İY e mmm TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN yANn hedefi: Haberde, fi. ü ve, her şeyde temiz, dü- İ, samimi ğ de a i olmak, kariin si olmıya çalışmaktır. i dır. İçtimai heyetlerin hep m mmm TAN z 5 ARSAL EŞ —— mn | SAN'AT KÖŞESİ ger musiki san'ati ile meşgul E değilsek, teknik bilğimiz yok- sa bir besteyi anlayabilmek ve, vebilmek için o parçayı bir çok defa. lar dinlemekten başka çaremiz yok - tur, dik defa işittiğimiz büyük bir de- hâ eseri bile olsa bu cehlimiz içinde bize o, bir şey söylemez Beşeriyet hamurunu mayalandırıp Münzevi San'at kabartmak, durgunluğunu sarsmak için bir parça delilik mayası da lâzım- * sefi satın almci İşru hükümeti kimseni s»demiyeceğini söyle Üzerimizde iz bırakabilmesi, lardan mürekkep olmayışına şuk-— Şİ re ekle een Bp kendisini sevdirebilmesi için bir ese, retmeliyiz! rin kendi kendisini kabul ettirinciye kadar israr etmesi lâzımdır . Musikide böyle olduğu gibi bu, re a enne A İİ rr 2 simde de böyledir ve böyle olması tabiidir. Bilhassa resmin hemen, der- 3 . MA “ea i | Cc İ m a i hal gözümüzü üzerine çekerek bizi : mânasına ulaşabilmemiz için uğraş - kadar oynaktır. 5: mamız Mizimgelen bir san'attır. Bo- darbe ile çığırıme ya, nağme kadar büyüleyici değildir. le taklit sirayetii e Böyle olduğu halde halkm dudağm. lan bir hursız gibi nasıl penceremiz - | den atlar da mahremiyetimize soku. tur İş böyle iken resim san bizi ve SUNUN MESELELERİ > mii Düny, Di vaz ada sellüloz buhra İ gazetelerde kâğıt fabrika- M e Avusturyadan selliloz teda. “mesi, mühim bir haber diye Z i Delilerin >> Rolleri B nın her tarafında deli- lerin sayısının artmakta oldu- YAZAN: Rauf A. Hotinli m surette işliyen bir fabri - bir ham maddesini tedarik et. Mes li hedi 0 n böyle havadis ovzUU 0 ke eden mi da, > DİE Seli, taz, BM madı | dir. pi ": arı Ya iyata ti Çünkü dünyada kor » loz buhranı var, Kâğı - desi olan sellüloz ayni barutun da ham maddesi . üzündeki harp hazırlık- “ışının neticesi olarak sellüloz| rdenbire yükselmiye başla - an vasıtası olan kâğıt, abet vaziyetine düşüne tr, olarak harp tarafı ağır bas- | “ünün rp hazırlıkları için maliyet den Sİ Yoktur, Tedarik zaruretin-| Haş bir gey hatıra gelmez! bir melodi gibi olduğumuz yerde mıhlayabilecek ani tesiri yoktur. Resim, şiir gibi düşündürücü ve timarhane hekimle da asılı kalan bir şarkıyı ne yaman ğgundan bahsedildi. Bazıları bir propağanda ile saygısız bir misa, bu içtimai hâdisenin Büyü fir gibi evimize girer. İrademizi ça. Harp sarsmtısmdan sonra biraz daha ağırlaştığını zanne- diyor. Bir İngiliz istatistiğine gö- re son yarım asır içinde İngil- oynattıkları nadir görülmiyen hü- ğ Ne di Bunu re eskiden şeriat mahken ilkmektep kabul tı, bizda mağrur Senede bir dilmezmiş müstağni bir vatandaş gibi yaşıyan bir münzevidir. l | i | azrliklarınm kâğrt fiyatını Mirette yükselteceğini hiç ssünmemistir. Min . Sânayie ihtiyaç üloz buhranı, kâğrt gibi, seli - & *saslı ihtiyaçlara ait milli 4 ,, Yan Hizumu bir defa daha etmiştir, ii, Dİ sanayii, harp tehlikesi gibi bap kap dolayı / selllozu Meme zetnesi diye kullanırsa, her eket ancak kendine yetişeceği ar kâ, Miz bir. Sl me suretle yilkselirse memleket SİZ eni kalacak, barut fabrikala-| Z sellilloz bulmıyacak mı ? uğpi başka bir ihtimalde var. hi memleket sanayiinin kendi y İn ij tedikleri gibi hâkim olduk- ma görülmüş bir seydir . Le bakımdan yalnez dahili piyasa “ calışan, hiç ihracat düşi Aariçteki fiyatlardan müteessir Ya, i » bir milli sanayi, buhranlı zaman. ari memleket İçin büyük bir nimet “abiyi, niyen, Sa ğ İlloz fabrikamız heniz kurul - hi Üzere... tik ıt fabrikamız Fatlarımızı henüz karşılamıyor. bak e fiyatlarında hariçteki selli- fiyatlarını takibe mecbur | Yor, me lat bugünkü sellüloz buhranı bi. Nanay vu hatırlatıyor ki herhangi bir Vey İ Bubemiz. & bal bir hale geline bu Kibi larm tesirine karsı faydalı bir hizmetini görebilecektir » eledi va; Simi ihe diyenin otobüsçülerle tilâtı heee otobüslerinden istediği vergi | belediye ile otobüsçüler a-| md, yanda Dir ihtilâf devam edip gidi -| mg in son talebi otobüslerin gayri Banı, ridatından yüzde onunu şehir MMA Vergi diye almaktır . İ “yrisafi yaridattan alman bir Ba hak esaslarını ölçemiyecek bir) £idir. Memleketimizde otobüs İş- Mek kolay bir iş değildir. Otobü - ty, Sümrüik resmi çok ağırdır. Lâs - Ve benzin üzerinde yüzde bir kaç â,, "İsbetinde vergi ve resimler var. &. m ne demek olduğunu bilen “kluğu için otobüslerin ömrü çok hi, olur, Amortisman hesapları da dai bİr zaman yapılmaz. Meselâ evini kı, 2k otobüs sahibi olan adam, bir tini > bu sayede geçindiğini, fakat İM birinde otobüsü çalışmaz hale Üni << sermayesinin kaybolup gitti- Nİ Körür Ancak işini çek iyi bilen ve bizzat m #rvayıp çalışan birkaç kisi bu m kazanç temin etmişlerdir. ; pi olan birkaç kisiye mukabil *rce vatandaş motörlü nakliyeci - Gi Miley sermaye yeyip tüket - ay ey enin alacağı vergi için her * normal bir isletmede amortis- bi dahil olmak sartiyle temin edi - h., “ek safi kazanç hesap edilme - İM lan İbasann hallles vara VEYE hep) Ğt yaparsa ve fiyatlar ölçü-| rında İnhisarlar kurdukları. fi-| olmu- | miyle kurulup | terede delilerin sayısı eski nin üç misli artmış. Bu gidiş- le yüz sene sonra İngilte- rede bir tek akıllı adam kal mıyacak! Pariste altmış sene önce, şehrin nüfusu bugünkünün Ya- rısı kadar iken, delilerin nis- beti binde 28 imiş, şimdi bin- de 35e çıkmış, Tabii bu istatistiklerle bah- setti re kapatılmış eri deliler tımarhanele- olanlar değil, hergün gördüğümüz, görüştü- ğümüz ve (kaçık), (sivri akıl- İı) diye tasnif ettiğimiz züm- re kastediliyor. Akin bu istatistikleri kimler tutmuş, koca bir memleke. tin veya gehrin sıl muayeneden g susile delili sıl bir şaşmaz miheng kullanıl bilmiyoruz. Birçok cinayet dava rında akılları âz çok müvazenesiz görülen mücrimlerin mesuliyet de- recelerini takdir işine memur edi belli başlı akıl hastalıkları müte haşsıslarınm hemen hiçbir vakit üşterek bir karara varamadıkla- rı ve ekseriya taban tabana zrt iç- rda bulundukları gözönüne getirilince bu “Içtimat vesikalar, da büyük bir et kalmaz sani priz, B ununla beraber içtimal he- yetler içinde deli yoktur, demek istemiyoruz, hattâ bu musa- habede onlardan bahsetmek İstiyo- ruz, Arâalarma, bu türlü istatistik tir- yakilerinin de sokulması lâzım ge- len, serbest deliler, umumi suret- te, herkes gibi düşünürler ve düz- gün konuşurlar. Kaçıklıkları, ek- seriya, bir noktada göze çarpar ve o noktada herkesten başka türlü düşündükleri, sözleri veya hare- ketleri “harciâlem,, aklı selime ay- kırı düşi için “akıllarının bir tahtasr eksik,, damgasını yerler. Fakat bu zümreye “deli, deyip keçivermek, bazan zamana ve ve- sileye göre oynadığı içtima! rolleri ihmal etmek doğru olur mu? emokrasiye, Amme reyleri - nin yarısmdan bir fazlasile istenildiği gibi hüküm sürmek şek- lini veri On Dokuzuncu asrm ürriyet,, akidesinden canı yan - mış garpli bir bilgin bu nevi deli- lere dair halk arasında dolaşan hü- kimleri reyiâm hükümlerine ben- zeterek diyor ki: Reyiâm tezahürlerinde görüldü. gü gibi bu hüküm, bazan, birden - bire tersine döner. Deli addedilen adam, orta akıllıların olduğu gibi yürütüp durdukları bir işte yeni çi- gır açar ve yeni yollar gösterir, Bu mebhaste deliliği mutlaka fena mânada almamalı, Reddi isti. yaklar ve çılgınlar!, er dâhi- lerin, mistiklerin, mürşitlerin kâ - giflerin, mucitlerin ve hattâ şair- lerin bu zümreye mensup oldukları unutulmamalı Fikirlerini kisaca naklettiğimiz bu zat, Fransa Fünun Akademisi azalarmdan M. de Lâunay, misal ler arasında Nietzsche, Newton, Schumann, Tasso, 1. J. Roussesu ve saireyi zikrediyor, Eskiden memleketimizde de gö- yan, kendi akılların gösterdiği yola giden çok akıllı ve teşebbüslü #damlara (deli) lâkabı düf edilir » çtimai heyetletde büyük ek- seriyeti teşkil eden “akıllı- ları,, temyiz eden sıfat hergünlük hayatta, irsi İtiyatlarla teşekkül etmiş mihaniki bir mantıkı tatbik etmektir; fakat günlük meselele - rin haricine çıkıldı mı bu zümrenin arasında dâ derin muhakeme ve mantık ihtilâfları meydena çıktığı E Delilik türlü iriti olur, hiç ol. mazsa yetmiş cesidi vardır... diven Arap darbmeselini hep biliriz, De lilik bövle oluneâ nicin. akıllıığın da birçok nevileri olmasın. adınlarla erkeklerin muha - Kli rm Ki smdaki bariz fark Tuhivatın mü tenrefelerinden değil midir? Dünyanın dört bucağında, farklı muhitlerde yetişen ve hadesleri, duyguları birbirme uymuıyan, uzun sem inal tesirlarile yuğurul 1 e bir fslivin, bir Garplinin ve hattâ bir Yakın Şarkimın hep bir türlü düşünmele- ri, muhakeme killi. ti dür? İçtimai heyetler tekâmül tmeler! ymaları & ettikçe iten akıl def faaliyetinin müvazene$i ne aniyorum. yahut tedav zira Barbes , Huber v8. hepsi den, Onların gil tumazhai yük Fransız ihti- Mâlinde kana susamı; nehir binlerce Löire boğ nde 1 meşhur Uartie hazırl Rousseau'nu r bir şekilde bahsedi leleri fırsat t k fikirleri yor. Zaten bi ortalığı ka. ka mazlarsa nin hazırlarlar Şirvmtd iler tarsfından oy nan:lan içtimai rollerin nız fenahı urarak xe rında,,, Lehlik ahsetmek doğru olmaz. Iyi taraf- 1 da unutmamalı et hamurunu m sbartmak, durgu: ölüme mahkün; ol veya Iki seri... F | Ankara ve İstanbulda , Gayet asa müddetlerle açılıp ka » rin deği. O da İpanan bs sergiler de resmin bu naz ve istiğnası karşısında h İ bükmesiyle kapanır. unutu'ur kn du'ak gider, Halk, seneden seneye köşesine kuru - tup dilsiz ve hi . bancı zevki dalma yadırgamıştır. Hal buki Ankara ve İstanbuldan baska lerimiz de vardır. Oralarda da konuşmıyan bu y an vilâye sau'at ve medeniyete nış halk İ ve münevverler ikamet ederler. Re - sim sergisi açılan yerlerde bile re- İsim tezahürünün azlığından şikâyet | ederken düşünmeliyiz ki resim sergisi görmek için bir vatandaş Çemişke . İ zekten kalkıp istanbula kadar gele - bilir mi? Fakat bu sergiler, iç Anado- İluda pekâlâ seyahat edebilir. Şöyle ki: Halkevi olan her vilâyet buradaki resim teşekküllerine müra cnat ederek burada açtıkları sergi » İleri olduğu gibi tekrar kendilerine la- i de etmek şartiyle . kendi vilâyetlerin- de tekrar edebilirler. Bu suretle her âvette birer sergi kurmak müm - dür Bunun için yol par ta yoktur. P Bika ve rabıtasını temin etmek büy. le olar, amsa mdan baska mas; Ikın san'atla a- Ve resim san'atı, bu kadar ayki halinde irak edilmek. İ ve vahaneı bir meveyi gözden ve gönülden İten de kurtulur. Haikevlerinden işaret bekliyorlar ar, birer | Ross HLE yatta da eski le gelen eski kırmak, tekâmül yolundan mazi zana kaldırmak için orta akıllrlardan ha- yır beklenemez. O halde içtimai heyetlerir akıllardan mürekkep olma- kredelim! OKUYUCU MEKTUPLARI PIYASA HABERLERİ Bürhaniyede, Mehmet Ten ”— Ben bakkalım. Gerek İs- tanbul ve gerekse Türk muhtelif köşelerindeki vaziyetini her hafta öğrenmek istiyorur tün bir piyasa bulabilirim? hububatın haberini ne Eşya, mekülât ve fiyat tahavvülâtını benim gibilere hangi eser öğre- tebilir? Bu arzum nasıl tatmin edilebilir?,, Cevabımız şudur: , Her hafta İstanbul Ticaret ve Zahire Borsası tarafından neşre-| der ve gerekse herhangi bir saik-| göre, doğrudan doğruy Türkiyede böyle bü -| ede| Koca camide| Ticaret Odasının çıkardığı bül -) valarır n uzak ve her türlü pes ten ve dergilerderi de faydalana»|rişanlık ve sefalet içinde geçire- bilirsiniz. Bunun için, doğrudan | manız lâzımdır. . Bağışlama İçin... Adana ceza evinden M. Dayı limizasile yazılıyor: '— Büy Hatay davasının yüce milletimizin şan ve şerefile mütenasip bir neticeye hağlan ması sebebile, gerek kaza ve ka- İrek hayatın, hürriyetin ve insan- nin | doğruya Ticaret Odasma ve Ti-|lığın kıymetini çok acı yaşayış piyasa| caret Zahire Borsasına başvur. | şartları altında öğrenen ve artık hal eden biz ve her suretle ıslahı İsönmüş ocaklılara, masum zavallı yavrulara, bikes ve peri- şan eşlilere bir bağışlama veril. mesini diliyoruz. Bizlı sönen ocağımıza, çöken yuvamıza, yı- kılan aile varlığımıza mak için nereye Lâtfen bildiriniz. Hapisaneler kavuştur- başvuralım. amn Adiiye dilen bir bülten vardır. Bundan |le işlenilen bir hatanm kurbanı! Vekâletine başvurulması iktiza istifade etmek mümkün olacağı!) olup uzun senelerini en kiymetli/eder. Dileğinizin o makama bil. gibi avrıca. muayyen vakitlerde! hürriyetlerinden ve müşfik yu-' dirilmesi lâzımdır.