No. s9 Bazı kabilelerin ayaklanması ihti YAZAN: ZIYA ŞAKIR mali, Kerbelâ vakasını tacil ediyordu. Nihayet, Ömerin harp meclisi muharebe kararını verdi. Bu acı Da hand, STİ, m : manzara, (Hüseyin) i fe-| #ersemletmişti, Günlerden- etanetini muhafaza etmek için İğİ cebir ve tahammül birden- ağn a mii bütün soğuk kan yda, eshabmın en yaşlılarndan $ kişiyi toplıyarak bunlarla müs Kreye girişmişti Tek çare: Muharebe ies; bir şey söylemişti. Fakat hir oğlu Habip) in fikri kabul JİŞU. Gayet cesur ve pervasız “ngüver olan Habip: «> Ben, atıma atlarım. o Bu zalim anların etrafımızda çevirdikleri Tİ yarar, çıkarım. (Beni Esed) Biye buraya ancak birkaç saat Pa dedir. Kabilede, dostlarım var- * Onları ikna ederim. Alır, getiri- * Ömerin karargâhı basarım. Ve Ni de irtarirmaz gti, Apılacak iş, tehlikeli idi, Fakat; Hai necat ümidi olduğu için, (Hü- Xi) de buna rıza göstermişti. bip: derhal silâhlarını kuşanmış, âtlamış.. Düşmanın muhasara a doğru, sürmiye. başlamıştı... , bir ok yağmuru karşılamış- #kat emsalsiz bir binici olan Ha e kendini kurtarmış. Muhasara m dışma fırlemişti. Mücadele başladı Habip, düşüncesinde veye EE çi (Hüseyin) ile Phlibeytinin ma- aa dağı feci felâketi duyan Beni taç halkı; derhal ayaklanmıştı. Bir- Yüz süvari, bir, kasırga gibi gele- ha ömerin karargihmı tazyike baş- BR Dig erk, dili, Kabi at, Mattm, abii ayy a gok zeki ve kudretli bir mu- 'P olan Ömer; derhal icap eden 1, ifleri almış. Mahirane manevra» ta, Beni Esed mücahitlerinin etra- Kuşatmıştı. ki kuvvet; son derece şiddetle, s*| Yarılarına kadar biribirine saldır- | OY. Lâkin, galebe, Yezidilerin faik day Derinde kalinış.. Beni Esad fe- Leri, kâmilen boğazlanmıştı. raman (Habip) birçok yerle- yaralanmıştı... Buna rağmen Yine zülmetleri içinde sürüne #ü- e muhasara hattının içine vi (Hüseyin) in çadırma gel e Imam!... Deruhte ettiğim mağ Yaptım. Fakat, muvaffak 0. ma im. Hakkm takdirine boyun ikten başka çare kalmadı. ikten sonra, al kanlar içinde Yere #erilmişti. Harp ilânı kararı Vüngiirremin sekizinci Çarşamba Dayı Ve gecesi, bu suretle geçmişti. Uzuncu günü sabahı, düşman ka. ünde, serdar Ömerin riyaseti yi VİA bir harp meclisi içtima etmiş- * ty Kinder Müha, çaçan torunu Ömer, çadırına Bah tiği kumandanlara vaziyeti Şüikten sonra: Me Esed'lilerin birdenbire 1 Anal baskın yapmaları, bize ders Öğe, ir. Bugün, yarın; civardaki ku kabilelerin de bu suretle: hare. i,, “melerine ihtimal vardır. Buna Miğ (Hüseyin) i elden kaçırma - İçin, artık harbe başlamalıdır. işti, talienler, Ömerin bu sözlerini etmişler. Ve hemen harp ilâ. arar vermişlerdi. 'er, derhal tertibata girişmişti. gökerlerini, sık saflar haline koy lardan arkaya doğru kuşattırmıştı... Bu suretle, (Imamı| Hüseyin) in bir avuç kuvveti. etra.| fında çevrilen düşman çemberi, artık tamamile daralmıştı. Haile yaklaşıyor Çadırdan çadıra gezerek susuzluk» tan bitap bir hale gelenlere metanet) ve tahammül tavsiye eden (Imamı Hüseyin), düşmanm bu tertibatını görür görmez; artık Kerbelâ çölünde | başlıyan facianın, son haile sahnesi. nin yaklaştığını anlamıştı. Hüzün ve elemle mâlâmâl olan gözleri, ümitsiz likle etrafta dolaşmıştı. Şimdi, ne yapacaktı? Karargi- hının bulunduğu yer, apaçıktı. Bir an da hücuma kalkacak olan düşman at. Irları, bu karargâh: sel gibi basacak.. Susuzluktan bitap ve perişan masum kedmlar ve çocuklar; olan tların ayakları altında ezilip parçalanacak- t. (Hüseyin); böyle ani bir felâketin önüne geçmek İçin son bir çare, son | bir ümit aramıştı, Artık, kahraman - ca çarpışmaktan başka, hiç bir şeyin yapılamıyacağım anlamıştı. — Ya, Abbaa!.. Diye seslenmişti. Çadırlarm önlinde, düşman O kuv- vetlerinin tertibatını hiddetle tema - şaya dalarlar arasında bulunan (Ab- bas), birdenbire silkinmiş. (Hüse. yin) in yanma gelmişti. (Hüseyin, mustarip bir sesle ona şu emri ver- iştir — Ya, kardeş!,. Yanma, yirmi ki. | Bel ağrısının bir türlüsü vardır ki ateşli umumi bir hastalığa, ya. hut belkemiğinde veya içerdeki u. zuvlardan birinde iltihaba alâmet olur, Meselâ grip hastalığının çok defa insanı ilkin bel ağrısiyle yaka ladığını bilirsiniz. Bunun gibi —bu rada sizi meraklandırmamak için— adlarını saymıya lüzum görmedi. im türlü türlü ateşli hastalıklar bel ağrısiyle bâşlarlar.. Bayanlar. da böbrek kaymasının, rahim has. talıklarının bir alâmeti de bel ağ- tsi olur. İnkıbaz da inatçı ve de. vamlı olduğu vakit insana bel ağ- rısı verdiğini elbett; ağrısı karşısında kadın erkek mü- savidir. Bir türlüsü de başka hiç bir has. talığa alâmet değildir. Sadece bel ağrısıdır. Bu türlüsünde — kadınla ık arasında müsavat yoktur. Arka ağrıları daha ziyade kadın. larda olduğu halde, bu türlü bel ağ rısı en ziyade erkeklerin nasibidir. Müsavatsızlığın sebebi, bel ağri- sının pek çok defa büyük bir yor. gunluktan, hem de terliyerek yo. rulmadan sonra gelmesidir. Meselâ insan ağır bir yük kaldırır, yahut pek uzun bir yol yürür, terler, dik- kat etmez. Bunları —yani ağır yük kaldırmayı, pek uzun yol yü. rümeyi, kem de dikkatsizliği— ya. panlar daha e erkekler olduğu İçin bel ağrısı daha ziyade erkek- Ni doğru sürmüş. (Hüseyin) yiye Bbm, daha yakından ihata Ve bu askerler arasında, renkte bayraklar yüksel- Mahterig Misti, a Öter, mevcut kuvvetini üç kısma a Cephedeki merkez kuvveti & Kümandasını, bizzat kendisi alış Mağ cenak kuvvetini (Ömer Ibni İliş) m. ve sol cenah küvvetini de lerde olur, Vaktiyle evlerde kadın. lar ağır su kovaları kaldırırken onlarda da olurdu. (o Musluklara doğrudan doğruya su gelince bel ağrısı yalnız erkeklerin nasibi ola. rak kaldı, Ağır yükten, yolda çok yorul - maktan başka romatizma hastalı. ğını da bel ağrısının bir sebebi di. ye sayarlar, Ancak o halde de yine terlemek, dikkatsizlik ve üşütmek 4, ) İn kumandasma vererek Hü Yinin karargâhını yan vardır. şi al, Ömerin karşısına git; sor. Böy- le bir tertibat almaktan maksatları nedir? Abbas, aldığı emiri derhal ifa et. mişti. Yanma yirmi Kişi alarak atla. ra binmiş. Ömerin rengirtük bay. raklar yikselen merkezinin karşısına gitmiş; — Ya Ömer!.. (Resulullâh) im ev. lât ve hanedanı etrafımda alınan bu tedbir ve tertibattan maksat nedir?.. Diye seslenmişti. ”Bu hareket, isyandır, Düşman tarafından bir kaç ilerlemiş: — (Ali) nin oğlu (Hüseyin), Emi- rülmüminin Yezide biat etmemekte ısar ediyor. Onun bu hareketi, şer'an isyandır. Buna binaen, şimdi üzerine hilecum edilecek. Asi (Hüseyin) İle ona tabi olanlar, kâmilen kılıçtan ge- kişi girilecek, diye cevap vermişlerdi. (Abbas), özengilerinin üzerinde dinlemiş.. Cesurane bir tavır ile iti raz etmişti — Bu hareketiniz, usüle muvafık değildir. Vahşiyane bir şekavetten ibarettir... Biz, sizin kılıçlarınızdan korkmayız. Haktan başka da, hiç bir kuvvete tabi olmayız. Hepimiz, mukateleye hazırız. Ancak, siz de; u- Bul ve an'aneye uygun bir şekilde harp Hân edin. Demigki, (Arkası var) SAGLIK ÖGÜTLERİ LOKMAN HEKİM Bel Ağrısı Bu türlü bel ağrısı, insanın be- linin etrafındaki adalelerin hasta. lığı demektir. Fakat adalelerin Ü- zerine basılınca ağrı olmaz. Hattâ insan oturduğu vakit, yahut yattı- ğı vakit yani hareketsiz kalırsa, ağrıyı hiç duymıyabilir, belini ki mıldatınca İstırap meydana çi , Kimisi: “Vay!.., demekle kalır. Kis misi de —hele i olursa— bu- tabirini ilâve 6. Bel ağrısı üç günden on güne kadar devam eder. Bazılarında ağ- rılardan başka biraz ateş te olur. O vakit mide de bozulur, dil. pas- lanır. Işe romatizma da karışırsa bel ağrısı daha uzun, haftalarca, a larca bile sürer. O halde adalelerin üzerine basılınca haylice sızlar da. Biririci türlü bel ağrısını geçir- mek için, hangi hastalığın alâmeti iss onu iyi etmek lâzımdır. vaktiyle bizde sicak hamama gide- rek göbek taşının üzerine yüzü ko. yun yattıktan sonra beli ovdurur. tardı. Evlerde banyolar çoğaldığın dan beri çarşı hamamına gitmek âdeti gevşediği için şimdi bu türlü tedavi pek te hatıra gelmez. Fakat yapılırsa fenalığı hakkında söyle- nilecek bir söz yoktur... Frenkler de eskiden bu türlü bel ağrısında, bellerinin üzerine kalınca bir fani. le parçası koyarak Üzerinden sıcak ütü geçirtirlerdi. Bunu da yapabil. dikten sonra. Herhalde bel ağrısı olunca, ba- bayiğitlik göstererek © yürümeye, işe gitmiye devam etmekte mana yoktur. Hemen yatmalı, adaleleri kâfur ruhu ile ovdurmalıdir. Romatizmadan gelen bel ağrısın da Yalova kaplıcalarına —onlar a. çılıncıya kadar beklenilemezse— Bursa kaplıcalarına kadar yol gö- rünür. | | dir. ranlar olduğu ve bu işin köylüy! tedir. ZAHİRE BORSASI FIYATLAR Cinsi Buğday yumuşak sert Aşağı Yukarı 10 5 16 — 28 30 25 29 Arpa Çavdar Misir Susam Nohut. Yapak Anadol Peynir kaşar Ceviz içi Zerdeva derisi Tavşan 6 4 4 Arpa Çavdar Mısır Fsulye Un Kepek Tiftik İ Yapak GIDEN Yapak » Zahire piyasası gevşek Dün şehrimize yalnız on vagon buğ. day, iki vagon çavdar gelmiştir. Pi - yasa eskisi gibi gevgekliğini muhafa- za etmiştir Ancak Pulat okstra buğdayla. | rı Üzerinde iş olmuştur. Bu mallar (6,30 kuruşa satılmıştır. Çavdar 4,25 ve dört yirmi yedi buçuk, arpa 4,27 ve 430 kuruştan verilmiştir. Diğer hububat üzerinde değişiklik olmamıştır. Ihracat için çifti 225 kuruşa satılan keçi derileri 150—160 kuruşa müşteri (o bulamamaktadır. Hava kurusu koyun derileri 80 den 60 kuruşa düşmüştür. Parist Bankerler , Kongresi Paris, (TAN) — Beynelmilel ban. kerler kongresi toplantısına on üç İmemleketin elli bankeri iştirak etmiş tir Kongrenin dünkü toplantısında İn- giltere murahhaası ve Kembriç profe- sörlerinden Sprag'm altın hakkın - daki teklifi müzakere edilmiştir. Pro- #esör üç taraflı bir anlaşmanın esas. lariyle mütedavil sermaye hakkında izahat vermiş ve Amerikan istik- bale ait para siyasetini teşrih ettik. ten sonra: “Altm eskidenberi haiz ol duğu kıymeti muhafaza etmektedir. Gerçi eskiye nazaran altının para si- yasetindeki kudreti bazı memle. ketlerde tesirini biraz kaybetmiş ol sa bile beynelmilel usullerde bu ma - denin lüzumlu bir vasıta olduğunu Yaptığımız tahkikata göre son vaziyet şöyledir; Tüccarlarımız konşimentolarmın mukabilinde buradan para| temin edemeyince piyasadan aldıkirı mallardan mühim bir kıs. mınm paralarını da ödeyememişlercir. Az sermayeli olan satıcı- lar kredi ile verdikleri malların bedellerini alamadıkları için ihra- catçıyı sıkıştırmaktadır. Satıcıları da zincirleme tarzda sıkıştı- | gitmek ve Türk tüccarlarının sözün | Almanya ile ticari bağlantıları olan ihracatçılarımız normal Ea vaziyette satışlarını yapmışlar, fakat tediyesizlik yüzünden fena bir vaziyette kalarak taahhütlerinin bir kısmını ifa edememişler- e kadar uzanıp gittiği görülmek- İhracatçılarımızm bügüne kadar yükledikleri mallardan başka daha satışları vardır. Ticari şereflerini korumak ve kara listeye girmemek için taahhütlerini zamanımda yap - mak mevkiindedirler, Eğer taahhüt- ler vadelerinde ifa edilmiyecek olur- sa Alman tüccarlarınn Arbitraja de durmaz adamlar etmek suretiyle dünya piyasasmda hoş görülmiyecek bir vaziyet ihdas edebilecekleri idetia edilmektedir. Clinkü, Almanlar klering vaziyetin den doğan bu milekülâtı ticari taah- hütler için bir Fors majör telâkki et. memektedirler. Evvelce gönde: da bulunan mallartmızın konsimen - toları tüccarlarımızın elinde durmak. tadır. Bu evrak olmaymca Türk mal- ları Almanyada ardiveye düşecek ve bu yüzden tüccarlarımız zarar göre- çektir Alman tücearlarmm da taahhüt . lerini ifa edebilmeleri imkânsız bir vaziyete girdiğinden bu yüzden Yu - kun gelecek zararlarmı bize yüklet - mek istiyeceklerdir Bütün bunlardan baska, ihracatçı. larımızm burada odahabir kısım stokları duruyor. Pahalıya alınmış 0- lan bu malların her gün fiyatları düş mektedir . Eğer vaziyetin islâhı için bir çare bulunamazsa tücearlarımız bu yüzden ehemmiyetli zararlar göreceklerdir. Anadolu tüccarlarının da zincirleme olduğunu ilân niş ve henüz yol. tarzmda zarardan kurtulamıyacak » ları söylenmektedir. Dün ihracatçı - larımız aralarında bir toplantı yapa. rak bütün bu noktaları Başvekâlete ve diğer alâkadar makamlara bildir- meğe karar vermişlerdir. Mhalâtçıların başlıca istekleri Şehrimizin ithalât tacirleri de ara-| larında bir toplantı yapmışlar ve Al manyadan gümrüklerimize (gelen malların bedellerinin ödenmesi yo - lunda gördükleri zorlukları görüş - müşlerdir. Tüccarlar vaziyeti Baş - vekâlet ve İktısat Vekiületine telgraf | larla bildirerek bazı temennilerde bu lunmuşlardır İstanbul Sanayi Birliği de tüccar - larm müracaatını tetkik ederek An- karaya müracaat edecektir. İthalât- çılarımız esbabı mucibeli telgrafların da diyorlar ki : na gelen son bir emre göre, Alman. İyadan gelmiş ve gelecek eşya bede linin klering hesabına peşin ödenme. si istenmektedir. Almanyadan ithal edilen eşya için alacaklı fabrikalarm kredi hususunda Türk tüccarma kar st gösterdikleri kolaylığın ortadan kaldırılmak istenmesi memleketimiz. deki kredi hacmini darlatacağndan bu maküs neticeden yalnız itbalât tacirleri değil, ayni zamanda küçük esnaf ve müstehlik halkın zarara uğ. rayacağı söylenmektedir. Tüccarla- rrmız Almanyadan gelen eşya bede - iinin evvelce olduğu gibi alacaklı firmalar tarafından faturalarda gös- terilen vaatlere (o ve Türk . Alman klering anlaşması hükümlerine göre kredi,ile ithaline müsaade istemekte- kabul etmek lâzım gelir. Altınm son on beş sene içinde miktarı artması nisbetinde faydaları da artmıştır.,, demiştir İplik Satış Fiyatları Ticarethanelerce ipliklerin satış fi- vatlarını göstere neetvellerin Ticaret Odasma tasdik ettirilmesine devam 0- lunmaktadır. Takdikli cetveller iplik satan mağazalara talik olunmuştur. dirler , Çimentolar Hakkında Kararname 1705 numaralı, ticarette teğsişin men'i ve ihracatın mürakabesi ve korunması hakkındaki kanunun bi- rinci maddesi mucibince Türk çimen- tolarının Normalarınm tayin şeklini gösteren Vekiller Heyetinin bir ka- rarnamesi çıkmıştır. “.- Cümhuriyet Merkez Bankası-| EKONOMİ Almanya ile iş yapan tüccarlar dün toplandılar Fransız Fe. Liret Belçika Fr. Drahmmi İsviçre Fr. in Çekoslovak kro. Şilg Mark Zet Pengo Ley Dinar İsveç kuron Altın Banknot Çekler Londra Nev.York Paris Milâno Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterd. Prag Viyana Madrid Berlin Varşova Stokholm Borsada dünkü mvemeleler X Dün piyasadan Türk borcu hissele. rini almak için fazla alıcı görllmüş- tür. Yirmi liraya kadar yükselen Türk borcu hakkında Paristen açılış 278 ve kapan 280'frank gelmiştir. Geç vakte kadar alıcılar muamele yapmışlarsn da tahviller sebepsiz ola.. rak 19,70 liraya düşmüştür. Anadı tahvillerine de fazla alıcı çıkmış ve 39,75 liraya kadar satılmıştır. Mü - messiller 42,40, Anadolu hisseleri 22,65, Aslan çimentosu 14,60, Sivas — Erzurum 95, Ergani 99, Merkez Bankası 97,5 liradan az muamele gör- müştür Bugün Jikidasyona bırakılan yüz elli bin liralık tahviller için yüzde s6 kiz buçuk faiz verilerek yeni likidas. yon devrolunmuştur. Fransız frangı üzerine gelen ha - berlerde bütün tahviller üzerinde bi- İraz yükselme vukua geldiği ve Paris. te bir İngiliz ilrasınm 107.42. Lond - rada 107.2 frank olduğu bildirilmiş tir. iHam Maddeler Stoku Nekadar? vrupa ve Amerikadan memleketi- İmize ithal edilmekte olan ham mad- delerle bunlarm mamulâtmdan piya- salarda stok halinde toplanmış mik - tarmn tesbiti alâkadarlarca ikmal edilmiştir. alla limen NÖBETÇİ ECZANELER. ce nöbetçi eczaneler yanlardır? mü: Beşir Kemal, Alemdar: Esat, Beyaz: Cemil, kpazar: Yorgi, Şehre püni: Hamdi, Karagümrük; Puat, Samatya, Brofilos, Şehzadebaşı: Hamdi, Aksaray: Sa im, Fener; Hüsamettin, Eyüp: Defterdar ec zaneleri. BEYOĞLU CİHETİ Beyoğlu: Galtasaray - Garih, Taksim; Kemal Rebül, Kurtuluş, Galata: Hidayet, Şişli; Maçka, Hahıcıoğlu: Barbut, Kasımpa ga; Vasıf ecraneleri BEŞİKTAŞ CİHETİ Beşiktaş; Süleyman Redep, Ortaköydet Ortuköy, Arnavutköyde, Mliltiyadi, Bebek - te: Merkez eczaneleri, ÜSKÜDAR - KADIKÖY CİHETİ Kadıköy: Eski İskele caddesinde Büyül Yeldeğirmeninde: Üçler, Üsküdarda; İtti- hat eczaneleri, SARIYER CİHETİ Büyükderede: Nuri. » Tı Boyacıköy. Rumelihisarı ecsni DİĞER 'LERDE ERDİ Bakırköyde: HUM Bu ge Emi Büyükadada: eczaneleri.