20 Mayıs 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Etrafında dört mukaddes ateşin yandığı bu meydanda güneşin ziyasını içen Hintlileri görüyorsunuz. Bunların itikadına göre, beş mukaddes ateş birleşince ruh vücuttan kolayca ayrılırmış İncesazla Okunan Bir Mevlüt Dinledim H indistanm başlıbaşına bir âlem olduğunu ve bütün dün- yanım merakını üzerine çektiğini az çok herkes bilir. Bu ülkenin kendine has öyle garabetleri ve öyle hayret verici halleri vardır ki, yıllarca okuyarak bilgi edinmiye çalışanlar bile: ”Hindistan hakkında benim esaslı malümatım var.. yemezler, TAN okuyucularma anla- tacağım vaka, bu esrarlı diya- rın garip âdetlerinden biridir. 933 şubatında Bombaya gittim, Hint ülkelerinden birine ilk ziya- retim olduğu için, yabancı mem- leketleri dolaşan meraklı seyyah- lar gibi kıyı, bucak, şehrin her ta- rafını görmek istiyordum. Her sa- bah, erkenden sokağa çıkıyor ve rastgele bir istikamet tutarak gi - diyordum. Memlekette müntazam veiyi tevzi edilmiş bır tramvay şe- bekesi olduğu için dolaşmak: husu- sunda hiçbir sıkıntı çekilmiyor. Sey rüsefer ücretleri de sudan ucuz. ' Şehir, geniş caddelerile, muaz « zam binalarile çok mamur bir man- zara arzediyor. Zannedersem bura- sı, Ozaka ve Şanghay gihi — belli başlı Asya şehirlerinden sonra ü- çüncü derecede geliyor ve bir mil- yonu aşan bir insan kalabalığı için- de barınıyor. Ekserisi, ayaklarında patiska bir don ve sırtlarında bezden bir göm- lekle yalmayak, başı kabak dola- şan bir halk kütlesinin böyle mede- ni bir mamureye nasıl sahip oldu- ğuna insan gıpta İle bakıyor. Şar- kın en iptidat âdetlerini, Asyanın en köhne ananelerini ve asılsız hu- rafelerini sinesinde yaşatan bir millet, nasıl oluyor da böyle bir şe- hir kurabiliyor diye düşünüyor. emleketin takriben dörtte Ü- çü, (Pan) denilen ve bir ne- vi ağaç yaprağının içerisine muh- telif baharatla kıpkırmızı bir mad- deyi koyarak meydana getirdikleri bir nesneyi çiğniyor. Saatlerce ağı- zın içerisinde dolaştıra dolaştıra geviş getirilen bu Hint sakızı du- dakları, dilleri ve ağızın her tara- fını kan çanağı haline getiriyor. Bu vaziyette, bir Hintli kazara ağzını biraz fazla açacak olursa Hindistan- da rastgelebileceğiniz en çirkin man zara ile karşılaşmış olursunuz,. | Panım iğrençliği bu kadarla kal- Ba yine iyi., Bir de onun çiğnene çiğnene ağızda hâsıl ettiği kan ren- gi usareyi etrafa saça saça tükür - mek var. Bakıyorsunuz, yanıbaşı- nızda birisi “şark,, diye avuç ka- dar bir kırmızı mayii sokağa ya- pıştırıyor. Caddeler, duvarlar, tram vaylar, evler hep onun kızıl leke- Jerile boyanmış. Bu pisliğe, bu geriliğe bakarken, gözüm heykellerle süslü caddelere, şehircilik zevkinin mütekâmil eser- lerine, villâlara, apartmanlara ka- yıyor. Hayranlığın ve tezadın şaşır- tıcı tesirleri altmda bunalıyordum. di- ombayda kaldığım müddet zarfında bir çok ahbaplar edindim. Kendilerinden her fırsatta Hindistanm âdetleri, ananeleri hak kında malümat toplamıya çalışıyor- dum. Bu hususta bana Çoparti sem- tinde Bihindibazar mahallesinde ki- tapçı Şerafettin isminde münevver bir Hint çocuğü çok yardım ediyor- du. Memleketini tanıtmak için elin- den geleni esirğemiyor, Bombayın kültür âlemile temasımı temin için beni hir €ok münevyerlerle tanıştı- rıyordu. Bir akşam Şerafettin beni, Mo- gol mahallesinde bir ahbabımın ya- nında buldu: — Aman, dedi, saatlerce seni bulmak için dolaştım. Rastgelemi- yeceğim diye korkuyordum. Bu ge- ce, Bombayın milli merasimlerinden birinde bir mevlüt âlemi görecek- sin! Hiç olmazsa, buradan gittiğin zaman Hindistan mevlüdu görme- dim diyemezsin, Saat altıda bana uğra, beraber gideceğiz. öylediği saatte, kitapçı Şe- S rafettinle beraber yola dü- züldük. Bir müddet gittikten Son- ra mevlüt okunan yere geldik. Fa- kat burası bir ev yahut cami filân değil, sokağın ortası idi. Bir yolu tutmuşlar, iki yana atlas kumaşlar germişler ve yukarı$ını yine ipekli kumaşlarla kapamışlar. Mevlüt sa- hası her tarafı kıymetli kumaşlar- la süslenmiş bir salon manzarası â7- zediyordu. Binlerce sandalya ara - sında, ön tarafa yakın bir yerde 0- turduk. Şerbetler falan içildikten sonra çalgı başladı. Kanun, körük- lü armonik, ut çalmıyor, birtakım hanendeler Hintçe mevlüt okuyor- lardı. İlk defa, bunun bir kına ge- cesi olduğunu ve arkadaşımın yan- lışlıkla mevlüt dediğini zannettim. Fakat, hanendelerin söylediklerine dikkat edince mevlüt olduğunda şüphem kalmadı. Bu arada şerbet- ler, yemekler, tatlılar dağıtıldığı gi- bi millft sakızları da ihmal edilmi- yordu. Herkese birer (Pan) verili- yor ve bu, yemek üstüne alman kah ve gibi davetlilere ikram ediliyor- du, Mevlütçular arasında bilhassa ar- monik çalan Hitlinin armoniğin Ü- zerine kapanarak yanık bir sesle münacat —okuyuşu, inliye inliye feryat edişi, görülecek şeydi. Bü - tün başlar eğilmiş, derin bir huşu ile onu dinliyordu. Mevlüt bir müd- det daha devam etti. Bu esrarlı di- yarın bir garip âdetini daha öğren- miş ve görmüş olmanın zevki için- de oradan ayrıldım. CY Büste çelenkler konuyor 20-5. 937T ——— başladı. Atatü Dün Büyük Merasimle Açıldı Kasımpaşada Deniz Erbaş Mektebine diki- en Atatürk büstünün açılış merasimi, dün ke- sif bir davetli kütlesi önünde yapıldı. Merasim- de deniz ve kara subaylarımızla Mektebin Ko- mutan ve muallimleri de bulundular. Açılış merasimi şöyle oldu: Saat tam dokuzda birer süngülü talebe, büstün sağ ve solunda yer aldılar. Genç bir erbaş, elinde bulunan tepsi içindeki makas mektep komutanı yarbay B, Hil miye uzattı. Komutan bu makasla büstün etrafma sarılmış olan kırmızı kurdelâyı kesti. İki deniz eri, yavaş yavaş büstün örtüsünü kaldırdı ve bu esnada mektebin bando bölüğü istiklââ marşmı çalmıya DENİZ ERBAŞ OKULU NDA rk Büstü Bundan sonra, mektep komutanı bir nutuk söy - liyerek dedi ki: “— Okulumuz bahçesinin şu mütevazi köşesine büyük kahraman Kemal Atatürkün büstünü koy - makla sevinç içindeyiz. Bugün, Büyük Atanın Kur - KAZALARA kaybetmemiştir. Adalardan Köprüye ilk seferler ya- pılamamıştır. Boğaz — vapurları da geç işliyebilmişlerdir. Galata Köprü- sü, sis yüzünden açılamamıştır. Limandaki kazalar şunlardır: 1 — Limanımıza gelmekte olan Amerikan Eksport Lâyn kumpan. yasma ait “Nevyork Ekspres,, şi. lebi, dün sabah Moda kıyılarında Karaya otürmüştür. Kaptan, sıs- ten önünü görememiş ve vapurü sahildeki İ düşürmüştü Bu sırada vapur çok yavaş git- tiğinden hâdise hafif atlatılmış ve gemi kendi vasıtaları ile öğleden sonra kendini kurtarabilmiştir. 2 — Silivri limanma ait Hasan kap tanm idaresindeki Yıldırım motörü, dün sabah Beşiktaş önlerinden geçer. ken Kuzguncuk iskelesine bağlı Hak. kının sandalına çarpmıştır. Sandal a- labora olmuş, Andriya, Avram, Yako ve Yani ismindeki yolcular denize dö- külmüşlerdir. Kazazedeler, motör ta. rafından kurtarılmışlardır. MT İhtisas Mahkemeleri Unvanı Kaldırılıyor İhtıisas mahkemelerinin çalışma devreleri her mali yıl sonunda uzatıl- maktadır. Hazirandan itibaren “İhtı. sas mahkemesi,, unvanlarının kaldı- rılacağı ve bunların ayrı birer ceza mahkemesi olarak çalışacakları söy- lenilmektedir. Bu takdirde İstanbulda çalışan 9 numaralı İhtısas mahkeme- si de lâğvedilecek, teşkilâtı bir ceza mahkemesi halinde bırakılarak yine eski davalara bakacaktır. Tabelâ Yazanlar da İmtihan Görecekler Bazı dükkân ve mağazaların levha- larmda, vitrin ve tabelâlarında çirkin lisan bozuklukları görülmüştür. Be - lediye bunun önüne geçmek için cam ve tabelâ üzerine yazı yazanlara eh- liyetname vermiye karar vermiştir. Tabelâcılar, bir imtihana tâbi tutula- cak, iyi okur, yazar olmıyanlara ehli- yetname verilmiyecektir. Oğlak ve Kuzu Derileri Bu Yıl Bol Mühim ihraç eşyalarımızdan olan oğlak ve kuzüu derileri bu sene çok boldur. 1 milyon 200 bin oğlak ve 800 binden fazla da kuzu derisi alınacağı tahmin ediliyor. Umumi kanaate gö- re, bu malınm hepsi ihraç edilecektir. DÜN SABAHİKİ SİS SEBEP OLDU Dün sabah limanı çok kesif bir sis kaplamış, bu yüzden vapur seferleri aksadığı gibi, bazı kazalar da olmuştur. Sis, bilhassa Marmarada ve Boğazın aşağı kısmında uzun müddet kesafetini Bir Kaptan .. . Dün Tevkif Edildi Limanımızda bulunan Amerika ban diralı Ekshipter vapuru süvarisi M. Jan, dün geç vakit, dördüncü sorgu hâkimliğince tevkif edilmiştir. Kap - tan, tahmil tahliye amelesinden İbra- himoğlu İsmailin ambara düşerek ölmesile neticelenen kazada tedbirsiz davranmaktan suçludur, Poije Unkapanında Tetkiklerine Başlıyor Gazi köprüsünün esas projesini yapmış olan tanınmış köprü müte - hassıs Pijo, Eridan vapurile dün şeh- rimize gelmiştir, Pijo, dün 19 Mayıs bayramı şenlikle rinde bulunmuştur. Bugün Nafıa Ve. kâleti köprüler müdürü B. Kemal, be- lediye fen müdürü B. Hüsnü, köprü. ler müdürü B. Galip ile beraber Un- kapanında tetkiklerine başlıyacaktır. Cai BİRKAÇ SATIRLA dlîye Vekâletinin daveti üzerine Müddeiumumi Hikmet Onat dün Ankaraya gitmiştir. © lektrilî Şirketi Müdürü B. De- lacroix şirkete ait işler hak. kında merkezle temaslarda bulunmak üzere Brüksele gitmiştir. e G ümrüklere ait bazı işler için An- karaya giden Başmüdür Mus- tafa Nuri dün şehrimize dönmüştür. . i ktısat Vekili Celâl Bayar, öğle treniyle Ankaraya müştür. dün dön- " nhisarlar umum müdürü Mithat Yenel, idare bütçeleri için tek. rar Ankaraya gitmiştir. Tütün — ve müskirat kanun projeleri de meclis Sebal M inden tuluş Sayaşmı en kestirme yoldan hazırlamak - için samsuna ayak bastığı günün yıldö - nümüdür. Her yıl burada okulca bay ram yapacağız.., B. Hilmi, bundan sonra, Kurtuluş Savaşmın kısa bir tarihçesini yaptı, Bu uğurda ölenleri minnetle anarak sözünü şöyle bitirdi: “— Atatürk çocukları, güzel bah- çemizin Atatürk köşesi, okulumuza yepyeni can ve hayat vermiştir. Onun mânevi huzurunda gençlikten istedi- ğini daima hatırlayacağız. Burası bir and köşemiz olacaktır..,, Nutuktan sonra, iki deniz askeri, güllerden yapılmış çapa şeklindeki çe lengi büstün önüne bıraktı. Bunu bü- tün Deniz Erbaş mektebi talebesinin muntazam bir yürüyüşle yaptıkları geçit resmi takip etti. Davetliler, ha- zırlanan büfede ağırlanarak merasi- me nihavet verildi, Zarfçıların Müracaati Şehrimizde kâğıttan zarf yapanlar, artan gümrük resminden Zolayı Tica- ret odasına müracaat etmişler, zarf- larin pahalıya mal olduğunu bildirmiş lerdir. Maliyet fiyatlarmın artmasının sebebi, Alman zarflarınm yerli mal- larımıza rekabet etmesidir. Bilecik Köylerinde Kalkınma Çalışmaları Bilecik"(TAN) — Köylerde kalkın- manın tahakkuku için ciddi adımlar atılmaktadır. Köy muhtarları buraya çağırılarak Halkevi salonunda top - lanmışlardır. Vali muhtarlara elbir- liği ile yapılacak köy işleri hakkında talimat vermiş, daire reisleri de daire lerini alâkadar eden işlere dair iza - hatta bulunmuşlardır. Vali Ali Rıza Oskay, vilâyet içinde bir devir seyahatine çıkmış, Bozöyü- ğge, oradan da Söğüte gitmiştir. Vali seyahati esnasında bilhassa köylüler le temas ederek ihtiyaçlarını tetkik etmektedir. Muğlada Tütün Muğla (TAN) — Havalar müsait gittiğinden bütün kazalarda ve köy - lerde tütün zer'ine devam olunmak. tadır. Geçen sene 90 - 100 kuruşa satılan tütünlerin bu sene daha fazla para e- deceği umulmaktadır. söna Yatılı AA FoA Müesseselerde Bol Balık Sarfedilecek Dahiliye Vekâletin- den gelen bir tar mimde,resmi ve hususi bütün yatılı müesseseler- de muntazam bir şekilde balık sarfedilmesi bildi- rilmiştir. Vekâlet kanar lından gelen bu haber, balık piyasasında güzel akisler yapmıştır. Balıkçı- lar bu karardan memnun olmuşlar ve dün ihracat için getirilen torik balık- larını 14 - 15 kuruşa sata- rak nazlı davranmışlardır: Bunun üzerine piyasa yük" selmiş ve toriklerin çifti 22 - 24 kuruşa fırlamıştır. GENERAL — CEVADIN CENAZESİ Vefatını teessürle yazdığımız Genö ral Cevat Bekirin cenazesi dün 8547 ri törenle kaldırıldı. Cenazede bü ! bir kalabalık vardı. Merhum M * tabiatli, yüksek meziyetli bir insaf' Kendisini sevenlerin hepsi son feyi görmiye gelmişlerdi. Bayanların cenazede hazır lanması itiyadı, yavaş yavaş ge nişliye genişliye dünkü cenazâl kati bir şekil almıştır. Son zamtf” larda camide bir kenarda durâ renazeyi otoniobille'uzaktan “w edon kcoderli kayanların dünkü askeri törende erkek;dw " din karışık bir kâfâbalık gördü”” Teşvikiye camiinin avlusunda tabik tun başında merhumun damadi Nurullah Esat Sümer, Bay Nur€ ile beraber kızı Bayan Fazilet süme de derin bir teessür içinde bul'm“yof ve ailenin derin kederine iştirak | lerin taziyelerini kabul ediyordu. Merhumun vasiyeti mucibinc? naze töreninde hiç çiçek yoktu: * | but, buradan bir top arabasına F larak Feriköy Mezarlığına götü! ve aile makberesine gömüldü. General Cevadın oğlu Bay 1*'10 tin birkaç gün evvel vali Muhittif ©, tündağm kızı Bayan Günseli ile gö şanlanmıştı. Nikâh ve düğün 29 yıs için hazırlazmıştı. k bi”' Merhumun kati vasiyeti muc! ı**" nikâh takarrür eden vakitte Ol yalnız düğün geri kalacaktır. bilr et | Yeni Vapurlar Kati İnşaat Projesi Geldi Alman Krup fabrikası, Denizyol l için ısmarlanacak beşer bin tonlü” /» vapura ait son inşaat plânlarıni reye — göndermiştir. Fen — Püg proje üzerinde çalışmıya başlam'” , | Plânlar, bir kaç defa değiştiril J den bu sefer aynen kabul edili YKK zannediliyor. Üç vapurun kati mc.y veleleri bu ay sonunda imzalaf? tır. ee ——— 20 Mayıs 937 PERŞEMBE Yeşilköy meteoroloji istasyonun - dan alınan malümata göre, yurdumu zun doğu, cenup ve cenubu şarki mm takalarının kısmen kapalı, Orta Ana- dolunun alçak tazyik tesirinde, Eğe- nin kısmen bulutlu ve diğer mınta - kalarm kapalı ve yağışlı olması muh temeldir. Tahmine göre, rüzgârlgr ARVİNZASHANA Bugünkü Hava: Kapalı Binciay — Gün: 31 Hız'fıâğğ Arabi 1356 Rumi 18 Rebiülevvel. 9 MayiH'i9 Güneş: 4,39 — Öğle: 12:# İkindi: 16,08 — Akşam: 129 51 Yatsı: 21,10 — İmsak: , cenup ve cenubu şarki mmtak da şimal istikametinden orta kuvvet te esecektir. . Dünkü Hava Dün hava, ekseriyetle kapalı geç - İ cenuptan kuvvetli, diğer mımntakalar | miş, akşama doğru açılmıştır. n:w gâr sakin esmiştir. Barometft: J milimetre, hararet en çok 19, ©? santigrat olarak kaydedilmiştir

Bu sayıdan diğer sayfalar: