21 Mayıs 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

21 Mayıs 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SR .ş . 087 TAN Gündelik Gazete a, PAŞMUHARRIR. hedefi; Haberde, fi- Tüst *,, : $€Yde temiz, dü- olmak, kariin a çalışmaktır. bilyük kadlseler erir ki, ondan zaman mesa-| tesi, Miyeğy G8, gimul ve ehem- 10 yy, > Dİsbette & | siye Böle tebarüz eder. İşte arkada kaldıkça bü- 1019 ; let, tarihi. ikbaharında Türk mil. Yason. en karanık günlerini senenin teşriniev. Vİ ln İmparatorluğu mağ 1 deler 1 Mad, Mütarekenin sakat olan Hekağı İsti 001 İstifade ederek mem “diyorlar. Türk milletini) Mai “irıyorlardı. Dahilde Türk-| Vİ Behey artar ayaklanmıştır. Pa-| ay başındanberi toplanan a ram, ölmüş sanılan bin Mirasını paylaşmak ça Yenieyeleri dinliyorlardı. Şu- eyt. konferansın önüne Bürmy Sonra, ta Aharony, sırasile, Ermeniler Yan, Yahudiler namı- * e yet kıy APaplar namına Feisal Ün eğen Kürtleri temsil ettiğini id Pita y. Paşu dinlendi, 15 ma- AN aaikericri izmire çıkabik Yük Kuyu, GÖRE gün sonradır ki, Bü- On sey “BİNE, Sans ak bastı Mg Bene evvel 18 Maya türki rağ Kürtarıcısının Anadolu 19 biriy gk basması idi, Ertesi DAN, tani Yıldönümü kutlandığı za- AY dört gün evvel, A- bir devlet kurulmuş- 1919, “ v ed 23 ni. 921 senesi Türk! üreketinim;.süavaffakıyeti aşlağı, SEK kotleihir sene olarak a inej aymda Birinel İnğ- ada İkiyda Şark zaferi, üçüncü dünyaya İnönü... inönü zaferi ie ki, Türk kurtuluş ha- Ü “yangı, Püntazam askeri teşki- Mi. Maaş bir dava mahiyeti. mayısın ikinci yıldö- t ken, Sevres muahedesi. toplan İçin Londrada bir kon- ag, neti, ti. Ertesi sene büyük icelenen taarruz hazırlığı Yıldönümünü kutladık, Yildöntimü | kutlandığı) Muahedesi imzalanmak | an sonra Cümhuriye. mekanizmasınm ku « EE 4451 “İİ # ; EİF Hi yıldönümü, “Türk sahasmla | yaptığı heyecanı içinde kut bunların başı 19 un İçindir ki, her sene büyük bir heye 'Uyoruz. Ve ne mutlu milletini, zaferden Onu istiklâline kavuş- iyetin en yüksek se YI hedef olarak gös Kurtarıcı, dün olduğu) de başımızdadır. Bu yıl. ettiğimz günde bü- YI minnet ve şükranla k için bir kadirşinas. 1 Fi Eğ; 77 iş 7 if f e ff — Dügrek köyünde ay Tok taban- R kazaen çıkan kur İalebesinden 16 yaşın- Sikmy oşlağından girip ense- ölümlne sebep olmuş (TAN) Kayn Oğlu t Mayo £ te, Beye Kaş, köyde düğün yapinfren Ömer, m Hacı Ömer oğula Barhoş olmus, havaya a kurşunlardan bi- ki di min 6 yaşında Saldi öl Cr goster Kralmin taç giyme töreni bir hafta- danberi bütün dünya gazete- leri için parlak bir sermaye ol- du. Şarkın en mübalâğalı ef- sanelerini andıran bu zengin merasimin tafsilâtı hâlâ bit- medi. Fakat târihtede buna benzer, birçok efsanevi alay- ların, düğünlerin tafsilâtına gok tesadüf ediyoruz. Şen seyyahımız Evliya Çelebi Dördüncü Muradın yaptırdığı geçit resmi için şöyle söyler : “Bu alay için İstanbulda üç gün, üç gece kâr olmayıp bir alay ter- tibi gulgulesi oldu, dillerle tabir ve kalemle tahrir mümkün değildir. Amma bu abdi hakir, evliyayi pür- taksir âcizane alâkaderülimkân şu yolda tahririne muvaffak oldum. Bu alay hiçbir devirde, hiçbir padi- şahın zamanı saltanatında olma - mıştır, Ne de olacaktır.” (1) K ral Altıncı Georgf'un taç- lanması bana tarihin bir « çok parlak dilğün ve şenilklerini hatırlattı, Bunlardan birkaç örnek vermeden evvel Türk (taç)ları - nın tarihine kısacı dokunmak is - terim. Çünkü dedelerimizi *taçsız sananlar oldu. Eski bir yazımda * “İlk tahtı bulanlar ve kuranlar Türklerdir. Kuvvet ve satvet ifa de eden taç tâ Türklerindir. Güne- şin karkılarma binerek batıya «kan Türkler egemenlik ve kuvvet ifade eden tahit ve tüç sevgisini de bera- ber getirmişlerdir. İbni Batuta Ma veraün-Nehir hükümdarı Termaşi- rin'i ziyaret ettiği zaman kıymetli bir tahtta oturan hükümdarın başı üstünde yakut ve sümrütle (o süslü bir tacm da dur- duğunu görmüştür. demiştim. Taç Türklerin istiklâl ve hâkl- miyet şlarından saydıkları bir ser puştur. İbni Batuta Kırıma çıktığı zamlan Türk prerislerinin ve Kıfcak ilinde Özbek 'hanmn büyük karısı “Taytuğlu Hâtunun başında cevahir le süslü ve tepesinde tavus tüyü bu lunan Bagtak âdlı taçlar görmüş- tür. (2) Türklerin (o (Subal — Yersub) tanrılarının başlarında burclarla süslü süslü taçlar vardı. Taçlar. daki burç şekilleri Kuvvet ve sat. vet ifade ederdi. Türkler Yersub. larmı garbe verdikleri zaman taç ta garbe gelmişti. Firicyalılarm yer ilâhesi evvelâ Sibel heykelle- rinin başındaki taçlar da bizim Yersubların taçlarıdır. Türkler ta. ca Didim derlerdi. Bu; İranlılara Dihim, Pirieyalılara, Yunanlılara ve Lâtinlere Diyadem şekillerinde geçmiştir. Kâşgarlı Mahmut Didimi göyle izah eder: “Zifaf gecesinde gelinlere giydi- rilen taçtır... (3) Dilimizde taç için Didimden baş- ka daha altı kelime vardır: Ciga, Albutu, Bagıltak, Otags. Didin. Di dimin, ; slâmiyetten evvel Türk hü. İ xümdarları taç giyerlerdi. İslâmiyeti kabul eden m medin (Elâmayrmutican- zi Amameler (Arapların taçlarıdır.) hadisine uydular. Sarık sardılar. Fakat milli Didimleri büsbütün bi rakmamak için amâmelerini $or - süslediler. Hattâ Sultan Selim Türklerin milli tacını kur - tarmak için Keyhüsrevin tacı gi- bi bir serpuş kabul etti; Başlık ta- HMhinde Selimi adiyla anılır. Türk- ler İslâmiyeti kabul ettikten sonra hlikümdarlar sorguçla iktifa etti- ler. Fakat kişi zade kadmlar ve sultanlar tacı bırakmadılar. Os - manlı saraylarında da kadınlar taç giyerlerdi. Topkapı sarayında yeni bulunan bir vesikada k yenı Ki tanın düğünü için m si e çen taşlarla süslü bir taç getirildiği görülmektedir. Şu kısa tetkikten tacı adıyla beraber (1) Evliya çelebi seyahataame- sl, elli 1, sayfa 668. (2) Ibni Batuta seyahatnamesi sayfa 368 ve 373. (8) Divanı Lügatüttürk, cilt 1, sayfa: 323, TAN TE İN Tarihten Sayfalar İİİ GG BİR DÜĞÜNDE ZEMBİLLERLE İN Cİ SERPİLMİSTİ Gare verenlerin dedelerimiz ol « duğu pek açık anlaşılıyor, rta Karnlarda şarkta ve İs- lâm dünyasında ihtişam ve israfile meşhur alaylarm başımda Abbasi halifelerinden Memunun dü Zün alayı gelir. Memun tümerasın - dan Hasan bin Sehlin kızı Boran İle nişanlanmıştı. Düğün Vasıt cihe tindeki Fem-is.sulhta yapılacaktı. Buranın ailesi ve halife uzun ha- zırlıklar o yaptılar. o Kayınpeder miskten fındık büyüklüğünde yu varlaklar yaptırdı. İçlerine binler- ©e köy, at, deve ve cariye isimleri yazılı kâğıtlar koydurdu. Bunlar! kızmın düğününde Haşimilerin serdar ve serdar kâtipleri v& Me- Munun üzerine serpti, Kaptşılan bu fındıklar kimin eline düşüyorsa derhal açiyor ve Içindeki imzalı kö Erdi bu iş için ayrılan memurlara tescil ettiriyor ve. derhal kâğıtta çikan köy, at, veyahut cariyenin kendisine tahsis muamelesi yapılır yordu. Memunun da saray adamla- rma, kumandanlarına ve hassa a$- kerlerine ayırdığı yüksek hediye - ler ve bahşişlerden başka düğün 8» laymın Üstüne altın ve gümüş pi” Talardan başka o devrin en makbul ve kiymetli bir kokusu sayılan misk göbeklerini ve amber yumur- talarını serpmişti. Bu düğünde ne“ hir nakliyatı yapmak için 36 bin gemici hizmet etmişti. Düğün cs - masında ziyafet kazı tacak odun kalmadığı iç y Tine zeytinyağına batırılmış çuval- lar yâkılmıştı, , . emun zifaf gecesi gelinin ge- geceği yere altından dokun- muş bir hasır sermişti. Güzel Bo- ran zifaf odasına İlerlerken Memun murassa bir zembil içindeki iri in- cileri avuç avuç Boranm başına serpmişti, Burada Harunreşidin ka Tısı Zübeyde ve kızı Hamdune gibi Yüksek birçok kadınlar da vardı. Memunun oturduğu odada yüz batman ağırlığında amberden bir mum yakılmıştı. Bu düğün için sar İedilen para (50) milyon dirhemi aşmıştı, Zifaftan sonra halife ka- yınpederine O1 milyon dirhemle Fem-üs.Selh cihetlerini hediye et- mişti. Kayınpeder bu paraları ve toprakları alır almaz kendi kuman danlarma, dostlarma ve uşakları - na dağıttı. Hasan bin Sehle Faris ve Bhvaz mıntskalarınm birer senelik haraçları da verilmişti. Zifafm 4 - kinci gecesi Memun karısın oda- #ma girerken Boranın bilyük anne- #i altm bir tepsi dolusu meiyi gü- veyinin başına serpmişti, T arihin bütün tafsilâtile bize kadar getirdiği ikinci bir debdeheli ihtifal de halife Müte - vekkil tarafından oğlu Mütezin Berkvaze zaferi için yapılan alay- âr. Sarayda amber ve misk hamu - rundan yapılmış nahlların, heykel- lerin altına mücevher kakmalı al. tım tepsiler sıralanmıştı. İki uzun sıra teşkil eden bu” tepeilerin içi kıymetli inciler ve mücevherat ile doldurulmuştu. Bu tepsilerdeh son ra da gümüş ve altm para dolu zembiller siralanmıştı. Davetliler toplandıktan sonra içki başlamıştı. En eski şarapların verdiği tatlı se- kirden sonra saray adamları hali. fenin emirlerini yüksek sesle sa - lonlara yaydılar: — Herkes birer kadeh daha iç - tikten sonra zembillerden üçer de- fa ikişer avuç dolusu alarak çe- kilecekler. Bu tatlı davet altın ve gümüş yuvarlaklarının tannan #08- lerine karıştı. Herkes zembilleri a- vuçluyor, torbaları, eteklerini dol duruyorlardı. Zembillerdeki para seviyesi alenldıkes matyet oğler- mar 0 e lari tekrar altın ve gümüş boşal - tiyorlardı. B u yağma bittikten sonra yi- ne saraylıların yüksek se8- leri duyuldu: — Emirülmüminin . Efendimiz. emrediyorlar. Her kim isterse zem billerden İstediği kadar alter'alsm Bu alayda o kadar çok para da- Zılmıştı ki cepleri ve koyunları do- lanlar yavaşça dışarıya çıkıyorlar ve paraları uşaklarna aktarma et- tikten sonra tekrar içeriye dönü- yorlardı. Halife bu münasebetle bin bılat dağıttığı gibi, bin de köle azat etmişti, Halife Mukted! Billâh (H 480) yılmda Selçuk hüklimdarı Melek - şahın kızı ile evlenirken padişah kızının Medinetüsselim — Bağda- da getirilmiş ve düğünleri de pek parlak olmuştu. Osman oğullarınm kırk gün kırk gece süren sünnet düğünleri de tarihin kaydettiği en israfil: alaylardandır. Kasapların Kasap dükkânlearinda âkar su bulundurulması hakkındaki Şehir Meclisi kararın tatbikma geçilmiş, alâkadarlara kânların muhakkak Terkos suyu ak maları da şart koşulmuştur, Bu iş için sular idaresine müracaat eden kasaplardan tesisat parası olarak istenen Ücret te, 50 - 60 lira arasın- dadır, Dükkânların temizliğini istemek belediyenin vazifesidir. Fakat, bu » nu kendi sattığı Terkos suyu ile yap urmak istemesi ve su yolu için de 50 - 60 lira tesisat parası alması bazı şikâyetlere yol açmıştır. Sular idaresinin bu tesisatı daha İucuza mal etmenin yolunu 'v'laca- ğını ümit ediyoruz. . Edremit Ortaokulunda Biyoloji Muallimi Yok — Edremit orta mektebinden Şük- ran Beniç yazıyor: “. Okulumuzun biyoloğ dersleri öğretmenliğine tayin edilmiş olan bir doktor maaşları verilmediği için vazifesine devam etmiyor. Biz talebe ler, Öğretmensiz kaldık. Son sınıf ta- lebesiyiz. Bakalorya imtihanı ver - mek meeburiyetindeyiz. Müşkül bir vaziyette kaldık. Smıfta kalmak teh- Ukesi var, Runun ör'ine seçilmesi OKUYUCU MEKTUPLARI tebligat yapılmıştır. | Fakat, önünden terkos geçen dük-| 5 Kanun Karşısında Kira Mukavelesini Ne Vakit Bozabiliriz? “Herkes kanımı bilmez. Bir çokları da yanlış olarak bilirler, Meselâ, o- turdukları apartmandan çıkmak isti- yenlerin İlk başvurdukları çare bir doktor raporu alıp, yerin mevkii ve Ya çok yüksekte bulunuşunun sıhhate lerine dokunduğunu tesbit ettirmek. tir. Doktor raporu almak pek müşkül olmadığı hepimizce malüm... Binaen- aleyh, böylece, beğenilmiyen bir evi terk ven kolay bir hâdise şeklini almış oluyor. Halbuki, kanunda böyle bir şey yoktur. Bilmem neden, bir çok kimseler, kanunda böyle bir madde - İ nin mevcut olduğundan emindirler, İHattâ “Yok,, denildiğinde israr bile etmekten çekinmez ve: — Aman na- #il olur, herkesin yaptığı ve bildiği bir şeydir, diyerek, tebessüm dahi etme» yi kendilerine bir vazife bilirler. Evet, mühim sebeplerden dolayı, fesih, ka» bildir. Nitekim, Borçlar Kanununun (264) üncü maddesi de muayyen bir | müddetle aktedilen gayrimenkul ica» rm da, mucibi aktin lorasını taham- mül edilmez bir hale getiren sebepler | Yücudünde, iki taraftan her biri di- ğerine tam bir tazminat vermek şartı , icar müddetinin hitamından evvel feshi ihbar edebilir, demektedir. Fa- kat Kanunun bu ibaresinin, görülüyor ki, doktor raporu İle hiçbir alâkası yoktur. Hattâ o kadar yoktur ki, çı. kan veya çıkaran diğer tarafa, “tam,, bir tazminat bile vermiye mecburdur. Kanunu yanlış bilenler arasında hem kiracı hem de kiralıyanlar olduğu i- çin, bir çok defalar, bina sahipleri, doktor raporu karşısında işi sulhen halletmeyi tercih edip haklarının bir kısmından ferağat ederler, Maamafih Fransızların “fena bir sulhü, muhak- kak kazanılacak bir davaya tercih et mek en akıllıca bir harekettir, de- dilerine göre, bina sahiplerinin o bu hareketleri ufak tefek hâdiselerde, makul telâkki olunabilir, İ. Kemal Elbir (İstanbul Barosunda Avukat) Bozöyükte Asri Me- zarlık Tamamlanıyor Bozöyük (TAN) — Belediye, Bo zöyüğün 300 metre garbında asri bir mezarlık yaptırmaktadır. Etraf du « varları bitirilen mezarlığın diğer ki- sımları da pek yakında tamamlanâ- cak ve bundan sonra başka yere ölü gömülmesi yasak edilecektir. Terkos Suyu için hemen tedbir alınmasını diliyo- rumn.,, İ OTürk. Mısır Anlaşmasının Tam Metni Divanyolunda okuyucularımızdan B. M. Salim yazıyor “— 'Türk - Misir anlaşmasının bir kısmını gazetelerde okudum. Resmi gazeteyi tedarik etmek p olduğuna göre, tâm ietnini nerede bulabilirim 7 Anlaşmanın tam metnini 20 Nisan 987 tarihli Anadolu Ajansı bültenle. rinde de bulabilirsiniz( Oraya müra- caat ediniz. e Aspidistra Fidanı Söğütte, Tuzaklı muallimi B. Tev- Aspidistra fidanı, yarısı kili, yani buğday toprağı dediğimiz kırmı & sarımtrak renkli toprak ve bir ki- sm yaprak veya ağaç çürüğü - ol- | madığı takdirde - eskimiş, çürümüş | koyun gübresi ve bir kısım çok ince dere kumu ile yapılar bir hare se- ver. Çoğaltılması; fidanm sovanları» ni birer yaprağı ile birlikte ayırarak yapılır. Mevsimi şubattır. Fidanı top rağından silkmeli ve sovanlarmı «- yırdıktan sonra ayrı ayrı saksılara dikmelidir. Gölgeli yeri seven bu fida. nı kışın soğuktan muhnfazs etmek dir

Bu sayıdan diğer sayfalar: