a Sie) İM eee Sağlık a AcıHakikatler| | 928. yaar, eniyi Yazan : Ziya” Şakir Bir elde su, bir elde Ferit Paşa Avrupa nüfuzu olduğunu iddiaya kalkışmıştı! — Bu hakları, mkâr kabul etmez. Ancak şu var ki, reylerinden fayda yerine zarar memuldür... Eğer işle -| rin bir an evvel tabi! mecraya girmö-| 8 matlüp ise, sadareti derhal Tevfik | Paşaya tevdi buyurmakdır. Bu sözler, Vahdettin üzerinde, da- ha büyük bir hoşnutsuzluk tevlit et- Si — Onu sulhten sonra düşünürüz. Demişti. Reşit Bey; söylediği sözlerin, pa- dişah Vahdettini düşündüreceğini, ve makul bir şekilde karar verdire- ceğini beklerken; sadrazam (vekili olan (Şeyhlslâm Dürrüzade Abdul. Ish Efendi) tarafından kendisine bir emir tebliğ edilmişti. Bu emrin hulâsası, şundan ibaretti: (Dakika fevtetmedeu, Parise av - det ediniz.) Ayni zamanda, İstanbuldaki Ingi - liz Kuvayı Bahriye Kumandanı (A - miral Dörubak) tan da şöyle bir haber gelmişti: /Seynahatinize tahsis eğilen kruva- ör, Kızkulesi açığında. harekete mü- heyyadır.) Reşit Bey, bu isticalin mana Ve Taahiyetini keşfetmekte gecikmemiş- ti. Arkadaşı Cemil Paşayı da yanina âlarak, — aldığı emir mucibince, da- kika fevtetmeden — Ingiliz kruva - zörüne binmişti. Bu gemi, Istanbulda bulunan In- giliz harp gemilerinin en sür'atlisi idi, Ve geminin kaptanı da, son sür- atle hareket için emi: telâkki etmiş- ti, Acelenin derecesini şundan an- lamalı ki; gündüz saat ikide hare - kel eden gemi; gece karanlığı bas- madan Çanakkale Boğuzını geçmiş- ti. Reşit Beyle Cemil Paşa bu sürat- le Tararta vâsıl olmuşlar; oradan da bir 'süra't katarlle — galiba, husu- si bir trenle — Parise gitmişlerdi. Istasiyonda, muratkzs heyetinin refakatine memur Miralay Hanri, Cemil Paşa ile Reşit Beyi istikbal et- miş; öfkeli ve müteessir bir halde: — AhI. Bü adam, ne yaptı? Demişti... Ve sonra, acına acına sözüne devam ederek; Damat Ferit Paşanm; köndi kafasına göre bir cevapname yazarak konferansa gön derdiğini ilâve etmişti. Paristeki heyet te teessür içinde idi. Damat Ferit Paşarun işe müda- kalesini görünce: — Bu şartları kabul etmek; dev- letin idam hükmünü kabul etmek demektir. Halbuki, hangi mahküm kendi idam hükmünü kabul ve imza eder... Acele etmeyiniz. İstanbula gönderilen cevapname orada tetkik edilsin, gelsin. Onun üzerinde bera- berce tetkikat yapılır. Demişlerdi. Demat Ferit Paşa, ne bu sözlere, ve ne de Babrâli tarafından: (Diğer murahhasların kâffesi bil- ittifak karar vermedikçe, murahhas- larösn hiçbirinin konferansa tebli - gat ifa etmemesi. | Diye tebliğ edilen iradeye ehem- miyet vermemiş; (Devleti Aliyyei Osmaniyenin koskoca sadrazamı ve fevkalâde salâhiyeti baiz sulh mu- rahhası) sıfatile işe müdahale et- miş. Heyet tarafından yazılan vapnameyi kendi cahil ve mecnun dimağına göre güya tashih ve tadil ederek konferansa göndermişti. Konferans; Damat Ferit Paşanm muhtirasma, şu kısa cevabı vermiş- ti: ISize teklif edilen şartlardan, hiç- biri değişemez.. Ya, olduğu gibi ka- | bul... Veyahut, ret...) Avrupa ricali siyasiyesi üzerinde tesir ve nüfuzu olduğunu iddia eğe- cek kadar hamakat gösteren Damat Ferit Paşa; Avrupa ricali siyasiyesi tarafndan indirilen bu acı, kahir ve insafsızca darbe karşısında sersem- lemişti... Diğer murahhaslara gelin - ce; hepsi müttefik bir lisanla; — Biz bu şartları ihtiva eden bir muahedenameyi imza edemeyiz. Diye, son cevaplarını vermişlerdi. Damat Ferit Paşa, bu ağır hezi - metin sebeplerini tahrif edecek de- recede hayasızlık göstermekten Çö- kinmedi, (8 Temuzm 1920 - 1336) tarihinde Babıâliye uzun bir telgraf çekerek (konferans huzurundaki va ziyeti) birtakım tevillerle izah etti. Ve, efkârr Oumumiye karşısında — hem kendisine, ve hem de (efen- di) sine — bir hak kazandırabilmek için: : a 1... Kuvayı Milliye, mukavemet- te devam ettikçe, heyeti murahha - sanı vaziyeti, pek ziyade vahamet Mesbedecek.) ; Fakat ce- | siyasileri üzerinde bim, ve çok mühim olan nokta şurs- sıydı ki; bu telgrafın Istanbula çe - kildiği gün; Pariste bulunan (Yunan Başvekili Mösyö Venizelos) ta Pa- riste intişar eden (Ekselsiyor) ga - zetesi muhabirile yaptığı mülâkatta, aynen şu sözleri söylemişti: — Eğer Türk milliyetçileri silâh- larını bırakır, ve İzmir etrafında tehlikeli fesat ocakları Ihdasından vazgeçerlese; bütün hareketimiz, yalnız ve yalnız bu noktaya inhisar edecektir. Düşmanlığın daha ziyade uzaması, hiç şüphesiz, daha ağır ce- zalar tayinine sebebiyet verecektir. Şimdilik, — müttefiklerce kabul & dildiği veçhile — yalnız, mudhedeyi tatbik arzusundayız. Görülüyor ki; Osmanlı Hüküme - tinin Sadrazamı Damat Ferit Paşa ile, Yunan Hükümeti Başvekili M. Venizelosun fikirleri arasmda esas itiberile hiçbir ayrılık mevcut değil- di, Ancak şekli itibarile bir fark var ise, o da; Osmanlı sadrazamın, en açık ve sarih bir surette valanına ihanet etmesinden.. Yunan başveki- linin de — bu ihanetten istifade ede- rek — kendi devlet ve milletine em- retti, Başta Tevfik Paşa olmak üzere murahhas heyeti, Damat Ferit Pa - şaya, son cevaplarını vermişler: — Biz, bü munhedeyi imza ede - mej Hattâ, siz de edemezsiniz... Ancak, biz istifa ederiz. Başka bir kabine gelir. O imza edebilir. | Demişlerdi. Bu cevap; Damat Ferit Paşanm İişine gelmiş Çünkü, günlerden- beri kendisini şiddetle tenkit eden Cemil Paşa ile Reşit ve Fahrettin Beylerin vaziyeti, bu mağrur ve mütekebbir adamı fena halde sinir. lendirmişti. Bunun içindir ki, Ferit Paşa, bu üç zatı kabineden atmağa, ve harekâtında tamamile serbest kal mağa' karar vermişti. © Damat Feşit Paşa ile murahhas Heyeti arasmda bu ihtilâf devam ederken, konferans heyeti tarafın - dan da, son müzakerata (Spa) da| devam edilmesi takarrür etmişti. Şu hale nazaran, artık murahhas heye- tinin Pariste iksmeti lüzumsuz adde- dilmişti... Buna binaen Dahiliye Na- zırı Reşit Bey, konferans ile bük met arasında İrtibat vazifesi ifa et- mek Üzere Pariste bırakılmış: Da- mat Ferit ve Tevfik Paşalarla diğer heyet azaları (10 mayıs - 920 - 1836) tarihinde Istanbula müteveccihen hareket etmişlerdi. (Tulon) limanından (Gülcemal) vapuruna binen murahhas heyeti yollarına devam ederken, bu tarafta da çok mühim hâdisat cereyan et- mekte İdi... Günlerdenberi devam eden şiddetli Yunan taarruzu, arka- sında kanlı ve felâketli bir iz bırak- tiktan sonra, Keşiş dağı eteklerinde tevakkuf etmişti... Damat Ferit Pa- şadan gelen telgraflar Üzerine — konferansın kararını efkârı umu» miyeye ne şekilde arzetmeğe dair — vükelâ heyetinin iştirakile sarayda müzâkereler cereyan etmekte idi, Bu müzakerelerin mevzuu, çok şayanı dikkatti... Bu meseleler etra- fında malümat almak için (Bosfor) gazetesinin bir muharriri, (Adliye Nazırı, Rüştü Efendi) ye müracaat etmişti. Nazır ile muharrir arasın- da mühim bir mülâkat cereyan eyle- mişti. Bu mülâkat, bizzat Padişah Vahdettin ile o tarihte onun namina (icrayı hükümet) eden (Babsâli) nir düşüncesini ortaya koymaya kâfi salsiz bir hizmet göstermesinden iba- | ç, şarap ... Kavunlia üzümün elele verdikleri | bu mevsimde şarabı hatırlamamak | mümkün müdür? Kavunu üzümle ikte yemekten belki hoşlanmaz- iniğ. Fakat güzel kokulu kavunu severseniz, unutmaymız ki onun en lüzümlu mütemmimi şaraptır. Elinize güzel kokulu iyi bir kavun geçer'de onu ağız tadile yemek İs- terseniz, hemen dilim dilim kestrip yemeğe kalkışmayınız. Kavunun Ü- zerinde — karpuzların iyiliğini anla- miak için yaptıkları gibi —küçük bir pencere açınız. Sonra, daha iyisi bi- raz eskimiş kırmızı şaraptan yarım |. bir şişeyi o pencereden kavunun içi- ne, iğire içire, boşaltınız. Daha son- Ta pencereyi tekrar kapatarak ka- vünu bir hafta şarap mahzeninde — buz dolabı içinde değil, çünkü ka- yun donar — saklaymız. Bir hafta sonunda o şaraplı kavünu fediğiniz zaman şarabın nasıl kavunun mü - tenmimi olduğunu pek iyi anlarsınız. Bunu yapmaya üşenip te — Y&- but şarap mahzeni olabilecek bir ye- riniz yoksa — kavunu hemen olduğu gibi yemek isteseniz bile yine kavun şarapla tamam edilmelidir. Bu sefer yalniz zevk için değil, sağlığınızı ko- rumak için. Çünkü kavun yalnız ba* şma yenildiği vakit, bilirsiniz ki, mi- in hazmını bozabilir, barsakların işini karıştırır. Bazılarında bu arr zalar haylice şiddetli de olur. Bun - lara meydan vermemek için en İyi | çare kavunun arkasından birkaç Yü- | dum şarap içmektir. Yine biliyorsunuz ki, simdiki he » kimlerin gözünde — eskiden olduğu gibi — şarabın katresi bile haram değildir. Bir aralık ben de bu yazi lar arasında şarabın senasını yap * mıştım. Sırası gelince yine sena ede» ceğim. Şimdilik kısaca söyliyeyim ki şarap bizim yaşadığımız bu ateş- li medeniyet hayatında lüzumlu ve az zararlı bir şeydir. Tabii, mutedil miktarda içmek ve sarhoş olmamak şartile. Su da yalnız içildiği vakit zarar» sez değildir. Şarap ta öyle. Suyun zararlarını şarap giderir, ş#rabmki- leri de su, ikisi birlikte olunca ideal içki olur - - Fakat şarapla suyun birlikte içil mesi, mutlaka ikisinin biribirine ka- rıştırılması demek değildir. Şarapla | su biribirine karıştırınca, ikisi de hassalarından az çok şey kaybeder * ler, Bu mahlüt içinde suyun tazeli- ği, şarabın da lezzeti ve kokusu kal- maz, Halbuki ikisi ayrı ayrı içilince, her ikisinin de ayrı ayrı bir zevki vardır. Suyla karıştırılmağa ancak kaba, pek öski şaraplar tahammül ederler. Bir de insana yazın sıcaklarda pek ziyade hararet bastığı vakit içeceği suyu yalnız içmek istemezse ona bi- raz şarap karıştırabilir. Bundan baş- ka iyi ve temiz bir su bulunamıyan yerlerde ona biraz şarap karıştırmak lâzım, Böyle müstesna hallerden başka her vakit, en iyisi şarabı da, suyu da ayrı ayrı içmektir. Bizim büyük şa- İ irimiz sevgilisini “bir elinde gül, bir elinde cam...” olarak tasvir etmiş, Şimdiki hekimler. medeni adamları bir elde su, bir elde şarap olarak ta» savvur ediyorlar. Fakat şarap kadeh- leri su bardaklarından. daima daha küçük olurlar. Bu da suyla şarabm nisbetlerini gösterir: Az şarap, daha çok su. Lokman HEKİM —— ——— İngilterede ihtiyat piyade alayları teşkil ediliyor Londra, 14 (A. A.) — B. Duff Co- öper'in Avam Kamarasında teşkiline karar verilmiş olduğunu haber ver- İ diği yeni ihtiyat piyade cüzütamları- İnm teşkiline 1 Eylâl tarihinde Vool- vieh kampında başlanılacaktır. gelmişti. Bugün, bu satırları okuyan bugünkü nesle; ve yarın da bu satırları bir vesika olarak kullanâcak olan tari- he hitap ediyoruz ve diyoruz ki: — (Büyük Türk inkılâbı) başlar. ken naklettiğimiz şu acı hakikatleri okuyanlar, belki tereddüt edecekler. Bugün, artık şu fani cihendan el çek şi miş olan Padişah Vahdettin ile, o - nun siyasetine alet olanları — husu- si bir kasit ile — hırpalamak istedi- ğimize hamledeceklerdir... Her satr- rı birer vesikaya istinat eden şu ya zılar, o günlerin hâdisatını aynen nakleden bir vasıtadan başka bir şey | değildir. Burada, bir saniye duruyoruz... | Bunların miktarı başlangıçta 17 ilâ 25 yaşında 17 bin kişi olarak tes- bit edilmiştir. Hizmet müddeti, altı senedir. Romanyaya silâh ve mühimmat Praga, 14 (TAN) — Romanya Başvekili ile Çekoslovakyanm Shoda fabrikası mümessili arasında on beş günden beri yapılmakta olan konuş» (8) 3 közsuz oynayacak. (W) ka- Fonun (6) Jısı ile oyuna başlanuştır. (5) iki târafın kâğıtlarını görmüyor. Nasıl oynaması lâzımdır?. (Bu meselenin hajli 15 Ağustos sa- Yimızda çıkacaktır.) Bu meselenin bir taahhüt altına giren oyuncunun yerdeki ve elindeki kâğıtlarla iki tarafm sürdükleri pey- lere . eğer sürmüşlerse - ve (W) baş- ladığı renge filân bakarık daha ilk leveden itibaren bir plân ile oynama- sma dair bir mümarese mahiyetinde» dir. Bütün muvaffakıyet böyle bir plâ nı kurabilmeğe bağlıdır. 13 Ağustos sayımızda çıkan meselenin halli “idea yio.0x “2. n na v v.8.7.x *.. SD ” #drot | e ei .» YA RAK Ayk A ALI Hiç bir tarafın sayısı yok. (x) kü- çük kâğıtlara işarettir. 1 — Müzayedenin nasıl cereyan et- mesi lâzımdır. 2 — (S) in dört kör taahhüt ettiği tarzedilirse ve (W) trefl ile oyuna başlarsa, İki tarafın kâğıtlarını gör- oynamalıdır 7. üzerine 3 kör diyip derhal maş yap- mağja gitmeğe müssit değildir. Onun için evvelâ 1 pik der, ve arkadaşının kozsuz İstemesi üzerine derhal $ kö- ye gider. Oyuna gelince: (5) in karo- ları sağlaması lâzımdır. Fakat (5) ve (W) nin (A) ve (D) yi ayrı ayrı yaptıktan sonra bir karo kesmeğe de muvaffak olmülarından çekinir, Bina enaleyh evvelemirde trefi (A) sı Üs- tiüne birden bir karo atmağa eder. Ve oyunu şöyle idare etmesi lâ- zımgelir. Leveler: : 1 — (W) nin oynadığı trefli yer- den (R) ile alır. < 2 — Yerden küçük kör oynayıp elden (A) ile alır. 3 — Elinden trefi (A) yı oynayıp yerden. bir karo atar, 4 — Elinden bir pik oynayıp yer- den (A) ile alır. Pik (Rİ sine impas yapmak tehlikesinden İçtinap eder. 5 — Yerden bir karo oynayıp elin 6 — (W) nin oynaması lâzımgelen kör (N) tarafından (9) Tu ile almır. elinden keser, 8 — Elden karo (R) sini oynatır. 9 uncu Jeve de elinden tekrar ka- öle konturatmı yapmağa muvaffak olabilir, Dikkat! müteakiben (V) nin de düşeceğini u- marak küçük şlem yapmağa kalkışır sa Konturatını bile yapmağa muvaf. fak olamaz. Hattâ pik (R) sine mu- vaffakıyetli bir impas yapmak şarti- le bile! ———— Marmaradaki siklon hâdisesi malar neticelenmiş ve bir mukavele imzalanmıştır. Bu mukavele mucibince, Skoda fabrikası 200 milyon kuron tutarım» da Romanyaya silâh ve cephane şö- tacaktır. Bu para 1838 senesinden itibaren on sene zarfında tediye cdi- siklon hâdizesinin müşahede edildiği. ni bildirmiştik. Siklon esnasında Bar tın vapurunun cankurtaran sandalla- rmda karpuz bulunmadığı yapılan tehkikattar anlaşılmıştır. Denizyolu. rı işletmesi müdülüğünden alınan bir tezkerede sandalların m HAYAT #0 Tir. den (V) yi kor, ve (W) (A) ile alır; 7 — Yerden küçük bir pik oynayıp ro oynamak ve yerden kesmemek şar — Eğer (8) ikincilevede koz (D) nin düştüğünü görerek ve Bir ik! gün evvel Marmarada bir Faydalı adresler ve telefon numaraları Itfaiye Telefonlar stanbul İtiniyesi Kadıköy İliaiyesi Yeşilköy. Bakırköy. Büyükdere, Usküdar İkiasiyesi Beyoğlu itiaiyesi “ada Büyükada, Heybeh Burger, Kmah min tokaları için telefon santralmdaki memars yangın demek kâfidir. Müramat şertleri Deniz yolları acentesi Telefon â2362 Akay (Kadıköy İskelesi) 43132 Şark Demiryolları Sirkeci 13079 Devie' Demiryolları Haydarpaşa 4214$ 30525 Haseki kadınlar bastanesi 24533 İernep Kürmil hastanesi Usküdar 60! 179 Kuduz hastanesi Çapa 22142 Beyoğlu Zikür hastanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülhane || 20510 Haydarpaşa Nümune bastanesi 60107 Eclal bantanesi Şişli 42428 Bakırköy Akıl hastanesi 1640 Çabik «ıhhi yardım teşkilâtı Bu numaradan imdat otomo bili istenir 44503 * HALK OPERETİ * Bu akşam at 21,45 te Tepebaşı bahçesinde Festival münasebetile (Halime) Yarm akşam Taksim bahçesinde (Halime) een Yalovada balo Ağustosun 29 uncu çarşamba günü akşam: Yalovada biyük otel gazino- sunda Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Arasın himayesinde büyük bir kır ba losu” verilecektir. e Şehrimizin resmi, siyasi ve ticari mahafiline (mensup yüksek şahsiyetlerin Iştirak edecekle rini haber aldığımız bu balömem her suretle mükemmel olması esbabı te- min edilmiştir. Baloya iştirak edecekleri! Yalovaya götürmek üzere akşam sa- st 18 de Köprüden kalkan vapur tah- #is olunmuştur. Bu vapur Moda, Bü- yükadaya uğrayacaktır. Vapurda mü zik vardır, Baloya geleceklerin kap- beaya gidip gelmeleri için tertibat alınmıştır. Biletler mahduttur. Va - “olmak için nasl pür içinde baloKömitesins müra CANİ. la davetiye tedarikolunabilir, amam Müzayide (Plafon) s ne » ——— YENİ NEŞRİYAT egzema e i âdet EE bakma Pia n mi let ve 2Kossun Pas 4Kör Pas Muallim Kemal Ömer tarafından (N) in eli ortağının 1 Körü ku isimde bir eser neşredilmiştir. /Türk dili neşriyatından olan bu eseri 15.8.9836 —<—— iÇiNDE İL Askerlik işleri. | Kısa hizmetliler Üsküdar Askerlik Şubesinden: Üsküdar Askerlik Şübesine bağl 331 doğumlu ve bu doğumlularla mu İ amele görerek kısa hizmet şeraitini kazanmış ve ihtiyat zabiti yetişecek Askeri tam ehliyetnameli bulunan gençler 936 yılı Eylülünün o birinci günü ihtiyat subay okulunda buluns caklardır. Bügünde okulda bulun mak için burada bulunanlar 936 yıl Ağustosun yirmi beşinci gününde şu beye baş vurmaları, ve taşrada bü İunanlar da şimdiden bulunduklari mahallin Askerlik Şubelerine uğra yarak kayıtları tevsik ve sevk köğrt- larını alarak zamanımda okulda is patı vücut etmeleri. Bu suretle Şu- | belere başvurmayan ve sevk edilmi” yenler bakaya tanılacaktır. Nişan merasimi Gazetemiz umumi neşriyat ve y&” 21 İşleri müdürü Sabri Salimin oba dızı Belkis ile İş Bankası Mersin $u besi memurlarından Bahriye Müste“ şarı Sait Halmanm yeğeni ve acent8 Mahmudun oğlu Sezainin nişan me rasimi evvelki gün Sabri Salimin Su adiyedeki köşkünde samimi bir aile toplantısı önünde yapılmıştır. Tara feyne saadetler dileriz. Edirneye tenezzüh treni Bakırköy İlkmektepleri Korum$ ve yardım cemiyeti tarafından yarı Edirneye bir şimendifer gezintisi tef tip edilmiştir. Davetliler, pazar sabs* hi saat 6 da Sirkeciden hareket ede* cek hususi bir trenle Edirneye gide" çekler, ertesi sabah tekrar şehrimi# | döheseklerdir. ACIKLI BiR ÖLÜM Mütekajt Mareşal Kâzım Alpanif | tavsiye ederiz. ZAYİ — 985 yılı içinde Emirgân ortaokulundan aldığım tasdikname- mi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Büyükdere: Elmadağda Ahmet Ağa sokak No, 10 Celâlettin »BONE VE ILAN ŞARTLAR: Türkiye Dışarı için için Or ayl 5 ty Din için Mâncilik Şirketlerine mb sacaat edilmelidir. 10 .— s0 .— daremizce almabilir. Küçük ilânlarn $ satırlı bir “* $ş far * 10 kuruş indirilir. Günü gecmis nüshalar $ kuruster TiYATRO TEPEBAŞI Zengin dekorlar - Koro ve Balet heyetleri Fiatler: 100 - 75 - 50 kuruş. Konsomasyon mecburi değildir. , Harp Akademisi Harp Akademisi Levazım şubesinde çalışmak müsteit bir daktilo memur anlamak üzere levazıma müracaatları. (4451) pe. Bu akşam saat 21 de Halk Opereti tarafınd | oğlu Arf Alpan vefat etmiştir. Ce” İnazesi Şişlide Bomonti istasyonun *| | dan Kâzım Paşa apartımanmdan $$ gün saat 11 de kaldırılarak Teşvi” kiye camiinde öğlen namazı kılm *| dıktan sonra Feriköy mezarlığı” defnedilecektir. Hüsnü ahlâk ve 0 zâketile herkese kendini t olan Arifin vefatı dostları için elif j bir ziya olmuştur. 95 yaşındaki b Dr. NACI S. SOMERSAN Çocuk Hastalıkları Mütehassii , Şişli, Halâskârgazi, Meşrutiyet AR kat2,N0o5 i Her gün saat 3-6. Telefon wi Göz Heikmi Dr. Şükrü Erta' Cağaloğlu Nuruosmaniye cad. NO (Cağaloğlu eczanesi bitişiği FESTİVALİ: AHÇESİNDE | Komutanlığında” ii iv alınacaktır. Taliplerin İl ##s# :4