31 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B » —eT ELA ON SEKİZİNCİ YIL. NO: 5572 $on SAA VABERLER Şbn'm ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE 5 KURUŞ Anayasamızda bazı değişi Birinci maddedeki tadile Cumhuriye- timizin ana vasıfları tasrih edilecek, Zâüncü maddedeki tadilede toprak ve orman kanunları projelerinin tat- biki imkân altına alınacaktır Türk ana yasasında memleke- tin bugünkü büyük ihtiyaçlarını karşılamak ve bazı madde hüküm- lerini partimizin ana vasıflariyle telif etmek üzere birkaç madde- “ nin tadili hakkında bir teklif ha- * zırlanmış ve başta Malatya Me- busu İsmet İnönü olduğu halde 150 den fazla mebusumuz tarafın- dan imzalanarak Kamutay Reisli- ğine takdim edilmiştir. Riyaset makamı teklifi tetkik etmek üze- re teşkilâtı esasiye encümenine ha- dale etmiştir. Ana yasamızın 102 inci madde- si teşkilâtı esasiye kanununun her- hangi bir maddesinin tadiline aid takrirlerin müretteb azanın en a- şağı üçte biri tarafından imzalan- mış olmasını âmir olduğundan teklif de yüz elliden fazla mebus tarafından imzalanmıştır. Tadil teklifi encümenden geçtikten son- ra umumi heyette görüşülecektir. Haber aldığımıza göre tadili 1isteklifr edilen maddelerden biri ka- F nunun birinci maddesidir. Birinci madde, hükümet şeklimizin cum- > huriyet olduğunu ifade etmekte idi. Fakat bu maddede teklif edi- len değişiklik “cumhuriyetimizin; halkçı, milliyetçi, lâik, devletçi ve inkılâbçı” olduğunun da tasrih edilmesidir. Bundan başka 74 üncü madde- nin de tadili teklif edilmektedir. 74 üncü madde şudur: “Menafii umumiye için lüzumu usulen ta- hakkuk etmedikçe ve kanunu mahsus mucibince değer pahası peşin verilmedikçe hiç bir kimse- nin malı istimval ve mülkü istim- lâk olunamaz. Fevkalâde ahvalde kanun mucibince tahmil olunacak nakdi, ayni ve sây ve amele müte- allik mükellefiyetler müstesna ol- mak üzere hiç bir kimse hiç bir fe- dakârlığa icbar edilemez.” Bu maddeye ilâvesi teklif edi- len bir fıkra ile çiftçiyi toprak sa- hibi yapmak üzere istimlâk edile- cek arazi ve yeni orman kanunu- nun bu husustaki hükümlerine gö- re hususi ormanların devlet tara- fından mübayaa edilmesi takdi- rinde istimlâk bedellerinin tedi- yesi şekli hususi kanunlarla tayin edilebilecektir. Tadili teklif edilen maddeler arasında 75 inci maddede bulun- maktadır. Bu madde: “Hiç bir kimse mensub olduğu din, mez- heb, tarikat, ve felsefi içtihadın- dan dolayı muahaze edilemez. Asayiş, adabı muaşereti umumiye ve kavanine mugayir olmamak ü- zere her türlü âyinler serbesttir.” hükümlerini ihtiva etmektedir. Bu madde vicdan hürriyetini temin ettiğzinden madde içindeki yalnız “tarikat” kelimesinin çıkar- tılması teklif edilmiştir. B. Hitler beklenmekte olan nutkunu dun verdi Alman başvekili, nutkunda anlaşma şartlarını, dostluklarını; içvedış yolitikayı, izah etti Berlin, 30 (A.A.) — Rayiştag - hu- zurunda söylenilen ve bütün dünya ta- . rafından büyük bir dikkatle dinlenilen nutukta B. Hitler, evvelâ ufak bir te- zahürün çerçevesi içinde bu devrin dik- kat değer hâdiselerinin ifade etmekte oldukları manayı izah ve teşrih imkâ- nı olmadığını söylemiştir. B. Hitler, bundan sonra nasyonal - sosyalist inkılâbının prensiplerini ve inkişafını tahlil eylemiştir. Dört yılın hulâsası Führer bundan sonra geçen dört se- ne içindeki mühim değişikliklerden bahsederek demiştir ki; “— Demokrasilerden ve diktatörlük- lerden bahsediliyor. Bu memlekette bir değişiklik vukua geldiğini ve bunun kelimenin en yüksek manasiyle demok- ratik bir netice verdiğini hiç kimse an- lamamıştır. Eğer demokrasinin manası birçoklarının sık sık söylediği - gibi, diktatörlüklerin aksine olarak, halkın arzusuna dayanan bir hükümet kurmak demek ise kimsenin benim kadar halk Amerikada tugyan felâ- keti gittikçe artıyor Nevyork, 30 (A.A.) — Padukahti şehri suların tehdidi altındadır. 25.000 kişiyi bulan ahalisi şehri terketmeye dâvet edilmişlerdir. Sekiz bin kişi daha şimdiden evle- rinde mahsur kalmışlardır. Memfisde nehrin suları şehri isti- lâ etmek üzeredir. Tehdid altında ka- lan halk kaçmıştır. Luismilde 54.000 kişi şehri tahliye etmek mecburiyetinde kalmıştır. —x * Nevyork, 30 (A.A.) — Yüz bin kişi bütün #ün Missisipi'nin su bendlerini- Yüzbin kişi misisipinin bendlerini / Ruvvetlendirmeye çalışmaktadırlar takviyeye çalışmışlardır. Ohio nehri sularının en yüksek noktası şimdi bu nehirle Missisipi nehirnin birleştiği noktamin 80 kilometre yakınındadır. Bu sel süratle ilerlemektedir. Yeni yağ- murlar daha az şiddetli olduğundan Missisipi ovasının felâketten kurtula- cağı sanılmaktadır. —4 Nevyork, 30 (A.A.) — Emniyet ve- rici tahminlere rağmen, Missisipi ya- kınındaki aşağı erazi sakinleri evleri- ni tahliye etmiş ve yükseklere çıkarak çadırlar altında barınmışlardır. namina söz söş SmS& hakkı olamaz. “Altian inkılâbının bu kısmından alınan neticeler hakkında müşahedelerde bu- lunmayı isterim; 1. — Halkın arzusunu, siyast bir halk teşekkülü olan parti ifade etmek- tedir. 2. — İnkılâbtan beri hakimiyetin bir tek mümessili vardır, o da bizzat hal- kın kendisidir. (Sonu 6. ıncı sayfada) klikler teklif edildi. Moskova mahkemesi neticelendi R-'ek — Sokolnikof, Arnold on sene hapis yatacaklar Moskova, 30 (A.A.) — Troç- kistlerin muha. kemesi neticesin. de Pitakof, Sere. briakof, Muralof Livsitz, Drobnis Boğuslvski, Kni- aze, —Radtaisak, Norkine, Juron, Grae, Pushin kur Ölüme mahküm şuna dizilmeğe edilen Piyatakof Radek, Sokolni. kov Arnold her biri on sene, Stroilov da sekiz sene hapse mahküm edilmiş. lerdir. : Gazetelerin yazdıkları Moskova, 30 (A.A.) — Vişin. kinin ittihamna. mesini tefsir e den İzvestiya ga. zetesi, münakaşa edilmez deliller dolu olup kati hâdiseleri tesbit eden bu nutkun kuvvetli bir akis uyandırarak, müt tehimler sırasın. Muralof da oturmuş olan Troçkist casusları ma. nen kurşuna dizmiş olduğunu yazmak. tadırlar. Bunlar haricindeki casusluk teşkilâ. tının plân ve talimat üzerine memleke. timizin müdafaa kuvvetlerini baltalamak isteyerek sovyet ülkesini son * derece mutazarrır etmişlerdir, (Sonu 3. üncü sayfada) Ölüme edilen Milli Hatay mitingi Bugün saat tam onbeşte şehrimizde Ulus meydanında yapılacaktır Dünkü sayımızda Ğahsettiğimiz üze- re, Hatay davâsının gfüzel neticesini kut- lamak ve Ulu Önder,'imizle, İsmet İnönü hükümetine karşı dL_qyula_n minnet ve şük- ran hislerini anlatm'ak için tertib olunan büyük miting bugüm saat tam 15 de U. lus meydanında baş;_layacaktır. Bu büyük siyast zaferimizin manâ ve mahiyetini çok iyi anlamış olan halkımızın bu mi- tinge geniş ölçüde iştirak edecekleri pek tabiidir. Memleektin hemen bütün büyük ve küçük şehir ve kasabasında o saatte ya- (Sonu 6. ıncı sayfada) mahkiüim | Ankara, 30 (A.A.) — Genel Kurmay Başkanı Ma- reşal Fevzi Çakmak Hatay da- vasının milli arzulara uygun olarak hallinden dolayı muh- telif müesseseler ve cemiyet- ler ve zatlardan almakta ol- dukları tebriklere teşekkürle- rinin iblağına Anadolu Ajan- sını tavsit buyurmuşlardır. Büdçe Hukuku Hukuk İlmini Yayma Kurumunun tertib eylemiş olduğu seri konferans- lardan dünkü Maliye Vekâleti Tetkik Heyeti Reisi B. Cezmi Erçin “Hukuki K Ücra Közel, ni le konferansı- nt vermiştir. Halkevinin salonu ber- tad alâkalı ve seçkin bir dinleyici kütlesiyle dolu idi. Enteresan bir mevzua temas eden ve salâhiyetli “bir ağızdan verilen bu konferansın bazı kısımlarını alıyoruz: “— Büdce hukuku devlet büdcesi- min tayin ve tesbitine halkın iştirâk et- /|—Mmesini ve bunun prensiplerini ve kai- /| delerini beyan eylemesi itibariyle mo- dern devlet inkişafının bir şaheseridir. Büdce hukukunu modern devletin bel kemiği olarak tavsif eylemek hiç de | haksız olmaz.,, Milletler büdceye aid haklarmı kolaylıkla iktisab ve istimal edememişlerdir. Bu hakkı tanımak ise temiyen kuvvetlerin ellerinden onü, o hakkı kurtarıp almak için hayli müca- deleler olmuş, bu yolda hayli kanlar dökülmüş, bu arada bazı hükümdar baş- larr bile yerlere yuvarlanmıştır. Bu noktalara uzaklardan şöyle bir işaretle geçen B. Cezmi Erçin, büdce hukuku, meşruti devlet mefhumu gibi ingiliz e- sasatına dayanır, dedikten sonra Fran- sada ingiliz hukuki esaslarının daha çok işlenmiş ve sistematize edilmiş ol- duğunu, bu esasatı hukukiyenin fran- sız şekli ile ve Belçika kanunu esasisi- nin delâleti ile Almanyada kabul edil- diğini ve on dokı asrın muhtelif devirlerinde diğer memleketlere intikal eylediğini ,ilâve eylemiştir. İnglizcedeki Budget tabiri, deri çanta manâsına gelen lâtince bir keli- meden neşet etmiştir. Buna mukabil Fransada ve diğer memleketlerde ka- bul edilmiş bir takım tabirler olmakla beraber büdce tabiri hemen her lisana intikal etmiş bulunmaktadır. Bizde de böyledir. Kâh muvazene, muvazenei u- mumiye, kâh büdce tabirlerini kullanı- rız. Gerek tabirin, tabire aid tatbi- kat ve ananatın, gerek büdceye aid hu- kukun garb âleminde tarihen nasıl te- kevvün ettiğini umumi hatlarla çizdik- ten sonra konferans sahibi bizde bil- hassa tanzimat devresiyle başlayan 18s- lahat teşebbüsleri arasında büdce tabi- rinin ve hukukunun hukuk sistemimiz- de tedricen nasıl yer aldığını, konfe- ransının muhtelif yerlerinde muhtasar ve fakat veciz bir şekilde tesbit etmiş- tir 3. Cezmi Erçin büdce tabirinden anlaşılacak manâyı şöyle tarif etmiş- tir: “Umumi bir idarenin gelecek mali bir devre için yapılmasını tayin eyle- diği bu masrafları karşılamak üzere tah« min ettiği varidata aid muvazeneli bir icmal.,, Büdce ne bilânçodur, ne de bir hesab! Bunlar hiç değilse nihayetülni- haye maziye veya hale teallük ederler, büdce ise istikbale Büdce fikrinin ve tatbikatının mebdei hareke- muzaftır. ti şudur: verginin alınmasına, vergiyi (Sonu 6. ıncı sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: