4-1-937 TAN Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN 'TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. m Günün Meseleleri “Yollar bozuk fakat paramız yok İstanbulun yolları bozuk, Eminönünden Hale kadar gitmek yolsuz bir köyde dolaşmaktan daha Cihangir gibi sehrin en mamur ye, Yinde bile yollardan geçmek milmkün değil. ş Belediye reisi itiraf ediyor, “Şeh. © Tin yolları bozuktur, fakat ne yapa. “lem, paramız yok.,, diyor. | Cevap susturucu. Parası bir belediye ne yapabilir? Peki amma biz yol parası veriyoruz ve verdiğimiz bu paraya mukabil te, olmıyan yapamıyorsa, o halde beledi. kapısına bir kilit vurmalı, is, tüne de kiralıktır lâvhasmı asmalı, tindeyir. Kendi şehir ihtiyaçlarımızı kendimiz temine mecburuz, . Belediyenin niçin parası yok Belediyenin niçin parası yok. Çünkü belediye varidatının mühim bir kısmmı memurlarma, ve bilro İş. cak kaynaklar bulmıya çalışmıyor. Çünkü belediye olur ile iktifa et. mek zihniyetini güden bir milessese, dir. Yeni hamleler yapmak, bu yeni hamleleri yapabilmek için de muhtaç olduğu parayı bulmak kudretinden ——eremdur. Öyle ise Allah halimize Mersm,... iyelim, . Hatay işinde son Ta atı Kl Ve sosyalistler antiemperyalist ol. Makina maruftarlar. Onlar küç: k mil. Vetlerin endi mukadderatlarmı ken. larını erkenden ” ya.) Mal sahibidirler, fabrika. parlar, Yaparlar arms. bU el Yarda çalışan işçilerin hall ne olacak” İşçiler greve çekilselerdi, kümet İse el kayar, tabrikanm şle- mesini temin için ameleyi çalıştır. ya sevk için tertibat alırdı. tedbir almmaz mi? ait Paşanın nut kundan sonra ka- bineye ademi itimat reyi veren muhaliflerden her- biri Mecliste birer züm- reyi temsil etmek iddia- sında bulunuyorlardı. Fakat benim kanaatime göre bunlardan büyük bir kısmının ve namlarına söz söyledikleri zümre nin hedef ve maksatları, hususi menfaat ve ihti- raslara dayanıyordu. Memleketin içinde bulun- duğu elim hal ve vaziyete karşı ciddi ve samimi bir his ve alâka yok idi mumiyet itibarile denle. bilir &i bir takımımın, İtti- hat ve Terakki Fırkasma ker$ sönmez bir kin ve garaz vardı; nâ- Sil olursa olsun bu ebedi düşmana karşı galebe kazanmak hususunda, ne hak mefhumu ve ne de vatan kaydı ile kendilerini beğirt telâkki etmiyorlardı, Diğer bir takrmınm ise mevki ve ikbal hırsı ile gözleri kararmış ti. Gayelerine bir arı evvel vâsıl ol- mak için her tariz ve iftirayı Dü- bah görüyorlardı. Muhalefette ve ademi itimatta birleşen şahıs ve zümreler, haki- katte biribinden başka fikir ve © meller peşinde koşan bir halitadan başka bir sey değildi. Arap ve Arnavut, birçok müs lüman meb'uslardan başka on bes ten fazla Rum meb'ua ta bu küme | ye girmişti. Ahali Fırkası namile başlarında Hoca Sabri ve Şeyh Zeynelâbidin gibi müfrit taassubu temsil eden- ler bulunan düçük bir zümre de bu güruhun içinde idi. Arap ve Arnavut o meb'usların. herlel tahrikât ile düştükleri infi- ei ib pa yata bla ve menfamline kari bağlılıkları gevşemişti. İtimat reyi verenler arasmda 1. that ve Terakki (OFırkasmdan başka Ermeni meb'usların isimle. rine tesadüf ediliyordu ki bunlar. dan büyük kısmının ileride, müma- sil hâdiselerde alacakları vaziyet gok şüpheli idi. Biliyor musunuz? Meşhur İspanyol şairlerinden Una. muno Alman askerlerini İspanya topraklarında görünce: — Memleketimi Alman askerinin Giğnediğini görmek beni öldürmiye kâfidir., diyor. : Ve iki dakika sonra rengi sarari- yor ve düşüp ölüyor. İ v ö İngilterede Sılkok adında biri 24 saat içinde babasını, baldızmı ve kay- Danasını ka; . Ölülerin cens- zeleri birer gün fasıla ie gömülmüş- tür. . . Rokfellerin şimdiye kadar hayır işlerine ve ilim müesseselerine verdi. ği paranın miktarı 685 milyon dolar yani bir milyar Türk birasıdır. . . Almanyanın son üç sene içinde ha. va kuvvetleri için sarfettiği para şu- dur: 1994 o 211.000,000 Mark 1985 500000000. , 1906 O 980,000.000 ,, Yekün 1.691,000,000 837 yılı içinde de daha 2,000; 2,500 tayyare yapılacağı bildirilmektedir. . : Londranm en zengin tacirlerinden bulunan Sir Naymend geçen gün 0- tomobilinde evine giderken birdenbi. re bayılmıştır. Doktorlarm derhal TAN Eski Bir Nazırın Siyasi Hatıraları eski idare zamanmda ihmal YÜ: | hastalığından Mes'uliyetin Bütün Yükü Hakkı Pasava Yükleniyor Onun için hükümetin zahiri mu- vaffakıyeti memnuniyet uyandır - makla beraber muhaliflerin müza. kere sırasında ve memleketin çok muhataralı bir gününde gösterdik. leri menfi temayüller ekseriyet fır- Kasımda büyük endişeler .uyandır. maktan hali kalmamış idi, abinenin yeni hayatında ve K meclisin bundan sonra Hes çirdiği müzakere safhalarında zu. hur eden çok çetin meseleler ve a. ğrr münakaşalar İttihat ve terakki Pirkasınm bu düşüncede haksız olmadığımı göstermiştir . Bundan sonra Meclisi Meb'usan- da ilk iş, Hakkı Paşa kabinesinin divanı âliye sevki icin Tarablus Garp meb'usları tarafından veri len uzun takririn havale edileceği encilmen veya şubenin seçilmesi ol muşta. Bir çok faydasız müzakereler, den sonra bu takrir ikinei şubeye havale edildi. Daha #onra hâdise, lerin gürültüsü arasında bir neti, ceye varmadan Orada (uyuştu, kaldı. Böyle bir takririn yazılıp veril, mesi, hiç şüphe yok, Tarablus Meb'uslarının en esaslı vazifeleri idi, fakat takririn yazılış tarzma, Hakkı Paşa ile Harbiye ve Dahili, ye Nazırlarınmn vazifelerini nasıl ihmal etmiş oldukları hakkında tamami arabian Garp meb'uslarmın kaleminden çıkma, dığını tahmin etmek güç değildi, örülüyordu ki muhalifler İttihat ve Terakki Pırka » sma ve hükümetlerine hücum için ellerine geçen bu firsatlan da isti, fade etmesini bilmişlerdi. dinden uğradığı perişanlık mey. danda ken şimdi böyle yeni bir donanmanın |'r kaç sene içinde hazırlanmasına imkân yoktur, uv Üç fıkra, Tarablus Garbın düşmana karşı müdafaa nm Hakkı Paşa kabinesinin iktida, rı dahilinde olmadığını itiraf et, miş oluyordu. Esaslı Üç nokta | böylece kabul ve teslim edildikten Meşrutiyet Mecli.i Meb'usanının ilk toplandığı bina: Sultanahmetteki yanan Adliye sarayı Ancak takririn hatırımdan çık. mıyan ilk f.kraları, okunurken DU azim siyasi hâdisenin bütün mes'. wliyet yükünü zavallı Haki Paşa. nm bir buçuk seneden biraz fazla süren sadareti zamanma atfetmek teki insafsızlığı düşünmüştüm. Fıkralar hulâsa olarak şunlardı: 1 — Osmanlı devletinin mevcut kuvvetleri, çok geniş olan Osman. hı mülkünü müdafaaya ve muhafa. zaya kâfi değildir. Bahusus mer. kezden o kadar uzak ve ayrı bulu. nan, Tarablus Garple muvasaleyi temin içinde pek mühim bahri «kuvvetlere lüzum ovardır. Böyle haller karğitmda müdafan ve mu, hafazasıma katiyyen imkân bulu. namaz. 2 — Bu kıt'anm düşman teca. vüzünden kurtarılması için düş. manlarınki kâğar kudretli ve me- habetli bir donanmaya ihtiyaç var dır, 3 — Osmanlı deniz kuvvetinin sonra takrirde diğer meselelerden dolayı ileri sürülen mes'uliyet, ol. sa olsa ancak günlük işlerdeki kü. surdan doğabilirdi. Fakat o büyük felâket karşısm. da bittin gözler bir mes'ul arıyor. du. Hakkı Paşa hüdisenin yükü sl tında ezilmiş kalmıştı. Neisini ve mevkiini müdafan etmek istemi, yordu, Her t ve bühtan karşı, sında teslimiyet gösterdi. Zaten ortada pek göründüğü de yoktu. Kendisini bizzat ve bilvasıta müdafaadan âciz olduğu için her. kös Hakkı Paşa uzerine yüklen. meyi kolay buluyordu. Fikiglerde müthiş hevecan var, dı. Hakikati kavrıyanlar da söz söylemekten çekiniyorlardı. Böylece Hakkı Pasa aleyhinde yükselen umumi hiddet ve infial kendisinin sokakta serbest gezebil, mesine mâni olacak, taşkıntıklara yol açacak dereceyi bulmuştu. Galetiriyet bu na bakınca ne görüyorsunuz?, Dinar — Halkevi yeni bin Me bir sinema salonunu, . kolların mesai daireleri ie Pİ Bafirhaneyi muhtevidir Ve &n güzel yapısıdır. Yeni radyo da vardır. Dinarda Yeni Halkevi gınmıştır. Bu bina, iki BÜYÜK #87 yaptıkları muaayene ve tahkik neti cesinde, bu zengin taciri suzun o Zâ mandanberi teneffüs ettiği benzin kokusu yüzünden böyle bir baygm. Uığa uğradığı anlaşılmıştır. Demek ki beşeriyetin başma şimdide bir (benzin hastalığı) çikmış oluyor. James Douğlas Lord Morton nü - mile İskoçya saltanat natpliği yapan bu adam giyotini İskoç- yaya ilk sokan, fakat İskoçya. da giyotin ile İlk idam olunan adamdır. Nikaragua dev etinin bir posta pulu bir volkan resmini taşir. James A. Gra - ham 35 sene - denberi müsa - bakalara iştirak eden bir atlet - tir. Babası da 50 sene mlisa - bakalara iştirak etmiştir. FAKAT DOGRUDUR Hiç Duydunuz mu? Amerikada King Morris isinde bir adamın salyası sekiz senedenberi simsiyahmış. . . Hindistanda bir nevi keçi vardır Bu cins keçiler sekiz boynuzludur. Hintliler bunları mukaddes olarak tanırlar ve taparlar. . . Pazar günleri sabahleyin erken bir kilo taze lzlim yiyecek olursanız W- zun ömürlü olursunuz. . . Bir Fransiz doktorunun tetkikle. rine göre yoğurt, zekâyı işleten bir gE'dadır. . . İngiliz ruhiyatçılarımdan Vİ. yam Pinçberg insanlardan korku de. nilen şeyi kaldırmak için senelerden. beri uğraşmaktadır, Bazı kimseler 4. zerinde yaptığı tecrifbelerde nisbi bir muvaffakıyetelde etmiş. . . Amerikada verem tedavisi için ye. ni bir usul keşfetmek için çok hard. retli bir faaliyet başlamıştır. Bildiği. miz buzun, bu hususta büyük bir rol oynamak istidadmda olduğu söyleni. yor. . . Avustralya yerlileri hâlâ vahset halinde yaşamaktadır, Müstemlekeci İngilizler bu vahşilerin neslini çürüt. mek, inkıraza uğratmak istiyorlardı Fakat bütün işkencelere rağmen A. vustralya vahşilerinin nesli inkıraz veni İli İİ Nuri Conker Recai Zade Ekrem merhum, kalb ölen akrabasından İ birinin mezar taşı için yazdığı kita bede şöyle demişti; “Ne hazirdir ki kalbi hassası, aisi mevti âcil oldu ona!,, Nuri Conkerin beklenmiyen, akla / getirilmek dahi İstenmiyen ölümü / karşısında, dudaklarından oo baba. mın bu beyti gayriihtiyari döküldü. Nuriyi yakından yanlardan, meclisinde bulunup ta hâz duyanlar. dan biri idim, Dalma edindiğim intı, ba onun, dostlarına karşı, aşinala, İ rna karşı, insanlara (karşı, temiz | kalbinde geniş bir sevgi sahası, eşsiz bir iyilik kabiliyeti, tatyip ve taltif m olduğu idi, Bu kalb sanki sevmek, aermak, okşamak için yaratılmıştı. İncinirdi belki, Fakat incitmezdi, Nurinin yanma sokulan her dertli, oradan ümitle, teselli ile ayrılırdı. Bu iyi adam ayni zamanda o yük sek bir vatanperverdi, Yurdun bir. çok topraklarında; o Çanakkalede, Muşta, Bitliste onun temiz kanmdan izler bulursunuz. Tarablus oGarbin hazin serencamna mâni olmak İçin oralara koşan bir avuç kahramanın arasında Nuri de vardı, Çocukluğundan beri tanıdığı Ata, türke aşk İle ve inançla bağlamıştı. Her yüksekliğin, her faziletin sem. boltnli, bu yükseklik ve fazilet Aşıkı büyük asker, onda görüyordu. Atatürkün meclisinde, yüce kur. tarıcmın yüzüne baktığı zamanlar, gözlüğünün arkasında, berrak nazar. ları, kaynağını gönlünün derinlikle, rinden alan bir lem'a İle parlardı. Nuri Conker, —buna iyice Imanım vardır ki— bir gok yerlerde mertçe istihkar eylediği hayatını Atatürkün kumandasile, büyük bir maksat uğ. runa ifna etmek emelinde idi. İ Ba emeline erişemedi. Ölüm gel di, onu evinde ve yatağında buldu. Conkbayırı kahramanı en rakik en hassas noktasmdan vuruldu. Böyle ölümler karşısında, insan tablatin kanunlarını isyanla telin © diyor. E. Ekrem « TALU Il Okuyucu Mektubu İ “Gümrükteki Muameleler "Gümrük komisyoncusu (Hi yet" imzasile mektup gönderen okuyucumuza: Mektubunuz üzerine gümrük ve antrepolarda tetkikat yaptırdık. Antrepoların uzaklığı o hakkındaki mütaleanız doğrudur. Fal Mu amelelerin kolcular vasıtasile ya * pılmasinda kolaylık görüldüğü tüc- carların ifadesinden de anlaşılıyor. Para yatırmak ve yanlışlıkları tas- hih etmek için Gümrük İdaresinin azami kolaylıklar temin ettiği de teyit edilmiştir. Bozuk ve Bakımsız Bir Sokak Bir okuyucumuz, gönderdiği mek tupta diyor ki: Belediyeden bir ricada buluna- cağım, Nişantaşında Güzelbahçe- kuyulu Bostan sokağında oturuyo- rum. Yolların tamiri için senevi ya- rım milyon lira tahsisat konuldu- İ ğunu duyuyoruz. Bizim sokak çöp arabası bile geçemiyecek vaziyet « tedir ve lâmbasızdır. Nişantaşı gibi bir mıntakaya bir yayakaldırımı ile bir lâmbayı çok görmiyerek o yaptırılırsa ( tervirat resmile bir senede bütün masrafını çıkarmak kabildir, Beşiktaş kayma- kamına, müracaat ettik. Müfettiş gönderdiler, bir seneyi geçti, H4lâ. ayni vaziyet devam ediyor. mmm bulmuyor, Çünkü #on dört seneden. beri Avustralyada vahşiler arasında nazarı dikkati celbedecek bir nüfus tezaytidü vardır.