a 7.1.0937 TAN Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kâriin gazetesi olmıya çalışmaktır. Günün Meseleleri) Şirketlerdeki meclisi idare azaları TAN birkaç gündenberi Elektrik ve Tramvay Şirketinin sermayesini sun'i surette arttırmak, yaptığı Kâ » rın bir kısmını saklamak, me a kaçakçılık yapmak gibi suçlarını Yıp döküyor, ve bunları rakamlara, vak'alara ye vesikalara istinaden söylüyor. Bu neşriyat ortaya yeni bir haki. çıkarmaktadır: o Elektrik ve Tramvay Şirketi bütün hareketle - rinde gayri meşru yollara sapmıştır. İnsan bu rakamları ve bu vak'a - ları okurken kendi kendine gayri ih- tiyari şu suali soruyor : , — Peki amma bu şirketlerin ida. Te meclislerinde Türk aza vardır. nlar şirketin bütün ieraatine vilef olmak | Hüzümdır. Bunlar TANIN Besrettiği hakikatleri ( bilmiyorlar hi? yoksa bildikleri halde şimdiye kadar haber vermekten çekindiler mi?, Bilmiyorlarsa, o halde şirket bü - tün bu gayri meşru leraatı onlardan Eİzlemiş, ve bu suretle daha büyük bir cürüm işlemiştir. Bildirmişse bu Türk azanın şimdiye kadar hakika- #İ, hükümeti ve efkârı umumiyeyi tenvir etmemiş olmaları bir suç teş - kil etmez mi?. “0. Mekteplerde dayak Gi n İstanbul mekteplerin. de a dövdüğü talebe - lerden birinin öldüğü yazılmıştı. Bu vak'g zabıtaya intiksi eltiği ve bir ölümle neticdlendiği “için şuyu vu, ve herkes tarafından öğrenil. di, Fakat mektep “duvarları içinde hapsolup kalmış başka dayak hâdise leri yok mudur? « Dün Afyondan bir mektup aldık. Oruda da lisede bazı se dayak usulüne müracaat etti riliyor, Bu iddianın doğruluğunu tes. bit etmek bizce mümkün değildir, bi- Bacnaleyh Afyon lisesi için böyle bir bnatta bulunmıya hakkımız yoktur. Fakat değil resmi mekteplerde, hususi mekteplerde bile bazı öğret Menlerin arada sırada bu eski terbi. Ye nsulüne miiraenat ettikleri ber - Kesin bildiği bir hakikattir « “ Maarif Vekâleti İ hareket etse ve JAY enleri daha elddetli cezmlara Sürpsa, umarız ki bu orta sağ terbiye Bsulü, Türk mekteplerinden de e kabilir. ve zannederiz ki artık İbtidal usulün sona ermesi SANS Blip geçmiştir » . Türk kızları aktris olmak istemiyorlar. ttir, Sahneye çıkmak #77” tü levesini ll a Türk kızı çıkma > V üştar, ai Alle kızlarının sahneye Sr ve tememeleri, tiyatro, sahne, AKİL Tktriler hakkımdaki eski telâk a heticesidir. Bizde artist dış yl, derbeder insandı > e atro artistleri için der San'atieirtar. için de böyle kil TAKSİ telâkki günden güne değsiY. Güze“ Sun'atlar akademisinde Türk kırları çıplak: modellere beze” Tak resim ve heykel yapıyorlar “e Mamlar, muharrirler, edipler 4795 dn Türk kaz ve kadınları vardi”. rk az sâhneye çıkmaktan m inmiyecektir, Nitekim bugün sn e çalışan Türk kırları, Yİ 110 evvelki Şamıramı el, Devlet Tiyatronu kurulduğu, ti Petro artistinin mesleki vaziyeti 19 in iç pen Tr Mr hay, elat ve kabiliyetlerini bu #8” da göstereceklerdir « TAN <2 e İSDANYA — CEPHESİNDE R GECE Kursunlar insanların ir takım evlerden ve bos- | B tanlardan müteşekkil b'r sahaya, biz beyaz konak adını vermiştik. Milli muhafızlarm evi, ortada idi. Ve daha öte- sinde üç küçük ev görülüyor- du. Solda büyükçe ve ahırlı İ mandıralı bir çiftlik vardı. A- uzunca Elli hırlar İle mandırayı bir duvar bitiştiriyordu metre ötede Sağ tarafta dan yapılma bir ev ve yanı ba- şında bir kâle görünmektedir. Çiftiiğin arkasından, bir faşist istihkâmı olan üniversitenin kwialeri göze çarpıyor. Üniver- site ile yüz yüze olan bu kü- mesin içindeki tavuklar, yer lerinden ayrılmamışlardı. Bi- zim mevkiimiz ise buradaydı. iddetli topçu bombardımanı Ş yüzünden kısmen yanan bu evler, bizim hedefimizdi. Bu evler, daha evvel iki defa işgal ve iki defa istirdat edilmişti. Thaelman taburu gün doğarken | harekete geçmiş ve mütemadi mit ralyöz ateşine maruz olan bir yo- lü tutmuştu. Saat dokuza doğru sağımızda şiddetli bir muharebe kopuverdi, Kızıl kale tam bir sü- küt içindeydi. Altı kişiden müteşekkil bir müf- reze vaziyeti keşif için derildi. Ben de bu devriye içindey- dim. Kaleye vardık, adım attıkça hayata veda etmeyi bekliyorduk. di. Birdenbire infilâk tarakaları | gürledi ve biz baştanaşağı toz için de kaldık, üzerimize tuğla parça- ları yağıyordu. Cümhuriyet ba - taryaları faaliyete geçmişti. Biz de geri dönerek vaziyeti anlatmak İs- tedik. Fakat yolda arkadaşların birini kaybettik. ünün gerisini mevzilerimizi tahkim ile, siperleri- mizi kazmakla geçirdik. üşman bütün gece arkamız- daki yolu mitralyöz ateşine tuttuğu halde, mevzilerimiz emin olduğu için zaylata usramadık. Düşmanm dört kişiden müteşekkil bir müfrezesini, küllük civarında imha ettik ve ertesi sabah taarru- za geçtik. Dört tankımız yürüyor ve biz ilerliyorduk. Mitralyözleri- mişi mevkilerimize çektikten son- ya karşımızda bir sürü Faslı gör- dük Süngülerimizi takmiş oldağu- muz halde çiftliğin ahırların: man dıralarma bitiştiren duvara doğru ilerledik. Ve kapıların birini dip » çikle açarak geçmek İstedik. Fa - kat kurşunlar tepelerimizde vızıl. dıyordu. El bombalarımızı atarak ürüdük ve hedefimize varmadan ağ kırk maktul Faslıyı saydık. Ortalığa müthiş bir süküt hâkim- | Pesini mıveo? Yeni pe rimizden, rında si mev düşmanına sürü ilerlediğini mekteydik. Bun « min. için Tam bu Si mizden biri yuvarlandı. da, İçi, ğer da birkaç dilşman kalmış. Bir bom . ma “unların dör- mü. de Imhaya kâfi geldi. Fakat yakmdaki kaleyi ve milli muhafız - ların evini işe) et, meden çifl! a- hırlarında tutuna - mıyacaktık. o Ba yüzden akşamle . yin ölülerimizi a - larak geriledik Düşman, saba. ha kadar çifliği bombardıman etmiye devam etti abahleyin ortalığı sen künet kaplam ertesi gün biz tekrar taarruza g çerek duvarı aldık ve solun mün- tehasmda bir mevki vüğuda getir- mek için emir aldık. İçimizden beş kişi ağaçların altmâ. sipor ka De İngilterenin meşhur devlet ve siyaset adamlarından ve muhafazakâr parti liderlerinden Mister Çurçilin yeğeni olan muharrir, Madrit hükümetine iltihak ederek İspan- ya hükümeti lehine çarpışan beynelmilel kıt'aya iltihak etmiştir. Muharrir henüz on sekiz yaşındadır. Bu yazısi- le, Ispanya dahili harbinin cephe hayatından bir par - çayı tasvir ediyor. Genç muharrir geçende cepheden Londraya dönmüş ve bu yazıyı neşretmiştir. İspanya harbinin nasıl ve ne şartlar altında cereyan ettiğini bu yaz Fsmond a açıkça gösteriyor. ep Ates Altında! sama YANI Mn Romüily hi a küzıyorduk. düşman kurşunla, İspanya harbine iştirek edenlerden'iki Ispanyolun maruf bir ressamın fırçasile görünüşü cektik, ma varıncıya kadar kurşunlar — vızıldadı, * kazma, kürekleri , Çünkü kurşurlar kmamıştı. . Yeri eli Çifülğin geri- ve mit. ıdi Biperleri kazarken bir arkada- ı kaybettik. Fukat bir saat sonra kendimize bir siper kazmış ve vaziyet almıştık. Bize iltihak edenlerle beraber bir hayli düş - man kırmış bulunuyorduk. Niha- yet ilerledik ve arkadaşlarımız milli muhafızlar binasına hücum et..ler. B inanın içinde her odada bir muharebe kopmuştu. Fas- Marın artıkları ric'at ediyorken bız de bunları kolaylıkla hedef 6- dindik. Saat altıya doğru düşma- nın elinde yalniz kale kalmıştı. O gece ve ertesi gün milli muhafız. ların binasını işgalimiz altında tut. tuk. Binanın içinde her döşeme parçası kan içindeydi. Merdivenler gofalar, ölü cesetlerile dolmuştu, Soldaki köşe, mütemadi ateş tındaydr. Bütün gün çukur kaz- dık. Ve mevkilerimizi sağlamla - dik. Bütün gece uyanıktık. Kum torbalarının arkasında bir hare - ket vuku buldu, ateş edildi ve o hareketi Yapan cisim yere yuvar. landı, Ertesi sabah akşamki hareketin kurbanını gördük. Meğer bir mer- kep, yanlış tarafta gezintiye çık - mış, Binanın içinde, nasılsa harap ol- maktan kurtulmuş bir radyo vardı. © gün Londrayı dinledik. Londra istasiyonu Kral Sekizinci Edvardın tahttan feragatine ait haberleri veriyordu. NOTA YAZAN MAKİNE! | MOĞĞİZİ Söğğei v seksen nisbetinde kolaylaştırıyor. Medeniyetin zeli kafası bunu da icat etfi, Insan oğlu seliz sefi nofa yazmak için kırk tane çizgi çirmekfen, kargacık burgacık çengel resimleri yopmakla uğroşmekfan kurtuldu, Şimdi daktilo makinesine. benziyen şu yeni icet makine, nofa yazmak işini eskisine nazaran yüzde FIKRA: Çirkin Yapılar Vilâyetlerde ve kazalarda Emmi işittiğimiz yeni yapıların telerdeki resimlerine bakıyorum: Tekrar eski hendese klişelerine dönü j yoruz: Birkaç sene süren güzel eseri merakı, yerini, dört du ar bir çatı kanaatkârlığına bıra - kıyor gibi ! Bilâkis biz daha geniş bir Işbölü » mine doğru gidileceğini bekliyorduk: Projeleri verecek mimarlar, acemilik devrimizde olduğu £'bi her işe karış. İ mıyacaklardı, Rir hastane, b'r bon | ka, bir gar, bir fabrika, Hr beled'ye, bir vekâlet, bir kamutay, bunlar bi « ribirinden ayrı ihtisasların eserleri j olacaklardı. Yüzüncü mekten hinasm — bitir. mis olan, birinet harksemr bizle tee, /rübe etmiyecekti, Yahnt neemiler'n hayallerini, iddialarını ağır masraf » Tarla hiz ödemivnerki'k Tevlet mafilas'n'n. nan bii uyun olmasa da yarın belki avrcun olabileceği rüvası ile kendimizi hoş yere avutmıya calıştığımız, veni bi nası, sırıttı, kaldı. (Belki tek basına başka yerde mükemmel bir yapı ola $ ee | Tarihi Dedikodu | İstanbul Köpekleri Mir Paşa, Abdülhamidin başhekimi idi. Yazı yazma - sını çok severdi. Ben gençilğimde Mavroyani Paşanın Fransızca ya. zılmış 16 risalesini gördüm. Mepsi de tuhaf tuhaf mevzularda şeylerdi. Mavroyani Paşa, meşrutiyete ka - dar İstanbulda yaşıyan köpekler hakkında da uzun bir etüt neşretmiş- tir. Bu eserde, yalnız kendi gördükle- rini değil, başka doktorların tesadüf ettikleri garip hâdiseleri de yazmış - tır, Bunlar arasında en dikknte değer olanı şudur : Galatasaray civarında oturan bir doktor, bir sabah hastaneye gitmek tizere sokağa çıkmea etrafında do - lanan bir köpeğin mütemadiyen ken- disini takip ettiğini farkeder, Evvelâ, dikkat edince görür kl, lan, kâh haylıyan köpek ön bacaklarından birini gösteriyor. Doktor çaresiz duruyor ve köneği dikkatle süzüp tetk'k eliyor. Ne gör sim? Köpeğin sağ bacağı Üzerinden bir araba geçmis, bacağı zedelen miş? Doktor hemen yolunu değiştiriyor, köpeği önüne katıp bir eczaneye gi- riyor ve kırk bacaklı köpeğin aya - ğına pansuman yapıyor , Aradan üç sy geciyor Bir sahah doktor evinden cıkarken ayni köpe . gin kapısı önünde beklediğini görü . yor. Köpek, kuyruğu İle doktora yaltaklanarak sıksık başını çeziriyor ve yanı basımda bulunan diğer bir köneği gösteriyor . Doktor dikkat elince anlıyor ki, arkada duran köpek te birincisi gibi bacağından yaralı... Ve doktor iki kö- pekle beraber yola düzülüyor. İk rast'adıkları senazede yaralı köpe « ğe de ayni pansumanı yapıyor , . Mavroyani Pasa, kendi milsaheda, sine İstinmilen İstanbul köneklerinin her mahallede âdeta hirer beylik kur. duklarmı da yazmıstır. Mavroyani Pasa, bu bevliklerde ta- biyet değistirmek usu'ürün bile ew ri oldw#u kanaatindedir. Bunun için diyor ki: P “Her mahallede hir beylik kurul - muştur, Mahallenin en iri, en par - lak tüylü köpeği diğer köpek'ere baş olmuştur. Kumanda ondadır. Bir kö. pek komşu nahnilede İri bir kemik veya yenilebilecek diğer bir sey gö - rürse hemen oraya seğirtir. Kemiği, et parçaamı yakalamak ister, Bu hâ, dise, tecavüzü hudut mahiyetinde te. lâkki edildiği için mahalle reisinin vereceği İşaret Hizerine umumun bü. cumuna sebebiyet verir, Birinci kö » peğin arkadaşları da kavgaya iştirak «derek midafanda bulunurlar, Eğer ük tecaviz edenin mensup olduğu kafile mağlüp olursa galebe eden ta. rafm tabilyetine geçmesi imkân da. biline girer, Bu takdirde de ilk teca- vüz eden köpek sırt üstü yere yatar ve kuyruğunu iki bacağı arasından geçirerek karnına vurmıya baslar, O zaman galebe eden grupun en iri kö. peği, gözlerini etrafa çevirir ve arka. daşlarmın rey'ni sorar gibi bir vazi- yet alır , yapıldı.) yiğer, arkadasları mağ'üp köpe» gaze - İğin tabiiyetini değiştirmesine, yani, tecavliz ettiği mahalleye iltihak et - mesine rey verirlerse, baş köpek #ol bacağını kaldırarak mağlüp köpeğin karnına dokunur. Bu. galip mahaller hin tabiiyetine kabul edildiğinin a Abdürrahman Adil EREN amman anneme ninenin caktı!) Dün gazetemizde çıkan bir mektep binası resmi Hamid devri karakollarından kopye edilmiş gibi » dir. Mimarın ihtisasma hürmet etmek, onu İş bölümüne davet etmek, daha birkaç sene, birçok sene eene'i üstad. lardan istifade etmek ve memleketin. bütün insanları Üstünde san'at, gi. zel san'atların kontro'lini tes'n et mek lâzım - Yüz Ilra ile iğrenç bir çirk'ni'k ve. ya enzip bir güzellik, ikisini de yapa» bilirsiniz! Hangisini istersiniz, Gözümüzü diş doktortarma tedavi ettirmekten vazgeçelim. —Fatay