—— n.1.937 TAN Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- irde, her şeyde temiz, dü- Füst, samimi olmak, kariin Razetesi olmıya çalışmaktır. ma m —.—. | Günün Meseleleri | Rusyada Troçki taraftarları Rusyada Stalinin o muhaliflerinin Muhakemesi sonuna ermiştir. Bir ki- Sm idama mahküm olmuş ve derhal edilmiş, Radek ve Sokolinof dahil olduğu halde bir kısmı da sekiz #ne hapis cezası görmüşlerdir . Bütün dünya bu muhakemeyi ali Ka ile takip etmiştir. Sovyet Rusya- "i gibi Uzak Asya ile Avrupa arasın- geniş bir salın işgal eden, en çok Düfuslu bir memlekette olup biten #eylerin herkesi alâkadar etmesi çok tabiidir. Fakat bundan başka Rade - mahkemedeki ifşaatında da dün- Ya siyasetine taallük eden çok mühim Boktalar vardır . | (Radek), o İzvestiya gazetesinin,| Mesli, kudretli makale muharriridir. elerce (Stalin) in fikirlerini neşre Vasıta olduğu zannedilmiştir. Fakat “i altımdan TProcki taraftarlariyle bir- leşmis, Almanyanın da malümatı al - nda Stalini devirmiye kalkışmuştar. Hransa ile beraber yürümek lehine #iddetli makaleler neşrettiği sıralar-| da elaltından Almanlarla anlaştığını İtiraf etmiştir . (Lenin) in en yakın eski arkadas - Armn tuttukları menfi yol, insanlık Ölçüsiyle tahlil edilmiye değer. De - Mek ki. nefsi, umumi menfaati için - de unutmak, kaybetmek esası üzeri - De kurulan en koyu bir kütleci rejime bile benlik iddiası, siyasi ihtiras yi - lanı sokulabitiyor, En ziyade düşman | addedilen rejimlere hizmet etmek bile siyasi muvaffakiyet için mübah bir yol biliniyor , Rağek sandalye 'düşkünlüğünü GE bette açıktan açığa itiraf etmiyor. Tuttuğu menfi yola şöyle bir sebep Büsteriyor: “1932 ve 1083 senelerinde Faşizm Tejimler çok kuvvetli görünüyordu. lşevizm bunlarla harbi kabul eder- 58 mağlüp olacaktı. Bunun Için fa - — anlaşmayı daha doğra bul. ecek mücadele, olmuş bitmiş Ve Sovyet Rusya tamamiyle mağlüp vlmuş gibi, Radek ve arkadaşları bok ağır şartlar kabul etmişlerdir: rayna Almanyaya verilecek, Al- anların Çekoslovakya ve Balkan - in İşgaline riza gösterilecek, Saha- ndeki petrol membalarından Japon- | YA istifade ettirilecek. 1935 de Radek'in fikri değişmiştir. Artık Rusyayı kâfi derecede kuvvet. U balmuş, faşizme mağlâp olmuya "Ağı için Almanyaya karşı fodakâr- ik İhtiyacı. da kalmadığına kanaat Betirmiştir. Görüş hatasını hükümete bildirmek ve af istemek fikrinde bU - Ynmakla beraber arkadaşlarını razı Bdememiştir, Onları ele vermemek i tek başma ortaya çıkamamış * Susmuştur Sokolinof ta sermaye âlemi ile an- 15, muvaffakıyetli neticelerini 1-| Taf etmekle beraber pahalıya gel. ğini iddia ettiği sanayi hareketini ardurmak ve Rusyaya zirai bir ben- «, vermek gayesiyle hareket etmiş- ir Netice suraya varıyor ki her İki Ski inkelâyçı, iktidar sandalyesine Yüşmak için düşman rejimlere âlet , kendi rejimlerinin ruhunu , eski kanaatlerini inkâr et -| ve koca Rusyayı İspanya tar - kr kana boyamağı bile göze almış- ir nan ha Komitesi Azalığ Sıhhat Ve 'eşarı Hüsamettin Şerit Küter Cemiyetinin beynelmilel hıf | Asha komitesi | azal; ğına yeniden | İSA edilmiştir. Hüsamettin, bu -| *rde Cenevreye hareket ederek Aim ta yapılacak olan ilk toplan- hazır bulunacaktır. İşte buralarda orman kırılmış toprak sfepleşmiştir. ve Pa ii di N YAZAN: .Ş. Süreyya Aydemir Nİ Ormanlasan Türkiyeden: | YEŞİL TÜRKİYEYE Orman Sanaviini TAHDIDE V ecburuz E ziyade yeşildi. Her geçen gün, Türki- yenin yeşil örtüsünden, bir parçasını daha sü- pürüp götürmektedir. Bir mütehassısın bir orman hakkındaki ra- poru, dâha muamelesini bitirmeden orman ka- yıplara karışmaktadır. Eski bir raporun icap- larını yerine getirmek için yola çıkan orman mütehassısı, iş yerine geldiği zaman tarif edi- len ormanın yerinde yeller estiğini görmekte, artık stepleşen yollardan başı önde ve düşüne düşüne yerine dönmektedir. Hulâsa yeni Türk devleti, yurt toprağından düşmam, eşkıyanın ayağını kesmiş fakat ağaç ve orman katillerinin terörüne henüz ni- hayet verememiştir. Ve bu ağaç katliâminda hepimizin birer parça hissesi vardır. Kesilmive baslanmış Bu evlerin yapıldığı zoman bu çıplak tepeler . belta girmemiş ormanlarla örtülü idi aat Veki « İinin yeni Orman okanunu nunu (o bakkında beyanatı, son haf tanım en mühim ekonomik hâdise. sidir, Bu beyana tn mevzuu, yeni Orman Kanunu - nun İzah ve mü - dafasıdır. Yeni Or man Kanununun hedefi ise, yurt içinde ağaç cina- ne ve orman katlilmma artık #on vermektir. Ormansızlaşan yeşil Türkiyeye ar» tık vol bellidir, Türkiye zengin bir orman memle. keti değildir. İşlet- meye elverişli or. manlarımız, bütün ormanlarımız,n ân) cak yüzde 10 u ka. dar hesap olup » maktadır , Bütün orman * larımızm mevcudu ise sekiz milyonla on bir milyon hek. sar arasnda tah - min olunmaktadır. Son resmi istatis « tik (1) bu tahmi. ni 11.373.800 hek- tar olarak kabul etmiştir. Bu da bü tün vurt sahası. nm yüzde 14.63 U- ne tekabül eder, Fakât bu rakam » ların nazari oldu - ğunu Zen etmek i Türkiyede orman bül» bir ve toprak te- şekkülü faktörüdür. Çünkü Türki- ye Anadolu ve Trakya yarımada - lermdan müteşekkildir ve bu ber Saran denizlerin tesiratma göre taayyün eder. Türkiye, Habeşistan da teşekkül eden ve fakat o Misiri yaşatan Nil, Alplar manzumesin - den doğan ve fakat Macaristanı ihya eden Tuna gibi başka memle- i purda bulunan bahr'ye bandosu iki yarımadanın, yani bütün Tür- kiyenli TEE EA EĞ AN ve bilhassa Anadolunun su Iniz Türkiyeniri ve Onu BIZ VE SEN Birleşirken yerle gök en başında Altayın; Riz dal kılıç fırladık yamacından akına. Kılıncımız beş bin yıl girmeden bir gün kına; Bir ok gibi atıldık, biz akından akına, Bütün ulus üstünde şahlanmış birer tayın... Arkada Ergenekon... Gök Bayrak önümüzde, Hergün yeni hız aldık, Bozkurt yol açtı bize, Irmaklar geçit verdi, Denizler geldi dize Başı kara dumanlı dağ'ar kol açtı bize, Fırtınalar eridi kayarak önümüzde... , Altı ok, altı koldan, yayı!dık dört bir yana, Şimşek | dalgası gibi kuşattık yeryüzünü, Altaydan, tâ Alplara... Ektik kültür özünü, Biz götürdük batıya, doğunun gündüzünü, Sosyallaştı Pers, Mısır, Elen, Roma yanyana... Hün biziz, Eti de biz; İskitiz, Sümeriz biz. Bin ”Trova,, na birçok “Ilyada,, mız var. Yiğitleri, yerleri adsız Bu ada, bu anıta inanan Türkleriz biz.. Oğuz, Atillâ, Cengiz... Gree ünümüz. Her Türkü daha üstün görmek dileğin .Bir karış yurdumda var, bin bir emeğin senin. Ey Atatürk! Göğsümde çarpan yüreğin senin. Biz senden birer damla, sen bizim bütünümüz... Sen, ölmez ülkümüzün başısın başımızda Güneşlerden od alan ocağımızsın bizim, Ezemenlik, erkinlik a hş ye bizim, Ana yurda sarılmış bayrağımızsın bizim, Yer yüzünün en üstün başısın başımızda... kalan savaşlar: Bir ad, bir anıt taşır: ATATURK. DUMLUPINAR, Mithat Ömer Karakoyun a ketlerin lâtfü ve hediyesi olan &- kar sulardan mahrumdur. a ye ŞAŞI EY YE Aİ İ / / | Yakın Tarihten Parçalar Nasrettin Şah İstanbulda Basiretçi Ali Efendi Iran şahinm İstanbula gelişine ait hatıraları ara. sında anlatırdı: “Sultaniye, vapuru Boğaza girer - ken, orta direğine şaha mahsus bay. rak çekilmişti. Vapurun arka direk gönderine çekilen büyük bir al san- cağımız, Boğazım rüzgürlariyle dal » galanıyordu. Sultaniye, İri çarkları - ni köpürttüğü Boğaz sularında ihti, Şam ve azametle Zerliyordu. İki taraf sahillerde toplanan, yâlı pencere'e - rine üşüşmüş olan seyirciler mendil sallıyorlardı. Abdülâziz, m'safirini Beylerbeyi sarayında bekliyordu, Vapur Beyler- beyi önüne yaklaştığı sırada, Kaba, taştan Ortaköy ön'erine doğru dizil- miş ve bayraklarla donanmış o'an Türk donunması top atarak selâm - lamıya başlamışlardı. Şoh, güverte , de idi, Sultaniye demir bırakınca, sa» ray nhtımından on çfte köşklü bir saltanat kayığı hareket etti. Abdül « âziz misafirini almıya geliyortu. Va. da İran marşını çalıyordu. Bütün gemi zabitleri, tesrifatçılar, yaverler ve şahım maliyeti büyük üniforma'arını | siymişler ve vapurun iske'esinden iti- baren karşılıklı dizilmişler, bahrive neferleri, selim vaziveti almışlardı, Saltanat kayığı vapura yanaşmea bando Abdü'â”izin marşını calmıva İ basladı. Şah, iskele başına kadar iler. Tedi. Abdülüzizin sırt'nda yerım ünifor. ma denilen kolları ve kası sırmalı bir setre ile bunun östünde ii kermi, zı çuhalı “Avniye,, var'lı, 'ktan sıkarken arkasmdan “Avniye , Şi al- dılar. Kırmpı bir vol hatısı döşenmiş merdiveni cıktı. Kenis'ni merdiven başmda bek'iven saha ilk - — İnsna'leh 7-tı şaheneniz rahat. sız olmadınız ya? Diye hetir sermak 0'4n. S-h Türk. ce olarak tesekkür ett, Nasreddin sah. kendine mehene o bir ş've Pe Türkçe konuşuyordu . sapı ka Bu itibarla Türk ormanını, Türk iklimi ve Türk toprağı içinde mne hafuza etmek lâzımdır. ir memlekette orman mev « B cudu o memleketin umum! mesahasına nazaran 94 20 den ağü- gı ise orada orman azlığı var de- mektir. Halbuki bizim resmi tarım istatistiklerine nazaran 1l mil. yon hektardan fazla görünen or « manlarımızı Ziraat Vekilimiz son Butkunda $ « 8.5 milyon hektar ola» rak almıştır ki bu rakam ber hal de hakikate daha yakındır. o - Bu ormanlar şöyle taksim olun- | maktadır: Koruluk 2 milyon hektar; Baltalık 4 milyon hektar; Çahılık 2.5 milyon hektar, Türkiye Cümhuriyetinin Osman- W İmparatorluğundan koparabildi- Zi son ve hazin orman mirası İşte bundan ibarettir. Bu orman mirası ve orman du rumu milli bir kereste sanayii için kâfi değildir. Ormanı bu kadar a2 olan ve işlenebilecek ormanları ise, mevcut Ormanınm ancak 94 10 u kadar bulunan ve iklim şartları ise hasseten ormana muh- taç olan bir memleketin odun yak- ması ve bir kerest: annayvii yaşıt. ması doğru değildir. iz betrol buluncıya kadar petrolümüzü (nasıl dışar- İ dan almıya mecbursak, orman ül. kesi haline gelinciye kadar da ke restemizi dışardan almıya mecbü- ruz. Hiç değilse hizar sanayini, memleketin mahdut bir veya iki noktasına hasrederek diğer yerler de ve bilhassa Ege ve Marmara havzasile orta yaylâ civarmda or. man sanayiini kâmilen yasak et- mek mecburiyetindeyiz. Bugün kereste ve hizar işi ismi altında yapılan tahribatı ve devam eden katllâmı yerinde ve yakmdan görenler, bu hususta çok acı bin bir delil sayabilirler, Yeni Orman Kanvnile orman içinde çalışmalarım ve binaensleyk orman ve bizar sanayiinin devlet eline gecisi bu yolda atılmış büyük ve mes'ut bir adım olabilir. /X1) Term istatistikleri 1026,