1 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Te0 1.2.037 K TAN Sündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi:- __rde, her şeyde temiz, dü- Tüst, samimi olmak, kariin 8azetesi olmıya çalışmaktır. I?ünün Meseleleri ar ESER Okurlarımız Hatay meselesinin halline ait hemen bütün vesikaları o- kumuşlardır. Sandler raporu, Sancak Tür'kluğü haklarımın korunmasına, he büyük bir dikkat ve ihtimam sar- folunduğunu göstermektedir. Alman hetice, barış yolu ile almabilecek 0. lanm azamisi olarak teli.kk! olunabi- Bu, milli bir dava güden Türkiye cılmlıuriyetl Şef ve mes'ullerinin Yüksek bir zaferi olduğu kadar, uz . laşma metodlarını muvaffak kılmak İstiyen müessese ve devletler için, bir Muvaffakıyet, hakiki bir şeref olmuş- Sovyetler Dış Bakanı B. Litvinof Fransız ve Türk yoldaşlarma, Tevfik Rüştü Aras ve Delbosa elde olunan heticenin kıymeti, itilâf- esaslarının İki tarafça hulüs ile tatbik edilmek ol duğunu söylemiştir. Bunda herkesin B. Litvinofla ayni fikirde olduğunu, hepsinden samimi bir sevinç ve itmi - han hissi- t bul: gördüğümüz nutuklardan anlamakta, yız , Atatürk, Başvekiline gönderdiği tebrik telgrafında iki noktayı bilhas- Sa tebarüz ettirmektedir; biri, bu e- €ser Türkiyenin milli meseleler üze - Tinde ne kadar şaşmaz bir dikkatle durduğunu bir defa daha isbat et. Miştir. Diğeri, dünyada sulh ve huzur isti. Yen Türkiye, davasmı, büyük ve âdil hâkem heyeti olmasmı daima arzu et. tiği bu sıfat ve salâhiyetinin daha ©ok çetin meseleler hallinde en yük- &ek kuvvet ve kudreti haiz olmasını. Yi temmenmi ettiği MiHetlse ocua tine bırakmakla, bârışçı ve insaniyet. Çi politikasmınm yeni bir delilini gös - termişstir. Fakat bu hareket tarzı, Kemaliz . Min an'anesidir. O, milli hak ve şeref davalarmda ne kadar hassas ve bü- tüncü ise, milletler arasında anlaş . Mazlıkların serbest münakaşalar ve Uzlaşma yolu ile halledilmesini tercih €&tmek hususunda da o kadar titizlik Bösterir . ğ Türkiye hiçbir zaman ne sergüzeşt, ne de başkalarının zararıma fırsat arkasında koştu: Kemalizm, bilâkis, Şeni Türk milliyetperverliğini her fürlü macera unsurlarından tasfiye etmiştir. O, kendi hudutları ve kendi ahitlerinin vazife ve mes'uliyetleri içinde kalmıştır. Montrö ve Sancak Meselelerinden kendi zanlarma ve- ya £: ine göre ahkâm çıkar. mağa çalışanlara bu noktayı ısrarla hatırlatmakta fayda vardır . Her ne ise, Türkiye burada ise, Milletler Cemiyeti Cenevrede, ve e- Ber meydandadır. —En kötü niyetler dahi, basiret ve isabetin, nihayet bi. zi hakikatimizle tanıtı olduğu- hu tasdik edeceklerdir. Falih Rıfkı ATAY Tet Yot Niksar Çocuk Esirgeme Kurumunda Niksar, (TAN) — Çocuk Esirge - Me Kurumu kongresi toplanmış, yeni İdare heyeti seçilmiştir. Eski heyeti idarenin programlı mesaisi takdir e- dilmiş ve intihab sonunda yalnız bir #za değişmek suretile evvelki idare heyeti yerinde kalmıştır. Kurumun Bekiz yüz liralık bütçesi bu sene bin beş yüz liraya çıkarılmıştır. Erzincanda Kar Erzincan, 30 (A.A.) — Geceli gün. düzlü üç gündenberi yağan kar'_bu #abah kesilmiştir. Bütün yollar tama — - Men kapalıdır. Üç gün evvel Erzincan dan Kemaha hareket eden bir kızak &ncak bugün saat 8 de yerine vara « bilmiştir. Şehir etrafındaki köyler ile Mmünakâlâtta güçlük çekilmektedir. Duvernois Öldü Paris, 30 (A.A.) — Maruf edip, Henri Duvernois vefat etmiştir. de Matbuat ismi altında gene lryor. Fakat bunun da arkasından “ve kapama mücadelesi hayret ve heyecanı mucip olacak şekilde bir TAN ——— 5 Eski Bir Nazırın Siyasi HFatıraları Mahmut Şevket Paşa Lütfi Fikri Çarpışması ahmut Şevket Paşa merhum, — kendisine yapılan istizaha cevap olarak şŞu izahatı verdi: ”Lâtfi Fikri Beyin ”Tanzi- mat,, namı altında çıkarmağa başladığı gazete, idarei örf.ye kararifamesine muhalif yazı- ları sebebile Örfi Divanı Harp kararile tatil edilmiş idi. Bu tatile rağmen kendisi hemen ertesi gün ayni gazetesini ”Maşrik,, ismile yeniden çı- karmağa başladı, bunda da eski gazetesinin tatilini mucip olan - eski tarz yazılarına de- vam etti. Örfi Divanı Harp bunun da neşrini men ve tatil edince Lütfi Fikri Bey bu defa ilk tatil edilen ”Tanzi- mat,, unvanlı gazetesini tek- rar çıkardı ve ilk nüshasında ”Dersaadet Merkez Kuman- danlığı Canibi Behiyesine,, başlığı altmda uzun bir yazı neşretti, B u yazıda idarej örfiye karar. namesini aynen aldıktan sonra kendi zihninde bir idarei ör- fiye reisi tasavvur ederek güya o- na hitap eder gibi Lir vaziyetle: — Divanı harpçe verilen gazete BabiNi ha yt e he Raramaimeyu muhaliftir! Divanı harplerin zaten tatil kararı ittihazına salâhiyeti yok tur." yolunda kendi görüşüne gö- re hâdiseyi, izah ve tefsir ettikten sonra kanuni olmıyan bu tatil ka- rarını tanımadığını söyledi. Hattâ daha ileri giderek bundan sonra da tatil kararlarını ve kimseyi din- lemiyeceğini ve eski gazetesini çıkardığı gibi gelecek tatil karar- larma karşı da gene çıkarmakta devam edeceğini, kanuna muvafık olmıyan kararların, emirlerin, kıy meti bulunmadığını "lân etti. _Bu yolda neşriyat, matbuat âle. mimizde yeni ve işitili emiş, bir hareketti. Örfi divanı harp karar- larma karşı bu aleni muhalefet, salâhiyettar makamların nazarı dik katini celbetti. Gazetenin tabı ve neşri tekrar menedildiği gibi çıkan nüshaları da toplattırıldı. Dahilde kanuna karşı itaatsizli- Bi teşvik eden, hariçte de memle- kette emniyet ve asayişin bozul- duğunu gösteren bu tekrar tekrar tatiller ve emirlere rağmen neşri- | yatı, 31 Mart hâdisesinden evel ir tica hareketlerine önayak olan matbuatın halini tamamen andır- mıya başlamıştı. Verdiği kararlara karşı fiilen ve mütemadiyen vıku bu- lan bu muhalefet karşısında divanı harpçe, gazete sahibi Lütfi Fikri « Beyle gazetenin mes'ul müdürü a- leyhlerinde kanun! takibat icrası- na karar verildi. Bu husus için Meclisi Meb'usana müracaat edil- mek Üzere sadaret makamıra bir de tezkere yazıldı. -Ancak, Tütfi Fikri Bey, bu son tatil kaarn;a ve gazetesinin hükümetçe toplattırıl- mış olmasıma ehemmiyet vermiye- rek ertesi günü “Merih” namı al- tında tekrar gazetesini tab'a, ayni yazıları da yazmıya devam — etti. Fakat bu gazetesi de derhal ka - patıldr, Lütfi Fikri Bev bu sefer gazetesini bir gün so:.ra ue,te Daş bermutat tatil kararı veriliyor. Bu suretle Lütfi Fikri Beyle di- vanı harp arasında gazete çıkarma müddet deva medip durdu. Nihayet, divanı harp, hâdisenin aldığı bu çok garip şekil karşısın- da Lütfi Fikri Beyden izahat al. mak maksadile kendisinin divanı harbe gönderilmesini istedi. Bunun için gönderilen memur, Lütfi Fik- ri Beyin divanı harbe müracaatini kendisine söylemekle iktifa etti, İhzar ve tevkifine ait hiçbir mu- amele ve bu yolda hiçbir teşebbüs vaki olmamıştı. Hattâ Lütfi Fikri Bey bizzat meclis hüzurundaki uzun ifade ve şikâyeti arasında iti. raf etti ki memur tarafından diva- nt harbe gitmesi ancak şifaen tebliğ edilmiş ve tebliğin şekli ri- ca der ini bile g Herhangi bir maksatla nasıl te vil edilirse edilsin hâdisenin — aslı bundan ibarettir. âdise, kanunu esasiyi hü- #kümden düşürecek ve hü- kümetin şeklini değiştirecek cür . etkâr bir sıfat diye tasvir edilmiş. tir. Halbuki olup biten şey, idarej örfiye kararnamesine ve divanıharp hükmüne karşı kanunsuz ve zayıf olan bir meb'usun, maksadile davet edilmesinden iba - rettir. Kanunüu esasi, meb'usların tev - kif ve muhakemeleri için istisnaf hükümler koymuştur; fakat davet kanuna mugayir olamaz. Davete icabet edip etmemek te davet olunanın elindedir. Nitekim HÖtf Fihrl Deoy du; kundisinte muc- murun vaki olan şifahi tebliğini kabul etmemiş ve divanı harbe git- memiştir.” A Mahmut Şevket Paşanın bu iza- hatı, meselenin içyüzünü tamamile aydınlatıyordu. Fakat mecliste ge- ne birçok acı münakaşalar açıldı. Tabii ilk cevaba kalkan da Lütfi Fikri Beydi. Bu hâdiseye ait mü- nakaşalar, memlekette bir kat da- ha şöhret kazanmasına ve isminin her yerde ve dillerde dolaşmasına sebep olabilecekti. Münakaşaların nekadar mümkünse, kızışmasında iştir. Ştir. izahat almak — Meşrutiyet Sadrazamı ve Harbiye Naıı_rı Mahmut Şevket Paşa ve hattâ müzakerenin günlerce de- vamında şahsı için fayda arıyor- du. Bu maksatla o' günü kürsüde ge ne neler söylemedi... ivanı harpçe kendisinin ih- D zar ve tevkifine veya bu yolda bir teşebbüsün vukuuna ve bu maksatla memurlar gönderil - mesine dair hiçbir muameleden sa rih olarak bahis ve şikâyet edemi- yordu. Yalnız memür ile arasında gacen mükâlemeyi kendi keyif ve takdirite göre dallandıra dallandı - ra anlatırken, memuruün şifahi da- vet tebliğlerinden nasılsa fazla bir vehim ve endişeye kapıldığı ve bir arabaya binip telâşla meclise gel- diği ağzından dökülüyordu. Beyanatı arasında, bermutât ge- ne Mahmut Şevket Paşanın şah- sına ve icraatma karşı haysiyet kı- rân söz söylemekten çekinmedi. Kendi anlayışına dayanarak idarei örfiye ve divanı harp kararları a- leyhinde de uzun tenkitler yaptı. Ve en sonra içini saklamıyarak açığa döktü. Aşağıya bir kısmını yazdığım sözler, o günkü muhale- fetin başıboş alıp gittiği vadinin fecaati hakkında bugünkü nesle ibret verecek bir levha teşkil eder. İşte Lütfi Fikri Beyin son söz- leri: “Sözüme hitam verirken bir şey daha söyliyeceğim: Mahmut Şev- ket Paşa, elbette dikkat buyurdu - nuz, şimdiki muhalif gazetelerin neşriyatı, 31 mart vak'asından ev- vel intişar-eden gazetelerin halini ve Serbesti gazetesi derecesini bul- du, dedi.” Bunu diğer birçok zeyat- tan da işittim. Efendiler, insaf eder ve derim ki bü söz kısmen doğrudur. Fakat biz, hükümetin gayrika - nuni hareketlerine karşı süküt ye rine, evet, itiraf ediyorum ki, or- talıği karıştırıyoruz, hattâ Serbes- ti gazetesinden de ileri gidiyoruz. Meşrutiyet kaidelerinin tahkimi lâzımsa gürültülerimizi, feryatları- mızi, mazür görmeli. Su, bulahmadan durulmaz ve böy le şeyler gürültüsüz olmaz." Si Defterdar — Dikimevinde Hamal Mehmet imzasiyle yazılıyor: #— Beş çocuk babasıyım. Ha - mallıkla yuva geçindiriyorum. Ço . cuklarımdan ikisi Defterdar mensu - cat fabrikasında çalışryor. Bütün İş- çilerin olduğu gibi, çocuklarımın da fabrikanm kooperatifinde en az beş lira depozitleri vardır. Fabrikada a . lman ücretlerden bir miktarı koope- ratif bakkaliyesinden erzak ve saire marka verilir. Marka ile bakkaliye - den istediğinizi alabilirsiniz. Amma, orada çalışan Mmemurun hiç yoktan müşkülât göstermesi canmızı - sıkar. thtiyacınızı vaktinde temin edemez , siniz. Günlük gıdayı zamatımda ko - operatimn tedarik edemeyince, eli » mizdeki markalar tutsak kalır. Bak. kal marka ile erzak” vermez. Vaziyetin bu şekilde devamı bizi müşkül vaziyete bırakıyor. A- radığımızı, zamanmda bulamazsak, bu markaları paraya çevirimelidirler Telim.» : CEVAPLARIMIZ : da S. A. rumuziyle * Kapalıçarşı mektup gönderen okuyucumuza: cidden almak için kesilir, bu paranm yerine | aldanıy OKUYUCU MEKTUPLARI Kooperatif, Marka ve Para sorduğunuz mesele, mühimdir. Her - kesi alâkadar eder. Tahkikatımıza göre, işin şekli şudur: Bazı açıkgöz - ler, tedarik ettikleri bakır veya demir tel üzerine oldukça kalm bir tabaka altm kaplıyorlar. Bu altın tabakası ©O kadar kalmdır. ki, bunu alsanız, lâalettayin bir kuyumcuya götürse. niz, o bile, bileziği mihek taşına vur. duğu zaman, kaplamanın kalınlığı yü zünden işin hakikatini anlayamaz; Şimdiye kadar, kaplama zinetler satm alarak zarar görenler, canı ya- nanlar çoktur, Onun için kuyumcu . lar bile, son zamanlarda bilezik ve sa- ire gibi zinet e;yasmı eritmeden satm alamıyorlar. Alâkadar esnafm bile binbir dik - katle gözden geçirdiği eşyayı halkm daha sıkı ve itinalı muayemleden son. ra almasi lâzımdır. Yoksa, dediğiniz gibi, hergün bu gibi aldanma ve aldatma vak'alarına sık sık tesadüf etmek mümkündür.., Kahirede Ezher medresesi kısm! alf müdürü Muhammet Ahmet &l Ku- taysiye : | “— Mektubuzunu okuduk. Temas « — Altın kaplamalara dair bifden » ettiğiniz mesele üzerine sizin gibi sa- lâhiyettar bir şahsiyetin verdiği ma. lümat elbette tercih edilir. Esasen tezkerehizde adı geçen zat hakkında hiçbir iddia mevcut değildir. İltifat- l_armız.a müteşekkiriz.,, b Kumkapı Nişancasında Hüseyine: “— Bir takım muşambaların bazı eller tarafımdan İngiliz muşambası diye fazla fiyatla satıldıkları hak - kmdaki şikâyetinizi tetkik ettik , Bu hususta aldığımız netice şu . dur : Uzun gamsele şeklindeki muşam - balarm maliyet fiyatları dört ve beş lira arasındadır, Bunlar nihayst bi - rer, ikişer lira ticaretle satılmakta . dır. s Bir de deri ceketler vardır ki, bun. ları Yenicami ve civarmdaki bazı tavcılar, on, on beş liraya sürüyor - lar. Bilhassa deri ceketler satıa alır . &en dikkatli bulunmak lâzımdır.,, Balaban e İstanbul Saraçhanebaşında, Neafer 'sokak 23 numarada Nafiz İzmirli oğ- luna: “— Alâka ve sevginize teşekkür e. deriz. Gönderdiğiniz şiiri şimdilik dercedemiyoruz. Ancak, ilk fırsatta faydalanacağız.., Yakın Tarihi:en | Parçalar b S emanaaanaanndün ea Basiretçi 'AIj Efendi ve Prens Bismark Ş ahı karşılıyan heyet arasında bulunduğu için Basiretçi Ali Efendiye üçüncü rütbeden bir “Şiri Hurşit,, nişanı verilmişti. Bu gayretli gazeteci 1877 (1293) Rusya muhare- besi sırasında da gazetesine havadis vermek için Süleyman Paşa ordusuna gitmişti. J O felâketli muharebenin dehşetli ı'snlınelerini anlatır ve Süleyman Pa - | Sanın gösterdiği metanet ve gayret - |ten bahsederdi. İstanbula dönüşün . 'de Abdiilhîu!ıit tarafından - celhedil- | Miş, huzura çıkmıstı. Abdül'bamit, A- |li Efendiden muharebeye tafsilât is. temişti, Fakat Ali Efendiye bizzat hitap et- |memiş, o vakit başkâtip bulunan Sa't | Paşa vasıtasiyle konuşmuştu. Ab - ı dülhamit Sait Paşaya söyler, Sait Piç şa da Ali Efendiye dönerek Hamidin suallerini tekrarlardı. Bu mülâkat . tan sonra Basiretci Ali Ffendiye ü « çüneü rütbeden bir Mecidi nişanı ve. i_ rilmişti. Rusya Çarı Livadyaya geldiği za - man, kendisini selâmlamak üzere “İzzeddin,, vapuru ile bir heyet gön. derilmisti, Basiretçi Ali Efendi bu heyete de girmiş, Çar tarafından kendisine üçüncü rütbeden bir “Sent İstanislâs,, nişanı verilmişti. Fakat, Ali Efendi, o devrin hükümdarları ve devlet ricali arasında en büyük ilti « fatı Prens Bismarktan görmüştü. Fransa - Prusya muharebesinde, bizim gazetecilerin bir kısmı Fran - sızların, bir kısmı da Prusyalılarm tarafını tutmuşlar, ona göre fikir yil- rütüyorlardı. Basiret gazetesi -de Prusyalıları iltizam etmekte, harbi Prusvalıların kazanacağımı yazmak « ta idi. Vakiâ az zaman sonra Alman- lar Parise girdiler ve Prens Bismark Versavda Almanya imparatorluğunu lân etti, Ali Efendinin Prusyalılar lehindeki neşriyatı, Prens Rismarkım memnt - niyetini mucip olmuştu. Alji Efendi anlatırdı ki: Harbin bitmesinden bir milddet sonra, matbhasma yeni sistem bir ma kine almak icin Berline gitmişti. Bismark Ali Efendinin Berline gel « diğini haber alınca kendisini cağırt « mış, itifatta bulunmustu. Ali Efen « di hiçbir ecnebi dil bilmezdi. İstan « buldan yanma bir Ermeni tercüman alıp götürmüştü. Tercümaniyle be- raber Prensin yanma gir'nce, ala . turka yerden temenne etmişti. Ar « kasmda önü İlikli siyah setre, altın - da siyah pantalon, başında koyu al bir fes vardı, ki, o zamanlar meşhur | Fransız muharriri Aleksandr. Düma, bizim o kıyafetimizi tepesi -kırmızı balmumu ile kapalı siyah sarap şişe. sine benzetir. Ali Efendinin hal ve krıyafeti ve yerden temennası Prensin hoşuna — gitmiş, Almanlara gösterdiği taraf- tarlıktan dolayı teşekkür etmiş; ve mak istediği son sıstem matbaa ma, kinelerinin bedelini de kendisi vere- 'rek onları Türk gazetecisine hediye — etmişti. Ali Efendi, Prens Bismarkın vu yüksek nezaketini daima söyler, ve bu teveccühle övünürdü. SADI Yeni Bit Kanun Projesi Ankara, 31 (TAN) — İ&tısat Ve « kâleti 818 numaralı kanunun ikinci maddesindeki —ecnebi mütehassıslar celbine dair olan hükmü madencilik. ten gayrı sanayi şubelerine de teş - mil etmek üzere yeni bir. kanun pro jesi hazırlamıştır. Bartında Elektrik Bartın, — Elektrik tesisatmı ya « pan müteahhidin ileri sürdüğü maze- retler makul görülerek. mukavele müddeti iki ay uzatılmıştır. Bu karara nazaran Bartın en geç ğı:yısm 11 inde elektriğe kavuşacak * Kacak Mahkümlar Sofya, 81 (TAN) — Bulgar zabrta. sı, son zamanlarda muhtelif hapis . hanelerden kaçan 11 mahkfimu ara - maktadır Ali Efendinin ıŞlnıu.n_wıdıın satın al » — Ş

Bu sayıdan diğer sayfalar: