O Yeni Boğazlar rejimi Montrö mukavelesi bugün tatbik ediliyor Çanakkale ve Karadeniz Boğazla- Ynda ayrılacak olan memnu mınta-| ka yerlerini tayin ve tesbit etmek ve bu hususta bir kararname projesi lamak tzere Hariciye Vekâleti anumi kâtibi Numan Menemenci Oğlunun riyasetinde teşekkül (Oeden komisyon dün viliyette saat on beş- te toplanmıştır. Komisyonda Mil afaayı temsilen âza olarak bir Albay, Dahiliyeden emniyet umum Müdürü Şükrü, Hariciye altmcı şu- müdürü Esat, İktisat Vekületin- den Deniz Ticaret Müdürü Müfit De- hiz, Sıhhiye Vekâletinden hıfzıssıh- müdürü Asım bulunmuştur, İttihaz edilecek memnu mmtaka Yerleri hakkımda kanuni cihetlerden de araştırmalar yapılmış, bu husüs- için kararname mi, kanun mu ya» Pılması lâzım geldiği tetkik edilmiş- tir. Komisyonun mukarreratı Pazar- tesi günü Başvekil İsmet İnönüne arzolunacaktır. Memnu mmtaka hak kında hükümetçe verilen kat'i hü- ia bilâhare resmen ilân edilecek- Memnu mıntakamın bugünden iti- tatbik edilecek Boğazlardaki Yeni seyrlisefer ile doğrudan doğru- Ya alâkası yoktur. Diğer taraftan Ankara muhabiri- Mizin verdiği malümata göre Genel yea hazırlanan kararname »le Boğuzlarda müstahkem mevkiler de tesbit olunmaktadır. Bu mıntahanm Çanakkale Boğazı- tan Anadolu kısmında Karabigadan Mi Çanakkale, Bayramiç ve içine alan bir daire ve Ru- mi ei bulacak bir dairenin ve Ka- kurtarılıyor Karamame projesi tasdik ve neşredildi Ankara, 14 (Hususi Mukabirimiz- 4) — Memleketin esasir sanayiin- biri olan ipekçiliğin yersiz bir re ku, YİN tesiri altında kalmasını ve Tekebetin doğurduğu kalite | bo- ye ğunu önlemek ve ipekçilik sana- 4 bu tehlikeden kurtarmak, yerli di in sürümünü arttırmak ve ay- amanda matlüp kalitede mal ya- a temin etmek ve rekabetten Ziyade müteessir olan kısımları köndardize etmek üzere İktısat Ve- pe hazırlanan kararname pro- iy Bakanlar Heyetince kabul edil. tay, * bugünkü resmi gazetede neş- a Kararnameye göre 6 100 ipek- ay vu kumaşlara ipek, $e 100 "İ ipekten mamul kumaşlara sun'i da her nisbette tabif ipekle ka- Rek, SUmaşlara da karışık ipek denil Ve her kumaşm kenarlarında cinsi ve kumaşı imal eden çük zabit yetiştirme atnamesindeki tadilât alar, 14 (Hususi Muhabirimiz. ta, > Küçükzabit ve onbaşı yetiş- 4 tadil edilmiştir. ayle gedikli çavuşluktan üst iç me terfi için asgari müddet e Üstçavuşluktan başçavuşlu- kia agar iddet. Uç sene | « Terfi etmek için münhal , kısmında Maarız körfezinden aranın iç limanlarından birinde! radeniz Boğazmda da Rumeli Kara- burnu ile Anadolu Karaburnu (o aâra- İsındaki sahada nihayet bulacağı sa- nılmaktadır, Mülga Boğazlar komisyonu umu- mi kâtibi Salih, dün vilâyetteki ko- | misyonun içtimamın o başlangıcında kâtibi umumi Numan Menemenci oğ- lunu ziyaret etmiş, kendisinden ba- zı malümat alınmıştır. Boğazlar Komisyonu ilga edildi Böğazlar mukavelenamesine mer - j|but protokol mucibince bugünden itibaren yeni rejim muvakkaten tat- bik sahasma girmiştir. Bundan dola- yı da Lozan mukavelesiyle ihdas 0- lunan ve Tophanede hükümetçe tah- sis edilen bir binada çalışın Boğaz lar Komisyonunun da dünden itiba- ren faaliyetine nihayet verilmiş (o ve Komisyon resmen ilga olunmuştur. Mülga komisyonun Reisi Amiral i Mehmet Ali Dalay ve umumi kâtibi | Salih dün öğleden evvel komisyona İ gelmişler ve tasfiye işlerile meşgul olmuşlardır. Bundan sonra vedala- şarak ayrılmışlardır. Amiral Mehmet. Ali Dalay, devlet hizmetinde müddetini doldurduğun - dan tekaütlüğünü - #stemiştir. Yeni rejime ail muamelâta bakmak üzere Hariciye Vekâletinde altıner şube da iresi teşkil edilmiştir. Müdürlüğüne Esat tayin olunmuştur. Bu şu- benin müşavirliğine tayin olunan mülga Boğszlar Komisyonu umumi kâtibi Salih te yeni işine başlamak Üzere dün akşam Ankaraya gitmiş- tir. Mülga Boğazlar Komisyonunun tasfiyesi de yakında bitecektir, Esa- sen evrak tasnif edilmiştir. Salih bü- İtün evrakı da beraber götürmüştür. yağmur tahribatı Birçok evler yıkıldı, maddi zarar büyük Bayburt, 14 (Hususi Muhabirimiz. den) — Dünkü seylâp iki saat devam ettikten sonra kesilmiştir... Yapılan araştırmalar (o #onunda bir çocuğun da boğulduğu anlaşılmıştır. Çocuğun cesedi bügün İlç saat mesafede o Ço- ruh suyu kenarmda bulunmuş ve bu- raya getirilmiştir. İki kişiden başka boğulan yoktur. Maddi zarar çok bü- yüktür, Bir mahalle kâmilen harap olmuştur. Yıkılan evler çoktur. Bo. ğulan koyun, sığır ve keçi gibi hay- vanların değeri 25 bin lira tahmin e. dilmektedir. Köylerdeki zarar henüz tesbit olunamamıştır. Bir heyet vazi- yeti tetkikle meşguldür. Yağmur ke- silmek — istidadmı «göstermektedir. Yağış biraz daha devam ederse köy- lerde dışarıda. bırakılan mahsulün tamamen çürüyeceği tahmin o edili- Salihlideki vaziyet Izmir, 14 (Hususi muhabirimiz - den) — Salihliden alınan heberltrde yağan şiddetli yağmur ve dolu vü- zünden Gümüşçayı ile Kurudere taş- mıştır. 1200 dönüm bağ sular altın- da kalmıştır. Elli dönüm bağ tama- men harap olmuş, 6000 dönüm mez ru arazi zarar görmüştür. Bağ mımtakasında zararın nisbeti yüzde 40 olarak tesbit edilmiştir. —— ————— İh Bayburtta sel ve | Maliye tayinleri İstanbul Defterdar muavinleri belli oldu "Ankara, 14 (Hususi Muhabirimiz. den) — İstanbul defterdar muavin- liklerine Edirne defterdarı Cema) ve Balıkesir defterdarı Behçet, İzmir defterdar muavinliğine İstanbul va- ridat direktörlerinden Kemal, vari. dat umum direktörlüğü şube direk- törlüğüne İzmir defterdar muavini Nafiz, İçbakanlık muhasebe direk- tör muavinliğine Ankara defterdar muavini İbrahim, Finans Bakanlığı Maliye muhesebe direktör muavinli- gine ayni direktörlük birinci mü- meyyizi Hüsnü tayin edilmişlerdir. Ankara Avcılar bayramı Ankara, 14 (A, A.) — Ankara Avcılar bayramı pazar günü Kayaş- m ilersindeki Nenek çayırmda yapı- lacaktır. Bu bayrama avcılardan başka birçok kimselerle avct aileleri de hazırlanmaktadır. Tren buradan 9,10 da kalkacak ve Kayaştan 5,55 te dönecektir. Bayram alayı Cebeci istasyonunda inecek ve önde avcılar bandosu olduğu halde Samanpazarı yolu ile Ulus meydanı- na gelerek çelenk koyma töreni yapı lacaktır. Milli Müdafaa Vekili Milli Müdafaa Vekili Kâzım Özalp dün Yulovaya gitmiştir. Resmi makamlara yapılan müracaatlara verilecek cevaplar Ankara, 14 (Hususi Muhabirimiz. den) — Vatandaşların sahsi hakkında vilâyetlerle kaymakamlık» lara yaptıkları ihbar ve şikâyet neti- gelerinin kendilerine tahriren tebliği meoburiyeti Teşkilâtı Esasiye kanu- nile konduğu halde bu mecburiyetin bazı yerlerde yerine getirilmediği İç- mazarı emirler vermiştir. Ortamektep muallimliği imtihanları Ankara, 14 (Hususi Muhabirimiz- den) — Ortamektep muallimleri için olan 330 ilkmektep muallimi şehri- mize gelmeye başlamışlardır. Bu mu allimler Gazi Terbiye Enstitilsünde ibate edilmektedir, Şifahi İmtihanlar Pazartesi günü başlıyacak, bir hafta kadar sürecektir. Maarif Vekili Saf- fet Arıkan bu imtihanlarda buluna- cak ve ancak ayın 18 inden #onra Türk Dili Kurultayı işlerile meşgul olmak üzere İstanbula gidecektir. Muallimlerin nakil ve terfi işleri Ankara, 14 (Hususi Muhabirimiz- den) — Kültür Bakanı Saffet Ar kanm reisliğinde toplanan direktör ler encümeni terfi müddetini doldur- müş olân muallimlerden terfi edecek olanların listesile bu sene bir vilâyet ten diğer bir vilâyete nakll ve beda- yiş edilecek olan orta ve ilkmektep muallimlerinin listeleri üzerinde meş gul olmuştur. ———— Hamdullah Suphi dün geldi Bir müddettenberi Ankarada bulu- nan Bükreş elçimiz Suphi Tanrıöver şehrimize dönmüştür. işleri | akanlığın dikkatini ee ve a RAM RR açılan tahriri imtihanda muvaffak | Çocuklarla Mülâkat Necmeddinin hayatı Şimdiye k adar dört kere et yemeği yemiş Iki elleri dizlerinin üstünde, boy- nü bükük, gözleri çekingen olan za- yıf çocuk sanki bir şeyden korkar gibi büzülmüş, yavaş yavaş konuşu- Or. Tİ tail Noskasttin. Yaşım se - kizdir. — Baban ne iş görür? — Hamal... Yani küfeci. — Baban iyi para kazanır mı?. — Kazanır... Bazı gün tam altmış kuruşa kadar Kazanır, baz! günler de on, on beş... Bazan dü hiç kazan. maz. * — Kazanmadığı günler ne yersi- niz? — Kazandığı günler annem para saklar. Annem akıllı kadm. Fena günler olur diye düşünür. Babam parasız gelince onda yirmi otuz ku- kuş bulunur. Onunla alış veriş eder. — Senin kaç kardeşin var?. — Biz yedi kardeşiz. İkide ar. | nemle babam, dokuz. — Peki, yirmi kuruşla siz dokuz kişi nasıl doyarsmız? — Doyarız, biz her akşam yemek yeriz. p — Ne yersiniz? ç — Peynir ekmek yeriz. — Sicak yemek yemez misiniz? — Biz sicak yemek yemeyiz. Her kes sıcak yemeği hergün yer mi? — Hayır yavrum. Ben soruyorum size. Siz yer misiniz diye? Peki, fa- sulye, sebze filân yemedin mi hiç? — Babamın çok parası olursa fa- sulye pişiririz. — Et yedin mi sen? — Çok şükür et te yedim... Bu yaşıma kadar dört kere et yedim, — Eti sevmiyor musun? — Seviyorum. — O halde neden yemiyorsun. Bu kadar az yiyorsun. — Babamın parası yetmiyor da ondan. Zaten dört kere de eti komşu evinde yedim. Bizim evde hiğ pişmedi. -— Peki sen nhçı dükkânların ö- nünden, lokantaların önünden geçer- ken ete imrenmez misin? — Karnım tok olunca hiç imren- mem. Yalnız tatlıcıların önünden geçerken tatlıya pek dayanamam. Ağzım sulanır. Biraz susuyor, barlıkla: — Bizden daha nice fakirleri var, diyor. Ben gördüm. Biz o kadar fa- kir değiliz ki. — Hayır çocuğum. Siz fakir de- gilsiniz. Hem sen büyüdüğün zaman elbette daha çok Kazanacaksın. Bü- yüyünce ne olmak istiyorsun? — Zabit olmak istiyorum. — Muharebeyi seviyorsun galiba? — Hayır, muharebeyi sevmiyo- rum. — Muharebeyi sevmiyor musun? Neden muharebeyi sevmiyorsun? — Muharebe fena şey... Ben, bir İ gazetede Habeş muharebesinin res- mini gördüm. Italyanlar zavallı bir Habeşi öldürmüşler. Yerde al kan - Jar İçinde yatıyor. Bir tanesinin de bakı sarılı, kan içinde. Onu adamlar taşıyorlar. Ben de muharebe eder- sem beni de yaralarlar, Beni de öl dürürler. Ben mubarebe sevmem, — Peki o halde neden zabit ol- mak istiyorsun ? — Neferlerime emretmek için. — Neferlerine ne emretmek isti- yorsun? — Düşmanı öldürsünler diye em- redeceğim. — Hani sen muharebe sevmiyor. dun? Düşmandan, ölümden bahse - diyorsun ? . — Ben muharebe sevmiyorum. O düşmanla zaten muharebe edilmez, sonra, büyük ki - Resimli makale Pehlivanlıkta danışıklı ...... döğüşler Cihan pehlivanı diye İstan « bula bir Cim Londos geldi. Yanmda vaktile mütead » dit güreşler yapmış olduğu Kvaryani diye bir Gürcü ve- ya Rus pehlivanı getirdi. Gü reşti, ve başka memleketler de olduğu gibi onu yendi. le güreşmek icap edince, da- ışıklı döğüş ihtimalleri or- tada kalmadığı için kalkıp gitti, Otomobilden, tramvaydam inmeyen Küçük Necmeddin gebertilir. Sen zengin olmak İstemez misin? — Ben zengin olmam istemem. Zengin olup ne yapayım... Yalnız pa- ram olsun, işim olsun, açlıktan ök miyeyim. Bunu isterim. — Sana şimdi para verseler mem- nun olmaz misin? — Olurum. — Ne yaparsın 6 parayla? — Eve katık ekmek alırım. Eğer daha yeterse esvap alırım hepimize.. — Sen sporu seviyor musun? — Başka? — Bir de Akbıyığa gidip denize giriyorum. Su boyuma gelinciye ka- dar yürüyorum, Yüzemiyorum am - | ma, deniz kenarından mantarlar top İladım. Bir ipe geçirdim, onları kol- tuğumun altından takıyorum. O be- ni su üstünde tutuyor. — Kayığa, Sandala filân biniyor musun? — Binmiyorum. Hem ben şimdi- ye kadar hiç binmedim. Vapura bile binmedim. — Neden? — Böyle pahalı eğlenceler için pa- ramız yetmiyor da ondan. — Arabava bindin mi bari? — Bak arabaya çok bindim. Bi - zim mahalleden faytonlar geçer, Hep stlarım, arkasında oturur, giderim. Amma biraz tehlikeli bir şey. Çün- kü kırbaç yemek ihtimali var... Bir kere de otomobile bindim. — Arka lâstiğine değil mi? — Tabii... İçine binecek değilim yal, — Tramvaylara da hergün bini - yorsun değil mi? — Tabit. Hem de kaç nöbet. — Atlıyarak değil mi? — Evet. Nekadar hızlı giderken atlarsan onun o kadar fiyakası var, — Düşerim diye korkmuyor mu- sun? — Korkuyorum. Fakat bir cesa- ret bulunca hemen atlıyorum üstü- ne. Şimdiye kadar başına bir kaza gelmedi mi? — Bir kere biletçi, döverim, diye üstüme yürüdü. Korktum, atladım. Bir gittim balıklama yere. Az ki İ jansı bildiriyo: KİR pe eğendei tistyün 2 Varşovada askeri mülâkatlar Lehistan Harbiye Bakanı ve Fransız Erkânıharbiye Reisi görüştüler Varşova, 14 (A, A) — Havas a- — General Gamelin ile general Tidz - Smyglev arasmda ilk resmi konferans, dün saat 1630 da başlamış ve saat 19 a kadar sür- müştür. Bu konuşma, bidayette iki general arasında yalnız olarak de vam etmiş, bilâhare toplantıya Po- lonya harbiye bakanı, Polonya büyük erkânıharbiye reisi, Fransanın Var- şova ataşemiliteri ve general Game- lin refakatindeki iki yüksek rütbeli zabit te iştirak eylemiştir. İki müttefik ordu şefleri arasm- daki bu konuşma çok samimi bir Sus rette cereyan etmiştir. Korfu Adasında İngiliz Kralı ile Yunan Kralı arasında mülâkat Atina, 14 (TAN) — İngiliz Krak de Yunan Kralmm Korfuda görüşe - cekleri haber verilmektedir. Bu mü- lâkatta bulunmak ve bazı kanunları Kralm tasvibine arzetmek (Üzere General Metaksas o Korfuya hareket etmiştir. General Metaksas ayni zamanda İngiliz Kralı Bdvardın kabulü mera simine nezaret edecektir. İngiliz - Yunan Kralları mülâkatına ehemmiyet verilmektedir. Diğer ta- raftan İngiliz Müstemlekât Vekili ile Ticaret Vekili Runelman da Korfuya gitmişlerdir. Ticaret Vekili evvelki güne kadar Atinada idi. Atatürk İzmir Belediye Reisini kabul ettiler Yalova, 14 (Hususi muhabirimiz- den) — Izmir belediye reisi Behcet Uz bugün öğleden sonra Atatlirk ta rafmdan kabul edilmiştir. Belediye reisi İzmirlilerin coşkun hislerini büyük şefe arzetmiştir. Bilmukabe- le Atatürkte İzmirlilere selâmları- nın tebliğine Behcet Uzu memur ey lemiktir. Beheet' Uz, Büyük Şefe fu- var hazırlıklarını izah etmiştir. Izmir belediye reisi, Istanbulda Vali Muhittin Ustündağ ile de gö“ rüşmüş, Muhittin Üstündağ kendi « sine şehirde taze üzümün azlığın « dan bahsetmiş, külliyetli miktarda üzüme ihtiyaç bulunduğunu söyle « miştir, Behçet Uzun iştirakile Ticaret Oda smda ve Türkofiste yapılan toplan- tılarda Fuar için esaslı kararlar alın» mıştır. Başvekilin sergiyi açacağı ha beri İzmirlileri çok sevindirmiştir. Yoksul bir annenin yaptıkları Izmir, 14 (Tan) — Ayşe adında yoksul, fakir bir kadm, müzayaka ve zaruret yüzünden dört aylık çocu- Zunu öperek denize atmış İse dö za- vallı çocuk muhakkak bir ölümden kurtarılmıştır. Kadın tevkif edilmiş tir. İzmirde bir tüccarı tehdit eden adam Izmir, 14 (Hususi muhabirimden) — Şehrimizin maruf tüccar ve fab- rikatörlerinden Eğdmon Jiroya teh « dit mektubu yazarak 250 lira istiyen iki kişi zabıta tarafından fabrikatö- rün Bornuvadaki villâsmda suçüstü yaklanmışlardır. Bunlardan birisi « nin fabrikatörlin şayak ve iplik fab- rikaları civarında çalışan Köfteci Sa bıkalı Pristineli Koko Riza olduğu anlaşılmıştır. Diğeri Hüseyin ismin de bir serseridir. Mektubu Hüseyin yazmış ve suçunu itiraf etmiştir. Her ikisi de tevkif olunmuşlardır. dı parçulanıyordum. — Hâlâ uslanmadın mı?, — Canım, ona binme, buna binme. Biz de hep yaya mı yürüyelim?.. — Senin başına bir kaza gelirse annen Üzülmez mi?. — Uzülür. — Demek sen anneni sevmiyor « sun ki üzüleeğinden çekinmiyor. / sun?.. — Ben annemi çok severim... Ba- bamı da pek çok severim.. — Hangisini daha çok seversin? — Annemi... Babam ekmek getiriyor ama, asıl çocuk doğar doğmaz çocuğu emziren, doyuran kim? Ana. Baba ekmek getirmese bile, ananın ekmeği kendi: göğüsle - rinde... Ana gibi olur mu hiç?.. Yal- nız anamın bir şeyine kızıyorum, Be- ni hâli mektebe yazdırmadı ona. Ben mektebe girip bir adam olsam, başka im şey yok.