İKİNCİ İNÖNÜ MEYDAN MUHAREBESİ On Yedinci İİ a.a... Bs Milli Mücadelemi- zin en parlak zaferlerin- den birisi olan (İkinci İnönü) nün on altı yıllık tarihinin son sayfasını da kapamış, on yedinci yılın ilk sayfasını açmış bulunu. yoruz. Bugün on yedi yaşma gi- ren Türk çocukları o zafer gü- nünde dünyaya gelmiş bahti. yarlardır. Yunan ordusu Türk İstiklâl or. 'dusile ilk muharebesini 1921 yılının 10 Ikincikânunda yapmış ve mağ- Tüp olarak çekilmişti. İnönü tepe- lerinde ve civarında cereyan eden ve “Birinci İnönü,, adını alan bu muharebe mun- tazam ordu şekline o si- rada henüz yeni sokul- muş olan Türk küvvetle- rinin inuharebe kudretini isbat etmiş, kendisinden kat kat üstün kuvvetteki düşmanı yenen Türk İs- tiklâl ordusu tarih kar- gısmdaki ilk imtihanmı muvaffakiyetle vermişti. “İkinci İnönü,, meydan muharebesi başlarken Yu nan ordusu, karşısında Türk cephe kumandanı o- larak yine General İsmet İnönünü buluyordu. csreyan otarzma Öini air bakalım: “ Birinci İnönü,,mu- Farebesinden ordusunu eğ iki grup halinde görüyöruz: Bir grup Bursa mıntakasın da, diğer bir grup Uşak mıntakasında... Bursa ve şarkı o mmtakasmdaki grup 4 piyade fırkasile bir süvari livasmdan teşekkül ediyordu. U- gak grupu da keza 4 piyade fırkasile bir miktar süvari kuvvetinden mü- rekkepti. Ayrıca İzmirde de 1 pi- yade fırkası vardı. Yunan ordusu “Birinci İnönü,, muharebesinden sonra silâh, teçhizat, mühimmat ve nakil vasıtası bakımından ayrıca ikmal ve takviye olunmuştu, Bu ordunun muharip kuvvetleri şu mik tarlara varıyordu! Piyade: 40,000 tiifek, 3,000 ağır ve hafif makineli tüfek, Süvari: 1,200 kılıç "Topçu: 144 top, Yunanlılar karşısında bulunan Türk ordusu İse, Eskişehir, Afyon mmtakalarında olmak üzere, iki grup halinde idi, Bunlardan Eski. şehir grupunun harekât mmtaka. #ma Garp cephesi Afyon grupunun harekât mntakasma da Cenup cep- hesi ismi verilmişti, Asıl “İkinci £- hönll,, meydan muharebesinin ce. reyan ettiği Garp cephesine İsmet Paşa (General ve Başvekil İsmet İnönü) emir ve kumanda ediyordu. “İkinci İnönü,, meydan muhare. besinin cereyan ettiği günlerde Yu- nanltlarm karşısmdaki 'Türk İs- tiklâl ordusunun mevcudu da aşa; daki miktarlara yükseltilebilmişti Garp cephesinde: Piyade: 15,000 tüfek, 150 ağır ve bafif makineli tüfek, Süvari: 900 kılıç, Cenup cephesinde: Topçu: 66 top, Piyade: 9,000 tilek, 94 makineli tüfek, Süvari: 4,000 kılıç, Topçu: 51 top. er iki tarafın (Türk ordusu ile Yunanlıların) bu kuvvet- Yerinden başka İzmit mmtakasmda da birer fırkalık kuvvetleri vardı. (Yunanlıların bir fırkası bir Türk İrrkasmdan 3 misli fazla kuvvette Adi. Bu nokta mühimdir), İzmit mm takaamdaki kuvvetlerimizi ihtiva eden cephemiz Kocaeli grupu ismi- ilke ve, Şev MEYE damask “6 İstiklâl ordumuzun ikinci İnönüzaferimizi ka- zandığı sahada harekâtı gösteren kroki da uzun boylu izahına mıyan sebepler Yunanlıların kat'i netleeli bir muharebeye Eskişehir mıntakasında girişmeleri lüzumunu Yılını Kutlarken em esasen senem eemmresese ere YAZAN: CELÂL DİNCER Emekli Kurmay Binbaşı mens eare san sammmsane erer donanmış a 4» ni taşıyordu. Türk ve Yunan ordu- larının umumi kuvvetlerine bakar- sak, miktar cihetinden Yunanlıla- rın üstün olduğunu görürüz. Bu üstünlük piyade kuvvetlerinde iki misli, piyadenin en tesirli si lan makineli tüfekte 15 misli, top- çuda bir buçuz mislidir, Yalnız sü- vari kuvvetleri itiba, Türk or- dusunda dört misli bir üstünlük vardır. Lâkin simdiye kadar oldu- ğu gibi bundan sonra da muhare- belerin kat'i neticelerini alacak o- lan piyade #ınifidir. Bilhassa bu #ınıfın ateş kuvvetini teşkil eden makineli tüfeklerle Piyadenin ta arruzunda ona zafer Yolunu açmak vazifesini çelik namlılarında taşı- yan topçunun rolü ve hinaena! Yunanlılarm bu sahadaki Tükleri çok mühimdir. Diğer taraftan gerek muharebe malzemesinin bolluğu gerekse aakerin elbise “e teç nin tamanıl'fı ve mükemel tibarile her İki taraf biribirile mu- kayese edilemiyecek vaziyettedir- ler. Yunan ordusu, © zaman, Av- rupanın silâh, malzeme ve teçhizat fabrikaların en yeni imalâtile bol bol bezenmiş ve Yunan askeri mii- kemmel surette giyinmiş bulunu- yördu. Halbuki bizim tarafta vazi. yet tamamen aksi idi. İnönlerinde, tepeden tepeye; Cenup cephesinden Garp cephesine koşan halis Türk çocuğunun ne sırtında kaput, ne a- yağında sağlam bir ayakkabı mev- cut değildi. Süvarilerimizin teçhizatı da “İp Üzengi, tahta kılıç, tabirins uya. cak şekilden fatklı değildi. Topla» rımız, tüfeklerimiz başka başka fab rikaların mamulâtından, eskimiş, malzemesi noksan xeylerdi. Gerek toplarım, gerekse tilfeklerin ayrı ayrı modellerden oluşları bunlara cephane tedarikini son derece giiç- leştiriyordu. ursa grupundaki Yunan kuv vetleri 23 mart günü (Es- kişehir) Umumi istikametinde ile- e“ AFYON ri harekete geçmişlerdi. Bu kuv. vetler iki koldan ileriiyorlardı. Şi- maldeki kol, Yenişehir—Bilecik— Söğüt istikametinde, Cenuptaki ko, da İnegöl — Pazarcık yolu ile ha- reket ediyordu. Şimal kolu bir fır. ka kuvvetinde idi. Cenup kolu da Pazarcık mıntakasına kadar, İki fırka kuvvetinde bulunuyordu. De- mek oluyor ki, Yunanlılar Bursa grupundaki 4 piyade fırkasının yal nız 3 tanesini harekâta iştirak et- tirmişler ve bu kuvvetlerin merke- zi sikletini yürüyüşte çenupta bu- | lundurmuşlardı, Uşak grupundaki Yunan kuv- vetlere de Afyon ile Uşak srasımdaki (o Dumlupınar mevzilerine doğru ilerlş- meğe başlamışlardı. Yu- nanlılar Uşak grupundaki, 4 piyade fırkalarından da yalnız üçünü bu harekâta iştirak ettirmiş bulunu. yorlardı. İşte Garp ve Cenup cep- aelerimizdeki kuvvetieri- mize karşı ayni zamanda harekâta geçen Bursa ve Uşak grupları, beklenirdi ki, bi: sonra birle. şecexibr ve Türk İstiklâ) ordusunu mağlüp #mek için kat* neticeli bir mey- dan omuharebesine, bü- tün kuvvetlerile (ayni mmtakada, girişeceklerdi. Askerliğin yüksek sevk ve idare kaideleri böyle bir #ht'mali vari gösteriyor” du, Bu mmtaka neresi 0- labilirdi? Eskişehir min- takası, yani bizim Garp cephemiz mi; yoksa Af- yon mıntakası, yani Ce- nup cephemiz mi? Bura- lüzum ol- zamı ortaya koyuyordu. Buna nazaran da Ugaktaki Yunan grupunun, Kü- tahya üzerinden, “İnönü, mevzi- lerimizin cenubuna teveccüh etme- si ve Garp oephemizi cenup vanin- dan ve gerisinden çevirmeğe çaliş- ması ihtimali mevcuttu. Bu ihtimalleri gözönünde bulun- duran Büyük OErkân Harbiye Relisliği o Cenup cephesi Oku- mandanlığına lüzümlu ta limatı vermiş ve Cenüp cephesi ku- mandanlığı da kuvvetlerini, hiç olmazsa büyük kısmı le Kütahya üzerine teveccühü muhtemel olan Yunan Uşak grupuna karsı Altın taş mmtakasmda toplamıştı. Yal- niz 57 inci ve 41 inci piyade fır. kalarımızdan müteşekkil olan 12 in. ci kolordü, Afyon mıntakasında bis | rakılmıştı. Bü kol, kolordunun va- zifesi Uşak üzerinden ilerliyen Yu. nan grupunun kuvvetlerini şimale gitmekten, yani Kütahya Üzerine ilerlemekten menetmek idi. Bu va- zifeyi o kuvvetlere taarruz ederek başarması ve bu suretle onları ken di üzerine çekmesi icap ediyordu. Bu vazifenin ifası esnasında 12 inci kolordumuz muharebe ede €- de Afyon umum! istikametinde şar ka doğru çekilecek; Uşaktan gelen düşman kuvvetlerini kendi peğine takarak onları kat'i netice yerinden uzak bulunduracaktı. Altıntaş mm takasında toplanmış olan Cenup cep hesinin diğer kuvvetleri ise ahvali inkişafına göre kullanılacaklardı. Şu izahattan kolayca anlaşılır ki, Yunan ordusunun hem Bursa, hem de Uşak gruplarını teşkil eden bü- tün kuvvetlerin “İnönü,, ve civarın- da, yani Garp cephemizde cereyan edecek olan muharebelere İştirak etmek istiyecekleri tahmin ve ka- bul edilmiş; ona göre, mukabil ted birler alınmıştı. (Arkası 10 uncuda) duasi bük Hk vsellükeli Bahar gün lerinin ev, salon çiçekleri Bu Mevsimde Evinizi Hangi Çiçeklerle Süsliyebilirsiniz ? alon nebatlermın cinsi ve yaşama tarzını bilmek lâ - zımdır, Her nebat salonlarda ya - şıyamaz. Tabii şartlar altında ya- şamıya alışmış nebatları güneşi az, havası bozulan, rütubetsiz, ışık #iz kapalı yerlerde uzun müddet yaşatmak zordur. Bundan dolayı birçok nebatlar üzerinde seneler- ee devam etmiş tecrübeler sayesin de hangi nebatların salonlarda ya şıyabilecekleri tetkik edilmiştir. Zoraki hir yaşayışa tahsmmül ede bilen nebatlar Üç kısma ayrılmış - tır. Bir kısmı salonlarda çiçek aça. bilenler, ikincisi büyük yaprakla - rmin güzelliği için kullanılanlar, üçünetisl de ince ve nazik yaprak Büyük'yapraklılar : B unların hepsi sıcak iklimle rin neballarıdır. Ekserisi kendi ikliminde 15 metro kadar yükselerek büyürler. Bunların çi çekleri gösterişsiz veya beğenile- cek çiçeklerden değildir, Yaprak « ları makbul olan bu cinslerin için de muhtelif Palmiye nevileri var dır. Salonlarda en dayanıklı olân- “lar yediğimiz hurma ağacının ne- vilerinden: Feniks ile Latanya, Ka marops, Hindistan cevizinin bir ne vi olan kokos, rafis, braha, ve bi- raz nazikçe olan kentinalar da. Ima aranılan #idanlardandır. Lâs- tik İnciri Fikiis Aralya, Draçena nevileri, Sikas, Oküba, yaprak ve gümüş bagonyaları, Ligülarina, kaladyum, zencefil, hareli yaprak- Iı Maranta, Piperler, Aspidistra gi bi. İnce ve ayraşlı yaprak'ılar : nce ve kalın yapraklı Aspa | tagüs yani kuşkonmaz çe- şitleri, kurdelâ denilen beyazlı ve çizgili yapraklı fidanlar, ince yap- raklı Aralya, ince yapraklı Dra - çenalarla Davalya, İpteris, adian- tom denilen füjer cinsleri, Liko - podlar, Selâjineller gibi, Bunlarm en büyük düşmanı: Hava cereya- nı, fazla ve devamlı güneş ziyası, toz ve sigara dumanıdır. Çiçekli olanlar; Orkiderler, Gar- denya, Fül, Kamelya, Azelya, Ya- semin, kaktuslar, çiçek bagonyala- rı, rr ve sardonyalar, karanfil, limon, pertakal, mandarina, tu - runç, Klivya, Amarilis, ortanca, ile sovanlı çiçeklerin kâffesi. Salon fidanlarınm bakımı kolay &r. Kalde olarak yazın iki günde bir defa kışın dört günde bir defa sulanmalıdır. Kalöriferleri salon - larda saksıların altına derin birer | tabak koyarak bu tabağı yarısma kadar su ile dolu bulundurmalıdır. Yaprakları ara sira kuru bezle si- lerek tozdan muhafaza etmelidir. Ağaçlarda mantar hastalığı: H avaların sıcaklığı ve ara 87- ra muhtelif şekilde fidan- lar üzerinde toplanacak rütubet veya yağmurlarm tesirile mantar hastalıkları başgösterir. Fidanla - Yazan: Lütfi Arif Kember Güzel Kaktüsler bu Kurutucu mantar hastalıkla - rından korumak için şimdiden ted. birler alınmalıdır. Meyva ağaçlarında, bağlarda, süs ağaçlarmın hemen birçoğunda mantar hastalıklarının nevileri baş ka başkadır, Belli başlı hastakklar güllerin, armut ağaçlarının yap - rakları üzerinde görünen pas has- talığı, aklık denilen yapraklar, kon calar, filizler Uzerinde yaşıyan be- yaz mantarlar, yeşil ve siyah ba- tırların mevcudiyeti ile husule ge- len karaballık, asmalarda, güller- de Mildio, havasızlıktan bunalmış ağaçların koncsları Üzerinde hâsıl olan gümüş renkte tozlardan iba- ret çürüklük, yapraklar, koncalar üzerinde yaşıyan mantarların tev- lit ettikleri muhtelif renkte leke - ler hep birer mantarın fidanları kurutabilecek kudrete meydana getirdikleri çok zararlı birer hasta lıktır. Bunların hepsi için ayni ilâç bağ bulamacı denilen ve dün yanm her tarafında kullanılan bir terkiptir. Yalnız aklık ve gülle - me mantarlarma karşı toz kükürt serpilmelidir. Yeşil muslar ve likenler: ütübetli bahçelerde, su ke- narlarında, şimal tarafına bakan vaziyetlere dikilmiş mevva- lu ve meyvasız ağaçların gövdele- ri üzerinde yeşiyan yeşil renkli yo sunlar, muslar, dikenler kendi ken dine çoğalır dururlar. Yeşil pudra gibi ince ince serpilmiş gibi görü- nen bu parazit otları temizlemek Yâzımdır. Temizlenmiyen ağaçla - rm gövdelerinden en ince dalları- na kadar yayılan bu tüfeyli nebat- tıklar ağaçların besleyici özsuyu- nu (nusg - nebat kanı) oOemerek ağacı kuvvetten düşürür, Meyva verdirmez. Bunun çaresi pek ba - sittir. Bir tel fırça ile kışın gövde leri kazıyarak dökülen parçaları toplayıp yakmak ve ağaçlara haf tada bir defa (3-4 defa tekrarla» mak şartile) on kilo su içinde.eri- tilmiş bir kilo sönmemiş kireç ve bir kilo göztaşı badanası veya on kilo suda eritilmiş 600 gram ka- raboya denilen demir sülfatı ile badana etmektir. Böceklere ilâç: ahçelerde zarar yapan bü - yük böcekler için kat'i ilâç yoktur. Bunları birer birer topla. | öldürmelidir. Sabah güneş doğmadan ve bö- cekler henüz uyu. YIp, guk bir haldelken toplanması ko « laydır,: Geteleri bahçede yakila »” cak büyük bir ân ba böcek yakala . mak için İyi bir tuzaktır, Gece ça- lışan oböceklerin lambadan kame . | san gözleri. onla» | rıkör derecesine »sersemleştirir. Lâmbaya çar. parak düşerler, B ğer lâmbanm ak Ğ tma içi su dolu bir leğen konulursa içine düşer boğu - lurlar, Tırtulara gelin» ce: Bunlar yap» rakları mekle yaşadıklarmdan (o yaprak lar üzerine serpllecek herhangi 28 hirli bir terkip yaprak yiyen ları öldürmiye kâfidir. Kullanıla ilâç arsenikli kurşundur. Tırtıl « 7 kemir- | larin diğer yeşil, siyah puseronlar' la pamuklu, ince kabuklu. küçük böceklere karşı da bitçok ilâçlar kullanrtabilir, Piyasada her mevi. ilâç satılmaktadır . ADANA HALKEVİ NASIL ÇALIŞIYOR? Adana, (TAN) — Şehrimiz H evi bu kış devresinde devamlı bir fi aliyet gösterememiştir. Bünün bebi, seylâp dolayısiyle oldukça ha rap olan Halkevi binasmın temiz ve tamirstiyle meşgul olunmasıdır. Halkevinin bu yıl hakiki bir v. gösteren yegâne şubesi, temsil koli olmuştur. 4 Bu kol, kısa bir zamanda “An piyesiyle “Mahçuplar" vodvilini hi zirlıyarak sahneye koymuş ve üç ğ fe halka oynamıştır. Bu iki mi mere için verilen parasız davetiy lerin adedi 6500 ü bulmuştur. Bu #i kam, gençlerin halk üzerinde wi dırdığı büyük alikanm bir d ğ Halkevinin iyi çalışan bir kolu ? “Güzel San'atlar,, koludur. Geçen sene büyük bir sergi açi resim şubesi, önümüzdeki ri yine büyük bir resim sergisi âçaci tır. Bigada Kuzu Bolluğu Biga, (TAN) — Burada bir sy beri kuru kesmekte ve kilosu 35 ku şa satılmaktadır. Beheri sel nar kiloluk olan kuzulardan bet ta yüzlerce kesilip İstanbula dilmekte, Bigaya bu yüzden ra girmektedir.