Tekirdağlı Hüseyin, Dinarlı Mehmet Güreşi SEFOR Dinarlı Mehmet yine ortadan kayboldu Tiseyi : Ben yaşadıkça elbet bir gün karşılaşırız, Dinarlının başpehlivan Tekirl, diyor gi Hüseyine ikide bir meydan okuduğu malün,dur Tekirdağ- lı Hüseyin bundan on gün evvel ile hesaplaşmak ve kozunu paylaşmak üz bilhassa Dinarlı re İs- tanbula gelmişti. Dinarlı da güreşmek üzere İs- Tanbula geldiğini gazetecilere söy şartlarını bekliyordu. Tekir- güya Tekirdağlın: lemişti. Dinarlı dağlı her zaman güreşe hazır olduğumu ve ken- sinin başpehlivan olduğu halde Dinarlıdan daha © fazla pâra istemek niyetinde olmadıgını b mişti, Tekirdağlırın ilân ettiğimiz şartla —©— Tı içinde paraya ait kısmı şöyleydi: Güreşi tertip etmek istiyenler or - taya beş yüz lir. koyacaklar. Beş yüz liranın üç yüz elli lirasını kaza- nan, yüz elli lirasını kaybeden ala - cak. Hakemler bitaraflıkları ve eh- liyetleri tanınmış olanlar arasından Seçilecek. Tekirdağlınm bu şartları çıktıktan sonra Dinarlı ile güreşi ter- tip edecekler hep beraber bir gün buluştular, Güreş şartlarmı karşı - rülşlip mutabık kaldılar. Tekirdağlı güreşmek üzere idman- larına devam ederken Dinarlınm or- tadan kaybolduğunu ve uğradığı > yerlerden de köyünü svdet ettiği iy | — Tenmiye başladı. Tekirdağlıyı Izmir aym yapılacak dört ir zere söz veremiyordu. Dün matbaamıza gelen Tekirdağlı bize derdini yandı: — Dinarlı ile kapışmak çok ister- dim. Mutabık ta kalmıştık. Ama, © gene ortadan kaybolda, Ben de Izmir civarından çağırıldım. Ne çare, Di - narimm köyüne gittiğini söylüyor - Jar, Ben de Izmir güreşlerine gidi - yorum. Boş oturacağıma İstanbula kadar gelip (gitme mas - Tafrmı hiç olmazsa İzmirden çıkarı rım. Ben yaşadıkça Dinarlı da bana meydan okumakta devam ettikçe el- bet onurla bir gün kapışacağız. Başpehlivanımızı İzmir güreşle - rinde muvaffakıyetler diliyerek uğur Tadık, Yugoslav Sokolları Sofyada Sofya, 30 (Tan) — Bulgar elm - mastik ve spor “Yunak” teşkilâtının daveti üzerine gelecek ay buraya Belgrattan Sokol teşkilâtından 200 kişi gelecektir. e Sokollar, Sofyada | muhtelif cimnastik numaralarından! ibaret bir milsamere vereceklerdir. Daha sonraları da Bulgar “Yunak” teşkilâtmdan bir grup, hu ziyareti Sokollara iade etmek maksadile Bel grada gidecektir. Beccali Amerikadı 1932 olimpiyat şampiyonlarından koşucu Italyan Beccali Amerikaya gitmiştir. Orada mühim koşular yap mak Üzere teklifler almaktadır. Uypeşt İngiltereye Gidecek Geçen sene şehrimize gelmiş olan Macar Uypeşt futbol takımı şubat i- çinde İngilterede bir turneye çika - caktır. Bu trende Macar futbo. Yünü kuvvetle temsil edebilmek için Uypest takımmı diğer Macar klüp - erinin oyuncuları takviye edecek - Tekiylağki Hüseyin Voleybol Maçları T. 8. K. Istanbul Bölgesi Voleybol Ağanlığından: Her nekadar 1937 yılı voleybol ve basketbol fiküstürünü tanzim etmek| Üzete 20/1/1937 cuma günü topla - nılmuş ise de bazı sebepler dolayısi- le kur'a 3/2/1937 çarşamba gününe birakılmıştar, O gün saat 1730 da toplandarsk kur'a çekilecek.ve fiküstür tanzim olunacaktır. 4 Bu sene Yapılacak olan bölge voley bol ve basketbol birinciliklerine işti İsak edecek olan klüplerin o gün ve saatte Istanbul Bölgesinin bulundu - Tu Beyoğlu Halkevi binasma salâhi- vetli birer delegelerini göndermeleri rica okunur. Murahhas göndermiyen dinlef bu vıl müsabakalara iştirak etmiyecek addolunarak kur'a çekile cek ve fikstür de ona göre tanzim| İolenneaktır. Yugoslavya futbolü, orta Avrupâ takımları Yugoslavya futbol federasyonu merkezi Avrupa futbolü içine girebilmek ve takımlarına merkezi Avrupa şiltini aşılamak için iki senedenberi mütemadi bir surette çalışmakta ve gerek milli ta- kımlarmı ve gerek Yugoslav takımlarını karmakta idi. Buz üs'ünde * Patinaj Büz Üstünde patinaj çiftler dünya şampiyonu Herber Boicr Hamburg - ta yapılan Almanya patinaj şampiyo nasa rahatsız bulunduğu için işti- rak edememiş ve bu yüzden resmini gördüğünüz Provitz Vela çifti Al - manyanm bu seneki şampiyonluğunu almışlardır. Spor Kiüpleri Nasıl Tahdit edilecek ? Spor klüplerinin tahdidi hakkımda Türk Spor Kurumunun bazı mukur. rerat ittihaz etmek üzere bulunduğu hakkında Ankara muhabirimiz dün baz malümat vermişti. Bu hususta yaptığımız tahkikştm neticesini ya- rınki spor savfamızda bulacakamız. .İşilaşma teklif etmişlerdir. arasında birer birer turneye çi- | Son zamanlarda bu o temaslardan | azam! istifadeyi temin evukleri takımlara, karşı elde ettikleri parlak dereceler ispat etmektedir. Birinci smıf klüplerinden Beo « gradski Fransada yaptığı türnede İ parlak dereceler aldı. Yugoslav milli takımı, Fransaya İancak bir sıfır, o da bir frikik atı - işmdan yediği golle mağlüp oldu. Bu kıymet ifade eden neticelerden İsonra Yugoslavya futBolü hakkında "bütün Avrupa Matbuat: sitayişkâr İyazılar yazmıya ve Yugoslavya fut - bolünün kendi ayarlarına yükseldi - ğini büyük puntoleri. ilân etmiye başladılar. e Yuğoslavyanın Fransa İmilli takımı karşısında aldığı parlak dereceyi Macar futbol federasyonu - nun dikkatini celbetmiş ve Yugoslav lara mlracaat ederek milli bir kar- Yugoslav federasyonu bu teklifi e- 468 itibarile Kabul etmiş ve karşı - kaşmanm bütün kututunda tm bir mutabakat hâsıl) olmuştur. Maç mayısın dokuzuncu pazar gü nü Budapeştede Ispanya - Macaris - tan maçmın yapılmış olduğu satat- ta yapılacaktır. Alman Doktor Bovens, Itslyan Mavro, Fransız Leklergo bu maçın hakemliği için namzet olarak göste- rilmiştir. İranda Spor Son zamanlarda İranda spor fas- İiyeti hayli artmıştır. İran komşu. muz spora çok ehemmiyet vermekte dir, Bugün büyük İran şehirlerinde muntazam ülüpler ve futbol takım - ları vardır. İran tekrmları bilhassa atletizmde değerli faaliyet gösteri - yorlar , Serbest Güreşin Eski Dünya Şampiyonu Mağlüp Ali Babadan evvel o Amerikalı: larca dünya şampiyonu olarak tanın- mış olan meşhur serbest o güreşçi Mahonney Boston şehrinde yaptığı müthiş bir göreşin 73 üncü dakika- sında rakibi Clark'a yenilmiştir. O gece, meclis her bakımdan tam kıvamına gelmişti ve muhitinin sevilmiş bir siması olan çelik kralı ve meşhur avcılardan Sör Filip, bazı yakın arkadaşlarına dillere destan olan Uganda “Kızıl taş,, ini göstermek vadinde bulun. muştur, Bu nadide antikayı nasıl eline ge- girdiğini anlatırken de,»“bir av par- tisinde, Ugandadan çeçerken, sit- ma nöbetile tirtir tit bir ka. bile reisine rastladım. Ölmeden bi- raz evvel, kendisine karşı yaptığım bazı iyiliklere bir mukabele olmak Kralı, maroken kaplı bir mahfazayı çıkarırken, misafirler güç zaptedebildikleri bir heyecan kasırgasile ürpererek öne doğru e- | düdüler. Sör Filip, mahfazayı ma- #ânin ortasına koydu ve kapağını aç Mücevher meydana çıkınca, ka- dınlar, ooh... Ne güzel, diye içleri- ni çekti, hattâ en vur”, m duymaz erkekler bile, hayret, takdir ifade eden bir sesle mırıldandılar, Fındık büyü! ndeki mücev- her, türlü ışık oyunlarile pırıl piril aşıldıyordu. Manzaradan aşırı derecede heye, canlanmış olduğu anlaşılan bir ka. dın, Sör Filipin koluna dokuna- rak: Taşı «lima almama milsaade e « der misiniz, Sör, diye sordu. Sör Filip, mücevheri mahfaza- dan çıkararak: Buyurunuz, deği.. Misafir kadın, mücevherde san- ki meş'um bir tılısım varmış gibi, taşı görünür bir ihtiyatla eline al. dı, Avucunda tartı, vetam bir hayranlıkla seyretti aş elden, ele dolaşırken, bir- denbire bütün ışıklar o Sö- nüverdi ve oda zifiri karanlığa bo- guldu. Bir kaç saniye herkes su- sa kaldı ve sönra da kadınlardan birl, sinirli sinirli kıkırdadı. Sör Filip, vay canma.. derken ışıklar tekrar yandı, ani ziyadan gözleri kamaşan misafirler, bir müddet etraflarını göremez oldu- lar ve gözlerini kırpıştırdılar. İtldalini ilk topluyan bir maliye. ci oldu. Yanındakine dönerek, gi“ Nba taşa bakmak sırası bende idi. dedi. Muhatabı, ışıklar sönmeden size verdiğimi hatırlıyorum, diye cevap verdi. Maliyeci, her ne hal ise, mü- cevheri, başka birisine geçirmiş tim, dedi, Ev sahibi de, yere düş- müş olmalıdır, arayalım diye sösi- ni yükseltti! Hâdiseden daha on dakika ge$- memişti ki, bütün masafirlerde garip bir tedirginlik başgösterdi. Maruz kaldığı felâketle yüzü ki- reç gibi bembayaz kesilen Sör FL Wp, efendiler, dedi, Araştırmaları mız maalesef menfi bir netice ver- miş bulunuyor. Taşın pek büyük bir değeri olduğuna insndığımdan yüksek şahsiyetlerinize küstahça bir tarizde bulunacak, içinizden birinizin, şeytana uyarak bu işi yaptığını iddia edeceğim. Ve bis- lerine mağlüp zatın hatasını tamir etmesini engin bir müsamahs İle istiyecek, ve bekliyeceğim. Binaen aleyh, ışıkları bir dakika müddetle söndüreceğimi ve bu an yarfında da, benim için pek büyük bir kıy- meti olan taşı masada görmeyi dili- yorum, Sör Filip, uşağına seslendi, ve: — Cenkins git kapıyı kilitle, &- nahtarı da buraya getir. Ve devam etti: Şimdi de elektriği söndür. deu. Oda. bir kere daha (karanlığa boğulunca, tuhaf bir ses | işitildi. Salon tekrar sydmlandı. - Herkes masaya baktı. Taş, yerine konmamıştı. Ortalığı üzücü bir sesizlik kap- ladı: Birden, bir borsacı konuşmı. ya başladı; ör Filip taşın Mm. hibi bulunmanız sıfatiyle zatıâliniz, ve (o bürada bulunan misafirlei n haysiyeti teklifte bulunac: Sırf herhangi bir anlaşmamazlığın önüne geçmek için, bizleri ayrı ay ri araymız.. Misafirler, bu teklifi kabul-ettik- lerini başlarını sallıyarak, mırılda- narak anlatırken, erkekler hemen ceplerini boşaltmıya ve masanm üzerini türlü türlü şeylerle doldur mıya başladılar. Bütün bu heyecan ve faaliyet es nasında Sör Filip maliyecinin elle ri ceplerinde, gözleri tuhaf, tuhaf arak hiz Wiyeve cekilmiş gl: duğunu farketti, Ve sırtma” vura” rak: — Ne o dostum, diye sordu, Sen cümhura uymuyor musun yok 127. Maliyeci ağır, ağır cevap vel — Affmıza mağruren, böyle bir muameleye hiç bir zaman taham- mül edemem, Sör Filip. Taşını. zın bende olmadığını namus, şere- fim üzerine sizi temin ederim, Sör Filip bir parça sabırsızlan. dı... Lâkin, diye hararetle sesini yük seltti... Bu tavır ve hareketinizle, bütün şüpheleri, bizzat şahsınızda topladığınızı anlamıyor musunuz? — Böyle bir ihtimali kabul edi- yorum Sör Filip.. Ev sahibi, fena halde sinirlen. mişti. Asabiyetten tirtir titriyen bir sesle, azizim, dedi. Hem beni W- zen, hem de misafirlerimi hayrete sevkedecek olan bir tedbir almıya mecbur edeceksiniz. Bir kere daha rica ediyorum, Üzerinizi aratacak mismuz?.. Maliyeci, imkânsızlık karşısında bunalmış bir İnsan tavrıyla yapa - mam, Sör Filip, yapamam.. diye cevap verdi. Öyle ise pek âlâ, dedi, Çelik kra- İ.. Günah benden gitti. Harekâ- tamda serbestim, demek. Cenkins, oğlum. Karakola telefon et.. Misafirler, biribirlerile fısıldaşa- rak vaziyeti görüşürlerken odada saklanmak istenilen bir heyecan kasırgası hüküm sürüyordu. Hava da sanki görünmiyen şimşekler ça kıyordu, Ni ir polis, Bay Komiser. diye odada bulunanlara takdim edince, ortalığı bir sükünet, ferah İik kapladı, Sör Filip komiser, eli. ni ak, safa geldiniz Bay ko- miser, Beni bu müşkül vaziyetten kurtaracağınıza inanıyorum, dedi. Komiser, ev sahibinin kısaca an - Jattığı hâdiseyi dinledikten sonra, “Işıklar söndüğü vakit, sanat tam kaçtı, diye sördü. Sör Filip bir müddet düşündü ve onu çeyrek geçiyordu. zannederim, Lâkin sönmesile yanmesr bir Ol- #u. diye cevap verdi Komser, tamam dedi. Tam © #1. rada elektrik fabrikasında küçük bir arrza oldu ve cereyan kesildi, idi. Karakolda da bütün şıkları mız söndü. — Eeni hayrete düşürüyorsunus Bay Komiser, Ben de, birisinin sırf alçak niyetlerle elektrikleri kasten söndürdüğünü sanıyorum. — Yanılıyorsunuz. Sör Filip, &. ranmayı reddeden zatı bana göste- rir mi ret etti. Komiser, maliyeciye doğru gi. derek, gözlerini ona dikti ve efem dim dedi, Bu taş hakkında bir bil diğiniz var mı, yok mu, diye sor. du. Maliyeci gözlerini kırpmadan, ka çırmadan komiser» baktı ve sakin, monoton bir sesle: Sör Filipe taşa bile dokunmadı. ğimt biraz evvel söyledi ni ğıma gel mamile şahsi bir meseledir. deği, Komiser şaşırmıştı. Döndü ve toplu bir halde bulunan misafirle. Th yanma gi Ve: Efendiler, ıştklar sönmeden ev - velki yerlerini almanızı dilerim. dedi. isafirler eski yerlerine oturdu- lar. Komiser, anlaşılan o sırada herkes masahın etrafında toplanmıştı demesi Üzerine, Sör Filip, evet, Elden ele dolaşan taşı yakından muayene edebilmek Için. diye komisere izahat verdi. er masanın öbür ucuna geçti, ve en İnce bir noktayı ihmal orsa muayeneye başladı. Birkaç dakikalık bir araştırmadan sonra, hiç bir şey söylemeden, kirli keh- ve fincanlarının (muhteviyatını, kesme bir billür vazonun içine bo- galtmıya başladı. Gözlerini dört açan misafirler komiserin üç fin- can boşalttıktan sonra, keyifli ka. yifli bir ses çıkardığını duydular, Komiser bir kahve telvesile bu. laşmış kırmızımtırak bir parçayı parmağı ile gösterdi, işte, kaybo- lan taş.. dedi, Misafirler, biraz da. ha sıkıştılar. Sör Filip, vay canma, vallahi o. diye haykırdı. Biz hiç kahve fin- canlarma bakmayı düşünmedik, esasen kim ümit edebilirdi ki?. Birden maliyeciye dönerek: Azizim dedi.. Size bir mazeret borçluyum. Lâkin, Allah aşkma, masum olduğunuzu bildiğiniz hal - de, neden üzerinizi aratmadmız da, bütün şüphelerimizi ayaklandırdı- NIZ. Maliyeci, gönül ferahlığına ka- vurmuş insanların tavrı ile, bir yandan da yelek cebini karıştıra, karıştıra. Çünkü Sör Filip, diye cevap ver» di. Dünyada Uganda “Kizil taşi, iki tanedir. İşte bakmız.. Ben bu- nu Pretoriadak! Oo madenlerimden birinde buldum. Ve bu akşam si- din kıymetli taşmızı göstereceği » nizi bildiğimden mukayese etmek arzusile yanıma almıştım. Eğer ü- zerimi aratmış olsaydım,: bu taş meydana çıkacak ve herkes te ki. nl mücevheriniz! benim çaldığıma zahip olacaktı. Tuhaftır. Dünyada herşey çift yaratılır derler.. Ne ka- dar doğru imia meğer?.