25 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

25 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÜEL MEKTEPLERİMİZ Tİ YAZAN: ZIYA ŞAKIR Zehirlendiğini Anlıyan Hasan, Cude'ye: “Bu Şerbeti Seninle Taks'm Etmek İstiyorum,, Dedi. Demişti betmeden Hasanı öldürebilmek için Cude, nefsi ile uzun bir mücadele | zehir istemişti şeçirmişti... Zevci Hasana karşı, kal | Artık bu hususta ihtisas kesbot - binde hissettiği gizli infialin tesirine |miş olan İbnilasal, muhtelif zehirler. mağlüp olurken, buna başka bir kuv den mürekkep bir tertip vermişti.. vet te İnzimam etmişti. Vaktile,| Evvelâ, kendisinin bilhassa tertip et- (Nehirvan) muharebesinde, Cudenin | tiği zehirli bal ile işe girişilecek.. Ha. — Amcamın oğlunun rivayetine hazaran, senin ne müstesna bir gü zelliğe malik olduğundan bahis açıl mış.. Yezit, dayanamamış. “Eğer, Cude benim zevcem olsaydı; gözleri- mi çevirip te başka bir kadının yü- Üste: Çengelköyünün Bo- züne bakmazdım., O; tam bu saray- larda, bu debdebe ve saltanat ara- sında yaşamıya lâyık bir kadındı. Ne yazık ki, (Hasar) gibi bir mis kine düşmüş. Zavallı kadn hergün Üstüne gelen ortaklar içinde kimbi- lir, ne acı azaplar çekiyor. diye bağırmış. “Senin gibi güzel olsaydım... Cude; bu sözler karşısında, hây - Fette kalmıştı. Ne cevap vereceğini #aşırmıştı.. Cudenin çehresini göz u- Cu ile takip eden kurnaz Ensvane, Onün bir anda sarsıldığını görür gör M9z, bu fırsatı kaçırmamıştı. — Ya, Cudel,. Yezidin bu sözleri- he karşı, serin ne düşündüğünü bil Mem... Fakat; eğer ben genç ve 8© nin gibi güzel olsaydım.. Ve bilhas-|g Ba senin gibi kocam tarafından her Eün ayrı bir istiskale maruz kaisay- dım.. Yezidin bu teklifini, cana min- Bet addederdim.. Malüm ya. Şu, dört günlük dünyanın sonu, nihayet ölüme dayanıyor... İnsan bu dünya- Ya; sevmek ve sevilmek. Zevk (ve #andet içinde (ömür geçirmek icin Eelmiştir. Senin gibi taze bir gülün; burada, bu izbe gibi dar ve karanlık |, odalarda solup gitmesine, ne Allah Fazı olur, ne de kul. Şimdi, senin gibi bir kadının hakkı, kocası tara- fmdan coşkun bir muhabbetle sevil - mek.. Cennet gibi sarayların ve bah- çelerin . işinde huriler gibi salmıp Röğmektir... Ne yazık ki, sen bura - dn. İki günde bir, yeni.bir mahbu- beden zevk alan (Hasan) ın abası al- tmda, o nazenin örünü israf edi- yorsun. Demişti. Cude şaşkınlık içinde Bu sözler, Cudeye büsbütün şaş - kınlık vermişti... Uzun uzun düşün. dükter sonra, derin derin içini çek- miş; mütevekkil bir bisanla li — Ne yapalım, Ensvane?... met. ik Diye cevap verm Cudenin fikrini bu mecraya sokan Püsvane ,artık günlerce ir Mi himiyatı üzerinde yehirli. Dr e la işlemişti. Ve artık onu ikten sonra; İşba haline getirdi ça söyleyim. ri — Artık sana, 5 püyük ikbal ve ucuna kadar gelen, Kis Cude.. Dünyanın, en benim amesmn Muaviyenin mah lerinden olan Mervan bu adamı sureti BA (Elaman) & m ve mukarrip - re dar, Muaviye: senin bu da; akrabasından bazıları, Alinin &skerte ri tarafından kılıçtan geçirilmiş. Ve bütün aile efradı gibi - Cu- denin kalbinde de vakit vakit acısı hissedilen hicranı husule getirmişti. Cude cinayete razı oluyor Işte şimdi, bu tesirler altında ka- Jan Cude Mervanm teklif ettiği ci - nsyeti kabul etmiş: — Pek âlâ.. Bu işi ,yaparım... An- cak şu var ki; Hasan, gibi mendili kullanmak için onu odama da vet edersem, şüphelenebilir. Ve ,da- vetimi reddetmesi de çok muhtmel- dir... Onun için başka bir vasıtaya müracaat edelim. Ona, ya bir şey ye- bana rağbet etmiyor. lirelim, veyahut bir şey içirelim. Diye cevap vermişti. İki türlü zehir Ertesi gin Mervan, derhal heci - nine atlamış, çölleri, yel gibi geçerek Şama gitmiş.. Cude ile verilen kara- rı Maaviyeye bildirmişti. Muaviye, hususi hekimi (Ibnila - sal) i öelbetmiş; nazarı dikkati cel-| artık eskisi Bu san, bir müddet tedricen tesmim edil dikten sonra; nihayet, ölümü intaç «lecek olan zehir İçirilecekti, Mervan bu zehirleri, almış. Gene Medineye avdet etmişti. Cineyet şebekesi iş başında Uç kişiden mürekkep olan cinayet şebekesi, gene Ensvanenin kulübe - |sinde birleşmişlerdi. Mervan, zehir . leri Cudeye teslim etmiş.. Ve bunl, rm nasıl istimal edileceklerine dair jizahat vermişti. Cude, ertesi gün işe girişmişti. Evvelâ, zevci Hasan ile aralarındakı soğukluğu kaldırmak için birkaç gün onunla sık sık temas vesileleri temin etmiş.. Ve sonra da bir gün bütün kadınlık sihrini kullanarak fettan bir tavurla — Yü, Hasan!.. Niçin beni bu ka. dar ihmal edersin?.. Sana olan mu- habbetimi bilmez misin?.. Bari, haf. tada bir gün olsun odama gel de mahzun kalbimi şadet! Demişti, (Arkası var) SAGLIK ÖGÜTLERİ Yataklarını ıslatan çocuklar Çocuk olmıyanların da başlarına geldiği vardır. Bir tanesini ben duymuştum: Koca delikanlı evlen- diği gece yeni gelinin yatağına... Bazılarının rivayetlerine göre ko- Süya varamıyan yaşlanmış kızla- tn, yahut bütün ömürlerince bekâr kalmıya azmetmiş olan erkeklerin çoğu da ondan dolayı yalnız ya- şamiya mecbur olurlar. Amma, bunlar müstesnadır. Yas tak ıslatanlar (o hemen daima on beş yaşına kadar çocuklardır. Kız çocuklarda mı daha çok olur, yok- sa erkek çocuklarda mı, belli değil. Istatistik tutulmamış. Fakat kız olsun, oğlan olsun on beş yaşın- sonra o çirkin halde devam edenler pek azalır. Vaktile fren'terde buna (karşı gsyet tesirli bir çare varmış: Ço- cuğa bir öğle yemeğinde baş ye- mek olarak irice bir fare kızart- ması yedi ilâcı gibi, bile bile. Çocuk derhal vazgeçer Ve ertesi günden itibaren irlermiş. Bizdeki sarılık e m kak| her sabah tertemiz kalkarmışı. > Si iye hem sana elli bin İlâcın tesiri, tabii, çocuğun yediği 5 yav m de Oğlu Yetide hayvandan değil, o dehşetli o ye- bile e p bana inan -| meğin tekrarlanması Okorkusun- lecektir.. De gö -| dan. Mervan ya. gel. Bizzst Dayak, galiba, o kadar tesirli < olmadığı için, her yerde bot bol işti, Dy tatbik edildiği halde © kızartma Kin ve iel kin, gayz ve gibi birdenbire kesmez. (Fakat adenin kalbinde a alevlen -| ben tahsildeyken hastane hocala- tiras ateşleri birdi rından birinin bir asistanı vardı. N bir| Hastanede yatağını kirleten o bir gü anım, evde pl aşvane- çocuğu kocaman elile bir tokat > bir abaya Mervan ile/ atınca çocuk © acinin hatırasını in evine gitmiş, bir daha unutamaz ve bütün öm- MS etmişti, aynen| rünce iyi olurdu. lervan, Muaviyenin sözlerini 977. Çocukları dayakla korkutmak gerer ettikten sonra, bu inat vef- | usulü, kızartmayla korkutmak u- Miş. “8. Ondan sonra dâ, rek: sulü gibi, eskidiğindenberi hekimler çocuğun kuyruksokumuna ilâç şı. *€ İçinde bir mendil göster" yerl ringa etmek usulünü keşfetmişler- ”> Onu zehirlemek b Şu) dir. Bir şırınga ile çocuk huyun- İyen güçlük çekmi dan vazgeçmezse ilâç haftalarca Mendili al, Onun vücudunu 57 Si. Kâfi. Bu mendildeki eh balonun vücudunun muhtelif My alarma sirayet edecek. On aiay3 *tmekleb beraber, seni d? Saadetinin en yüksek Me #rİStirecak. devam edebilir. Bu usulün dayak kadar bile tehlikesi olmamakla be- raber, gene acı, gene korkunç bir şöy olduğundan. tesir şırıngadan mı geliyor. yoksa acının korku. sundan mı. oek avirt edilemez. — LOKMAN HEKIM | Onun için, çocukları korkut. mak, canlarını acıtmak istemiyen- ler telkin “suggestion” usulünü tercih ederler. Çocuğun canı acı- dıkça, dayaktan yahut şırınga iğ. nesinden korktukça, kendisinde devamlı bir illet olduğu fikri zih- ninde daha ziyade yerleşir. Çirkin huyu devam ettiren de en ziyade bu fiki li olduğuna kanaat getirdiği için huyundan vazgöçemez. Hele kü- çük atkadaşları duyarsa, kurtul- ması büsbütün güçleşir. Böyle ço- cuklara karşı bizim o eski meşhur “okkası beşe” nakaratından daha fona bir şey olamaz. Yatağını ıslatan çocuğun anne- sinin ilk düşüneceği şey çocuğu korkutmamak, — çocuğun yaptığı Türk Kuleli Nasıl Yetişiyor? K niş merdivenlerin son ba- samağımda miğferli bir nöbetçi: — Kimi istiyorsun ? diye sordu. — Lise Müdürü Kurmay Yarbay Ragıbt göreceğim! dedim. Kapının iç tarafındaki odadan, telefonla içeriye haber verdiler. Birkaç dakika sonra Yarbay gibin odasmdaydım. Değerli ya bay, talebe kadrosu İki bine yak- laşan bu büyük süel müessesenin, herhangi (o bir sivil için hiç şüphe yok ta. hamili edilmez bir o yorgunluk olsn ağır mes'üliyet veva- zife yükü altındaydı. Buna rağ - men beni, son derece nazik kar- srladı zip, etütlerimi yapabilmek için, is« tediğim müsaadeyi, hemen verdi. Lise Dahiliye Müdürü Hakkı Tu- yun, Başhekim Binbaşı Sudi Oral, Binbaşı Sadi Duran, Yüzbaşı Faik Tezcan, Yüzbaşı Ali Alsırt, Yüz- başı Sait Arbak, Yüzbaşı Ethem Gürcanla birlikte, bu sicak ve sa- mimi yuvayı, dolaşmıya Çıktık. Dolaşmayı yaparken, bir yandan da Kuleli Lisesinin kuruluş tarihi ve mektep haline gelinciye kadar binanın geçirdiği safha ve devir- ler hakkında izahat alıyorum. K uleli, çok, ama çok eski bir bina... Yavuz Selim günün- de, burada “bostancıbaşı odaları" bulünurmuş. Daha sonraları, lise- nin şimdi üzerinde bulunduğu sa- ha, Kulelibahçe diye anılmıya baş- lamış. Kulelibahçede, padişshlara Ve mektebin her yanmı ge- «—.CGilimgsör Çocuğu Lisesinde Yazan: dk see Birmiş, K yanın, gençli- ğinde gezmek için, sık sik Kuleli bahçeye geldiğini tarihler yazar O devirde, Kulelibahçenin - sahile yakm kısmında, büyük bir bina, binanm tepesinde de uzün bir ku- le vardı. Uçüncü Ahmedi veziri Nevşehirli Ibrahim Paşanın dama- dr Kaymak Must, Paşa, deniz kenarında bir de yaptırmış- tı. 1828 de İkinci Mahmut, bos- tancıbaşı odularını yıktırarak ay- ni yerde, süvari askerine mahsus bir kişla vücuda get bdülmecit devrinde kisla, A bir yangın neticesinde mı$, fakat bir müddet sönra, niden yapılmıştı. Abdülmeci rafından dü Abdülâzizi geçirmek eden gizli bir e lenlerini. vaktile cihan seraskı diye anılan Riza P> bu Kuleli kışlasında hapsederek, bizzat sar- guya çekmişti, Kuleli kışlasını. Kı rım muharebesi sıralarında, Tstan- yı hal'ederek yerine kkül m te işin kaza olduğuna ve her halde bunun pek çabuk geçeceğine ço- cuğu İnandırmaktır. Çocuk buna nekadar İyi kanaat getirirse o ka- dar çabuk kurtulur. Sonra da, iyice bilinmelidir ki, çocuğun yatağını ıslatması - me- sanesinde taş gibi, idrar yolların- da bir darlık gibi maddi arızalar olmazsa - sinir zayıflığı alâmeti- dir. Bundan dolayı çocuğu temiz havada yaşatmak, iki ay kadar her sabah 22, 25 derece ılık suyla duş yapmak, iyi yedirmek, sinirlerini kuvvetlendirmek, fakat baharlı ve biberli yemeklerden sakındırmak, et yemeklerini azaltmak çok fay- nız öğle yemeklerinde bir bardak su, Akşam yemeğinde ne çorba, ne de su, Yalnız sebze, Unlu ye- maekler ve meyva. Sabah kahval- tısında sütlü kahve, ikindi kahval- tısında bir bardak süt, Gece on sast uyku. Çocuğu uy- kudan uyandırarak mesanesini bo- şaltmak fayda yerine zarar verir, Çünkü çocuğu İlletli olduğuna da- larak gündüz bile seyrek idrar et- | tirerek mesaneyi tahammüla alış- tırmak ldzımdır. Sinirleri kuvvet lendikçe o tahammül daha kolay- lasır, ki si vılsın, Resim; 25 Fıkra; 25 Bir gün Hoca oğlunu çeşmeye göndermek için eline fesfiyi vermiş ve: — Sakın testiyi kırma, dikkat et! dedikten sonra çocuğa bir de to- ha ziyade inandırır. Bunun aksi ©- | kaf atmış, Yanındaki karısı demiş ki: — Efendil Çocuk testiyi kırmadan fokat otıyorsunl Masumu haksız yere dövmek reva mıdır? Hoca şu cevabı vermiş: — Testiyi kırdıktan sonra dayak atmak neye yarar, Evvel dövmeli Jan süsliyen kıyısında ümif- li, ozimli gençler yetiştiren Kuleli Lisemizin o bugünkü manzara'ı, Altta: Kulelinin fta bir resmi levletler or- tmişler Kışla bir bu kışlaya rebesinde hastane deli kışla haline getirildi "ten, daha birçok değişik» liklere uğrayıp aer, tatlı “ © çirdikten sonra, nihayet uriyet devrinin bütün feyiz- den istifade etmiye başlamış ır. Bugün, Kuleliyi sac le ala rk orğdu- iri yetişe meinle o erli kalmamış, Kulelide gördüm ?.. Kafa- mın içinde burilâr o kadar biribi- yor v bu gördük- lerimi, tasarladı dan o kadar «tün buluyorum ki, dolscsmu ip te dahiliye müdürüm. . oda» sına döndüğ man yazıma, ne- m ve nasil başlıyacağımı bir i kestiremiyorum. Çok istifa ve ber safhası insanı heyeca» ren bir film seyretmiş gis gim ik at şu: Aske- in en ufak bir Bilgi şeylerin hepsi ri liseyi, bundan beş sene evvelki hali- İ le gözümllsün önüne getirecek o- İ tursak, bugünkü liseleri yabancı bi namına zda kalan diyarda sanmamız lâzimgelecek. İ Bizde de, bütün eksikleri tamam- lanmış, bü ihtiyaçları tatmin ilmiş, askeri liseler yaratılabile- in en yakın şahidi gözlerim- dir! ! en bu gözlerle, Kulellde; ya» B rın için. çök'gülışan ve yas İ rma gayet emin surette hazırla- | nan kuvvetli, ateşli, gürbüz bir nesli gördüm! Bu nesil, cümhuriyet ordusunun süngü ormanmda, boy atmıya | başlıyan ile filizlerdir. (Arkas var) Müsabaka kuponu No, 265

Bu sayıdan diğer sayfalar: