temiz, rüst, 4 R olmak, kari Büzetegi olmıya rel em eray e Vekili Şükrü Kaya'nm Milet yiladu. hakkında Büyük verdiği izahata ir, Bir ev, k » harlee kı omŞUlarımı Vi ; eek kat ke, duvarla çevrilir, Fa seri, ye dan birinde bir ser. oturduz DİF çingene grupunun tik duvapı > ve bu komşuya biti, yıkık olduğunu far. İn, ni viniz ve bahçeniz dulaz Ruzgar tecavüzlerine ma, egg, a Yanları bahçenizde ot- Ber bra SİN<eneler de evinizde hu. Bop yenin cenup hüdudunda Açı, lometroluk bir saha böyle ba gelmiştir. Komşumuzda da Yanımda memleketten kaç. er, memlekette tutunama, Man, Kezer, suiniyetleri sabit w b iler yerleşmiştir. Bun. Paky,, 9 hudut boyunca geniş mağ rta kaçakçılık teşkilâtı vü. Retirmişler, tekkeler, siyasi girik için merkezler ihdas et - e Zamanlarda Suriyedeki Fran pemurların tahriki ile bu Türk iye düşmanı unsurlar çete. â, (e9kil ederek memleket dahilin. ma Ye asayişi de ihlâle te- *tmişlerdir. Bu sebepten kenleketin cemup vilâyetlerinde ve lep hı ssursuzluk ve emniyetsizlik baş | Böstermişti ir, ma huriyet rejiminin en büyük affakiyetlerinden biri de bütün Sera bir ew kadar huzur ve sükü. etmek Si bi say ME cümhuri, in tahammül edemiye. $İ bir rahatarzlıktar. me Dahiliye Vekdli ve Büyük hale a Meclisi bu yıkık duvarm bir bu > etm haline getirilmesini, ve keki var boyunda yaşayan tehli. ve ue unsurların temiz. esaslı tedbirler alın. ma karar vermiştir. Bu, evi, ez ve sükünunu temin et. > istiyen her ev sahibinin hakkı vazifesidir. ... Fransız Memurlarının iyeti arada Blum hükümeti, ken. den evvel gelen hükümetlerin hataları düzeltmekle MZ hükümetleri Suriyeye bir ta. İ müstemleke memurları yerleş, işti, € için bir fırsat bilmislerdi. an yerleşmeğe başlıyan Türki. Yerg yrilerini hüduttan kaldıracak ray bilâkis hat boyu üzerinde rine yardım etmişlerdi. Milan bugünkü feci vaziyetin te. ma nünde doğrudan doğruya â. e müslardı. Ermenileri, Çerkez. bağüre rt şeyhlerini hüduda yer. onlardı. aş lidudun baştan başa Türkiyeye Yan unsurlarla doldurulması ve ada bunların kaçakçılık, şeki © , şeka. et. tahriküş yapmalarma göz kalmıyarak teşvik edil. Mes, Su; Sn yağ riyedeki niyetini göstermeğe kâfi edilebilecek sebeplerdir. TAN aylardanberi bu gayri tabii Mik, akımda neşriyat yaparak Gi in buradan gelmekte olan am olan tehlikeye dikkatini | * çalışmıştı. Metiçç SSrİyatımızm buzüün müsbet Hip pp erdiğini ve hükümetin ce. er, Mlüdu meselesini kat'i şekli, Mele kararlaştırdığını gör. eği, izm için sevinecek bir hüdi, ig Bim hükümetine düşen Mn ta, *ski Fransiz hükümetleri. VİN ettiği müstemleke me- j Göksan Yaşında gözlerini Bunlar huduttaki bu | ikrarsızlığı Türkiye aleyhinde | Fransız idaresi, | TAN KOCA SINANIN SAN'AT HAYATI Eserleti ve Yüksek Varlığı Yazan: Ss “baş kalfa,, rütbesni kazanmıştır. 1534 senesindeki İran seferinde Türk askerlerinin Van gölünü geçebilmeleri için yapılan gemilerin inşa. atını idare etmiştir. Istanbula avdetinde Iran sefe - rinde gördüğü hizmetlere mukabil subaşı rütbesini ihraz eylemiştir. lahlara karşı açan seter - V de Tuna Üzerine ilk bü. yük köprüyü kurmak gibi bir eh- liyet göstermiş, o. muvaffakıyetin. den sonra da mühendislik şöhreti tamâmen yerleşmiştir. nz Sinan, gemi, köprü ve saire gibi seferlerde ordu hizmetine hasret- tiği dehasını Tuna köprüsünü kur duktan sonra tamamen denecek kadar, mimariye çevirmiştir. Ya, rım asrı geçen şana't hayatının şaheserlerini, İstanbuldan başla - yıp imparatorluğun bütün vilâyet. lerine kadar yaymış bu verimli ve büyük sanat dahisinin ölüm tari, hi hakkında biribirine zıt malümat ve İddialar mevcutur. Fakat mu - hakkak olan bir şey varsa, eşsiz, Türk mimarmın âçksen sekiz veya âleme kapadığıdır. Naşı şaheserlerinin en müstes. nası olan Süleymaniye camlininin müştemilâtmdan Sayılan, haya tında, kendisi İçin yaptığı türbe, de medfundur - B yük san'atkârm hayatma dair yukarıya naklettiği miz kısa malümat her Avrupa mecmuasında ve Sinann san'atma | alt neşredilen tetkiklerde mevcut. tur, Yarım asırlık çalışma haya - tında insanları hayretlepe düşüre. cek kadar çok eser çikarmış olan büyük Sinanın başardığı şeyler hakmda en esaslı ve sarih malü - matı “Tezkeretül Bünyan, da bu. labiliyoruz. O kitapta, Sinanm yaptığı, köp- rü, su bendi, gemi Ve Saire gibi mi. marlıktan ziyade mühendisliğe ait olanlardan maada mimariye giren eserlerinin listesi | Aşağıdaki hay ret verici rakamlarla gözüküyor: Seksen bir cami, elli meaçit, elli beş medrese, otuz dört saray, otuz üç hamam, on dokuz türbe, Bu muhtelif eserlerin hepsi, ye- rine, kullanılacağı İşe göre ayrı ayrı sitillerde tamamlanmıştır. Onlardan her birinde başka bir hususiyet ve ahenk mevcuttur, Sinanın basit bir ihtiyaç için yapıl. mış olduğu en mütevazi eserinde dahi sahtelik ve âlelâdelikten en em murları tarafından ihdas edilen ve bugün Türkiyenin huzur ve asayişi için tehlikeli bir şekil alan bu gay. ri tabii vaziyeti düzeltmek, bu tah. rik ve iğtişaş unsurları huduttan kaldırmak, sul niyetleri sabit olan Fransız müstemleke memurlarını değiştirmek, ve cenup hudutların- da sükün ve asayişi temin edecek tedbirleri almaktır. Aksi taktirde Türkiye hükümeti bu tedbirleri bizzat almağa mecbur kalabilir. Böyle bir hareketin ise, anlaşmak istiyen Iki hükümet ara. sındaki soğukluğu izaleye değil, artırmağa yardım edeceğine şüp. he yoktur. Biz komşumuzdan komşuluk hukukuna riayet etmesini İstiyo. ruz, Komşumuz bu vazifesini yap. mazsa, mes'uliyet kendisine ajttir. Albert Gabriel inanın hayatına dair muhtelif, fakat sarih ve kat'i malümat mevcuttur. Büyük mimar A- nadolunun göbeğinde, Kayseri civarında 1489 senesin de doğmuştur. Sarayda yetiştirilmiş, sonra yeniçeri kıtalarma intisap ettirilerek Belgrat ve Rodos sefer lerine iştirak etmiştir. O seferlerin âkabindede küçük bir iz yoktur. Seksen bir cami yapmış olması» na rağmen her camlin iç avlusu, dahili tertibatı ve tezyinatı had - deden çekilmiş hir zevkin müte - nevvi buluşlariyle' biribirinden baş ka yapılmıştır. Sinanm sanatinde tekerrür ve alelâdelik bulunamaz. I stanbulun hüera köşelerin. den biri sayılan İbrahim Paşa camli dahi, o semtin orijinal ve yerine tam mânasiyle yerleş - miş bir zevk nümunesidir. Sinanm binbir tenevvli arzeden buluşları. nin inceliğini, mimarisinin vakarlı ifadesini binaların iç ve dış terti batındaki tahavvülleri, (şaheseri olan Silleymaniyeden maada; Rh- olan Süleymaniyeden maada; Ah- rimah camilerinde derin bir hay » ranlik içinde seyredebiliriz. Mimarlar bir eseri (o plânımdan tetkik ederler, Bilmiyenler için hiç bir mâna ifade etmiyen bazı mi - mari kaldeleriyle bir eserin gü. zelliği, mesafeleri içinde dolu - luğu, oturaklığı, kubbelerinin İs « tinat ettğii sütunlara nazaran ifa deleri seçilir. Sinanm bütün Abi- delerinde san'at ve estetik kalde « lerinin en sağlam ve en güzel nü- munelerine tesadüf olunur. Sinan evveldenberi, yüksek Mİ marları meşgul eden esaslı bir me seleyi; en az İstinat noktalariyle, en geniş avlular meydana getir « mek, siklet taşıtmak meselesini, akla ve zevke unygun gelen bir ça re İle halletmiştir. ehzade, Süleymaniye, Edir- Ş nenin Selim camlini, biri. biriyle mukayese edersek, az İsti- nat noktalariyle fazla siklet kal - dırtmak idenlinin Sinanm dima - ğında nasıl ilerlediğini ve tekâmül merhalelerinin son hadlerine na- sıl eriştiğini iyân bir şekilde görü. rüz görürüz. Bunlara rağmen on altmcı asırdaki Türk mimarisinin hususiyetleri inkâr edilmek isten- Koca Sinan ve şaheserlerinden Edirnedeki Selimiye camii miştir, Sinan eser- leri de Ayasofya» ya birer mukabe- leden ibaret şek - linde telâkki edil- miştir, Şunu tasdik et- meliyiz ki, "azı Avrupa eserlerin - de rastlanan bu gibi iddiaların mak sadı mahsusla tek- rarlanmış nazari» yeler olduklarını Süleymaniyenin A yasofya ile mu - kayesesi belâgatle meydana çıkarır. Süleymaniyenin « Binumi, .plânınm İâkkileri ile A- yasofyanış he - yeti umumiyesi - nin mukayesesi, Bizans âbidesiyle Türk camii «- rasındaki umumi plân bakımından olan vazıh karakter farklariyle beraber altıncı asrın Bizans ve Av. ruüpa eseriyle Türk san'atmın i) - ham membalarının tamemen biri, birine yabancı unsurlardan terek - küp ettiğini meydana koyar, B u farklar evvelâ teknik ba. kımdan şu esaslı nokta - larla tebarüz eder; Ayasofyanın içi, kıymettar taş. lar, muzayikler ve mermerlerle ya- pi malzemesinin fakirliğini gizli. yecek bir şekilde örtülmüştür. Dı. sarısından da o muazzam bina, tek. Biğini açık bir tarzda gözükecek şekilde yapılmamıştır. Halbuki Si- nan bu tarzın tamamen aksi pren- sibini takip etmiştir. Süleymaniyenin kubbelerinde, tezyinatında, sütunlarında ve ke - merlerinde Yapılış malzemesini İ. Yün bir surette ortaya koyan bir tün tezyinat ve yapılmış olan bü. tü ntezyinat ve yapılmış olan bü- tün teferrüat mimarinin ve bina - nın icaplarını hülâsa eden birer &- henk nümunesi halindedir. Her köşenin çinileri, taş oymaları ora. nin hususiyetini kendi çerçevesi içinde toplamış ve binanın diğer taraflarına ve diğer köşelerine ka- dar sirayet ettirmiyen bir tenev vü dehasiyle tertip olunmuştur. akat bunlar, Türk mimari- sinin ancak ilk kıymetleri arasında sayılabilir, Sinanm asıl hususiyetlerini başka sahalarda a. ramalıdır, Ayasofya hakkındaki hayran- İıklarm derecesi ne olursa olsun kubbesinin alelâdeden ileri gide » meyen bir tesir bıraktığı da mu - hakkatır. Mabedi yapanın, kubbe. mümkün olabildiği kadar bir genişlik vererek İç tezyinatinm mebzul zenginliğini temin etmek | Vekâletine göndereceğini ve bu işe yapanın |son derece ehemmiyet vererek hal - hakkaktır. Mabedi çizdiği gözüküyor. Binanın iç tez - vinat ve haşmetini dışından sez - ğını bildirmiştir. direbilecek bir tesir yapmadığı hattâ, dışmdan içine girince iki üyük farkın hayretleri içinde ka, 1 da muhakkatır. Halbuki, Sinanm telâkkisi ta. mamen başkadır. Camiler içinde merasim, alayişli dualar, muhtelif sınıflara ayrılacak tertibat gibi tahavvüller yapılabilecek mevzu. lar olmadığı halde, dahi mimarın buluşları âbidenin harici ve dahili şekillerinde harikulâde zevkli ter. | tibat vücude getirmiştir. | slâm dini, #badet eden sınıf lar arasında müsavatı ka. ğinden Sinann yân © &h shrshrd bul etiğinden Sinanın cami plân - larındaki güttüğü maksadın evve. lâ mümkün.olduğu. kadar büyük bir orta avlu vücuda getirmek ol- duğunü düşünmemiz lâzımdır. SI, nan ortada koca bir meydan hafin deki göze çirkin gelebilecek açık- lığı şayanı hayret bir san'at terki. biyle binanın heyeti umumiyesine hazmettirmiştir. Bir yakası Haliee doğru sert bir inişle düşen arazi Üstüne, muh telif maksatlara hizmet edecek müştemilâtiyle kurulmuş bulunan Süleymaniyenin yalnız ana bina mimarisi bir şaheser değildir. Bü- tün müştemilâtının 6 sert inişli araziyi gözü okşıyan ve herkesi gaşyeden bir üslüpta kademe kada, me ahenkleştirilmiş olmasını ha- rikulâde kelimesiyle anlatmak bile güçtür . Logaritma Müsabaka- sına İştirak Edenler | Ankara, 8 (A.A.) — Türk Di Ku rumu Genel Sekreterliğinden: Logaritma müsabakasını müddeti içinde, memleketin muhtelif yerlerin- den telyazısı ve mektupla 75 kişi iş- tirak etmiştir. İştirak edenler: 1 say- lav, 3 profesör, 2 emekli subay, 1 no- ter, 7 öğretmen, 12 memur, 2 mlihen- dis, 1 avukat, 1 kimyager, 3 muhar- rir, 18 talebe, 1 sanatkâr, İ işçidir. 22 zat te yalnız adres vermiş, mes- leğini bildirmemiştir. H .Reşit Tankut Zile Heyeti Geri Döndü Zile (TAN) — İlçemizin Amasya Vilâyetine . bağlanması (hakkında halkça yapılmış olan mazbatayı A- masya Valisine götüren heyet bura - ya dönmüştür. Heyeti büyük bir nezaketle karşı « liyan Vali Talât, mazbatayı Dahiliye kın isteğini yerine getirmiye çaltşaca Süt inhisarı Umum Türkiyede bir türlü hal, ledilemiyen bir silt derdi var. Sütler bir türlü halledilememiştir. İkide bir süt müstahsilleri, süt satıcı! rı ve belediye arasında ihtilâflar çıkar, münakasalar olur, mesele yine halledilmeden kapanır. . Bu defn süt müstahsillerile, sa. tıcılar arasında sütlere su katmak noktasından ihtilâf çıktı. Mistah. sillerle, satıcılar her nasılsa anlaş tılar, Belediye de «adese sütleri hıf. nasıhha kanununa ek olarak'çıka. rlan sıhhi talimatname bakımın. dan kontrolü üzerine aldı. Zaten be lediye, her zaman bu kontrolü yap tığmı, hattâ süt tenekelerini mi, hürlediğini, stitlerin emniyet altı. na almdığını söyler.. Fakat bütün bu iddialara rağmen sütler dalma suludur, mikropludur, pahalıdır. * Süt meselesini halletmek için, bu sathi tedbirler kâfi değildir. Süt meselesi bilhassa çocuk sihha. ti, cocuk vefiyatı noktasmdan çok mühimdir. Memleketteki çocuk ve, fiyatının miktarı hakkında riva, yetler muhteliftir, Bugün Avrupa memleketlerinde çocuk vefiyatı yüzde yirmi, on iki, yüzde sekiz derecesine düşmüşti Amerikada yüzde ikidir. Bozuk siitün çocuk vefiyahı noktasından ehemmiyeti de inkâr edilemez. O halde süt me, selesi üzerinde israrla durmak £e- rektir, . Sütü miinferit vasıtaların, satı. cılarm elinden almak lâzımdır. Süt müstahsilin elinden, doğrnen. beles diyenin eline gelmeli, belediyenin distrilize silt çıkaran fabrikalerıne da şiselendikten sonra yine beledi. ye teşkilâtları vasıtasile halkın © line geçmelidir, Sütü sathi bir mu. ayeneden gecirip, süt tenekelerini mühürlemek hiç bir şey ifade et. mez. Sütü satmak için mühürü çı- karan sütçünün muayeneden sonra site su katmamasına sebep yoktur. Süt, fikara halkım içemiyeceği ka- dar pahalıdır. Çocuk vefiyatı da en ziyade frkara halk arasında 0 tar, Çocuk sıhhatini, çocuk vefiyas tanı kontrol icin, sütü, süt gibi ço. cuğun ilk ihtiyaclarını belediyele, rin, içtimai muavenet müdürlükle, rinin sıhhi bir kontrolden geçir, mesi Yizımdır Sit inhisarı, müs, Kirat Inhisarından daha mühimdir, ADSIZ YA Mısır ie Türkiye Arasında Ankara, B(A.A.) - Dün Dş Bakanlığında, Hariciye Vekili Doktor Tevfik Rüştü Aras ile Mısır orta elçi si 8. E, Mohammed Elmohti Elceza- irli, Türkiye Mısır arasında bir dost İuk muahedesile ikamet ve tabilyet mukavelesi imza etmişlerdir. Bu mu- ahede ve mukavelelerin metinleri yas kında iki memlekette ayni zamanda meşredilecektir. AZLIK VAKIFLARI MÜTEVELLİLERİ Gayrimlislimlere ait Vakıflara tayin edilecek mütevelliler için hazırlanan talimatname Vekiller heyetince tas- dik edilmiş ve bugünden İtibaren me- riyete girmiştir. Vakıflar kanunundan evvel bu gibi yerlere tayin edilen ve tayinleri hükümetçe tasdik olunan mütevelliler, kanun! müddetleri bitin. ciye kadar bu vazifelere devam ede- ceklerdir. Bir Profesör Geliyor Üniversite rektörlüğü Paris hulmk fakültesi profesörlerinden ve millet. lerarası ilmi otorite sahiplerinden Bay Lâmperi iki konferans vermek Üzere şehrimize çağırmıştır. Profesör Lamper, bu çağırmayı ka bul etmiştir. Kendisi 25 ve 27 Nisan da iki konferans verecektir,