L Müaviyeve isvan edivorlar' e TA No. 14 YAZAN: ZIYA ŞAKIR Nehrevan Civarında Yapılan Muharebede FHariciler Tamamen Kılıçtan Geçirilmişti Ben biliyorum ki, Muaviyenin vbize olan husumeti, tamamen şah - sidir. Şu halde, Ümmeti Muhamme- din beyhude yere kanını dökmekte ne mana var. İkimiz de meydana çıkalım. — Biribirimizle çarpışalım. Aramızdaki nizarı, bu suretle faslet- miş olalım. Demişti... Çok tabildir ki Muaviye bu teklifi kat'iyyen kabul etmemiş. t İki ordu karşılaşıyor Alinin bu â!icenab:.me hareketi, Muaviyenin ordusunda bazı dediko - dular husule getirmişti. Vaziyetin vahametini idrak eden Amır İbni 'Asın telkini ile, - bir gümüş sandık içinde harp meydanımma getirilmiş o- lan - Osmanın kanlı gömleği ile zev- cesi . ve (Hazreti Muhammed) in kerimesi - (Hafasa) nn kesilmiş parmakları (1) orduya karşı teşhir edilerek intikam ateşleri alevlendi - rilmişti, İki ordu biribirine siddetle hücum etmişti. İki taraf ta bir hayli mak- tul vermişti. Fakat netice alımama- dığı için bu mukatele uzun - zaman sürüklenmişti... Nihayet, Alinin or - dusu, zaferi kazanmış, Muaviyenin askerlerinde de firar basgöstermişti. Muaviye, artık mahvolmak dere . cesine gelmişti. Fakat, Amır İbni 'Asın keskin zekâ ve hilesi, Muavi- yenin imdadmma yetişmişti... Muavi- yenin firar eden askerleri, mızrak - larımın uçlarına Kur'anlar takmış- lar: — Sizinle bizim aramızda, Alla - hm bu kitabı vardır. Diye bağırmıya başlamışlardı. kapıldığından dolayı (Ali) yi de şid. detle protesto eyliyorlar; bütün is . lâm âlemini galeyana getirmiye Ça . lişıyorlardı, Bir taraftan (Muaviye) ile müca. dele de devam eden (Ali) diğer ta - raftan bunların tedibine girişmisti. Nehrevan civarımda bunları sıkıştı . rarak kâmilen kılıçtan geçirmişti. (İçlerinden sadece yedi kişi kur « tulabilmişti. İşte bunlardan biri, (İb. ni Mülcem); diğeri (Berk), üçüncü. sü de (Amir) idi. Bunlar da evvelce yazdığımız gibi . (Mekke) de birle . şerek Nehrevan kıtalinin intikamını almak için (Ali) yi, (Muaviye) yi ve (Amır Ibni Ası) katle karar ver- mişlerdi.) Muaveyeye gelince; (Ali) nin şid. detli darbeleri altında ordusu kuv - ve.tıni kaybettiği için (Şam) a çekil. Mişti. (Ali) nin ordusu da ayni Va- ziyette olduğu için, o da (Küfe) ye avdet ederek hâdisata intizar eyle - misti. Fakat Muaviye, çok geçmeden (Mısır) 1 istilâ ederek (Ali) ye karşı kuvvetlenmek istemişti. Kendisine bu fikri veren de, yi « ne ÂAmir İbni As idi, (Muaviye), bu arzusuna muvaffak olabilmek icin evvelâ Mısırdaki Emeviler vasıtasile halkı isyana sevketmiş... Sonra da, (Ali) tarafından tedibine gönderilen (Eşter) i bal şerbeti ile zehirletmiş. Bu karışıklık arasında Amır İbni As ta altı bin kişilik bir kuvvetle Mı. sıra girerek bütün o kıt'ayı baştan başa Muaviye namma istilâ etmiş.. ve, vali sıfatiyle oraya yerleşmişti. rımızı tamir eyliyelim. Ondan sonra geliriz. Diye cevap vermişlerdi. , Büu cevap, (Ali) yi daha ziyade müteessir etmişti. Ve artık; bütün hâdisatı, mukadderata terketmekten başka çare görmemişti... İşte bu es. nada idi ki; Mekkede toplanan üç (Harici) tarafından 0 Meş'üm sui . kast kararı verilmiş.. ve bu kararın neticesi olarak ta (Ali) nin fazilet. kâr hayatı (İbni Mülcem) in zehirli kilrer altında sönerek ,hilâfet maka. mına büyük- oğlu (Hasan) geçiril . mişti . * (Muaviye), bu büyük ve kahir düşmanından kürtulduğunu işittiği zaman, bu haberi getireni altına garketmişti., Hattâ; mesşhur olan me tanet ve soğuk kanlılığına rağmen, itidalini muhafaza edemiyerek : — Artık, (Hâşimi) lerin ocakları söndü. Meydan, (Emevi) lerindir. Diyecek kadar beşaret göstermiş.. yeni halife (Hasan) ım kuvvetlenme. sine meydan vermeden, onu bir ham lede ezebilmek için, derhal bir ordu. nun hazırlanmasını emretmişti. , (Hasan), hilâfet postuna oturur oturmaz, derhal işe girişmişti. Hi . caza, Yemene, Basra ve havalisine, Horasana ve Mısıra adamlar gönde. rerek hilâfet makamına geçtiğini her tarafa bildirmiş; oraların hal . kından da biat istemişti. (Hasan) m teklifini en evvel Ho. rasanlar kabul etmişler; biat için Küfeye bir heyet göndermişlerdi. Çevik atlar Üüzerinde, etraflarına heybet saçan bir vakar ile Küfeye PS tolek pek N irinci takım!.. Cephe, as- kerlik şubesi... Yürüyüş kolunda toplan... Marş, marş! Erler, bu kumandayı alımnca, sa. niyelerle ölçülebilecek çok kısa bir zaman içinde, yürüyüş kolunda ha. rekete geçtiler, Yüzbaşı Kâmil, kıtasımmdan; iki mangaya, boğuşma talimi yaptıra- caktı. Her manganın gözcüleri, bi. birlerinden açılmış olarak, ilerliyor.- lardı. Bu gözcülerden oirine ko- mutan sordü: — Vazifen nedir? Er, vaziyet al. dı: — y Gözcüyüm, komutanım!.. — Gözcü ne iş yapar? — İlerisini göz. ler, komutanım!., — Gözdünün gözleri, — nerede bulunmalıdır ? — Tİleride bu - lunmalıdiır, ko . mutanım.. Bu sırada Teğ- men — Hidayetin sesi duyuldu: — Hasan!. Sen karşıki sırta — gi- deceksin! Hüse . yinle Nuri ., Siz ikiniz de bulun . duğunuz yerden , ,mangayı himaye edeceksiniz. Sen Mehmet! Sırta varır — varmaz, gözcülüğe başlı . yacaksın. Düşman yoksa, — şapkanı sallıyarak, ileriye bakacaksın. — Siz ikiniz, şapkanın sallandığımı — gö. rünce, hemen Nu. rinin bulunduğu tatta fırlıyacak - SINIZ! ... Erler, aldıkları talimatı h var fine yerine getir. ! diler, Subay, dü. dük çalar çalmaz, Amır Tbni-Asım-hilesisderhaltesi rini göstermişti. (Ali)) nin askerleri, ok yaylarını omuzlarına asmışlar; kılıçlarının uçlarını da yere indirmiş. lerdi. ş Şimdi; Amır TIbni As, üçüncü bir hilenin tatbikine Bgirişmişti... Mua . viye tarafından: i — Beyhude yere, ehli islâm kanı Gökülmesin. İki taraftan şiki hâke_:n—? tayin edelim. Halifelik meselesini onlar halletsinler. - ! YN Diye, (Ali) ye haber gönderilmiş. ti. Hüküm tayin ediliyor k göstermiş, (Ali), büyük bir safli Va bu teklifi deyfnal kabul etmişti... Hâ. i) tarafından (Ebü da Amır İb İki hâkem, ö lerdi. Tbni As: o a ç:îibmmüsâ!.. Ar_adı.!d â.ım Ti lâf ve mukutola Ii KiR yüsüü den - dir. Bunların her ikisini de :i:haıi_ larından hal'edelim. Sonra, inti m.. relîîıhi;zma âi:şe ruhlu bir İhtiy;_r ©lan D)ümüsl. Amır İbni A;ı: Ibu teklifine muvafakat etmişti. Üo, - ni Müsâ, ordu rüesa V© erkânını Ze ğy ümmet!.. İki kj#l uğrun ktda Bunca müslüman kanı dokülgıeu î]_' dir, Biz, bu mukatelenin önen'(mrıı Mak için, evvelâ (Alİ) tı'rıl1î yz b ei da (Muaviye) yi haletmiyo . © Verdik.., İşte, şu parm Kliyi hi, Yüğü nasıl çxkınyorıam.mm lâfetten öylece hal'ediyo' hai YeR di Demişti... O zaman, îş;” : Tbni As o yüzüğü eline Ü üğt — Ey, nâs!.. Ben di ı-:ı Haa Mimi Y R geçmy'oâfet maka. Aviye) yi de o suretle hil Bitna Seçir'îyoruııı.ecmişti Diye mukabele ŞÜY O anda, Ömer Tbni As ile Mu gnj.'fî nin hilesi anlaşılmış; bu Wdolnyı lâne hareket ediıdiğindex;yan lE (Ali) nin ordusunda bir gali hmışu $ iE (Ali) nin ordusundan, ÜS m;unl&r Ük bir gümre ayrılmıştı. lecök (Nehrevı_n) wu.ml ç:x i E“,âî“i bir isyan bayrağı F dırmış; '“f,:inl SiRE, l gdolayı İsyan ve pro Kendilerine (Harici) . bu adamlar, hilekârlığından hileye LAİi hu '_ - bir teessür duyarak, evvelâ Şam ü. zerine yürüyüp Muavivevi tedin et . mek.. sonra da Mısır üzerine sefer e derek orayı da istirdat eylemek 1s. temişti.. Fakat, bu iş için çağırılan Basra ve Küfe vilâyetleri halkı, bu davete icabet etmemişler: — Üç senedenberi, rahat ve huzur yüzü görmedik.. Harbetmekten, el - lerimizdeki silâhlar tersine döndü.. Hele biraz istirahat edelim.. Silâhla. E ” nun etmiş. hattâ camide bu heye.. tin biatini kabul ederken: (Arkası var) (1) (Hafasa) (Osman) 1ın üzerine hücum eden ihtilâlcilere karşı zevci- ni müdafaa ederken, kılıçla parmak- ları doğranmıştı. Bu doğranan ve kopan parmaklar: Osmanın adamları tarafından onun kanlı gömleği ile Muaviyeye yollanmıştı. Romanyalı -Müneccimi Avrupada müneccimlik karak istikbali keşif iddiasın ca kitaplar çıkarıyorlar. Fal buluyor. Okuyucular bunlara inanıyorlar mı? Her halde inanmıyarak dediko- du mevzuu diye okuyor. Yalnız istik- balin kapalır kitabı hakkında herkes- te büyük bir tecessüs olduğu için her. kes inanmıya inanmıya bu dedikodu- larla meşgul oluyor. Müneccimlik Garbi Avrupanm in- hisarı altıma girmedi ya, bir vakitler bu san'at Şarki Avrupada da revaçta imiş. Romanyalı bir Türk, münec- cimliğe merak sardırmış ve 1937 se. hesinde Avrupanım istikbali hakkında kendince muayyen neticelere vararak bunları şu mektupla bize bildirmiş- tir: İstanbul: Tan gazetesine; 1-1. 937 tarihinde bakılmıştır. 1937 seensi zarfında vukua gelecek dünya hâdiseleri: 1 — İspanya yüzünden iki büyük devlet arasında harp başlar. Bu har. be büyük, küçük 23 devlet girer. Ne- ticede bunlardan üç devlet kaybolur. Diğerlerinden bazıları küçülür ve ba- a PC ; Bir Türk Fal Açmış moda olmuştur. Yıldızlara ba- da bulur_ıan falcılar koca ko- larıbüyük gazetelerde yer m&. 2 — Büyüklerden iki, küçüklerden iki ki, cem'an dört devlet reisi ölür. 8 — Avrupanım birçok yerlerinde kıtlık olur. Bu yüzden milletler çok sıkıntı çekerler. 4 — Avrupanm bazı yerlerinde su baskmı b dlise *i zuhur eder, Bu da büyük zararlara mal olur. 5 — Asyanm bazı taraflarında sari hastalıklar zuhur eder, 6 — Bulgaristan Balkan misakma girer. y şe Buıgaristanda başı (S) harfli bir parti hükümeti ele alır, 8 — Bulgar kralmın bir erkek ço- cuğu dünyaya gelir, 9 — Birkaç ufak tarihi millet istik. lâlini kurtarır. 10 — İki isim ve iki ünvanlı bir devlet reisi şahsmim kudreti sayesin- de vatanımm mevklini ve itibarmı bir kat daha yükseltir. rilen hatta çekil. miş — bulunuyor. — * lardı. Fotoğrafçı arkadaşla, bana, bu iki muharip manga arasında me- kik dokumaktan başka yapacak - iş kalmamıştı. ırtlarında, yirmi kiloya ya. S km ağırlıklariyle Mehmet. çiklerin, siperden sipere koşarak, kendilerini gizlemiye çalışamları, doğrusu görülecek şeydi. Işte bir tanesi: Sinirli parmak- larının aceleci hareketleriyle, ıslak toprak üstünde tüfeğine destek ya. pıyor. Desteği yapıp tüfeğini yer. leştirdi. Artık, attığı — kurşunun daha kolaylıkla hedefini bulacağı- na emindir. Mehmet, bu işi bitirdikten son- ra, yanmda taşıdığı küçük istih. kâm torbasmna el attı. Oradan çı- kardığı bir kürekle, toprağı kazmı. ya başladı. | Erin hareketlerini tetkik eden ko mutan, bu sefer bana dönerek: — Bu yaptığı nedir, bilir misi- niz? diye sordu. — Hayır! dedim. Gülümsedi: — Kendisine yatma çukuru ha. zirlryor... Maniasız açık arazide, her er, bir yatma çukurunun içine girip giz - lenmiye mecburdur. Sağlığında, kendi kendini göm - miye hazırlanan cessur, fedakâr erin hiç bir hareketini gözümden kaçırmıyordum. Yatma çukurunu hazırlıyan Mehmetçik, şimdi de ka. baran toprak yığınlarını arazinin vaziyetine uydurmıya çalışıyordu. Çukurun etrafında biriken bu top. rağı mümkün mertebe kalınlaştıra- rak, düşman ateşinden kendini ko. ruyacak bir vaziyete getirmek kâ. fi değildi. Onu yabancı gözlerden gizlemek te lâzımdı. Bulunduğu sahanm çimenli bir yer olduğunu gören — Mehmetçik, toprak yığınlarının üstüne yer yer kopardığı çimenleri dizmiye başla- dı. Aradan bir dakika geçmeden en keskin bir göz, yatma çukuru içinde gizlenen Mehmetçiği uzak- tan farkedemezdi. Küreğin bu işte gördüğü vazife, Tmza: 4/938/1298 sön derece mühim! O kadar ki, yak P KIŞLA duvarları arkasında Röportaj » Şanlı piyadelerimiz bir geçit resminde.. Süngü tak bonıba hazırla —mars, Marsi ——— Yazan: SALÂHATTİN GÜNGÖR nız toprak kazmıya yarar sanllan bu âletin bir adı da silâhtır. Er, harpte çaresiz kalınca, küçük bir kürekle de birkaç düşman beyni a. kıtabilir ve hiç olmazsa hayatını düşmana çok pahalıya maletmiye muvaffak olur, rtık, bütün hazırlıklar bit. mişti, Erler, saklandıkları siperlerin içinde, taarruza geçmek HASAN DiŞ Fırçaları ve Dişlerin ve diş etlerinin hayatıdır. İki misli büyük 20 kuruş. Diş fırçalarının serti makbuldür. Mesine nev'inden en fevkalâdesinden yapılan Hasan diş fırçalarile temiz. lenen dişlerin ömrü uzun olur. Dün. yada mevcut bütün diş müstahzara. tınım en mükemmeli olan Dantos diş 9 üzereydiler. Mangalardan biri hü. cuma kalkacak, öteki manga da bu hücuma karşı müdafaa vaziyeti a. lacaktı. Teğmen Hidayetin sesi, tekrar duyuldu: — Manga kumandanları buraya! Manga kumandanları, “Hazırol!” vaziyeti alarak, teğmenin karşısına dizildiler. Bay Hidayet emrini verdi: — Takım, sağdaki çıtlıkla, sol. daki taş yığmı arasından düşmana girme yapacaktır! Ve bu emri, di- ğer emirler takip etti: — Süngü tak! — Bomba ha. zırla!... Ve bir düdük İşareti ile takım, taarruza — geçti.. Bu öyle bir kal. kınma idi ki; bir an için kendimi, hakiki bir harp sahası içindeyim sandım, — Sıçra!. Marş, marş!... Mehmetçikle - rin, hep bir ağız . dan gök gürleme . sini andıran ses « lerle: 1 — ÂAllah! Al. lah! diye haykı . rışarak, mefruz — düsman — üzerine atılışları, en 80 4 Fuk kanlı adamı bile heyecana ge - tirmiy ekâfi idi, * Mehmetçikle « rin; bu hücumu kendilerini siper . — ler arkasında sak. lamıya çalışan, ö- teki Mehmetçikle- ri de coşturmuştu Onlar dı hep bir. — likte, yerlerinden, — fırlıyarak muka . — bil taarruza geç - tiler. İkitakımın — süngüleri, biribir. leriyle çatıştığı o İ heybetli da. kikanın hâ., lâ tesiri altında bulunan bir - va. tandaş sıfatiyle söyliyeyim ki, Mehmetçiğin bu vaziyette bile ya- nına varılamıyor. Komutan; iki tarafa da, yerliye — rine çekilmesi için emir verdiği hal. — de erler, bir türlü tüfeklerini elle- — rinden bırakmıya razı olmadılar ve daha bir müddet, öyle süngü sün. — güye çatışıp durdular. 4 Harp, san'ati Mehmetçiğe atalar. — dan kalmadır. Bu san'atta, Türk —— eri kadar harikalar göstermiş, mu- cizeler yaratmış, yeryüzünde hangi millet var?.., b Halkevinde Konferanslar Eminönü Halkevinden: İ Bu yıl için düzenlediğimiz seri kon feransların birincisi 14—1—937 per. şembe günü saat (17,30) da E e zin Cağaloğlundaki merkez salonun- — da Bay Peyami Safa tarafından (O — kumak) mevzulu bir konferans ve « rilecektir. Davetiye yoktur. Herket gelebilir. 333 Doğumlulara — Eminönü askerik şubesinden: 333 Doğumuların ilk yoklamala ,-_ a rına başlanmış olduğundan Eminö « nü, Fatih, ve Bakırköy mıntakala « rında ikamet eden taşra şubelerine mensup 333 doğumlu yabancı erle « rin 15-1-937 perşembe gününden iti, — baren her gün Sultanahmette Dikili taş karşısındaki yabancı Eminönü, Askerlik şubesine nüfus cüzdanlarile gelmeleri, macunu ile ve diş suyu ile birlikte istimalinde dişler inci gibi olur. HASAN VE DANTOS markasına