2 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 10 TAN - .) ÖL ) ' Ve KRUBELL EVSESİNE Lisenin jimnastik meydanında spor çalışmaları, idman Sporun gençliğe dinçlik Temiz Yuva B ugün de sizinle beraber ge- ne Kuleli Askeri Lisesini dolaşalım, Yukarı mektep kısmın- da ayrı bir pavyon teşkil eden hastaneyi geziyoruz. Başhekim Sudi Oral açıyor. Siyah, Gemir içinde, birtakım küçük görüyoruz. Fakat, benizleri o kadar yerinde, yüzleri o kadar sıhhatli ki, bunlara hasta demiye dilim kolay kolay var mıyor. Ortada dolaşan beyaz önlüklü hastabakıcılar da olmasa, çocukları Boğazın bu temiz havalı yerine, is tirahat etmek üzere gelmişler sa nacağım. Başhekim izahat veriyordu: , — Hastanemiz, otuz kişiliktir. Çok şükür, daha fazla yatak ilâve- Bine şimdilik lüzum yök. Hastala- rımiz içinde, tehlikeli hastalıklara yakalanmış olanlar, eksik değilse de tatbik ettiğimiz tedavi tarzı sa- yesinde, ölüm bir kapı karyolalar hastalar vak'alarına hemen hiç rastlanmaz. Bütün malzemesi, tamam bir eczanemiz vardır. İyi yetiştirilmiş sıhhiyecilerimiz, baş- eczacı Yüzbaşı Celâlin nezareti al- tında tertip edilen reçetelere baka- rak icap eden ilâçları hazırlarlar!” Y atakta genç bir mektepliyi göstererek devam ediyor: ,— Şu çocuk, iki taraflı bir za - türreeye tutulmuştu. Birkaç gün- denberi tehlikeyi atlattı. Bununla beraber; daha bir müddet burada kalarak tamamile iyileştikten son- ra, koğuşuna iade edilesek. Şüpheli âraz gösteren hastalar için ayrı bir odamız vardır. Çocuk- ların birinde,'derhal teşhis edilemi- yecek bir hastalık görürsek, hemen kendisini tecrit ederiz. Fakat, çok şükür, bugüne kadar hiçbir bulaşıcı hastalık, mektebi - mizin duvarları içine girememiş- tirli, Bir kapmım önünde, lar sıra bekliyorlardı. — Hasta mıdırlar? diye sordum. Sudi Oral cevap verdi: — Hayır, dişlerini müuayene et- tirmiye gelmişler. Diş bakımına, mektepte büyük ehemmiyet veririz. Dişlerinde en ufak bir rahatsızlık sezenleri, hemen diş hekimine gön- deririz!” İçerde genç bir diş doktorile se- lâmlaştık. Talebeden birini — is- çocuk- w. .. verdıgı YAZAN: SALÂHATTİN GÜNGÖR Kulelinin voleybolcü gençleri kemleye oturmuş, diş etlerini ayene ediyordu. K uleli Lisesinin dokuzuncu sınıf koğuşlarını, yatakha - nelerini, mutfağını, yemek salonla- rınt filân da gördükten sonra, spor evine girdik. , Burada, Kulelinin gürbüz, sportmen gençliği ile karşı karşıya idim. Beden terbiyesi öğ- retmeni Hüsamettin Güreli, çocuk lara kültür fizik denilen birtakım hareketler yaptırıryordu. Genç öğretmen, atlet kıyafetli gençlere sesinin en sert tonunu kullanarak bağırdı: — Sıçra! Geniş açık vaziyeti al! Talebe, bir anda, sanki biribir'le- rine bağlıymışlar gibi, öğretmenin emrini yerine getirdiler, B u hareketi, on dakika kadar süren bir koşü takip etti. Talebe köşarken, Hüsamettin Gü- reli de şöyle söylüyordü : — Adaleleri 1smdırmak, kanm deveranmı tanzim için yapılan bu koşular, bütün spor hareketlerinin anasıdır! Doğru ve ahenkli koşma- sını bilmiyenler, sporun hiçbir şu- besinde muvaffak olamazlar!” Koşmalar, sona erince, yeniden kültür fizik hareketleri başladı. Tekmil vücudu çalıştıran bu a- henkli hareketlerde, talebe gerçek ten büyük bir kabiliyet gösteriyor. Nihayet talebe, öğretmenin emri- le, yer çalışmalarını bırakarak, ha- latlar üzerine tirmandılar. Kimisi halkalarda sallanıyor, kimisi halat- larım üstünde akrobatik hareket - ler yapıyorlardı. Genç öğretmenin bir düdük işareti ile, bütün genç- ler bir anda, oldukları yerde, kas- katı kaldılar. Halatların tepesinde Bulunanlar bile, kendilerini aşağı atarak, ikinci bir emri beklemek mu. üzere hazırol vaziyeti almışlardı. Sağlık topu idmanları Almanya Lehistan paktı Varşova, 1 (A:A.) — Hariciye Na. zırı Beeck, Alman Völkischer - Beo - bahter gazetesine verdiği beyanatta Alman - Polonya ademi tecavüz mu. ahedesinin bundan üç sene evvel ol- duğu gibi bugün dahi Avrupa istik . rarınm en mühim unsurlarından biri olduğunu söylemiştir . Çocuklar İçin Ev Ekonomisi Ankara, 1 (TAN muhabirinden) — Maarif Vekâleti ilkmekteplerde okuyan çocuklarımıza milli iktısat ve ev iktısadiyatı hakkında fikir vere. cek bir tedris ve terbiye sistemi ka - bul etmiştir . Darüşşafakalıların Ankarada Toplantısı Ankara, 1 (TAN) — Darüş- şafakanın 64 üncü yıldönümü münasebetile Ankaradaki Da- rüşşafakalılar tarafından 6 Şu- batta Halkevinde bir toplantı tertip edilmiştir. Ankarada P. T. T. Binası Yaptırılıyor — | Ankara, 1 (TAN) — Yenişe- hirde yapılacak olan Posta Tel- graf ve Telefon binası 75 bin liraya ihale edilmiştir. Müteah - hit inşaata ilkbaharda başlıya- caktır. Bu bina içinde 4000 nu- maralı santral bulunacaktır. Bu suretle otomatik telefon adedi 7000 e çıkmıştır. Norveç Tayyare Müfettişi Romada i Roma, 1 (A.A.) — Noryeç tayyare kuvvetlerinin — başmüfettişi — albay Trygve Klingenberg Romaya gelmiş. tir. Albay, havacılığa ait resmi bir vazife ile Italyaya gelmiştir , * h Zührevi ve cild lıaılılıklı.n dr. Hayri Öme Öğleden sonra Beyoğlu Ağacami karşısında No. 313 Telefon:4358: '| müştür. Fakat bu noktadş pek ihti- Anlaşma Kapıları Açılmadı (Başı 1 incide| mevkiine çıkarması olmuştur. Bu va- ziyetin şu veya bu suretle büsbütün tekemmül ettirilmesi, hâdiselere u - zaktan bakan bitaraflar için üzerinde üzun uzadıya durulacak bir mesele değildir. Hitlerin şartları .. ,, .. A sıl iş istikbale ait bir iş birli- ği kurulmasındadır. Hitler! bunun için şartlarını söylemiştir. | Sürpriz devrinin kapandığını, Alman ! ların silâhları azaltma — meselesini | konuşmıya hazır olduğunu ileri sür- mekle barış cereyanlarını az, çok ok- şamıştır. Fakat ileri sürdüğü şartların ikisi çetindir. Üçüncüsü barış yolunu ka- pıyacak yoldadır. Hitler, Almanlara ait müstemleke lerin iadesini istiyor. Bu müstemle- keler harpten sonra kimseye mal e - dilmemiştir. Milletler Cemiyetinin emrindedir. Bir nevi manda ismi al - tında muhtelif galip memleketler a- rasında taksim — edilmiştir. Fakat müstemlekelerin iadesi, ancak alâka. darlar arasında müzakere edilebile . cek bir pazarlık işidir , Hitler ırki hudut işini de ileri sür. yatlı bir lisan kullanmıştır. Hudut - ların ırki şekilde tashihini açıktan a- çığa istemiyor, ırki hudut haricinde kalan ekalliyetlere karşı hakkaniyet gösterilmesinden bahsediyor. Sovyet âlemi ,. lman devlet reisi, Sovyet âle- mi hakkında en sert bir harp dili kullanmıştır. Bu lisan, barış yo- lunu açabilecek bir lisan sayılmaz. Hitler iki yüz milyon insandan mü - rekkep bir âlemi âdeta köksüz,.teş. kilâtsız bir çete halinde görüyor ve buna meydan okumak suretile barış ve ahenge varılabileceğini zannedi - yor. Dünyanm faşizmden de, komünizm den de beklediği hareket tarzı, tesa- mühtür. Sağ ve sol biribirine karşı tesamüh dolu bir tavır takınmazlar- sa her biri mküs nevi ifratları körük lemiş ve dünyanın huzur ve ahen - ge kavuşmasına set çekmiş olur. Bi- lâkis bir taraftaki ifratlı hareket or tadan kalkarsa maküs aevi ifrat ken. di kendine söner ve hakiki sulh ve demokrasi cereyenları kuvvet bulur. Bu bakımdan Hitlerin nutku hak- kında verilecek hüküm şudur: Hitler anlaşma yolundan şimdilik uzak kalmayı tercih etmiştir. Fakat bir yıldönümü vesilesile Alman mille- tine hitaben söylenen 30 Ikincikânun nutkundan gonra harici âlem için di- ğer bir nutuk söylenmesi ve anlaş - ma kapısma biraz daha yakın gelin- mesi beklenmez bir şey değildir. Ahmet Emin YALMAN -mrr--DU Öksürük, Nezle, Boğaz ve Gögüs hastalıklariyle sesi kısılanlara şifai tesirleri çoktur. 30 kuruş: Hasan deposu: İstanbul, Ankara, Beyoğlu, Beşiktaş, Fskişehir. b 2-2.0997 ee Orman kanununun müzakeresi bitti (Başı 1 incidel; Tahsih San, buna cevap verdi. Projeye konulan cezaları ihtiyaca kâfi gördüğünü söyledi. Muhtelit en cümen mazbata muharriri Raif Ka- radeniz, bu projenin orman suçları - na ait cezaları eldekine göre, arttır- mış bulunduğunu, cezanın şiddetli olmasının suçlunun mütenebbih ol « Orman işlerimiz hakkında sör söyliyen Aydın meb'usu Tahsin San masını temin edemiyeceğini ve en mü essir çarenjin suçlunun mutlaka yaka lanıp tecziyesi olduğunu, projede bu hususta hüküm mevcut bulunduğu - nu, bir ağaç kesti diye herhangi bir kimseyi çok şiddetli bir şekilde ceza landırmanın adalet hislerile kabili te lif olmadığını izah etti ve seri bir mu hakeme usulünü encümenin yerinde bulmadığını söyledi. MÜSADERE EDİLEN MALLAR Müsadere edilen malları taşıyan vasıtaların suçta alâkası olmiyan kimselere aidiyeti zamanında zapte - dilemiyeceği ,hakkındaki madde gö- rüşülürken. Sırrı, İçöz, söz aldı. Bu şeklin müdafaaya yol açacağını an - lattı. Raif Karadeniz, kaçakçılık kanu - nuna göre bu nevi vasıtaların kime ait olursa olsun müsadere edildiğini fakat suçla alâkasız köylülerin ge - çim vasıtası olan nakliye hayvanları için bu kadar ağır hüküm konmasını encümenin muvafık görmediğini söy ledi ve Sırrı İçözün takriri nazarı iti bare alınmadı. MURURU ZAMAN HUKÜUMLERİ Projedeki cezaları tayin olunan orman suçları için dava mururu Za- manmın bir sene, ve ceza mururu Za manmm 2 sene olduğu hakkındaki 132 inci maddenin müzakeresi sırasın da da Şükrü Gülez ormanlarda işle - nen suçların 3 ay geçtikten sonra müddetinin tayin edilemiyeceğini, bi nâenaleyh bu suçların mururu zama nının hiç olmazsa 6 aya indirilme - sinin muvafık olduğunu söyledi. Ra- if Karadeniz de bunun ancak bir ka- rine olabileceğini ilâve etti. Refik İnce (Manisa), bu sahadaki işlerin ehemmiyeti, davaların çabuk görülmesini temin etmek için altı ay- lrik müddetin kabulü mütaleasında bulundu. Ziya Gevher Etili, işin ma- hiyetini odun kaçakçılığı değil, ana vatana kasit taşıdığını, müruru za- manın uzun olmasının daha iyi ola - cağını söyledi. Bundan sonra takrir reddedildi. BEY VE BAY MESELESİ Bu esnada hoş bir hâdise oldu. Re- fik Şevket oturduğu yerden dedi ki: “— Ziya Gevher Bey, bahsettiği - niz baştan aşağı (hukuk) tur.., Ziya Gevher Etili: “— Refik Şevket: Bey arkadaşı - mız kanundan çok bahsederler am - ma, Ziya Gevher Bey demek kanun - suzdur. Büraya gelsinler de söyle - sinler.,, (Gülüşmeler).. Refik Şevket yine yerinden cevap verdı — Ziya Gevher Beye, Ziya Gev- her Bey derim, fakat bunu resmen yazamam.,, ŞAHISLARA AİT ORMANLAR Mülkiyeti devletten başkasına ait o- lup ta bu kanunun meriyeti tarihin- de mevcut ormanlardan devlet Of * manlarına bitişik olanların mik! rı ne olursa olsun, bitişik olmıyl-llı' rın da vüsati itibarile miktarları bil hektarı geçenlerin devletçe istimlâ edileceği ve köy, belediye orza mali © lan ormanlarla mazbut vakıflardal olan ormanların bu hükümden istisiâ edildiği hakkındaki muvakkat birinci madde görüşülürken İsmail Hakki Uzmay söz aldı, Ve bu maddenin oF mancılığın en mühim derdi olduğunu söyledi. Bugün ormanlarımızın yüzde sekseninin de Münaziifih — veziyet te bulunduğunu, büu vaziyetin tah * | dit muamelelerini işkâl ettiğini is * timlâk muameleleri başlayınca husü si orman sahiplerinin sızlanacağıni ve belki daha ziyade milyonlarca lirâ almıya muvaffak olacaklarını, çünkü teşkilâtı Esasiye kanununun bunâ müsait olduğunu söyledi. KÖYLERE BIRAKILACAK ORMANLAR 8000 kadar köyün ormanlar civa « rında kurulu olduğunu, bu mıntakâ | larda toprağın azlığı yüzünden bun- | ların toprak kanunundan bile istifade edemiyeceğini söyliyen İsmail Hak - kı, ormanların tahribinde müessir o- lan hâdiseleri tahlil etti ve köylüler le belediyelerin mânevi şahsiyetleri adına 1000 ve 5000 hektar orman bı- rakılması hakkında bir takrir verdi. Bu takrire Raif Karadeniz cevap verdi ve bu hükümlerin konulmasın | Bolu Meb'usu Iİsmail Hakkı Uzmay da gö.zetilen gayenin yurdun ağaç - landırılması olduğunu ve bu vaziyet- te devletin vazifesinin bu işi fertler yapmıyor, ben yapacağım demekten ibaret olduğunu söyliyerek dedi ki: “— Şimdi zihinlere bir şey gelebi- lir. Devlet bu işi yapabilir mi, yapa maz mı? Ben yapabilir kanaatinde - yim, Çünkü öyle işler oldu ki, devlet bunu yapamaz denildi, fakat Cümhu riyet hükümeti hepsini başardı.,, (Bravo sesleri) Bu madde de aynen kabul edildi. İSTİMLAK İŞİ İkinci muvakkat madde görüşülür- ken Refik İnce, istimlâk meselesi ne zaman mevzuu bahsolsa hukuki icap larla şeniyetlerin biribirile çarpıştığı nı söyliyerek kıymetin 6 mislinin a lmması lâzımgeldiğini, bunun için İ- cap ederse ihtiyarlardan mürekkep bir komisyon kurulmasımı bir takrirle teklif etti. Fakat encümen nâmına Raif Karadeniz, bu takririn maksa- dı temin edemiyeceğini ve şimdiki vergilerin de buna göre alınmakta ö- lunduğunu tasrih etti. Madde âynen kabul olundu. MUHLİS ERKMENİN İZAHATI Müzakerelerin sonuna doğru Zira- at Vekili Muhlis Erkmen kürsüye ge lerek şunları söyledi: “— Bugün ilga edilen maddeler yerine başka maddeler derpiş edilmiş tir ve ilga edildiği vakitte hâsıl olan vaziyeti temin etmek için hükümet bu kanunda derpiş edilen maddele - rin biran evvel tatbik mevkiine gir- mesine azmetmiştir.,, Bu konuşmalardan sonra orman kanununun ilk müzakereleri bitmiş- tir. Dünkü toplantıda, orman kanu- nundan başka Türk - İtalyan ticaret mukavelenamesinin uzatılması görü- şüldü. Adliye teşkilât ve kadroların da yapılacak olan tadilâta ait proje * nin ikinci müzakereleri yapıldı. B* ikisi de kabul edildi. Kamutay çarşamba günü topiana- caktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: