CSPOR |) Gürescilerimiz isvec pehlivanlarile ' Nasıl gürestiler ? Finlândiyadan sonra İsveçte maçlar yapmıya giden güreşçileri. mizin faaliyeti hakkında alınan egâne malümat takımımızın ora- ptığı 12 maçtan yedisini kay. ine dair gelen tek telgraftan ibaretti İsveçten muhabirimizden aldı - ğrmız şu mektup İsveç müsabaka. larının he şartlar altında cereyan ettiğini ve neticeler verdiğini bill - diriyor, ilerimizin de derhal hatırlı - yacakları veçhile Finlândiya v veç güreşlerinde, bizim bu seyahat hakkında yaptığımız menfi tahmin. lerimizin maalesef ekserisi tahak- kuk etmiş, güreşçilerimizin çoğu sakatlanmaş, ihtiyat güreşçi götü. rülmemesi ve lüzumsuz yere fazla maçlar yapılması yüzünden hepsi hırpalanmışlar, en değerlileri maç ları terke mecbur olmuşlardır. İşte lelsinki güreşlerinden so nra yapılan madalya me- tasiminde güreşçilerimiz muhabirimizin mektubu: Stokholm (TAN muhabi: lândiyanm yapı yorulmuş olan 6 ve? etmişken bu tari) muhtelif yerlerinde n hesapsız maçlı takımımızm İsveçte güreşmesi teka ç gün evvele a» daki maçlarda rdan sonra martta ir lınması ve Finlândiy dünya şampiyonu Yaşarın omuzun dı imin bacak ve ensesinden, Çobanın bacağından ve takımın en kuvvetli unsuru olan Mustafanın da güreş edemiyecek kadar kolundan sakatlanması vaziyetimizi çok güç Halbuki Mustafanın Pinlândiyada. ki muvaffakıyetleri İsveç halkını ve Fiatbuatmı çok alakadar “etmiş idi. Fakat Mustafan, mun incinmesi Stokholm rının şeraitini güçleştirdi Fena şartlar Türk takımı Stokholme 2 martta | gren'e geldi ve ertesi günü müsabakalara başladı. Bu defa da muhtelif İsv ve birkaç saat fasıla ile karşılaş mecburiyetinde kaldı. (Bu fena neden kab: gılamıyor — TAN) Güreşlerin birinci devresinde: 56 kiloda Kenan Grçkorumende tuşla gölip, 61 kiloda Yaşar Grekoru. mende sayı İle galip, 72 kiloda Sam Grekorumende sayiyle mağlüp, 79 ki- loda Adnan Grekorumende sayiyle kiloda Mustafa Grekoru . kolu ağrıdığında müsabakayı terketti, 66 kiloda Yusuf Aslan ser- bestte sayiyle mağlüp oldu, ağır sik. lette Çoban serbestte galip geldi. Mustafa çekiliyor Bu devredeki güreşlerde Mus Finlândiyada incinmiş hasmını daha ikinci dakikada kün - deye getirmiş ise de mâalesef İsveçli minder haricine düştü. Tekrar güreşi tuttukları zaman Mustafa şiddetli bir hücum daha yaptı. Fakat kolu müsabakaya devam edemiyecek ka. dar incindiğinden maçı terketti İkinci devrede: 56 kiloda Kenan Grekorumende galip, 61 kiloda Yaşar Grekorumen- de mağlüp, 72 kiloda Saim Greko - piimende sayiyle mağlüp, 79 kiloda Adnan Grekorumende sayiyle mağ - Yip, 87 kiloda Mustafa Grekorumden de gilreşmedi, 66 kiloda Yusuf AK -|” siklette Ço - Yan tuşla mağlüp, ağır le mağlüp. ban serbestte sayiy Yaşara gelince Bu devrede Yaşarm rakibi Olimpi- yat bronz madalyesini kazanmış olan gençti, İlk on dakikalık devre iki çe. &in rakibin mlisavi güreşleriyle geçti. Üçer dakikalık yer güreşlerinde Ya- gar daha atılgan ve üstün çalıştı. Fakat ayakta geçen son dört da - Kikalık dövrede Yaşar maalesef Üs . tünlüğünü, ihmali yüzünden kaybet- miye başladı ve minder kenarmda bir #yun bıraktığı srrada İsveçlinin aldı- Bı süples son dakikalarda Yaşarm nden) — takımımız. iki | şampi takımiyle bir gecede | çı da Mu; ettişimiz maalesef anla-|lık gösterd | Güreşçilerimiz Slokholmde Is ğlübiyetini mucip oldu. Son güreşler Im bu devrede meşhur Wester - cak puvanla mağlüp oldu. Halkin tehâlükle beklediği düny onu Kadie ile Mustafanm ma- tafanm kolu incindiğinden r. Bu suretle İsveç m larmi takımımız 7 — 5 kaybet .. eg *. pa Dünya Şampiyonluğu İçin Zenci Dövüşecek Ağır siklet dünya şampiyonluğu İ- çin Amerikalı Bradokla Alman Şime- ling'in döğüsmesi ihtimalleri azalmış tır, Haziranın üçünde döğüşmek üzere elinde bir kontratı olan Almana karşı Zenci Luviz'in tercih edildiğ artık sa bit olmuştur. ziranın 23 nde döğüşm tir. Eski Dünya Şampiyonu Nihayet Galip Amerikadan Londraya gelen ve Londrada İngiliz Linçe mağlüp ola - rak dünya şampiyonluğunu kaybeden Filipinli Montana İngilterede yaptığı üçüncü müsabakayı nihayet kazanmış tır, İngiliz tüy siklet boksörlerinden Pslmer'e karşı güzel döğüşen eski dünya şampiyonu bozulan kredisini tekrar kazanmıştır. #i kabul etmiş t ii an vi Tü “e Veç güreşçilerile böraber Mili küme haricinde kalanlar Melli kü icinde kalan Bey Vefa, İstanbulspor, Süleymaniye, E koz. evvelisi gün mıntaka merkezinde bir toplantı yaparak 8 klüp arasında bir lig maçı yapmağa karar vermişler ve bu işler için aralarından 8 kişilik bi komite intihap etmişlerdir. Bu kornite Süleymaniyeden Muh. tar, Topkapıdan Necmi, ve İstanbul- sporlu Hamdiden müteşekkildir. Her hafta ayni satatda dört maç yapıla - cak ve sekiz klüp biribirile çarpışacak Jara mmtaka başkanlığının İbir kupa koyması karar altına alm » mıştır. Hakemler alâkadar klüplerin anlaş ması ile intihap edilecek ve maçların hasılatı sekiz klüp arasında Barem e sasile taksim edilecektir. Çekilen kur'a mucibince ilk hafta A nadolu - Süleymaniye, Vefa . İstanbul spor, Topkapı - Beykoz, Hilâl . Eyüp biribirile karsılacaklardır. Maçlar on beş gün sonra başlıyacak Jtir. İstokholm güreşlerinin teknik neticeleri Birinci müsabaka: 56 Kenan: Greko — Galip 61 Yaşar: Greko — Gelip Yusuf Aslan serbest — mağlip— Saim Greko — Mağlüp — Adnan Greko — Galip S7 Mustafa Greko — Mağlüp (terk) — Ağır Çoban serbest — Galip # İkinci müsabaka > Greko — Galip -- Greko — Mağlüip — Serbest — Mağlüp — Greko — Mağlüp — Greko — Mağlüp — Greko — (Güreşmedi) — Serbest — Mağlüp — yüp, Hilgl, Topkapı, Anadolu klüpleri | Rüzgâr vur erine, top, top ye. şil çalıların çevrelediği altın bir gül gibi dalgalanıyorlar ve dalg lanırken, kırılan dallar gibi ses çı karıyorlar. Bu ekin dalgasının orlasından dar ve çok tozlu bir yol ar p pi diyor. Saat, tam öğle santi. Güneş öyle kavurucu, öyle sıcak, öyle tahammül edilmez derecede sıcak ki... Etrafta kimse görünmüyor. Ker tenkeleler, yılanlar bile kendilerin. de bu saatte kıpırdıyacak kuvvet bulamamış olacaklar!, Bu kimsesiz kırların ortasındaki tozlu yolun üstünde bir tek insan yürüyor... Bir tek insancık.. Bir tek çocuk! Bu çocuk, sekiz on yaşmda olma: İstünde beyaz bir gömleği ve bir bacağı beline iliştirilmiş soluk mavi ketenden bir pantalonu var. Bir elinde bir değnek tutuyor, değ» peği kolunun altına dayamış. Tek ayağı ile ve koltuk değneğinin ucu ile tozları dağıta dağıta ilerliyor. Yüzü sapsarı.. Alnı ter içindi iri siyah gözleri büyük, büy çılmış ve bir noktaya dikilmiş İri bir şey görmüyor. Dalma hızlı,. Deha bızli!,, Çok daha hızlı gidiyor! Bir an evvel köyüne, bir an eV- vel annesine, anneciğine Kavu$- mak için... ka açılmış gözleri hiç. Hİş nnesinin yanma dönüyor Belki biraz sonra şöyle bi yirmi dakika sonra köyünde ola - cak... Yol çınarlara geldiği zaman yana kıvrılınca uzaktan suyun Ya nındaki Hasan babanın değirmeni görünecek... Sonra küçük köy- Ye ni mekteple,, set, pet bahçelerile salkımlı kahvesile köy karşısına ÇI kacak, Vo daha ilerde beyaz mes- citle kahvenin arasında kendi ki. çük ve fakir kulübelerini küçücük bahçelerini, samanlıkları, kümesle- ri ile küçücük bahçelerini görecek. Karabaş, güdük kuyruğu İle u - «un kulaklarile zıplıya, zıplıya onu karşılıyacak... Sonra, ah sonra. Annesi... Anneciği kullibenin ka. pısında peyda olacak... Yeşil elbi- sesiyle kolları sıvalı başmda siyah yazmalı sarı baş örtüsü ile annesi, kulübenin kapısına çıkacak Gözleri yanıyor. Küçük kalbi kuvvetli, kuvvetli vuruyor: Ondan avrılatı daha altı ay oldu, olmadı amma o anacığını altı sene görme miş gibi özledi. aareaamesenaesesazaeeeammaz Yazan: Suat Derviş | .... Avn günü hatırlıyor: Arif Çavuşun kağnısı! in mişler.. İstasyona kudar gitmişler. di ve yine bu yoldan gitmişlerdi. O gün kalbi çok üzüntülü, tgöz leri kupkuru idi. Hiç konuşmamışlardı. Anası da kızarmış gözlerile sımsıkı kilitlen- miş dudaklarile susmuştu. O, anasının kolları arasma sığın mak İsteğine rağmen yerinden hiç Idamamış, bu yüze sevgi dolu ilerle bakmakla iktifa etmişti. Onun yüzü rüzgârda, güneşti ve soğuktan bakımsız bir toprak sırtı gibi çatlak ve kırışık, pürtük- lü olan yüzü o gün herzamanki gi bi değil, herzamandan çok daha soluktu., O gün anasının toprak ve ot ko. kan ellerini öpmek, öpmek ve: “A- nü beni bırakma, Birak. ma n Korkuyorum. El yanına gitmiye!,, diye ağlamak İs. temiş fakat ne bu sözleri söyliye - bilmiş, ne de ağlıyabilmişti. bir evlâtla konuşur gibi onunla ko- nuşmuştu. Ona: — Ahmet oğlum, demişti, Bilir sin biz fakiriz.. Avuç kadar tarla» üğünden - yanında ça. Uşiyorum. Amma artık takatim kalmadı. Sağ kaburgalarımın al. tındaki sızı günden güne artıyor. Bacaklarım dermansız kaldı.. Bu Sizi daha artarsa gün olacak kolu. mu, kanadımı oynutamaz olcağım.. O zaman halimiz nlee olacak.. Elin sana bakmaz.. İstanbuldaki emmin Çopur Süleymanlara mektup yar. mış simitçi fırınına bir çırak lâzım miş.. Güllü Ahmetgili buraya yol- lasm demiş... Eğer gidersen beş on para kazanır banada yollarsın Ahar ömrümü el yanmda geçir mem.,, Anasının sözlerini ezberlemişti... Ezberlemişti amma hakiki mana. larını anlamamıştı bile.. Onun yal- nız anladığı şey anacığndan ayrı. lacağı Son gün şimendifer yolunun ke. zarına geldikleri zaman anasıda kendisi gibi berbat bir halde idi AL AHMET amma ağlamamıştı. O trenin OP naklarına siçrarke minin” ellerini avuçlarına almış yanak” rın bir çok kere koklıya, kokUY” öpmüş: “Ahmet. Kendine iyi bA&” Hasta olma?7., Anan yanında yöf hayta. olursan halin nina olur. ö mişti.. # stanbula geldiği gün çalış” İ ya başlamıştı. Amcası © bir sepet vermişti.. Ve işi bu 985 petteki simitleri satmaktı. AbD bu sepeti yüklemiş. Bir köy ço©” Zunun şaşkınlığı içinde sokaklai dolaşarak ve fırmdan mümkün © duğu kadar ayrılmamiya gayret © derek onları satmıya çabalamışti" Kendisinden çok daha yaşlı * çok daha becerikli rakipleri vaz” İstanbul sokak çocukları... Bir # Ahmet te git” de yollara alışmış, fırından uzâ” laşmıya cesaret etmiye başları Ve birinci defa olarak, çok İYİ yaptığı bir gün fırına dönerken İabalık bir caddede şaşırmış ay0$ kaymış ve hir otomobilin teker * lekleri arasına yuvarlanmaıştı. u harikulâde bir hâdise İf B gildi.. Büyük bir şehi günde bir iki tene vukubulabile kazalardan biri, İmdat otomobili geldiği zam ındı.. Ancak beyaz * yenin içine yatırılırken bir ara $ö İerini açmış bulutlar içinde bir Kö” balık görmüş... Sonra herşey S” zünden silinmiş Şimdi şu anda yine herşey MA rasında bütün hayatiyetiyie cani” nıyordu. Hastane.. Kesik bacağın ac” Ölüm ve hayat arasında çekilen *“ tırap.. O bitmez, tükenmez azap ge” leri. Armin öesi "kulağında * Gü di: “Anacığım yok yanımda, BEİ olursan halin nice olur?” Ve dY* de bağırındı. “Ans” nim gül anacığım. 2 şte şimdi tek ayakla İ dönüyordu. Evine anssı0* anacığna dönliyordu.. On daki daha kalmamıştı... İşte değir” karşıda idi.. Mescidin minaresi le görünmiye başlamıştı. Biraz *? ra minicik bahçe, güdük kuy ile karabaş,. Tavuklar. Ve ana karşısına çıkacaktı. Anası!,. gi Amma onun dönmiye hakki *. mıydı. Anası dünya rahatım “5 ( Arkası Sa 10 Sü 3” çel ta; un içi Anam. Bei eyis? ani