11 Mart 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

11 Mart 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULU 11 MART 1937 PERŞEMBE Yarın : Tayyare Piyangosu numaralarının tam listesini neşrediyoruz ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE 5 KURUŞ dün Anka bayram günü yaşadı. Cumhur Reisimizin h ve hatırlarını sormuştur. Atatürk Ankarada tezahuürle karşılandı Dokuz sonkânunda istirahat etmek üzere İstanbula giden Büyük Önderimiz Atatürk iki aylık bir ayrılıktan sonra kendini Ankara'ya döndüler. Ankaralılar sevinç içinde idi. Bahar havasiyle bir kat daha güzelleşen şehir, binaları, sokakları süsliyen bayraklarla bir t katarı tam saat 14.32 de istasyona girdi. Garda, Kamutay Başkanı B. Abdülhalik Renda, Başvekil İsmet İnönü, Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, vekillerimiz, Ankarada bulunan mebuslar, generaller, hükümet ileri gelenleri, halk mümessil- leri ve istasyonu dolduran, taşan bir kalabalık vardı, ' Vagonlarından neşeli ve mütebessim olarak inen Atatürk kendisini karşılamağa gelenlerin birer birer ellerini sıkarak çok özliyen iltifatta bulunmuş dan geçerek ot! bille- — Büyük önder, karşılayıcıların * rine binmişler ve Çankayaya gitmişlerdir. L ar — Büyük Önderinüz Atatürk Ankarayı teşrifleri sırasında Ankara garında kendilerini karşılayanlar #rasında raya büyük şeref verdiler Haa Hatay anayasası Cenevredeki komite projeyi tetkik ediyor Cenevre, 10 (A.A.) — — Anadolu Ajansının hususi muhabiri bildiriyor: Sancağın statüsünü ve anayasasını ha- zırlıyacak olan eksperler komitesi, dün öğleden sonra çalışmalarına devam et- miştir. Komite, kendisine çizdiği çalışma usulü içerisinde B. Numan Menemen- Gündelik Çekirdeksiz üzüm kongresi B. Celâl Bayar mühim bir nutuk irad etti. Bu nutuk, istandardizas- yonun güzel ve orijinal bir tarifini de ihtiva ediyor: “Teknik itibariyle alâkalılara dü- şen vazifeleri tesbit, çalışma tarzla- rını tevhid ederek, bu suretle milli sâyin muhassalasını artırmaktır.,, Dün şehrimizde yeni bir milli kon« gre toplandı: ”Çekirdeksiz üzüm An- kara birinci milli kongresi”. Kongrenin hedefi, bu nevi üzümlerimizin istan- dard tiplerini tespit etmektir. Çekir- deksiz üzüm ihracatımızın, ihracat mal- larımız arasında kıymetçe daima ya İ- kinci veya üçüncü geldiği ve her sene memleketimize vasati 8,5 milyon liralık bir servet getirdiği düşünülürse bu kongrenin ehemiyeti — kendiliğinden meydana çıkar, 'Geçen yıl üzüm ih- racatımız 10 milyon lirayı bulmuştur. 1927 de bu rakam 19 milyondu. Memleketimizde, İzmir sahasında yetişmekte olan çekirdeksiz üzüm batı memleketlerinde ”Sultaniye,, veya ”Sul- tana,, yani kıraliçe denen nevidir. Şimdi her tarafta korent namiyle anılan ve e- velce Anadolunun her köşesinde bolbol teşkilâtsızlıktan ya- vaş yavaş ihraç imkânı zorlaşarak kay- bolan kuş üzümleri nev'i, ne yazık ki, türk ihracat maddeleri arasından çık- mıştır. Kuş üzümleri bakımından yeri- Mmizi Yunanistan, Çekoslovakya, Cenu- bi Afrika ittihadı, Avustralya, Kalifor- hiya ve çekirdekli üzümler bakımından da bu memleketlerle beraber, hemen (Sonu 6. ıncı sayfada) yetişmekte iken, Üzüm kongresi açıldı Ekonomi Bakanı B. Celâl Bayar çok mühim Üç encümen türlü mevzular üzerin- de çalışmaya başladılar. Ankara birinci çekirdeksiz üzüm kongresi dün sabah saat onda iktisad vekâleti konferans salonunda açıldı. Vekâletler otobüs durağında bir lev- ha, kongrenin toplanacağı iktisad vekâ- leti binasını işaret ediyor. Kapıdan iti- baren odacılar gelenlere yol gösteriyor« lardı. Kongre salonu bayraklar, palmi- ye ve çiçeklerle süslenmişti. Kapıda büyük bir masa üzerinde kongre azası« na dağıtılacak dosyalar vardı. Bunların içinde: şapoğrafla çoğaltılmış altı ta- por, dünya üzüm ticaret ve tekniği hak- knıda iki kitab, son ticaret odaları kong- resinde alınmış rasyonalizasyon ve stan- dardizasyon kararlarını havi kitab bu- lunuyordu. Kürsünün iki tarafındaki masalar- dan biri Türkofis stenoğraflarına diğe- ri gazetecilere ayrılmıştı Salonun bir tarafı üzüm ticaretinde yani Kaliforniya, Avusturalya, Yunanistan, cenubi Afri- ka, İran üzüm nümuneleri, tam ambalaj- rakib memleketler, lr üzüm sandıkları ve üzüm ticaret en- düstrisine aid teknik vesikalar ve bilgiler« le, diğer tarafı türk üzümleri ve türk ihracatçılarına aid sandık ve nümune- lerle birer küçük sergi haline getirilmiş- ti. Diğer bir köşede bütün memileketle- rin üzümleri, standard numaraları itiba- riyle yanyana getirilmişti. Bu dünya ü- zümlerini kıyaslamaya du. Tam saat onda delegeler, imkân veriyor- mebuslar (Sonu 5. inci sayfada) bi!'l '_ %W e nutuk verdi — devam eylemiştir, cioğlu tarafından verilen ve komitenin çalışma unsurlarından birini teşkil eden projenin lüzumlu ve esaslı hükümlerini görüşmek suretiyle konsey tarafından 27 ikinci kânunda tasvib edilmiş bulu- tetkikine nan rapordaki prensiplerin Bu suretle, Komite, sancağın dış işlerinin ilerdeki idaresine, enternas- yonal anlaşmaların imzası ile katilik alışına ve Suriye devleti ile para siste- mi birliğine dair olan meseleleri tet- kikten geçirmiştir. Komıte, bugün, görmenlerin Ba. hak- kındaki düşüncelerini dinliyecektir. yır, Bucak ve Hazne nahiyeleri Fıkra: Nutuktan parçalar: Türkiye harici ticareti Türkiye milli kalkınınasının en büyük temelidir. Sadece tabii ve güzel mal yetiştirmek- le mesele bitmiş olmaz, piyasanın ve ticaretin isteklerine uygun ve rakiplerin tekniklerine üstün ve hiç değilse müsavi şekilde onu ha- zırlamak ve satışını temin etmek lâzımdır. Standardizasyon dediğimiz zaman bu zarureti ve bu menfaatleri göz ö- nünde tutmuş bulunuyoruz. İdare vazifesi Bir paradoksa çok benzemese, idare memurlarının fotoğraf objektifleri ile teftiş edilmelerini teklif ederdim; her kim bulunduğu yerin umumi manzara- sında bir değişiklik yapmağa muvaffak olmazsa, onun düzgün kâğıdcılık etm;- sinden ne çıkar? Türkiye bir valiler memleketi idi: uzun müddet -yle kalacaktır. Cumhu « riyetin koyduğu fark, her işte olduğu gibi, keyif ve ceberut unsurunu kaldırm maktır. Bayındırlık zulümsüz olabilir: Eski valilerinden mecburi hizmet zu.lüm değildir, valiler, hattâ meşrutiyet velev küçük bir kısmı, köylüyü vatan- daştan saymadıkları çin, onların çekti- ği eziyete de zulüm adını vermezlerdi. Beşlica kılâavuzlarımız idare adam- larıdır: onlar öğretecekler, onlar anla. tacaklar, onlar sevkedecekler, onlar ted- bir bulacaklar, onlar yaratacaklardır, Hele bir tekım vilâyetlerde bizim idare adamlarımız Amerikanın ilk piyoniye- lerinin vazifelerini görmek mevkınde- dirler. Ve gençler için, gerek hizmet etmek, hattâ gerek politikada ad alarak yükseğe ermek istiyenler için, Türki- ye'de daha uzun seneler en iyi iler!e 1e ve ulaşma vasıtası, her türlü faaliyetle« re aç ve açık olan iç vazifelerde çalış- maktır. — Fatay. Ka

Bu sayıdan diğer sayfalar: