; h ri i j | S5 PO re? ihtiyarlardan Sonra Gencler Söylüvor: 1 Galatasarayın mütekait hücumcularından Yusuf Ziya Öniş tekaüt oyuncuların bir maçında Yusuf Zi Genç Sporcuları Beğeniyor, Fakat.. Bay Yusuf Ziyan sporcu şahsiyetini hangi Türk sporcusu bilmez?... Onun ismi ve yaptıkları, Türk futbol tarihi” ! nin Ortaçağlarından bugüne kadar gelmiş ve daha da gidecektir. Galatasarayın bugünkü genç ve gürbüz futbolcülerinden Haşim ya Genç Karşı Galatasaraylı tirdiği en genç Uzuvlardan İhtiyarlara İlk Cevap ı Haşim Türk futbolünün yetiş. yıldızlardan biridir. Haşimi son nesilden başkasına mal etmek imkân yoktur. Daha bir sene evveline kadar birinci takımlar: Yusuf Ziya, fütbol san'atı ve futbol idareci. #İ da göremediğimiz bu çocuk ilk'maçından İti- liğini tam bir Avrupalı mütehassıs gibi ihata etmiş, emeklerinin karşılığını aklından geçmiyerek senelerce uğraşmış bir sporcumuzdur. Türkiye Futbol idare ettiği zamanlar, Avrupa ufuklarını Türk futbolüne hakkiyle açan odur, Futbol oyununu kelimenin bütün şümulile kavra | mis olan Yusuf Ziyanm buluşlarile gibi görünen nice galibiyetler kazanılmıştır... Gali sarayda Iken Gazi Büstü maçında, takımın tecrübeli kadrosunu gençlerle değiştirivererek herkesi şaşırtan galibiyeti nasıl elde ettiğine rakipleri dahi hâlâ akıl erdirememişlerdir. Yusuf Ziyanın bütün bu kıymetlerin den başka, yaşma ve işlerine rağmen tertemiz bir aşkla gençliğindeki gibi spora bağlı kalışı mânevi hüviyetinin her takdiri aşan meziyetlerindendir. Tekalide çekilmiş futboleülerle yap tığımız gençlik aşısı mülâkatları - mızın sonunu Yusuf Ziyanm aşağıda &i hükümlerile bulmuş oluyoruz. Yusuf Ziya diyor kiz *“— Gençlik aşısı anketinizi, söyle- | hen fikirlerden Türk futbolünün $a- katlanmış tarafları hakkında bilvası- ta çıkarılacak hükümler itibarile de faydalı buldum. Bugünkü gençlerin tatbik ettikleri futbole ben, öyle ya- İmkılış hücum edemiyeceğim. Bugünküler bazı maçlarda zaman paman çıkardıkları kombinezonlarla geri futbol oyununu pek mükemmel kavradıklarını gösterecek ümitli işa- retleri vermektedirler. Maçların fası- Yalı dakikalarında göze çarpan o gü- gel oyunları iki devre muntazam bir şekilde devam ettiremediklerindendir ki, ihtiyarları bedbinliğe sevkedecek tesir bırakıyorlar. Yoksa, şimdiki gençlerin ortaya koydukları futbol, İinkülerin meydana getirdiklerinden teknikçe üstündür. Bugünkü futbo - lün istikrarsızlığın, parlak dakiki İarmın devamsızlığnı eskilerinki mükayese edersek, yenileri tenkit e- debiliriz. Halbuki ovunlarda parlak develerin süreksizliği ve kuvvet is- tikrarsızlığı futbol san'atinin düşük- Hüğünden ziyâde idman kıvamının ki- favetsizliğinden doğar. Gençlerde, klüp ve arkadaşlık rabıtalarının biz - Ter kadar köklü olmayışı idman disip Tinine tesir eden sebeplerdendir. Gençlik aşısı yapılmış eskilerin bu günktlere karşı ne gibi neticeler ala- baren dikkati beklemek bile istidat ve kabil Federasyonunu başarılamıyacak | ta Doğuşunda fut iyeti olan Hâş omuzları ve baca! Galatasaray — Beşiktaş Karşılaşıyor Istanbul Futbol Ajanlığın. dan: Mili kilme maçlarından Galatasaray — Beşiktaş kar. şılaşması 16 Mayıs 1937 Pa. zar günü saat 16 da Taksim Stadyomunda olacaktır. 1 — Maç hakemi Bay Şazl Tezcan, yan hakemleri Feri | | dum Kılıç ve Muammerdir. | 1 — Fiyatlar, tribün 50, dü huliye 25 kuruştur, . | Gençler Arasında Pazar günü Taksim stadın da yapılacak Beşiktaş — Ga. istasaray birinci takımları maçından evvel ayni klüple. rin genç takımları hususi bir mlisabaka vavacaklardır. bileceğini soruyorsunuz. Zannederim ki, Paris olimpiyadın: ve şimal türhesini yapan futboleüler gençleştirilebilselerdi, asri futbolün umumi şemalarına biraz alıştırılmak | şartile, bugünküleri kazanırlardı. Ma amafih şimdikiler idman. disiplinine tamamile razı oldukları, klüp ve arka daş rabıtalarmı daha candan duyduk lar: gün, değil buranın eskilerine Av- | rTupada dabi yenilemez bir futbolü meydana koyabilirler... celbetmiş ve her müsabakada iyetinin fevkalâde cazip oyun. larmı göstermiye muvaffak olmuştur. Hâşim öyle bir oyuncudur ki, Ingilteredeki orta klüplerde olsa, zengin kodamanlar tarafmdan ayar. tılır korkusiyle sık sık sahaya çıkarmıya idarecilerin gönülleri pek razı olamazdı, bolü akan bir su gibi oynamak kö im, henüz gürbüzlenememiş nahif klarmdan umulamıyacak manevra- ları başararak, irileştikçe ne âyarda bir futbolcil ola- cağmı gösteren bir futboleimüzdür. Aile ve içtimai terbiyesi, tevazuu ve şahsi futboleülük istidadı kadar cazip olan Hişim'e “Gençler, İhtiyar. lara ne diyorlar?” anketimizin fk sözlerini veriyoruz. Hâşim önüne bakarak cevap veri- yor: — Nazik bir sual soruyorsunuz. Si- ?i aldatmamak için aklımdan geçen- leri söyliyeeeğim . Fakat ağabeyleri. mize karşı hürmetsislik addolunaca- ğından korkuyorum. Mademki israr ediyorsunuz, kanaatimi söyliyeyim: Eskilerin bizlerden daha vücutlu, oldukları muhakkaktır. Vücutludan maksadım, irilik değildir. Ufak yapı- It bazı gençler sırım gibi olabilirler. İBizim nesil bu bakımdan talisizdir. Şüphesiz futbolde yücutlara göre ts- hammül ve enerji mevzuu bahistir. Eskilerin bu iki kıymetleri bize falk. ti. Yalnız biz de futbol tekniğinde on- ardan iyiyiz, zannederim. Şiringalan- mış bir eski takımla bizlerin ne yapa- bileceğimize kat'i bir cevap vermek bilmem ki, doğru olur mu? Belki onlar bizi, zor oyunu bozar, darbrmeseliyle ufak farklarit yene. bilirlerdi. Fakat bir de bizim takım oyunu kombinezonumuza düşerlerse, büyük farklarla da mağlüp olabilir. lerdi... Onlar vücutlarının emrettiği gay- rel ve ateşli futbolü oynuyorlardı. Biz de vücutlarımızın lüzumlu kıldığı fen- ni futbolü oynamıya uğraşıyoruz. Maamafih, ateşli futbol, fenni futbo. tün çarklarma sıkıştığı zamanlar, a- cmacak hale de düştüğü oluyor. Eskilerin kendilerine göre kıymet İleri vardı. Ihtimal bizim de kendimi. ze ve bugünkü hayat şartlarma göre AN | EM e B. Tok İ İ i tfaiye telefoncusu bir kız diyor ki: — Önümde slelâde bir şehir te- lefonu duruyor, Onun, her dakika için bir felâket haberi getirmesi ih timali var, Vazifedar polisler bile bana bir yangın haberi verirken heyecan - dan sesleri titrer. Ya evleri yanan insanların hali- ni düşününüz! Onlar ekseriya ken âilerini okadar kaybederler &i, te- lefonda söylenmesi lâzımgelen en mühim noktayı: Adreslerini bir lağıma götürüyorum tıkanan bir ses haykırıyor, doğrusu feryat ediyor: — Yanıyoruz... daha Çabuk itfaiye gönderin — Adres? Adresinizi söyl Ayni ses, yine feryat ediy — Yanıyoruz.. Mahvoluyoruz... İmdat... Yanıyor, yanıyor amma adresi- ni bir türlü söyleyemiyor. Belli ki kendini kaybetmiş. Yangın haberini alan bütün it- faiye teşkilâtı hazırlanmıştır. Grup Amiri, hattâ itfaiye askerleri oda - ma dolmuşlardır. Bütün gözler parmaklarımın ucundaki kaleme dikilmişti. Fakat elim inatçı bir israrla bir türlü kımıldamıyor.. Saniyeler bir asır kadar uzu; Artık benim de ellerim titre: ye başlıyor.. Heyecandan yüzümde kırmızı kan dalgaları dolaşıyor. Ben elimde kalem durmadan te- İ lefona bağrıyorum; — Bekliyoruz.. Adres... Adresi- niz!.. Söyleyin canım! Elim kâğıt üstünde harekete başlar, başlamaz, herkes bir yıl dırım gibi otomobillere koşuyor. Verdiğim adresi alan nöbetçi bu ir geylerimiz vardır. Her kıymetin tutarını tanımak ise, sporculuğun ik | şartlarındanır, SEKİZLER TURNUYASI Sekizler turnuvası tertip heyetin -| den: Pazar günü yapılması icap eden Beykoz - Silleymaniye müsabakası Beykoz klübünün İzmite gitmesi do- layısile tehir edilmiştir. Diğer maçlar sırasile Yapılacaktır. Pera - Şişli Karşılaşıyor Yarmki Pazar saat 11 de Apo yevmatini gazetesi türnasnın final meç Beyoğlu spor (Pera) ile Şisli kulübü ârasında oynanacak ve gelip takıma kupa verilecektir. Bu maçtan evvel Galataspor ile Arnavutköy ara sında bir maç yapılacaktır. İfaiyecilerin Anlattıkları nu artik garajda grup âmirine ye- tiştiriyor, B rkaç saniye sonra motör gürültüleri, korne sesleri kulağıma kadar geliyor ve yine es ki sessizlik başlıyor. Ben mendilimle terimi | siliyo - rum. Derin bir nefes alıyorum. Bazan yalandan telefon ederler de oluyor. Dünyada böyle “Şaka- cı,, Jar da var, Fakat artık biz bu gibilerin yalanlarını yakalama» yı da biliyoruz. Gecenlerde söyle bir vaka oldu: Telefon çalıyor: Yanıyoruz. Adresiniz? —. sokağında “30,, numara, Yanan ne?. Acele acele cevap verir: — Gazocağı patladı... Fakat bü meçhul muhatabımm sesi inanılmıyacak kadar sakindir. Evini, odasmı alevler saran Dir adam böyle sakin konuşmaz. So- ruyorum: — Siz kimsiniz? — Evin sahibi, — Telefon numaranız? — Sokaktan, otomatik bir tele- fondan konuşuyorum. Yanımda baştan başa dikkat ke- silmiş grup âmiri duruyor, Kula - ğıma fıslıyor: — Nerede ?.. Nerede?, Ben muhatabıma: — Bir dakika bekleyiniz, diyo- rum. Bu ahizeyi bırakıyor, bir diğeri- ne sarılıyorum: — Falan yerin polis karakolu mu efendim? Lütfen bana çabük cevap veriniz: (...) sokağında 30 numara ev vâr mı? Orası yanı, yor mu? — O sokakta bu numarada bir ev yoktur . —— azan da çocuk sesleri tele - fon eder. Ben bu sesleri duyduğum zaman en ufak bir he- yecan bile hissetmem, Bunun kö- tü bir “Şaka,, olduğunu derhal an tarım, Esasen uzun tecrübe yılları ba- na şunu öğretmiştir: Hakiki bir yangın haberi'verenlerin, sesi he * yecandan dalma titrer. Hattâ en soğukkanlı insanlar bile ( böyle vakalarda heyecanlanıyorlar. Benim İşimin en mühim ve en güç tarafı, adresi doğru olarak zapteğebilmemdir. Ve bu iş, eid - den güçtür. Sokak isimlerini biri - | birine karıstırmak her vakit müm- kündür. Bahusus biribirine benzi- yen sokakları, Bazan da yanlış adres vendikle- ri vakidir. Adresi alır, itfaiye ku- mandanma verirsin!,, Otomobiller hareket eder.. Heyecanla feticeyi beklersin!.. Biraz sonra itfaiye ku: mardanmdan haber gelir: — Verilen adres yanlıştır. Ve yahut aâres doğru almış dir; o z0man şu haberi alırsın: — Yangını bulduk. Her şey Y” lunde... Söndürmiye çalışıyoru8 İlk defa çalışmıya başla vakit bu iş'bana çok güç geli Her telefon zilinden şiddetle b” yecan düyardım. Bilhassa gece Mi beteliği bana çok ağır geliyord” Bütün nöbetim uzunluğunca si8' lerim bir tambura teli gibi gersi? dururdu. i Fakat şimdi artık alıştım. Bİ“ zim işin göcsi, gündüzü yok, Kİ a mey betçi kumandanı a yangın haberi ni vermemle Berübör makineleri motör seslerini de duyarım. Yan * | gin bu... Başka bir şeye benzel ki. Bunun için ihmal ve gecik | me asla calz değil. İ undan az evvel bir gece Y” rıst telefon çaldı: İ — Elektrik santralı yanıyot. G buk itfaiye gönderin ve şık söndürün! Yangını haber ziline basıyoru$ Fakat hayret, cevap yok. İsi haber verme tertibatı da çalı” | yor. Cereyan yok. Hemen kesi | koşmak mecburiyetinde kaldın” — Çabuk, çabuk hazır olun, Yi gın var, Zifiri karanlığa rağmen bir İ” | kikada hepsi hazır oldular. İ Şimdi artık bütün bunlara tım,. Kolay kolay heyecana sağl miyorum. Otuz senedenberi şehirde oturuyorum. Fakat bi başlayıncıya kadar hiç bir sok na, hiç bir caddesine dikkat eti miştim. Halbuki şimdi her #5 kaktan geçerken dikket ederi” “İşte bu ev bizi rkeze bi Falan numara İse şu itfaiye kezine merbut..» ; Şimdi sokaklar bana daha Yf kın, daha candan görünüyoris”” Kolay mı, onlardan, onların Bi mal hallerinden, felâketlerinİf” ben de biraz mesulüm., # |Binicilerimiz © ŞerefineZıyaff Paris, 14 — Paris büyük Suat Davaz'la refikasi yeri | nelmilel binicilik yarışlarma İf ye eden heyetimiz azasından ve bini$, İrimizle bazı Fransız zabitlerine İytik bir ziyafet vermiştir. ZS$., İ Bayan İsmet İnönü ayrıca şeref * İdirmiştir. Büyük elçi yemeğin “4 nunda bir nutuk söyliyerek, vi milletlerin iştirak edebildiği vii nelmilel yarışlarda | biniciler ii gösterdikleri yilksek mahareti ei rüz ettirmiş ve heyet reisi G€ Taner'le heyet azasın: ve ayrı ayrı tebrik etmiştir.