30 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

30 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Turizm meseleleri Turizm birçok devletlerin siyasetleri üzerinde de müessir olmıya başladı Umumi harp sonu dünya siyasetin- de yeni iktisadi faaliyet şubelerinden biri de turizmdir. Nakliye vasıtaları- nın ucuzluğu, kolaylığı, tayyare pos- talarının inkişafı, kıt'alar arasmdaki ber türlü münasebatı, bilhassa insan ların seyahatini geniş mikdarda art- tırmıştır. Psikolojik bir hâdise de turizme bü yük bir hiz vermiştir: Birkaç sene- denberi Insanlarda gezmek, görmek icin büyük bir iştiyak var... Ne kam biyo buhranları, ne ticari münasebet- lerin güçlükleri, hattâ birçok hükü - metlerir aldıkları mâni tedbirler bi- ie bu yeni hastalığın inkişafına mâ- hi olamamıştır. Bir hastalık telâkki ettiğimiz bu yeni dertten yanan ve tutuşanlarım mikdarı, bugün, binlere, yüzbinlere, baliğ olmaktadır. İşte bu bakımdan bugün turizm demokratlaşmıştır. Birçok siyasi, iktısadi sebeplerden dolayı vaziyetleri sarsılan bazı mem- leketler - meselâ Avusturya - necat- ları bugün turizme bağlamışlardır. Hattâ diyebiliriz ki, bu kere dünyada bir turizm piyâsast teşekkül etmiş ve milletlerin arasında bu yüzden büyük bir rekabet başgöstermiştir. Memle - kete fazla mikdarda gesici celbetmek için devletlerin aldıkları tedbirleri, burada, anlatmakla bitiremeyiz. Bir İki hafta sonra başlayacak olan Ber- Tin Olimpiyatlarına iki milyon, sakın şaşmaynız, Alman ve ecnebi iki mil- yon seyircinin iştirak etmesi beklen- mektedir. Turizm bügün o kadar ehemmiyet li bir şekil almıştır ki, birçok devlet- ler iktisadi ve hattâ bazan siyasi gidişlerine bu yeni fktısadi şubeye uygun gelecek bir veçhe vermek mec buriyetinde kalmışlardır. Son zaman larda Alman siyasetinden bahsedilir- ken, Olimpiyatlardan evvel Alman - ya Danzig veya Avusturya veya her hangi diğer siyasi bir mesele için müşkülât çıkarmıyacak gibi sözlerin kuvvetle tekrar edilmesi ne kadar ma nidardır, Son Alman - Avusturya sn- laşmasında turizmin büyük bir rolü olmuştur. Bugün, devlet milf hayatmı altka- dar edecek bir meseleye yalnız dahi Ni bakımdan değil,iktısadi bakimdan | da ehemmiyet vermeğe, yapılacak genliklere istifadeli bir tarz verme - ğe çalışmaktadır. Bunun en büyük misalini 1936 Mayısında yapılacak 0- lan İngiliz Kralın taç giyme mera- simi hazırlıklarında görüyoruz. Bu merasimin şimdiden programi yapıl - mış, kralın gelecek senenin ne gün ve ne saatinde Londranın hangi soka ğından geçeceği dünyanın dört bir bu cağma ilân edilmiştir. Bu münasebet le Londraya hariçten birkaç yüz bin kişinin geleceği zannedilmektedir, Bu hususta bazı tahminler yaj 13 Temmuz tarihli “Deyli Telgraf” ga getesinin yazdığına göre, bu sene İn- glitereye gelen Amerikalı seyyahla - rin mikdarı herhangi bir zamanda kinden fazladır. Yalnız son hafta Kuin Meri ve diğer vapurlarla gelen seyyahların mikdarı 2500 ü bulmak- tadır. Geçen gün Kuin Meri vapuru Sotakyon limanına 1900 yolcu çikar- | Yunanistanda bu hususta me merasimi dolayısiyle seyyahlar yüzünden yapacağı istifadeyi kay - detmektedir. Ben bu gazeteye göre gelecek sene baharı için birçok ec - nebilere odalarını kiralıyan İngiliz otelcilerini bir düşünce almıştır: As- ti müşterimiz olan İngilizleri ne ya- pacağız? Amerikalı ve ecnebi akını geçtikten sonra halimiz, ne olacak”? * Yukarda yazdıklarınızın ehemmi- veti meydandadır. Umumi buhran - dan evvel senedş Fransaya 10 milyar frank yani bir milyon liraya yakım para birakan, bugün pahali olan İs viçreyi tamamen değilse de, umumi harpten evvel ve hattâ şimdi bile getindiren, son seneler İtalyayı ihya eden ve Avusturyay! açlıktan kurta- ran turizmdir. Hs birkaç senedir yapılan gayretleri, alman tedbirleri de bura- da birer birer saymak mümkün de - gildir. Yalnız geçen mevsimde Yuna- nistanı 15 - 20 bin Mısırlmın ziyaret ettiği ve bir buçuk milyon liraya ya- kın ingiliz lirası bıraktıklarını zik - retmek kâfidir. Yunanlıların bu işe verdikleri e - hemmiyet tasavvliruh fevkindedir. Yunan hükümeti bu şin tanzimi için bir offis kurmuş ve bunun yanma da birçok müşavir ter- fik etmiştir. Ara sırada da umumi heyet halinde toplanan bu müşavir - ler meclisi temmuzun on ikisinde A- tinada toplanmışlardır. Bu heyetin müzakereleri hakkin da bazı malümat vermek cidden çok faydalı olur. Turizm ofisi müdürü (Nikolidis) bu içtimada şimdiye ka- dar alinan tedbirler hakkında izahat vermiştir. Müdür, Yunanistanın turizm yüzünden etti - gi istifadeleri anlatmış, turizmin devlet siyasetinin umumi hatları i - çinde daha kuvvetli bir yer alması lüzumuna işaret etmiştir. 'Nikolidis teklif ettiği tedbirler me yanımda devlet tarafından milli ban- ka mesinde otelcilere daha fazla kredi temini hakkında teşebbüsler yapılmasını İleri sürmüş, yeni yollar açılmasma ve eskilerinin tamirine hararetle devam edilmesi iâzımgeldi- ğini ilâve etmiştir. 1936 senesi birinci altı ayı netice - lerine işaret eden Yunan ofis müdürü Misir ve Kahirede birer resmi turizm şubesi açıldığmı, İlerde İngiltere, A- ve neticeleri | TAN BORSA || Fotoğraf v 29 TEMMUZ ÇARŞAMBA Tahlilleri e GNeler Paralar Fotoğraflarmızı bize Satı e EEE EL <N gönderiniz. karakte- Sterlin ———— e rinizı size söyliyelim! a 2 20 Belçika n vi İçtimai hayat içinde mühim bir rol Ailesi Çek kuron Bam) 20 Ley ri t, “stihaları Olanı| famirden D. Ya, imzasile: 20 Dinar , mânilere aldırma Be bik slm. B emet yi birime ko 9 sene eveel bir kız sevdim. Bu Liret vesikah Herhangi bir gün o kadar sevişiyoruz ki (miştinla- Flerin | lr Vİ nalım) demekten usanmıyor. Fakat Mem öle vi ix yk Şöyle bir hâdise beni o Kızı almak- | Be v izi Zevahire | #0* #Oğutuyar. Bize izah edeyim. Li ebemmiyet verir. Kızın annesile babamı biribirlerini V. vaktiyle o kadar sevmişler ki niha - taste arena Şahsi teşeböünle-| vet evlenmekie bı aşkı kapıyabil Altın rinden ziyade et- 1 eee e tindakileri mii | 7267, Saman geçmiş iki kız gou - yaaa ğuna kavuştuktan sonra; annesi bir Çekler mure olarak alır | gün kocasına ihanet ederek sevdiği Londra Üzerine ve o tarzda .hare| ns kaçmış, çocuklar asıl halasınm Paris üzerine | Tahsin ket eder. Yalnız | elinde büyümüş. Son zamanlarda bu he ER İ nüümunelerini her zaman iyi seçemez. | kadının da fena itiyatlara sahip ol » Belga Fakat zamanla bunları da tefrike mu | duğunu duydum. Ve doğru olduğuna Centvre vaffak olacaktır, da eminim, Halbuki günahma bir le- Sofia » ke taşıyan kıza o kadar çok bağlı - Çekoslovak Hayatını kendi azmi; kabiliyetleri | Yem ki, ailesinin ne şekilde tanındı - aye İle bina edecektir. Genç olmasına rağ | 50 düşünmeme bile imkân yok. İsveç kuronu men bazı aci te€- | Şimdi onu istetebilmem için anneme İspanya pezeta rübeler geçirmiş” nasıl söyliyeyim ?. Meselemisi oldu - Esham tir, ve zaman Zö- İğu gibi biliyor. Hattâ vir aralık, ge-| man yılmıştır. Bu çenlerde bu kız için, lerde annesi gi- İş Bankas Mü na rağmen müca Di olabilmesi ihtimalinin çok olduğu LR dele eder. Muhiti- İmu söyledi ve bisim dereöemizde Anadolu 9 60 nin tesirleri altın» 4 İfazla sevişenlerin saadetleri pek ça- 5 da kalmamaya ça “ İbik söneceğini ilâve etti. Babam Şirkethayriye TAMA? aktar aşır le y ve diğer akrabalarım da tasdik ede Teri tamamen £ rek (oğlum, biz senin saadetini iste ek çimento etmediği için, ce- ir akis ğiimeien ri ağn Ormanlı Bankası reyana kapılmak- lar. Sark Merkez Eczanesi tan kendini mete pa in Ali Anneme tekrar söyliyeyim mi? Du sinde kabiliyetlerimizi bilmek mecbu | yavaştır. Tereddütleri vardır. husmata no yapmak lizımsa tenvir et riyetindeyiz. Bunları biliyor muyuz? Seyyah - İlara ne gibi kolaylıklar, nerelerini gösterebileceğimizi tayin edecek bir vaziyette miyiz? Çok yazık ki, ha - yır... En büyük şehrimiz olan İstanbul - da bin seyyahı bile makul bir fiatla rahatça oturtabilecek bir yerimiz ol- madığını, bu İşlerle uğraşan birçok tanıdıklarımızdan işittik. Acaba An- kara, Bursa, Edirne, İzmirde kaç ya- teklık yerimiz var?... Seyyah deyip geçmiyelim. Bu mil - barek insan rahatını sever, her şey- den nem kapar... Gürültüden, patırtı. dan, bazan masraftan kaçınır. Vel - hasıl bundan daha sabırsız, daha ve- menizi bilhassa yalvarırım. Evlâdın suçundan baba veya ana | e ar aym A dinden emin bir lanan suçundan evlât mes'ul ola - karakter. Dost - |maz. Meşhur sözdür: "Her koyun * İkendi bacağından asılır”, Siz, ma - ” İdemki bu kizi seviyorsunuz, ve onun m li size bağlılığından olduğu kadar te - birleşmek lâzım - mizliğinden de eminsiniz, evleniniz. geldiğine kanidir. | Böylece hen saadetinizi temin etmiş Verdiyetçi değil » | olursunuz, hem de, herkes sizin ebe- lir, Âzim sahibi - mü İM Şerkati var dır. İyi, biraz oto. rite sahibi bir şef Bahri Yılmaz bir aile reisi o- ! muhakkak-uçuruma”-düşecek bir in- sanı kurtarmış olmak itibariyle de bir sevap işlemiş olursunuz. Size sa- ann teş 30-1. Yöb ene gibi. düşündüğü takdirde | sadde etmiyor. Ben, birçok kas” pan | buriyetinde olduğumuz şeylerden da- merikada da böyle şubeler açılaca -| fasız mahlük yoktur... Senelerdenbe- ğını söylemiştir. > İri Fransaya alışkın olan Amerikalı Ofis müdürü sözlerini şu suretle bi- | jar, gimdi siyasi, iktisadi bazı se - tirmiştir: “Yunan turizm siyaseti v6 | beplerden dolayı başka yerlere, Avus neticeleri uzun bir hazırlığın, sâyin | turyaya ve İngiltereye gidiyorlar... mahsulüdür. Aldığımız. neticeler bir | Gazetemiz bütün iktısadi işlerde günde alınmamıştır. Şimdiye kadar | olduğu gibi turizm işinede büyük birçok şeyler yaptık, fakat bundan |bir ehemmiyet verecektir. Bu husus sonra yapacaklarımız, yapmak mec - |ta düşündüklerini söyliyecek, lâzım- Ja fikri sahalarda inkişaf ettirmek arzusundadır, Mu hitine hissi bir is- yanı Vardır. Fa » kat yalnız kalmak lur, adetler temenni ederiz. p » Mütefekkir, renlist olmaktan ziya- “sini, de ideallet bir tip. Onunla evlenmelisiniz Zekâsı daha faz Beşiktaşta A, N, imzasile: Kvli bir akdınla sevişiyorum. O m mam azl taktirde fazla yapmaması, hiç yapmı. yorsa, yapması lâzımdır. . Muvaffak olmak hususunda büyük ha mühimdir.,, Evet, her şeyde olduğu gibi bir si- yaset, bir program, bir hazırlık dev- resi ir, Türkiye bunları yapmış, veya da- ha doğrusu, daha mühim meseleler arasında turizme ehemmiyet verebil- miş midir? Bunu zannetmiyoruz. Fakat, bu mühifn meselenin de, di- mıştır. Londraya gelen bir Amerikan ai- lesinin haftalık masrafını 50 ingiliz Tirası hesap eden gazete, İngiltere - »in gelecek mayısta kralm taç giy- No. 97 Âdemle Havva Bürhan CAHID İlk aşkını çaldığım genç kızın © baş döndüren, bütün bir ömre deği gilen sevgisi bir hayal oldu. O ha- yalin zevkini hakikatin somurtkan çehresi zehirliyor. Hatırlıyorum. O çilgin dakikaları tekrar yaşamak is- tiyorum. Fakat içimdeki o zehir gi- bi nedamet hissi bırakmıyor. Ne olacak, ne yapacağım. Bu bir buhrandı. Beni Israil kızınm aşkı şuurumu aitüst etti, Ve bu bir saniyelik zâ- fın yarattığı hayal âlemi içinde kay» bolup gittim. Bütün rüya ve hayal âlemi bir sis gibi dağıldı. Damla damla bir soğuk çiğ halinde taze aşkın ateşiyle kav- rulan yücutlarımıza düştü: Ürperme ler içinde şuurumuzu bulduk. Yine Raşelin roman kenarına yaz- dığı tek satır: “İlk aşkın zevkini yaşamak İste « yenler ne yapsınlar?,, Ne kadar baklı, Muhakkak ki her Eerleri gibi, devletin umumi siyase - tne daha kuvvetli bir surette yerleş mesi zamanı gelmiştir. Fakat bunun içinde ne yapmak lâzımgeldiğini ve asli turizm vadi - genç kızın hayalinde bu endişe yaşı- yor. Fakat aşk, mutlak aşk o kadar hâkim ki zaptettiği gönülleri lezze- tinin başdöndürücü ağdaları içinde uyuşturuyor ve onlara yarını düşün dürmeden zevkinin nâmütenahilikle- rine çekip götürüyor. Bunda insanların"ne günahı var, ». De ilk ışıklarile gözlerimi aç- Madde hislere galebe çalıyor. Gece başlarken duyduğum acı his lerden eser yok. iz j Yeni hayat başlıyor. Itiyatlar yer- li yerinde... Sinir ve muhakeme va- zifesini yapıyor. Duştan sonra kahvaltımı taraça- da aldım. Ilık bir sonbahar sabahi. Mısırın boğucu sıcakları geçti. Bu gece genç Yunan kadmı beni yemeğe bekleyetek. Fakat o kadar tokum kin! Dün öğleden sonra hiç uğramadı- ğım yazıhaneye memurlardan evvel Onun küçük odasının önünden ge- çerken hafif bir ürperme geçirdim. Dünkü pembe hayal yoktu. gelenlerin dikkatini celbedecektir. Turizm işi yalnız bir devlet işi de- Zildir. Bir memlekette herkesin bu hususta göreceği işler vardır. Bizde turizm için meler yapılabileceğini, zaman zaman anlatacağız. Fakat şimdiden söyliyelim ki, bu mesele İ- çin büyük masraflara girişilmesinin, teşkilât yapılmasmın henüz zaman! gelmemiştir. Çünkü, para, para ka- zanmak için sarfedilir. Ne yapacağı- mızı vene yapabileceğimizi bilme- den bir tek kuruş sarfetmek zamanı değildir. Çünkü, bundan evvel yapı - lacak daha mühim İşlerimiz vardır. Kararsızlık, vehim ve sıkıntı için- de işe başladım. Çok geçmeden memurlar gelmeğe başladılar. Yerli muhabere şefi her zamanki hafif topallayışiyle geldi. Birkaç kâ- ğit getirdi.. Benimle türkçe konuşu” yor. Bir aralık dedi ki: — Matmazel Raşel dün öğleden sonra gelmedi. Bugün de henüz yok. Yazılacak şeyler de birikti. Bu sunli o kadar bekliyordum ki hazırladığım cevabını verirken hiç İmdi — Rahatsız olduğunu telefonla ba na haber verdiler. Siz memurlardan birini makineye geçirin. Derler ki canileri kıydıkları insan- ların kanı tutar Ve bu kan onları ci- nayeti İşledikleri yerden uzaklaştır- MAZ, Bilmem neden gözlerim siksık buz Ju cama dikiliyor. Orada onun yine hayilini arıyorum. Dün öğleye kadar © pembe hayalin akislerini ne İezzet- le seyretmiştim. Biribirini takip ederek yanıma gi- rip çıkan memurlar olmasa hiç ça- lışamıyacağım. Kafam taş kesilmek için yalnız kalmak istivor. endişesile o bunu bir azii idi İn sahibidir. İstihzası vardır. izhardan çekinir. t li laa ene Atak ve asabidir, Mücadeleyi sever. Ihtirasları vardır ve tatmin edecek- laştığı zaman 1s - rar etmez, yolunu değiştirir. Me Zevi “ İtir, içtima kayıt lara, kendisi içi Tuğrul Berker e faydalı olduğu nis bette hürmet e- der, Micera se - ver. Çok seyahat edecektir, o Daha şimdiden hayalin- de uzak ülkelerin daüssilâsı yaşa - maktadır . Nikbin, zekâsr hassesiyetine galip açık bir karakter, Kendisine itimat edilebilir, Geniş kalplidir. Cömerttir. Huzuru, bulunduğu cemiyete bir ra- hatlık, bir sarahat verir. Mağrur de- ğildir. Her şeye olduğu gibi kiymet verir, Iratlara varmaz. Bir aile için- de İyi bir unsur olur. Spor yaptığı Davit Kamhi Sanki büronun bütün işleri bugün | bır lezzet veriyor. Bir genç kızm etin için birikmiş gibi, deki beküretten gözündeki saffete ka Ter içindeyim. Tepemde dönen van | gar bütün cinsi definelerini bir ham tilâtör kâfi gelmiyor. lede keşfetmenin verdiği ham, buruk, Kaynayan alevler yüzümden fışkı | vahşi heyecan zevki bin kadmın lüzu- rıyor, cetli ve ağdalı aşkından çok daha Öğle oldu. lezzetlidir. Yemeğe çıkmadım. Dişi mahlük ilk aşkında tabiatin Bir gün evvel Raşelle yemek ye * | baharile beraber sevişiyor. Askmı diğin © küçük © camlı bölmeye İhilkatin ona verdiği biz bakir geçtim. Bugün öve güzel İtalyan ka- | hislerle beraber veriyor. dani gelecek, Hizmetçiye bir telefon | Fakat bunu takip eden aşk fasıl. ettim. Geldiği zaman benim acele bir | ları artık sadece bir vücut takallusu, iş için İskenderiyeye gittiğimi söyli-| ve bir sinir ihtiyacından ileri gitmi- yazık yor. çimde derin bir isteksizlik var. tabiatte tazele; mii ere kanmış gibiyim. eği ilim mevetmler ayni yaratılmış kadınlara da geçirebilseydi kadın cinsinin heyecanı, sar'ası ay - m İz ri ni şehvet kasırgası ile nihayet bulu- men e yor. Adale takallüsünün verdiği râ”. | kekler hayran ve müteşekkir kalır - ş0 başka renk ve başka (biçimdeki | lardır. Ne yazık ki yıllarca süren bir dişi vücutlarda ayni ibtilâçları yara! sşk ve râşe hayatının yalnız bir ba- tıyor. Sarışın, esmer, kumral ve bü! barı var, renkler Üzerine dağılmış mavi, yeşil, siyah ve kurşüni gözler. Havvanın kızları, hep ayni hali ».. Ve ben böyle pembe bir baha- rın içinde ömrümün en mesut anlarr- nın, zevkin ve şehvetin et, öinir hali-| nı yaşadım. Artık ne Taymis kıyıla- ne dökülmüş canlı kalıpları. rınm yeşil odalarını dolduran yeşil Onların ilk aşkı, ilkbaharı, ilk çi-| aşklar ve ne de yeşil gecelerini esrar çekleri behimi ihtilâçtan çok üstün ! ve alkol kokularile bulandıran baş - e / Y fena... 21 den 19 yaşmdayım, biribirimisti kadar asıdık ki, ayrılmamıza # göremiyorum; bul kadınım bir de İİ çücük yavrusu var, işte bana en ği la azap veren o. Görüştüğümüz manlarda ağlyarak diyor ki: K kadi kocama karşı kalbimde hiçbir bet hissetmiyorum, onu 2erre sevmiyorum, eğer bizim o kadar m raretle sevişmemizin sönü muhakkak intihar edeceğim) dl) Ne yapayım, şaşırdım. Mütemadif” (Beni bu salim kocamın e ağlıyor, Tinden kurtar) diyor. Benim de danım yüvalarım bozmak isi şimdi karı koca gibiyiz, eğer sevgimize nihayet verelim desem karda anlattığım gibi yüzde yü” Bimle netizelenecek. Feryadına namıyorum, acıyorum. Evet DEN” onu çılgınca seviyorum ve hattâ na temiz bir ile arkadaşı eminim, falınt se yapay? MEN kına sayın muharrir bisi Du fl muz yollardan kurtarma size Üİ yalvarırım.,, Size düşen bir tek vazife Bir avukata mllracaat ederek, ni yollarla, onu ayırıp kendisi lenmektir. Bu müşkül işin başk#” kar tarafı yoktur. * . Çorapsız gezilmez mi? Şişliden M. P. imzasiyle: Herkesin derdine bir çare yorusuna. Bana da bir bulunmanızı rica edebilir iÇok kıskanç bir kocam var. sevişiyoruz. Fakat o, kaPiyyen © nim çorapsız sohağa çıkmama, ru, hemen ekserisinin çorapsız. * malarım göstererek onun bu W suz ıskançlığına mukabele rum, Ve bu sicak havalarda Ş© çıkmanın rahatsızlığını isaha yorum. O, dinlemiyor. A minakaşalar oluyor. Ne dersiniz?,, : A Mademki kocanız istemiyor, * çorapsız çıkmayınız. Hem do söylememizi isterseniz, herkesi! ğilse de, zaman çıplak olarak ayaklara tesadüf ediliyor ki, danın bir an evvel ortadan Ki iyi olacak. Fakat bu alınmamanızı rica ederiz. S di diye söyledik. Size gelince, eğer muh lak ayakla çıkmak arzusund kocanıza, bir defa giyilince ve en azı çiğti 150 kuruş olsf masrafınızı hatırlatabilirsini. yet Kayzer çorap giyiyo Ki zannedersek çifti 450 ku eminiz ki fazla ısrar etmez. da böyle tecrlibe ediniz. döndürücü ihtilâçlar hatırım©. Bütün bu heyecanlar sar'a nöbeti halinde gelip Ve dün ömrümün bügüne K* çekleri gibi dökülen bakir v8 aşk menekşeleri bu fırtmeli hayalimden bile uzaklaştır” mün bir pembe gül devri tün maddi delilleri ve eserle! yor. Dün bir akşam bulutu gibi le beraber kaybolan, fakat bimde bırakan bir menek#e şadim. Gül ve menekşe h noktası oldu. ... . İkinel günü onu bekledim. Gelmedi. U

Bu sayıdan diğer sayfalar: