4 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

4 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

em şe Nseri Kombinası » Nasıl islivor ? eN Memleket Röportajları o | Kayseri: 17 Eylül K ayseri mensucat fabrikası, , Basil bina, vesait, mal itibarile tamamile yeni ise, onu letenler, teknisyenler, hulâsa kafa bakımından da baştan aşağı mo - derndir, i Bütün İş, genç Türk müllendisle- rinin elinde ve kafasında hazmol » pruştur, Bundan dolayıdır ki, fab- rika yalnız memleketin dokuma !h- tiyacını temin etmekle kalmamış, milyonlara baliğ olan bir sermaye- nin Türk bilgisi, Türk çalışması ve 'Türk kafasile nasıl verimli bir ha- le geldiğini de ispat etmiştir. Ta - savvur edin ki daha birkaç ay evvel fabrikanın aylık istihsalâtı 900.000 metre kumaşken bugün bu miktar 2 milyonu bulmuştur. Şimdi yeni bir program tanzim edilmiştir.. Bu programa nazaran aylık imalât iki milyon 130 bin metreye yüksele- cektir. Bu, memleketteki doku- ma ihtiyacınm yüksek bir miktarı- nı temin edecek derecede mühim bir yektindur. E ylül aymda tesis edilen fabri. ka bir yıl içinde 13 milyon metre kumaş imal etmiştir. Bu ku- maşların kıymeti 2 milyon 200 bin liradır. Fabrikanın bir senelik mesaisi neticesinde (binlerce vatandaş iş bulduğu gibi bu kadar para da memleket dahilinde kalmış ve tedi- ye muvazenemizin lehine hizmet etmiştir. Adananm beyaz altını pamuk, dahili piyasada bir istihlâk sahası bulmuştur. Bütün bunlar memleket hesabma az kazanç mıdır? Ah, bir de şu bağ meselel mü - himmesi olmasa da Kayserili ame- le, kadın, erkek ve çocuklar bile fabrikaya rağbet gösterseler ne iyi olur. Koca bir şehir birdenbire kalkınır ve hareket haline geçen bir vücut olur. enç mühendislerden Güher ile beraber fabrikayı dolaşıyo * Tuz. Bana hiç üşenmeden, yorul - madan pamuğun nasil iplik olup sonra kumaş haline geldiğini dev gibi makinelerin etrafını dolaştıra- rak anlatıyor. Evvelâ hallaç'dai- resine giriyoruz. Gözüme bir ilân çarpıyor: “Sıtma başladı. Hergün kinin almız.” Sıtmaya karşı fabrikada esaslı bir mücadele açıldığı her tarafta görülüyor. Fabrikayı dolaştığınız zaman bu ilânm muhtelif şekilleri- ne her yerde tesadüf ediyorsunuz. Bağdan sonra sıtma da ayrıca bir dert. İşçi adedinin azalmasm- da da mühim bir amil bu oluyor. Hastalanan amele işine gelemiyor. Sıtma öldürmüyor amma süründü- rüyor . Nitekim seyahatimin bundan Sonraki kısımlarmda sıtmanm bil Kayseri fabrikasında iğler YAZAN | Mümtaz Faik tün mücadelelere rağmen birçok mmtakaları nasıl kemirdiğine, İkti- sadi faaliyet üzerinde nasil menfi bir tesir yaptığına bütün delilleri- le şahit oldum. Bu fabrikada gör- düğüm sıtma mücadelesinin ehem- miyetini o zaman anladım. Sıtma Üzerinde yaptığım. tetkikler ayri bir fasıldır ki, bunları daha sonra- ları uzun boylu izaha çalışacağım... ormi ımı, bilsem, sizleri Yi mele bebek tâbrikayı Kala dairesinğei iiibâ- ren kumaşların otomatik surette paket olduğu daireye kadar bera» berce gezdirirdim. Bu suretle ham pamuğun o yüzlerce makinelerde on binlerce masuraya nasıl incele incele sarıldığını, bu pamukların muhteşem merdanelerde nasıl ge- rilip kolalandığını, boyandığın:, ku- Tuduğunu ve nihayet dokunup öl- güldüğünü görürdünüz. Fakat fabrikanm azametini gör - meden ve dairelerin içinde dolaş- madan bu teknik tafsilâtı vermek hem zor, ve hem uzundur. Tasavvur edin ki ben bile bu fab- rikayı ancak Üç saatte gezebildim. İçihde görmediğim daha birçok yerleri de kaldı... abrika, bütün teknik vesaitle , beraber, içinde çalışanlarm medeni ihtiyaçlarını ve eğlenceleri- ni temin edecek birçok şeyleri de ihtiva ediyor. Bir tarafta büyük bir yüzme havuzu yapılmış, Kayse- rinin bu kavuran günlerinde bol su içinde vücudu dinlendirmek ne İyi bir şey... Saatlerce fabrikayı dolaştıktan sonrâ benim bile nezleme rağmen bu su içine gömüleceğim geliyor. Bir tarafta muntazam bir tenis kortu ve güzel bir patinaj yeri gö- zümü okşuyor. Genç mühendise sordum: — Boş zamanlarınızda ne İle va- kit geçirirsiniz? Gülerek cevap verdi: — Pek boş zamanımız yok. Çün- kü akşam geç vakte kadar çalışı- yoruz. Sabahleyin de erken kalk - .mak lâzım. — Sinemaya gider misiniz? — Bazan... — Ya şu yüzme havuzuna? — Bazan... Görliyorum ki, bu mühendisler en büyük zevki çalışmadan aliyor- lardı. Bu koskoca, bu milyonlarca met- re kumaş dokuyan, içinde binlerce amele çalıştıran fabrikanm teknik kadrosunu merak etmiştim. Meğer bu fabrika, bir işletme direktörlü- güne merbut altı şef tarafından idare ediliyormuş. O zaman fabrikada neden her dolaştığım dairede şef bolluğuna | tesadüf etmediğimi anladım. Mühendis Güber izah etti: — İşletme Direktörü Bay Os mandır, Ve buraya merbut bir ©- sas işletme, bir de tâli işletme var- | dır, Esas işletme üç kısımdan iba- rettir: İplik, dokuma, boya, İplik kısmının şefi benim. Dokuman şefi Mühendis Nuri, boyanın şefi Mühendis Mehmettir. 'Tâli işletme, santral, su ve yan- gm ve tamirhane kısımlarından ibarettir; Santralm şefi Mühendis Zahit, su ve yangının şefi Mühendis Şadi, tamirhanenin şefi Mühendis Hâyridir, Itı gefle a; iki milyon met- re-dokumar gıkârmak, haki“ kâten mühim bir meseledir. Bu hem şeflerin bilgi ve dirayetlerini, gösterir, hem de bir işin gef bol- luğu ile değil, belki şef bilgisi ve idaresi ile nekadar iyi randman verdiğini ispat eder. Halbuki tesis kıymeti 7 milyon Türk lirasından fazla olan bu fab- rikaya mukabil memleketimizde ni- ce nice müesseseler vardır ki bun- larm sermayeleri bu miktarın yüz- de biri olduğu halde içinde şef ve direktörden geçilmez. Hesap edil se iki memura bir direktör veya bir şef isabet eder, bunlarm ayrica muavinleri vardır. Birinin verdiği emri diğeri nakzeder. Meratip sil silesi yoktur. Memur veya İşçi, kimden emir alacağını bilmez. Her- kes işi oluruna bağlar, işler arasın. da bir ahenk, bir rabıta yoktur. Netice itibarile de müezetsenin içinde garip bir büro zihniyeti, bir kırtasiyecilik hüküm sürer ve rand- man da azalır. Modern sanayide, büyük sanayi - de, sermaye, makine ve işçi kadar teşkilât ( organisation) da mü- him bir iştir. Ve hattâ randmanm fazlalaşması ve çalışmanm düzenle yürümesi için, sermaye, makine ve işçiden de evvel gelir. Bu teşkilât meselesi çalışmadan ve sermaye - den muayyen bir zamanda azâmi verimi temin etmek bâakımmdan baslıbasma avrı bir ilim subesidir. Ron bir tarzda işlemek için, insan ve makine endüş- trisinin, zamanm heder olmasının önüne geçmek için bü (organisa- tion) bilgisine şiddetle ihtiyaç var. dır. Bunun için evvelâ birinci de- recede şef olacak adamın idâre kabiliyetini, şeflik evsafı bihak- kın haiz olup olmâdığını tayin et- mek ve sonfa teşkilâtı yapmak lâ- zımdır. İşte Kayseri fabrikası bu © bâ- kımdan da iftihara şayan bir mü- essesemizdir. Fabrikanın en son sistem makineleri kurulurken, şef- leri, idaresi bakımından da en mo- dern, en rasyonel bir tarzda işle « mesini temin için bütün teşkilât ilminin koyduğu kaidelere riayet edilmiştir. İ setmeye başlamışlardır. Hüseyin bu YAN Izmirde Hiç Yok- tan Bir Cinayet “Narhdere ,, Muhtarı Bir Aile Husumetine Kurban Gitti i Uzüm ve İ murlar Alman Üzüm ve Izmir, (Hususi muhabirimizden) — Almanyada ürünlerimizin son hafta piyasası hakkında Berlin Türk Tica- ret odası tarafından buradaki alâ - kadarlara bir rapor gelmiştir. Bu ra İ pora göre, İzmirde ve Egenin muh * telif yerlerinde yağan son yağmurlar yüzünden gerek üzüm ve gerek incir piyasalarında yüksülmeler kayucdil- miştir. Hamburg kuru üzüm piyasa- sı bu hafta içinde yeniden ehemi - yetli nisbette kuvvetlenmiştir. Ha - ber verildiğine göre gerek Hamburg tan mevcut 1935 mahsulü partiler, gerek yeni mahsul üzerinden ehem- miyetli sayılacak işler yapılmıştır. Piyasanın bu suretle inkişafı üze Yukarda: Öldürülen Muhtar Hüseyin, altta: Katillerden Lisan Emir (Husüsf muhabir “YYETK yere Dertte yeterde Narlıdere köyünde bir muş ve köyün muhtarı Hüseyin, iki akrabası tarafmdan allevi bir husumet yüzünden kutuğu altma biçak sokulmak suretile öldürülmüş! tür. Katiller cinayeti müteakip kaç-| mışlardır. Zabıtaca takip olunmakta” İ dırlar. Hâdise şöyle olmuştur. Mu” tar lü seyin, köy kahvesinde birkaç arka- daşile oturmakta iken geç vakit ak- rabasından Kırir"Ali Oğlu Lişan ve arabacı Hasan gelmişler, sarhoş ol- dukları için etrafa küfürler savur - maya başlamışlar ve Muhtar Hüse- yinle Lisanm hemşiresi yüzünden mevcut bir sile husumetinden beh - et Ol göRütü üzerine dışarıya çikmiş ve bunlara ühet tavsiye etmiştir. Bunun Üzerine Lisanla Mustafa ani olarak Muhtarın üzerine iki iskemle savurmüuşlar ve akebinde de biçakla rın çekerek var kuvvetlerile zavallı muhtarın vücudüne saplamaya baş» lamışlardır. Muhtar, Lisan tarafın. gan: koltuğu altına Saplanan şiddetli bir biçak darbesile esasen yere yı kılra!$ bulunuyordu. Aldığı diğer ya-| raların da tesirile kendini kaybet -| miştir, | Yaralı, kaldırıldığı memleket has- | tanesinde az sonra ölmüştyr. Katil. | ler hâdiseyi müteakip Urla cihetine doğru kaçmışlardır. Zabrta izleri ü- zerindedir. . Ödemişte Yedi Ev Yandı | Izmir (Hususi muhabirimizden) — | Dün saat 15 raddelerinde Odemişin Meşrutiyet mahallesinde bir yangn çıkmıştır. Yangın, arabacı paşa Mus tafa karısı Ulfet ve manifaturacı Sü leymanın evinden çıkmıştır. Iki saat içinde yedi ev yanmıştır. Bu sırada hava çok rüzgürli olduğu için yan - gın çok zorlukla söndürülebilmiş, Ö- demişliler müthiş bir tehlike atlat - gaşlardır. Bu yangından husule gelen zarar | miktarı on bin lira tahmin olunmak | rine fiatlarda dahi yeniden bazı yük- selmeler kaydolunmuştur, Meselâ 9 numaralı üzümler için yüz kilo başma sif Hamburg 175 liraya kadar fiat istendiği haber &- nmıştır. Buna karşı - tabii ihracat larm satışa istekli bulunmaları şar tile - bilfül satışlar 9 numaralı için 16,5 lira üzerinden yapılmaktadır. Dikkate değer ki, İzmir piyasasında dahi kurum, fiatlerin düşmesine meydan vermemek için kat'i karar al mıştır. Zaten dış piyasalardaki itha- lâtçı firmalarda üzüm fiatlerinin düş mesine imkân bulunmadığına kani ol muş bulunmaktadırlar, Üzüm kurumu imalathanesinde çok temiz bir şekille hazırlanan muh telif (Tariş) üzüm tipleri ile Jetan- dardizasyona doğru ilk adımlar a - tilmiş oluyor. Diş piyasalarda kısa nda çok tutunan “Tariş, pleri hakikaten #efls $6 bazi ihya- TE YAT LERE AÇA LAK la amele çalıştırmak lâzımgeleceği ve bu suretle maliyet fiatinin yüksel mesine sebebiyet verileceği iddiasmı Malatyada Imar İşleri . Dördüncü Büyük Doku- ma Fabrikası İçin İnşaat Malatya, (Hususi muhabirimiz - den) — Dördüncü büyük dokuma fabrikasının 151000 lira keşifli işçi evlerile 20000 lira keşifli hükümet ko nağı temel inşaatı burada teşekkül eden şirkete ihale edildiğinden bu günlerde işe başlanacaktır. Hususi idare tarafından yaptırı!- makta olan hastanenin ikinci kısım inşaatının keşfi de 50000 lira üzerin den ihale edildi. Hastane müteahhit leri ayni zamanda 26000 lira keyifli ürgü,, suyu kanalının açılması £ şini de teahhüt ettiler. Şehir plânınım tatbiki için icap e den tali plânların hazırlanması bele- diyece 1500 liraya yaptırılmakta ol- duğundan yakında Malatyada çok bü- yük ve kıymetli eserlerin meydana gelmesi beklenmektedir. Şİ ki * Akhisar, (Tan) — Önemli is- tihsal merkezlerimizden biri (olan ilçemizde bir meteoroloji istasiyonu tesis edilmesi hakkındaki belediye - mizin müracaati kabul edilmiş ve yapılan tesisat ikmal edildiğinden istasiyon açılmıştır. * Balıkesir, (Tan) — Balikesir belediye reisliğine yeniden seçilen Naci Kodanazm emri tasdikten çık. mış ve İşe başlamıştır. * Merzifon, (Tdn) — Spor hare- ketleri ilerlemektedir. Fakat, maç yapılabilecek muntazam bir saha yoktur. Bu ihtiyaç yeniden mevzuu- bahs olmıya başlamıştır. * Yalova, (TAN) — Burada on beş günde bir yeni bir gazete çıka» rılacaktır. Tlk nüshası bugünlerde İn- tişar edecek olan bu gazete köylüyü alâkadar eden bütün havadisleri tadır. vaktinde verecektir . 4-10. 90 İncir Piya- sası Yükseliyor “Ege,, nin Muhtelif Yerlerine Yağan Son Yağ İncir Piyasası Yükselt “İzmir,, in nefis üzümlerind. Bir salkımın güzel tablosu * serdetmektedirler. Bundan başi bu şekilde hazirlanan "Tariş tipleri! diş piyasalarda fazla tutunmasın: da şikâyete başlamışlardır. İncir piyasası İncir piyasası bu hafta biraz kuvetlenmiş ve bazı tiplerin fiatler de yeniden hafif yükselmeler kay! dolunmuştur. Bu arada sözgelimi tane gelen ekstra incirler için kilo başına sif Hamb geçen haftaki 9,5 lira yerine bu bi ta on liraya kadar fiyat istenm kilosu 68 ları zanned şeceği de hemen hiç umulmamak tadır, 3 Meçhul Haydut İst bullu Bir Kadının Çantasını Kaptılar Gebze (Hususi muhabirimizden)» Istanbulda Aksarayda Yusuf o Pi civarında Kadri Bey sokağında 1/ numaralı evde oturan Bayan Aliy bura hukuk mahkemesi zabıt kö! bi Bay Akife evvelki gün üzere Gebzeden ayrılmıştır. istasyona giderken, kasabanın iki lo metro ötesindeki “incirli çeşmi mevkiinde, çalılar arasında sakla nan Üç kişinin hücumuna uğrami tır. Bunlardan biri Aliyenin üzeri atılmış ve içinde 15 altm beşibir! 30 âdet beşer liralık evrakı nakdi; ile iki adet altın-lira bulunan savuşup gitmişlerdir. Bayan Aliye, ağlıyarak müdi mandanı Bay Kâzım soyguncuları ramaktadır. Karamanda imar çalışmaları Karaman, (Tan) — Imar için Jlışmalar devam ediyor. Parti tara İfindan bir musiki kursu açılmış | Kura Ahmet Çavuş tarafından $ re olunmaktadır. Son günlerde valar birdenbire soğumuştur. Çift gi, harmanmı kaldırmakla meşgul dür. Mahsul vaziyeti iyidir. Yabancı Dil Kursları Akhisar, (Tan) — Halkevimiz bancı dil kursları mevsim dolayısi tatil edilmişti. Kurslarda ye! artmakta olduğu görülmüştür. gelmiş ve bugün Istanbula eğ yıl ini ut Ancak ithalâfçılarm bu fiati slim ye giri” PERUK yarra yay orsa da fiatlerin.dif — Gebzede Mühirtk... Bir Soygunculu m bur han Any nini elinden kapmıştır. iğ N mumi Bay Celâle müracaat etmişti. Müddeiumumllik ve jandarma i ği i N N

Bu sayıdan diğer sayfalar: