14 1-957 KUMANDANL AZAR HATIRALARI LE GENERAL GALİP e 3 Türk bir haydut sürüsünü nasıl bozguna uğrattı? skerlik hayatı, yarım asıra yakla- A şan emekli General “Galip” le Kozyatağındaki köşkünde, karşı karşı- yayım. Bana iki fotoğraf veriyor: Bu fotoğ- rafların birinde, Generali geniş bir kol- tuğa oturmuş görüyorum. O devrin un düşmek için, yukarıya iyah ve uzun bıyıkları a üniforması dar sert bir ifadesi var. bakıyorum: Ayni Generalin, son askeri vazifesinde - Temyiz divanı ikinci relsi iken - modasına UYE! doğru kıvrılmış $i ile süslü jandarmı yüzünün, neka Ikinci fotoğrafa aldırdığı resim... K Birinci fotoğrafla ikinc yıllık bir zaman geçmiş, fotoğratmda Ge miş buluyorum. Thtiyarlamış diyemem. Fakat yorgun görünen bir yüzü var. Son- ra, resimleri elimden bırakarak Ge nerali bir dö SÖZ söylerken tetkik ' i ine ben. ediyorum. Hiç te, s0 resmine ben. zemiyor, Yılların, değiştiremediği iki kuvvetli hususiyeti var ki oldu. ğu gibi duruyor: Bakışları ve 8& Bilim B dö teeriibe debi yaşma da gelse, hep o eski sesiyle; kumanda öden bir (As. teğmen) gibi konuşur. e iş o gözlerle; muhatabına bakar, Bu yarım asırlık asker de tama- r gibi! Bakışlarında açik bususiyetini 1 memiş Gezer Galip, kah- velerimizi içtikten mir hatırala.. miyle ötekile daha binbaşıyım. Yemende tabi Derin vadilere bi ların üstünde korkung , ye ri bu kaleye sığın- er buru ma Ü rl ürer Ben d€ yar eğiyorum. eree sürüyor. y uçurum olan bu kan, yâlçm kaya, ir kale var: miyoruz. Hattâ yüksekliğinde ak lâ kesme bir K8YSİ* i zim... Halkali elimizde em benzer bir $€Y © Meğerse, Meh Yklerinden karar laka gedikten İŞTİ kadar nefer, göz le bir mucize yart Seklere süngü t3 kenarda, onların #* Bözetliyordum.) bi Süngülü tüfekleri tılar, İçlerinden US Pt arm lan ve hıcü sürgülü m sima bindirdiler. , hava. © Çatılmış silâhler; le isle Ya kalktı. Alti yükse- Tinde dilşman, ÇA gir. len Mehmetçikler€» gtederek baki Potası güçlükle ya) Yordum, anlatirkei> |, (Generalin, bunlar Si) hafifçe gözleri yasar. orta en, bu liç nefer, süngü e di- apansız, gediği" eğilmez iş Arap eşkiya arif bozguna uğradılar» önünde ŞşÖY ; Hemen tü- (Ben, bir yapacaklar! er, bu ŞA 4 fotoğraf arasmda, kaç bilmiyorum. Fakat, son nergli, farkolunur derecede değig. Eri içinde General Galip Askeri Temyiz Di- vanı İkinci Reisi iken hraman erler, böylece, kale * nin bir köşesini zaptettikten son Ta, vakit geçirmeden, bellerindö sa- ii Muallimlere Verilen Konferans Din kadıköy ikinci orta mektebin. de muallimler için aile bilgisi hak. kında bir konferans verilmiştir. Çiftçilere Yapılan Yardım Borçları Ankara, 13 (TAN) — Ziraati tak. viye ve tegvik için 1337 « 1341 sene. leri Maliye, Ziraat ve Iktisat Vekâ- letleri bütçelerinde açılan fazıllardan çiftçilere yapılan yardımlardan do gan borçların taksite bağlanmasına ve faizlerinin affına dair olan kanun lâyihası bugün Başvekâletten Kamu. taya sunulmuştur. Müsabaka kuponu No. 14 Bugünkü emekli General' Galip jandarma Miralayı —— TA ARIN Th üniformasile rulı götürdükleri ipleri aşağıya sar- kıttılar. Bir yandan *şkiyay: kur. | gun yağınuruna tutarken, öte yan- dan, arkadaşlarını birer birer içe. | ri çekmiye başladılar. Bu beklen. | medik hücum karşısında âsilerin bütün mukavemetleri kırıldı, Sağ kalabilenler, kalenin arkasinda, A- kabe dedikleri dik bir patika yo. Jundan savuşmıya mecbur oldular. Şimdi-nskeriile dünyasma — sora. "İdar anlaşıldığına göre Mux'ın ntfuz. rem: — Dünyanın neresinde, hangi milletin askeri, böyle zekâ ile kah- rarıanlığı bir araya getirebilir?.. Yemende Türklerle nzun seneler mücadele eden meşhur İmam Yah- yanım bir sözünü daima hatırlarım. Imam derdi ki: — Türk hazerde kuzu, fakat se- ferde aslandır! İmam Yahyaya bu sözü söylete- bilmek bile Türk için öğünecek bir şeydir. kat, biz, kendi yaptığımız lerle öğünmesini sevme yiz. Milletçe ortaya koyduğumuz eserler, dünyanm gözlerini kama$. tırdığı halde, Türk, bunlarla iftiha- râ tenezzül etmez. Kendi mefahi. rini, başkalarınm ağzından dinle meği daha zevkli bulur, Bazı Garplı garazkârlar, Türke, yıkıcı, ve bozucu derler, Halbuki, Türk daima kötüyü yıkmış ve yeri. ne İyisini kurmustur. Uzak tarihimizden misal getir- miye ne hacet: Atatürkün yarattı. ğı Türkiye, meydanda değil mi?.. (Arkası var) Salâhaddin GÜNGÖR | Resim: 13 Fıkra: 14 Bir gün Hocaya eşi dostu demişler ki: — Yahul Hoca senin haremin çok geziyor! Hoca hemen şu cevabı vermi — Zannetmemi Gezmiş olsa iliki kd eksi PA dj İdiği için hayatma git « ir kere de bizim eve uğrardı. N Dünya Maibuatında Gördüklerimiz Zengin bir âşık tayyareden yere düşerek Bütün Uğraşmalara Rağmen İngiliz Polisi Sır Düğümünü Çözmeğe Muvaffak Olamıyor Bir kaç gün önce Almanyanın Kolonya şehri ile Lon- | öldü ğa düşmüştü. Olga bu noktayı anlatırken yü »öz- leri de söylemişti: — Acaba Max'ın bana karşı aşkı yalan mıydı? İnsan söz (kestikten, düğün hazırlıklarını yaptıktan, son derece bahtiyar olduğunu gösterdik. ten sonra kendini tayyareden atar mı? Olgu, Max'ı iki senedenberi tanr- dranm Kroydon tayyare karargâhı arasında çalışan tay | yordu. O zaman patronu ile birlikte yare postasından, Max Wenner adını taşıyan bir adam atlamış, ve ortadan kaybolmuştu, Hâdise, yayılır oyayıl maz bir taraftan İngilterenin, diğer taraftan Almanyanın gizli zabıta teşkilâtı faaliyete geçmiş ve Max Wenner'in faaliyetlerini tetkik etmek lüzumunu hissetmiştir, Max Wenner, dokuz yüz metre yük. seklikten atılmış, cesedi, Belçikada Lınberg'e yakın olan bir çam ormanı» na düşmüş ve bir köylü tarafından keşfolunmuştur. Ceset, bozulmadan yere düşmüş ve yalnız yelek düğme, lerinden biri kopmuştur. Max'm ce binde bir yığın yırtılmış kâğıt bulun. muştur. Tahkiket Bu adamın kendini bu şekilde te yareden atması çok heyecan ve me. rak uyandırmış ve tahkikatın derin- leştirilmesini icap etmiştir. Mex, Almanyanın en büyük teslihat mer. kezi olan (Essen) e sik srk gidip gel- n sırları ÇÖZ. büsbütün gös- mek ihti, kendi, termiştir. Ilk araştırmalar, Max'm 5000 dö. nüm bahçesi olah muhteşem bir kâ- şanede ikamet ettiğini, bu evin İçin. de karanlık bir odanm munhasiran kendisine ait olduğunu, ve onun bu- rada bir takım esrarengiz tecrübeler. | le meşgul olduğunu göstermiştir. Ingiliz zabıtası bu izler üzerinde çalışmıya devam ediyor, Şimdiye ka- et, Zengin âşıkın sevgilisi mavi gözlü OLGA İkiklar yaptık. Max beni son derece sevdiği için onun canına kıymış oldu- ğuna iht Çok bah. yardık ve çok memnunduk. Bu | mal vermiyorum. inde mutlaka bir şey var. Düğün heutlıklari lu Almanlar arasinda mevki alan dost | lari vardır. Nazilerin zabıtası da ken- disinden şüphe ediyor ve taraamıt al. tında bulunduruyordu. Fakat Alman zabıtası, Max'ın casuslukla meşgul olduğuna ihtimal vermiyor. Kadın parmağı Max'm alâkadar olduğu bir kadın var, Olga Buksenşutz admı taşıyan bu kadın Essendeki büyük sanayi kumpanyalarından birinin müdürüne kâtiplik etmektedir. Max bu kadınla evlenmek üzere i- di. Alman zabıtası bu kadından şüp. he etmektedir. Mavi gözlü Olga güzel, mavi gözlü bir kadın. dir. Londra gazetelerinden Daily Ex. pres'in Essen muhabiri bu kadmla görüşmüş ve yazdığı yazıda Şunları anlatmıştır. Olga diyor ki: — Galiba Max bir kazaya kurban Bitti. Biz kış sporları için hazırlanı- yorduk, Düğünümüz yakında yapıla. caktı, İsviçreye gidecek ve orada ni. küâhlanacaktık. Geçenlerde Isviçrenin Kolonyadaki konsolosunu ziyaret ettik ve hazır. TaBissenden ayrıldığı ssrada iki nişan Rus profesörlerinden Tehijevski uykusuzluğa karşi garip bir tedavi çaresi bulmuştur. İnsan kafasmın tapkı bir radyo makinesi gibi elektrik cereyanlarından müteessir olduğunu keşfeden Rus profesörü, havai ve e- lektrik cereyanlarının fazlalığı yüzün den âsahın bozularak uykusuzluğun başladığımı tetkik etmiştir. Heyecan neticesi olan uykusuzluklarm da di- mağda ayni tesirler bıraktığımı anlı- yan Rus profesörti kafada fazla biri ken elektriği yere vererek uykusuz - luğu geçirmek usulünü bulmuştur. Olga, Max Wenner ile evlenmek ü-| rısından kalmıştır, zere olduğu içi işinden İstifa etmiş ve İnenin ortalarında dahili bir hastalık. bütün vaktini düğün hazırlıklariyle| tan ölmüştür. Servet, o kadına babâ- geçirmiye başlamıştı. Max'm son de. |sımdan geçmiş bulunuyotdu. U öpüşmüşler ve ayrılmışlardı. Ayni | iş üzerinde gün hâdise vukubulmuş ve Olga uğ-İlurduğu halde henüz bu işin içyüzü. radığı sadmeye dayanamıyarak yata. | ni keşfedememistir. Isviçreye şti, Max'ım karısı ge. çen ağustosta ölmüş, bunun Üzerine ikisi arasında sevişme © başlamıştır. Olga bu safhayı şu gekilde anlatmış- tr; — Mevki itibariyle aramızda çok büyük fark vardı. Max son derece zengindi. Bu yüzden bir takım endi. gelere düşüyordum. Kendisi bu endi. şelerimi gülerek karşılıyor ve, seni bir prenses gibi yaşatacağım! diyor. du. Bana deima mektuplar ve hedi- yeler göndermekteydi. Noel için ken. disi, malikânesinde avladığı sülün- leri gönderdi. Sonra Noeli, ebevey, nimle birlikte geçirmek için bir mek- tup yazmış ve yılbaşında bize gelece. söylemişti. Ben de onü karşıs lamak için Kolonyaya gittim. Evlenme tertibatı Daha sonra ikimiz de Isviçre kon. golosuna gittik ve evlenmemiz için tertibat alınmasını istedik. Kolonya. dan Essene yare ile gittik. Evlen. dikten sonra ada bir seyahat yapacaktık. Hattâ seyahatin progra- mı da hazırlamış o bubunuyorduk.. Nihayet her gey kararlaştırıldıktan sonra ayrıldık ve kendisini uğurla Max Wenner'e gelince, servetini ka | ısından tevarils etmiştir. Karısı ken. isine 196.000 Ingiliz lirası bırakmış» tır. Max'ın konağı ve malikâne ka. Kadın geçen se- Alman ve Ingiliz gizli zabıtası, ba İnaliyetlerde bu. Resme dikkat ediniz: He: fanın başına konulan #e- lin bir ucu bir elektrifi makinesine bağlıdır. Has: #o bu suretle şifa kazanı: yormuş. Hastanın başın-| daki takke de kurşunlu kâğıttan yapılmıştır. | Tıpkı radyo makinelerinin anten telinden gelen cereyanı toprak telile nâklettiğimiz gibi, başa kurşunlu kâs fıttan mamul bir başlık geçiriliyor, Ve o başlıktan resimde görüldüğü tarzda bir cereyanı toprağa nakleden telini su borularma ve yabut kalöri- fer borularına lehimliyorlar. Böylece uykusuzluk hastalığınm getiği ve iki saat tatbik edilince muannit uy- kusuzlukların bile hafiflediği görül müştür. Bu takke Asap hastalıkları» DA da varamaktadır. insan kafası Radyo makinesi gibimi? Uykusuzluğa karşı garip bir tedavi usulü keşfedilmiş