Kerr erp te “İn po: | i | | Denizkızı Eftalyayı Dava Etti Taksimde Ayaspaşada Marmara bahçesinde Papa Nikola spartrmanın da kapıcı Hakkının yanında oturan Gideli Şerife isminde genç bir kadın, dün müddeiumumiliğe müracaat ede, alya ile arkada, Rahmi Delinen R 0 Bir Kadın Öldü sküdar müddelumumisi, bir haftadahberi şüpheli bir ölüm tahkikatiyle meşgul olmaktadır. Şimdi dosyası Adli Tıp mik. essesesi mütehassıs heyetinin masası üzerinde bulunan bu hâdisenin tafsilâtr şudur: Pendik taraflarında oturan bir doktor kendisine müracaat edel genç bir kıza kürtaj yapmış, ameliyattan sonra boşanan kanı dindi remediği için hastayı bir otomobile koyarak Haydarpaşa Nümune hastanesine getirmiştir. Hastanenin operatörü Bayan İffet, hastanım rahminde ameliyat yapmış. Fakat hasta biraz sonra ölmüştür. Müd . deiumtımilik, bu ölümü şüpheli gördüğü Için cesedi Morga naklettir - miş, otopsi sonunda rahmin delindiği ve dikişlerin yanlış tatbik edil. diği anlaşılmıştır. Bayan Iffet, bu hastayı kendisine Pendikli bir doktorun getirdi- dini ve rahimdeki deliğin de onun tarafından yapılmış olduğunu id. din etmistir. Çağırılan bu doktor, hastaneye böyle bir hasta getir- mediğini ve hiçbir seyden de haberi bulunmadığını ileri sürmüstür. Morgun, Bayan İffetin hatasını tesbit eden raporunu müddelu mumilik kendisine tebliğ etmişti. Bayen İffet, bu rapora itiraz et miş ve Adlitıp müessesesinde mütehassıs bir heyet tarafmdan tekrar rahim üzerinde tetkikat yapılmasını istemiştir. Öğrendiğimize göre, bu heyet evvelisi gün toplanmış ve rahimde ki deliğin Bayan Iffetin ameliyatı mıştır, Müessese, raporunu verdikten sonra müddelumumilik tahıki. katma devam edecektir - hine bir —— # ve il da iddin w i için mülddel umumaflik Tabibi Adâillere muayene et- erife iftira iddinsıı da an rı ileri sürmüştür: çal it sandılar. dular v tıncıya kadar dövdi Aliye ile beraber ol- ğa çekerek bayıl- Ben bayıl- ve ben n evvel açıldığı neticesine var Denizkızı Eft diğini duydum: — Ar duğunu söylediği taşı dat ştur. Ben namüslu bir kadınım. Bana bir. | mat etmek suretile iftirada Boyalı Makarna Satmış Dün asliye üçüncü ceza mahkeme. Yazmamış! ş! sinde boyalı ve sahte muzır makar- na satma davasma başlandı. Bu dava |. Asi s ü ceza çim »mesi, dün ile İstanbulda zararli gıda satanlar) “YÜPte Defterdarda 16 nümaralı evde tik defa mahkemeye verilmiş “ Joturan Mahmure isminde bir kadını fi için mahkeme salonu çok kala. | 7 29 hapis ve 60 İira para cezasına balıktı. Suçlu İlya ieminde bir bakal.| oehküm etti. Suçu, emniyeti sulleti. i etmekti dı. Mahkemeye gelmemişti. mal etmekt Saklanan bri ve ara ar adasmda oturan makarna Miri, Ayni mahallede oturan Bayan Ru- Asliye üçüncü ceza mahkemesi dün | sahiplerinden Yorgi mahkemeye şe-| kiyü geçen sene MAhtlrenin kocası yeni usul bir para kaçırma davasma olarak çağrılmıştı. Reis kendi- Mehmetten 200 lira borç para almıs- başladı. Suçlu yerinde Beyoğlunda| sine fiyanm dükkânmda ç İ tır. Mehmet te 200 İira yerine"kendi- ein Tenya doal EM m ey mmm | ramrine vertu ge İni goimink hir semai miz. Yalı apartmanmda oturan Madam Het vet bu fatura bizimdi Borçlu Rukiye, muhtelif zamanlar vi Frajer vardı. Madam 33 sene €v-| makarna satmak hususunda belediye. k adamlar vasıtasile gelmiş ve Türk tabilye. | nin müsaadesi vardır. Boyalı makar- | ederi taksitlerle bu naranm 178 r. Buna rağmen türkçe| ya satmak memnu değildir. Cevabını | 1aSIDI ödemiş. Rukiye Mehmedin ka Mahkeme sorgusunu bir verdi, Muhakeme, suçlunun Ihzarı i- (7504 bü paralart senedin arkasme teümanla yaptı. İddia şu idi : çin 4 hazirine kaldı. yazıp yazmadığını sorduğu zaman da b bir buçuk ay evvel Beyoğ- şü Şekilde bir cevap #lmra: anesine resimli bir kartpostal | dafaa etti : — Senet, kocamm yanındadır. Tal en ş. Bu kart Viyanada bulunan | — Bu kartı Viyanadaki kızıma ben | si leri muntazaman arkasma yazıyo - Matmazel Albertinaja hitaben ya-| yazdım. Postaneye de ben verdim.|Tuz. zılmiştır . Bu kartı bana Iki sene evvel kendi Halbuki, borç bitince senedin ar Kartm kalm ve İki kat oluşu me - | apartımanımda bulunan ve şimdi Yu sında hiçbir teslimat olmadığı murlarm nazarı dikkatini çekmiş ve goslavyaya giden Madam Zekhini|düğü icin Rukiye mahkemeye müra Aldığı Taksitleri millik Tabibi Aditlerin | göre tahkikata de» Kart İçine bir im. seve ir, Boyalı © posta müdürü de madamı çağırtarak | vermişti. İçine ben para koymadım. | caat etş'etir, Sİ kendi önünde kartm kartmı açtırınca | Zahir vaktiyle madam koymuş ola -| > İçinde 10 liralık bir İngiliz banknotu|cak.. | Ayakları Kırıldı çıkmıştır . Mahkeme, postanede kartı açan me | o Yeşildirekte Kimsesizler yurdunda Reis, Madama bunu niçin yaptı .|murlarm şahit olarak çağrılmasına | yatıp kalkan 12 yaşında Bahaeddin | ml -İ karar verdi oğlu Sam Tahkik ettik, eğer sakatlık makinede ve akinede Oise, beş On lira ellerine Amma kendi sersemliği yüzünden makine- ye kolunu verdiyse hiç bir fedakfırlığı gözümüze al- madık, Burası dikkatsizleri himaye cemiyeti değil ötesi kâr maksadiyle açılmış bir müessese, Gayesi bu kadar açık olan bir milesseseden ayrıca bir kalbi varmış gibi fedakârlık beklemek insaniyet ve mer- hamet beklemek gülünç olur. Bu çocuk yere düş- müş, üstüne yük yıkılmış... Onu biz mi yere düşür- dük hayır!,, Kaza, temamile bir kaza... Böyle bir va- yiyette müessese bu çocuğa pâra vermeli midir, ver. memeli midi, Çünkü şimdiye kadar ben kendi hesabıma (böyle bir kaza neticesinde bacağı kesilmiş olan bir insana rastgelmedim., Böyle bir kaza olmadı şimdiye ke- dar, kendi kendime yanlış bir karar vermekten kor- No. 34 intikam hırsıyla hafta sonunu bex:edi: “Hepsi bırakayım da götsünler,, diye sabretti, çalıştı. Şii de yine âyni intikam hırsıyla parayı avucun- ân sıkıyor. Fabrika kapısı bir âlem... Kadın işçilerin kocaları, karılarınmı haftalıklarını almak için kapılara dol - muşlar... Bir esmer kız hem de yeni evli., Kocasin- dan Iki tokat yedi. Sokak çın, çın öttü, Bu huysuz ve hoyrat kocalar, işsiz kala kala ah - lâkları bozulmuş talihsiz kocalar bu biçare kadın- yara ASA MELEK sema — NEVYORK METROPOLİTEN operasmıtı en meşhur İki yıldızı KAAL BRiSSON ve MARY ELLiS tarafından nefis bir surette yaratılan AŞK - GÜZELLİK - MUSİKİ ve EĞLENCE filmi JKRAL | EGLENiYOR| Fransızca sözlü ve orijinal şarkılı baş rollerde: JOHNNY WEİSSMULLER - MAUREEN O'SULLİVAN TÜRKÇE SÖZLÜ İl LAME R Büyük yıldızların filmi olan Fransızca sözlü Casus Pençesinde şaheserini ilk defa olarak göst zel ve tarihi bir safhasını t ve hissiyatının muzaffer c erecektir, Amerika harbine sid en gü - ir eder ve Kübalı genç bir dilberin aşk uğunu gösteren bu film JOHN BOLES - dilber BARBARA STANVİCK ve WALLACE BERRY bir gibi büyük artistler tarafından harikülâde tarzda oynanmıştır. Pencereden Düşen Çocuk Galatada Lüleci Hendekte 50 nu - maralı evde oturan 2 yaşlarında Hay reddin adl; bir çocuk, dün sabah üst | PA m a yaralandığı için Şişli Çocuk| hastanesine kaldırimiştir. Müddel li ldü ceza mahkemesinde bakıl - muştur, Komünistlik Sözimm 1 Seneye Mahküm Oldu arasında komünistii k tah ihbar edilen Remzinin 8on duruşması! Amelele ığı mumilik tahkikata lüzum görmüş ve çocuğu adliye doktorlarına muayene ettirmiştir. Zabıtanın suçlunun evinde yaptığı araştırmada beyannameye benziyen bir şey bulunmamış olmakla beraber kopya kâğıtları meydana çıkarılmış, ve Remzinin suçu sabit görülerek vene hapsine karar verilmiştir , Adliyede Terfi Listesi Ankaradan dün Istanbul adliyesi - ne gelen haberlere göre yetmiş kişi, lik bir tayin, nakil ve terfi listesi Yüksek tazdikten çıkmıştır. Bugün - lerde alâkadarlara tebliğ edilecek . U Ay 20 Gün Bundan Üç sene evvel Çat oturan İbrahim kızı Fatmanın evine pencereden girmek suretile taarruz ünde bulunan Kemal, nakzen zörillen muhakemesi neticesinde dün ağır cezada 11 ay 20 gün hapse mah- küm olmuştur. a varları Üzerinde gezerken muvsze - nesini kavbederek deniz kenarına düş derinliklerinde bü rettip Salih ne gti —> 14-4.937 Radyo İstanbul; Bugünkü program Öğle neşriyatı : 12,30 Plâkla Türk musikisi, 12.50 a dir. 13,05 Muhtelif plâk neyriyata M Akşam neşriyatı : 18,30 Plâkla dans maasikisi, 10.30 nn arkadaşları Mandalin 310 Nezihe ve musikisi ve halk şarkı tarafından arapça söylev. 20,45 aralından Türk msi 21.85 Orkestra. 22,19 imi, 22.30 Plâkla sölolü: parçaları, 23 Son. . Günün program özü Senfonik Konserler: 20,15 Viyana Senfoni (Brahms) sel İ rika Morini keman, çalıyor. 22 Romi em m reslav Senfoni Jar slafif Konserleri 13.10 Bükreş Hafif plâk konseri. 18 4 andhi ank Çi Hafit musiki pllklari 20 Kolonya kinin eserlerinden keman ve orkestr8 Mg sertonu. 20.20 Brüno Orkestra yeri İ Prag Askeri bando. 2020 Varşova Mi yelleri (pik) 20.25 Büke m ser 21.30 Paris P. ami 21.45 Breslav Askeri koro 22 | Bund orkestrası (Bğlenceli musiki) | Bükreş Hafif musiki nakli | Operalar, Operetler: 20.30 Budapeşte Yaköbinin bi İperas. Oda Musiki ; 2) Brüno Salon triyomu. 22.30 par LA T. Oda musikisi kalı) 2245 | Oda irwarteti (Haydn) | Kesitaller; 16:15 Varşova Şarkı, çift piyano, Budapeşte Piyano konseri. 19 Piyano musikisi (Reti) 21.48 | « Piyano. 22 Varşovi ayi, #* "gük? yn nin eserlerinden, 22.10 Bükreş Öperi havalar. 23.20 Prag Şimalli | besteki” eserlerinden piyano konseri, Dans Musikisi: 33.25 Varşova 24 Münih 2415 Rod YAT YENİ NEŞRİY?, Türkiye Genel el Kimyagerlef / nci, sayı Bu Derginin on birinci &İ buçuk forma kalınlığında olarak s mıştır. Bir kısım yazıları Türkg9 başka Almanca, Fransızca ve İİ ce lisanlarında, aynen veya er tan neşreden bu Dergi, Anayuriz. muzdaki kimya çalışmalarını Dün” | ilim âlemine tan: ya yaram& dır, Kimyanın her sahasına amli Kurumun Dergisi olduğu için, vi | kimyager için değil, ayni zam kimyanın tatbikatından istifade © İ bütün diğer meslekler erbabı için İ çok faydalıdır. Fiyatı 50 kuruştU” ÜLKER — Burdur Halkevi (852 tından çıkarılan “Ülker, dergi İ 3 üne sayısı da güzel bir şekilde tişar etmiştir. izel çocuk!.. Acaba kendisine mi* Yoksa Nazlıya mi bakıyor, Zavalli Sabriye Aş an yok ki senin... 1. Mürettip Salih sana bakar ji” “ Bunun farkma varacaksin! — Ah ne güzel taraklar butlar.. Yazan: SUAT DERKYVIŞ Çarşının içi günün bu sıcak ve çok güneşli saatin. de bile loş ve serin, eski kubbelerin tepesindeki cam- lardan süzülen ışıklar tabii kâfi gelmiyor. En ipt dai ve en saf zevkleri celbetmek İçin, en iptidai ve en saf zevklerle süslenmiş olan camekânlarda am - püller yanıyor. — Sen çârşıyı.nereden biliyordun Nazlı!., Onlar bir kere Çopur Eminenin belâlısına ef'âtun bir £ildökos almışlardı buradan, fakat Sabriyeye bü- nu söylemiyor, sadece: Belki işportacı bulmak küçlük N On beş kuruşu, lasma atıyor... Ve kızıl tarağı — Kaça bu tarak?. — Yirmi beş kuruş. — Yirmi beş kuruş mu?. ona bile verecek, fakat bütün b9 yalinin gayesi olan bir saç tarağını bu kadar v0 azlı için umulmaz bir şey... uykusuna giren tarak.. , pazarlık etmeden işportacmın ii” eştir” simsiyah saçlarının içine yeri .. Sonra bir dükkünm camekinmı Kendisine a parak, tarağın saçına yaraşıp yaraşmadığına kuyorum, patrona danışalım.. larda çalişmak için zevk bırakıyorlar mı?, — Dağlı mıyız?.. Elbette te biliriz... kıyor., Y ' .".. Makineler işliyor, ameleler işliyor. Fabrikanm kapısı açıldı. Elinde değneğini tutan tek ayaklı bir adam dışarı çıktı Sokak tenha. Çakır Adviyenin kızı Gülizar taşların üzerine bi « raktığı küçük kardeşini avutmak için maskaralıklar yapıyor. Hafta sonu. Nazlı gündeliğini eline almea evvelâ şunu düşü“ nüyor: — Bu parayı eve götürecek miyim?.. Hayır! Bu parayı evine götürmiyecek bunu yap- mıyacak!.. enayilik canma tak etti O esasen bütün bir haftada bu karar: verebilmiş olduğu için böyle huzurla çalışabildi ya!. Pğer bu kararı verme- seydi mümkün mü idi onun için her sabah — eskiden Yaptığı gibi — horoz seslerile kalkmak ve tanyeri ağarırken yollara düşüp makinenin emrine Kendini Nazit onların halini gördükçe: “Evleninek mi?,. Allah muhafaza etsin diye düşü- nüyor. Çalış eşek gibi. Besle herifleri... Ben kotü ola- sağım vallahi, billâhi kötü olacağım,, Ve solift kendi kendine gilliyor: nasıl i ölür kil... Bu da herhalde güç bir iş, kötü olmanında şartı surtu olacak... “Acaba İnsan — Nereye gidiyorsun Nazir?.. — Gel, gel çarşıya gidiyoruz, kapalı çarşıya... Sabriye şaşkın gözlerle ona bakıyor: — Ne yapacaksın ?.. — Çiçekli şapka alacağım baştma.. — Kız çıldırdın mı?,, Senin paran yeter mi ona?.. — Gör bak yeter mi... Bütün hafta çalıştım yet- mez olur mu?.. — Nazlı eve para götürmiyecek misin ?.. Çıldır. Diye gülüyor. Sabriye onun ebedi ve ezeli hayranı. yürürken sağdaki soldaki camekinlara genç kalbini titreten bir heyecanla bakıyı — Nazlı? Nazlı görüyor musun bebeği? Yuh. Tıpkı insan gibi duruyor. Ve bir dükkünm camekinma burnunu yapıştıra- cak gibi dayanıyor... Kafalarmı dik, dik tutan garip mankenlerin üstü « ne giydirilmiş mor, acı yeşil, çihgene pembeği.. Çi- çekli, süslü elbiseleri. Çarşı içinin kalpleri titriyerek seyrediyorlar. — Aman ne güzel şeyler!.. esvabına bak.. Nazlı bütün İsteğiyle yiyecek gibi baktığı beyaz elbiseye dudaklarını büküyor: — Ben gelinlik istemiyorum diyor gelin olan ka- rinm Allah belâsm: versin... Görmedin mi İ bizim gibi güler gezerdi. Şimdi eğer evlenmesi vers #nnralta vatrune Ah Nazlı abla şu gelin Çarşı çok kalabalık bugün.. Cumartesi; bir çok yi şi ancak bugün alış veriş edebiliyor. Sabriye: — Nazlı gel, diyor artık gidelim. Parayı sen.. Baban kızacak.. — Çatlasm. d vu — Şapkayı'ne yapacakam ? İşte tarak, aldın V# Tarağın üstüne şapka giyersen tarak görünme — Evet doğru... Bir anda şapkada hevesi kalmad:. Peki n. Gözleri ayaklarma ilişiyor: — Kundura alacağım, — Kundura mı?. — Evet sandal alacağım. Yeşili yahut kırmızı dal, yi tge' ari — Nazlı... Fakat öteki yapacağı işten emin ilk ras" yağındaki lâstik kundu $ hanelik —Bimna Onun yanmda kız OP: prurif * e alaca“ hazır elbiselerini gas Fazileti? bir dükkâna giriyor... A; arunmaanle sneli him sa.