11.3.9837 YAZAN: ZIYA ŞAKIR üşman safları arasından, bir itiraz sesi yük- selmişti. Olamaz. Harp zamanı takarrür etmiştir Ü devrin âdetine göre; bir kuvve. diğer bir kuvvete hücum edeceği Man, vuku bulacak harbi evvelden | ,, “tmesi, eizemdi. Bunun haricin. 7#pilacak hareketler, kahramanlık dilmezdi, Öğle namazından sonra... Nuh İçin, (Abbas) m bu sözleri Zerine; dilşman murahhasları ara - da kısa bir müzak $: Şu cevap yüksel . İşte, size haber ve. namazın: kıldıktan son- da seyin) e düşman murahhaslarile *yan eden muhavereyi, nakleyle. Mişti, . (Hüseyin) ; düşmanım, usul daire > bir harbi kabul ettiğine mem - in olmuştu, Fakat; (Ehlibeyt) i,ok urlarından barmdıracak bir ter Bbat almak icap ediyordu. Halbuki, iDA vakit yoktu. iseyin, kısa bir düşünce geçir- Mişti. Aklına derhal iyi bir tedbir Belmişti a7 Ya Abbas, Tekrar git. Onlara Myle ki; Perşembe günü, öğle vak “den sonra harp etmek, âdet değil. » Çünkü, mübarek Cuma o gecesi, #minlerin ibadetine hasredilmiştir.. İZE, bu mühlet versinler. Yarın bah, harbe mübaşeret ederiz. işti, (Abbas), tekrar düşman safları Karşısına gitmiş: — Ey; Muhammedin Ümmetiyim, Üyenler!. Allahım Habibi ve Resülü Bn Mühamimedin görbebiği (mami lüseyin), tarafımızdan mübaşeret e lecek olan harbi, kabul ediyor. An: Mk; cuma gecesi, taât ve ibadata Bahsus olduğu için sizden bu gece ihlet istiyor. iye seslenmişti, İşman safları arasından, bir iti X sesi yükselmişti — Olamaz. Harp zamanı, takar. İF etmiştir. Öğleden sonra, harbe silecektir. Pökat; bu itiraz sesi birdenbire sö- İvermişti. Çünkü düşman safları nda: >— Biz, mübarek cuma gecesi harp ©yiz, tiye, bir galeyan husule gelmiş - Serdar Ömer; bu galeyanm bir İs- İn halini almasından korkarak Ve bu kllfi derhal kabul etmişti. Ve bu *r bizzat meydana çıkarak: — Ey (Hüseyin!) ler!.. Bizi, harbe “bar eden sizsiniz Mertliğimizi ve| Mcenaplığımızı göstermiş olmak için li teklifinizi de kabul edeceğiz. Ve *m sabahı bekliyeceğiz... Düşünün, m, Belki yarın sabaha kadar fik Kizi değiştirirsiniz Emirülmüminin *Zide, itaati kabul ederek kılıçları- in darbesinden kendinizi halâs e- eramiz. Fakat; yarın sabah güneş Oğuncıya kadar, daha hâlâ bu fik. izde, inat ve israr gösterirseniz, Y halinize , ye cevap vermişti. (Hüseyin) ; bu suretle vakit kazan- ina gok sevinmişti. Derhal, terti- Ma girişmişti. a Mlibeyti, ok yağnurlarmdan ma- bulundurmak için çukur bir yer a hap etmişti. Bütün eşya denkleri- Yanyana dizdirerek bunlardan bir ha ücuda getirtmiş.. Çadırları bun “1 lstlerine gerdirmişti.. Sonra; H*ehin karanlığından istifade ede - tı, PU #iperlerin kenarlarını kazdır- y” €trafını bir hendekle çevirtmiş- i Fakat, bu işler yapılınerya kadar, *tek (Hüseyin) ve gerek onun et- yinda bulunanlar; baygın ve bitap te hale gelmişlerdi. Iki gündenberi| y, 2m eden susuzluk, bütün takat k, Sermanlarmı kesmişti. Bilhassa açlar ve çocuklar, gittikçe artan eş öretin şiddetinden dayanılmaz 18 AP İcindeler , Hüseyin), düşman! —1 saza larmın verdiği Gasenin silmez İ gerek kendisine ve gerek Ehlibeyte| karşı hainane bir suikastta buluna. bilmelerine ihtimal vermişti, Onun için birçok çalı çırpı toplatmış.. Bun- ları karargâhın etrafındaki hendek- lere doldurtarak ateşletmişti. Gece nin zifiri karanlıkları içinde, her ta- raftan yükselen bu alevler, düşman safları arasında bir hareket husule) getirmişti. Yezidiler; evvelâ (Hüseyin) in, bü- tün karargâhmı steşlediğine hükmet rdi. Sördar Ömer, meseleni mahiyetini anlamak için, sadık ada larından (Malik) | göndermişti. Malik; atına binerek, (Hüseyin) in karargâhının karşısma gelmişti. O- rada yanan $: n, çalı çirpr oldu. ğunu görür görmez; müstehzi bir kahkaha koyuverdikten sonra: — Yad, Hüseyin!.. Cehennem ate sinden evvel, dünyada kendini ateş- lere mi yakıyorsun ?.. Diye seslenmişti Ehlibeytin yetişkinlerinden ve sa- dık sahabelerden bazıları, yerlerin- den fırlamışlar; onun Üzerine hücum etmek istemişlerdi. Fakat (Hüseyin), onları teskin ederek yanında alıkoy- duktan sonra: hanedanının düşmanı! sen kork. Çünkü Cenabıhak, ateşi; ancak senin ve ©- fendilerin gibi zalimler için halket- miştir, Demekle iktifa eylemişti. Ne kadar gariptir ki; o anda çok garip bir tesa eta bir mucize tesiri husule getirmişti. Halik'in bin- diği at, birdenbire ürkmüş, çılgın bir hala gelmişti. Ve Maliki dolu! hendeğin içine attıktan sonra, ohu| İaşmıya muktedir olan devemi korkunç bir ölüme sürüklemişti. Bu sirada, (İmamı Hüseyin) in sa- hâbeleri arasında bulunan (Türkler), başbaşa vermişler; hararetli bir mü- zâkereye girişmişlerdi.. Bu Tükler; (Azerbaycanlı Müslim) ile onun oğ. lundan, (İmamı Hüseyin) in en sa. dık ve mahrem bir dostu olan, ve (Sadi Hüseyin) ismini taşıyan (Kiti. mış) tan, yine Hüseyinin hususi hizmetlerine bakan (Firuzan) dan ve bir de (Turmas - Durmaz) dan mürekkepti, Bunlar; kendi aralarında yaptıkla. rı bir mlizakereden sonrs; gecenin zulmetinden bilistifade, (Hüseyin) 1 gizlice kaçırmıya karar vermişlerdi (Hüseyin) e karşı beslediği son. suz aşk ve muhabbetle her fedakâr. lığı göze alan (Durmaz); bu kararı p (Hüseyin) e gelmiş: — Ya, Imam?.. Burada, hep bera. ber bir ölüm çemberi İçindeyiz. Bi. zim; yaşayıp ölmemizin hiç bir ehem miyeti yok. Onun için, kendimizi dis) şünmüyoruz. Ancak seni ve EJ beyti kurtarmak istiyoruz. Eğer sen buradan çıkarsan, bu adamlar ari Ehlibeyte kastedemezler... Yel gibi u- çan; bir hamlede, düşman $#aflarmı bilir. sin. Müsaade et. Seni alayım. Bura- ya üç günlük mesafede bulunan bil- Aiğim bir köye kaçırayım. Orasi, bir kartal yuv; Bizi orada kimse bulamaz. Bulsa da, kolay kolay ele geçirmiye muvaffak olamaz. Bir müddet orada saklanırız. Sonra, doğruca Horasana veyahut A- zerbaycana kaçarız. (Arkası Var) SAGLIK ÖGÜTLERİ Acı, Ağrı Galiba üçü de ayni manada. Ara- | larında fark aradımsa da — dil iş- lerinde istidadim bulunmadığın- dan — Hiç bir fark bulamadım. Yalnız bundan dolayı, çocuklar da, henüz dil âlimi olamıyacak kadar kü yaştayken, bu tabirlerin hep sine birden: Uf oldu, derler, Bunların arasında manaca fark bulmak güç olduğu gibi, ayni ma- nayı tarif etmek te çok güç, Tarif etmek istiyen hekimler düşünmüş- ler, taşınmışlar, tekrar gelmesi is- tenilmiyen bir duygu, demekten başka bir şey bulamamışlar. Acıyı, ıstırabı manen yükseltmek için bir vasıta telâkki eden filozoflar da, zaten, daha iyi bir tarif söyli. yememişler. Bununla beraber &öi- nın, ıstırabın ne demek olduğunu bütün insanlar, tarife lüzum gör- meden, pek iyi bilirle; Hekimlerin bakımından — acı- yı duymak iyi bir şey olmamakla beraber — başkasının bir tarafın- da sancı olduğunu anlamak fena bir şey değildir. Çünkü sancı kin, vücudun her hangi bir hastı lik bünyesine karşı mukavemeti, feryadı demektir. Hastalık sebe- bi karşısında insanın şuuru kaybol r. Can yakmadan, r eden hastalık s6- bepleri çok defa — ses çıkarmadan isiran hayvanlar gibi — daha fena olurlar, Acının — yine hekimlik bakı mından — bir faydası da hastalığı teşhis için çok işe yaramasıdır. A- cı bulunduğu yare göre — her va- kit değilse bile çok defa — hastalı- ğın nerede olduğunu haber verir. Kendi kendine, yahut bir hareket- ten sonra, yahut bir yere basmakla geldiğine göre, hastalık hakkında bilgi getirir. Acı çok defa insanın yüzünden de belli olur. İstıraplı simayı şüp- LOKMAN HEKİM ve Sancı duyduklarını saklıyabi rı da duydukları açıyı mübalâğa ile haber verirler. Bunlar acının her- keste duygunun duyuşa göre de- işeceğini anlattığı gibi, herkesin sinirlerinin kuvvetini de haber ve- rir, Bazılarında ağrı vücudun yalnız bir yerinde değil, her tarafında ©- lur, O vakit sinir zayıflığını göste- rir, Kimisinde de hastalığın bulun- duğu yerden uzakta olur, sinir ağ» nları gibi. Acının geldiği vakit bile bir şey bildir Yemekten hemen sonra gelince rahatsızlığın midede, bir buçuk, iki saat sonra gelince bar- saklarda olduğunu gösterir. Yarım baş ağrısı sabahları, frengi ağrıla- rı gece gelirler. Pek şiddetli olduğu vakit, yeri- ne göre, karaciğerde yahut böbrek lerde kum olduğunu bildirir. Ağrının şekli de pek kiymttli- ir, Tabes hastalığında şimşek gir bi gelir, geçer. Parmakta dola- manın başında mızrak gibi saplar, cerahat topladığı zaman zonklar. Mide sancıları mideyi sıkarlar. Ba- zısı yakıcı olur. Kimisi kemikleri kesiyor gibi gelir. Ağrı pek şiddetli olunca yürek daha yavaş vurur. Bu da doğru- yu yalandan ayırdetmiye yarar. Acının köklünden geçirilmesi onu hâsıl eden sebebin yok edilmesine bağlıdır. Fakat © da çok defa uzun zamana lüzum gösterir. Bundan dolayı acıyı, hastalık büsbütün geçmeden önce de, hemen geçir“ mek ister. Bunun için kullanılan türlü türlü ilâçları bilirsiniz. Fakat ilâçlardan başka çok defa buz, sıcak su, sıcak hava, tentürdi- yot ağrıyı geçirebilir. Bunların da hasıl tatbik edildiğini şüphesiz ço- cukluğunuzdanberi görmüş olaca- ğınız için tekrar söylemeyi fazla gibi sarp ve kayalıktır. | Cihan piyasasında .buğdayımız Türk buğdayının cihan piyasasın- daki mevkii gün geçtikçe yükselmi- ye başlamıştır. Yirmi sena evveline gelinciye kadar Buğday ve unu Rusya ve Amerikadan ithal | eden İ Türkiye, son on senelik ziraat siya- setimizin faydalı neticelerini almış ve cihan piyasasında Türk buğdayı için bir mevki e nazaran Türkiyenin 1250 bin #on buğday ihraç edebile- ceği ve buğdaylarımız için dünya piyasasında iyi bir mevki ayrılmış olduğu kaydedilmektedi Hayvan Borsasında Dün hayvan borsasında Kızıl kara- man koyunu satılmıştır. Bu hayvan, ların ağırlığı 42088 kilo tutmuştur. | Canlı olarak her hayvanım kilosu va. #ati 22/36 kuruştan verilmiştir. Ayrı. ca 120 öküz ve dört inek satılnı'ş ve öküzlerin kilosu 15,69, ineklerin 13,59 kuruş tutmuştur. BORSA 10 MART ÇARŞAMDA iParalar Satış 61230 120.— 14 13.— “— Alış Sterlin 612.50 Dolar Fransız Fr. Liret Belçika Fr, Drahmi İsviçre Fr. Leva Florin Çekoslovak kro. Şili Mark Zeti Pengo Ley Dinar İsveç kuranu Altın Banknot 1 227642 4.2357 114960 19750 4870 410 108.175 4.6340 Yokohama m Moskova | Stokholm 1s 2 3.1538 . Borsadaki Muameleler Dün borsada Türk borcu Üzerinde istekli muameleler olmuştur. Bu s- tışlar arasında 4 — 5 bin kadar Türk borcu satılmış ve sabah 19,70 liradan muamele başladıktan sonra kuponlar 3.1588 zerine fiyatlar biraz düşmüş ve ak- şam 19,50 lirada kapanmıştır. Dün Paris borsasından gelen telgrafta bir gün evveline nazaran bir frank düşük lükle 279 #rankta muamele gören Türk borcunun Istanbuldan Parise #8 tış teklifine rağmen fazla bir düşük. lük göstermemesi Pariste kupunların sağlam bir mevkide bulunduğuna işa. ret telâkki edilmektedir. Diğer hisse ve tahviller üzerinde ehemmiyetli bir muamele olmamıştır. Anadolu tahvil- leri 39,80, mümessiller 42,40, Anado. Vu hisseleri 22,75 liradıdır. Sivas — Erzurum 8ö lira, Ergani 99, Merkez müştür. Paris telgrafı din öğleye ka- dar bir Ingiliz lirasını 106,00 frank göster miştir. ii Ereğlide Tuz Çok Pahalı Konya — Preğlide tuz ihtikâr: ya- pılmakta, tuzun kilosu 15 kuruştan aşağı verilmemektedir. Buna rağ- men halk ihtiyacını temnide müşki- hakkmda bazı şayiaların dolaşması ü. | Bankası 97,5 liradır. Aslan çimento| hisseleri 14,60 liradan muamele gör- | Muhtekirlere karşı Acil tedbirler | -İittihazı bekleniyor. ğundan nakliye masrafları fazla gö. rülmektedir. Çavuş üzümlerinin de miktarı fazla olmadığından ve yerli htiyaçları ancak karşılıyabileceğin - den ihracı muvafık görülmemiştir. Meyva ihracatı yapmak istiyen tüc. carlarımız komşumuz Bulgaristanı ör mek almak tasavvurundadırlar. Bul garlar 1935 senesinde rezakı Üzümü yaftası altında Hafiz Ali üzlümünden yalnız Almanyaya 5 — 6 bin vagon İhraç etmişler, geçen sene ise 6 — 7 bin vagonluk talep karyısmda yazın İyağmurlu geçmesi yüzünden ancak dört bin vagon üzüm gönderebilmiş. lerdir, . Almanya Bu Sene 95 Bin Sandık Portakal Aldı Ispanyadaki portakal bahçelerinin hükümet elinde kalan mıntakalarda İbulunmasmdan dolayı portakal itha- Tini memleketimize hasretmiş olan Al- manya, portakal mevsimi içinde Dört yol, Mersin ve Antalyadan 95 bin san İdık portakal satın almıştır. Portakal İ alışı Bremende Jamayka meyva iti İlât müessesesi tarafından yapılmıştır. Bu müessesenin Türkiyeye gönderdi. ği mümessili Degin işlerini bitirerek Almanyaya dönmüştür. Deginin söy- lediğine göre, Dörtyol, ve Mersin ha. valisi portakallarınm evsafı biraz da- ha mlah edilirse İspanya portakalları. na rekabet edebilecek ve Türkiye için ehemiyetli bir ihraç meyvası bütün Avrupada yayılacaktır. Rize porta- kalları Almanyada makbul sayılma, maktadır. Yetmiş milyon Alman için her sene fazla miktsrda portakala ih tiyaç vardır. Her Alman ailesi elma, portakal, üzüm gibi üç mühim mey - vaya daima muhtaçtır. Bundan dola. yı Almanyaya gönderilecek bu üç yaş meyvanm kaliteleri ıslah edilecek o - lursa memleketimiz meyvaları için Almanya en başta gelen bir müşteri olacaktır. Ruslar bu sene hükümet İs. panyasından portakal almaktadırlar. Bir Çek Heyeti Romaya Gitti Roma, 10 (A.A) — Ticaret nazırı. nm riyasetinde bir Çekoslovak tica- ret heyeti Romaya gelmiştir Bulgar Ticaret Filosu Sofya, 9 (TAN) — Son senelerde Bulgar ihracatının çoğalması Bulgar hükümetini ticaret filosunu çoğaltımı. ya sevketmiştir. Bu sebeple Bulga- ristan, Almanyada Rostok tezgâhları. na iki büyük ticaret Okyanos vapru 1smarlamıştır. “Varna, ismini taşıyan bu vapur- lardan birisi ikmal edilmistir. “Şip- ka,, ismini alacak olan diğeri de bu yaza kadar inşa edilecektir. Son senelerde de Bulgaristan al. dığı yeni büyük “Rodina,, ; “Balkan. ve “Mariya Luiza,, vapurları da İn- giltere, Baltık we İskandinavya sa- İbillerine kadar nakliyat yapmaktadır. lar, ği LIMAN HAREKETLERİ | m a m Bügün limanımıza gelecek vapur . lar: Saat: 18/30 Kocaeli Mudanyadan, 830 Bursa Bandırmadan, 8 Bartın Ay valıktan. Bugün limanımızdan gidecek vapur lar: Saat: 18 Ege Karadenize, 930 U - 20 Saadet Bandırmava, 10 Erzurum “Mersine. EKONOMİ Kavun, üzüm ve elma ihracı için ' hazırlıklar yapılıyor Memleketimizden yaş meyva ihracatı hakkında bazı tüccarlar arasında Şimdiden görüşmeler başlamıştır. köprüden 1 - 1,5 kilo ağırlığında kavun, ve Karadeniz elmalarından ihraç edilmesi düş Kırkağaç kavunları çok ağır oldu-/ Bu sene için Uzun İzmirin razakı üzümü ünülmektedir. ZAHİRE BORSASI 10.8 - 987 FIYATLAR ) Cinsi Buğday yumuşak sert Yukarı PU 24 31 30 Tiğ Arpa Çavda Mısır sarı Keten tohumu Yapak Anadol Zeytinyağı LeaY. GELEN Buğday, Arpa Çavdar Un Kepek Mısır Susam Zeytin yağı Yapak / GİDEN * 200'Ton 500, Buğday avdar *. Buğdaylar Yükseldi Zahire piyasasmda biraz canlılık KavdeCilmiştir, Bir gün evvelki fiyat, lara pezaran buğda; ardu 5—2.5 para «adar bir yükseliş Olmuştur. Dün das ha ziyade sert buğdaylar satılmıştır, Bu meyanda on beş günde Gelesiye iki vagon sert buğdaym kilosu altı kuruş on yedi buçuk paradan muame le görmüştür. Hazır mallar 6,24 ku « ruştur. 3 —4 çavdarlılar €,12,6 — 7 çavdarlılar 6,15 kuruştur, 1 — 2 çav darlı Polatlı ekstra malları 6,30 ku , ruş fiyat bulmuştur. Çavdar 430, Kü tahya arpası 4,17, Keşan susamı 18,20 Adapazarı mısırları 4,15 — 4,25 ku. rüş arasmda satılmıştır. Dün şehrimis 28 16 vagon buğday, 9 vagon çavdar, İki vagon arpa gelmiştir. Bu satışlardan başka Batum tari , İkiyle Istanbula gönderilmek üzere Kars mmtakası buğdaylarından yük. lenen iki yüz ton henüz yols çıkma « dan borsada satılığa çıkarılmıstır. İsviçre Ticaret Mu- vazenesine Çalışıyor Ankara, 10 (TAN) — Buraya gelen haberlere göre, İsviçre hü- kümeti, ticaret muvazenesini le- hime çevirmek için bazı maddele- rin Türkiyeye ihracın bir Mart « tan itibaren kontenjan usulüne tâbi tutmuştur. Alâkadar daire, vaziyeti tetkik etmektedir. NÖBETÇİ İECZANELER: Bu gete nöbetçi olan cezaneler şunlar- dır; İSTANBUL CİHETİ Eminönü: Beşir Kemal, Alemdar: Abdül. kadir, Beyazıt, Belkis, Kücükpa, Hu- tüsi, Şehremini: Nâzım, Karagümrük: O Bu- at, Samatye, Teolilos, Şehzadebaşı: İ. Ha - Hi, Aksaray: Pertev, Fener: Vitali, Eyüpte Eyüp eczaneleri. BEYOĞLU CİHETİ Kanruk, Baronakyan. İtimat, in, Galata: İsmet, Şişli: sim Aseo, Kasımpaşa: H. Beyoğli Taksim: Nizametti Necdet, Hasköy Müeyyet ecraneleri BEŞİKTAŞ CİMETİ Beşiktaş: Nail Halit, Ortaköyde Ortaköy Arnavutköyde Miltiyadi, Bebek: Merkez ©€- taneleri, SARIYER CİHETİ di, Tarabya, Yeniköy, arı ecraneleri, ADIKÖY CİMETİ Kadıköy: Modada Sıhhat, Pararyolündz gur İzmite, 830 Kocaeli Mudanyaya, | pitar, Üsküdarda İttihat eeraneleri. DİĞER SEMTLEİ Büyükadada Şinasi, Bakırköyde eeraneleri, Merkez