TAN Mahkermelerde , , , , , ' N 4 mer, faciayı şöyle anlattı; “ — Abdullah dokuz sene evvel köyümüzde benim kardeşim Halli öldürmüş, 60 gün mevkuf kaldık. tan sonra serbest bırakılmıştır. Abdullah, son zamanlarda ben. den para İstemiye başladı. Bir gün dükünm arkasındaki helâ civarında kendisine 3. lira verdim. Daha son. ra, mektupla benden 5lira istedi. Göndermedim. Hâdise günü bizim N, , N N , , , d ' , , , ime ili Masasinda vE “ği iple boğularak öldürülen adam umbaracı yokuşunda hemşehri. leri Abdullahı iple boğarak öL Ndürdiikleri iddia edilen Kuruçaylı Ö. Nmerle Bekirin muhakemelerine | dün ağırceza mahkemesinde başlandı. Ö. dükkâna geldi, Rakı içtik. Hemşeh. rilerimden Bekir de vardı. Bekir se- at 22 ye doğru sızmıştı. Ben de çok sarhoştum. Abdullah, bir aralık ba- na kızdı ve elini beline atarak: — Geçen gün bana 6 lirayı niçin göndermedin ? dedi. Tezgâhın üstün de çamaşır kurutmak için kullandı. ğım bir İp vardı. Bu sırada ip ya benim tarafımdan, yahut kendisi tarafından nasrisa Abdullahın boy» nuna geçmiş. Çok sarhoş olduğum için sonrasını | hatırlıyamıyorum. Abdullah ölmüş. Bekir daha evvel sızdığı için hâdiseden haberi yok. muş. Bundan sonra bekçiler dükkâ- Dün Tevkif Edildi erife Kamer isminde bir kadının yirmi bin liralık i sahtekârlıkla kendi ü. zerine tesçil ettirdiği iddia edi- len Manisalı Ahmet Rifat, dün Müddeiumumiliğe verildi. Sultenahmet sulh birinci cöza hâ- kimi sorgusunu yaptı. Ahmet Rifat ilk sualini şöyle karşıladı; “— Ben Galip Paşanm oğluyum. 40 yaşındayım, Manisalıyım, evli - yim. Bir çocuğum var, Refikam İz - mirdedir. Komisyonculuk yapar ve emlâkimin kiralarile geçinirim, Be - yoğlu İstiklâl caddesi İskender apar tımanmda beş numaralı daire hem İ- kametgihrm hem de yazihanemdir.,, Suçlu, "Apartıman benimdir.,, diyor “ — Şerife Kamerhatun'un emlâ- kini üstüne geçirdiğin iddia ediliyor. ne dersin “.— Şerife Kamerhatun benim akrabamdır. Kendisinin bir oğlu vardı. İstirdat etti, hristiyan oldu. 30 senedenberi Atinada oturmak- tadır, Şerife Kamerin bir de kızı vardı. Huysuzdu. O sağ iken ev- lerine çok gitmezdim. O öldük. ten sonra, yanıma gitmiye başla - dım. Şerife Kamerin bazı borçları vardı. Apartımanını bana sattı, Ve avukat Ahdülkerimi de noter. de satışa memur etti, 'Avukat takriri verdi, Ben de Şeri- fe Kamere on bin lirayı saydım ve bu suretle apartımanı <ı ay evvel al - dım, Kendisine acıdığım için apartı- kıyordum. 22 Nisanda kollektif sey- yah pasaportile Atinaya gittim. Hat- tâ giderken de Şerife Kamer beni teş- yie gelecekti. Ben vapur erken kal. kacağı için gelmemesini istedim. Ka- pıcım vasitasile bavulumu aldım ve» pura bindim. Beni bir aşk alâkasile seven bir ka dın, bazı hediyeler getirmişti. Ben A- tinaya gittikten sonra eskiden apartt- mandan kovduğum bir hizmetçi, Şe- rife Kamere bu kadından bana hedi- yeler geldiğini ve kendisini apartı - mandan atacağımı söylemiş... Gönül rabıtası mı? “.- Şerife Kamerle de bir gönül ra bıtası var mı? O başka kadmı niçin kıskanıyor. Hem, apartımanı sen ak mişsım, onu oturtup oturtmamak 8 nin lütfuna kalmıştır.,, “.« Yaşlıdır. Bir aşk alâkası ola- maz. Fukat kadını iğfal etmişler ve müddeiumum!liğe de böyle bir arzü- hal verdirmişler. Ben Atinaya gitmiştim. Evvelisi gün İstanbula geldim. Doğru apartı. mana gittim, Kapıyı çaldım. Şerife Kamer kapıyı açtı. Ve hiddetli bir i- fade ile: — Seni apartımana almıyorum, İdostuna git. dedi, Ortada dolandırı « cılık yok. Şerife Kamerin parayı ta- İmamen aldığı hakkındaki noterde verdiği ibra senedi de dosya içinde - dir. Bundan sonra hâkim — Seni serbest bırakamıyorum. Tevkif ediyorum, deği, N N N N , na geldiler ve ben de yavaşça ora. & dan bir hemgehrimin yanma gittim. â Ertesi gün yakaladılar.,, Diğer suçlu, Bekir do sorgusunda & göyle dedi: , —Ben jandarma zabitliği yap- & tım, Münevver bir adamım. Abdul. iş lah 20 sene evvel memleketten çik- Ç mış, Aramızda hiçbir husumet yok. Öldürmek için hiçbir sebep te yok. & Ben oradan geçiyordum. Beni mer içeriye çağırdı. Rakı içtik. Sız- Ç mışım, Sonra da Abdullah boğul. Ş muş. Hiçbir şeyden haberim yok. Şi Bundan sonra şahitler dinlendi ve Ç muhakeme gelmiyen bazı şahitlerin Ç çağrılması için talik edildi. 4 i...rrrrrsrrrrrrrasssssesesaramrsaam rd Sahtekârlık Suçlusu ZİNA DAVASINDAN DOĞAN İKİNCİ BİR DAVA Evvelki gün asliye dördüncü ceza mahkemesi, bakkal çırağı Ermiya ile şoför Sabrinin karısı Mürüvvete zina suçu ile üç ay hapis cezası vermiş ve tevkif etmişti. Jandarma mahkümla- rı adliye koridorunda nezaret altmda tutarken Ermiyanın akrabasmdan Madam Makrina yanma sokulmuş ve İRumcâ — Ermiya, eğer Mürüvvet hıristi- yan olursa evlenirsiniz, demiştir, Mak rina, bu konuşmıya mâni olmak isti- yen nöbetci jandarma Hümide haka- ret etmiştir. Dün, ayni mahkemede bu hakaret davasına bakıldı. Zina mahkümları da şahit olarak dinlendiler. Bunların ad- liyeye geldiğini duyan meraklılar sa- )lonu doldurmuşlardı. Şahitler Makri- nanın jandarmaya hakaret etiğini söylediler, Müddetumumi Hikmet; suç lünun cezalandırılması ve tevkirini istedi. Son söz kendisine verilen Mak rinai — Jandarma beni itti. Ben ona ha- karet etmedim. Şahitlerim var, dedi. keme, bu şahitlerin çağrılması $- in muhakemeyi geç vakte talik etti, | Kararmı büzün bildirecektir. Tebliğ Harçlarından | Toplanan Paralar Adliyede tebliğ harçlarından top - lanan paraların her ay sonunda yal- nız tebligat yapan mübasirlere veril mesi kararlaştırılmıstır. Karar, Ad liye Vekâleti tarafından İstanbul müddelumumiliğine bildirilmiştir. li bulunduğu için tevkif et- HALKEVLERİNDE Şeyh Galip Gecesi Şehremini halkevinden: Semtimizde doğup yetişen ve 19 un Gu asırda Türk edebiyatının mümtaz bir mümessili olan (Şeyh Galip) « (Jdma evimiz salonunda 1, 6, 937 salı İ&ecesi saat 20,30 da merasim y (lacaktır. Dil, Tarih, Edebiyat komitemizin tertip ettiği (Türk büyükleri) gece- sinin üçüncüsünü teşkil eden bu gece- ye stat Neyzen Tevfik de iştirak e- decektir, Edebiyat tarihi müelliflerimizden in Nüzhet Ergun (Galip gece- Sİ) için hususi surette hazırladığı 0- (| rijinal tetkikinde şairin sanat ve €- Berlerini anlatıp tahlil edecek ve na dide parçalarını da okuyacaktır, Ga- y)libin bestelenmiş olan gilrleri de hal- kâ dinletilecektir. . Beyoğlu Halkevinin Konseri Beyoğlu halkevi bu cumartesi günü akşamı Beyoğlu Halk Partisi bine- #ındaki halkevi tiyatro salonunda bir konser verecektir, Bu konsere kon - servatuar hoca ve talebeleri de işti- rak edeceklerdir. . Şişli halkevi musiki öğretmeni bu Pazar günü saat 11 de Saray sine - masında 60 kişilik bir senfonik kon ser verecektir, YENİ NEŞRİYAT Yeni Adam — 178 inci sayısı çık- inde (İmtihan Meselesi) hakkın. da İsniail Haktnın makalesi Paris Ser gisi hakkında H. Avni ve Hüsamettin Bozok'un yazıları, Adnan Cemil'in Politika yazısı, H. Girtlmm Zohn De- wey hakkında etüdü Ehrenburg'un Is panya Röportajı, Niyazi Remzinin Toprak ve Güneş başlıklı yazısı, ihti. Viller hakkında ilmi bir makale, Dr. İzzeddinin Akıl hastalıkları ve Balta. coğlunun Hayatım tefrikaları, Hâmit anketi, Fikret Muüallânın resimleri vardır. ARKİTEKT Bu De ermiştir, i& Gülgta deniz garı mu. | gabukasına iğtirek'öden projeler ile, Mimar Refiğin, Ankarada, Mimar Re. bii Gorbonun Suadiyede Villaları - ile Doktor Wagnerin Büyük şehirler na- sıl tâdil edilir. Zühtü Teranın Bizans | diyeler niçin mimar bulamıyorlar. İz. zet Kumibaracılarm Türk mimarları adr yazıları le dünya mimari hare. ket ve cereyanlarıma 8it haberleri ih- tiva etmektedir. şa eren BEŞİKTAŞ KLÜBUNÜN KONGRESİ Beşiktaş klübünün senelik kongresi Bu pazar sabah saat unda klüp bina- İsrmda yapılacaktır, Kongrede bir sebelik faali poru okunacak ve alelisul a Şehremini Halkevinde İp in 75'inci sayısı” İntişar!;, mimarisi, Mimar Zeki Sayarın, Bele.) > Paris Sergisine 23 Temmuz grapunun Hareket dolmasından sonra NATA'nın hazırladığı yeni büyük progrâ" 30 Temmuz Loyd vapurlarilş Venediğe, Venedikte ikamet ve Lido'yu ziyar İİ Paris» Londra şehirlerinde kalındıktan sonra PLIMUTESN ! bin tonluk MANHATTAN transatlantiki ile Havr'a uğriys” Hamburg'a, avdette Berlin ve Bükreşte ikamet, Diğer grup: Hareket 1 Temmuz i Sergi esnasında 14 Temmuz şenlikleri görülecek ve Milâno Ile Be grad'da da kalmacaktır. (Bu grupta ancak 21 yer ka Müracaat: NATTA seyahat acentalı LE Bugünkü Program: Öğle neşriyatı: 12,30 Plâkla Türk musikisi 1250 Havadis 13,05 Muhtelif plâk neşriya- tr, 14 San, Akşam Neşriyat: 18,30 Plâkla dans musikisi 19 Rad- fonik komedi (kadın isterse) 20 Türk musiki heyeti, 2030 Ömer Rıza tarafından arapça söylev 20,45 Vedia Rıza ve arkadaşları "tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları (Saat âya- rı) 21,15 Orkestra: 2215 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün proğ ramı, 22,50 Plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23 Son. Günün progranı ödü Senfonik konserler : 22 Varşova Yaylı (Mozart, Vivaldi, Greg) Hafif konserler $ enstrumanlar Prağ kısa dalgası Hafif musiki 15,25 Prag kısa dalgası orkestra (Şubert, Vagner) 16 Bretizlava Orkestra 16,05 Prag kısa dalgası Fibich'in balladi 25 Karışık program 18 Bü! gası Varyete 21.25 orkestra 21 Os- trava orkestra konseri 21,45 Tuluz operet musikisi 22 Berlin operetler- 22 Peşte Macar orkes- idaresinde) zece musikisi 23,30 Kolony hap hafif musiki, Operalar, operetler 20,30 Prag “Rusalka,, isimli opera piyesi 2120 Bükreş Mozartın opera- ından parçalar 22 Milâno Mozartın ie Hochzeii 23 Stokholm çüncü ve dö Oda musikisi: 1730 Varşova Salon kuarteti, Resitaller: 18,15 Varşova Piyano resitali 19,20 Varşova Saksofon (Plâk) 19,40 Peş- te Keman konseri. 22,35 Brüno Suk”. un eserlerinden piyano konseri 23,20 sberg Piyano #onatları (Beet - höven) 2330 Stutgart şarkıları. Dans Musikisi 2110 Rerlin 30 Berlin 23,30 L&- strası 21 Prag kısa| ç Aydın Valisi döndü Aydın. (TAN) — Vilüyete sit 21 işleri takip etmek üzere 15 evvel Ankaraya gitmiş olan V8l Merhum Sadrazam ve Mafeştİ “ met İzzetin ruhuna ithaf edilmef zere 30 mayıs 937 pazar günü öğ mazından sonra Kadıköyünu? oi camiinde Mevlüdu Nebevi okunâö” tm zl ik şük lite KEZ Lİ Teşekkür Sevgili babamız Gümrük Nesi, İğindan mütekait Mazlum Alay B© vefatı münasebetile cenaze meras?”. ne iştirak eden veya tahıriren V€ fahen elemimizi paylaşmak ir bulunan dostlarımıza minnet ve # ranlarımızın kabulünü dileriz. Ailesi ve evlâtları: yi Agâh, 1 iç Me sühel me e e , 6 ., ) İlân Tarifemiz 9 TAN Gazetesi 1 Haziranda” N itibaren tatbik edilmek üzere Y? ni bir ilân tarifesi hazmlamışö” Gazete satışlarının artmasi, gil fiyatlarınm — yükselmesi V€ gazete masraflarının artınası bü zarureti tevlit etmiştir. 1 Haziran 937 tari için tatbik edilecek tarife şudur Bu tarife santim Hlbariyle tef” edilmiştir: Birinel sahifeda İkinici Üçüncü Dördüncü, Diğer sahifelerde o 60 Son ilân sahifeleri | 40 Bununla beraber daimi müşte” tilerimiz ayrıca tenzilâtlı tarifte den istifade edeceklerdir. TAN ticari ilânlarına #it bütün işler için gu adrese Mi racaat edilebilir: Tüncılık Kollektif ŞirkeÜ Ankara esddesi Kahramii Zade Han Telefon; 20095 İm 400 Kurd 200 200 100 N n n N in , , N N , / / / / / 4 # 4 # / : / / - mandan çıkarmadım, Esasen ben ba» uç delillerini imha et -İtiği hakkındaki kararını yazdırdı. yapılacaktır. Hacı efendi musluğa doğru giderken, Erden misa- fir odasına girdi. Oda boştu, etrafma bakmdı. Her gey eski halde., Yalnız tek tük Günerin işlediği yastık lar, iskemle örnekleri. Biraz sonra teyzesi İçeri gir. di. Halinde bir tutukluk yardı, Sıkıldığı besbelli idi. İki kelime bulup söyliyemiyordu. Merakla sordu: — Rahatsız mısın teyze? — Hayır, birşeyim yok oğul, — Pek durgunsun ? Teyzesi şahadet parmağmı dudağıma götürerek kapıya doğru baktı. Sus işareti! Delikanlı hayret et- ti ve başmı sallıyarak sordu. Teyzesi başmı yaklaş. tırarak, yavaş, korkak bir sesle : — Son zamanlarda enişten biraz sinirli oldu da! — Anlıyamadım. — Anlarsın. Bir hali bir haline uymuyor. Demin do canımı sıktı, Sanki yabanet imişiz gibi birşey tut- turdu. Sen ona bukma ! Teyzen benim, — Eniştemde öyle bir hal görmedim. Pek keyifli keyifli beni karşıladı. || — Canım, dedim ya. Her ne ise! ” — Ne olduysa söyle de, ben de bir pot kırmayım, Belki gücendirmiş olurum. — Hiç canım, şimdi de bir nâmahremlik Işi tuttur- muş. Aşağıdan işitmedin mi? — Farkmda değilim. — Şey, demek isterim, hâni hacılığı. hocalığı var ya. Güner artık büyümüş. Sende nimahremlik var- mış ta. Sana görünmemeliymiş. Dedim ya çocukluk, delilik... iğ Erden, hissiyatmda aldanmadığmı gördü. Vazlye- tini bozmadı. Meseleyi gayet tabii kabul eder görü « nerek: .— Olabilir teyzeciğim, babasıdır. Ne İsterse, nasıl arzu ederse öyle olur. Baba bu, kim karışır? — Size, bize göre mi ya! Sen kimsin? Kız kardeşi- min oğlu. Güner kim? Senin... ii burada sustu. Erden dikkatle, gözlerine bakarak sözün alt tarafını bekliyordu. Fakat teyzesi sükünette devam etti, Erden kadıncağızı bu müşkül mevkiden kurtarmak için: — Ben de bir şey zennettim teyze! dedi, Ne olur Güner benden kaçarsa kıyamet mi, O da (kopar) diyemeden susup önüne baktı. Bu sefer teyzesi: — Ben de öyle dedim, Geçer bu. kim bilir ki kime kızdı, öfkesini evden alıyor. Bu hal bir iki aydanberi peyda oldu. Nedir bilmem. Eniştesi abdestin! alarak kapınm önüne gelmişti. Başmı uzatarak: — Siz oturun, ben şu ikindiyi kılıvereyim şimdi gelirim. — Üzülme enişte, ben teyzemle oturur... Hacı Efendi sofadaki seccadesini kıbleye karşi ç€- virirken sesleniyordu: — 'Teyzene İstanbulu anlat, amma sakm o ley- lek papuçları giydirmiye kalkışma. Bunda lâtifeden ziyade biraz istihza ve biraz a- #abiyet ve itiraz vardı. Firden teyzesine bakarak gü- Jümsedi. İhtiyar kadın kaşlarmı kaldırıp başmı sai - iniştesi iki tekbir arasında: ei yel Güner bile o kürkü boynuna dola- yınca maymuna döndü. Teyzesi artık sabredemedi: — Namazmı kıl orsğa! Diye yarı lâtife, yar: ciddi seslendi! sonra yeğenine dönerek yavaşç — Na! İşte böyle, Dedi, Gözünle gör de sözlerime inan, Ay Oğul! Buna bir şeyler oldu. Bugünlerde ke: bma sığamıyor. — Işi gücü çok teyze! Fazla uğraşmak insanı si- nirli eder. Sen bakma enişteme! Ne olsa iyi yürek- yidir. — Allah iyi etsin diyelim de, Namaz, dua, bir dun daha, tesbih, bir tesbih, yine bir tesbih... Namaz tam yarım saatten fazla sürdü. Odaya girdiği vakit dudakları elân kımıldanıyordu. Uç beş dükika da bu suretle sessiz sedasız geçti, Nihayet, İlk söz olarak dedi ki: — Gelirken Yeğeni gördünmü? Yeğen dediği, mebus Dünbelek zade Cebbar Hfen- di idi. — Hayır, tren giinleri belli olmadığından gidip göremedim. — Yakmda buraya geleceğini yazmış. — Onlar galiba bir heyetle Viyanaya gideceklerdi. Böyle bir söz kulağıma çalmmıstı. — Ha! O mu? Heyet değil o, bir şeker işi imiş. Amma şekerden begayet mühim siyasi bir meselenin halli için hasmüşavir olarak gidiyormuş. Malüm ya gerek Sadrazam, gerek Sıhhıye Nazırı hazeratının yakım dostlarıdır. Sen daha çocuksun, himayeye ih- İ ypziş. 23,45 Varşova (Plâk) .——. tiyacım var. Tababet derslerini teğris eden muaf Umlerden bir üzüntün olunca doğrudan doğru)” Sıhhıye Nazırı hazretlerine gidersin: — Ben mebus Dünbelek zade Cebbar Efendi ba$ retlerinin akrabasındanım. Dersin, smıflarını geçirirler. Bu suretle doktor © lup bir meslek edinirsin. Beş on yıl sonra erari ii ve kavli peygamberiyi yerine getirmek için. evlen” bir aile kürârsın. Erden sıktldı, sinirlendi. Zeynullah Hoci r cümleyi tartarak düşünüyordu. Emiş üksekten savurduğu sözlerinde üç noktada ge i : Mebus Dünbelek zadenin Sıhhıye Nas ile pek dost oluşu. Eniştesi bunu tane tane söyle” mekle şunu demek istiyordu: — Burada Güner için bir münasebetsizlik ©d€) deme! Seni mektepten kovdururum. İkinci nokta: Sen daha çocuksun. Yani: — Sevmek, evlenmek senin neyine? Karşın yin da kO > Beş on yıl sonra evlenirsin. Bu nokt çok açıktı, Güner beş on yıl bekler mi? Kızlara üç yaşmda koca aranılan ve on altısında * evde lacak,, diye korkulan bir zihniyetin hâkim olduğu virde bu sözün büyük ehemmiyeti vardı. Ve bütün bu sözleri gu neticeye bağladı: — Sen Günerden vazgeç! Hattâ vazgeç dej nu aklına bile getirme! Yoksa mahvolursun, Genç tıbbiyeli bunları işidir, katiliğini görür, — bütün hislerile sinirlenmez mi? Teyzesinin gizli retlerine aldırmadan cevap verdi: g — Teşekkür ederim enişte, Müsaadenizle b? size birkaç şey söyliyeyim. Sesi titriyor, eniştesi gibi bakıyor, o söylüyor: gil, PE act vay küstah vay!,, diye” (Arkası ver)