ilk maçta nasıl yenildik ? Kafile ile beraber Moskovaya giden arkadaşımız, Dinamo stadında 4 - O kaybettiğimiz maçın ta Moskova, 18 (Kafile ile beraber gi- den arkadaşımız yaziyor) — Bugün ilk maçımızı Dinamo takımile yapa- cağız. Takım sabahleyin tebliğ edil- di. Şöyle tesbit edilmiş: Cihat, Hüz- nü, Lütfi, Fikret, Hakkı, Reşat, Nİ- yazi, Fuat, Gündüz, Şeref, Eşref. Saat üç buçukta otobüslerle stada| gittik. Yollarda halk mahşer gibi sta- âz akıyor. Tramvay. otobüs, omni- bos, otomobil velhasıl bütün nakil va- sıtaları tıklım tiklim dolu. i Eskiden 70 bin kişi alan Dinamo; stadı son yapılan tadilâtla 100 bin kişilik oturacak muazzam bir stad haline ifrağ edilmiş. Saat tam dördü 10 geçe evvelâ bi- zimkiler çikarak halkı selâmlaıdı'ar, Lâcivert üstüne kırmızı yakalı for- ma giymişler. Arkadan Dinamo taki- mı göründü. Beyaz üstüne ufki yeşil çizgili formaları var. Hükümet locasında halk kprmiser- leri reis muavini Antipof, komiserler heyeti azaları, Kızılordu erkânihar- biyei umumiye reisi Yegoref, Kara- ban yoldaş ve Moskovada bulunan ecnebi hükümet mümessilleri bulunu- yorlar. Oyun başlarken Spor teşkilâtı ikinci reisi yoldağ Rospevin, iki memleket dostluğu Üze- rine kisa bir söylev verdikten sonra futbol kafilesi reisi Kemal Halime bayrak vördi. Kemal Halim bü söy- Jeve mukabele ederek Halkevi bayra- ğını kendisine takdim etti: Mili krş Jar çalındıktan sonra, Sovyet tale — mmm kaptanı merkez muhaciın Sinir »of Hüsnüye bir büket verdi. Parayı onlar kazandılar. Güneş #- Jeyhimize olarak hakem Usufun idaresinde oyuna bizimkiler başladı. Santradan sağa ve oradan 80l içe ge- çen seri bir akm. Sağ bekleri uzun bir vuruşla kurtardı. Sol açıkları va- #itasile yaptıkları tehlikeli akımda “ top sağ İçe geçti. Hüsnüyü atlatan sağ İç topu açığa geçirdi. Fikret bir ok gibi fırlıyarak topu aldı. Soldan tekrar akm tazeledik Şerefin Eşrefe geçirdiği topu Şeref çok güzel orta- Jadı. Gündüz kafaya sıçramakta geç kaldı. Niyazi önündeki hafı atlatarak ortaya şandelledi. Şerefin vole şütü bir metre yandan avut oldu. İki tarafın tehlikeli akınları Dakika 8: Çok seri oynamaya baş- yan Sovyetler soldan kalemizi teh- dit ediyorlar. Lâtfinin bir anlık ufak bir tereddüdü santrforlarıni kaleci- mizle karşı karşıya bıraktı. 10 metre- den çekilen şütü Cihat havada bir fsilâtını " yazıyor rm emar Bugün Rusyada oywuyan futbolcülerimizin ekserisile yapılmış muhlelilin son zamanlarda Taksim sahasında Boçkay takımına karşı oyununda Fikretin kale önünde hücum ederken almmış bir resmi sağ açığın demarke kaldığını bisse - den sol açık ustalıklı bir vuruşla to-| pu sağa geçirdi. Ve mükemmel bir 0- yuncu olan sağ açık da büyük bir 80- ğukkanlılıkla rahat bir vuruşla topu ağlara taktı: Sovyet 1 - Türk - 0. Oyun başlıyalı 23 dakika » olduğu halde bizim takım hâlâ kendini top- İıyamadı, Mütemadiyen bocalamakta- yız. Sovyetler şimdiye kadar görme- diğimiz bir şekilde oynıyorlar. Seri ve © nisbette teknik, Maamafih bü işte hakemin de mühim rolü vardır ya. Çünkü seri oynarken yaptıkları ataklarda mütemadiyen favul yapı - yorlar. Buralarda böyle ufak şeylere ehemmiyet verilmiyor. Favuiler an - cak kan çıkmca görülüyor, plonjonla kurtararak dakikâlarca al- kışlandı. Dakika 10: Soldan Ani bir akm ya- piyoruz. Şerefin çok yakımdan çekti- gi sıkı şütü direk kurtardı. Dakika 12 Tâtfinin yer tutamamasından isti- fade eden sağ içleri Fikreti de atlata- Tak beş metre mesafeden çektiği siki şütü Cihat harikulâde bir yatışia kor- nere atarak bertaraf etti. Sovyetler oyun üzerinde hakimiyeti almaya baş Jadılar. Bizimkilerde bir tutukluk var. Verdikleri paslar birbirini bulmuyor, bilerek oynamıyorlar, teknik namma bir şey yok. Sallapati bir oyun. Bizimkilerin bu beceriksizliklerini anlıyan Sovyetler açıldıkça açıldılar, ve oyunu bizim sahaya intikal ettir - mekte güçlük çekmediler. Dakika 15: Sağ iç ve sağ açık gi- zel ve teknik bir paslaşmadan sonra Fikreti geçtiler, Müsait vaziyette o - Jan santrfora giden top durmadan kalemize havale eğildi. Cihat yum- ruklıyarak kornere attı. Bu sırada #ağ İçle çarpışan Lütfi beline yediği bir diz darbesile sakatlandı. Sovyetlerin ilk golü Dakika 16: Soldan seri bir akin yapıyorlar, Sol açığın bu tehlikeli vaziyetine mâni olmak için müdafile- #mizin hepsi birden üstüne koştular. Aleyhimize bir penaltı Dakika 24: Santrforları topu orta- dan kaparak kalemize .doğru âdeta kayıyor. Hüsnü ve Reşat ikisi birden Üzerine çıkış yaptılar. Reşat arkadan bir ayak çıkararak topu kurtardı. Uzun bir düdük.. Hakem koşarak geldi ve penaltı yerini gösterdi. Şaşırdık.. Ortada penaltılık hiçbir gey yok... Bunu, takımının galibiyeti- ni garanti etmek İçin icat edilmiş bir avantaj telâkki edenler oldu. Top kondu. Sıkı bir şüt.. Ust direk ve ka- leci bu haksız penaltıyı kalemize sok- Dakika 27: Oyun kalemizin önünde devam ediyor. Takımda hiçbir anlaş ma yok.. Sonsuz bir didinme halinde botalıyoruz. Önündeki hafı atlatan merkez muhacim Smirnof müsait vaziyette gördüğü sağ açığa topü ge- çirdi. Sağ açığın acele İle” yavaş çektiği şütü Cihat yakaladı. Dakika 30: Biraz açılır gibi olduk, fakat bu uzun sürmedi. Niyazi vası. tasile yaptığımız bir hilcumda kalele- ri karıştı. Aleyhimize favul. Soldan tazelediğimiz diğer bir hücumda Fua- din şütü avut... Smirnof kalelerinin sıkıştığını görerek gerilere kadar gi- dip topu alarak önüne çıkanları atla- tarak kalemize akıyor. Top &ol içe geçti. Hüsnü çok müsait vaziyette bu- lunan sol İçin ayaklarıma kapanarak mühakkak bir gole mâni oldu. Müdafaanm en muvaffak oyuncu- ları Cihat ve Hüsnü, Fikret de on - larda naşağı kalmıyor. Dakika 88: Aleyhimize sağdan fa- vul. Cihat yumrukladı. Santrhafları önüne gelen topa çok âni bir şüt çek- ti. Cihat zamanında bir yatış yapa” rak direğe sürtünerek kaleye girecek olan topu kurtardı . Dakika 42: Onlarm kalesi önüne kadar gidebildik, Gündüzün derin bir pasmı yakalıyan Niyazinin ortası Şe- Spor kafilemiz Leningrada vardı Heyetimiz şerefine bir kabul resmi yapıldı Moskova, 23 (A.A) — Voks öemi- yeti başkanı, Arssev, Türk - Spor heyeti şerefine bir kabul resmi ter- tip etmiştir. Bu heyet mensupları Türk maslâhatgüzarı, Türkiye büyük elçiliği erkânı, Sovyet Rusya beden terbiyesi kurumu başkanı Kârçenkö, Dışişleri Bakanlığı birinci şark büro- su şefi Zuckermann, Dışişleri Bakan- lığı yüksek memurları, Türk ve Sov- yet gazetecileri kabul resminde ha- gır bulunmuşlardır . Cevdet Kerim ile Arossev nutuk- lar teati etmişlerdir. Cevdet Kerim Moskova Sovyet ikinci başkanı Mel- bard tarafından kabul olunmuştur. Bugünkü müsabakalar Moskova, 23 (A.A.) — Türk spor heyeti dün akşam Leningrada hare- ket etmiştir. Türk misafirler Leningrad'da 24/9 tarihinde Leningradın Siklistla bisik- let klübü ile yüz kilometre üzerinde koşacaklar ve Leningradm Dinamo ve Krasnaia Zaria o takımlarından müteşekkil bir muhtelit takımla fut- bol maçı yapacaklardır. 25 Eylülde güreş ve 6#krim müsa- bakaları yapılacaktır. Sporcularımız Leningratta Leningrad, 74 (A.A.) — Hususi muhabirimiz bildiriyor: Sast 10,30 da Leningrada geldik. Futbol maçı 24 eylül saat 16,30 da oynanacaktır. 25 eylül saat 17,30 da eskrim, aynı gün saat 20 de gü- reş müsabakaları yapılacaktır. 28 eylül şâat 11 de bisiklet mlisabakası olacak ve o gece Klefe hareket edi- lecektir. m a lerile o kadar mükemmel anlaşıyor - lar ki karşılarında futbolün bütün inceliklerini kavrayan Fikret bile tu- tunamıyor. Dakika 15: Soldan Eşref vasıtasile İbir akm'yapiyoruz. Gündüze geçen pa deal gg ve a İz Dakika 20: Merkezden hesaplı bir akm yapiyoruz. Gündüzden Esada ve ondan da Salde geçen topu Sait völe bir şütle kaleye gönderdi. Direği sıyırarak avuta giden bu top Sovyet- lere epey heyecan geçirtti. Dakika 25: Ortalarda oynanan O - yun santrforun âni bir pasile sağ 4- çıklarına geçti. Bu oyuncu topu süre- rek 20 metreden tutulmasına imkân olmıyan bir burun şütile 3 üncü gol- lerini yaptı: Sovyet 3 - Türk 0. Sanj yapılmasile bizim kalenin ö- nünde karışması bir oldu. Smirnofun şütünü Cihat yatarak kurtardı. Dakika 34: Soldan yaptıkları bir akında 80i içleri İlin müsait vaziyette olan sağ açığa topu geçirdi. Müdafi ve kalecimizin ofsayt diye durakla- reften Eşrefe ve Eşreften avuta git- ti. Ve oyun ortada oynanırkren İlk devre 1 - 0 aleyhimize neticelendi. İkinci devrede Ikinci devreye takımımız #antrha- fa Esadı, sağ içe Saidi, sağ beke Fa- zılı alarak çıktı. Takımda yapılan bu tadilât daha düzgün oynamamızı in - taç ediyor. Nitekim, akınlarımız üst- üste olmaya ve takımda ahenk tees- süs etmeye başladr. Niyazinin sağdan ortaladığı topu Eşref kapsrak geride ve müsait vaziyette bulunan Şerefe geçirdi. Şerefin şütü kaleye gider - ken Niyazinin ofsaydını hakem yaka- ladı, Dakika 7: Sağ açıkları vasttasile hücum ediyorlar, Bu sağ açık çok müthiş bir oyuncu. Bütün oyun müd- detince bir tek falso yaptığını gürme- dim. Her topa vürugu bilgiye istinat ediyor. Üstüne gelen Fikreti hafif bir bel hareketile geçtikten sonra topu ortaladı. Santrfor kafa İle topu sağ iç Yakoşine geçirdi. e Yakoşin Hüs- nünln müdahalesine meydan bırak « madan şimşek gibi bir şütle ikinci go- lü yaptı: Sovyet 2 - Türk 0. Sovyetler hâkim oynuyorlar Oyun tekrar onların hakimiyeti al- tina girmeye başladı. En fazla sağ taraftan akın yapıyorlar. En iyi o- yuncuları ortadan itibaren santrfor, sağ İç, sağ açık: Bu Üç oyuncu birbir- malarma ehemmiyet vermiyen bu yir tıcı oyuncu topu dördüncü defa ol - mak üzere ağlara taktı, Sovyet 4 - Türk 0. Sovyet futbolünde terakki Geçen senelere nisbeten futbolün Sovyet Rusyada çok terakki ettiğini bugünkü oyun çok bariz bir surette belli etmiştir. 90 dakikanın 80 daki- kası onlar tarafmdan Oynanmış ve ancak 10 dakikası o da Şahsi akınlar olmak üzere bizim taraftan oynan - mıştır. 80 dakikada bütün oyunu - muz onların yüksek tekniğine karşı koyabilmek için didinme halinde geçmiştir. Dakika 40: Son gayretimizle oyni- yorüz. Niyaziye kale yakınında yapı- lan favulden ilk sıkı ve isabetli şütü- müzü kaleye gönderdik. Maalesef bu- nu da kalecileri mükemmel bir plon- jonla atlatarak bizim şeref sayımıza mâni oldu. Son dakikalar Sovyetlerin çılgm hilcumları altında geçti. Hüsnü ve Cihat ilmidin fevkinde kurtarrışlar yaparak fazla sayılara mâni oldular, Günlin en muvaffak oyuncusu başta kaleci Cihat olmak üzere Hüsnü ve Mehmet Reşattır. Fikret de kendine düşen vazifeyi başarmıştır. Forvert maalesef tahminin fevkinde bozuk ve irtibatsız oynamıştır. Şazi TEZCAN | TAN aaa a aannnçnçâpç©phm m 21 96 —— Öyleyse karım değildi!. Yazan: A. Tehökhov Çeviren: Faik Beremen un Bitişikteki oOodada © fareler - ci- rit oynuyordu. Rüzgâr matem hava- #ı çalar gibi inliyordu. Ağaçler eğili- yor, bağırıyor ve ağlıyordu. Korkunç bir gürültü — her halde pancur ola- caktı — penceremin kenarlarına vu- ruyordu. Bütün bunlara başımm ve bâşımla beraber. ortada ne varsa döndüğünü ilâve -edin.. Gözlerimi kapadığım vakit, karyolamın boş evi dolaşarak uçtuğunu ve cinlerle köşe kapmaca oynadığını görür gibi olu - yordum. Daha az korkmak için mumu sön- dürdüm. Çünkü boş odalar aydınlık- ken, karanlık oldukları zamandan da- ba korkunçturlar... Koloneli dinliyen Üç kız ona daha ziyade yaklaşarak sabit bir nazarla ve dikkatle dinlemiye başladılar. — Sonra matmazeller, diye kolonel devam etti. Nekadar uğraştıysam bir türlü uyuyamadım. Kâh pencereden | hırsızların girdiğini, kâh birisinin o- 'muzuma dokürduğunu duyar gibi o- luyordum. Bir sözle, insanm sinirli bulunduğu zamanlarda duyabildiği bütün müz'iç ve evhaml şeyleri ben de o anda hissediyordum. * Fakat bir aralık biltün bu şeytani düşüncelerle gürültülerin arasmda, yere slirünen bir pantoflanm net s6- sini farkettim. Kulağımı kabarttım. Birisi kapıya doğru yaklaşıyordu. Geldi, kapıyı açtı ve içeri girdi. — Kimdir 0? diyerek yerimden fırladim. — Benim. Korkma! diye bir kadm sesi cevap verdi. Kapıya doğru yürüdüm. Tatlı ve yumuşak bir elin omuzuma dokun - duğunu hissettim. Kulağıma şunu fısıldadı: — Seni seviyorum... Sen benim için hayattan da daha azizsin!.. Sıcak nefesler yanaklarıma ; çar- a. Bertmaları; yaytanlaiı unu- tara Kara sihâ aldim, One vücuttu!. Tabiat böyle vücutları ancak on senede bir ve ısmarlama ke meydana ge tirebilirdi. Nefesi musttardı. Kendimi daha fazla tutamıyarak kollarımla onu sıkmıya başladım. Dudaklarımız w- cup bir tavırla sarktı. Bu hikâye o kadar güzel başladığı halde — Allah bilir — böyle mi bitecekti? Karınız ha... Pardon ama, mösyö bu anlat- tığmız vak'a o kadar enteresan de- ğil.. Hem hiç te fevkalâde güzel bir tarafı yok... — Ne garip şey! Demek o kadınm, meşru karım olmamasını mı arzu ediyordunuz.. Başka bir kadın mi ol- malıydı?.. Ah matmazeller, eğer şim- diden böyle düşünürseniz evlendiği- niz zaman ne olacak sonra?.. Genç kızlar utanarak sustular ve surat, ederek - esnemiye başladılar. Yemekte hiçbir şey yemiyorlar, ek- mekleri evirip çeviriyorlardı. Hiçbir şey konuşmuyordular. Nihayet ara- larından biri sabredemedi: — Hayır, dedi, Bu ayni zamanda bir hiyanet, bir aldatmacadır. Ma» demki bu hikâye böyle bitecekti, onu ne diye anlattınız? Doğrusu ben bu yak'ada hiç te zarif bir yer göremi- yorum. Hem ayni zamanda imkân- siz bir şey... Biri daha atılarak: — Çok cazip bir şekilde başladı. mızdı, Sonra birden pusulayı şaşır- dınız.. Bu bizimle alay etmekten başka bir şey değil doğrusu... Bunun Üzerine kolonel; — Hah... İştel, Matmâzeller (açıldılar, sevindiler, gözleri pırıldadı. Kolonele daha fazla sokularak ona şarap doldurup bir sürü sualler sordular, Can sikmtısı çabuk kayboldu. Yemekler dahi ay- ni akıbete uğradılar. Çünkü matma- zeller şimdi büylik bir iştiha İle ye- meklerini yiyorlardı. BİTTİ Radyo Bugünkü program İstanbul Öğle neşriyatı — Saat: 12.30: Plâkla Türk musikisi. 12,50: Havadis, 13,05: Plâkla hafif müzik, 13,25 -- 1400: Muhtelif plâir zun bir öpüşle birleşti. Sizin ve bü- tün düya kadmlarmın başma ye min ederim ki, mezara kadar o gün- gü busenin tadımı unutamıyacağım. Kolonel sustu. Yarım bardak su içtikten sonra sesini daha ziyade al- çaltarak devam eyledi: — Ertesi gün pencereden bakmca fırtmanın fazlalaştığını gördüm. Yo- la çıkmanın imkünı yoktu. O gün ge- ne, kâhyanm yanında geçirmek icap ediyordu. Yeniden kafayı çekip kâ- İrt oynamaktan başka yapılacak bir iş bulamadım. Akşam boş daireye döndüm ve tam gece yarısı o kadına tekrar ka- vuştum. Evet, matmazeller, o gece- yi aşksız geçireydim, sıkıntıdan mu- hakkak ölürdüm. Kolonel içini çekti. Ayağa kalka - rak sessiz ve yavaş adımlarla salon- da gezinmiye başladı. Sabırsızlıktan ölecek bir hale ge * len bir matmazel atilarak: — E, sonra ne oldu? diye sordu. — Hiç. Ertesi günü yola devam ettim. Hepsi birden korkak bir sesle: — Fakat o kadm kimdi? dediler, ,— Kim olduğunu anladınız zanne- diyorum. — Hâyır bir şey anlamadık. — Karımdı. Uç genç kız, etlerine bir iğne bat- mış gibi somurtarak: — Fakat nasıl olur? diye sordular. Kolonel omuzları silkti ve: — Hey Allahım! dedi. Bunda ma- kul olmıyan bir cihet yok ki... Size her şeyi apaçık anlattım. Chevelki'ye karımla birlikte gitmiştim. Oda boş dairede, yanıbaşımdaki odada yatı - yordu. Bunda “anlaşılmıyacak ne var? —Hayda!., Diye mstmasailerin kolları mah- neşriyatı, Akşam neşriyatı — Saat: 18,30: Çay sa- #ti ve dans masikisi. 19,30: Konferans: Dol tor Salim Ahmet tarafından; 2000: Türk Musiki Heyeti taralmdan klâsik eserler. Rıfat ve arkadaşları tarafından Türke gasikisi. 210: Plâkla sololar. 21,0: Or- kestra: 1—Krğarertin Grenadada gece karara. bı üvertğ; re Diken gülü balesi. 3 — Offenbahch'ın Güzel Elena operetin- den parçalar. 4 — Massenet'den muhtelif karakter pare calar p» $ —Tellam küçük vals, 6 —Sehuman'ın Akşam şarkımı, 22,30 — 23,00: Ajans haberleri, * Günün program özü 24.0.1936” SENFONİLER; 21,10 Münih: Berlior'un “Fanlasik"i. HAFİF KONSERLER 18 © Varsova: Sergiden konser nakli, 19 | Bükreş: Hafif musiki, i 20,15 Mozart; Mozart'ın eserlerinden 20,40 Varşova: Balet musikisi, 21,10 Sottens: Balet musikisi, 21,10 Stlitgart: Orkestra, i 21.25 Bükreş: Pik. 20,10 Zürih: Emil Frey'in eserlerinden. 21,30 Breslv: Bando mızıka. Deutschlandsender: Serenadlar. OPERALAR 11,59 Kol eşya Weberin “Abu Hasan” ope 23,10 Viyana: Wagner'in “Walküre'si Gi rinci perde). OPERETLER: 21 Büdapeşte; Fortunino'nun “Galatee” op: 5 : Emsmerieh Kalmanın “Moms terini” operet, ODA MUSİKİSİ: 20 Hamburg: Debusay, Brahms, 75,30 Londra (Nasyonal): Trio oda müsiği PİYESLER 20 Lüâypriğ: “Thomas Münzer”, 22 Tofino: “Nemica”, 72 Münih: “Isabesu, Frau Königin”, DANS MUSİKİSİ 71,10 Berlin, Hambarg, Lâypeig. 23, Brno, Prag, Varyovar"2,10 Bertin ve'di ğer bazı Alman postaları. 24,30: Peşte, Vi- yana, # sare Kapalı kısmında Halk Opereti Bu akşam 21.45 de Tarin Kuşu. Ayrıca: Elektrikli kuklalar,