29 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

j S — 10 Z— M. Blumun Gazetesi Şöyle Dıyor 7 (Başı i incıde] mez bir fikri ve manevi zaferidir. Üç yıl sonra Suriye müstakil ola . cak, İskenderunda bir Fransız komi- ser bulunacak — ve o zaman Sancâak bugünkü Danzige benziyecektir. Bu bize yeni gaileler hazırlıyor, demek- tir. Va Yabancı entrikalar .. .. Eüelsior, ihtilâftan fayda bekliyen bazı ecnebi hükümetlerin entrikaları âkim kaldı. Cemiyeti Akvam kadro. sunda Türk - Fransız itilâfı daha ge- niş Akdeniz anlaşmasma mâni de - — gildir. 4 Dostluk imtihanı Itılâfı Cemiyeti Akvamın muvaf- fakıyeti sayan Petit Parisien diyör : “Türk « Fransız dostluğu imtihan. dan büyük mikyasta sağlamlaşârak çıkmıştır, İki memleket arasında her sahada faydalı teşriki mesaiye geniş ufuklar açılıyor. M. Blumun gazetesi diyor ki: Paris, 28 (A.A.) — Anadolu ajan- sınm hususi muhabiri bildiriyor: Fransız Başvekili Leon Blumun gazetesi olan Sosyalist Populair ga - zetesi, Hatay uzlaşması hakkında di- yor ki : “Fransız , Türk itilâfıma cidden &e- vinilebilir. Uyuşulmeçsa, faşist devlet- ler Fransanın bir dost kaybettiğini ilân edecek, Cemiyeti Akvamın âc - zine delil kazanacaklardı. İtilâfı Ce. nevrenin uzlaştırıcı havasma Edenle Sandlere borçluyuz. Ahnlaşmayı Suriyeye kabul ettir - — Mek çök güç olmıyacaktır, sanırız. ,, Ankara, Suriye hudutlarını tanıdı Komünist Humanite gazetesi, “A. raplar anlamalıdır ki, Fransız müza. kerecileri Suriyenin parçalanması teh * likesini önlemişlerdir. Ankaranın şim diden Suriye hudutlarmı tanıması İca- bili ihmal kazançlardan değildir.,, de- - mektedir . ni Barışçı Türkiye Muharrir Pertinax Echo de Parisde gu mütaleayı yürütüyor: “Mesele Cenevrenin siir hukuk — zihniyetiyle halledilemedi. Anlaşğmak için Blum davayı hukuk siperinden çıkararak ,Türkiyenin sulhsever dev. letler grupunda yer almasımnda men - feattar Fransız üumumi politikası plâ- nma nakletmek akirselimini göster . di, Neticeden sevinmeliyiz, kurtul - duk.,, Türk - Fransız birliği için .. Petit Journal ise “Türklerle müza- kere kolay değildi. Daha bu sabah Atilâfim suya düşmesine az kalmış « tı. Bereket dil işinde uyuşuldu. Mü- him olan şimdi Türk . Fransız birli . ğini fiilileştirmektedir.,, Fransanın kozu ve Ankara Ciano - Arasm yakm mülâkatı Fransanm tavizlerine tamamen hak ç werdiriyor. Ve gösteriyor ki, kozu . muz Ankarada kazanılmış olmaktan uzaktır. Montröden beri Türkler garbî Av- /— rupada Ruslarla anlaşmalarıma kar- — şilik bir kuvvet muvweneıl arıyor . lar Avanslarma, Paris ve Londranm — kkayıtsızlığmdan Betlin ve Romayaâa dönüyorlar. Türkiyeye verilen miğn. faatler ittifakrmızı kıymetlendirecek y-ııl devir açılmalıdır.,, damektedir, #L slı : Afolürk için » Ha Paris, 28 (A.A) — Anadolu Ajan. — sının husüsi muhabiri bildiriyor: Akşam gazeteleri itilâfım metnini — neşrediyorlar: — Raoul de.Nolva “liberte,, de Ata- — türk için bir methiye teşkil eden ma- kalesinde diyor ki: Mesele daha başlangıçta dallanma. — gima meydan vermeden muvaffakıye — timizin zorla almması beklenmeden — halledilebilirdi. Bir çok patırdıdan — gonra kabulle biten bu red usulü iğ- — rgençtir. Bu bize ancak sevimsizliğe mal olur. Niçin inat etmeli. - Muharrir, Mondrostan, Sevrden gonra Atatürkün Dumlubmar. Lo- zan, Moöntrö zaferlerini hatırlatarak makalesini şöyle bitiriyor: Harikulâde bir kudret .. Sancak ihtilâfının tasfiyesi grafik. le dimdik bir merdivenin basamakla- Fı şeklinde gösterilecek, bu tabloyu tamamlıyor: Bilâgaraz itiraf edelim ki, Ankarada harikulâde kudretli bir asker politika adamı var. “Republigue,, Sancak Türkiye le - hine yeni bir tarzla halledildi. Türki. ye, resmi dilin, Türkçe olması dava- sınt kazandı. Bu suretle Sancağın Türklüğü iyiden iyiye tanmmış olu - yor. i İyi netice ”Informntıon dostça makıleıinde neticeden sevincini bildirmekte ve İngilterenin iki dost arasında bitara- fane sulh lehine tavassutunu takdir ile karşılamaktadır. Gazete ayni zamânda Akdenizdeki iyileşmenin Milâno mülâkatında da- ha kuvvetlenmesi, centilmen — agre- mantine diğer sahildar devletlere teş mil ve Ankaranın Moskava ile Roma arasını dâ iyileştirmesi ümitlerini iz. har eylemektedir. Hepsi memnun Paris, 28 (A.A) — Le Jour gazete- si müstesna olmak üzere bütün gaze teler, Milletler Cemiyetinin 96 ıncı iç- tima devresi neticelerinden memnu- niyetle bahsetmekte müttefiktirler. Petit Parisien, diyor ki: “Cenevre Ymüessesesi, yeni bir hayatiyet göster miştir: Sancak ve Dantziğ hakkında- 'ki müzakereler, iyi hazırlanmış ve ku lislerde tam bir meharetle idare olun müuştur. , Matin'den Sı.ncık meselesinde an- laşma, Dantzig meselesi dolayisile mMmevcut gerginliğin izalesi dünkü'gü. nün bir takım hâdiselere sahne olâ- cağı düşüncesinde bulunmuş olanlar, bu hayallerinde aldanmışlardır. Hatav Anlaşmasını Suri- yeye Kabul Ettirmek Müşkü! Olmıyacak Dünya vaziyeti pek fena değil Ocuüvre gazetesinden: Bütün mu- * |rahhasların görüşmelerinden hasıl o- lan umumi intiba, dünya vaziyetinin zannolunduğu kadar fena olmadığı merkezindedir. Humanite, yazıyor: Milletler Cemi- yetinin Sancak ve İspanyol meselele- ri hakkındaki iki kararı, sulhun zımâ manları olarak selâmlanabilir. Dant. zig meselesine gelince, ehvenişer ola- rak telâkki edilebilir: Milletler — Ce- miyeti, biraz kendine hâkim olmuş. tur. Populaire gazetesi, yazıyor: Heye- ti mecmuası itibariyle, istihsal edil - miş neticelerden dolayı memnuniyet beyan edilebilir. Exelsior gazetesi diyor ki: Millet. ler Cemiyeti tarihinin sayfalarında beyaz taşlâ işaret edilecek bir gün. Petit Journal: Milletler Cemiyeti, bilhassa Dantzig meselesinde büyük bir manevi muvaffakıyet kaydetmiş- tir. Bilâkis Er Nouvelle gazetesi, Ce- nevre müessesesinin matlüp hesabı. na geçirilmesi icap eden gşeyin San - cak meselesinin halli olduğu fikrin- dedir. Le Jour'a gelince şöyle diyor: İs. kenderun meselesinde en fena hal su reti bulunmuştur. Dantzig meselesi- nin hal sureti de müphemdir. Havasın Antakyaya ait bir haberi Antakya, 28 (A.A) — Havas Ajan sı bildiriyor: Sancak hakkmdaki kat'i anlaşma. nm akti haberi Antakya ahalisi ara- sında süratli bir sükünet temin et . miş ve Arap dükkânları tedricen a- çılmıya başlamıştır. Bununla bera. ber, meğazaların büyük bir kısmı he- nüz kapalıdır. Fakat anlaşmanın taf silâtı gelince sükünetin tamamen te. essüs edeceği zannedilmektedir. (Başı 1 incide| den noktayı çok tehlikeli görmüşler. dir. Bu husustâki mütalealarını ay- nen âlıyorum. “Rnvat tezad ve noksanlar bu öser de, nizamnamede yer bulduğu gibi halkı incitmemek maksadile konulan bir maddesinin en tehlikeli tevil ve tefsirlere kapı açtığını ve açacağını kaydetmekten mMen'inefs edemeyiz.., MEMLEKET MÜDAFAASI Ziraat Vekili Muhlis Erkmen uzun beyanatı arasında, ormancılığımız hakkında ilmi izahat ta vermiş ve şöyle devam etmiştir; “— Bir mutz Çassısın dediği gibi, hiç bir vakit satın almmaz hiç bir va- kit temin edilemez, Arkadaşlar su siyasetimiz gibi ha- yati bir mesele dahi orman meselesi ile alâkadardır. Suların cereyanı deh lizlerin tanzimi noktalarında bütün mütahassıslar ifade ediyor ki, yukar- da bu cereyanı tanzim eden ormanlar korunmadan; aşağıda yapılacak her hıng! bir su tesisatı günün birinde ğe mahkümdur. Sonrâ nihayet memleketin müda- faası noktasından ormanların ehem-. miyetini âsker arkadaşlar encümen- de hâyât olarak tavsif etmişlerdir. Bunun en vecizini de Başbakanım söylemişlerdir.. Ormanların varlığı, mevcudiyeti meselesi bir memleketin meskün olup olmaması mevzuudur.., KARAKTERLERİ İşte orman kanunu.. bütün bu söy- lediğim esaslara istinaden hazırlan. mış, yüksek tasvibinize arzolunmuş- tur. O halde orman kanunu karakte- rini, şöylece hulâsa edebilirim. 1 — Herşeyden evvel ve her şeyin fevkinde ormanı koruma, ve öonu ço. ğaltma, 2 — Ormanım gerek doğrudan doğ ruya bir ham madde kaynâğı olmak ve gerek dolayısiyle memleketin eko- nomisine ziraatine ve, sıhhatine, içti- maiyatına ve yüksek müdafaasına Ş tesirli havativetine — dokunmamak Memlekette 8 Milyon Hek- tar genişliğinde orman var kaydü şartı ile. ondan memleketin ihtiyacını en azami bir surette ve en emin ve en devâmlı surette temin et. me, Arkadaşlarıma şünu derhal söyli- yebilirim ki, kanunda derpiş etmiş olduğumuz tedbirler alınınca bugün- kü orman bugünden daha çok verim- li olacak daha çok kereste temin ede- cektir. Ve bu devamlı olacaktır. Hal- buki ormandan buğgünkü istifade şek li onu yakın bir zamanda tahrip etmeğe mahküm eylemektedir. Öyle 'derler ki orman İyi işlediği takdirde bitmez, tükenmez bir ham madde kaynağıdır. Fakat usulü dairesinde idare edilemezse İnanılmıyacak kısa bir zamanda sönen bir mevcudiyet - tir. Orman kanunu &rzeylediğim bu karakteri orman Mmuhafaza, usul ve şeraiti dahilinde ondan istifade ede.- rek devletleştirme, kontrol ve muha- faza teşkilâtı gibi birçok prensipler doğurmuştur. Buüu prensipler Orman kanununun karakterinden doğmuş - tur. 20 SENEDE Arkadaşlârımın — bazı - söylediği şeyler maddelere taallük &eden müse. lelerdir ve cevaplarını sırasında ar- zederim, Meselâ tahdit işinde 2650 bin hektar meselesi. Bütün orman- larımız sekiz milyon hektar olduğu. na nâzaran 20 senede Bu iş hallolu- nacaktır diyorlar. Halbuki bu 250 bin hektar ilk seneler için en asgari bir hâd olarak konmuştur. Onün altmda bir fıkra vardır ki, beş sene- de yapılacak diyor, belki başlangıçta az bir miktar olabilir. Fakat teşkilâtı kurduktan söonrâ o bir senelerde önun çok üstüne geçecek bir rakam. lâ tahdit işine başlanabilir. İstimlâk meselesinde ve daha bazı meselelerde Aarkadaşlarım izahatta' bulundular. Bunlar hakkında encü - men arkadaşlarım daha fazla izahat verecekleri için ben bir şey söyliye- miyeceğim. Yalnız Ziya Gevher ar . TAN BAŞMAKALEDEN MABAAT M. Blumdan Dileklerimiz (Başı 1 incide| retmenizi diliyoruz. Bütün Sancakta ve hudut üzerinde bulunan unsurları- niz, anlaşmanın hüsnüniyetle tatbiki ne mâni olmak için ellerinden gelen herşeyi yapacaklardır.Bunlar iş başın da kaldikça Türk - Fransız dostluğu samimi bir hakikat şekline giremez, yeni anlaşmanın ruhu oralara sokula- maz. Sathin altında fena ihtiraslar ve entrikalar devam edip gider ve sulh cephesinin ahengini ve Yakın Şarkım emniyet ve istikrarını günün birinde mutlaka yeniden tehdit eder. Suriyede yapılan nümayişlerde de menfaatleri sarsılan bu menfi unsur. larm parmağını aramak yanlış ul- maz. ancak ve Suriye hududumuz. dan başka hiçbir hududumuz- da kaçakçılık, emniyetsizlik yoktur. Irak, İran, Rusya hudutlarımız da merkezden çok uzak sahalar olduğu halde buralarda en küçük bir hâdise. nin izine bile tesadüf edilmiyor. Sizinle müşterek hududumuzda biz hep dürüst davrandık, memurlarmı- zın çirkin entrikalarını, hususi men. faate dayanan hareketlerini daima cevapsız bıraktık. snevre anlaşmasını, —dürüst ruhla ve temiz bir hüsnüni yetle tatbik ettirerek umumi sulh cephesini kuvvetlendirmek, Yakım Şarkta karşılıklı emniyet ve istikrar kurmak ve Türk . Fransız dostluğunu sarsılmaz bir hale çıkarmak sizin eli- nizdedir. İrtica, nüfuz ihtirası ve tahakkümü, umumi hayatta, hususi menfaatler aramak gibi Fransada ar tık geçmiyen, fakat ihracat eşyası di ye hâlâ müsamaha gören ve revacı olan an'aneleri kırınız. Cenup hudut sahamızdan bugünkü unsurları çeki. niz ve emniyet edebileceğiniz dürüst, geniş görüşlü unsurlar gönderiniz. O zaman hususi menfaat namına Fransanın şerefiyle ve Yakın Şarkın faaliyetine nihayet vermiş ve yeni anlaşmanın temiz ve samimi bir ruh- la tatbikine imkân hazırlamış olur. sünuüz. ahsi müdahalenizle açmış ol- duğunuz anlaşma yolunu tat. bik sahasıma da bizzat geçirmenizi beklemek sizden' hakkımızdır, Bu hakkı, dürüstlüğünüze ve hüsnüniye- tinize karşı duyduğumuz hürmetten ve inkılâp sahasındaki müvazeneli eserinize karsşı olan sevgimizden alı- yoruz. Ahmet Emin YALMAN a0 . .. « Büyük Miıting (Başı 1 incide) Cümhuriyet meydanında çok muaz- zam sevinç tezahüratıma şahit olaca- ğız. Miting tertip heyeti, idare heye- tini seçerek vilâyete müracaat etmiş tir. Miting Beyazıt Cümhuriyet mey- danında saat 14,30 da başlıyacak, Sul tanahmede kadar gidilecektir. Bu &- rada müheyyiç nutuklar söylenecek- tir. Miting idare heyeti şöyle teşkil edilmiştir: Necip Serdengeçti, Faruki Dereli, Ahmet Kara, Refi Bayar, Tevfik, Ekrem Tor. Bir milyon Lira lâzım Konya — Altmapada yapılması dü şünülen baraj için bir milyon lira sar fi lâzımgeldiği anlaşılmış ve keyfiyet Nafia Vekâletine bildirilmiştir. kadaşıma arzı cevap edeceğim. Kendileri esbabı mucibenin diğer taraflarında güzel yazılmış olan bazı satırları bırakarak ondan yalnız sa- kat kısmı çıkararak bizi edebiyat ya- pıyorlar diye itham ettiler. Amma aflarına mağruren söyliyeyim ki, biraz da kendileri edebiyat yaptılar. Belki mubalâgalı kelimeler konul. muştur. Fakat bu orman mevzuunu canlandırmak için Orman Kanunu kuvvetli bir esbabı mucibesi olmak üzere yazılmıştır. Bu esbaba binaen bunu bağışlamalarını rica ederim.,, 29.1.9317 ——— istanbulun Elektrık davası (Başı 1 incide) .e 1910 yılında Mukavele müzakerelerine kimlerin karıştığını bilmeyiz. Hepsini toptan itham etmek istemeyiz. Ecnebi ser - Mmayesini temsil edenlerin işin her ta. rafmı bilen kurtlar olduğunu ve 1910 da bizim bir elektrik meselesini ko - nuşmıya salâhiyettar hiç bir adamı- mız bulunmadığını hesaba katmak icap eder . Bir komiser ki.. Mukavele tatbikatı için o zamanki hükümetin kabul ettiği garip usul de gözleri bağlamıya çok müsait bir u . suldü. Şirketi kontrol etmek için hü . kümet bir komiser seçecekti. Fakat bu kontrol komiseri maa - şını şirketten alacaktı! Mantıksızlığı bir defa düşünün: maaşını, kontrol etmiye memur oldu. ğu şirketten bekliyen, resmen onla - rın eline bakan bir komiser... Maaşı- nı resmen hırsız çetelerinden alan bir zabıta memuru gibi bir şey. . Malüm bataryalar Şu nokta dikkate değer ki İnkılâp. tan sonra (Veyl) grupu Türkiyede hiç bir yeni iş alamamıştır. Halbuki bal çanağını yakından tanıdığı — için yeni işlere atılmıya bayılıyordu. Reji işi, İnkılâp idaresi için çok şe- refli bir imtihan olmuştur. Bu işde Veylin bütün malüm bataryaları te. sirsiz kalmış, tütün işinin bizzat hü . kümetçe idare edilmesi sayesinde tü- tün inhisarı varidatı birdenbire mil- yonlarca fırlamıştır . Eskiden bütün bü milyonlar dışa- rıya akıyordu. Mukabilinde de gö - ren gözleri bağlamak için biraz bâh- şiş serpiştirmek kâfi geliyordu . . 50 bin İiral Veylin reji işinde çok dikkate de. ğer bir hareketini haber aldık. Reji- nin feshinden sonra ve hükümetçe yeni bir şekil arandığı sırada hazır- lanan projeyi elde etmekte Veyl bü. yük bir menfaat görür, Bu projeyi o zaman husust kalem — müdürü olan bay Sanuber isminde bir zattan alabilmek için teşebbüse geçmiye bir adammı memür eder. Bu - adamma bay Sanubere 50 bin liraya kadar pa- İemniyet ve istikrariyle oynıyanların | ra teklif etmek salâhiyetini verir. Namus duygusu galebe çalıyor Bay Sanuberin kim olduğunu — ve şimdi ne yaptığını bilmiyoruz. Fakat haber aldığımıza göre bu müracaâti- na temiz bir Türk memuruna yakı « şacak surette mukabele etmiştir. Kendisinde namus ve vazife duy - gusunun elli bin liradan yüksek ol - duğunu isabt ederek teklifi reddet . miştir. Veyl grubu Türkiyede u- mumi menfaat işlerinde bahşişin ka- pı açamadığı ve milyonlarca para kâ. çırmıya imkân vermediği bir devir geldiğini bu teşebbüste ilk defa ola- rak görmüş, anlamıştır . Kırtasiyecilik MukaVelenm tatbikatı meselesin - de hakikati farkedememenin bir se . bebi de, — vekillerimizin imza falan gibi kırtasi teferrüat ile çok meşgul olmaları ve bundan on sene evvel mevcut teşkilâtın iktısadi işleri derin leştirmiye kâfi bulunmamasıdır. Mes'uliyet sistemimiz de çok yan- lıştır. Vekil, esas itibariyle az maaş. lı küçük memurlar tarafından hazir- lanan birçok kâğıtları kırtasi üsulün icapları meyanında imza edip geçer. Halbuki doğru usul, umumi müdür. lük makamlarma tam bir şahsiyet vermek ve mütehassıs bir dairenin hazırladığı bir işin bütün mes'uliyeti- ni o dairenin emrinde toplayarak O. nu icabmda doğrudan doğruya he - sap verecek mevkide bırakmaktır. Vekil ve Vekiller heyetinin mütehas . sıs dairenin mes'uliyetine imza şek- linde katışmaları, müessir bir kontrol temin edecek yerde bilâkis hususi menfaat arayan küçük memurlara muğlâk kırtasi şekiller arkasında izlerini kaybetmek imkânmı vermek. O 1926 senesinde, mukabilinde İstan- bul şehri lehine hiçbir menfaat alm. maksızın yapılan mukavele tadillerini başka türlü izah etmeğe imkân yok- tur . : Türke yer yok! Uzermde durulacak diğer bir nok- tâ da, Elektrik Şirketinde kapitülâs. yon ruhunum bütün haşmetiyle de - vam ettirilmesi ve işlerin içyüzünü farkettirebilecek makamlarda kati'y yen Türk kullanılmamasıdır. Elinden her iş geldiğini her saha . da isbat eden Tünk fen adamı, Elek- trik Şirketinin ölçüsiyle, tek başma iş göremiyecek bir insandır. Daima muavin mevkiinde bulundurulur. Türk var denilsin diye hizmete alman iyi bir mühendis ancak ressam diye kullanılır. Yüksek mevkiler açılınca buralara hiçbir zaman Türkler terfi ettirilmez, hariçten yeni adam ge. tirtilir. Bu sistemden başlıca maksat, ha « rice milyonlar kaçırmak için çevrilen * dolabın, Türk unsurlar tarafımdan görülüp farkedilmemesidir . İnkılâp Türkiyesinde sihirli külâha yer yok klçere Bugün Elektrik Şirketinin içyüzü hakkında yapılmakta olan tahkika - tın çok şümullü bir mânası vardır. İnkılâp Türkiyesinde sihirli külâh . » |lahların sihiri bozulmuştur. Göz bağ- lamak imkânları kapanmıştır. İki ta- raflı iktısadi taahhütler bugünün Türkiyesi için en mukaddes bir şey. dir . Fakat Veyl isteminde menfaat do- laplarınm Türkiyede varlık hakikı yoktur. Bu sistem kat'i bir tasfiyeye uğarmıya mahkümdur, Bunu unla - miyan kalmışsa, ancak kendi kendini aldatmaktadır . Anadolu Tahvilleri için Yeni Kararlar (Başı 1 incide) Vekâlet namına müsteşar Faik, Nakit işleri müdürü Halit Nazmi ve hükümetin — salâhiyetli murahhası Mustafa Şerefle şirketin murahhası Ali Nizami arasında cereyan eden müzakereler neticesinde, Anadolu de. miryolları ve Haydarpaşa limanı şir- ketleri satın alma mukavelelerinin bazt maddelerinin değiştirilmesine karar verilmiştir Bu tadile sebep olan hâdise şudur: İsviçre milli bankası hükümetinden aldığı bir emirle hesaplarını yüzde O« tüz nisbetinde variyasyona uğramış olân İsviçre frangınm yeni değeri ü. Zerine istinat ettirmiye karar vermiş- _İ.l AAA Bu yeni vazıyet altına dayanan ve daima İsviçre milli bankasınca altınla tediye edilmesi mecburi olan frankla yapılmış istikvazların hepsinin altın esasından ayrılmış frankla tediyesini kanuni kılmıştır. Halbuki bu son vaziyet buhran yüzünden bir çok za- rarlara Uğrayan ve o nisbette tediye kabiliyeti azalan Türk mükelleflerin vaziyetini güçleştirmiştir. Hükümeti. miz İsviçre hükümetinin fraıgı altım esasından ayıwmasiyle elde ettiği kâr dan Türk mükellefleri mahrum brrak mak istememiştir. Kabul edilen yeni esas şudur: Hükümet, hâmilleri başka türlü hi maye maksadiyle normal senelerin rayiclerini esas tutmak suretiyle A- nodalu aksiyon ve obligasyon mü . messilleriyle Sıvas, Erzurum, Ergani tahvilleriyle iki sene zarfmda müba. delesini bir kanunla temine teşebbüs etmiş bulunmaktadır. Binaenaleyh mukaveledeki altın kaydımın hükü . metin düşündüğü vechile kaldırılması âdil ve hakkaniyete uygun görülmüş. Radyomuzun Arapça Neşriyatı Elmukattam diyor ki: Mısırda çıkan Elmukattam gazete. - si İstanbul Radyosunun Arapça neş- * riyatı hakkında bir makale neşret « miştir. Bu makalede İsmet İnönünün Araplık meselesi hakkında radyoda Arapça olarak tekrar edilen bir nut- kunu hulâsa ettikten sonra diyor ki; “Radyoda Arapça neşriyatı tedbiri gayet makul ve isabetli bir tedbirdir. Bu güzel ve faydalı karar için, Ata. türke bilhassa teşekkür ederiz. Çünkü öğrendiğimize göre, Atatürk bizzat bunu düşünmüş ve realize ettirmiş- tir. Başvekil İsmet İnönü ve alâka. dar vekillere de teşekkür ederiz. Bu tedbir delâlet eder ki, Türk ulusu A- rap milletinin efkârı umumiyesini takdir etmiş ve Arap uluslarını bu meselede dolayısile mustarip görerek kendilerine doğrudan doğruya hitap etmiye karar vermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: