2.5.0937 — T KUMANDANLA ARIN HATIRALARIR Tuğgeneral Fehmi Anlatıyor: iki İstanbul merkez kuman- :mekli Tuğgeneral Feh- taştaki evinin kuytu ımda karşıkarşı tevazı emekli general, işliyor — Size umduğunuz kadar fay- Âlir olamıyacağım. Hatıralarımı Parça parça topla Fum, Fakat kafamın » içinde, şu da Bulgar eşkiyası, o tarihte, Pek çoğalmıştı. Takip mü rimize, sık sık baskınlar yapıyor. İardr. Bizi, Bul gar çetecilerin en fazla faaliyette bulun kili mıntakasma gönderdi Pezemize, Hogan köj derece tetik davranıyorduk. izim Debreli kolağası, öyle ev hamlı bir adamdı pıyor, ne yana bak ınm gölgesini sinin © evhamı »den, bize ne gündüz, ne ge- Se durak yoktu. Hele ben, daha o zaman mülâzim rütbesinde idim. Serde gençlik te'var. Ayağıma ü- “gamınığami, bildikleri için, merçde $ey olsa, hemen beni koşturur. Tepede çobanlar ateş yakarlar. olağası, hemen telâşlanir: — Hadi Fehmi efendi. Atla hay. Yana git! Şu karşıda yine bir kızartı var, Mutlaka, ileri köylerden birini ko- Miteciler bastı. Tabii itiraz etmem, hayvana at- lar, sekiz sastlik aşarım. Birde, ne bakayım, çobanlar, ku ?u püryan ediyorlar. Gerisingeri dö BÜP haber veririm. Fakat kolağası ile yüzbaşı, her- Sün bir iş çıkarırlar: — Hadi Fehmi efen Yana git! İster istemez gideriz. Fakat ne- tice, hep boş çıkar. yolu Atla hay finlerden bir gün, her nasılsa kolağası ile yüzbaşıdan izin “pararak Gevkiliye gitmiştim, ak- am sira, birkaç gün için yorgunlu- Ğumu dinlendirecektim. , bir emir neferi: — Ne var? hayır ola.. diye sor. dum, İ — Sizi kumandan paşa istiyor. İ Gevkitide Hatil Ethem paşa, ku- Mandandı. Böyle geceyarısı, Yatağımdan kaldırmak için her hal de mühim bir sebep olacaktı. Yü- ZÜmü bile yıkamağa vakit bulama. dan, çarçabuk geyindim, kuman- dün beni görünce: — Yine yol göründü sana.. dedi, (Hoşan) a gideceksin! Bulgar ko- Mitecileri, karakolu basmışlar. Artık bu kadarı evhamdan iba- Tet olamazdı. Yanıma bir müfre- Mam — — YAZAN. Salâhatlin Güngör General Fehmi istiklâl savaşı günlerinde derhal gık- r alarak, yola — MI Bant; dükten sonra, Hoşana ge baha karşı, karakol i Mi nök ler beni karşıladı n beyim, Bu gece hiç birimi başımı. — Hani karakolu eşkiya basi — Yok efendim. Eş rasokulabilir mi? D ni anladım. Biraz sonra, kend ebreli kol ağasmın yine hiç yoktan bir şeye pirelendiği. asıyı heyecana dü ; bir Bulgar ka- ar o bekleyipde ineklerinden birinin köye dönme: ünce, telâşa düşmüş. Eline r alıp, ineğini aramıya çık- mış, fenerin İçindeki küçük gaz lâmbası, rüzgürdan ikide bir söner gibi olur ya.. Odasında bir türlü gi züne uyku girmiyen kolağası, ranlıkta bu yamp sönen ışığı görün ce, derhal içine bir vesvese girmiş. köylüler, orman- daki eşkiyaya helyosta ile ce, gitgide damca- ğırı sarmış, Yü 1 yanına çağı» rarak, ineğini arıyan kadının elin- Pamira mağ KUPON ! Numaralı resmin ait olduğu darbımesel No. DA 3 MG Mİ Çİ MM işaret | Tazlasız yal yürü: deki feneri ona da göstermiş: — Ne dersin, yüzbaşı.. Helyosta değil mi? Y yok üzbaşının evhamlı olmaktan yana kolağasıdan kalır yeri ki... Tabil o da der. inanmış — Tamam! Hel 1e görüşüyor... — Peki, şimdi ne yapacağız”, Kolağası, ka. rarını vermiş Fehmi, bir müfreze â8ker a. ip hemen Gevki. liden hareket et. sin! Bulgar karısı, sonradan İneğini buldu mu, bula - madı mr, bilmem sma, ben O gece, yorgunlu! can sıkıntısı ile, öf - ke İle sabahı bul- duğumu pek hatırlıyorum. (Arkası var) (750 AN kolaylıkla mümkündür Ş stanbulda fındık yetiştirebi- I İstanbul iklim ve top- rakları ve bilhassa Boğaziçinin $a- hil yamaçlarının bütün boş yerleri baştan başa fındık ağaçlarile süs- lenebilir. Hem manzaranın güzeli tirilmesi hem de iyi ve para eden bir mahsul almmesı mümkün ola. bilir, Fındık için en iyi üretme usu lü fındık mintakalarımızdan kök- leme denilen fındık piçi veya sür- günü dikmektir. Bu sürgünler esa- sen fındık mıntakalarında bahçele- rin temizlenmesi sırasında araçla rından koparılıp veya kesilip atil. maktadır. Bu köklemeler köklü ol- duklarımdan kolaylıkla tutarlar, Di- kilişten 3 — 4 sene sonra mahsul vermiye başlarlar. Fındık yetiştir. mek için ağaç dikilecek yerin çu- kur kirizmesi ile hazırlanması kâfi- dir. Bu ziraati kolaydır. Karadeniz sahil mıntakasınm ikli- İ mi gibi olan Boğaziçinde bu işe te- Liralık sne ln gg z B üyü k M üsaba kamız Şu resim hargi darbıme- sele âittir ? Müsabakamızın esasları? Dünden itibaren buraya bir resimler otuz tane olacak. Resim Numarası ği resim koymıya başladık. Bu Siz 60 darbımesellik listede bu resmin darbımeselini bulup numarasını o günkü kuponun sine yazacaksınız: (darbımesel numarası) hane - Otuz resim bitince bu kuponları ayrıca resim numaraları ile darbımesel numaralarını karşılıklı gi Sarih isminiz ve adresinizle eren bir liste yapıp ve mümkünse bir de fotoğra- fınızla birlikte 20 Nisana kadar idarehanemizde müsabaka bürosuna göndereceksiniz. (Nasreddin Hoca müsabakaları için gönderilmiş eski fotoğ rafların muteber olmadığını Ve yeniden fotoğraf gönderilme- si muvafık olacağını hatırlatırız.) Muhtelif €'ns ve Nefis incirler şebbüs edecekler herhalde aldan- mazlar, Findik fidanmı da Ordu, Giresun, Trabzon ziraat idareleri vasıtasile beher fidanı yirmi para. ya kadar tedarik ler, Fin dık için gübre ihtiyacı olmakla be raber bu da er basit bir iştir. Çün. kü (mdık ber türlü gübreden ve bilhasa kül, çürüntü,. süpürüntü gibi kolay tedarik olunabilir güb- relerle bile güzel mahsul verir. Re- Yeni Müsabaka mızın darbı meseli 1 — Aç tavuk kendini ambarında sanır, : 2 — Ak akça kara gün içindir. 3 — Anlayana sivrisinek saz, an lamıyana davul zurna az. 4 — Atı alan Üsküdar geçti. 5 — Balık baştan kokar. 6 — Bal tutan parmak yalar. 7 — Bedava sirke baldan tatlı dır. 8 — Beş parmak bir olmaz. 9 — Bir tutam ot deveye ben - dek atlatır. 10 — Bülbülün çektiği dili belâ- sıdır. 1) — Dalmasını bilmiyen ördek başını bırakıp Okıçından dalar. 12 — Damdan düşen halden bi- Tir. 13 — Davulun sesi uzaktan hoş gelir. 14 — Demir tavmda gerek. 15 — Denize düşen yılana sarı - ır. Doğru söyliyeni köyden kovarlar. 17 — El elden üstündür. 18 — Eski tarak eski tas 19 — Evdeki pazar çarşıya uy - maz. 20 — Eyreti ata binen çabuk i - ner, arpa 16 — dokuz 21 — Gülme komşuna, gelir ba -| şma, 22 — Gülünü seven dikenini de sever, 23 — Hamama giren terler. 24 — Her horoz kendi çöplü inde öter. 25 — Her gün papaz plâv ye - mez. (Arkası 10 uncuda) Istanbu'da Fındık Yetiştirmek Yazan: Lütfi Arif , Kember tipte fındıklar , simleri görülen tombul, badem, kuş, sivri, değirmendere cinslerin. den hepsi de ayni suretle yetiştiri- lebilir. INCIR i ncir ağacının çoğaltılması için Mart ayı çalışma ayi dır, İncirin diplerinden sürmüş o. lan genç sürgünlerin diplerini aç- tıktan sonra kök üzerine en yakın yerinden keskin bir makasla kes- melidir. Sürgünlerin tepelerinde sivri külâh şeklindeki tepe tomur. cuklarını zedelemeden bir kısım ince deri kumu iki kısım bahçe toprağı ve bir kısım koyun veya beygir gübresi ile harç edilmiş bir toprak hazırlıyarak bu toprağı boş gaz tenekesine doldurmalı ve içine bir tane fidan dikmelidir. Bu fida- nın toprağa girecek kısmı 15 — 25 santim kadarıdır. Sulamalı, güneş- li bir yerde bırakmalıdır. Haftada 1 — 2 defa sulanırsa iki ay içinde fidan köklenir. Şayet incir ağaçla. rının diplerinden sürmüş sürgün yoksa, o zaman ağaçların ortasma gelen dallar arasından en uzun olanlarmdan 40 — 50 santim bo- da çelikler keserek ayni suretle köklendirilir. Köklenen çelikler er» tesi sene Martta istenilen tarlaya, duvar ve hendek kenarlarına diki. lir. Dikerken bol gübre kullanma» yı unutmamalıdır. GÜBRE n kuvvetli, besleyici ve za - rârsız bir kimyevi gübre yapmak isterseniz hayvan kanla» rından istifade ediniz. Meselâ ye. nilen etlerin yıkandığı zaman ilk karlı suyunu atmaymız, Bu su ile salonlarınızda, pencere veya o bal- konlarınızda yetiştirdiğiniz bütün fidanları haftada iki üç defa sular sanız, on beş yirmi günde derhal tesirini görürsünüz. Yapraklar par lak yeşil bir penk alır, filizler uza. nir ve çiçek sapları kuvvetleşir. Çi- çekler parlak renkli ve daha büyük olurlar, Koncalar artar ve bol bol çiçek verirler. Eğer bahçeniz veya fazla miktarda çiçek ve fidanları nız varsa o zaman mezbahada ke. silen veya evinizde kestirilen her cins hayvanın kanın: bir teneke İçi» ne doldurduktan sonra bir gaz te- nekesi kan içine mangal veya odun. sobalarından çıkarılmış yahut fırın lardan #lınmış odun kömüründen 4 — 5 kilo kadarını koyunuz. Eğer isterseniz bir büyük tava içine kül doldurduktan sonra üzerine kanla. rı dökünüz. On on beş gün kadar böylece hazırlanmış ve kendi hali- ne birakılmiş olan küllü kanı sak- sılarmızın harcına karıştırınız. Her saksiya büyüklüğüne göre —3 çorba kaşğı miktarında karıştır. mak kâfidir. Eğer bahçedeki fidan larinızı gübreliyecek olursanız o za man her fidanın kökleri üzerine gelecek tarzda fidan başma cinsle- rine göre 1 — 20 çorba kaşığı do- Tusu bu kimyevi gübreden koyma. lıdır. Kan gübresini Mayma kadar kullanabilirsiniz. Bu gübre içinde azot, demir, kireç, fosfor ve fazla miktarda potas bulünmaktadır. Çi- çek fidanları için en mükemmel bir gübredir.