı.a gelen ecnebilerle boy ölcüş mek flzere müsabakaları tertip eden- lere verdiği taahhüt mektubunun k'i- gesini neşrediyoruz. Böyle bir mektup veren pehlivanm elbette Ki, güreş - miye gelmesi İcap eder. Yağ Güreşleri Beşiktaş Güreşleri Devam Ediyor Beşiktas stadının güreş !cin yapıl mış hususi tribünlü mahallinde ge- çen haftadanberi muntazam ve ciddi yağgüreşlerine başlanmıştır. Güreç- lere bu pazar da saat 13 ten itibaren devam olunacaktır. Beş smıf üzerine tertip olunan bu güreşlerin yeni yetişecek pehlivanla- runıza fsydalr olacağı muhakkaktır. Yağ güreşlerinden yetişmiş eski pehliyan'arımızn Avrupa ve Amar. kada karandıkları muvaffakiyetler malümdur, “Türk gibi kuvvetii,, sö- sünl ecnebiler arasmda dark'mesel haline zetiren eski pehlivanlarımız a- yarında güreşçilerin yetişehilmesi an- cak böyle devamlı güreşlerie olabi - lir, Bu itibarla Beşiktaş stadmın cid. di ve hilesiz güreşlerini tertip eden. leri tebrik ederiz. Güreş Federasyonunda Değişme Var Federasyon reisi ve azalarının mut- laka Ankarada bulunmaları hakkın- daki karara rağmen vazifeler dolayı- aile oraya gidememiş olan Güreş Fe- derâsyomu relsi Bay Ahmet Fetgeri - nin Umumi Merkezce istifa etmi; sa- yılarak yerine eski güreşçilerimizden ve Güreş Federasyonu azalarından B. Vehbinin getirileceğini mevsuk ola - rak haber aldık. Bu haber teeyyüt et- yede ilk defa olarak) birer kupa |tiği takdirde reisleri gibi Istanbulda verilmiştir. 100 metre Mantikas (Yunan) 11,2 | m saniye, 200 metre Raif 25.1 saniye, 400 metre Mantikas (Yunan) 51,9 saniye, B00 metre Yorgakopulos (Yu- nan) 2,2,4, dakika, 1500 metre Yor- gakopulos (Yunan) 4,198 dakika, 300 metre Rıza Maksut 9,50,1, daki- kâ, Gülle atma Veysi 13,44 metre, yüksek Sedat 1,75 metre, disk Sillas (Yunan) 47,44 metre, Cirit Karakaş 56,36 metre, Bu sene müsabakalar Için yine at. İletlerimiz hazırlanmıya başlamışlar « dır, Beyoğlu klübü atletleri her sa- bah stadyumda çalışmaktadırlar. Galatasaray, Fener , Beşiktaş ve halkevi atletleri ise akşamları stad- yumda ve Fener stadında idmanlarmı yapıyorlar. Müsabakalarm herkese açık olması daima atlet adedini çoğaltmaktadır. Bu sene Istanbul atletizm bayramın- da genç bayanlar için de 100 metre ve 300 metre koşular ilâve edilmiştir. Ayrıca 1500 metre bir yürüyüş mü- | sabakası yapılacaktır ki, böyle pist üstünde yürüyüş bizde ilk defa yapıl. larm bütün galiplerine (Türki, maktadır. İbulunan iki federasyon azasmın da milstafa addedilip yerlerine Ankara- dan halefler seçileceği tabii gürül - mektedir. izmitte bulunan Denizcilik Federas- yonu reisi de ayni muameleye tâbi tutulacaktır. A MİLLİ KÜME MAÇLARI 8 — Maçm hakemi Sadi Karsan. Yan hakemleri Feri. 4 dun kılıç, Samim Tala'dur. dühuliye 25 kuruştur. ir / / j j yar 4 — Fiyatlar: Tribün 50, merak olun- maktadır. Amerikan Boğası sik- letinde olan her Türk pehliva- nının kendini denemesi bir hak- Bundan başka memuriyati itibarile | Nevin, mektep havadislerini ar- cak akşama kadar bitirebilmişti. Annesinden. hiç bahsetmemişti. Ve artık yatak odasına çekilirken: — Artık; yalnız değilsin, babecı- Zım. Karşında; o eski, küçük Ne- vin değil.. T'amamile olgun ruhlu genç bir kız var... Şimdi hayatı ve insanları o kadar İyi tanıyorum ki baba.. Emin ol ki, ben de bi bütün onlardan nefret ediyorum. Demişti, O geceyi takip eden günler, haf- talar ve hattâ aylar; yepyeni bir #aadet içinde geçmişti. Nevin, hakl- katen olgun ve teerfibeli bir insan olduğunu göstermisti... Gündüzle- ri; saatlerce işci kadınların aras: veriyor. Yapılscâk po Büyük bir dikkst ve n'âka ile kip ediyor. Hattâ, kümesleri, hurları, ambarları bile ihmal et; yor.. Bu islerin harie'ndeki zaman. ları da: babasmın dizleri dibinde, alçak bir sandalyenin Üzerinde; ona türlü seyler nakletmek, onun senelerdenberi en kücük bir tebes- İ silme hasret kalan dunaklarını gül- dürmekle vakit geciriyordu, Şimdi Nevin: artık bütün havs- tını, malül ve muztarin insanların tesellisine vakfeden gene rahibe - lere benziyordu... Babacığmı bir an teselli ederken. onun en ehemmi- yetsiz bir emrini verine getirirken, sorsvız ve mânevi bir zevk duyu « yordu. Senelerdenberi. kapalı pencere - Terile, köşelerinden ve tavanlarm- dan sarkan örümceeklerile harap bir mabede benziyen bu kasvetli bina icinde alil vüçudünü sürükle. yen irfan Bey: artık çektiği çile hitama ermis Olan zehitlere ben- aiyordu... Omuzlarını gökerten mih- net ve hüsran günleri, artık geç- mişti, Ümit ve insirah günleri gel misti. Mademki Nevin, o vefakâr evlât yanında bulunuyor. Ve ona evlâtlık şefakatinin en samimi kuvvetile sarılıyordu... O halde 9, korkmuyordu., Hiç birşeyden kork muyordu.. Bu dağhaslarında, yapa yalnız ölmekten korkmuvordu. Ş rfan Bey; | — evini Geç katacağız kac zam. Beni bu halimle buralara ka- dar getirdin yaramaz. Diyerek kizmm oda kapısından seslendi. O aksam sehirde bir dos- tun akşam yemeğine davetliydiler. Senelerdenberi kalabalıktan tama- mile uzak Yaşayan İrfan Bey bu daveti Nevin için istemiş, fakat onda bu gezme İçin nedense hiç bir arzu görmemişti. Hattâ şu son da- kikada bile hazırlanmakta acele et miyordu. Bunu böyle dlşiinmekle beraber İrfan Bev memnundu. Ki- zı ne kadar kendine benzemisti. O da babası gibi insanlardan, gürül- tüden kaçmak istiyordu. Relki de bu davete gitmeğe, babasının ha- tırı İçin razı olmustu. İrfan Bey, bunlar: dilsünerek bir dakika bek- ledi. İçeriden cevap alamadı. Ka - itti. Oda boş ve biraz karan. - Yalnız kenardaki küçük ma- sanın üzerindeki abajurdan hafif bir ziya taşıyor. Nevinin elbiseleri yatağın Üzerinde hazırlanmış.. Kendi kendine; — Tembel kız, daha giyinme - mig. Diye söylenerek koltuğa oturdu. Masanın Üzerindeki kitapları karış- tırırken biraz ötede bir zârf; yarım kalmış bir mektup gözüne ilişti, (Kardeşim Süzan) giye başi yan Tu maf adar yordu. Kızı ile AMY gizi hiç birşey olmadığı halde ona sit en ufak birşeye dokunmaktan çekinir. di. Fakat bu mektupla alâkadar ol- du. Çünkü kızmm İstanbuldaki ihtiyar hatasından başka mektup- laştığı hiç kimse yoktu... Kitma, hayattaki insanlar hakkında öyle telkinler yapmıştı ki; bugünkü Nevinin, (kardeşim!) diye candan hitap edebileceği bir arkadaşı ola- bilmesi imkânsızdı. Olsa bile onu kendisi de bilecekti.. ayri ihtiyari mektubu aldı. lambaya yaklaştırdı. Oku - mağa başladı: (Kardeşim Süzan!.. Seneler var ki sana birşey yaz- madım. Bu, biraz kendi isteğimle, daha çok ta. başkalarının arzusu üzerine olmuştur. Affet beni kar- deşim. Seni çok ihmal ettim... İki buçuk sene evvel buraya ne ük bir sevinç ve heyecanla döndüğü - mü elbette hatırlarsın. Halbuki şim di; artık bu eski Nevinden eser bi- le kalmadı... Mektepte İken çok « taşkın ve neşeli zamanlarımda göz- lerime birden-gelen yaşların sebe- bini sorardın, söylemezdim. Emi- nim ki herşeyi sen benden çok da- ha iyi bilir ve hissederdin. Daha çocuk'yaşımda, hayata karşı de birşey kopmuş, kırılmış gibi idi, Zaten bu acının annemin gidişi başladığını çoktan hissetmiştim... Fakat babamı seviyordum. Daha doğrusu, ona acryordum. Onun çek tiği ıztıraplara karşı kalbimde çok derin bir merhamet duyuyor, ve ona ıztırap rektiron insanlardan nefret ediyordum. O kadar ki; bu- rada tavuklar, kuşlar, topraklar arasında geçen hayatta, sonsuz bir zevk bulmağa uğraşıyordum... Ba- bamm hatırı için bütün sevgiler - den, dostluklardan, herşeyden fe- ragat ettim. Bana dalma hayatta, hiç kimsenin dost olmıyacağından, herşeyin yalancı ve sahte olduğun- dan bahsetti. Aylarca sustum ve dinledim Süzan... Onun için. utırabma hürmet ettiğim a Fakat ne bileyim?. Bugün artık bunları hazmedemiyorum. Artik susamıyorum Süzen... İçimi dök - mek arzusiyle yanıyorum karde - şim... Babamı hâlâ seviyor ve hâlâ O SON ISTIRAP acıyorum. Fakat bilsen nasıl insaf” sız bir görüşü, zehir gibi acı bir seni var... Seni belki srktım. Belki de müteessir ettim değil mi? az da başka şeylerden bahsedeyi* Bak unutuyordum. Bu akşam Y€ meğe davetliyiz.. Bilmem ki bun nasıl karar verebildi, babam ?- N9 hacet? Senelerden sonra, bu yası manastır hayatının kapısmdan 668 mak. İnsanlar içine karışmak- Artık İrfan Beyin gözleri gör * müyordu. Elleri titriyordu. dı yerine bıraktı. Değneklerinin VW larına asıla asıla, kendisini odsdi dışarı sürüklemeye başladı. Kıt? merdiven başında karşılaştı. 089 birşey sezdirmemeye çalıştı. Sakit ve tabil görünmeye gayret Yek Sana baktim, a? lim. Araba bekliyor. Diye, mırıldandı. e «urun güverteninde, dat, hâlâ sallanan menjiiler W8” dı. Fakat gitgide bunlar d& ei Taşan birer kelebek gibi KÜŞÜ” yorlardı. Nihayet vapur burnu lastt, Sakin ve lâciyert denizin tiinde, sadece bembeyaz bir İz de. Bu all ihtiyarın vücudü siğdeö? sarsildı, Düşmemek için, değDi” lerine daha kuvvetle vaslandı. Bi az arkasında duran Kâhya Ki dir Ağa, efendinin bu teessürünü P tabif bularak, büyük bir saflık : — Affedersiniz beyim arma! yi Kücük hanımı gönderdiğiniz! 2. etmediniz.. Şimdi çok yalnız. cskamız. Dive mırıldandı. 7 İrfan Bev. onu cevapsız borak mak istemedi. Dudakların ve kadar gelen sörler. belki kendi k*” nayan kalbine de bir şifa vere“ ( t Ne yanalım Kerim Ağ8- vd Öle lüzmgeldi. Cocuktur. HeP ğa kananm kalacak değil YEL “ee erleri hoğazma tıkanan vi Kırığı boğmağa uğrasarak Temişti. O geceden, o davet gecesini sonra na vanscağmı bilmedeP lerce düşünmüş. nihayet Nevit” herseye rağmen İstanbula gön” meğe karar vermisti. Ve. bİr "yg, bah biitün soğukkanlılığivle PU Tarmdan kızma bahsedericen ge — Nevin! demişti. Hal mektup aldım kızım, Seni çok mlg. İstanbula İniver, an sen de burada srkılıyorsun- « misin bu yazı İstanbulda gi mek?.. Arzu edersen kışn Yirsm, Bahara dönersin. artık #8 #ri İstersen. Ve. onun vereceği cevabi vr, meden. ilâve etmisti: — Ben de gelmek imi 28 ran vaziyetim buna müselt yavrum. Hem görüyorsun: nasıl alışkınım... Nevinden, buna mukabil çok ler beklemişti. Onun. bir yö (Arkası 1 0 uncu”