geleli alla den iki kisi öldürüldü Katillerden Mus tafa ve İlyas Izmir, (TAN) — İzmirin Buca na- - Çorba ile hiyesinde müthiş bir cinayet olmuş, kumar yüzünden iki kişi öldürülmüş- beslenen koyunlar İn Katiller Mustafa ve kardeşleri min ve Rafatle arkadaşları Jiyas Biga, (TAN) — Burada bağı, bah-| çesi olan her aile, koyun beslemekis| (adımda dört kişidir. Oldürülenler Ko- ve bunları satarak kâr etmektedir. cakafa Mehmet ile Hakkıdır. Mehmet ve Hakkı, bir evda kumar oynarken övweldenberiaraları açık o- Bu koyunlarm beslenme tarzı pek en-|lân Mümin, Rıfat ve Tlyas eve gir- © teresan olduğu gibi, hemen hemen ka-İmişler, tabancaları, kumar oynıyan- sabamıza münhasır bir hususiyet ların üzerlerine boşaltmışlardir. teşkil etmektedir , Hakkı derhal ölmüştür, Müminin Gündüzleri bahçe aralarında Ve $i-| kardeşi Mustafa da üç yerinden yara- pir kenarlarında gezdirilip otlatılan bu hayvanlara, sabahları insanlar i- gin hazırlanandan farksız sıcak tar-| hana çorbası yedirildiği ve bunun - l olan Köcakala Mehmedin üzerine balta ile büçum ederek bir darbe ile başını ikiye ayırmış ve bir kulağını la beraber acı biber turşusu da veril-|kesmiştir. Katiller, suç âleti diği söylenirse, okuyucular, belki de| birlikte yakalanarak adliyeye verj)- #nanmıyacaklardır. Fakat, bu bir ha- mişlerdir. kikattir. Geçen gün çifti 36 liraya| satılan iki büyük koç ta hep böyle tarhana ve biber turşusuyla beslen- mişlerdir. Bu suretle kuyrukları ta. #ınmaz bir hale gelen ve fıstık gibi semiren koçlar, içtikleri tarhana çor baster yeni sahibinin evinde de ber #abah aramakta, verilmeyince bu ar- gu ile hazin hazin melemektedir. Korkudelinde | Yeni Çalışmalar Korkudeli (TAN) — Eskiden yal-| -? hız bir han ve durak yeri olan Kor- kudeli günden güne değişmekte o ve güzelleşmektedir. Çarşının ortasın - daki su harkları kapatılmış kasap - ların ve sebzecilerin temizlik işlerine 8on derece ehemmiyet verilmiye baş- lanmıştır. Çalışkan belediye #visi Mustafa Korkut, halkın her türlü soğ ık işlerinden belediyeyi alâkadar e-| deh noktaları düzeltmiş, bilhassa yaş Madde satan esnafın mallarını teller içine aldırtmıstır. Yeni Mektepler Korkudelinde, bilhassa Bozova köy Yerinde yeni yeni ilk mektep binaları yapılmaktadır. (Bunlardan Yelten, Yavuz ve Zivint mektepleri yatılıdır. Binalar kübik tarzda vücuda getiril- mektedir, Kiliste Elektrik Kilis -— Kasabamızın mart içinde elektrikle tenviri bekleni Santral binasında eksik kalan ve direklere tel çekilmesi bitmek zeredir , edir ler Alonyenin güzel Alanya portakalları Spor Geçen yaz, spora hevesli gençler, birleşerek bir futbol klübü tesis et- mişlerdir. Futbol klübü, Halkevine bağlı olarak çalışmakta ve hükim Nu- ri Özboyun gayret ve faaliyetiyle bir Yoleybol timi vücuda (getirilmesine iyi fiyatla Alanya, (TAN).— Halkının ekse risi bahçıvan ve bilhassa portakal, limon, mandalina yetiştiren bahçele- re sahip olan Alanya, portakalları - nın evsafı itibarile'Akdenizde birin- galışılmaktadır. B. $. | ciliği kazanmış memleketlerden bi - , in ridir, Bu sena, geçen senelerdekine Salihli Köyünd nisbetlğ portakal satışı Ü; çemen e a. yük bir fark görülmüştür. Daha 2i- «yade tek çekirdekli Yafa cinsi por« takallar külliyetli miktarda dışarı - ya sevkedilmiştir. Alanyada portakal cılığın yanında ayni zamanda pi- rinççilik yer almak üzeredir. Yollar : Uç, dört yıl önce Alanyayı vilâ- yet merkezine bağlıyan kara yolu yoktu, Buraya ancak denizden va- purla gelmek kabildi. Son iki sene zarfında Alanyayı vilâyet merkezi ne bağlıyan şöse vücuda getirilmiş- tir. Bu şöse Alanyadan başlıyarak Manavgat, Serik kazalarını geçtik ten sonra Antalyaya varmaktadır. Bundan başka Alanyayı Gündoğ - muş kazasına bağlıyacak bir şose m da taya olunmaktadır. Be z de köpekler, Hasan ve Ahmet ismin- de iki çocuğu ısırmılşardır. Çocuk. | “lar berayi tedavi hemen İstanbula © gönderilmiş, köpekler burada alako- © marak müşahade altına alınmıştır. Kandırada Bayram Dilenciliği Kandıra (TAN) — Belediye reisi İsmet Yelkencioğ'ü, arefe günü resmi — tellâl Şükrü vamtasiyle yaptığı tebli- gatta, Kurban bayramında kapı kapı © dolaşılarak et, para, yemiş, eski el- bise istenilmesi yasak olduğunu bil- “dirmiştir. Bu ilinm tesiri olmuş, bilhassa kıbtilerin ötedenberi âdet e. dindikleri bu halden vazgeçtikleri, © bayramda teseti için evlere Me asım senli eelmetin e mm 1 en az elektrik l a azım Serik, (Tan muhabirinden) — 20) hanelik bu şirin kaza merkezi Antal» yadan Manavgat, Alanya ve Gündoğ- imuş kazalarma giden şöse üzerinde-| Idir. Mevklinin bu büyük ehemmiyeti karşısmda Serik her türlü kalkmma-| İlariyle göze çarpmaktadır. Bilhassa | Halkevinin köyeülük ve temsil kolu- İnun faaliyeti son günlerde bariz bir İüstünlük göstermektedir. Halkevinin okuma odasında mevcut kitap, mec » İmun ve gazeteler halk ve memurlar | tarafından okunmaktadır. K neyi'ziyaret odenlerin ve okuyanlarm adedi senelik 1700 bulmaktadır. Çeltik ekimi Iki üç senedenberi Serik köylerinin su altında bulunan müsait toprakla - rında çeltik ziraati yapılmıya baş - lanmıştır. Bilhassa “Karadayı” kö yünde vâsi mikyasta ziraat yapılmak- tadır.” Seriktve havalisinde elde edi- len müsait 'şartlar içinde viyolana,| © anber, hintyağı nevilerinde yüksek kaliteli pirinç mahsulü almmaktadır. pha- | Tarihi ehemmiyeti Serik tarihin pek eski devirlerinde Yunanlılar tarafından vücuda getiri len büylik bir sehrin civarındadır. Se. riğe otomabille 15—20 «a kika süre bir yoldan sonra “Belkis” harabele-| rine gidilir. “Balkıs” çok muazzam bir Yunan tiyatrosudur. Mimarisin- deki yüksek san'at kendi etrafına her sene birçok seyyahlar celbetmektedir. Tiyatronun etrafında bulunan yazılı taşlar ve heykeller büyük bir ihti - mamla Antalya müzesine nekledil - Kiliste Menönjit Kilis, — Burada tektük menenjif vak'alarına tesadüf olunmaktadır Bü hastalığa karşı lâzmeğen ted - İ birler ittihaz edilmiştir. 1 bir manzarası İ rla satıldı | © Erbaada Kızılay İçtimaı Erbsa (TAN) — Kızılay kurumu senelik kongresini Kızılay sineması salonunda yapmıştır. Okunan ra- pora göre, Bir yıl içindeki varidat olan (1326) lira (10) kuruştan 990 lirası genel merkeze gönderilmiş, 225 lira da kimsesizlere yardım su « retiyle verilmiştir. Yapılan intihabat sonunda ewae? Cemal, Dr. Halet, tüccardan Mekki, eksper Nazmi, Basri Ahmet Tapu, N. Neşet, tüccardan İsmail, Süley - TAN | barla verecekleri rapor, İcak dayasını kazandı İ üniformalariyle gece gündüz sokak. gayesi olmadığından rastgele tyza - İölen — Senegalli askerlerle | Alevi genelerinin cenaze merasimi, mitral. vözlü kuvvetlerin kontrolü altmda İlerek serbest bırakmıştır. man Akalm, idare heyetine tekrar seçilmişlerdir. | Demirgömlek içetesi Suriye ve Hatay için felâ- ket oldu (Başı 1 incide) hususi bir| ehemmiyeti taşımaktadır. Bayağı propaganda Ankara, 1 (TAN muhabirinden) — Üç gündenberi Vatani partisinin organi olan Suriye gazeteleri, Türki. yenin milli sınırları dışında sergü - zeşt aradığını yazmak yolunu tut - muşlardır . Bu neşriyat, Vatanllerin başvur - dukları bütün çarelerin iflâs ettiğini anlatmakta ve güya Milletler Cemi. y n ve bilhassa Fransanm dik - katini Türkiye üzerine çekmek arzu. sunu istihdaf etmektedir. | Vatani gazeteler. Türkiyenin San tan sonra asiri onalizm güderek Türk ekal- erleri de mil. W hudutları «e almak isteyecek - lerini yazmaktadırlar. Bu bayağı taktik Suriyede dahi hoş görülmemek tedir . Şam, 1 (Hususi) — Müşahitlerin yeden ayrılacakları sırada ken - inin son intibelarınm lehlerine nı istiyen müstemleke memur. ları, Hatay zerindeki tazviklerini dayanılmaz bir dereceye vardırmış - lardır . Mendun Düryönün Hasan Cabirle beraber Pariste olması, kendilerinin yapacağı teşebbülelerden bir gok fay. dâlar bek'iyen Vatani geflerini çare. sizlik içinde #ncak tazyik ve zulme devam etmiye sevketmiştir. Fakat Düryüden bir arkadaşma gelen mek- tuba göre, Frunsız zimamdarları çok güçlükle elde edilen anlaşmayı Vatanilerin tahrikçi propagandasına feda edeceğe benzemiyorlar. Cenevrede Fransız delegeleri Ro. ber Dokenin ilk görüşmede Veri sürdüğü noktai nazar bu görüşü te. yit etmektedir”. Lâ»kiyede' vaz'vet hsli versin Hölep, 1 (Hüsüsi) —“Demirgöm lekliler, yalnız Hatay İçin değil, sü - kün İstiyen bütün Suriye icin bir fe. lâket, bir basbelâsı olmuştur. Bütün şehirlerde işsizler ve mektep tale - besinin müntesibi olduğu bu teşekkül ları dolaşmakta ve muayyen bir hürlerde bulunmaktadır . Lüâzkiyede vaziyet hâlâ gergindir yapılmış ve ancnk böylelikle karışri. Üleğm önline gecitehilmistir. Hatay şehrindeki o hanishanelerde Türklerle aralarındaki hâdiselerden 1olayı mahküm olmuş ne kadar ka. til varsa hensi ellerine #ilâhlar veri. Dahiliye Vekilimiz Adanada Ankâra, 1 (TAN) — Cenup vilâ- yetlerimizde tetkikler yapmakta 0 - Jan Dahiliye Vekili ve Cümhuriyet Halk Paritisi genel sekreteri Şükrü! Kaya, Mersirden Adanaya gelmiş bu| Tunmaktadır. Dahiliye Vekilinin yarm Payas ve Dörtyola gitmesi muhte - meldir . Hataylı Türklerin mütekâsif ola- rak oturmakta bulunduğu bu mm » takada vekilin seyahati, bilhassa 8 lâka ile takip ediliyor. Dahiliye Vekilimiz, kendisiyle gö- rüşen Hataylılara neticeden emin Ol- malarmı ve soğuk kanlııkla intizar etmelerini, anayasanın ve statünün encak Milletler Cemiyetinin kabin et miş olduğu istiklâl prensibi üzerinde hazırlanacağın ısövlemiştir. Saint Brice'in Sonu gelmiyen Kehanetleri Hatay snayasssını hazırlıyan en. —-YE 7 nci . > Çocuk Ansiklopedisi | Bugün çıktı Ni - Erka Cüz 16 yaşında bi hazin bir (Başı 1 incide) Tatlı bir Bolu şivesi cevap veri - yor: l — Kimin olacak? Benim. . — Siz nerelisiniz?. | — Boluluyum.. — İstanbula ne vakit geldiniz”. o | — Dört ay evvel, — Evli misiniz? . — Evet.. Kocam vardı. Yaşarla| Boluda nişanlanmıştık. Nikâh ya; dan beni bıraktı. Fakat gebe idim. Bu bahtsız yavruyu İstanbula karnım | da getirdim. Burada Hürriyeti Ebe - diye tepesinde bir çuval fabrikasında çalışan Naci ile buluştum ve onur | evlenmiye karar verdik. Ve Pangaltr. | cuk benim... diyecektim. Fakat öyİ! da ismini daha öğrenemediğim bir mahallenin 34 numaralı evinde be - raber oturınıya başladık. Fakat bir ay evvel bu yavruyu doğurdum. Kulâğirn ezan okuyarak Cemile a- dın koydum . | Çocuğunu istemiyen bir baba! Lohusalığım bitince yeni okocam| Naci '— Ben çocuk istemem. Ya çocu - gunu atarsın, yahut benimle otura . mazsım.,, dedi, Ben kendisine çok yalvardım, “Beni yavrumdan ayırma!, dedim, Fakat o, israr etti. Hiç kimseyi tanr- mam. Sokakta ve aç kalacaktım. — Bir polise falan müracaat etme. diniz mi? , — Konu komşudan gizli gizli sor . dum, soruşturdum. Darülâcese Var. Fakat orası da analı çocuğu almaz, dediler. Yapacak bir şey yoktu. Ken. dimi çocuğumla beraber denize ata - caktım. Fakat imansız giderim, diye korktum, Bir taş üstüne. Allah öyle bir gür süt verdi ki aç| kaldığım halde göğsüm çatlıyordu. Nihayet 20 gün evvel çocuğumu giy- dirdim, Karnmı adamakıllı doyur. dum, uyuttum. Hürriyeti Ebediye tepesine çıktım. Tenha bir yer bul . dum. Etrafı kolaçan ettim, Kimse e e — ——ş—ğ—ğ— cümen .çok kuyvetli siyetlerden | mürekkepmiş ve ortaya çok iyi bir eser çıkarması beklenirmiş.. Bunu Saint - Brice, La Journal gazetesinde yazdığı bir makalede söylüyor ve iddiasına deli olarak en tümen azAsını sayıyor: Hint kanunu esasisini hazırlıyan komisyonun eski bir azası olan bir İngiliz, Cavada Hâkikmlik etmiş bir| Holandalı, meşhur Belçika hukuk La limi B. Bourguin, Türkiye Hariciye | Vekâleti umumi kâtibi ve bir de Fran | sanın maruf Şark işleri mütehassısı B. Robert de Caix... Fransiz gazetecisinin hazırlanacak anayasanm iyi olacağıma şüpbe et - memekle beraber tatbikat hakkında şüpheleri vardır. Bu hususta diyor ki: “Sancak da- hili işlerde müstakil olacak, harici. ye, gümrük, para işlerinde Suriye hâkimiyetini tanıyacak... Acaba i yüzden müşkülât çıkmıyacak mr? Suriyeliler, Sancağa bir mutasarrıf tayin etmek ve Sancak halkmı Şam meclisinde hiç olmazsa Şama tâbi oldukları işler bakımından temsil et- tirmek suretiyle hâkimiyetlerini te. yit etmeği düşünüyorlar. Bü Yüzden uzun münakaşalar çı - kabilir, Dil meselesini de unutmıya. m. Sonu bunlardan daha mühim a çıkmasına da imkân Var. ir. Türkler Suriye Sancak ve Lüb - nandan mürekkep bir federasyondan bahsetmişlerdi. Türk tezine göre bu federasyon üç müsavi hükümetten mürekkep olacaktır. Suriyelilerin ay. nİ teze taraftar kesilmeleri ihtimali vardır, fakat üç milyonluk Suriyenin 000.000 nüfuslu Lübnana ve 280.000 nüfuslu Sancağa kolayca tahakküm edebileceği ümidiyle... Suriyeliler İskenderuna (o mukabil! Trablusu ele geçirmeği de düşünü - vorlar, Niyetleri Türklerin İskenderuna sl uzatmalarının İntikamını almaktır. Fakat bu intikamın bedelini kim ödi. | | || yecek? Her halde Lübnan... Federas. yon olursa Lübnan istiklâlini kaybe. decek, yahut ta en iyi limanı elden gidecek. .LUübasn, Suriye ile müna. sebet halinde bulunmağı kat'iyyen istemiyor , Eğer encümen bütün bu tehlikele. ri boğmıya muvaffak olursa iyi iş İ Sonra bir polis çağırdılar. Polis $* | cuğumu kucağma aldı.. İ bırakan bir kadına mahkeme cetk İ vermişti. Buna da verirler, dedi. 2.3.9837 rananın çok macerası yoktu. Heman çocuğu bir taşm dek ne yatırarak yavaşça oradan ayri dım. Boğulacak gibi ağlıyordum. bim orada kaldı. Bir türlü eve döne * medim. Uzak bir yerden çocuğu İ zetlemiye başladım . Oradan geçen bir otomobil dur” Hep göryoş Ben olup biteni, uzaktan polisi b Kip ettim. Şişli karakoluna götürdü * ler. Biraz sonra ben de gittim. uyanmış, ağlıyordu. Yüreğim parç” landı, Hemen içeriye girip: “Verin... ÇO * dersem hapsedeceklerinden korktun Çocuğu üç, dört sant sonra Dariilân€” eye götürdüler. Ben. yaya olarsKe | Darlilâcezenin kapısına kadar polisi ini takip ettim ve sonra eve dön 4 düm. Yavrumun kokusu burnumda hayali gözümün önünden gitmiyordür . Hep ağiadım, çıldıracaktım. ,, Adliyenin önünde Dertli ana bana bunları anlatırke tramvay Dördüncü Vakıf hanmn ö 4 nünde durdu. Polis onu aldı, müddeive mumlliğe doğru götürdü. Ben de ta” kip ettim , Müddeiumumilik Oru, Tabibisdis. havale etti. Sira beklerken bu acıklı macerani Sonunu alabilirdim, Yine yanına s0 4 kuldum. Ve sordum: — Sizin adınız ne?, Beni bir dertortağı sayan zavsli ana, anlatmıyn başladı ; — Adım Huriye. Anam öldü. Bs bam öldüğünü hatırlıyamıyorume | On altı yaşını bitirdim. Orada Yaşa” isminde birisiyle nişanlandım, O has " in çıktı. Sözünü tutmadı, beni bırak” i tı. — Pek iyi sonra ne yaptın?. Dertli ana çocuğuna kavuşuyor Huriye tramvaydaki hazin hikâ | yesine devam etti: i — Ah bayım, diye inledi, dayana « madım, Bir gin sonra Dariicsze gittim. Müdüre müracaat ettim. Beni sütnine alır musmız? dedim, On- | lar alırız, dediler ve muamelesini yap- | tıktan sonra beni orada alıkoydular: | Hergün koyun gibi sütümü sağıyor « yar ve çocuklara veriyorlardı. e Ben onlara; çocuğum öldü, demiştim. Ya» vaş yavaş çocuk dairelerine geçtim | ve çocuğumu aradım ve buldum. Os | nu alıp göğsüme basarak öpmek koklamak ve emzirmek istiyordumu Fakat bunu yapmak yasaktı. Böyle cetamon yedi gün çocuğumu W zaktan seyrettim. Bağrıma onun yö rine taş bastım. Ben çocuğuma Sabis ha admı koymuştum. Orada Gülsün admi vermişler, Ben sordum: — Çocuğunuzu nasıl tanıdmız”. — İnsan hiç ciğerinden kopaf Yavrusunu tanımaz mi? Kokusunda9 bile tanır. "Bu çocuk benimi,, Ven devam etti: i — Nihayet evvelisi gün dayüun 4 madım. Hemşirelere: Bu çocuk be .l nimdir. Ben onu Hürriyeti Ebediy$ tepesine bırakmıştım, dedim ve yal rumu kucağıma bastım, emzirmiyö| başladım. Bunu müdüre haber verdi. ler. Analı çocukların orada bulun « maları yasakmış. Derhal bir polis çağırdılar, beni teslim ettiler. Çocu # ğunu neye sokağa koydün? diye s0 ruyorlar, Beni hapse atarlar mı? Ben kanunun bu husustaki hükürt lerini bilmiyordum. Maamafih gen$ anayı daha fazla üzmemek için: — Hayır.. Bir şey yapmazlar, de dim ve ayrıldım. Muhaveremizi dinliyenlerden birisi yanıma sokuldu: — Geçenlerde çocuğunu soksğ$ Bir şefkat eli uranmıyacak mı? Biraz sonra Tabibladil Enver Ks ran, Huriyeyi muayene ve 17 yaşın& bastığını tesbit ettikten sonra kâğ” diyle beraber kendisini getiren polis€| verdi, Polis onu kanuni muameleyi” ikmal etmek üzere Şişli karakolun$ götürdü. Bu acıklı roman sonu ne olaceK” aldatılan zavallı küçük, şefkati #0 ne, aldatan ve kaçan erkek | olduğu cezayı mı görecek? Bir ta * raftan şefkat ve sevgi eli uzanmıyâ”