Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
TANın Çocuk Hâvesi ütün — isteklerinizi kendinde toplamak için çalışan küçük — dlur mu hiç? Mektebinizde öğrendiği /| hiz yerleri gözününzün önüne getirin bir kere.. Dünya ne büyük. Bu büyük — dünyanın her köşesinde sizin gibi Jyavrular var. Acaba onlar ne yapı £ yor, nasıl yıqıvorlı.r? Bunu kimbilir Masal Müsabakamız No.8 E ski Türk hakanlarından biri- nin biricik kızından başka hiç. bir evlâdı yoktu. Hakan kızını gözbebeği gibi severdi. Ölürken tah- tını da ona bırakacağı için onu pek iyi yetiştirmişti. Kız güzeldi, zekiydi. İyi okumuştu. Huyu da pek iyidi, Hâ kanlığa lâyikt amma bir derdi var- dı. Canı her şeyden, her yerden sıi- kılırdı. Onun güldüğünü gören ol - mamıştı. Bir istediği iki olmuyor, bir yediğini, bir giydiğini bir daha yemiyor, giymiyordu fakat içi dur - madan sıkılıyor, bir türlü neşelene - miyordu. 4 Artık on sekiz yaşını bulmuştu. Bir gün babası onu yanına çağırdı. “Kızım, dedi sen benim dünya yüzün -|'de biricik evlâdım ve en çok sevdiğim insansın. Ben ölünce yerime geçecek sin. Fakat bir tahtı idare etmek ko- lay iş değildir. Seni ben daha sağken evlendireyim de öldüğüm zaman ko- ca bir tahtta yapayalnız kalma. Be- cek, şevk verecek. Acıdıklarınız size ecek, hem de farkma birçok şeyler öğreneksiniz. | Meselâ: Bugünkü resme bakmız. /| resim bir dağ mektebinin bahçe - üwhanwmlz hava ve gü . Zeş alırlar hem de oynayıp eğlenirler. En büyüğü on üç yaşlarındadır. Bir — kışm güneşi nekadar az görürüz, de. — ğil mi çocuklar. Soğuktan kaçıp sıcak — odalara saklanırız. Evlerimizin hava- — ı nekadar temiz olsa açık hava gibi değildir. Halbuki güneş, hava bizi'« nim de gözüm arkada kalmasın.., Hakanın zeki kızı düşündü, düşün- dü. Babasına hak verdi. “Haklısın baba, dedi fakat evlene- Hakanın biricik kızı FAYDALI BILGİLER aldı. Tatlı ve çok kısa bir şarkısı okudu. Şarkı pek — güzeldi. Genç kız biraz daha dinlemek istedi. Ozan: “Hakanımın tek kızı!... Bu şar kıyı asıl çağırıldığı yerde dınlemeh— siniz. Daha çok seveceksiniz. Ben ö kadar iyi söyliyemedim. Hem de bu- nu söyliyenler, sizi görmeyi o kadar istiyorlar ki.. Dedi. Genç kız şarkının söylendiği uzak yerleri merak etti. Hemen babasile yola çıktı. Fakir, çok fakir bir köy - dü bu... Ozan köyde genç kızı evden eve gezdi Her evde bin türlü dert ve açlık görünüyordu. Genç kız bun- açlara, paralar dağıttı. Onların za - vallr yüzü güldükçe sanki genç kızın da içinde bir güneş doğuyor, bir fe- rahlık başlıyordu. Bütün gün bu aç, çıplak insanları dolaşıp kendi sıcak, güzel yatağına dönünce genç kız: “Dünyada neler çekenler var, Ben na lara pek acıdı. Gördüğü hastalara, | -- Çok yaşamak için en zengin dan 97 yaşında bir ihtiyar çok yaşa- mak İçin şunları tavsiye ediyor: Çok çalışmız. Az, fakat muntazam yiyiniz. Çok uyuyunuz, Dünyada hiçbir şeye üzülmeyiniz. Elinizden geldiği kadar açık ...va- da yaşayınız. Bol bol süt içiniz. Şimal kutbunda 1934 yılında şimal kutpunu keşfe giden Çelyuskin heyeti yollarını kay bedip buzlar arasında kalmıştı. Bir Sovyet tayyareci onları kurtarmıştı. Bu tayyareci şimdi de şimal kutpun- da bir tayyare istasiyonu kurmak is- sıl olup ta sarayımdan, saadetimden oıkıp usanmışım.,, demiye başlamış - &. ” Bir gün ozan ona: “Bugün dinle - Liniz çok yoruldunuz.,, diyecek oldu. bilmek için ben de senden bir şey is- tiyeceğim. Biliyorsun ki, ben hiç bir gün sevinç denen şeyi tatmadım. Yur dumuzun dört bucağına şunu ilân et: Beni eğlendirebilecek ilk genç sana damat ve bana eş olacak. Çünkü be- ni güldürmek için herhalde bir insa- nım pek, pek zeki olması lâzım.,, Hâkan bu sözleri beğendi. Kızının dediğini yaptı. Yurdun her yanından genç kızı eğlendirebileceğini uman binlerce delikanlı geldi. Kim hâkanın kızile evlenmek istemez, değil mi?. Hele böyle güzel, akıllı ve iyi huylu bir kızla. — Bağlığımız için nekadar lâzımdır, dü. Şünün. Altı ay kış biz bu ikisinden de ; Iıus_ demeyen bulunur mu? AMCA Küçük bir okuyucumuza cevap Lâleli Ordu caddesi türbe karşısın da 289 Numarada Bayan Semahat B. Akırcıoğluna: Küçük okuyucularım gönderdikleri yazı ve bilmecelerden seçtiklerimizi — Mahrum gibiyiz. Karın içinde sevinç __' le oynuyan bu çocuklara balaıp ta içi| ledi eğlenir gibi oldu, fakat hemen hizde “Ah ben de bunlar gibi eğlene. | bıktı. İlk gelen genç, genç kıza birçok güzel şiirler getirmişti. Bunları pek te güzel okuyordu. Kendi de güzeldi. Hakanın kızı şiirleri bir iki gün din- İkinci genç beraberinde memleke- tih en güzel çalgı çalanlarını getir- mişti. Kendi sesi de yüzü gibi güzel- di. Çalman havalar genç kızın hoşu- na gitti. İlk gün seve seve dinledi. İkinci gün buna da doyar gibi oldu ve üçüncü gün usandı. Bundan sonra gelen yüzlerce genç ten her biri ya bir yığın hokkabaz, yahut bir yığın masal, yahut ta birta yuy şe killeri de beraber gö ilmelidir. İs ım oöy da beraber geldi. Hâka terseniz, siz de gönderebilirsiniz. Cocuk — Anne saçlarını sıkı tut. ,|Saatf& bıkıp usandı, bir türlü eğle - “|diremiyeceğine inatmıştı. “Beyhude nın kızı ki: bir günde, kimi- sinden üç günde, bazısından da bir nemedi. Aylar geçti. Gelenlerin sayısı binle ri buldu. Ve nihayet bir gün yurdun en uzak bir köşesinden genç bir o- zanın geldiği haber verildi. Hâkan artık dünyada kimsenin kızını eğlen gelmesin.,, dedi. Fakat genç kız “ni- çin babacığım, dedi, şimdiye kadar binlerle genci dinlemedin mi? Bu ge lenin de bir hakkı var. Hem de bu kadar uzaklardan gelmiş.” Bunun üzerine genç ozan Hâkanla — Bak şu adamınkini rüzgâr uçurdu. kızının önüne çıkarıldı. Sazını eline Genç kız buna razı olamadı. Fakir - o tiyor. Bunun için kutpa doğru geçen yaz bazı yeni uçuşlar yapmış ve böy- le bir istasiyon kurulabileceğine ka - rar vermiştir. Bu suretle şimal kut- punda yolunu kaybedenlere tayyare- ler yardım lere, öksü: yardım k kadar neşe duymıya başlamıştı ki, bir gün bile bundan geri kalmak is- temedi. Böylece ... sarayından uzakta, hep kimsesizlere parasızlara yardım et - mekle haftalar, aylar geçiren Hâka- nın kızı başkalarının derdini dinliye dinliye kendi derdini unuttu. Başka- larının derdine çare bulmak ona şim diye kadar hiç tatmadığı neşeyi tat- tırdı. Sarayına ilk döndüğü gün babası- nın yanına çıktı. “Ulu babam; dedi. Derdimi unut- tum, Şimdiye kadar ben hep kendimi Hattâ bu yol üzerinde bir Amerika Avrupa tayyare seferleri açmak ta düşünüllüyyor. Çünkü bu, Amerika ile Avrupa arasında en kısa ve en tenha bir yol olacaktır. Kahkaha köşesi Afedersiniz Bayan Bir seyyah, otomobilini iyi idare di iği için bir kadına çarptı. Ka- Şımdı ımk Meğer asıl dert onların derdi imiş. Asıl saadet te onların derdine çare bulmakta imiş. Bana bu büyük saa- deti öğreten akıllı genci sana damat seçtim. Buna razı mısın?” dedi. Hâkan bundan çok memnun oldu. Kızına eş olacak insanın böyle zeki v& iyi kalbli bir insan olması zaten istediği en büyük şeydi. Nişan ve düğün yapıldı. Uzun yıl- lar hâkana damat olan büyük ozan © öldükten sonra kızile beraber tahta Ççıkınca eskisi gibi yurdun her köşe- sini dolaştı. Ve genç karısile beraber her yanda dertlere çare 'oldu. BİTTİ dın yere düştü. Pek şişmandı. Ken- dini toplamıya çalışıyondu. Seyyah yardımına koştu. Bayan ciddiyetle: Ü Kör gibi bana çarpacağınıza Ietnıfımdın dolaşıp geçseniz olmaz mıydı? dedi, Seyyah: — Affedersiniz bayan,.bu kadar geniş bir yeri dolaşacak kadar ben- zinim yok sanmıştım, cevabını verdi, Kazancın yolu Birinci çocuk — Babam sokakta |top oynıyayım diye- bana on kuruş İverdi. Topun #esi okumasına mâni ; oluyormuş. İkinci çocuk: — Desene kazancın yolunu Masal Müsabakamız € ) Isim: ... L YN a Adrest eat rears ÜaT öye ği a & Bı kuponu saklayınız. On tane — o- lunca beğendiğiniz masalların numa- ralarını yazarak gönderec-keinir Nasıl anlamış! Çocuk — Baba beş tane sinek öl- dürdüm. Ikisi erkekti, üçü dişi.. Baba — Olur şey değil. Sineklerin erkeğini, dişisini nasıl anladın? Çocuk — Ikisi şarap şişesinin et- rafında uçuyordu. Uçü de aynanın iüstüne ü | İ U TANın' Çocuk Hâvesi Hem Eğlence Hem Bilmece zi E h Soldan sağa: 1 — Bulmak için ya- pılır. 2 — İnce dantel. 3 — Kuş. & — düz değil. Yukardan aşağıya: 2 — Bir rakam 5 — Muhabir. 6 — Böcek. T — Sa - nat. 8 — Renk. 9 — Renk. sında yol almaktadır. Tren yolu düz bir çizgi gibi uzanmaktadır. Makine saatte en fazla (60) kilometro yapa biliyor. Yol ortasında makiniste birdenbire radyo ile şu haber verilir. Trenin ar- kasında kalan çalılıklarda şiddetli bir yangın başlamıştır. Rüzgâr yan- gini trene doğru sürmektedir. Ve sü- rati trenin süratinden daha çok faz - ladır. Bununçün yangın çok geçme - den trene yetişebilecektir. Tehlike hemen hemen muhakkak gibi. Acaba, makinist bu muhakkak teh likeden kurtulabilir mi? Kurtulmak için ne yapmalı? Düşünüp bize yazınız. Puvan: 5 |: ,: Küçük “Doğan,, ı isim günü, Arkadaşları onu görmiye geldiler. Do « ğan onları “geldiğinize ne kadar memnun oldum.,, diye karşılıyor amma Puyan: 2 No: 2 * * * * . . » * . » * * * . * * Bu (16) noktayı “T7,, tane düz çiz- giyle biribirine birleştiriniz. Her nok-| tadan yalnız bir kere geçmenize - ve çizgilerin yalnız bir defa karşılaşma- larına izin var, Fazlası yasak. Puvan: 1 No: 3 Bu bulmaca ne bir hesap, ne de şe- kil meselesidir yanız düşünme kabi - liyetine dayanan bir bulmacadır. Bu türlüsünden size şimdiye kadar hiç sormamıştık. Bakalım ha 'ıeri— niz Mmuvaffak olacaksınız. düğü kadar zor değil. Belki bırçnk bilmecelerden daha kolaydır. Ancak | olmadı telâş etmeden düşünmek lâzım. penizin Bir tren sık, vahşi çalılıklar ara-| üzerine düşeceksiniz. — Bu on sekizinci defa. Yine tüne değil, burnunuzun Yeniden başlayınız. Te-| .. .. aklı da hep Çünkü şap kalsa iyi. Doğanın unutup açık bıraktı şan girmiş, Acaba şapka ile tavşanlar yazınız. Halledenlerden elli kişiye kaybetmiş. Yalnız bu kadarla ığı kapıdan içeriye iki tane de tav « resmin neresinde gizli? Bulup bize muhtelif hediyeler vereceğiz. Dünyada Neler Oluyor? e Yeni bir deniz feneri frikanın cenubunda yeni bir deniz feneri yapılmıştır. Bu fener vapurlara sisi haber vermek için bir radyo merkezi konulmuştur. İşığı 9.500.000 mum — kuvvetindedir. ve (35) kilometro uzaktan görülebi- lecektir. |Bu fener Afrikanınm en kuvvetli de- niz feneri olacaktır. Esasen bütün dünyada bundan daha kuvvetli pek az fener vardır. - Garip bir âdet .. ulgar köylerinden birinde çok garip bir âdet vardır. Bayram köylüler bir di o- dun yığıp büyük bir ateş yakarlar Nestinarki denilen bir kısım köylü Başka Mem'eketlerin Çocuklarıl odunların gı alevlere ayakları nı uzatarak tuhaf bir dans yaparlar. Diğer köylüler de onların etrafında çalman dans havasına uyup birlikte el çırpıp oynarlar, Garibi şurası Nestinarkilerin ayak ları çırçıplak olduğu halde danstan sonra ayaklarında en ufak bir yanık izi görülmez. Elektrik salatalığı ., .. " yanlış okumadınız. Elektrik salatalığı, Ingilterede, Frarf| sada yiyenler pek çok. Bizde de olsa seve seve yeriz. Bakınız nasıl yapı €im gibi bükülüp kıvrıldığını ve bune dan olta yapıldığını yazmıştım. Cam oltadan sonra camdan şapka- lar da yapıldı. Tıpkı hasır gibi örüle bilecek bir hale konulan camdan ka dınların hasır şapkalarına benzer şap örüldü. Şimdi de bu camı elbıso ında var. Fena değil, cam kumaş güve yemez ve yıpranmaz. D yanmaz, (16) ıncı Sayımızdaki cenin Halli 1 — İlk bilmecenin hal şekli: Bilme- 2— “Snt,. salatalığın çabucak büyümesi için toprağına elektrik cereyanı verili - yor. Bu usulü İngiliz ziraatçileri bul- muşlar. Cereyan salatalığa bol bol sıcaklık veriyor. Vaktinden evvel bü- yütüyor. Bu salatalığın bizimkinden tek farkı şu. Böcekler bu yapma sa- latalıktan hiç hoşlanmazlar, yemek için üşüşmüyorlarmış. Cam devri C amdan yapılan şeyler ırmkçı ırtıyor Caınıxı yıpılışı gü - RAZ P cuk var. Çünkü: Her kız kendinden başka bu(uı kızlara selâm veriyor. Yani her birâ 23 defa selâm veriyorlar 552 her oğs Jan da bütün oğlanları selâmlıyor. Demek ki, 12 erkekten her biri 11 de fa selâm veriyor 132 24 kız, 12 oğlanı selâmlıyor.. Onlar da kızları selâmlıyorlar. Kızlarla eee kekler bir arada müdürü selâmlıyam lar demek ki: 24 4 12 X 2 72/1396 24 kız, 12 oğlan ços ŞİY aîmıemhı:unıumnuphhmııe 1332 defa selâm verilmiş oluyor. 4 — “Tren yolları,, İ 5 — “Löstik topu